Bi keyin saçları (MAKETR SESI) rd. Asıl adı Timoçin bu zat Yesukey Pağator anın oğludur. Yesükeyin Mini Bürtiken lâğabı ve- işti, Bürciğen gözü şeh- yani şaşı demekti. Yesu- sarı, vücudu gayet beyazdır. Tarihte Ala- ““nguva yani Alageyik efsane- “si malümdur. Okuyucuları- m,ze hatırlatmak için bülâ- iten bir daha Alakova efsa- “ nasini e lüzumlu bu- “olanuyoru wi icini neslinden Yıl his > diz Hanın bir oğlundan Dö- Bayan adında bir oğlan, “dan da Alankova adında kız doğdu. Bu iki kardeş çocukları birbirile evlendi. Yıldız handan sonra Dö- Bayan yerine geçti ve Hakan oldu. Karısı Alanko- adan iki oğul dünyaya gel > di. Bozkurt ahfadından olan > çç, yüncey © “bakanlığı vekâleten ifa ede- Ma, k “Alankovaya Nurlu Gova da ler Gaova dişi geyik ma- dadır. Döbun öldükten sonra pek küçük yaşta kalan çocukla- rna bakacağını onlar büyü- kadar kendisinin 'ceğini ileri sürdü. Çok di- “orayetli ve akıllı bir hatun ol- duğndan kumandanlar ve vezirler onunu emrini tanı- “dılar. Bu güzel kadın cidden pek güzel bir idare sistemi © kurdu.Kendisi çok güzeloldu- ğundan hakında dedi koduya - meydan verilmmeesi için şehrin Ortasına ve bir meydanlığa ipekten bir ça- Buraya ken- “disi gibi zekil ve dürüst ah- lâkından emin bulunduğu 50 kadar bey kızlarını seçerek arkadaş edindi. Hiç bir ku- mandan ve vezirile karşı karşıya gelmeden onlara bii- vasıta buyruklarını ve tali- matını gönderir, 15 günde bir kurultayı toplar, yine ka- © pahı biryerde onların müzake- relerini dinler ve reyini va- sıtalarile tebliğ ederdi. - Mankovâ seher vaktin de uyandı, bu sırada çadırın üst deliğinden bir nurun yatağına d0j- ru aktığını gördü Alankova bir gece etrafı sıkı nöbetçilerle çevrilmiş bu lanan çadırında hususi oda- sında uyurken sabaha karşı seher vaktinde uyandı, ya- tağının içinde oturdu, uyku su dağılmış yüreğive bileme- diği ve anlıyamadığı bir fe — rahlık gelmişti. Tam bu sı- ovada iken gadırın tepesi açıl bir sur girdi, oda- fe- Kahramanlar “Tarihte Cenginin şöhreti | wa halde ürktü, yerinden | kalkmak i mm yok, ben Tanrının em- | riyle geldim. diğer oğlun- | “Kahramanı Yakalanan AY Yazan: H O. 1. ERLER AA istedi, dizlerinin bağı çözüldü, bağırmak ve hizmetçilerini çağırmak is- tedi, sesi kısıldı. Rüya gör- düğünü sandı, gözlerini oğuş- turdu. Rüya değildi. Yatağının ayak ucunda parlıyan nnra bakarken ga- yet ak yüzlü. sarı saçlı, ko- yu mavi gözlü bir insan be- lirdi. Bu insanın gözü biraz şehlâ idi. Alankovanın yanvı- na sokuldu. Onun titremek- te ve korkmakta olduğunu görünce “Benim süna zara- Korkma, sen- den türeyecek hesil bu mil- İletin şeref ve şanını ebedi olarak muhafaza edecek ve şöhre (dünyayı (tutacak dedi. Alankova o gece ge- be kalmıştı. Bunu kimse inanmaz diye önceden söy- lemedi. Fakat gün geçtikçe karnı büyüyordu, beş ay ge- çince karnının büyüklüğü fark edilmiye başlandı. Ön- macerayı sen yakınla- rına