11 Haziran 1941 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 2

ceuhtasar Türkiye tarihi ” nden: uzan: Ekrem Yalçınkaya Bu sebeple ve kralin harpte ilunmasından istifade ede- baş kaldırmıştı. Bu yüz- en keudi karısına ve halef tayin ettiği oğlnna karşı ha- ket etmeğe mecbur olan tosil yılan tabir ettiği ka- sını bırakmış, oğlu Labar- dan velishtlik hakkını iy Yerine Mürşili koydu. Ve nandanlarına malümat ve- “4 du intihabın da beyler tara- | ından tasdiki lâzımdi > Hatosilya Halep önlerinde bu havalideki harplerde (o aldiğı yaralarla ,Jefat etmiş olacaktır Oğlunun bir adil ii jı mın kan öcünü Halep ©, 'nünde aldım, ibaresinden ,Yu anlaşılmaktadir. © Birinci Mürşil hükümeti "i » Haurrilerle de çarpışmış- ir. Babil tutsaklarını ve ge- aimini Hetoşaşa gönder- y o mnlir Babil barice ) va emniyet altında olduğu ribi dahilde de kuvvetli idi. karilar bir asır kadar orta a rat mi hâkim ol- Kassit isminde Yağı bir balktan ücretli as- Etiler Babilin en »nrada eski bir an'anesi N İnn bu memleketi kat'i su- 4 itte mubrfaza etmek iste- “emişler ve Mezopotamyayı İ ede Halepile şimali Suri- i eilerinde tutmuşlardı. 2 şel ba etle yayı- “n Eti devi hare bü- iş ruhlarında şamakta olan ayrılık tema- ü yözünden katiller ve is- çıkarak cemleketin yavaş yavaş zava| ur. (Arikan var) Ceza kanunun-! ' dal yapılan değişiklikler Türk ceza kanınunua ba- zı maddelerini o değiştiren kanun, adliye vekâletinden şehrimizdeki (o alâkadarlara NEDIR? Bunn göre sürgün cezası, mahkümun bulunduğu yere en az 65 kilometre uzakta olmak şartile mahkeme ilâ- mında yazılı şehir ve kasa- bada ikamete mecbur tutul- masından ibarettir. Bu ce- zanın müddeti altı aydan beş seneye kadardır. Ceza mevkii bazı sebeplerle teb- dil edilebilir. YARDIMCI ve REHBER SUÇLULAR Suç işlemek için talimat veren veya muavenet eden- ler, işlenen suçun Oo cezası ölüm veya müebbet ağır hapisten ibaret olduğu tak- sair haller de kanunen faile muayyen olan cezatın yarısı indirilecektir. Bazı hallerde suçun rehberi veya yardım- cısı bu tenzilâttan istifade edemez. DİĞER TADİLÂT Türk ceza kanununda ya- pılan tadilât on maddeye aittir. Diğer tadilât, uyuş- turucu içki satanlara, kaba- bat ile mahküm © olaninra, ziroi âsayişe, şapka kaswunu- na aykırı hereket edesl re ve sarboşluğu itiyat haline getirenlere dairdir. Uyuşturucu madde satan- ların cezaları fazlalaştırıl- mıştır. Ba gibiler hakkında sürgün cezası da tatbik edi- lecektir. Bir kimse her ne suretle olursa olsun adii, idari si- yasi ve eskeri resmibir he- yet buzuruada veya bir hâ- kimin duruşma yaptığı sı- rada © şeref ve hayâiyetine veya vekaıa tecavüz ve ha- rekette ha EE aydan üç seneye kadar hapis ce- zasına aa edilecektir. Şapka ve Türk harflerinin kabul ve tatbikine dair ka- nunların koyduğu memnul- yet veya mecburiyetlere mu- halif hareket edenler veya arapça ezan ve kamet oku- yanlar 3 aya kadar hafif habis veya on liradan 200 liraya kadar hafif para ce- zasiyle cezalandırılacaktır. Sarhoşluğu adet edinen- ler hastaneye yatırılacaklar- D Izmir İçimi eri çi, Rontken mütehaşs, De; Bahri Işik! eesiei ve Elekirik tedavisi kiş Ikinci — Sokak 5 Ne YERLER! 