Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—H üK e i ? KONUŞMALAR Saçsaça, Başbaşa! Bör arkadaş bikâyesi — Tatlı nîa — Levend endam bayan — Deliler değil kaçıkları — Mini m'ni Rum yosması — Caka Ve gürür — İsteri nü, vetleri — Kasın kaprislari — LâAtif cinsin ebedi silâhı — Beklenmiyen z yöretçi — Hey heyler tutmuş — Ba yıtun bayılana — Betij evime götür' — Eski kadın'ar — Mantoönitalar — Asriiiğin icabı — Alah aşkına bit 'ahr anlat — Ellerin deri görmesin! — Oldu olacak başını yarsaydın! Yazan Mümir Sülevman Capano'"lu w dı Ne kadar rezil, acuze, alnının damarı çatlamış, dahi olsa.., Hat. tâ, bunların bazıları, dostlarını e. Ve titmeğe zorlarlar, gitmemek isterlerse, arabaya bitelirip, evin kapısına kadar götürürlerdi . Zaman nasıl değişiyor. Şimdi kanuni ve ahlâki bağlarla birbirle AŞ İR artadaşım anlattı, başın : dan bir kaza geçmis: tak. , bir kaza,. Bır hatun kişiye gün. ünü kaptırmış, Bu battiin üzün poylu, eskilerin dedikleri gibi le- vend endam bir şeymiş, Gözleri nlev alevmiş, dudakları funılalar. la süslüymüş., Burun delikleri ih- tirasla kapanıp açılıyormuş, Biraz da delişmenmiş, Ve dastumu bu kadına bağlıyan en kuvvetli ta raf da burası, çünklü, o; tam deli. leri değil de, kaıçıkılığa biraz omuz Veren kadınları sever, Dostum, evlidir, dört çocuk ba, basıdır. Bundan böşka bir takın tist daha var: Bir basşka kadmcığı da var: Mini minl, nfak tefek bir rüm vöosması, Bundan da bir evlât sahibi olmustur, Simdi de üçüncü bir hatunun peşinde... Onun, kendi — tâbiriyle hayatta iki seye zaafı vardır: İçki Ve kadın.,, Fena şey değil, ikisi de İnsanı surhoş eder, Uğursuzluk bu, akacat kan da, marda durmaz, derler, Dostumun ikinej bayanı, kocasmın — Üçüncü ile olan münasehetini duynar, Dr rıltılar başlar, evin rahatı kaçar, Mini mini bayan, levend endam bayan haklanda atar tutar, “evi' ne gideceğim, kapınımn önünde re. zalet yapacağım!” kabilinden söz, Ter söyler, Dostnm, biraz da gü- zelliğine mağrurdur, cakayı dâa se, Ver, atıp tutmağa bahılır, blitün bu sözleri mübalâğa İle yeni baya ha anlatır O da fitill alır, ayılır, bayılır, isteri nöbetleri tutar, ten? türdiyot içmeğe kalkar, Hıçkıra hıckıra ağlar: Kadmm nüumaraları.. Kadın kaprisleri; JAtf e'nsin ebe di silâhı!,, Bunlar olağan Şeyler; hayatta her gün böyle vak'alara rastlamak mümkündür, Kubbenin altında bu kabil vak'alar her gün olar, Ve de, dikodusu kulaklarımıza kadar ge. lir, Fakat bu üÜç karılı arkadaşın hikâyesi, asıl bu noktadan sonra enteresan bir duruma giriyor, Ben duyunca şaştım, siz de okuyanca saşacaksınız, Bundan sonrasmt dostumun oğzundan dinleriniz: “Evimde oturuyordum, Kalam da dumanlıydı. Gece öona doğru kapı çalındı, Ne yalan söyliyeyini, rüreğim “hop!” etti. Kablelvuku bir hisle sonuncu bayanın gelmiş olmasından şüphelendim, Ve ha- Kikıten o değilmiymiş, Dısatıda *“çağırın onu bana konuşacağım!” diye bağırıyordu, Şaşırdım, apta. la döndüm, yere yatmış, ayaklar | rımıt havala, çırpıniyor — saçlarımı Yoluyordam, Ben giyinirken, on. İlar, misafir odasında konuşuyor. lardı, Ha şimdi saç saça, başba- Fa gelecekler