YISURI) MR 1gır3 94 ens ER u31 —egar uepzıse MUT TA X 9A STul11))9 Je$iyul A 3Urepi I)ISUR1) U9İ93 UOPIJEALy ng “39J49p ng uejo $1Uun9yzoj Tigiş SA SIULNY)9 ZEJIYUT runojaog NpJO UNIY MEPEÂENAL Testul 149 ü 041seMide yi) “ng 2157 'npımunıng emepeesnul EUO 1942190 epfeuno aJAÇ 'rajıpi epurueyeuu 9PJ9g 110 JOJITJIPSU2A UEUTEZ O Tngjeyj “Ipzrpigejidek ng *Uyöj 1ğıpsun? npjeye) ie ing *IpI UNIZEJ UIZE 4999p9 3eg9s RpJo4 ng 94 jn4eulaz yedesipes ojrey dnunâup -yesippd 9A “T94TUYIZ 3A yru “jey19 URJO UL -ey 9pLwojJe ngsiı !ua4tueş *Ip1 Ifetujo SıulaLu “Seed “Ipi unyumu ezejeynu uyısut1) ng UTöI tuloje anl, “YyeweeiN *ma$runıyyre Tunakıuu19y9 Uru -e4ız ng 301091) ueyle uopunznAâ 1S9LU1SoJut3 -UoZ UlUBdnJA 9A “11)$1U1)9g4e4 1)JSURI) 11g ultynur Turejg yanı, unng ap)oms ng “ps -eurunng unjo£ uejuj znsumzuj Hejemeyye tg aTLONITAIpU? A npzo4njng rna ozozn yemyo' 3ueyes ruesyı ezyew rejung 34 'npıo4nıng nyna EpUluRez IAANİIŞ U3 UNOJAp “YEZEANUNI ng o9a npzo4nunmg S1ü19 nsS9A9) ETUOS “uap e ezeyelig JO4' uejiöz ejze;ze4yun ng UyazIN “IIpU9pAJIGEN' Ng TeJZzEÂNLI UOJLISA 219J1J9JA9UT) EpUlUtEZ Ye “LI9S9N |, piej zo4rpasryeg ezejuo ye1ejo 24yE 10J438 YoğLg uopuıss4ıpesnayi Ngevou uepunyaynu UrUN TIpUOJ 1152 nnsun Tu24 ey elegni ng, “npaodnjo Si a a Yaya ya Ats Uspülliyep 49as) -7A9IsnUl “NJeJUEyEH YE Yuerus0 i1oJIPUOJM “myo dryes 403 Eyep E3L1doz Un3 19 34 11U9J19AAN) 4O5 EYEp UNİ 19y JOY ULURJINN uedes JEyej :injmlo4 Joy ULUUJINI İM izojıp og zempro dıyes gâepeuey 19JZıJı3uJ ua -1eje5 4gaje3 uedes EJUTJIŞ Joppnu Jig 1 > Sti 1SIİJL ZIJIBUJ E4LJO UoyJeJJes ÖrJiy ep EpBUtey JeJZISURIJ *EJASONA “JIPIYLA USUAE 9p ULA9p 19U UTYR) Uj JMEYİŞEU ig ng ,, i *Tejpanpunyyevu 341Un9 TJAOLU Pİ «191 9909UU1g tlejuede4 Jeynınj ejuedes “1ejJ -uede4 yeynanj EJİIJIN *19JIpUOJ YEŞEY,, *IpgejJodığıl E9 apuozu yEJdoj SA 12J1odığıde4 Bullejutd es allapadısrıynlı “ejlejze4nun Nejyıpu2z sasy EMO Lay” IyuelusO WU kanama Uaregıyi UepuLEJUOS UL1SE Tul çJ epemg. “zpıjeurunjoppe ig UOPpJJ *394Anş Tig) um3npjo SILUJ9SYEG EpULLEJSEG UTUNSUR19JUOY *uejo SiliNJe3 9U1Yy4oje MINI, #J4uegnr sesa Ul! 131))98yeg Y1j4eJ03) TEPE Sare ıyutus9 -UOS ULISe DULJAKX alay ka 9SSIY 3 udury 'op 14lag 3A Ze yad I u23op Tu94 'rurajg ureJsi An u HULUSİ) Jeyeyg *11pdoj$rulsuna apeşnsi ze ey -ep UpL9JZ1Y91JOgJ 3A Jo4utdsıy uRjo Igıyis “9puısa4es oJABU2S JA ELITE “ejoaa3 uğ! opensi U9MA4IZLA ng TENE rtmae ZIpyEJ 3 EĞEp ruLrepAejo yeğişur Ypesmsi BY9pTOJMAYp Z1u3n39syeg “1af11Sa) 191Z9 UTUOSIPEY SUK 9Ulğ 94 gur ueptdnlay “ep na ilpunzej S1 diyez TUTDUON DUN opams'ng'3A zer . a14ıs94nyekeu 1gegs9 94 OJ4TAA “YOJlLNN,, “ew “znumğnpjo 1pıyEs J1p9U9s 594 19 l y9uyosyeg U9ppuz Ipesiyi 11g 1931p ueJo -1310$eJop EpuLlejuzp/49ul yeyin; “Op1f19; *npouu “m3$nuruhyüg. reyzetu 2ğ14ejoj e eArLğıjed ouryAaje 'unun3njyanı, -9s uznn “14941)Se nınsun UE)jE1e) JOĞU -(p94 Jig uepuepnj Epulsele rejutjo insyevi uı epi TUJS9ABULISS S1S93 IĞIpJE “EyLUGEJ JA ADAY 3TC., X N i ee —82— Terek Ma ai değ i | d ş iz ği ez i —70— i e 2g ie e. 0 mışlar, bilâkis birçok hususlarda” onların