E erannı BUL, SEMTLERİNİ ber! Yazan: Niyazi Ahmed Okan Teirika No. 2 7 Tophanede top nasıl dökülürdü? id eri Sin gene demir a ia rle Zaptederler, Çünkü ka. z e tunç dökülüp top lüle ırı A Mürta, a mahlüt mili çıka - | b Bem alırlar İ Rİ- e FIRINI Bu fırın kâ:- , EM lar iki yerde m olunmuştur. ö kak TAİL ateş aşıdır. ünü şi N taşm m bu Bü nemruda ta dı v meğe kudreti ktur, OX eler, cezirelerden | çıkar. ' 53 imei. » Üzeri kubhes W u © e bin kabbelr in ine yel Pi m 5 os he kide biha olunmuş top ki- rTler. o Kâtipleri dahi iv sap ve kalay ağ ol - re kaydederler, Çün- e gön e top az hazır. se ne stecabüddave meşayih ve ise ie i Top KAKIBI YERLERİ: Bu si "cağa yi. ir, yk Yirmi top zim Eğer klom- to; Tub Pu ise yirmişer kalıb, e- ağ tar çubuk kalayları tanç derya- sına atarlar. Dökücü başı da hü- zara hitaben “Sultanım dini mü- akanız- zera birkaç kese ali einnas bismi na atar. gemi püssekel tunç gem illâ deyip tunç der- O ân ça yeni direkler getirirler. Vak- taki tunç deryasının o yüzü kay- maklanmağa başlar. Üstazlar wn kâmil olduğunu bilib ateşi ziyadeleştirirler. Ve hanede bir katre su bulunma. Yİ A Semolub ii kek Ala dedikten “sonr : Ai ki dahi ateş verilir. Ve mu-| Masını tenbih ederler. Çünkü tunç saat akarken min deri ler. | ame alam .) Başıya teslim ederler. O da alâme- Eski Tophaneden bir görünüş Herkes de teveccühü tam ile ağ, helâk yeridir ki nice üstadları zi- rüzeber eylemiştir. Tunç deryası- nın tamam ateşi kesil: vakit geldiği gibi muvakkit ihbar eder. Üstadlar keçe elbiselerile kazan na gelib oapalarile ei Allah» di; da tunç >> gibi ğa le Yüz adam ileride bulunan kimse- ie bile Ermis ve gk er era lerine beyaz eli a- ab. havflarından — Muham- mediye arlar. Tunç yokuş a- m akıb top me m dolar. esi imtidad eler Kal Kalıb imi e ke yağlı çamur ile yolu seddedib > diğer top Ya siperi Bu lunur. Cümle toplar dolub Sml oldukta duaya da hitam verilib o gün yetmiş kimse hil'ati padişa- hile Behey olur. Çoklarına te- er ihsan olunur. Sonra xe m başı sadı İrazama ziyafet verib lesi keçe, külâh elbiseyi çı- eo Bir hafta toplar kalıb cenge âmade ederler. Bu kârhane J 1 p b n den: lerin de ayrıca mahalli (o vardır. Karadeniz boğazında Sarıyer ka- sabası dağlarından gelme top ka- lıbı çamurların: ağaç kırıçlarla GR MM” (Baş tarafı 1 inci sayıfada) ğu bugün mevcud mülki v. esaslarından mülhemdir. Bu kanı met müddetlerine göre bu devre lerden istifade etmeleri e tekaüt olmak hakkını evr Bi kazanmış n başka projede, diğer devlet dairelerinde hizmette iken edenlerin eski nazarı m alınması fikri ileri sürülmi da o olduğu gibi muayyen devreli tekaütlük müd - detleri esas konulmuş ve bu su - ret ların ve hiz- — EURUN 12 ŞUBAT 1585 e Rİ! i — TDevlet ei , ç Projede daha mühim yer tu» as- | tan esaslar arasında vazife başın» keri tekaüd kanununun muhtelif | da iken vazife ifasından müte - vellit olsun ve olmasın sakatlanan ölen müstahde; memurlar i « a hususi kayitler vardır. Bu ara- da, bu gibilerin yardımlarına mü - said ikr. maaşının eğ esasları da lunmaktad Deniyor idaresi bir tek - il mü. anmiş ve tekaüt - lük iç — 35 sene evvel il Mi ve her devre için yrı ayrı zamlar verilmesi lüzumu bie olunmuştur. Bundan başka tekaüd müddetlerini esi ütlük taleplerinin kabul edilmiye- rek işe devamı esası da ileri sürül- müstü Patrikanesi Istanbulda kalamazmış! DAME (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Bay Emanuilidis, Rum patrik- hanesinin İstanbulda kalamıya - seli sonra Fener Patrikhane- sinin nakli için üç yer gösteriyor. Bu yerlerden biri Selâniktir. Fa - mağlübiyetinin ertesi günü orta ya çıkmıştır. Salâhiyet sahibi Yu- nan hükümet adamlarının ve kili- hal ç Imaktır.,, Patris “. dama vr sayı » sında da, son > kat Bay Emanuilidise göre diğer | buldan dönen (ve ci ii müstakil (OOrtodokst kiliseleri, patrikhanenin Selâniğe nakline i- tiraz edeceklerdir. İkinci yer olarak Kıbrıs adası- nı