diyordum, “Üçüncü kadımım: “Evime ge, İip rezalet yapacakmışsınız, — Size zahmat olmasın diye ben geldim!” diyordu. Konuştular, konuştular, nihayet ikinci bayanım bayıldı, ü _ı:üncü_su, hemen yardımına koştu, kolonya İle şakaklarmı ovdu, a yılttı, biraz sonra, üçünetisüne hey heyler geldi, geğirmeler başladı, bu sefer de o bayıldı, İkincisi he, men yardımma koştu, omuzlarını sıktı, burnuna kolonya çektirdi, şakaklarını ovdu, Dikkat ettim or. talık sütlimandı. Üçüncü giderken bana emretti: “Beni, evime gö- tür!” İkinci bayanım ses çıkarmadı, Ve ben bir dadı, bir kâhya gibi, önüne düştüm. evine götürdüm,” Nasıl enteresan değil mi?. Ben kırk bu kadar yıllık ömürümün  tinde böyle orijinal bir vak'ne ya şahit olmadığım gibi, işitme dim, Metleniyet (!) ilerledikce da. ha neler göreceğiz, D H ALBUKİ eskiden böyle miy. di? Birinci hanımlar, ikin- cilerin evlerine gider, kocalarının dostlarına baskım verirlerdi, Man, |tönitaları —eski devirlerde met* rese mantonita derlerdi— saçın. “ — dan yakalayıp döven hanrmefen . dilerin maceraları dillerde dolasır, dr. Bu baskınlar da yalnız met. O Pesleri değil, kocalarım döven, üst B e. Terini, başlarını yaralıyan azılı, rine bağlı olanlar değil, şöyle, mü nasehetleri arizi olanlar, hak ka, zanmıya, çalışıyorlar, Bir şey demeğe hakkımız yok. Asrilik icabı!. AA ANTONİTALARI döven, saç saça baş başa kavga eden kadınlar, renkleri dönmüş, gözle* (Fi ve yüzleri kızarmış bir halde ev lerine dönerlerdi. Daha yukar; ka. ta çıkmadan, sokak kapısında vak' ayı anlatmağa başlarlardı. Bozuk bir yüzle, asapları perisan, dinli, yenlere: : Emdiğim süt anadan mehd içre geldi burnumdan inan bir kere, Nnkaratişle maceralarını anla. tırlardı. Vak'ayı anlatırken, elle. riyle havada daireler resmeder « ler, “saçını elime bir doladım, verdim tokadı,” diyerek kahraman lıklarını ifadelendirirlerdi. Bu maceranın hikâyesi kolay kolay kapanmaz, aylarca sürerdi. Vak'anım kahramanı, ziyaretine çelen Misafirlera ballandıra bul. landıra nakleder, konukomşuya gİttiği zaman anlatırdı. Veak'anın akabinde, sabahleyin, yataktan kalkar kalkmaz, şöyle yüzüne bir parça su gezdirdikten sonra, ma. hallede ipini çekmedik kapı bırak. maz, sabah kahvesini yudumlar, tokat fast | kne, baslırtı hor, saç saça baş başa gelrdikleri. ni, edalı bir lisanla anlatırdı, Vak'a ayinız o mahallenin çen. beri içinde kalmaz, uzak semtlere de yayılırdı. Kocalarından canı yanan kadınlar, kazan kulpu ras. tik çeken, kımalı parmaklı kırkı aş, km kadınlar, kaynanalar, “aşka'r sün kadına!, Ne güzel yapmış!” nakaratİyle — vak'a kahramanını takdir ederlerdi, Kına gecelerinde, hamam eğlen celerinde, çengiler göbek atarken, batırlar göbek taşmda çifte telli oynayıp, şarkı söylerlerken bile, | arada eğlencelerc fastla verilir, Ve vak'a etrafında konuşurlardı. Hele, tesadüfen, kocasının manto. Hitasıma dayak #tan kadın orada bulunursa, etrafmı çevirirler: — AHah askma bir daha anlat. !