ĞLENCE Lİ Nazmiye Ham 4 | “m n ei İvana izi âzım geldiği kanaatiy- i içi ve girer girmez kaşla- ğe çıkışmaya hazır - derhağ pe kızı, anne * . indir rdi: — > te iyi değilim ha “Sm Me inle pi €ğişmesi sana dol l v glavanın değişmesi eğik Na senin değişmi 'n mi?.. Ben, değiştim si anneciğim, ye rak in Ma geder enğ ve mer © o kadı eker R lmamazlık - eN enin son zamanlar # iin İn memnun olmadığı” iş vir sey anlamıyorum, abu, msedi: n» kura ii saree seni-o zah - an sam, anneciğim? söyliy, orum, anneci İş > Saka gö a vaka), İğ bu akşam biraz Üiğim > Ev m! Ri edin için öfke - “ii kadar: neredey- d > Si h ti nemadaydım, anne! Mey in Dn filmi © gösteriliyordu. iz By yorum, Bir defa Mi beri rde maşa akit, sarı oş olarak eve kre yoğ şöyle diyo r, bir elinde anar Olur » bir yerine iki balonla eve döneceğimi ni Ben, Bir Melek )eğilim!-Meleksin e e .. Hayır,... tabii sali pl —— Tabii mi?.. Tabii yalnız de- ğildin, öyle mi?.. Müzehher, sen artık se eğ Söyle, yanın” da kim v. — ii değil “iimler,, diye sor, anneciğim Nazmiy mere bir kat daha meli Artık bu kadarı, aşı” rı derecede fazla gelmişti doğru - su. — Sen diyorsun, kadınm kızı. ri tekrar annesinin boynuna sarılıp, izah etti: , umduğumdan aşırı gi demek Benim gibi bir 9” — Geçen yün kocamın Mn hdi, ii 3 ME: meşgul olup in, güzel mi arr Eş di! Zayi, va e yaptın — “Tütfen ei çap haber veriniz, dedim! e bed ini ii yeni madği di dese beğenirsin? erin yenik kabul için her zaman — Anneciğim, niçin “kimler? diye düre n?.. gi ydi, Se sormadan ben cevap ereyim. Sinemadaki seyirciler! Bir film, tek kişi için gösterilmez, Ya *- Nazmiye Han ii, gebet bir ei fes aldı. Yumuşa! — Bu filmin m ne, Müzeh - 27 — “Ben bir melek değilim e Anne, kızımı öperek, şöyle de- Hediye A ! kı, fıkı görüşürüm. $ ğini onu Zi- yarete hiç ei muşsün ! — Öyle!.. Artık onun salonuna sm çi istemiyor. Iştahım kalmad — abi — ei bana kendi satın aldığı çaydan ikram ederdi. Hal- m kendisine hedi- um hediye diki sö berbat ol- beri için kerim memiş, Vacit Beye vermiştim > Mi? Baba, çocuğuna nasihat veri - ehir sabırlı ol. Frenk» lerin çizime bir sözü vardır. “Ro- ma'şehri, bir günde yapılmamış * tr” derler! ocuk, bir an sustu, sonra gre sordu: — Öyleyse bir gecede mi ya - ılmıştır; baba?! düşündü, Pi kendisini resimde gö- şey değilsin, karıci- asıl keşfetti in! “Sen bir meleksin”, kızım! — > Müsait Yer?! Balık avlamak yasak olan sa - ars bu işi yapmağa hazırlanan am, o civarda rastgeldiği bir ag sordu: — Bu sahil boyunda hangi yer balık avlamak için en müsait yer- dir. Bana dı misiniz? Hay hay! Şu ağacın bulun- Orası, duğu tarâfı tercih ediniz. bu yolun en iyi göründüğü yerdir! NE ÖNE rdiğim ilâç, kocanızın de dercede iğ bırakmadı, demi 'âkis — Ki hele? söl tıklarını ii anlatmasını le ? yer paz Fakat, yol beni alâkadar | — Yolun : en iyi göründüğü etmez. Balık