ba- etmeleri inhitatın, ırki sebeplerden olmadığı mı gösterir. İnhitatın harsi ve içtimai sebeplerden ile Tri geldiğini gösteren delil ise şudur: Büyük Okyanos'tan Atlas Okyanosuna, hattı üstü- vadan şimal kutpuna kadar yayılan sahanın birçok kısımlarında, her türlü iklim ve yaşa- ma şeraiti içinde, müslüman harsma, veya umumiyetle dini dünyadan ayırmamiş bir harsa heman her ırka mensup milletler yaşa- maktadır; Bunların memleketleri ise ya ha- raptır, ya aynı şeraiti haiz Avrupa memle- ketlerine nisbeten pek fakir veya geridir, ve yahut muhtelif şekil ve derecede müstemle- ke vaziyetine düşmüştür. Halbuki Avrupa, harsını yenileştirmeden evel iklim ve sair şerait aynı iken vaziyet he- man heman maküs idi. Binaenaleyh şarkta, en mühim inhitat âmillerinin coğrafi ve iktisadi değil, harsi ve içtimai olduğunda 1s- rar edebiliriz, ve diyebiliriz ki, Avrupanın almak imkânı kalmamıştı. Zira, dünya çok değişmiş ve ateşli silahlar çok ilerlemişlerdi. bilin i Muhterem Efendiler; şimdiye kadar. zikr cur yüzünden Türklük için o derste zararlı olmuşlardır. Şimdi ise tahaccur hadisesi haricinde Os manlı İmparatorluğunun 'inhitat ve sukutu- mu intaç eden sebeplere. geçeceğim: Bunları iki büyük zümreye ayırtmak mümkündür; birincisi, işbu devletin gidişine, ta baştan ve rilmiş olan yanlış istikamet ve onun doğur- duğu inhilâl âmillerini, ve ikincisi; milli ha- ri ihtiva edecektir. Fakat, bu'iki zümre'de bir menbadan çıkar; hükümdarın mutlaki- ları ve bir kısım İstanbul Halkı ile itti- kaldırmıya çalışanları hep tekfir etmenin ko lâyını bulmuşlardır. Bu halin önüne ancak Yeniçeri ocağının yıkılmasiyle geçilebilmiş- ür” “Efendiler, Orta Asya Türklüğü için, ta- dise, ilk büyük safevilerden sonra husule ge- Tebilmiş olmalıdır. Hindistan için bu hadise, şüphesiz Av- rengzep XVI inci asrın başlangıcından itibaren Hindistan toz gibi dağılır. Büsbütün başka şartları haiz olan Altını Ordu Devletinden ve Fas'tan bahsetmiyece- ğim: © Muhtelif müslüman Türk devletleri için, bü suretle tahaccür ettikleri vakit, ve ondan sonraları, veni bir dalga sayesinde taze kan teveffukunu yapan ne müstemlekelerdir, ne Hint ve Çin transitidir, ne altın madenleri- dir,nedeırki veya iklimi bir tefevvuktur. Fakat, sadece harstır. Efendiler; İslam ve hırıstiyan âlemleri- nin mukayesesi hulasa edilecek olursa, Şu netiyceye varılır: İslâm âleminde başlangıçta daha büyük intizam ve vahdet, daha parlak medeniyet hırıstiyan lık, sefalet, iptidailik daha ziyade barizdir. Buna mukabil, islâm âleminde her inkişaf la defolunabileceği için hirıstiyan âlemi ser- best inkişaf yolunu daha kolaylıkla bulabil- miştir, Avrupa, Rönessans ve Reform kapıların da iken islâm devletindeki bu tahaccur hadi- selerinin vuku zamanlarını araştırırsak şun- ları görürüz: Osmanlı İmparatorluğunda, dönüm nok- tası, yani tahaccur hadisesinin başlangıcı fik si ME Mei vi ba eN bk le iz A â e i iü ini v al e m e ri 7 oi : ME 7 TT Gi Re ee aşmez e a NN akl N ii pe. z m KA Ve e “ii e Ga amm iman Eeee m lam die im iken a gi a imimmeiiii RR Sm zi ee ee e ae Tm En