ği a s- EK in hh EE ER KR SS hi — &; EE EŞ 1 Bi ke # a ee İS bağırdı” “beyine kav daş anların bulunduğu büyükfe ZA fesin kapısı iyice açılmış- Me gözleri korkudan dı- bil, ğramıştı, Engerekler bi- ih ine dolanari arını sa- ce Neyi Dün a, denbire d apının € bir gürültü rey Zaimiz uğradığını anlıyi dı. . iş engreklern Koynuna alim, ri ne kavuştur mu? yetine yetine sozdirinemişlerdi. sım evhamlı bir adamdı. Yunan. Ir tabibe her zaman iltifat ve ik mine hürmet ederdi. Ki Reis gemicilerin ağzını kilitlemeği ih- mal etmemişti. ge kıç kasaranın üstünde do- laşiyordu. el) de kaldığı yirmi gün içinde a az KEY ani dakikalar ge- Tuhaf fıkralar nasıl anlatılır? Bazı kimseler vardır ki meclis- lerde tuhaf fıkralar anlatmaktan hoşlanırlar. Bu fıkraları atlatma- bir usulü vardır. Bu usule ria- ikleri neti leşeyi “ai tırmak istedikleri halde büsbütün bozarlar. Tuhaf fıkralar anlatmak istiyenler aşağıdaki re dirler: Mam su dn canlı te bilenler, tmasını herhangi tlağ bir ik istedik leri gibi süsliyebilirler. Yalnız bu Sile ki ve şişirmenin YE leğn ki g yi seyretmek kolay değildi. agi demir kafesin içinde du: | - N Ma Reisle M hag, sirada ambarın üstünden iki “zandı. Sinan, Yunanlı engerekler tara! alacağını seyrodiyorlardı. > a karak kendi kendine söy- leniyordu: — Yolda gelirken beni yaralı - yan hançer keşki ciğerlerimi de - di. o Keşki bu şip geçseydi rada br - raktığım balıkçı güzelini (gören gözlerim sönüp kapa: Gemi demir tn Körfezi lk ir çok sevdiği lie dik berinin kendisine ve yurduna iha- net ettiğini görmeseydi, onu ne ya- yapacak, BE Si ig iş iş > Nasıl, Yeşil ei sevgiline mu, Zaimi e bir ali uzak valilr. V eee Viki en büyük en- ıslık.. Biribirine karışan bunlar arasından Za yam Tü Mi tuzağma düş- bay her Nr meydana çıktı. anlayın Niçi Bema aliağa korkmam... Be- kon yük babam da bir yılan nda can vermişti. 'ye mırıldandı. 86 dilem > olduğunu gören Yamak Di UN psi kemesini birbir e» ye rla, anmıştı. ei ein ünde duran gemici. bari elleriyle yüzlerini ıl n güverteden hay: eğ, ss adam benim hayatımı kur Attmız? nal e başk alin. duşa kü Reis ümid Zaimisin vücuduna IĞI zaman, Kemal Reis ba- ya ya çeki ve İlini Sinanın OZ Haydi oğu oğul, Sildim; dedi. in ve riyakâr a senin İevheg kurtardı a, bütün bir kiti kuvvetini ve büti | eti silen onu öldürmek Map xe ii teri si deltiyordu. K md haklıydı. Söyliyecek söz barın başından dp Ya si © Yavaş geminin sına Yürüdüler. ine hafiyeliği sabit e ini tu. Zaimisin m bae sami Di ee Türkler aleyhinde çevril- istenilen bütün ari mey| Gi ıkarmıştı. Sinan, biran içinde değişmiş bir| adam gibi, silkindi: yecek olan sevgi nutacak Kadar 1 vefasız bir sekel değilim. Endülüse gideceğim.. O- LAF) ayrılamam. Seni unuta - — Ben, aaaklda beni bekli-| şen kat” ilimi çarçabuk u mesi şarttır. Fıkrayı e u da unutmamak lâzım gelir ki dlsienin tuhaflığı son cümlede- dir, Bu cümle sonda dinleyiciler üzerinde bir bomba patlayışı gibi bir tesir bırakmalıdır. 