anlattı. Onlar: “Biz ge- ce gündüz senin yanındayız. Her hareketini görüyoruz, buraya erkek sinek bile gir- meğe cesaret edemez. Bu Tannnın bir cilvesidir, sen büyük “e mübarek bir ha- tunsun, niye saklıyorsun ve kimden korkuyorsun. de- diler. —Sonu var— . muhtekirler Istanbul — Fiat müraka- be bürosu şikâyet mekezine dün de telefonla muhtelif ihtikâr ihbarları yapılısıştır. Bunlardan biri 10 kuruşluk bir şişe oksijenli suyu 30kn- ruşa satan bir eczane hak- kındadır.Beyoğlunda bir bak- kaliye (mağazası da kaşa peynirinin kilosunu 150 ku- ruşa satarken cürmü meşhut halinde yakalanmıştır. Ge yi |; A Ihtikâr Odunpazarında 3 sayılı manifatura meğazasında Hüs- nü oğlu Orhan Sarış ve Meh- met oğlu Halil Avzan, Fi- at mürakabe komisyonunun tesbit ettiği fiatten fazlaya kumaş sattıkları görülerek tutulmuş ve meşbud cürüm- ler kanuruna göre dehal mahkemeye verilmişlerdir. IBA tahta kurularını yok eder Bir Yılan Bir Kadını sıka sıka öldürdü ! a e O m Izmit Merkeze baglı Çubuklu Osmaniye köyünde korkunç bir hâdise olmuş- tur. Bu köyden 30 yaşında Hatice isminde hamile bir kadın, tarlada fasulya (top- İarken, birdenbire büyük bir yılanın bücumuna maruz ka's mışlır, Gerç kadınla yılan arasın- da müthiş bir mücadele baş- lamış, şimdiye kadar yurdu- muzda görülmemiş cesamette olan yılan kadıncağıza sarı- larak sıkmağa ve muhtelif yerlerinden ısırmağa başla- ıştır. Can havliyle freyad eden Haticenin imdadına kimse- ler gemöyince kadın son bir gayretle bu korkunç yılanı Hite tutarak vücudun- an ayırmağamuvafık olmuş, ia kendi hayatımı kurtar- dayanılmaz elitin içinde inliye inliye can vermiştir. Yılanın ısırmasını müteta- kip tedaviye başlansa ve hastahaneye “kaldırılmış ol- saydı, bu kadıncağızı kurtar mak halde mümkün oludu. Fakat, bu yapılmasış ve bilgisizlik yüzünden bir insan 12 aşan Eritilir “Müsel- lâh Kürt e çeteleri Budepeşte, (a.a) — Ofi bildiriyor: Tabrandan Sof- yaya ve Sofyadan Macar a- jansına verilen bir telgraf haberine göre İranda âni olarak bir isyan çıkmıştır. haberde en modern mitralyözler toplar ve el bom- balariyle mücehhez mühim ürt çetelerinin apansız İn- giliz işgal kuğvetleri aleyhi ne barekele geçtikleri ve Kürt kıtalarının Kerianşah- ta toplaidıklam, isyanın bu- rada başladığı ve mevcut malümata nazaran Hemadap, Luristan, Hoştan vilâyetleri- nin tamamile asilerin elinde bulunduğu bildirilmektedir. Macar ajansı çumartisi gü- nü Tahrandan alınan malü- mata göre İngiliz diplomatik kuryesi ile İngiliz sradyosu- nün yakın şarktaki tanınmış muhabiri Reider Cimbonun ve refakatinde bulunan Tay- mis gazetesinin omuhabiri Con Hobornun da asilerin eline düştüklerini ve âkibet- İerinin meçbul bulunduğunu Tahranın muhtelif imıntaka- IBA madeni eşyayı parlatır IBA lekeyi çıkarır. 