e mes 36 İkinci teşrin 103. vie i a ÜLKEMİZ DE, Baliinrir Mersin Ağırceza mahkemesi Süley- öldüren man için ölüm cezası verdi ersin — Tarsusta babası Nu- İl hu öldüren Süleymanın son duruş- ması Mersin Ağır ceza mahkeme- sinde yapıldı. Suçlunun istintak - dairesinde verdiği ifade okundu. Bunda ba- ndan para istediğini, parayı alamadığı için evdeki sandıkta bulunan tabancayı alarak bahçe - lere gittiği Ove oradadört (şişe rakr içtikten sonra tabancayı bir el “âtıp tecrübe ettiği ondan son- ra eve gelerek kendisine kapıyı açan babasının üzerine ateş edip iki kurşunla öldürdüğünü - itiraf ettiği yazılıyordu: İlk ifadesine karşılık ne diye- ceği sorulunca o zaman sarhoş olduğu için ne ki let ğini söyledi. , Komşusu olan rr ni - lenmiesine” başlandı. Şahitlerin hepsi de silâh sesi üzerine koştuk- #h babam diye ağlamakta oldu - ğumu gördüklerini söylediler. Ra- | Ölene pirinç ekimi şte Beydağı nahiyesin - ne bağlı öpen köyünde bu se- içi pirinç ekilmi: mahsul olmuştur. çiftki pirinci ya ayır - mak ve temizlemek için Manisa- ya götürmüşler, stağ fabrikada temizlendikten s0; tekrar şi - mendiferle. Ödemişe getirmişler, kilosu 16 kuruş on paraya sat dari : mıştır. Bu fiyat e emeği el : mamaktadır. Bunun için k seneye pirinç ekmiyeceklerdir. İstihsal edilen 'pirinç ayni tosya pirinci gibidir. Pişerken suya da- yanmakta, hamur olmamakta - Bulunmuş mermi “Ünyede Rumeli müballilerin - den 14 yaşında gli Mehmet bul elinden düşürmüş, mış, çocuk bir ayağı - nı tamamiyle kaybetmiştir. porlar zabıt kâğıtları okunduktan sonra Cümhüuriyet müddei umu - misi Şeref Bey ayağa kalkalark: Suçun mahiyetini hâdisenin ne suçlu - nun ve şahitlerin ifadelerini tah- lil ederek, Süleymanın bir baba katili olduğunu anlatarak suçuna şekilde cereyan ettiğini, uyân Ceza kânunumuzun 450 in- ci maddesinin birinci bendine gö- re suçlunun cemiyet nizam ve ka- ae kendisi için lâyik gör- e tayin eylediği (o âkıbete sr istedi. mler uzun bir müzakere- den sonra suçlunun < gösterilen mâddeye göre ve baba katili ol - mak üzere ölüm cezasiyle mah « kümiyetine karâr verildiğini bil - dirdiler. Reis Şevki Bey hükmün tefhi- minden sonra suçluya (hükmün temyizi kabil olduğu için Tem - yiz mahkemesince bozul K ya tadil edilmesi ihtimalleri ii. şısında müteselli olarak sükünet- le bekleröösini tavsiye etti. Adanada su meselesi Adana belediye meclisi, Ada- na şehrinde dört kuyu açılması - na karar vermiştir. İrani biri, Na mektebi avlusunda, diğerleri de Yağca - mii, Kuru köprü ve set üzerinde açılacaktır. Belediye dört kuyunun açılma- sı için icap eden şartnameyi ha - zırlamıştır.. Birkaç güne kadar münakasaya konma işini ta - mamlamış olacaktır. Bu ularım en aşağı” metre derinliğe (kadâr imikmek suretile açılması ve halkın böy - lece temiz su içmelerinin temini esastır, larin önümüzdeki Kânun içinde açılmış bulunması da şart- name icabındandır. İzmirde memurlara kömür veriliyor İzmir Vilâyet istatistik müdü- rü Nâzım Bey memur cope - ratifi namına kömür satın almak lale Göz . önünde bir hırsızlık Mebus seçimi hazırlığı Kırklareli, (Hususi) — Kırk - lareli vilâyetinin Burgaz kazasın - da, şirket mağazasına demir ke - pengine anahtar uydurmak sure - tiyle bir hırsız girerek camekânda mevcut altınlar ile yedi, sekiz yüz liraya yakın evrakı nakdiyeyi ça - Tarak kaçmıştır.. Kaçarken cebinden