avlarken, yola ne di- e baka ım? Sahilin, balık avlamak yasak olan kısmında bu işi yapmağa ha- zırlanan adamın hayretine karşı, diğeri, gülümsedi — Sahili kontrol eden memur- lar, bu yoldan gelir. dolayısiyle... rken lâf akaid nüne geçecek ini değil, her gün yap- Plâk ve Büyük harp sırasında türlü tür irmek wee toplantısında, kızını ballandıra bulandı amina Musiki? — Kızım, üstelik plâk ta çalar. Kızımin “ çalışı tiksenamsilir doğrusu Bira dan birisi Be — Kerimeniz hanımefendi, mu- na ne şüp! nda da bilgisi kavyeklidiri Meselâ, 8iz bir plâk iye kızım bu plâğın arka tarafında hangi i havanın bu - eğri derhal Yy ! p, hafif tertip gülüşme- e b harp zengini, de- m etti: a sonradan görm iki bahsinde en çok güllren özür Şive Tecrübesi / Muallim, talebesinin imlâ va - zifesini düzeltirken, şöyle dedi: — Bir çok kelimenin telâffu - zünu başka türlü yazmışsm.. Bu arada ayni kelimeyi muhtelif te - a yazdığını da görüyo » » Ekle şu cevabı verdi: — Bunlar imlâ hatası maz ki! sayıl - — Neden?. Madem kiz ri telâffuz ederek yazmışsın maden bir şive muharriri olmak is- şimdiden © muhtelif syeyier göre tecrübe yapıyo » — Yanlış değil, efendim. Ben, ” pepe — KURUN (26 İkinci teşrin 1934 emma BE ENR Dediği Gibi! / Sabiha ile Fahire , mektepte biribirlerile en samimi görüşen iki arkadaştır, Mektepten çıktıktan sonra, birbirlerini uzun zaman gö- rememişlerdi. Her biri, ayrı bir ta- rafa gitmişti! Geçende, uzun süren bir ayrı - lıktan sonra, ilk defa olarak karşı- laştılar, Büyük bir sevinçle öpüş - tüler. Gelişi güzel şundan bundan bahsettiler. Tabii bu arada özlen- ti sözleri de geçti. Ve nihayet, Sa- biha, sordu: — Fahire, ei eba şeyi e .. Nasıl oldu da evlenebildin?. Halbuki; sen mek » tepte iken “dünyanın en mükem - mel erkeği karşıma Ge bana koca olamaz;,, derdin! Fahireden şu cevabı ai — a mektepte dediğim gi dünyanı en mükem- mel erkeği değildir! Rahat Dans! Yakası e fikirler or - taya atmakla m. adam bir salon Lİ ELE “İ bahsediyordu: Dans, dans! Hangi dans o- lursa olsun, bugünkü şekliyle mu- sikinin çenberi içinde sıkışıp ka - lan bir takım sıkıcı hareketler - den ibarettir. Daha rahat sıçra - bulmak gerektir. manın Ee Bence böyle! rapi rk bulunanlarda birisi, aş Ke alâkasını keser, ondan sonr rahat rahat hoplayıp zıplarız Eşek Ve Boynuz! — Sen sahiden eşeksin. Yalnız boynuzların eksik Öteki, bar att — Teşbihte hata ll; derler. Lâkin, bazen de oluyor işte. Ayol, eşeğin boynuzları olmaz ki!.. Ha, ha.... ha, ha! Kavga ettiği adamın böyle de - yişine karşi, onu eşeğe benzeten, yalnız boynuzları eksik olduğunu söyliyen, şöyle dedi: — İyi ya işte: Şu halde sana e» şek deyişim, daha yerinde! Bavyera Mihazı. Kaynanası- nın elinden kurtulan adam, o ka- dar hızlı yürüyor ki, lokomotifi bile geçiyor? N — Götürelim, Beyefendi! — İşine git, işine.. Ben, ken « im hamalım!