7547 Geçen nushaların hülâsası (Büyük bir merak ve heyecanla takip olanan (Deli Memiş) tefrikasının ilk nüshalarını elde edemiyen bazı okayucularımıza bir kolaylık olmek üzere geçen tefri- kaların bir hülâsasını tekrar derç ve neşretmeği muva- fık bulduk.) Bugün, milli olan pehlivanlık, köy deli- kanlıların ok atmaları, kal- kan kullanmaları, keçeye pala savurmaları, cirid oyna- maları arasında henüz yer almış, yağlı alaturka güreş- İer yurtta herüz ün salmıştı. O devirlerde yediden yet- mişe kadar herk kuvvet denmelerinden hoşlanır, hattâ adi bir çöplükte dövüşen iki horozun, yahud birbirle- rile istiyen iki kaşla göz arasında binlerce seyirci top- lanırdı... Hayvanların şuursuz bo- ğuşmalarından bile pek bü- duyan dünkü insanların icad ettiği pehli- vanlık, yani insan boğuşması o devirde ber memlekette ayrı ayr bir şekilde yapılı yor, fakat şurası muhak- kaktı ki, her yerde kendi- sine büyük bir meraklı kit- lesi toplıyordu... Amerikada gü- reşler, son derecede fazla rağbet buluyor, halkın bu spora karşı gösterdiği derin alâka, bu işle meşgul olan- lara milyonlar Okazandırı- yordu... Netekim bazı açık göz kimseler, dünyanın dört bir köşesine adamlar gönderi- yorlar, Amerikalı pehlivanlar ayarında insanları yeni dün- yaya celbetmek için büyük masraflar » ihtiyar (ediyor lardı... Ve işte bu muksatle Bul- garyada buluta» bir Ermeni, © havalinin en büyük peh- bvanlarına duman attiran, müthiş mâraslarile ortalığı birbirine katan “Deli Memiş,, isminde bir Türk pehlivanını gözüne kestiriyor, ve onu alıp Amerikaya götürüyor!.. Anadoluyu, Bulgaryayı ve yeni dünyayı allak bullak eden bu ilk Türk pehlivanı, nerede doğmuş, ve nasıl pehlivan olmuştur?... Deli Memiş, “Mecitözü, kazasının “Kara Cuma,, kö- yündendir. Henüz on dokuz yaşlarına (geldiği Ozaman, k ün civarında yenme- dik, kendisine: “Pes!, de- sporumuz ir gün an ye- rinde babasının lee so- kuluyor, yüzü (o kızararak, utanarak; ' — Baba, diyor, ben artık artık büyüdüm.. Buna mü- — Oğlak, diyor, bak har- man vakti yaklaşıyor, daha çitler örülmedi!.. Memiş: — Ben sana o çitleri bir gecede öreceğim, fakat sa- babisi izin ver, muhakkak köyümden çıkıp gideceğim!. bası Ke! oğluna şu se veriyi — Hile o ) çitleği bir ayda bitir de ondan sonrası olay!.. Memiş babasından bu ce- vabı alır almaz, hemen ya- nından ayrılıyor, avluda duran iri baltayı omuzlıyor, köyün kıyısıuda bulunan ormana dalıyordu... Caketini bir yana atmasile “Ya Allah!, deyip baltasına sarılması bir oluyor, ve her vurduğu darbede en ağaçları yere yıkıyor, hemen oracıkta bunların etrafındaki dalları kalem yontar gibi kesiyor, erişte sivriltiyor, oskoca gaçları bir kaç selukta a zam kazıklar © haline yetiriyordu.. ece yarısına kadar or- manda dağ gibi kazık yığ- miş, ve onları yine bir ka ,. İri kazıkları birer toprağa gömmek için evvelde çukurlar kazmağa | bile lüzum görmiyor, orta- sından tuttuğu ber kazı bir sokuşta yarı beline ka- dar toprağa gömüyor, ve çılgirca bir süratle bunların aralarını diğer dallarla öiü- yordu... Sabahleyin babasına çit- leri bitirdiğini haber verdiği zaman, ibtiyar köylü: “Bu oğlan delirmiş!,, diyor, iban» mak istemiyer!... Fakat Memişin israrı üze» rine harman yerine geliyor ki, bir de ne görsün? Deli i Zira 11 Haziran 2 | Parti Met grubu dün | toplandı. | dh Pin ii se ei Milli. müdafa ve miş bre le bir sel riri mevcuttu! di Celse li kürsiye . takrir gi İ maksat v d gi | silen İN vi ve o» ti tenkip Mili mi | Maarif vekilleri de ra Bu mevzua de , de olmadığından a celseye nihayet verilsifi” m 149) ISTANBUL”. Bir senede hoşand” & Istanbul—Tutulan tiklere göre 1940 59”. yi şehrimizde li © AK vakası olmuştur. BU davalarının an sı Ni n tarafında” / i Aİ Memiş hakikaten > 0 görülecek işleri Tu içinde görmüş, V* İt en sağlam bir şekilde. lt müştül. ge Bunun üzerine bab?” yapacağını şaşırıyo”” j — Bu oğlana bi”. sef” mış, buna ilişmey? $ (ayi 2 laştığı babayiğit! yl sina müsamde koyuluyor!... a Fakat köyde” ww. babası ona : — Oğlum diyor» ki kendine yaba“ arayıp bulma” yn paylaşınız. a un!.. O balde b pera yer; “ deki büyük yanal , kö! yerine geliyor, ** biç kimsenin 18” gi! yerde binlerce © | © virdiği göreş yeri” di