'avyonumuz İş Bankası pavyorunun yanında o (30) numaralı pavyondur. Pera- © tı di larında yahim lar çıktığı ve hasilerin her tar fa ilâvlar yapıştırarak ah liyi kendilerine iltibaka da- vet ettiklerini ilâve etmek- YABANCI DILLERİ İİ NASIL ÖĞRENMELİ? |i am nb ml a em amm m Mekteplerde bir çok yıllar yabancı dili tahsil ede belerin en büyük mekteplerden diplemu aldıktan öğrendikleri ecsebi lisanları ile en küçük bir kö! beceremediklerini görüyoruz. unuh en birinci sebebi, mükâleme ve hattâ derslerin: kolay pratik metodlarla öğrenmenin nüz bulamadığımızdır. i Talebeler arasında binlerce, hattâ on binlercö 5 ezberleyip te beş on kelimeyi bir araya getirerek zamana uygun beş on cümle vücuda getiremi vakit rastlıyoruz. Halbuki, ekseriya bilinen bir lisanı bir tercih rak kabuj eden müesseselerde böylelerine sorulan © ve kolay suallere o lisandan en küçük bir cevap yen gençlerimiz çok defa hiç bir yabancı dil melesi gö:yorlar, TN Sarfedilen o kadar emeklerde sonra böyle bir el im gelmek çok yazık, çok günah ve m rem çalıştığı lisanı kolayca konuşanla” “| de galip ve muzaffer yorlar. İşte biz ve hakikati nazarı dikkate alarak Yi baren bir gün logiliçce ve bir gün Almanca teplilerimize, gençlerimize ve aletümum yabuncı raklılarına çok ği olacak kısa ve basit lerimize başlıyo duğundan bu d müfit dersler vereceğiz. uz. Bilhassa sinide telâffuzu ve imlâsı bir bs” erslerde gerek İngilizce ve ek ten telâffuzu daha kolay olan - Almanca kelim* leleri Türk barfleri ile yazmağı daha eği , Okuyucularımız konuşma ve tercüme işinde ilerledikten sonra onlara İngiliz yk “tai zıldığı tarz, imlâ ve gramerleri hakkında da “ ha ve Alman | Adiye Vekâle- tinin tamimi Evlenmeye ait muamelele- rin basitlaştirilmesine ve mas- raf ihtiyarına meydan kalma- dan yapılmasına imkân veri- len bir şekil alınış olmasına rağmen bir gök vatandaşla- rin evlenme akdini yaptır madan karı koca gibi yaşa- dıkları ve bu birleşmelerden nesebi sahih olmıyan çecuk lar meydana geldiği görül müştür. Adliye Vekâleti va lilere ve müddeiumumiliklere bu hususta bir tamim yapmış ve alınması lâzımgelen ted- birler hakkında mütalâaları- sormuştur. Konservecilik kursu Denizli; (a.a) — Halkımı- zin istifadeleri ve her evim ihtiyacı wazarı dikkat'e alı-' narak 13 eyii cumartisi g- Bündem itibaren 15 ilkteş- rin 94i tarihine kadar de- vam etmek üzere Denizli Halkevinde ev konserveci- liği kursü âçılacaktir. Kursa civar vilâyet halkı da iştirak edebileceklerdir. Dr. Fabri Işık *mwir Memleket e Rontken mütel Rontken ve Elektrik Glavisi yapılır. ze hikiiöi. Se Sokak » A rette' sulhu Buğday | veriliyof. İl Vilâyet; ti zaa ve nahiy lara ilâyetea duğu gibi, hu! l etmeyen köylere rh tevzii hususund? / kalati mezdind0 | o. . teşebbüsleri © ve ihtiyaci olap day' tevzi edil darlara bildir köylere buğd#Y başlanmıştır. Akim kalan” görüş Londra ie / Finlandiy İN ar“ İk, lammektedir Mİ ya Vaşingtonds” göre, pa e / : arasında mü ları filhakik* gi ise de, mar€' in Ras Kareli yaya verilm bahsetmesi 8 reler nu