2 — Bazı tuhaf fıkralar vardır ki pek eski olduğu için onları her- kes bilir. Bu gibileri hiç anlatma- malıdır. Tabii anlattıktan da: “Bu fıkrayı işitmiş niz?,, diye softmağa hacet 3 — Tuhaf bir frkrayı anlatan kimse o fıkrayı tamamen bilmeli- dir. Kekeliyerek ve arada sırada üşünülerek anlatılan ( bir fıkra, ar tuhaf olursa olsun, der- m tesirini kaybeder. — Bir tuhaf fıkra anlatıldık- ecliste hazır olanlar- e hiç birisinin gülmediği görü- miydi- İmaz. lürse; fıkrani iyyen Cünkü anlı fık imi im izahma girişmek - çekinmek lâzımdır. | Balkan epilmezi harbine girmeği Mut h ar paşa “büyük bir cinayet!,, di- ye tavsif mii bu harb yüzün- Cezair Bahrisefid vilâyeti de el- den gitti. İttihad ve Terkki cemiyetinin devleti idaredeki aczi , yetişmez» bunlar ötekilerden daha aciz kim- selerdi. Memleket dışında vaziyet gün“ den g gayesi Eee” de ikilik ve mm arttıkça arttı. Bulgaristan a Pa Avusturya danına mensup olduğu ES ve Kn - yanın müsaadesini almış, Rı nin ieviklrine güvenerek Balkan etleri arasında bir itilâf te- şebbüsüne başlamıştı. Bu Avus - turyaya aksetti, Balkan istatüko - sunun bozulması ile dünya yüzün- de büyük bir A sebeb o - lacak olan bu işe riza gösterilme- mek istenildi. Ferdinand Alman - ya ve Avusturyayı temin etti, Bul- garistanın hiç bir vakit Hin ve A EE bir fıkra idi de herkes bildiği için | glen olmadı, yahut ta işitil . zaman gül kadar kö bir fıkra idi. Yahut anlatılan ei ra hazır haline, fik- rine uygun değildi. Fakat en kuv- yetli ihtimal şu olabilir: Fıkra fe- na nakledildi. 5 — Tuhaf bir fıkra oanlatan kimse o fıkraya herkesten evvel vusturya: ılmıyacağı söz verdi. Diğer iki y “Harbederseniz arazi taviza- tı almıyacaksınız,, dedi. Bununla ber Avusturya daima kuşku içinde idi. Bulgaristan; Sırbistan, Kara - dağ, Yunanistan birleştiler, Os - manlı hükümetine karşı harp ilân badireden biraz önce İtalya ile be anlari Vepa edi idi. Oda iŞ ydı belki İtalya o Azil gemisi k ni ; Bildi (tam yen işareti verilmişti. Kemal Reis kaptan Süte do: laşıyordu. Sinan, göz yaşlarını siliyordu.. ağ da gözleri kadar dumanlıy: e başını sahildeki kayalık. lara çevirdi. — hte, Françeskanın kulü msi ynu bükük duran saçlı ba 7 aka Ta sirin nerede? Beni uzaktan olsun selâm lamıyacak mı? Onu birdenbire kalbinden silip çıkaramıyordu. Gözleri sahilde. ye ve m arasında onu araştır - Tan kayalıklar Sinan birden il Siğetir. Rü. ya görmüyordu. Gözlerini uğuştu- rarak baktı: — Françeşka..! Françeska...! ” (Arkası var) Sim BEBEYEZEE Yurttaş! Kendinin ve çocuğunun sağlam ve in > gemiler ikişer kuvvetli olmüzezi, Vi Me girmeden incir, ü #üm, badem, ceviz, fındık, fıstık yi ve yidir. Bunlar senin büyük yurdun, .). vetli, şifahı yemişleridir.. ev: | ge ayıptır, hem ayıptır, hem de hâsıl olan tesiri azaltır. 