— Adamakıllı patalzledın mı ba, ri — Ellerin dert görmesin. — Oldu olacak, kaltağımn başmı yarsaydım ! Derlerdi, Ve bu kahramanlık hi. kâyesi, aylarca konusulur, bir sa: kez gibi ağızlarda gevelenirdi, Tayyare takriben best yüz met- re yüksekten düştü, Fakat, tekrar doğruluyor, Pat! Pat. Tayyarenin hemen yanında birkaç — infilâklar daha. Bravo! Düşüyor! Kalm bir duman sütünü tayyareniİn düştüğü yer? güsteriyor. ' A:ckerlerim gülüyar, Birbirini kucaklıyor, birbirinin omuzlarına vurayorlar, Acaba kim ateş etti? İngilirler mi? Evet, onlar, Bruva Tommy', ler. zannederim onlar da mem. nun, _biıı büyük bir hizmet ifa et. tiklerine şüphe yok, İşte bi tay - yare ki, nerede olduğumuzu söy- liyemiyeceki, — İngilizlerle birAz geverrlik et. mek için bir dekika kuanmdan ay. rıldım, Bana tay, portakal teçeli ikram ediyorlar, Bizim sevincimizi görünce an'a. üevi ciddiyetlerini biran terketti - ler, Onlar da mennun! Cappelle'e geldik, Saat 71,05. Şimdi rahat, hem çok rahatız, ©a- at 24 de yalıyorum. 21 Mayıs 194dü, Neş'emiz yerine geldi. Banyo küvetleri icinde gevsedik, Tlettâ berbere saclarımı tile kestirdim! Bu kolay değil; çünkü bit tayya. re görünlür görünmez miğlerimi giyiyorum. Fakat, Almanların burada hiç Sinemada 'şlenen cinayel Katli Cemil yedi sene yedi ay hapse mahküm oldu Birkaç ây evvel Çemberlitaş sinemasında bir cinayet ışlenmiş, “Cemil adında birisi karısi Gu-ı zini, Muzaffer adında birisiyle Kus cak kucağa görünce kendisiLi ti tamıyarak tabancasını çekmiş €V. velâ Muzafferi öldiürmüş sonra | karısını da öldürmek istemişti Fa kat tabancası ateş almamış, bunun üzerine bışağını çekmiş, lâkin bı- çak da kınından çıkmayınca kmt ile karısını varalamıştı, Cemilin İkinci ağır cezada gö- rülen mubakemecsi dün vibayetleri miştir. Mahkeme, Locanm karisi, pı bu vaziyette görüşü cezayı İn- Yiriri bir sebep olarak saymıştır. Bu it'barla Muzafferi öldürmekten verilen 18 sene ağır hapis altı se, neye, Güzini öldürmeğfe teşebbus. ten verilen yirmi iki sene hapis | 1 sene 7 ay, 16 güne indirilmiş Ve sonunda her iki ceza birleştiril. Ie iştir. İzmirde Seker ithitrârı yapvpan bir tüccar 70 O lra para Cezasına vehir sene İzmirden haber verildiğine gö. re, fazla fiyatla şeker satmaktan suçlu olan Denizli tacirlerinden Dilo oğlu Fehmi haklkımdaki mu, | hakeme bitlirilmiştir. Milli Korun.. i ma mahkemesi taciri bir sene müd | detle hapse ve 17 bin lira ağır para cezasıma mahküm etmiştir, Bundan başka fazla fiyatla kâ, ğit v zarf satmaktan suçlu kır. tasiyeci Nafiz 6 ay 8 gün hapserı ay müddetle de dükkânmımn kapa- tılmasına malküm edilmiştir. KÜÇÜK HABERLER #& Ticaret ofisi namma — İstanbul Mersin ve İskenderun gümrüklerine yeniden külliyeti; miktarda — ithalât eşyası gelmiştir. Bu eşyalarım ithali p işl için ticaret ve maliye vekâletleri arâsında bazı temaslar yapılmaktadır. # Yüksek mühendis mektebinin ha. vacılık kısmma ayrılan talebesi, bu. gün öğleden sonra Yeşilköydek! Nuri, Demirağ tayyare alarmda uçuüş tec . Tübeleri ve akrobas! hareketleri yapa caklardır. Uçuşlar eznasında saha herkese açık bulundurulacak ve arzu evenler bu tecrübeler; görebilecekler. dir. # Dün Karagümrükta karnesiz o larak 110 kuruştan ekmek satan İb rahim admda birlsi yakalanmıştır. İb. rahimin