PA —ı— KUMUN 8 Birinci binun 1934 iü v f N ape AYAŞ ee HAYAT YOLDAŞI Yazan: Anton Çehof Nikolay Yevgrafiç hiddetle dedi ki; tenbih li Temizlik yap dın mar, artık aradığını bulabilir - sen bul.. Telgraf ne: u nereye attın?. Rica prkre ara da I.. Dünkü be (KAZAN) dan gelen telgra! Solgun vE lâkayd tavırlı, çok ince kr olan hizmetçi ma- sanın altındaki kâğıd sebetinin i- çinden big iyii çıkara - rak, hiç İemeksizin, doktora kek bunlar hep hasi le Silin telgraflardı. Bir kerre de misafir salonuna ve Olga Dimitriyevna'nın odasına bakdılar. Çeviren: Süreyya Samizade ve onunda bu tazaman reddetdiği, kendisini bismetei - racak derecede evde ii oldu- ğu bir zamana tesadüf etmişdi. Altı ay evvel meslekdaşları teverrüm »ttiğine karar vermişler ve her şeyi br irıma git- mesini ona tavsiye etmişlerdi. Ka- rısı Olga Dimitiriyevna bunu işit- TAKVİM Cum std Kind 9 di Küm i Ramâğani | 2 Râmaz. Gün doğuşu .z 713 Gün batisi 144i 16,41 Sabahı dâmazı ö $ Öğle eş 1206 12.06 Ikindi p 1458 1428 yi namazı 16.41 16,41 mi e 189 18.40 Lİ 5.08 Yam vi günleri a 341 Yilin kalan günleri İL RADYO | je öüyün ISTANBUL 18 den 18,30 a kadar Fransızca Karısının Nis diye il israr etme - sindeki sebebi şimdi anlıyordu: Çünlei sevgili Mişel'i Monte Kar- Vakit lı Nikolay Yevgrafiç karısınm İngilizce bir lügat kitabı aldı, beşden evvel gelmiyeceğini İni * | kelimeleri biret birer tercüme et- yordu. Ona itimadı yokdu. ti ve aşağıdaki cümle meydana kaldığı zamanlar bir türlü uyuya: ( çıkdı: maz, buysuzlanır, aynı zaman rn sıhhatına içer, mi- okutan çiçek demetle - rine lânetler yağdırıyordu. Karı « sının geç kaldığı geceler asabile - şinden gelen telgrafr, çok lüzum- lu imiş m se e ip ması, karısı mütevellid siebiyetden ie eri ei liyordu. Karısının odasındaki masa - nın üstünde, kâğıd kutusunun al- tında bir telgraf buldu. Dikkatle muayene etti. Annesi vasıtasile N MMA Karlo'd geliyor ve Mişel imzasını taşıyor- du.. Doktor bunun bir kelimesini bile anlıyamadı. Çünkü bir ecne- bi lisanile, ağlebi ihtimal İngiliz- ce yazılmışdı. Bu Mişel de kim o- luyordu? Karısının Monte Karlo ile ne alâkası vardı? Neden anne- sinin vasıtasile geliyordu? Yedi senelik evlilik hayatında daima şüphe etmeğe, tahminlerde bulunmaya, ip ucu yakalamağa o kadar alışmışdı ki evde yaptığı bu tecriibeler onu mükemmel bir in polis hafiyesinde bu's'nan meziyetlerle teçhiz etmişdi. Ça - iş mma gitti. Karısile bir - likkde bir buçuk sene evvel Peters- rg'a gittikleri zaman eski bir mekteb arkadaşile, bir mühendis- le, nasıl yemek yediklerini, bu m lara e karısına yirmi iki, yi yaşlarında aile ismi Mihail nevi ve kendi adı da - çok tuhaf ve kısa bir isim - Riss olan genci takdim ettiğini düşünmeğe başladı. İki ay sonra doktor bu gencin, üstünde Fran- sıca gesi in hatırasına hürmet erdil ve istikbal için ümidler besliyerel| ek. ibe ar; li fotoğrafını karı- sınm albümü içinde görmüşdü. ni i ayaklarını bin kerre ö - per, area bile gelmesini bekle- 19,30 dan 19,40 a kadar Dünya habörle- ri, 19,40 dan 20 adar Teganni: Meh- med Münür, Bariton, 20 den 20,30 a ka- dar Spor r kAaışması, Eşref Şefik, 20.30 n ZI, Macar a çe den 21,30 a dolu - salar, 21,30 dan 22 ye kadar mi söze Tü havalar Ba; iğ Rasim. NOT. (Halk şarkıları), 22 den itibaren radyo caz hş one Palamlyiz 364 m. a 45 plâk, 