gösteriyor. Fakat Yunan diplo- Elik bu yeri de Kıbrısın yabancı “ bulunmasın. lunamaz. ine binaen bu yeri de mu- Bay Emanuilidis patrikhane - nin bir Ortodoks vatikanı şekil ve vaziyetinde olarak nakli için üçüncü yer olarak Aynorozu gös- teriyor ve diyor ki: “Hiç bir kimse bu üç tesviye suretinden birini diğerine tercih haller yine tara az bir ulu âsitanedir ki dillerle tabir o- (Arkası var) Latadanla manastırı başkeşişi: 0» lan Yovakim: İviritisin, Patrik - nenin başka yere nakli lüzumu hakkımda, (Selânik muhabirine İ gr iris neşrediyor. nlı keşiş, Rum Di same mea zamanı geçtiği- ni, Fenerde Rum halkının çok'a - ve bir gün patrikhane - nin tamamiyle Türklerle meskün bir mahallenin ortasında kalaca' ikhaneden bir şey lenemiyeceğini © söyledikten bulunduğun. sk rada imar erkânından bazı- pek mühim sebeplerin tesi- riyle pelin başka bir yere nakli lüzumuna kandırdım. kili kapanmalı v ni kledilmeli- dir. Aksi fikirde bulunan diplo - bil alâkadar ol - mıyorlar.,, Aynorozlu Yunanlı baş keşişin Patrisi gazetesine söylediklerinin hülâsası budur. ci Ni e? yakarak irisi ça iş ün Yerler ki hemen gözleri | run ayak üzere kalkar. Kârhane o iiy. “ler çi ileri de keçeden el. | duacısı âmade ol: vakkit sa- m ek hizmet ederler. | atile ocak başına gelib tuncun ebe, Yarı, ten sonra ateşin yanı- | ağzını açmaya saat kalın- * Seyhij kab; AZ. cahaber eder. Duacı dua; ü e ülislöma kazaskere, | lar, Hazurun hulâsu kalb ile â- z dim p; UK ni. ki ; uymuştum.. Henüz çocuk de- il Ra yoruldun; u | necek yaşta idim. Buna .rağm Nb An'da söylersiniz.. Hat- | onunla hayatımızı birleştirebil - e b niz de olur... Fena ol ie Mi "dokt apmak lâzım geldiğini . çoki gi alıyım, Or sonuna kadar | düşünebiliyordum g e e Ba Eğer şimdi anlata- | (o Annem de, babam da onun hak- vi si di Zaman hiç yapa - | kında “çok iyi çocuk.. Fakat ke - ie ağını kii ne olacağım? | maricı olmak istiyormuş. Bu ar - v aka; imbilir?, zusunda 'd ayi kazana- Bİ mii yam Pa maacakı, Days gi kent vi : esela doktor! ” ta ii al vikestle g gibi bir meslek seçse gla dü, Sol ii harıltalı A lunmaz bir gi m. ” Mini Ni e avuçlarımdan | Hattâ bir ak İk amın anneme > gu, Di a Söğmünü “Selmayı — kanıma pek bağ- n Ky Zaten lr görüyorum.. : Bu yaşta kızlara dep cn ln seizordum. Bi- | pek güvenilmez. Gali akıverir ay a iğ ix a izi N ün ey iş açılır, göz ku- ite Lat * | lak olmalı.. Kızı kendi haline bı - ” ve en büyük m - ee ya davulcuya yalıut zur - nacıya verir!..,, dediğini duydum. m cevab veriyordu: “A ., eml Ayn Allah göstermesin!, Onu bl Ş lah hir doktora vereceğiz.. Doğru- su çok kazançlı bir iş!.,, B. tasdik ediyordu: “Ben de öyle dü- şünüyorum.. İyi bir meslek sahibi bir an evvel bitmesini ve onun . | yüksek diplomayı almasını bekli - yordum.. Her şey olmuş bitmişti ,. Sonraları onunla pek az kon bildik.. Çünkü büyümi girmiştim... Pek resmi, seyrek il) olsa ben yaşta bir genç EN 8x : le bir gençle görüşmesini bulm. olsun da... Yavrucuk sefil olma - Hoş azdı... Fakat a sml. rmemezlikten mp — bi işle de bize cesa- a annemin onda bul- ai vermiş oluyorlardı baml: e biricik kusur, onların ta - birince, çalgıcı olmak istemesiy - di.. Bu ortadan kalkarsa artık bir- leşmemiz için mâni kalmıyacak - tr... İşte bunun için ona k bıraktırdım ve doktor olmasına se- beb oldum. — Bi için senelerin — Son iki sene içinde onunla ei EN Turhanı bir boğul da; iz onlar ne mes'ud manlardı! Hele onun Viyanadaki derslerini çok iyi notlarla bitirdi - arımızın şimdiden gözlerimde canlandığını görüyordum.. Selma derin bir nefes aldı... Ya- rı açık gözlerini yan taraftaki ge- niş pencere; we e hanımeli dallarma çe « ye ve orada sararmak Orada iki serçe biribirine kanad enizde rtardığı | vurarak cıvıltılarla © sevişiyorlar; için aralarında derin bir dostluk | yanlarında henüz kanatlanan üc vardı. Ki aramız - | yavru çırpınıyorlardı. hi balanıyı seziyor, alkışlıyor- | (Arkası var)