6 — Bazı ki latırlar, Bu şiveleri tamami lide muktedir olmıyanlar bu tarz- da anlatmaktan vazgeçmelidirler. Çünkü şive taklidi iyi yapılmazsa o fıkranın hiç bir kıymeti kalmaz. Bu takdirde me İstanbul şi- vesile anlatmak m ik olur Fıkra anlatan g iyi de ten et etmesi bazı kaidelere ria; rektir. Aypi pri iş vr dinli, yenlere mahsustur 1— yapıma bir fıkra anlatı- yorsa, onu gene dinler gibi ye ket etmeniz lâzımdır. Çünkü ğer dinleyiciler belki onu Hi mişlerd ir, 2 — Şayet bir mecliste hazır lan ların hepsi anlatılan iyı fif bir öksürme anlatan için kâfi bir cezadır. Fakat bilinen bir san — daha iç Se de tecavüz ederdi. Balkan harbinin, yirminci gü - nüne varmadan Selânik sukut ei- ti, Bütün Olimnos havzası Manas- tır vilâyetinin bir kısmı, Yunanlı" larm elli Selânik düştüğü zaman şehir - ine: rdusi bir 7) hareketi yapılmış olsaydı bu mahvetmek işten bile de- gildi, Hal böyle iken beş on bin askerine teslim olundu. Kosva vilâyeti, Manastır vilâ - Elimi Yunanlılar onlardan Ni raya da bi AN idelerindendir. rmda büyük bir aki çıktı; mi 3 — Bir fıkranm nakli esna-| içinde ufaçık bir mi il yaptılar. PE yim Kokar ci - hetin, caviiz ederek Edir - neyi erp altına alıp Çatal - ya geldiler ve oradan da İstan “bul yolunu tuttular, AT RT 5 — KURUN Yedi Başlı Ejderha Balkanlar ve Balkanlı 18 ŞUBAT 1935 Milletler Ahmed Tevtik savaşı Bulgarlar Selâniği almıya. çalışırken Yunanlılar şehre giriverdiler şaşırıp Kâmil Paşa Va anlarda istatükonun kaldı. keep devletinin tamamen çü ümüş kof bir ağaç olduğu Ve ati yayıldı. Harp başlarken büyük ii ler, hobi kazananların vizatı Me şe; Balkanlarda mı karar. idi Ya harbin aldığı şekle göre vaziyet değişti. Bu sı » rada Alman siyasetinin sarsılmar sını Fransizlar fırsat bildiler, M, Foankarâ: “Balkan hükümetleri- nin kılıçlarının hakkı vardır!,,'sö- zünü ortaya attı; Almanya ile A- vusturya da'bu düşünceyi kabule mecbur olâular; Avrupa siyasetinin bu şekli ak ması Osmanlı hükümetini teme « linden sarstı. Rumeliden vaz geçtiğini söyliye.sk İstanbulun muhafazası için büyük devletler- den lâtuf imi erir Bu sirada ys du, Kâmil aşa ei binesi e di, “İttihad ve Terakki cemiyeti ene hükümeti ele aldı. Bulgaris- tanla İstanbul aramda Midiye- rile aralarında çıkan ihtilâf, ara- larında bir şavaşa çevrilince Bul- garlar ezildiler, Edirneyi boşal - aşi askerlerini Yunanlıların ve Sırplatın üzerine o gönderdiler. Bu fırsattan istifade etmeği u- nutmıyan hükümet Edirneye yü. rüdü Kırklareline kadar işgal et- ti, Fakat Dedeağaç cihetine ge- çemedi, kıble tarafına da yürü- “yemedi. iy ed iş becericiler gü- ruhu *dirneyi kurtarmı Sn fırsat saydılar Edirneye gönderilecek askerin masarifi i- çin güya hazinede bir para yok- muş! Başka suretle tedariki im- kânı da bulunamazmış! diyerek, reji idaresinden bir buçuk mik yon lira borç alınarak reji imti- yazmın on beş sene müddetle tem- did edilmesi ileri (o sürüldü. ercümeni vükelâ teşkili ve me - selenin sür'atle tetkiki heyeti vü- kelâda kârarlaştı. yunu umumiyece kaleme a- rildi. Maliye vekâleti kabul sa - lonunda encümeni vükelâ bir ke- re toplandı. Bu encümenin kâtip- liği vazifesini Zi için Ma- liye Nazırı Ri çağır. dı. Evrakı teslim sa “Biz bir : 1 i d