bir beşibir- lik düşürmüş, bu para sabahleyin bekçiler tarafından bulunmuştur diye kadar pek - çak sirkat vak'aları olduğu halde henüz hiç birinin faili yakalanmamıştır. Bu sirkat işinde çarşı bekçilerinin bü- yük lâkaydisi vardır. Yediyol ağzında bulunan dükkânın kepenkler açlılıyor, pa - ralar gelene da bekçiler görmi - yorlar MERİ ie işe el rn İntihap teftiş heyeti | için. bele diye 'meelisince |. seçili işe eden'altı âzanın seçimi tır. Bualtı aza ile birr vah ncümeninin-âzaları birleşerek on kişilik bir vilâyet teftiş heyeti ola- u heyete Belediye Baş - ni rsislik edecektir, Fırka ocak,'nahiye, kaza inti - başlanması: hakkında | haplarının vilâyet fırka reisliğinden kazalara tebliğat yapılmıştır. £ İntihaplai Kânunuevvel Rihayetine kadar ta- müren ikmal edilmiş mm Vilâyet Hususi Mühaszbe'Mu dürü iken “İstanbul Belediyesi Müstahdemin ve Esnaf cemiyetleri şube müdürlüğüne tayin © olun Refik meri yeni işine hareket et - ein Mieibi işini en - ibi At Lu muhasebe müdürlüğü - üdürünün vilâ - Di tayin edileceği söylenmek te: Edirne mektep izcileri Edirne - nin kurtuluş mek üzere ayın yirmi hareket edeceklerdir. Yeşilova klübü de Edirne kurtu - Tuşuna bandosu ile iştirak edecek - lerdir. Hâmit Celâl bayramına iştirak et - | kikat üzere İstanbula yay ir. kısa . bir. za ve le pi 2 - ecek a sanan Italya gene neler yapmak istiyor ? (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Nihayet en sön gelen bazı Ây - rupa gazetelerinde yeni bir riva - yet çıktı: İtalyanm Gondar hâdi- sesi üzerine Eritre, Somalı müs « temlekelerinde ordular, hazırla - makta olduğu söylendi! İşte yukarıdan aşağıya doğru sıraladığımız bu hâdiseleri ve ri- vayetleri (birleştirerek ( bunların aralarında bir münasebet bulu - nup bulunmadığını araştıran bazı kimseler şimdi şüpheye düşmek- tedir (o ve şöyle düşünmektedir: İtalya Kralının So - malı seyahati Mussolininin Habe- şistan üzerine hazırladığı bir isti- lâ plânının: tatbiki yolunda bir başlangıç mıdır Böyle bir istilâ plânının tatbi- ki için hava kuvvetleri kullanıla- ta Ceneral:Balbonun adr ön- dan dolayı mı bu rivayetler ara - sına karışmaktadır? Cenerâl Bal- bonun güya Mussoliniy& kâr$ı ve onun arzusu hilâfına hareket edi- yormuş gibi gösterilmesi hâkikatr örtmek için bir perde kull: arzusundan mı ileri gelmektedir?,, Eğer hakikaten İtalyanın So - malı ve Tarablusgarp taraflarm - da askeri hazırlıklarda bulundu- ğu ve bu hazırlıklardan maksat her hangi bir istilâ plânının tatbi- ki için olduğu doğru ise yuka - rıdaki ihtimallere ilâve olunacak son bir tertip daha hatıra gelir: u da İtalyanın . Tarablusgarpte yahut ri hazırlıkların şı değil, daha başka tana bede bre maksadı gizlemek için kullanılan bir vasıta bulunması ihtimalidir. Hulâsa OCeneral Balbonun Mussoliniye karşı rakip vaziyeti | alarak şu veya bu memlekete kar - $ı fütühat teşebbüslerine giriştiği şeklinde duyulan haberlere ina - nılamaz. Eğer Ceneral Balbo ha- ten © Tarablusgarpte askeri hazırlıklar yapıyorsa, Eğer So - malıda denildiği gibi ordular teş- kil ediliyorsa mutlaka bu harç - ketler ve hazırlıklar o Mussolinin emri ve idaresi altındadır. Başka türlü olmasına imkân yoktur, Bu hazırlıkların hedefi de mutlaka Habeşistan olmak lâzım gelmez. Çünkü gösterilen ilk hedefin şa - Somalıda yaptırdığı aske- |, şırtma manevrası olması ihti li deyok değildir. Romadan bildiriliyor: p Son günlerde İtalya ile istan arasında geçen d ül şudur: Bir kafile dar* İtalyan konsoloshaneti" arruz etmiştir. Mütearrızlaf kullanmışlar, fakat konsel0! nenin muhafızları tarafınd küftülmüşlerdir. Bunun!