28 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10

28 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

re iz sünden düşür kı: — e kızıb da beni döv « Sen benim makineli tüfeğimi alıp ta iğ zaman, ben seni dövdüm Havadan Haber Mahkemede müdafaa. şahitleri dinleniliyordu. Reis, mahkeme hu: şahitlerden 0 zuruna gelçn birine soruyor: — Suçluyu tanır misımız? — Oldukça! — Nasıl bir adamdır?. Hakkım - daki kanaâatiniz nedir? en onu iyi adam biliyorum! 5 — Söylediği sözler daima hakika- te uyğun çıkar mı? — Bazan evet, bazan hayir! — Nası Şahid, izah et — Kendisi, ça aya dair haberler verir. R tane müdürüdür! E Ğ LEN CE UCUZ Oyuncak Vat! Abdüllâtif, kızmı evlendirecekti. Kendisi senelerden beri havlu tica- retiyle meşguldür. Hayli zengindir. Zenginlerin çoğu gibi, ayni zaman- da hasis! Onun bir eski zaman adamı ol - duğunu va iş, eğellin. Et sedir « Ken — Geçen gün, hani şu senin ark adaşin tim. Muayeneden sonra, “hiç merak etmeyiniz. Sıhhatiniz tamamile yerindedir. Hatlâ o derecede; ki keşke sizin kalbiniz benim olsa,, de di! — Sen, ne — Seninle aramızın açıldığını söyledim. olan yakışıklı doktora git - lerle iş sine zail kızma düyün dola- ısiyle (oda takımı almağa hacet yok.. Kendi evleniş zamanmdan be- ri evde duran döşeme takımları, o * kadar itinala muhafaza edilmiştir ki, yeniden masrafa girmek, mana - sız bir harekettir. Kızı da pekâlâ bu dekor içerisinde gelin olabilir! Havlu taciri *Abdüllâtif, böyle düşünüyor. Fakat, ne karısı, ne de kızı bu fikirdedir. Onlar, 'mutlaka masraf kapısı açmakta ısrar ediyor- Keşke daha evvel gelseydiniz. Biz, bu sene sobamızı başkasına kurdurduk. Gelecek sene de inşallah siz kurarsınız! Olmaz mı? senederi kalan elli ku ruş borcunuzu, o zaman iki kat fa- izle iz istiyeceğimizi unutmayın! Desti izdivac i Vaktiyle bizde evvelâ tercüim biraz sonra da telif romanlarda yer tutan bir “Desti izdivac,, tabiri var- dı. Bir kızla evlenmeğe istekli olan, “onun “Desti izdivacmı taleb eder. ii Size içinde o bu tabir geçen bir nükteyi anlatıyoruz. Böyle konu « | şanlar, dili o eski tabire alışmış olan iki kişidir. Bunlardan biri şöyle di- yor: — Lemanm desti izdivacmı taleb tim! — Taleb ettiğin şeye nail oldun et! — Nasıl?. Sahi mi? — Sahi! Bana bir tokat aşketti! » Size takdim edeyim. Pek aziz dostüm, cam — Ne isabet!. Sirkteki ayı hastalanacak olsa, hiç telâşai hacet kal - az. Kürküne bazhare direktörü! büründü mü, göğsünü gere gere seyircilerin karsısina Fukabilir! Tam manasile işinin ehli? lar. Sebep te evdeki döşeme takım:- larmm, bu günün modasma uyma: ması! Kübik mobilyelerin aşağı yu- karı her evde yer tuttuğu bir za « hiç “Nuhu Nebi ze manda, kalma döşeme takımları mda düyün yapılır mı? Abdüllâtif, baktı, ki, olmıyacak! etmeğe yanaştı. Mobilyenin pahalı- sını seçerler, diye karısiyle kızmı beraberine almıyarak, bu işi tek başma halletmeği Bir birisinin eşiğinden i- çeriye adım attı. — Buyurun, efendim!.. Ne emre- — Şöyle bir oda takrmi istiyo» rum, Bir de.karyola... Bisim Pakize Vâtfen söyler misiniz, bu