21 Aralık 1934 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

21 Aralık 1934 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan; © Niyazi Ahmed Okan Teftika No. — — Yazan ji t e m mupleii CB tarh dünkü gi Payu çıkmıştır.) Evliya Çelebi dördüncü Murat | Böylelikle otuz iki kâfir beği - d Hununda, Kadıköyünde altı yüz nün oğlunun burc bedeninde a - Mar bağ bulunduğunu sılmış idi. Mtine çekiyormuş, burad. arın, bazı günlerinde eğlen ** yapılır, halk bağlarda eğle - Lu iş, EEE LE ENE” ELLE EEE P ğ rmektedirler ki Ne doğru ve sü bir mü - irt, dır, Yalı ız en geniş rahatlıkların la gösteren tarih; Ki Köyünü nün de bazı kurunlarında Dördünci Yat kurununda İstanbul halkı - Vbir eğlence yeri olan Kadıköy, bulun sapa ( bir yeri olarak agi son lziii ne kaldığını otuz” bin kuruşun, Ni - eznesine lr ei telgrafı aldık, Fakat ka- hin kaldırım, rıhtım ve bun iğ benzer tamirat ve jik ilmesi, ymak için kımıl - zi nda Kadıköyün imarı yolünda bir u çayırı buranın eski haline aim için park haline konul- muşdu. rk, önce Süreyya Paşanın teşebbüsü ile Kadrköylüler tara hiliye Vekâleti, parkın belediye tarafından yapılmasını bildirdi. 1339 da Belediye parkı yapdır mağa başladı. Kadıköyü, nüfus müdürlüğün- deki resmi kayda gö iie İstanbul semtleri arasında yö - nünden alıncı ys ağelde gelmek - dedir. Bu semtin nüfusu ( 26.491 mz 25.669 erkek olmak üzere 2.160 gösteriliyor i ( Devamı var ) (1) İstanbul a Osman Nuri. ayıfa 2: (2) İstanbul ima nin iskân edilerek imar edildiğine bir misal olmak üzere fetihten sonra yapı * lan iskânları burada yazmağı mu- vafık bulduk İstanbuld lan bu iskânla şu şekilde olmuştur: Rumedilen ge - tirilen Üsküp halkı, bugün Ciba - linin bir mahallesi olan Üsküplü- > ye vasi ye - e, Mora ii pin Selânik e elli çem: at Tekfür sarayı ve Şuhut elik adım: tramvay yapılıyor. kat ve Sivas Ermenileri Sulu Ma- reliler Vefaya, Karadeniz Çar - şambasından gelenler Çarşamba- ya, Kastamonililer Kazancı ma - hallesine, Trabzonlular Beyazıt camii civarma; Gelibolulular Ter- . simi Galataya, Sino Sam: halisi Tophaneye yer - iagtirldi Bunlardan başka Fatih İkinci Mehmed 1461 de Trabzonu Fet * ti len halkmı İstanbula getirip Ga- lataya iskân'etti. 1475 de «Gedik Ahmed Ke ii Recair si ei efi 0 Türi 0.000 Ermeniyi Yenil yerli ii Bunların bir kısmını şimdi Kefevi denilen semtte bir kısmını da kendi adını alan Gedik Paşa ya yerleştirdi. Yavuz Selim, 1495 de Çaldıran seferinden dökerken İran ve Azarbaycandan yüzlerce âlim, sanatkârla şark vilâyetlerin- den 40.000 Ermeniyi getirerek ani taraflarında yerleştirdi. Kanuni Süleyman 1520 de Sırbis - tanı Tethettiği vakit Belgrad aha” Di Yedikule, Topkapı tarafla - arma götürerek yerleştirdi. Ol üç canavarın biri gağan as- lan'dı. Biri gara Ne idi. Biri da- hi gara buğra (1) idi Bularun her tali bei ejder- . Bu otuz iki baş kim buc- da emi Gara salanl ga- ra bugranın yüzün görmemişler - di, Ancak buğa yemini he- lâk olmuşlardı. Ganlı goca bu başları bu cana- varları gördü, başındaki bit ay: ğma dirildi. İyder: Varayım, oğ- neri varsa gel deki gıza razi olsun, di: At ayağı külük (2), uzan dili İyder: Buldun oğul, hünerin varsa, didi. Ganturalı iyder: Altın akca mı ister, gatar besrek mi ister. Babası iyder: Oğul! hüner ge- rek, hüner. didi. Ganturalı iyder: Baba! Yelişi gara gadlik (4) ata eyer salayım, ganlu kâfir iline akın çakayım(5) baş keseyim, gan dökeyim, kâfi- re gan gusdurayım, gul garavaş getireyim, hüner göstereyim. Ganlı oğul! Hüner didüğüm ol değül! ün üçcanavar (6) sak- lamışlar. Herkim ol canavarı ba- sa, ol gızı ana virürler. Basub öl- dürmese anun başını keserler. Burca asarlar. Ganturalı iyder: Bu sözü sen mana dimemek gerek idin. Çün- ki didin. Elbet de varsam gerek (7) olmasun. beğ (9) baba! Esen galun, didi. Ganlı goca iyder: Gordün mü, men mana nitdüm. Oğlana gor - kunc habarlar sü dei ola ki im idi. Üş şun- — KURUN 21 Birinei kânun 1984 a e Dilimizin geçmişi amm ağ e ei Dede Gorkud kitabından : Kastamonu saylavı Vele izbudak Atlı batub çıkamaz - anun bal- çığı olur Ele (11) yılanlar sökmez - a - nun ormanı olur Gök ile pehlo buran (12) -anun gal'ası olur Göz kakuben (13) gönlalan - nun görklü (14) sü olur Hay dimedin (15) baş geiren - anun cellâdı olur Yağrınında (16) galkan oynar- anun babası olur Yavuz e yiltendün. Ga - yıda döngil. Ağ sakallu babanı, garıcık Kel ananı bozlatma gıl (17) didi. Ganturalı kakidi iyder: kan yiğid mi olur. Mn erlere gor- ku virmek ayıb ol Anun dolamac Mide gâdir gorsa dünle yortam Atlu batub çıkmaz anun - bal - çığına gum doşeyem Yılan sökmez ormanını - çak « mak çakub oda uram Gokle pehlo uran galesingadir garsa yıkam yapam Göz kemi gönül ün boynun öpem Yağrınında Dalin oynar - ba- basının ve kesem Yâ varam, yâ vari -yâ elem, yâ gi Gene görünce beğ baba, hatun ana! Esen galun! didi. Gördüler ki namus için yinil - mez, eyitdiler: Oğul! Oğrun açık olsun. Sağ varub esen gelesin, di- diler. ının, anasının ellerin öp- dü. Gırk yigidle yidi gün, yidi gi- ce yurtdular (18) kâfir smırına irdiler.Çadır dikdiler. Yüğrük a - tın yüğürdüb Ganturalı gürzün göğe atar, ei ez din garvar (19) di He; he gırk eşim, Kili yoldaşım. olsa yarışsam, güclü ol « zeller serveri sarı donlu (21) sel- can hatunu alsam, atam anam i - vine dönsem. iyü söylerdi. Bunlar bu sözde iken meğer hanım! Teküre haber vardı. Uğuz p mi anladı... Dudakla- > ir Artik bir o şeye aldırdığım Bugünün zevki, imi o hepi - Eş yn acılar, kinler, — le ters bir felsefe m a bir buhranla karşı My en korkuyorum. dediği gibi imei ye- rinde bu Kadar keyifli, neş'eli gör- medim... Bir gün ve şe izin a- İıp gelmişti... Gece dönmedi Çok aydınlık bir geceydi. penceresinin önünde konuşuyoru- yoruz, Meral bütün gün çamlarda koşup yorulmaktan (o kurşun gibi bir yedi yaş uykusuna dalmıştı... Dışarıdan turdan dönen kala - balık kafileler coşkun su gibi akı- yorlar. Mandolin, kitara, genç kız sesleri, kahkahalar, aşk, genç - lik ve yaşamanın zevki... Çam ko- kuları hava o zerrelerine sinmiş.. Gecenin beyaz ve ılık rüzgârı ipek tüylü bir yelpaze gibi yüzümüzü denize açılan tek | 3 Akhisardaki kerpiç odamızın tek m” oturduğumuz gibi yanyanayız... Başlarımız biribiri - e İNS O kadar acı ve İçimde titreyici, li bir sevinç var. Onun artık kurtul- duğuna inanıyorum.. Akhisardaki o mes'ut günlerime kavuşacağım.. Genç gönüllere aşk ve hayat sev - gisi veren bu Çam kokuları, bu ılık ada havası belki onun hasta ciğer- gi” Da yi etmiştir. m bu filizlenen EE seyiliklerine dalmış.. Di 'um.. (Ergin) NE sesi kulağımın eek fısıldıyor.. — Sana bir şey soracağım Ay- “ artık düne ait > şeyi ii istiyorum.. Fakat içimde ölmiyen hain bir kurd var. Bein söküp at- mak istiyorum. söyler misin, Akhisarda in ei» bu - lunduğun biri var mıydı? İrkildim. Gecenin bütün tılsımı gözülüyordu. Hastalık yeni bir çıl- gınlık devresine giriyordu. Yü arım aydın - bana biraz daha üzüne lıkta gözleri büyümüş görün — ekşili Ergin. Ne de- mek istiyorsun. Sesi daha ağırlaştı. lee vhama kapıldığ sanma in Senin bu Şire macerana dair tamam üç mektup aldım. İlk mektupta ne ( diyorlardı biliyor musun? Karın gözünün önünde * yeniliğe u itmeye döne - didi al ye kendisini pek fakir | semtlerine, Anadolu Aksaraym - unlardan baş şka 1492 de İs- Ni kiş ” N iti panyollar oOGirmaniayı aldıkl KER ii goca | dan Ganturalı dirler bir yiğit, var dan getirilenler Aksaray mahalle- v ai Br ada soyları d 0) iyder: aş, gelm dileyi geliyörür, didi - falariyle ( meşhür | sine, Akkâ: Gaze ve Remleden ge | Zaman ahalisinin bir kısmı İstan | © Oğul! | , ln bir zaman" | tirilen Kıbtiler Balat mahallesine, bula geldi. Bunlar da o Galatada Sen varacak yiriin do -lamac | garşu mr ri (Neye geldin yi - ii batakelıle halini almışdı. Yo -| Anadolu Türkleri Üsküdara; To- | yerleştirildi. yolları olur âtfen sayıfayı çeviriniz) > hu ni bir gelişe benziyor. (Ergin) i| okşıyor..... « Aylar geçti... e Vek aldatıyor. Ömrünü senin yarım İe o Ergin, bu ne değişiklik! | en mes'ut olması beklenen günle - Ergin bu gece çok sakin, tıpkı elle İyi 6 Bosün | vöcudima bağlamadığını ispat ©; diyor. Ne seciyesiz o adamsın buna bile bile katlanıyorsun. İki hafta sonra bir ikinci mek- tup beni âdeta sersemlikle itham ediyordu: — Hâlâ mı nie e k asrilik, teki manası (başkadır. Dea orum. receğini, bununla iftihar etmemi söylüyorlar. Hatırlıyor musun Aysel. Akhi- sarda yatağa kapanıp ağladığım gün. İşte o gün ekutplarm ilkini aldığım gündü. Ayların, yılların geriye bırak- tığı o heyecanlı gün gözlerimin ö- nüne geldi. Sebebini bir türlü an - ( Devamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: