Üç günün tarihi... tanışma Cemalin, halkevindeki toplan - tya benim de gelmem teklifini bir an kabul etmemeyi düşündüm. bu müdedti minicik bir kasabanm | ; sessizliğinde (o geçirdikten sonra, bin bir kişiyi, bir araya getiren top yı teği, seni, farkında olmadan ürkü- Ancak yalnız yaşamayı sa- na da tavsiye ederim, (Ferhunde, Ben, ömrümün çoğunu Ankaramız gibi büyük ve medeni şehirlerde geçirdiğim ve bu uzun ali i. çinde ne tatlı ve acı günler eş senelik asabe geçmiştir.) güzelliğini hiç bir an u ağ yüzlü azlıktır ki, herkesi dan” ara götürür. Çalışma va - kiler büyük bir kıvanç ve istek tiyar çınar güneşin batısını seyretmek.. Bil - Yazan: A. E, kim siz, in li * e - nız seneleri B Re Z Şa ABAN is ŞABAN Gün döğüşu 6.17 6.59 Gün bansı 16.45 16,44 Sabah namaz 6 6 ğle namazı 1200 12.00 ie Damazı 1430 140 kşam namazı 16.45 1645 Yön Gamazı 1892 1831 Imsak $.13 3.15 Yılın geçen günleri 318 37 Yılın kalan eünleri 37 36 I Rapyo | — Memi viyet emdim. M. gok da fena bir hi deği! — Ben küçük e A yük şehirlere N. tercih atlı elit va N insan öl sal öyle şamak ister? Hayır, a alir, biraz da gürültüsüz, asude yaşa - mak lâzım. Bu daha iyi.. Ah annen, o muhterem kadın. Sayet o olmamış ve olup da beni kardaki cözlerli l 1 saydı, saatler bana daha eza ve - i gelecekti. rici gı Ferhunde Bafrada dünyaya geli, Sonra beybabasile birlikte hemen.bütün Karadeniz kıyılarını gezdik. O da sever taşra hayatını. ima değil anne. Se- dat Bey gibi beş sene, m söy- lemiyeyim Oamma, üzülür insan. Hele taşranın küçük bir ili - ında, — Fakat dai — Sanki burada geçen beş se- ne pek mi kıymetli? Ne tadı var unun? — Neden tatsızmış? Bundan daha güzel, e medeni ve mes- ut yaşayış mı olur? Beni kari mecbur bıraktın. rThunde hanım Anadoluda gezmekle beraber oraları seveme * ni — Hayır, onun için değil — Cazbandı, balosu, dansı yok diye mi? — İnanmam buna Sedat Bey < Dı 5 ni, — Hayır, hakikat.. Yarınki sayımızda BOZUŞMA ugün İSTANBU Saat 18 den 18,30 kadar Fransızca ders, 18,30 dari 19,30 kadar Piök neşri- H ten 21,30 kadar Ajans ve borsa haberle- ri, 21,30 dan itibaren Bedriye Rasim H. tarafından İL li eserler, Radyo caz ve ile beraber. 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. » 18,80: ei vilünö mefakatiyiz YL rl 18, 30: Müsahabe, 20: Franz'Leharın “Pre 28881 opereti stüdyodan. Beşi über. Salon musikisi ; va haberleri, 23, Muhtelif, merleh aman eseriörindali gal ırklar, Mimi 22: Popüler mili 10 ser. 1,15: Dans musikisi. 24, 05: ik yeni 24,05: Salon orkestrası, 1: Dans musikisi, ET Khz. BERLİN, : Artur Rink Sünen — Muhtelif. il Skeç. 20: Piyano. ru 20,40: Akı emi 21, vpsra musikisi, 2â: Haberler. 2320: musikisi, Popi piller Akşam 597 Khz, VİYANA m. 18,15: Plâk. 19,05: Cenubi Amerika hatr- raları, 19,80: Yeni halk kaları, 19,555 Haberler. 20,05: Hafif havalar, şarkılar, 20, 45: Karışık neşriyat, 21,45: o Hafta haber icmali 22,15: İ. Straussun © operetlerinden i parçalar, 28,80: Haberler. 28,50: Dans sildek 1 Küresi Könseri. az ŞEHİR TİYATROSU MSiLLE pi a gece saat 20 dı Madam ŞekirT en San Jen sen, ne doyulmaz bir dünya saa - deti bu, Ferhunde? Beşinci eya doldurmak ü - zere olan bu yüzündendir ki, ” Cemalin tekdiini az kalsın redde - diyordum. Sonra da, reddetmedi- ğime ne kadar pişman oldum, ne ar, Gittik, Yanınızdaki. ver o: turmamayı istedim ? diye - ceksin. Yalnızlığın ileri vu Bol elektrik ışığı seni büsbütün güzelleştirmiş, karşımda göz ka - maştırıcı bir hal almıştın. Sen caz- bandın şen, kıvrak seslerinden gisli bir neşe içerken ben de dün bi kendini bu salonun por bil mekte ve ihtiyari — olsa, de- vam © » Gözlerimi, bana bakıp güldüklerini ağ için o yüne çevirmiyorum. Güzel mi Sedat bey? — Küçük bir kasaba Hf, Ne ka- dar de olsa... efendim, küçük olması Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Cumadan başka günlerde saat (2,20 den 6 yk Dağ İstanbul Divanyolu No. 1 Muayenghane ve ev telefonu: 22398: Yazlık ikametgâh telefo- Komedi 3 Perde < ymm lk | I Çeviren: Seniha | “yy Bedi nu: Kandilli 38, Beylerbeyi 48. Eski Fransız lalbnniei la Bu gi t20d v Yeni Eserler Dün ve Yarn Tercüme ni Sayı: 12 Dr. Bernard Hart Dr, İzzeddin Deliliğin Psikolojisi | a istanbul — 1934 Fiatı 50 Kuruş Dağıtma yeri: Vakit Matbaası, Şehir Tiyafrosu iü Lİ iri Operet üç perde.. iie Ferdi Zi all KURUN sin” Babası oğan çocuklarınıza gü- zel adlar vermek istiyorsa- nız KURUN size yardım e- diyor: Bugün doğan çocuklara şu adlardan birini verebilir, * soy adı alacaksanız bunlar. dan birini beğenebilirsiniz. Erkek — Anlak (Fatin), Kavut (Haşmet) Kız — Mengi (Ebedi), Gonce (Hediye) — Niç sörlinöeiiei icabetmez ki.. Nete “Yaran: Gerhard Hauptmann 24 Bu aralık Madam Rosenbaum bir sual sordu: “Reis hanım, gene balık tevziatından mı bahsetmek isti - yeceksiniz? Bu meseleden artık tiyen emin olabilirsiniz, çün- kü balık tevziatı idaresini ben kendi elime aldım, bundan son - ra ii ç bir şikâyet işitilmiyecek - Rea Eee cevap verdi: Böyle bir mesele mevzuu bahsolsaydı, bu me mukad - bel hacet kalmazdı.” age de va ederek — “Geçenlerde sa bağ bir kısmı kendilerinden bir halde Kadınlar dağının sl sine çıkarak orada gece gündüz beş gün mütemadiyen hurma şa- | rabı içerek, dansederek mecnu - nane vakit geçirmişlerdi. Acaba gene böyle bir şey mi oldu?” Bö hanım dedi ki: -— Size ben daha ilk önce söy - ledim. Hâdisenin ne olduğunu tah yalnız şunu unutmi ' li değilim hepimizin akıl ve fikrini kaybetmeden dinlenmesini iste - rim., Çünkü ortada öyle alâmetler vardır ki bunlar anlaşılacak olur - sa hepimizin aklımızı, fikrimizi kaybetmesi ihtimal dahilindedir . Biz şimdi tam bir o sene ve altı aydanberi şu adada bulunuyoruz. Hanımlar, yalnız hanımlar, bunu hatırınızdan çıkarmayınız, sevgili Page, sizin bahsettiğiniz bazı taş - mlı lar, | Imazsa Tar 8 örtü ilere bürünmeğö” başladığına delâlet ede bi çok alâmetlerden birisidir. Fikri