# ber bir ölü, iki yaralı vardır: Bu hâdise derhal Adis8' ki İtalyan sefirine bildiril Dayli Herald gazetesi, R Habeşistan hükümetinde” arruzu derhal tazmin etme al yapılan teşebbüsün L # yulunca, hâdisenin italya temlekesi olân Eritre v€ a cereyan ettiği söylen! duğunu yazıyor ve diyor i “Bir çok aylardan pi ya ile Habeşistan arasınd8 dise çıkmasından kor! Bu korku bir çok defalar | mehafilde mevzuu bah hd tur, n gazetesinin Româ' biri gazetesine bildiriyor: Gondar İtalyan konsol? sine vaki olan taarruz üzel malı ve Eritreden asker # leceğine dair ecnebi pi verdikleri havadis doğru dir. İtalya hükümeti, âcil mir için Adis - Ababada ? şebbüste bulunmakla iktif cektir. Müstemlekât nazırı © Bonö Kralfa Beraber “c.# avdet ederek ani yatif denizinde bulunmaktadır. nin Somalı EL Maf manma ki ar İtalyan kon zifesini nün şimali Ha! bit olan Adis - Ababa m İ haz edilmiştir. / Gondar bu itibar ile PA kette siyasi mühim bir yan bir şehirdir. a KURUN'unMili Rom Burhan Cahit Köroğlu (Ergin) in içini bilmesem ina - nacağım.. Fakat ne kadar olsa ka- dınlık.. Bu çirkin dedikodular bile başımda bir kırbaç gibi şaklayıp geçiyor.. Ge hayatının en çiçekli günü düğünüdür derler, orası öy- Fakat benim düğünüm böyle rkıntılı memleket havası i - çinde, herkesin yüzünde zer. tebessümler, iğreti © sevinçler ve böyle ahlâksızça dedikodularla O akşam Ergin uzun ve istirap- lı yılların verdiği kadere inanışlı bir sükünetle tahassürlerini an - attı. Biz âdeta ekme 5 değil, birbirini uzun za; beden iki yol arkadaşı idi ik. Bana Makedonyadan ayrıldık- tan sonra geçen hayatmı, mek - tep hatıralarını ilk tesadüflerini ağır ağır, bir masal gibi anlattı. Bu arada Edirne maceraları n kay - da vardı, O noktaya gelince göz- lerimin daha dikkatle açıldığını hissetti. — Zehra ne oldu? Ded m kaldırdı. Bilmem. Onlar benim yaralandığımı “bil: - mezler. Belki de muharebede de- Jan çukurlardan birinde çürüyüp gittiğimi zannederler. üğün gecesi neler ko - nuşuyorduk. e (Ergin) le oilk günlerimiz o kadar dümdüz geçti ki, ikimiz de minen bizi ne çok sevindi - ne de hislerimizi ve itimat- apn bozacak bir değişiklik ol- madığını anlıyord Bana her gün ik hayatı- na ait hatıralarını anlatıyor. Hat- tâ geceleri bile bu hikâyelerin ar- kası kesilmiyor. Harbiyedeki smıf arkadaşla - rından bir çoklarının O isimlerini sayıp yaptıkları tuhaflıklardan bahsediyor, va ben de gü - lüyorum. Onun bu çocuk gibi eni Galiba iki hafta olmuştu. Haydarpaşa (o Levazı anbarındaki vazifesi eli T lâzım - a olduğunu söyliyorlardı. Bana da: — Seni oraya götüremem. Hat- tâ İzmirde kalman doğru hem Sizi Manisaya bırakayım, dedi. Arkadaşım Mahmurenin ilme Kasabadan Manisaya gitmişler - di. Annem Sevim, bir müddet i - in Manisaya gitmeğe karar ver - 2. © » onunla oldu.. ve yolda İzmirden Manisaya yaptığım ilk (yolculuk Bilmem 'neden trende yeni evli iki genç gibi iyi ta rte yabancı il . Ergin, evde o ue gan; konuşkan sokakta ağır, dini me gibi er du, kulağıma eğildi” edi — Üzülme Aysek de kat etmiyor mus bize ait bir erkek ali vermekten çekimi Ona far kettirme pall bi yağan bir Y: