, | İ ş k çi S Bİ AK. SİLA Nan mim a Sa, Sage a e AR EE / | k v iz ar ei EE e A A ye im Frengi niçin ayıptır? Prof, Dr. Hulüsi Behçet tarafından radyoda verilen konferans buy otesi sör Dr. Hulüsi Behcet, İstan. ve sunda değerli bir konferans kişi herkes tarafından ehemmiyetle anması lâzı - Karar za N sözleri o 'mak i eri gp ün k duy onferansını aynen k | z İ . Frengiyi, neden | e dikime? abi, amp öenili b at var | edir, Bakar t.esasa giriş” le a lev ve Hemasi bakma, birkaç 5 lik a Üy şına dert olan en! m Tnhe eg rn e bulunduğuna, a Tengi; geçici, vi bir hastalık - > &i sahası; hekimliğin, bütün kol. niye ondisile met ıracak kadar ge Le re Frengi çerçevesi; iç, diş, urun, m, sinir; , velhası ıl, he kii ÖZ! ir genişlik göz her kisveye ia her aklid eder. Frengi, sinsidir haa, herşeyi yapmağa 5 e Teni, basit geçici bir hastalık kad-|' mayi an çıkmış, kelimenin hakiki » soysal, ailevi, nesli, felâketler ii li bie, 5 her bir uzvumuza yerleşe - » bir h hir'dekii Seniye, Yük sebeptir, rengi savaşı; nüfus meselesidir. Frengi ile Kinin Bir ulusun olmasma yardım - em ve kar va uğ milliyet et tanımıyan, çocuğa, yavruya hürmet Mağ bir Seldir, ya Piraziden en böyük korkumuz; biç İm ee yapmadığı yapamadığı, kuşağa geçmesidir. uğ sebepten, büyük şehirlerde; har Kala; frengi tehlikesine karşı, m e der La yi Uyandırılmasını, istiyorlar, ve an- Frengiyi, bu suretle, yeneceklerine, orlar. Çocuklara; küçük /* i Hi ma Gülünç olduğu kadar, garip bi Tai ile; (ayıp hastalıklar) li mi kimseye söylemediğimiz. em dığımız malüm değ Miraarda süz, tarihi bilgisizliğimizin bir As, tabiatte ayıp denilen hasta- VA mede? U nevi ima kimin hakkında puşt! rengi tarihi, bunu bize a - Bay, besinci asrın nihayetinde, Avru- iie set içerisinde bırakan frengi, Yakala siddeti itibarile, mühim tarihi dan olmuştu. Bütün tarih ki - : bunu, taun diye yazmışlardır. hap büyük hasarlar veren, sebeplere Zere la msi; © zaman taze vücul i, müddet si, .derilerde, ke- "üç lm eke talik ib, görülüyordu. ME, ye Oralarda, ne hastalığı yapan mik. “in he bala ra mast hakkında, kim- Bu öte için, m, harikulâde bir kuv- möileni lesi kabm! “olunuyördü. Bu asırda, ön ayak olan düşünceleri, mü. di eccimler idare etmesinden, bu & tabii olarak yıldızlara atfediliyor, ilhassa zühal ile merihin birleşmesin- den ileri geldiği söyleniyor, ve allahm bir gazabı olarak insanlara musallat 0- lan bu belâdan, fen a halde ürkülü a Halk hastalığa karşı, vw bil « lerinden, tutulanların kurtulması ei duadan başka geri - e dı. Hastalık da, şay yor « t bir yay- İ ve ve muhtelif yollerla. geçiyor - & ali tarihçiler, dünyada bu has talık kadar, insanlar öldüren, fecialar hear iç bir maraz görülmediğini dı. Evvelki nesillerce, bilin - in, hiç kimse; buna, isim de, EU ham 27 On altıncı asrın ortalarına doğru, ören yayılmaları dağılarak hafiflediği ıralarda, kadın, erkek, birlesmelerin * den ileri ye dair görgüler; ço - ğa başladı. Bu işi fubi lenler, iye Ve Ski ayıp nazarında, yi de, tan bi - sayılması; hi ayıplanan pa arasma ek nizde) kesin görmesi, fahişelerin bu hast verdiği zanniyle, fuhşa ve fahişelere da gayz ve hiddet, nefret uyanmasma $6- bep oldu. Yakalananlar da, aman has- talığım, fahişeler lerden alınmıştır diye - Baki çekiniyor, ye cesaret € » demiyorlardı. ne kadar ârızi sirayetler de öğ- renild. ise de; geçmede cinsi birleş - menin mühim rolleri olmasından, eski görenek, gi âdet Mİ yüz yıl « i halde; bu ei AN lar geçti; en Bugün erir ryan ie İli iri Daha garibi; yüzünde, gözünde ve vücudunun herhangi bir mahallinde, haricin gi. giri ii etmez alimler a girmiştir. Geçmede cinsi münasebetlerin yük- sek bir yekön tuttuğu muhakkaktır. Fakat, bunun haricindeki e ne diyelim?.. Herhangi bir delki temas ne- Hi alınmış yüce vakalara, klınikle- re daima rastlıyoruz. Öpme, ei “e gr hısım ve akraba gibi kazai, rı a. azai olarak, masumlar fren - gisi a verdiğimiz mühim frengi aşılanmaları hergün, her tarafta rast- eee ır. Bunların meydana çıl sını, ne suretle, ayıp