a e ilerliyor Belediye işleri-ikinci bir köprü lâzım!- Fırka ve Halkevindeki çalışma Bozdoğan, (Hususi) — Bozde- ğana yeni tayin olunan kaymakam Bay Kemal, buraya geleli henüz birkaç ay olduğu halde çok değer- li işler görmeğe baş'amıştır. Bura- da büyük ve kçük her kime kaymakamı çok sevdiklerini söylemektedirler. Belediy işler! Buranın belediye binası kentin aa Meli azma duğu yerin de ruhlara ferahlık ve - recek bir manzarası vardır. Bele- diye başkanı Bay İsmail Ayni baş- kanlığa seçilmiştir. O çalışkan baş k Ni ji kad dı ji övledi ğ'im belediye binasile mezbahayi, ği vazifesini de görmekte o- lan fırka binasını yaptırmış, cad- i Maş ken dö- şe ımlar ter. Şimdi dd»; e rte ineklerin Glan güzel bir cadde açtırmakta - r. Kendisinden evvel belediye başkanlığını yapmış olan büyük kardesi Bay Ahmed Vefa zamanın da da bugün Maliyenin icarla o - turmakta bulunduğu eski belediye binasile, park ve hal yaptırılmış, çarşı ve caddeler kaldırrmlatılmış ve 100 bin lira keşfi olan su ile ken tin plânları yaptırımıştır. Belediyenin bütçesi 12000 lira- dır. Yangın için âdi tulumbalar vardır. Ne koca da bir doktor yoktur! Kentin suyu iki buçuk saat uzaktaki Madran dağlarından kısmen künk ve kıs - men de borularla gelmektedir. Bir az kireçli isede içimi güzeldir. Halk, kuyu sularını da içmektedir- ler ki bu su daha iii Sular ya- zın buz gibi Kasabanın tenviratı mali pet- rolledir. Elektrik için 934 bütçesi- ne üç bin lira konmutşur. Bu sene üskes (mutlaka) elektrik tesisatı yapılacağını belediye başkanı söy- lemiştir. Arazi iniş vi d dan üni temizliği atlarla yapılmaktadır. Kazada isek yoktur; ekme- ğin kilosu dokuz buçuk, koyun eti 26, diğer etler 15 kuruşadır. Erin - memiş yağ elliden seksene kadar- d ir. Ikinci bir köprü lâzım Mendrese dökülen Akçay dere - sinin yukarı taraflarında köprü ol madığından her sene üç beş kişi kurban gitmektedir. Buraya da a- şağı kısımdaki beton köprü gibi bir köprüye ihtiyaç vardır. Yeni am Bay Kemalin bunun i- in bir komisyon teşkil ettiğini işittim. Bu köprüye harcanm zere halk tarafından 3500 lira ve- rilmiştir. Özel muhasebe de 2000 lira ile yardım etmektedir. İşte leketi ik bövl Il 7 g Fırkacılık hayatı Mzznln örn kii şeli ve çok canlıdır. Halk biribir - lerile çok samimidirler. Bu seneki 1 İside Giri 1 el ka bütün köylüler kongreye işti - rak ederek dileklerini yazdırmış lardır. Fırkalı gençler çalışmak hu susunda biribirlerine rekabet et - mektedirler. Halk fırkasmın şimdiki mevcu- Halkevlerinin kurumuna tır. Temsil kolu vilâyet dahilinde hepsinden ziyade muvaffak olmuş tur. Köycüler şubesi, köylülerin bütün işlerile yakından alâkadar olmaktadır. Güzel Sanatlar şubesi de vardır. Bu için bir bando > edilmiştir. Spor kurumu da mmeldir. Kaza gençlerinin ikm inde düzen altına alınma - sı pes ve bu işle ciddi bir surette uğraşılacaktır. Burada memurlarla halk a âhenk vardır. Herkes yeni kaymakam ve belediye Reisinin Simli ğa toplan mışlardır. gidişle Bozdoğan bir kaç sene içli çok yükseleceğe benziyor. R. K. Cantürk Yakalanan kaçakçılar Ankara, 24 (A.A.) — Son ye- di gün içinde muhafaza teşkilâtı tarafından birisi yaralı 70 kaçakçı ile 36 kaçakçı ha; 1790 kilo gümrük kaçağı, 735 kilo üç tüfek, iki tabanca, 7 mermi 48 mecidiye, 31 kâğıd lira ele ge- çirilmiştir. i Amasyada ikinci müntehip seçimi Amasya, 24 (A.A.) — Vilâye- tin her tarafında ikinci müntehib seçimi sona ermiş ve C. H. Fırkası inhisar kaçağı, 452 aded paket tü- | a . * . iki kişi Ölüm cezasına çarptılar Muğla (Hususi) — Üç sene ev- vel Köyceğizde C. H. F, kaza mu- temedi Bay e Döğüşbelen kö- yünden ge! htaköprü yerin rmanlık iin geçerken öldürülmüştü. Bu cinayeti tertip ve tasmim ederek fiile koyan eş- raftan ve Bay Sabrinin rakibi Bay Asım ile Arab Abdullahın mevku- fen yapılan muhakemeleri bitti Muğla Ağır ceza mahkemesi ikisi- nin de ölüm cezasına çarptırılma- larma karar verdi. Tekırdağında ikinci seçmenler Tekirdağ, (Hususi) — Vilâyet içinde dünden beri ikinci münte - hib seçimine başlanmıştır. Seçme işi üç gün sürecektir. Kadın erkek bütün halk belediyeye ( gider ve reylerini Cümhuriyet Halk Fırka- sı mamzetlerine vermektedirler. Tekirdağ şehri ve merkez nahiye- si ikinci müntehib namzetlerini bildiriyorum Atıfet Hâşim (Valinin refika - sı), Mediha Hüsnü (Defterdar re- fikası), Safiye Şevki (Mektupçu- nun refikası), Şevkiye Nuri Emi- ne Necib, Safiye Çubukçu, Müh- riye Şakir (Belediye ayar memu- runun refikası), İffet Ali, Mehpa- s Mahmud (Nafia Başkâtibi re - kası), Hâşim Cevdet (Vali), Pin (Defterdar), tupçu), Necmettin (Mahkeme re- isi), İbrahim (C. Müddeiumumi - si), Emin (Müstantik), Nuri (tay- ( det Fuad (Encümen azası), Zekeriya, Rüştü Muhtar, İsmail (Soğancı), Behçet Himmet, Ali Muharremli, Ali Riza (bakkal), Emin Faik, Ali Riza Çubukçu, Ahmed Kübüt, Nazmi (fırıncı), Sıtkı Yakub (ticaret odası reisi), Mehmed (bakkal), Ali Dimetoka, Ali Behçet, İsmail (otelci), Raşid Drama, Muhterem Mehmed (u- mumi meclis azası), Yaşar Aziz, (bakkal), Hulüsi Muhtar, Sadul- lah (çiftçi), Bekir, Salih (saraç), Hasan (Taşçı), İsmail Hâşim, A- li Seyfi (berber), Himmet Cev - det, Abidin (bakkal), Mustafa Karaevli, İsmail. evki (Mek- | k “Ben harbin pek iyi tanırım!, Hitler müsavilik istiyor dehşetleri Hitler, Almanyaya taarruz edeceklerin yaba yuvasına düşeceklerini söylüyor Dayl Mayl gazetesi muharrir - lerinden biri Münihte Bay Hitler ile bir mülâkat yaparak Sar umu- mi reyinden sonra Avru vazi- yeti hakkında fikrini sormuştur . Muharrir, umumi (o reyin neticesi ilân edildikten sonra 15 Sonkâ - nunda Bay Hitlerin söylediği nut- ka işaret ederek bunun bazı mem- leketlerce Alman ordusunun bir muharebeye hazırlanmak cephesi- ne hizmet ye korkusu olduğu nu söylemi Bay Hin buna cevab vererek demiştir ki “ On sene di UMAR sulhü telkin ettikten sonra, birdenbire bir milleti harbe atmak kabil ola - cağı tahmin eder misiniz? Ben harbin dehşetlerini pek iyi tanı - rım.. Harbin icab ettirdiği fe- dakârlıklar ve istıraplara bundan cak menfaat o hiç birzaman mukabil olamaz.. Bir Avrupa har. müthiş bir felâkettir. Benim mak- sadım milletimin iyi bir adamı ol- aktır. “Size iki şeyi temin etmek iste- rim: Almanya, kendi hesabına hiç bir zaman sulhü bozmıyacaktır .. Bize taarruz etmek istiyen olursa yaban arısınm yuvasına pi o İur. o Çünkü kadar hürriyeti de severiz. Bir yandan da İDAM Kai > im ki bir takım karışık anlaşma- lardan ise bir mütekabil (o hürmet prensibi daha i iz neticeler vere - cektir, Bunun raber biz komşu el hiç bir zaman emek için anlaşmayı mükerreren teklif ettik. ,, . Bundan sonra Dayl Mayl mu - harriri Almanyanın Uluslar Birli- ğine dönebilmesi için ne