14,15 haberler, 14,40 pas ai dei neşriyati, 18 dans muşi- i, 19 haberler, 10,15 Corologos takr- i, 6 konferans, 20,20 plâk, 211 or 2 konferans, 1, 23 haberler, 23,25 a yi dı Khz. V 18 Dans RR 18, Yü ie 5 Viyolonsel ile parçalar, İyi ma mile a gil refakatiyle rüns, 20,30 O konser, 2045 senfonik orkestra rim.,, ğ konseri, Kayra'la birlikde Ni : 3 2145 haberli i idlb ri 23 reklâml, Da muvafakat etmiş olsaydı ne acı - sr e z Ri pi ali ve nacak gülünç bir ham beyin 24,35 dans musikisi Deapiz zil vi hz. BUDAPEŞTE, 580 ç ardan nala, 3 1045 plâk, ti. Bu, ona e dedi ki ya bağlı konser, İyi mk seller dö- | 2239 , 22.50 Perla çingene or- külecekdi. BEYA Kir eyecan'Dım ie Görü memürları takim tara» iğ e rd a EE eğer > bir dı. Gururu, izzeti ihtilal et tesi yaşamış ol 5 bu mişti. Yumruklarını sıkarak ken- torluk olan bir köy papazı oğlu - nun böyle aldatılmağa, “e zayıf, ahlâki bozuk, Biymed müsaade edemiyece- cak olmağa ğini pres iş Telgrafı ke leme geçire- rek pi kendi: imini ki diye mırıl- ak minimini ayak! Ona âşık olup evlenmek tek - lifinde bulunduğu zamanı ve bir- reva yaşadığı yedi seneyi düşün- dükçe hatırasında uzun, güzel sa- çı, o bir yığın yumuşak bürümcü - ğü ile minimini, hakikaten mini - mini, zarif ayaklarından başka bir şey yoktu. Şimdi bile o eski kucaklama lardan ellerinde ve yüzünde bü - rümcük ve ipek hissediyordu. İşte o kadar.. Sinirlilik nöbetleri, çiğ - lar bittabi hesaba dahil Köyde, babasının evinde iken bâ- yun yanılarak dışardan rdiğini (vecan havli; çarpıp çırpındığımı ve her şeyi alt- üst ettiğini hatırladı. İşte bu ka - bozulmuş, evinde bir ko - mi evi havası esmeğe lamış ve her sene kazandığı on masmı mütemadiyen teklif ği va inni bi ei elli bini geçmişti. kdr Verdiği Tk mis) betle, hayatı bu satar ümitsiz perişan olmıyac. Öksürmeğe ela. Yatağa gi- ez ya lâzımdı, fakat yapa-- mıyordu. Odalarda dolaşmasma devam ei yahut masanın ba- şıma geçerek ( bir kâğıdın üstüne kurşun kalemiyle sinirli sinirli bir va Di rdu: alem tercübe ra ni bir ayak..., Saat beşe yi zaman EL ve ediyorum... Kadınlar Adası! Yaran: Gerhard Hauptmann EMER ER EEE RA Gençlik taşkınlığı içinde boğulup gidiyordu. K kızı, şa“ ve adımlar ve atlayişlarla hur- g ağaçlarının pen ettiği zer bahçesinden hız! arara kümelerini li ordu. Onu bir Avru- Rubensin ik gidiy: pâlı görmüş olsaydı ders, | tab'olarında görüldüğü gibi etek- lerini kaldırmış ve olimpik bir a- teşle tutuşmuş olan e Artemise rastgeldiğini sanırdı. s Lau - rence öyle bir arzuya Ml ki bunu ölüm derecesinde susa - yan yorgun bir yolcunun ateşiyle ölçe bilirdiniz. (o Şüphesiz onun bu arzusu bir dolup taşma eseri idi. Güneş, toprak ki adanın çi- çek ve meyve zenginliğini, hur - ma ve baharat ağaçları! .. usarelerini yaratıyor, ovalar tepeleri mukaddes tütsü Bulstle: riyle kaplıyordu. Mis Laurence- de de nadide bir çiçek, olgun bir e a verimi isinde ie bu değişikliğe bu hayret etme! raber ondan dolayi bir e te duyan güzel » 0 wrence kendi erdi diyor. — İşte akl azamet - füruşluğun neticesi böyle ve Kendimi soğuk kanir, her şeyi m hakeme eden Pallas Mel benzetmenin akibetini on misli 0- larak çekiyorum. Kendimi müda - faadan büsbütün âciz bir halde görüyorum. Şayet kendimi bu | Kadar âzimkâr, bü Kadar teşeli; Dilimize çeviren: A Ad binlerce sen dluğuna delili