çerçevesi içerisi" ne sokabiliriz? Eğer cinsi birleşmeyi, kei önünde tutarak muhakeme edi , cinsi te- mastan kimi daha nice, alınması frengi kadar "mühim. hast alli vardır. frengi dere- ——— vaşıtasile ne adar ran frengiye tu Me lardır. ei geni ice frengili pe mes çocuklar ei 5 kalalar, ğa uğramış! ların, cinsi, ve tenasüli birleşmelerle, hiç bir alâkası > — Hele; frengili doğanların, ne güna- hısva di Böyle olduğu halde, neden frengiyi, 9 — BURUN 18 ŞUBAT 1935 me ŞUNDAN BUNDAN Yapma elmasları hakiki elmas- lardan Sie imkânsızlaştı G4 ii elma: eti yaptığını mej imse onu keşfe muvaffak olama- dr. Çünkü ilim adamı o meydana çıktığı takdirde elmas ticareti ya- panların kendisini elmas yapmaktan vazgeçireceklerini bi - liyor. mani olmak için, ken - dini gizlemekten başka çare yok - hüviyetini fından piyasaya çıkarılmı nuyor. o Muhteriin kim olduğunu ondan başka bilen yoktur. Londralı tacirin piyasaya sür - düğü elmas parçaları tetkik edil - miş ise de bunların hakiki elmas- tan hemen hiç bir farkı bulunma- dığı anlaşılmıştır. dra gazeteleri tarafından limata göre tabii el - olan sun'i elmas parçası 35 İ liz lirasına tedarik olunabilmek - tedir. Bu yeni ihtiram Ki tak- dirde elmas piyasası üst et- tikten başka elmas istihsal ederek geçinenlere de ağır ve altından halkmmaz bir darbe indireceği de söyleniyor. Resimde görülen zat bu sun'i elmasları piyasaya süren adam - d pille için âbide dikiliyor hil ve Başvekili (Bay Hitler, Mareşal desini, bu ölüye lâyik görmediği için hem Tannen- berg .. zaferinin hatırasını vE mak, hem de bu zaferi kazanan Mareşali taziz etmek için yeni bir kardeşi istenen tadilleri yapmağa memur edilmişlerdir. Bu iki deş resimde görülen modeli hazır- lamışlar ve bu model Bay Hitler tarafından kabul edilmiştir. İnşaat tamamlandıktan sonra Hindenburgun cesedi “ âbidenin methali olan kulenin tam muka - bilindeki kemerin altıma defn - olunacaktır. İrtifa rekorunu kıran işte v Mi aro ile bir İngiliz kızı olan B. Edis Clark ayıp hastalıklar sırasına sokuyo slek sahi sahipleri iğ . nun yaşa inle) frengiye tu almanlar. ee da, “DAT ile, kazai olarak frengiye li bir eye i farkları, nasıl ayıra « di bir değil midir? İki nevi frengi mi, varı ır? e se lez doğan, ysibetlere karşı, utanma havası emeli bu haksız otlar mx urdurmak lâzımdır. azı memleketlerde, yapılan savaş- anlaşılmağa baş - irtifa rekoru k çok -vilâyetlerinde, gripe yakalanmak en büyük ayıptır. frengisini söylemek, sıhhatına baktığının bir delili gibidir. Buna nknkil, biir işi memleket» ardır ei tedavi- lerde ise, ö lerile hastalıklarının g; inanı» yorlar, ve teessüf ile kğ dedilceğe de» ğer; pd hastalıklarmın ortaya çıkmaması için, başka şehirlere gide « rek sile e uluorta, ip tâbi tut bi SM ulmayan bir tedavi, takib e! milletin alâ- ya ve bir tedavi Me e Dam e has - tetığın bili e doğru arasında, frengi, kat'iyen ayıp görülmemektedir. Hattâ, tedavilerini, bu sene şurada, Gi yi ği çıkmaması, se düşünerek 1 em ağır, hastalığım duyulmaması işin, sah- i de, pek Temeleri, âdet şekline girmiştir. Bura » — Düşününüz: bugün Amerikanın bir- gerin görünüyor, hakikatte ise; etrafa yayıl- kadınlar! Orly tayyare karargâhından hare- ket etmiş ve havada 18,450 ka - dem yükselerek, şimdiye kadar hiç bir kadın tarafından varrla - mıyan bu va vararka kırmışlardı ki bu çeşid rekorları arı erkeklerle tam müsavi olmak için en derin istekle arzu du; e bünü gerçeklen dirmeğe ipad olduklarını iyor, rekor Avr Şaro Parisin en iyi aile- lerinden Pp! makta devam ediyor ve bu düşüncesiz. ler bir şeyden haberleri olmayan aya- line, yavrularma, insafsızca hastalığı aşılarlar, Bu gün dahi, birçok hastalardan i- şittiğimiz, biricik kaygu, rahatsızlığın miz İnsaf etmeli! Bu saydıklarım ayıp , Me da, hastalığı söylemek, are « evlâdını, ayalini kurtar - mağa uğraşmak, ayıp görülüyor, ne yanlış bir düşünce!.. (Sonu yarın) sy yatak- esi Berlin, 17 o > umumiyet itibarile fena vazi ve karanlık olan tayfa a gâhlarnm > ein konfor itine karar vermişlerdir. j !