gibi şart- ları olduğunu sormuş, Bay Hitler şunları söylemiştir: “— Almanyada e kimse Uluslar (o Birliğine dönmek için şartlar koymayı düşünmiyo « Yalnız bir tek mesele var - dır, o da kat'i haklarda müsavili - ğin tanmmasıdır. Bu bir şart de - gil, ancak iyi niyetin kendisidir . Almanyada Onayonal - Sosyw- lizm mevcud oldukça bu fikir de - namzetleri ittifakla kazanmışlar - dır. nevi müsavilik arasında fark gör- p sök si” mek Almanya milletince sayılmaktadır. p Sar umumi reyinden Bay Hitler şu sözleri de ve *— İşte bu hadise Versi Klan ne kadar değe İ duğunu göstermiştir., ş Dayl ie mubharriri; ana anlaşması ve Ar yanın istiklâlini tekeffül e ma protokolü aki sormuş ve şu cevabı al “Her zamanki bir anl hud bir andlaşma olursa O manyanın buna iştirak eti göstereceği şart daima af Haklarda mik tani Maamafih bunu isteyen ben değilim, driiğ beri lanlar da vardır. ,, > m şunları söylemiştir: “— Ben, bütün Almaff namma yp hiç bir arazi kendi heveslerinden vizgegiğiMi di EN A zamanda hiç bir #9 hiç mizi ve her h8i suretle kuvvete müracaat * ha Yer Birliğinde — den a sağ edemiveceği etti miştir. Bay Suad muharririn en tanınmış © den olan Loaciran ile z jedik arasında bir mü mıştır. KURUM'un Milli Romanı: 11 YAZAN : Kolcan Kaflı Çocukluğumda oldukça samimi | Vak'adan üç dört gün sonra olan iki aileyi bu defa pek resmi | annem onları ziyaretten dönmüş - bulmuştum... dayımın bekâr olmasından geliyordu. Bu vak'a sebeb oldu: O Hemen biribirimiz kaynaştık.. Sık sık bi- ribirimizi ziyart diyorduk. : epeyce yorgunluğa ve kor- kuya mal olmuştu amma, Turha- nın yaramazlığı doğrusu işime de yaramıştı.. Meri a * tü: — Senin romanlardan Sallan i ver de okusun!.. Canı sıkılıyor » muş!.. Dedi. Bu sırada kapı çalındı; Turhan geldi: — Ablama kitab verecekmiş - siniz Vedad ağabey u denize düştüğü günden - edi beri ilk defa görüyordum, çmiş olsun!.. dö Dedim.. — Beni siz lam diyor ki: “Dünyada her nefes aldıkça Vedad Beye oduaet!. O yetişmeseydi, şimdi sen toprak olmuştun!,, kurtarmışsınız.. Ab- Elinden tuttum: — Gel, sana kitab Meleyim Oo- damda beraber “a elim —Ben o — Olsun! Rengine biçimine ba- karak seçersin!.. İçeri girince dört tarafa dikkat- baktı: — Senin odan ne güzelmiş! Ba- e söyliyeyim de bana da böy- le bir oda versin!.. Amma, bizim evimiz sizinkinden ufak Kitapları karıştırırken devam iyordu: — Abam 'da annem de seni çok Mersinin Nahide Hanımtey- zeme senin için annem dedi ki: “Oğlun di uğu için OTUZ, doğrusu Vedad Bey e e iyi kalpli, akıllı çocuğa hiç rast lamadık.. Yalnız biz değil, onu ie kes beğeniyor!.,, dedi. Nahide Ha- nımteyzem gidince de ablam Or- hanla bana: “Siz de Vedad Bey gibi olun!.. O zaman daha çok se- verim!,, dedi. Hoşa gitmek her halde insan için büyük bir zevktir.. Fakat Sel- manın hoşuna gittiğimi anlamak - la kendimi çok mes'ud buluyor - dum... O zamanlar, roman olarak Ne - mide, Aşkı memnu, Zavallı det, Cezmi gibi yerli kitaplar var- dı. Pardıyanlar, Borjiya, Gece Nec. yolcuları gibi tercüme da çoktu. Kemana başladığım kenara atılmışlardı.. i a dayımın vaktiyle idi. Selma tipindeki Nemide ve Zavallı mevzulardan zevk düşünmüş, onları a; mişti, nın içine elini uzatti” lerden birini çekti.. romanlarm arasına hayvanat kitabıydi» cuk onun kabındaki #* nin bir kenarını gör” la eline almıştı.. a vi — Bunu götüreyi””