oda takımı salona ws mü olacak, oturma En mı, yemek odasma mı, yok- bön, satıcam sözlerini te- vi el Dur, durl.. Ben o kadar kala- balik şeyden hoşlanmam. Lâkırdı balık şeyden hoşlanmam. Lâkırdı da, eşya da az olacak... Bir düyün odasma mahsus takım, bir de ya- ak. nin ağzından — Bir de yatak , hayır! Takım değil, tek bir yatak! — Ha, öyle mi! Tek mi, çift mi, efendim? Havlu taciri, başmt iki tarafa sal- yarak “Lâhavle!,, çekti: — Canım, efendim, bu da dual mi?.. Tâbii kari, koca içinde yanya- na beraber yatacaklar! Zengin ve hasis müşteri, mağaz: daki bütün takımları gördü. Tan hiç birini gözüne kestiremedi. Ne düyün odası takmimt, ne de karyo- layı satm alamadı. Sebebi de, fiat meselesi! — Bana bak, evlât. o Ben, hem sağlam, dayanıklı, hem de ucuz ola- tak... Çaçaron satter, lâkrrdıyı müşteri aldı: odağı takımı! Esasen bence bunlara Tüzüm yok; yalı. Hep karım Ayşe ile kızım © Pakizenin ısrarı yüzün - eh! Satıcı, oda takımı ile kâryolanm en ucuz olanlarını gösterdi. Lâkin, müşteri ( pazarlığa bile girişmiyor, daha ucuzunu kale on du. Böyle bir müğteri ile tam iki sâ- attir uğraşmaktan bunalan salıcı, ni- terini mendiline sile- rek, ona şu tavsiyede bulundu: — Sizin ne aradığımızı şimdi an- ladım. o Keşke daha evvel açıkça söyleseydiniz. Size en ucuz mobilye satılan yeri tarif edeyim. o Şu köşe- başımdan (o sapınca bir oyuncakçı dükkânı vardır. Orada satılan mo - bilyeler mukavvadandır, ama ucuz mu ucuzdur ! — Fesüphanallah? Karısını yaralamaktan ağır ceza malikemi esinde' guya çekiliyor. Bu hareketi; nr öldürmek maksadiyle 4 kaydiyle, muhakeme karar! Miş... Reis, soruyor: — Onu öldürmek iateri Doğru mu? vet. Ge: inemişorduki ediyorduk. Nihayet o akşam€ ra ie iğ ederkeri; b kapıldım ve... Onu yaral aladı” kin; yünü pini nadimil *— Bunu vaktiyle düşünü daha iyi olmaz mir idi? — Şüphesiz, şüphesiz şiddetli geçimsizlik ileri Reis, eğ sözünü şöyle diyor. — eee için, Hukuk kemesine müracaat eder, gi kanuni yolları takib ederekr diniz! Suçlunun cevabı, şu: — Evet, lâkin... Biz, gi Kadar biribirimizden ayrıl ahdetmiştik. Nikâhırmız ! Bir de yatak.. z tn e, — Bir hee url ve bir çift kuş heykeli!.. Bahçenizde den yanyana Kocam, siçeklerdan dolayı kuştan hoşlanmaz. Ben de ii severim. Biribi, duk! irimizle kavga etmemek için, işte bu hal $. Ne Yemiş! İki kârmanyolacı, gece geç vakit yângm yerinde baş başa vermiş; ko- nüşuyorlar. Eller cepte, ağizlarınm ucunda birer ciğara... Bunlardan biri, şöyle diyor: — Haberin var mı?.. Bizim İ bandut, geçen gece (bir yolcunun suratma yumruk, O böğürüne tekme vurmuş. Çok geçmeden de yakayı e- le vermiş. — Cezası Mei bu iş cezayı bakalım! — Elbette yiyecek. yali? evvel başka bir şey yemiş! ş paranm hepsini karısma V” ce, Hacerden bir temiz d8 Hyecanlı bir briç partisi yapılıyor. Oynıyanlar, eb rt meli mütereddid, bakışı yörlar. Tam bü saral gt eve giren hıtsız da, briç meraklısıd ır. 1 7 ip N | “ | Dayanamıyor; — Hadi, canım! Kâğıtlardan birini kullansanız ,4! 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: