SAYFA —4 ATATÜRK'ÜN EE —— — Yazan: Rahmi Yağız — SON GÜNLERİ Tefrika : 1 Fisenge Çıkarken Yüzünü şir m Savarona iki gün Büyükdere- de kaldı. 26 Haziran Cumarte- koyda, demir üze - Atatürk krizi ei afif bir tata ni iş, hekimleri ği yesi üzerine ertesi Meh de isti yalla dave ecburiye- tinde kal. 27 Ha: Büyükdereye gitmiş, Atatürk tarafından kabul edilmiş, müddet görüştükten sonra yat- tan e u hareket, Fissingenin mu ne rağmen bu ilerleyiş arzu e - Ya in neticeye doğru gi - tedavi zum iayet — edilmedi; yükliyerek yeniden tavsiyelerde bulunuyordu: — Karında toplanacak su, bun sâdile yapılmış bir hareketti, çeye hareketi Saat 12.55 te yatın Dolmabahr çeye hareketi Atatürk tarafın * dan emrolundu. Fiss e EN mabahçede yata Tr le verilen bu emir d Savarona ayni gün sa te e nl ei oradaki şamandıraya bağlandı. Yatın gelişinden ii saat 5 da Atatürke, beklenilen yemi profesörünün yata an luğu birkaç kişi a las e kabul et- sile içeri girer girmez e Km ei en iner lüzumunu ileri ei men zail oluncuya kadar yatak- ta ve mutlak bir istirahat halin- de bulunulmalıdır. Hattâ, e la ile koltuk arasındaki mesi yi katetmek zahmeti bile has ağın bu zamanında telâtisi mahiyetindedir, Yine bu müddet zarfında müm ün olduğu kadar söz söylemek yorgunluğundan da uzak bulun- Âzımı ta- gö yn leme Bişr cereyan ett. ve mevzu hastalığa dairdi. Fissi ın Atatürke muhtelif denli gel la Siroz za hiş malül - mat verdikten sonra yine bir su ni: e # ş fine getirilirse bünyenizin fev- talığı atlatmak mümkündür. Yal nız, azıcık salâh görülür görül - Muayene, süratle yapıldı. Fis- görül. singen, ceye bir tetkikten sonra addedilenlerini, e uzun mü sahabe gibi söze müteallik kısmı nun va İş bedi tavırla izahat v: — Hastalık ilet ei nye - nin şayanı hayret mukavemeti- bile yapmamak mik seri bir pin nüşle krizlere meydan've “rte Fissingenle birlikte Sas I Muhammed : ö Kitabına Dair gür yiz er CADDE - e — (Hazr uhammed) time ta mi tabedi- lecek mi — Bein müellifi bu ta he rar vermemiştir. 2— is sualinize de evet KASTAMONUDA NECMİ husus- astamonu ara- yapı lacak — Çankırı - K a bir demiryolu — Devletin vereceği karara eek — Maarif Vekâleti bütün sym Beden tek kitap haline sokuyo! rif Vekâleti bütün izi kapların tek kitap ha sokmasının sebebi mühte köyüne (AZLI paya ei eder - ken k ii ira veriyorlar — Döviz kanununa gra rupaya seyahat ederken e yal ii 25 lira piresi iz. Yalnız ee lık gibi ors nisbette para vermekte - İstanbuldaki sına yatırırsınız. bei ai şehrinde bu parayı alırsınız. bie irim. Malili almak imkânı var tede y Muvaffak olürsa - nız muali ayini olursunuz. ir senelik faaliyetten sonra yi- ne'muvaffak olursanız mugllk lursunuz. 'AKSİMDE CEMAL RAZİ — Otomöbil gürültüsünden bıktım. Ne yapayım? — Gürültü ile mücadele ka- -ardır. Otomobillerin iş şük ne e amd? Bu kanu- »k hakkı dır. İKDAM 3 . 