inzibat bizim i işimize ya - ramıyor., Zaten böyle bir sey mev- bahsolamaz. Çünkü zu tena - süle için Su gibi fileri tenasül için de erkek ve kadın lâzımdır. Hepimiz fikri bir dalgınlık hasta - lığ lar ve mücadelelerdir., Reis hanımın bu sözleri böyle uzayıp gitmekte olduğundan gü - zel Mis Laurance ayağa kalkarak dedi ki: © anım, O rica ederim, müzakeremizin mevzuu ne oldu - ğunu kısaca anlatıveriniz, bahu - sus şayet seri bir karar vermek te lâzım geliyorsa!..,, Deli kanım cevap verdi: — Çabuk bir karar vermeğe kik yoktur. Zaten anlataca - ğım hakikat vaziyeti tenvir etmek- ten ziyade büsbütün karışık bir ha le sokacaktır. zuh (o bekliyen varsa aldanacaktır.,, Reis hanım biraz öksürdü, dınlarım ielmkirinksüğein ie aldığını gösteren bir tavırla sözü - ne di am etti: < — Zavallı Bobttte Lindeman - nın bundan yedi ay evvel buradan kaçıp gittiği henüz hatırınızda ol- sa gerektir. £ Bu firarının neden ileri geldiğini Bobette bana bırak- tığı bir kâğıt parçasiyle o zamân bildirmişti. o Bu (Omektubunda, yüksekten gelen bir emre ( itaatla adanın içeri taraflarına çekildiği - ni, bu emre itaate mecbur olduğu- oloni imizdeki ruhi ha - ve yahut hiç | <1 Kadınlar Adası! ( Dilimize çeviren: A. pi arkadaşlarının bur nanmamalarına eee sie kendisine a takip edeceğini yazı; nın mukaddes bir yoktasındab disine verilen vazifeyi yapı” başka bir şey (o yapamıy&” 2 kendisini aramak zahmetine gi” mememizi, bütün teşebbüsli İ zin boşa çıkacağını, çünkü vb De di z ordu. Her ne kadar sakla” ğı mağarayı adi ahvalde piri ramak sayesinde bulmak ” de böyle fevkalâde bir hal k e i da, ilâhi bir dumanın o mağ i tesadüfen oradan geçecek biri seye karşı bile gizliyeceği pir anda o mağaranın ara” bulunamıyacağı da Babette fındân o'kâğıt parçası üze rin zılmıştı. Bu ilâhi dumana © pek inanmak istemedim. her halde muhakkak olan * rsa o da işlerin Babette i# gül istenilen şekilde cere; çi miş olmasıdır. Çünkü onu mak için yaptığımızı bütün ) büslerin akim (o kaldığını biliyorsunuz.. adan yedi ay geçtikte! el hiç bir haber yınca ondan hepimiz esmiştik. Ben onun deni! zerken boğulduğunu ve yi köpek balığı tarafından y günü tahmin ediyorum. ; Fakat işte bahsedeceğimğiğ" ktr. Babet ! “İsis lah tarafından ini na miş olan bir ka ıdına benziyd kü kucağında pihezi iki bir çocuk taşıyor. Bu haberin eril il olan ilk tesir umumi bir sü linde kendisini gösterdi. sonra reis harirmın yanindi Madam Rosenbaum kimst kali nabzını yoklamak için reif mun bileğinden tuttu. ğ arak harareti olu | dığını anlamak için sol e is hanımın alnına koydi A Rosenbaum'un bu harekeli” 4 li etmeden sağ elini ne masanın etrafınd kahkaha koptu. Sabırsızl# , | sıl olan asap gerginliği | gevşeyiverdi. Reis han | rak dedi ki: ai i “ kat rica ederi v | lar, ben deli değilim, 1 betmedim. Aklımı ın, fikşo” ri pl iveY Geste'nin tuhi pir? ie lediği bu sözler te” lı. “Ges | f hkaha ile karsi. / züne devamla : '