yordu. i di. P el mesküzi olduğuna mabet harabesi de rg il - E 8 — VE $ EB 8 ai sun derslerine Diyordu ki: pi — Tavus genliği derin ve muayyen fi bına sokulmazsa iyi ln o fikir kalıbma bizza' mağlup oluyor.,, Bu izakat Mit Yaz miyor ve.'orün ye ke yali şimdi vd rence'in nedeh , tedrisata devam etmediği”. i liye için beyhude © rh Laurence yukarı ei izahattan fazla bir $€7 gif mek istöraiyordu. ” Hattâ © Wardan da uzakla$'?” yeğ: sasen ahval ve vaz! ye lit hu icap ettiriyordu. Yeni ğa, kurulalıdanberi Mis Lawf* ği civardan ekseriya ayrıl0”. yy e, Evvelâ haftada iki defa #* fiğ ti, şehrine kadar ii iyord” Bİ ke, t sonralarriki h gr Nihayet kadınlef ir defa ziyaret edişi ie “ağaçları kökü ile 851 kadar kuvvetli en bu halimi bir boyunduruk altı girmek, yahut tam bir bitaplık e bi telâkki ederdim.,, Mis Laurence, bir aralık Mis Warı hatırladı. Fakat esrarengiz bulutun muhakkak merkezinde bulunup ta ezeli kuvvetle izdiva- ca götürülürken Mis Warın yl Kaya Miz ün hatıraları değiş . venci rulmuş ve bütün ken- | mişti. im , işittiği, temas dinde bulmıya sabika öle ri kokladığı şeyler sanki o ya, Olga Dimitirievna eğer üze -| zamana kadar görülmemiş, işitil- rinde iyi bir tesir uyandıracak bi- riyle evlenmiş olsaydı — kim bi- lir? — belki de sadık ve dürüst bir v olurdu. e âciz bir ruhiyatçı idi, kadın ka | his bir şey bilmiyordu. isleg mânda kaba idi, gem kiolle, den değildi. Kendi k — Zaten çok şeridi deği- lim, diye düşündü, ben ölmüş bir adamım, Yaşıyanların yaşamala - rına mani olmamalıyım. Hak tale- binde ısrar etmek artık tuhaf ve manâsız bir şey olur. Onun çıkça keruşurum; sevdiği laa gitsin., Boşarım... o Kabahati de kendi ae Ali . # Olga eşli nihayât geldi. Ça'ışma odasina girerek at- İse beyaz kürk, ayaklarında lâstik'er, bir sandalyaya gömül - dü. Sık sık nefes alıp içini çeke * rek: — Yaramaz, şişko çocuk, dedi, doğrusu oyaptığı şerefsizliktir. Ben buna takammül edemem. Ka: tiyyen tahantmül edemem. e Kocası, ona doğru giderek: — Nedir, ne öldu? Diyo sordu: i (Yarm bitecek) memiş, temas edilmemiş ve kol lanmamış gibi geliyordu. Ya Tavus? Bu iç açıcı Eros mb iye çalılar arasmdan arşısı is ni ce onu da ilk defa görüyormuş gibi oldu. Güzel ressam kizı o- nu itaat altma alacaktı, şüphesiz alacaktı, Hattâ on bin defa da - ha güzel, on bin defa daha baş döndürücü bir Eros dahi ol Güzel Laurence, Mass Müller - in cihanşümul din hakkındaki fik- rine iştirak ettiği adada tesis e- i etre « e des mâ- mes kilisesine yavaş yavaş H lerini kurtoracağı ümidi büsbütün kas Mis Lauren - celeki bu meyil günden güne ar- tiyordu. 1 Buu kurtuluş ümidi parlayıp söhdükten bir kaç ay sönra Mis Leurence tarafından kadınlar da- ğınm simal taraflarmdaki sonun - dâ muazzam bir sahil uçurumu ü- zerinde yeni bir madet kuruldu. Oradaki arazi tabii bir parkın en söçme çeşitlerine malik bülunu - wi bi r li oldu. il ti rim > Leurence bii” . | Mi m 1 ay mezuniyet veo' pi, *i al kine ml ” in tri o Ci | i olunan yeni vekil iyi in merasimde güzel rahibe #“ | tay söyledi: azan : W. Şekspir Çeviren Ertuğrul Marin Jİ Eski v Tiyatr saat 20 4“ mİ yi dkbin v sanal Ç Opâret üç perde. Besteliyen: o Ferdi Pek yakında Ce! Reşitlerin Deli pereti.. gt 3 Bu gece: Hm leş. - YENİ ÇIKTI İs Engerek emi | | 1 Fiatı Tevzi yeri - MN 3 e veya oyak iğ g