1890 da e olduğum b: Bibinin i fikiz İL MUVAFFAKIYETİN 10 SIRRI | Hayatta Kimler, Nasıl Muvaffak Oluyorlar?.. Sizden Daha Yüksek Mevkide Olanların İşini Örnek Tutunuz ve di onun ustası olu- hiç kimse bir işte tam — tam âlim olamaz. |: anlarda en ufak işçinin fik- sinden Jeil vo AĞUSTOS 1938 Akdülmelik Plânında Muvaffak Olmuştü | — Mervanın oğlu gece gün - başını m Yi Kurt Ağzına nnd bir vin bile or, Eğer bu adam Halife iz rahat ii lan hâlk el gir: ten sarayın küçük ki okur ör sy yy ve pro- andalara. inan. rtikü, iz ki kaman A And melik plânında müştu. Bilâhare kana kana içeceği & hazretleri saray led milet in dua edi- leri vardı. Bunları Pikkeelae e basit bir Şeyi basli kuyucuları düşündürmeğe sev- | bir neferden öğrenmiştir ilemi, okurken bilmediğim öyle şeyler öğrendim ki., bunun en mühim Kendi mak... Sonraları tanıştığım pir bir filozof da bu zatten öj nz di- im fikirleri takviye etti. O za imanlar yetmiş yaşinda li filozof şöyle söyledi — Aşağıya Debili yukarı bak, kma, dei e bi bak. Bu ileri li ik sebebini anlıyamadığım işin karısı da yata gölmişti. meri madam Fissingeni de huzurun lundu. Saat 17 de Fissingen zev- iile bi ld miden çıkacağı su Gel sırada da müdavi heyete artmak e bana isbat etti, Filbakika dünyadaki bayanla yüklerinden örnek al- | dır. Kendinizden yüksek mevki. de bulunan insanları nasıl telâk- iz m alay mı? Onların a alın terile ve bir has- |, Sasi Gen çıktığının. farkında misiniz? e bir insan, ne olursa ol. muhakkak surette bir mezi» ir bilgisi, bizden başka ve Sk ola bir seyi vardır ki biz- den yukarı olmuştur. Bunun ak- ini iddi p örn tasdik e <ereksini fe, bizi ğumız için li olan Böyük İn ik .bunları taklide çalışmak. - Müjdesiler ii mesçide se ur gibi apak eml o i duyunca. ba- “şını çevirdi. — Ne var? 2 Diye so sordu, Ge - cenin bu geç vakti ibadet eder, niyazda inis ken beni ne diye rahatsız etti Cenabı size versin. pederiniz bu gece füc'aten irti- ei . r Abdülmelik için bu haber beklenmedik bir haber değildi. den daha sn ve daha bilgili t bunu itiraf leni; ve.ilim li kadar smile nn di bugün hâlâ u: atıp tutarlar, Bunun zi iş olmadığını kabul etmek 18- e Asıl doğru iş onlar ii olmak ve onların gittiği yo) dan gitmektir Bir küçük dükkkâncı iseniz mevcuttur. Şu halde, en ufak bir yatlarını tetkik etmelisiniz. On - tinden ileriye geçmiyen şatranç oyununda bile, ben bilmiyene bir zerinden yürümelisiniz. (Arkası 7 inci sayfada) memiş Artıl mâni zail olmuş, bu haris ve riyakâr adam mera» mina ermişti. ettiği ge rap ve li bol bol ei - cak, k sefahet âleminin kasına ii teli gibi aile > an an sonr ne namaz, ne ii ne eli ne par lerini bii “ rahlenin üstünde Kur'ana dikti. ie 8ol elini beline daya- açık duran ii ayağımı hız almak için a, Abdülmelik de- Gi si Gkiği gibi vuruyor. (Arkası var) (Arkasi var) Dede, küçük de iş bulmuştu. Neriman, ilk defa, buhranlr i - ia — e bir hayatın