| Ön Yılın | Pi rofilı yl inci kez Başvekil olalı ony ifi p Sn Bu onyıl bir insan ömrünün j | Ögi 2 dolgun, en sürekli verimlerini si ni “ğa güne gerçekleş - met İnönünün onuncu Başve 2 hin yılından i ln tk şahsiyetin profilini çizm: yam içimden doğdu. nce kali kırka yaran bir zekâ. da ği gibi hükmediyor. Onu hiç an dinlediniz mü? e tezi ER FI İİ $ GR Ra .g ip >. ş » Gi $$ R an sözlerin, cümlelerin geniş yaşında Bisen nutukların > inlerken büyük bir harita üstün” büyük bir savaş'ın hareketle- Tini iie gibi olurum. Eğer bir davayı anlatıyorsa, o Azda yepyeni bir insandır. nletmak, inandırmak, tanıtmak iin her neee evdel düşünceleri ari dir mil Bir era Formül miden hiç' bir giri biç bir gerçekleşmek i b İylere & ae ld ei ii devlet adamı düşünce - Eu güzel cümli AÇ etleri ile ortaya atar, le k devriminin yapıcılık e düşüncelerini böyle du- Sere ge hendesenin vazihliğini ». 2 Bir usta başına ihtiyaç var- bag iş hacmini ölçerken ina — sez kırk yaran zekâyi yl parla göze batan < 2d İze siyasa işlerinde ve 808 - “valarda keskin köşebaşları A 7 R ba $ gd a a 3 «a a : Mağ e davasında on yıl'ık 1s- Yargi önü kabinesinin dvast, ie Ba'ışı cihanda barı: düstü gün bir parça daha kuv Betlendi mi sarılmıştır. Türk — Sov | oi dostluğu, Balkan andlaşması, | hun ga biriken dostluklar acur “e Yık ik a atorluğunun yüzler - Perasyonj. “en atılmış, bakı ımından İsmet İnö- ünye İn o | kendi “iyı Yepyeni bir davanın iagç idir. mek üzere ya Mi Merhum ei ERA için Izmir lisesinden yetişenler dün Halkevinde bir toplantı yaptılar. Merhumun yaşayışı ve nasıl çalıştığı anlatıldı eee mia saat onyedide İstanbul Halkevin de eski kültür bakanı Bay Reşit Galibin ölümünün yıldönümü mü nasebetile bir toplantı yapmışlar dır. “ İzmir kız ve erkek liselerinden yetişen birçok talebe, oişeyek bulunan okul hocaları, meri mun ailesi ve kendisini ei hazır Merasime bir ağızdan o İstiklâl mârşiyle başlanmıştır. Bundan sonra beşinci ilk o - kul talebesi tarafından Reşit Ga- libin okullar için yaptığı and o - Kunmuştur:” Kürsiye çıkan lise hocaların - büyü nu an mak için orada bul ları bir Irk susmaya çağırmıştır. i eshumun Bay Kemal Emin m hayatından bahsederek demiş - « — Ölülerini anmayan millet dirilerine karşı açık bir yol gös - termiş olmazlar. Bir Fransız â - Jimi: “Dünya bir köprüdür. Bütün mahlükat bu köprüden geçer; fa kat insanları buradan geçerken bir iz birakır eğer bu iz birakan ları anmı olursak biz de bir iz ee olamayız, der. Anı k ların en samimi ölüleri anmaktır. Reş Galibi de anmak için ve o- ta ik ön olan İzmirli Renee tebrik ederim - Kemal Eminden sonra ta- lebeden Bayan Lâtife Ege Reşit Galip için yazdığı bir şiiri oku - muştur. Doktor Vasıf ta Reşit Ga libin hayatımdan bahsederek de- m ki: — Reşit Galip benim eski bir okul arkadaşımdır. Rodosta 1892 yılında doğdu. Küçüktenberi di- ğer kardeşleri arasında farklı bir te bu kıymetli adam İzmirde ye tişti, Kendisini yakından tanıdım. ülken a dp madan ir gençti. Balkan harbi GE gönüllü olarak Çatalcaya gitti. Se bir ğa. geni çalış - r. Ve daha 80 ce; hain gitti, Ve ik hastalığı Kaf- asya ce, e souktan aldı. ö tarihten beri ci Sonra tekrar okula döndü. Muntazam bir çalışma ile okulu bitirdi. İzmir düşman işgaline uğradı ğı zaman Reşit Galip mücadele- de üzerine düşen vazifeyi yap - makta gecikmedi. Bir gün Sultan ahmet meydanında bir mitıng ya pıldı, o gün bayrağımız siyah renk li idi. Bunu Reşit Galip düşün - müştü. Bundan sonra sırasile An karada sihhat işleri müdür maa vinliğinde, Mersin hükümet dok- torluğunda, muhtelit mübadele Kr Türk el KURUN 6 MART 1935 — Acı duyumlar karşısında Üç gün içinde ne korkunç de » ğişiklikler!.. Yunanistandan ge - len duyumlar apansız ortalığı a- teş ve kan içinde bıraktı. Gerçi bir öre buna | Gezintiler çetin işler, son büyük ai açılmış bi irer bayrağı gibi düşünü işte böyle yurt YL kardeş yasları ç Hürri; başıboşluk anlamın da bir SR sayanlar, bugün Yu- nan gemilerini Yunan tayyareleri ne bombalatan şu kanlı retle Barmenler. Birçok dl - ibi hürriyet ve Aydın rak ta kültür bakanı oldu. VE kü üniversitenin ilk temelini o at tı. Reşit Galip hem dilci hem türk çü hem tarihçi hem de müzeci i « 1 Ölümünden sonra çok güzel eserler bıraktı, nihayet çutışa ça- lışa hastalandı, ve bir pazar ge - ya sayıklaya dünyaya gözlerini kapadı.,, Bundan sonra talebede Muaz zez Reşit Galip için senle şiiri ni-okudu. Kâmiran Paykuç Reşit Galibin tarihçiliğinden Hayri. nisa e t Galibin dil için kıymet hk malarından . Lebit Fehmi de ülücülüğünden bahsettiler. Lebit Fehmi hitabesinin bir sir eN ki: “— Cebinde otuz lirası vardı. Kendisini muayeneye gelecek o - lan hocası doktor Akil Muhtar - n yirmi düğü zaman cebinde on beş ka ruş vardı Bundan sonra ailesi tarafından Halkevine getirilen mer, nutuk söylerken ek bir plâğı gremefonla çalındı yurtlara aktı 1930 dan eli ei ticaret ve tediye müvazeneleri. görü - iz bu finans epiteli bir kur eri lari yarı müstemlekelikten ünün bir ulusun zafer marş 1 Çi alıyo: z Ony profilinden bir başka di yolları Tarifeler a lus pazarlarını larına mallarımizt e Yani biz u- ve acun piyasa ucuz ve kiden tarifeler yabancılar işin Kürek sağdeee ve kolay göndermek imkârune bulduk. ei e bir kazanç işi idi. Şimdi koli halka, “ği için göster diği bir kolaylıktı. Yurtta yollar De Bu uzun TR ne analar çocuklarını, balarını gözliye Ti hard oldular. Yart bir ucundan öbür ücuna gidilemez gidilmesi güç bir engindi. Köylü şunu söyliyordu: “Dağlar, Sana Gs mi yağdı dağlar Bir elimde sen. sy elimde arzühal ağlar.,, Yolsuzluğun edebiyatı önüne geçen ilk şey lokomotifin düdü - ğü, rayın sert beli oldu. Müdafaa bakımından demir Yurdun kültürbirliğinde demir ku şak id ve emel birliğinin sembolu ol. profili, Sadri Ertem /Ofisteki Yunan delegesinin| İşte bence em, soluk bir | Van pamuklu ve yünlü mens d Türk - Yunan ticaret işleri muharririm ze sözleri Atina hükümetinin daveti üze- rine Yunanistana çiğ gelen ve | Ankarada temastan sonra şehri - mize dönen, Türk — Yunan ofisi Yunan delegesi Bay Fufat dün res gazetecilere şunları söylemiştir: “— Atinanm mükerrer daveti ba yola çıkmıştım. Önce, ba- çıkan bazı müşküllerin halli lâzım geliyordu. yi mahsuller, Yu- ucatı- İm. a son zamanlarda Avrupa mensucatına muadil yün- re değişir; kâh merhem, hâh ze hir olur. Nitekim Atinada amat ları an dizginsiz Mal peh usları başların üstüne fırlatan hizile savruldu. Şimdi de en acı renkli çiçeklerini ii e yakın yıllara kadar, yardunu paydan paya koşturmuş ta. Ona, vakit, vakit bir devlet ve sıyasa adamı olarak ta gördük. Demek istiyorum ki, o, yalnız ik- tilâl dekorları se benliğine > vuşan bir varlı ak ri taşların bir gün böyle boğazboğa za çarpışması, her şeyden önce korkunç bir örnektir. Bize dost « luk bağlariyle perçinlenmiş bir ül kenin döktüğü kana acır ve yakın da Yunan göklerini kaplıyan ka- ra bulutların dağılacağını uma - rız. ; S. Gezgin Hintli gazeteci NE KİR ia görecek sonra seyahatine edecektir. Memlekete döndüğü zaman tet- kikleri üzerine makaleler yaza - caktır. amm amman A lü mensucat ortaya koymaktadır. Bunlar, Türkiyede muhik suret - te rağbet bulacaktır. Fakat ee nebi mensucatma karşı leri bunlarm sokulması güç leştirmektedir. eni ti tat- bikatındaki m ce, izah için, Atinadan ar gelmez Ankaraya gittim. Türk — Yı ofisi yakmda toplanarak. bunları gözlen geçirecektir. Mahzurlar için bir hal bulunacağını ai sureti a İzin, in kl in le a