er ” da idi. Tali, kim bilir, kızı, teriman, yeni bir hayat mer- ( 'dar, seli ve ıztırap verici Ol- | idaha ie ri hayat fut Lili divenini tırmanmağa başladı. İs 'nünde, ii kuru yaprak Lili sü- ul onun için bir kâbus gibi Üliyecekti. > Fakat, can sıkıcı ve körkunç olmuştu. Karden bu güzel ra Artık, bu şehirde yaşiyam: tığı gün, ayni zamanda Samsunda bir su mühendisi i- yük, el mit ği i Anma — Erkeklere inanmıyacağım, im > duyunca, ın bölki biraz içine su ein baht kıza uzun bir mekt mişti, Fakat, nihayet düşündü Hakikaten, an va Sama davet ayatının yegâne mes'ulü biz-| den sonra, vu binek düş — zat kendisidir; Ve bu hayat gü- | mano. nahını, ömrünün sonuna kadar, Neriman, evdekilere b a anlattı, Esasen, — üvey an onu alâkadar etmezdi. e, kendi derdile me; ve e hül ei O Ül e sika öl; kimi ii ağlat» tı. Gene — Samsundaki teyzesi- nin kızının yanıma gitti Müher- mi bütün adamları Ekrem 2 een Ekrem! Al adam! mi şimdi hasta idi, Gö- Bu in genç adama nasıl iğibei ii vi va m için kü aci düşmüş tü. Bu Süheylâ ile epeyce kadar oldu. Hele, bir aralık, masanın altında, dizleri biribiri- ne dokunmuştu. Süheylâ, bütün 3 e e Dizlerini çel Ekrem di a zi Sleyliye üye Giy ki ie gittikçe kat, yavaş yavaş, di- zini Seri yaklaştırıyordu, lu hâdisenin neticesi şu Genç kızın aklı başından mişti, “Pokeri kaybetti. Beş al di ee loğru İira içeri girdi. Fakat, müteessir değildi, Kaybedenler vardı, en çok arasında lu. Çünkü, Belkıs, kendisi bütün söylenenlere aldırış mediğinden, başkalarını a) da telâkki ile görürdü. mi me karşı olan il m, hi ardı! Hemen bütün genç kl ve Ea hayalinde, rü; m. hâkim lela ln Kadn cılığında muvaffa - ki ya: duysa bunun bezemeli ilân et- me yi beis görme likanlı, bütün bir yaz, e sahil - lerin kahramanı olmuştu. Top da, plâjda, lee, yuki, Süheyl:, bu çeşit t bir lantıları di asla mütehammil de- ale Ekremin hikâyeleri Bildi. Böyi ve gizli masal mev- | anlatılıyordu lâkadi Şi ini asla istemezdi. > Si çük ve âdi görenler, ondan m ieylâ için bir wi olur. ret edenler, onu ahlâksız ve düş- a ları, an ti eden elavaşyr muru ydi ez Zaten, man telâkki edenler, yavaş ya - ızın hiç bir şeye m et yoktu, Ekremle olan sblrile Belkıs, bir El delik görmüyordu. Kim bahset- e 3 Ne çıkar, seviyorum o ada- Beraber KER yn remi a m m e takibe başladılar. cn ?. Bu kadar çok | kit Bu e Me bir m ala için takdir eden- wi bütün muhitin vakit va değişmiş bu tecessüslerin - den. fikir ve dedikodularından »aberdar . Bu âle - min içyüzü Belkısa şu tesiri ya- pıyordu: Genç kızı daha çok şimartı - yor, hoppalaştırıyor ve sarhoş e- diyordu. ; İ O.şimd, âdetâ, derin bir vecd ve mesti içinde idi. Kendinden geçiyordu. ema çi bütün bu sahil sayfiye köyüni me addetmeğe Herkes on bir meri il Mr e hâdise miydi?. Son günlerde idi. Yeni bir de- dikodu başladı: “pll e mıyor, ra gezintileri seyrek yapılı (Arkası var)