bu ekmekleri nereden buldu. l ğu tahkik edilmektedir. Fransa harbi Ümmnt: Seferberlikten Dünkerk bozgununa kadar YAZANı RÖNE BALBO Eyüplü Halide özenmiş 1* İLKKÂNUN — 1942 HADİŞELER TARAH ' OTUZ SENE EVVEL TAYYARE... AYYARELERİN yapt'ıkları Fakat ustasından dört kadını kandırarak müc3vherlerini eşyalarını çalmış Mühendis İsmail Hakkı ile bayan Hafticenin nikâhlarının kıyıl masına beş on dakika vardır, Davet. iler gelmiş, başından ikinci nikâhın Beçeceği gelin hanımın — heyecandan rengi kızarmıştır. Bir aralık damat mühendiş İsmail Hakkı, müstakbel zevcesinin yanına yakıaşmış Ve: hayret verici işlerden her gBdn bahsolunuyor: Erzak taşıyor. lar; asker taşıvorlar; tank tafi- yor'ar, hattâ arkalarıha plânt.ı_' bağlıyarak bir çeşit hava treni tertip ediliyor, Sayilarına gelince bu da hayret | vericidir: Yalnız Afrikada hareket SÜ aa |yapan mihver tayyareleririn Sa. dönlet, gaşırmıştari yıal bin olduğunu öğrenivoruz. —— v | Lâkya harplerinde tahrıp etilenler — Buü çanta olmazsa bir yere gide, 'de beş yüz kadarmış, Bu dchıet’ mem Çabuk bana evim — anahlarını L VC üK birlesince tayyare ver, Allp'Belayim. gerçekten tepeden inme bir hcl!ı TÇ L M GD dir. yahut gökten gelen imda*tır. —HAayır, hayır trene daha Üç saat | p L ge. müşkül vaziyette ka'ali- daha maharetle vâar. Ö zamana kadar gelirim, | kadar kıymetij eşya varsa bunlar da hapse mahküm oldu. 1500 lira ağır para cezi&ina Ve 3 | ÇEVİREN: 25 — A.MITHAT KANIK — Hatice, hanım, sizde otururken | cÜzdanımı çıkarmıştım, ya, işte o &1 rada misafirler geldi, cüzdanımı yan. daki masanım Üzerine bıraktım, U. nutmuşum, Şimd, para lâzım olur, A. nahtari ver de otomobille gidip ala — Peki aj anahtarı, Ve yağ tüccarı (!) Lamall Hakkı va pura atlayarak İstanbula gelmiş ve Adaletin evine girerek kadının. mü cevberlerini, kıymet|i halılarını vesa, ir eşyalarını bir ötümobile yükliye . yım, rek ortadan kaybolmuştur, — Hay, hâay şekerim, al anahtarı| — Evdekiler de yolcu geç rmeğe Hay, ama çabuk gel, oarpaşaya gittikleri ve komşular da — Beş dakika sonra buraâdayım: melistakbel izdivaçtan haberdar olduk Mükendis İsmall Hakkı — pürtelâş Likâlı daliresinden çıkmış, fakat ara dan bir saat, iki saat geçtiği — halde görünmemiştir, Davetller meraklan. mış, sıkılmış, Hatlce ağlamaklı olmuş ve nihayet vakit geciktiği için dön . mek mecburiyetinde kalmışlardır. Fakat eve gidince bir de ne gör tünler, yükte hafif, pahada ağır ne ları için hiçbir şeyden şüphelenme . mişlerdir. Bayan Adalet ile akraba, ginım Haydarpaşa Istasyonunda ne ka dar beklediklerini de tahmin edersi | nu. « ... İsmall Hakkı bu şevilde — daha (i kadmı dolandırmiş, nihayet adaletin pençesine düşmüştür. Muhakemesi evvelki gün asliye se kizinci ceza mahkemcs'nde bitirildi. İsmall Hakkı, oldukça yakışıklı bir adamdı. Hakkmdali bütün lddlaları reddediyordu, Kadınların dördü de — şahit olarak âtnlenildiler, İsmal) Hakkı — bunların Hadelerine karşi: yüzünü buruştura. rak: — Ayyy, diyordu. Bu kadınla mrı sevişmişim ben, Bununla mı övlenecek mişim, Yalan yalan hene; yalan, Fakat neticede suçu sabit görülüü ve 1? ay hapse 350 lira da para ceza. gına mahküm edildi. NİHAT ŞAZİ mühendis İsma;| Hakkı ile birlikte sır olmuştur, Mühendis (!) İsmall Hakkı herke | sin nikâh dalresinde olmasımdan isti fade ederek evde rahat rahat evvel. den gözüne kestirdiği eşyaları aşırma ğa muvaffak olmuştur, : ».. - — Yağ ticâretile uğraşıyorum. F'a. kat işlerimin çokluğu — yüzünden bir türlü evlenemed.m. Dünya — malüm, Alacağım kadınm da sizin gibi aklı başında, tecrübeli olmasını lstiyorum, Benimle evlenmeği kabul eder misi, niz! * Üç senedir dul yaşayan bayan Ada, let, W gündür peşinde dolaşarak buy suretle ine Tânı aşk eden &. damin sözlerile heyecanlanmıştır. Rakı yerins şarap Binal meşikan b dd ae ve vermul 80 yaşlarında kadar, şık ve temiz hemen ertesi ğmwınmuıhwwu?om ııtmı:ıî sında İnhisarlar idaresi a'kollü ç, Adajet kız kardeşini da çağırmış ve | kilere karşı alâka u_yandrmrnk ra. evlenme şekli konuşularak — mutabık kı içenlerin daha ziyade gı_alkol_ kalmmıştır. lâ inkiye doğru gitmeleri icin bazı Yağ tüccarı İsmaji Hakla, — bayan | tedbirler almağa beşlemi;tır, Bil, Adaleti Eskişeh're götürecek, bura, | hassa rakı yerine daha sıhâi olan da nikâh yaparak bilâhıre Gazlante . | garabın ve Cok az akloü bulunan be gideceklerdir. Birkaç gün * sonra | likör Ve vermudun ikemesi için badın hazırlarmış ve İsmall — Hakkı | çalışılacaktır. Şarap ve verimidun bir otomobille gelerek kendisini ai , | Soda ile içilerek alkol derecesi ve mıştır. Tabit bir müddet kadının ha | miktarmmım azaltılması suretiyle Rakı istihlâkinin artması karşı. ziırlanması için evde — beklemiş, bir | istihlâkinin taammümü içit de Ereeç n lar gayret Sarfedilmesi de — takarrür Nihayet beraber çıkıp Haydarpaşa. | etmiştir . İnhisarlar Umum Müdürlüğü bu yolda mütemadi propaganda ya. Fracaktır. Yazın daha ziyeade, çök az al. kollü olan biranm rakı yerine i. kamesine calışılacaktır, ya geçmişlerdir. Bu sırada İsmall Hak kı elin; baştna vurarak: — Eyvah diye bağırmıştır. İçinde | nüfua kâğıdımm ve krymetli evraki « mam bulunduğu çantamı sizde unut (um, Şimdi ne yapacağız, Vârra Üstümüzden geçiyor, İçin- den kimse paraşötle atlamadı, A. caba yere inebileceği ümit ediyor mu? Koşun, çocuklar.. önleri ka, çırmıyalım !, Beş yüz metre ileride, teyyare bir ağaç kümesini geçti. Yere ol dukça şiddetle çarpryor. Biz, san. ki kanatiryız. Elimde bir tabanca, an koşuvyorum — Ünları diri şansları yek! Babahleyin tayyare defi topları ikj tayyare daha dü. şürdüler, İki kocaman tayyare, Bu İngilizler de Nne usta!, Mangamda bir kişi daba eksik. Üzerine yıkılan bir evin hodrunun da zavallmın delirdiğini üğren. dim, Bununla beraber kendisini o- radan çıkarabildik. Şimd; bir İn- giliz seyyar hastahanesinde teda. Vi ediliyor. Fakat, daha tuhafı var, Otomo. billerimizin şoförlerinden biri kü. çük bir tabil ihtiyaç hissederek, arabasını durdurmuş, Bir çitin âar. kasına gittiği sırada bir tayyare geçmis, bir bomba atmış, Bumba kamyonun tam üstüne düşmüş. Zavallı şoför hâlâ gözlerine İna., namıyor! Fakat öonu en çok kızdı- ran Neymiş, biliyor musunuz”? Bir yerden on iki $işe kadar perno hulmusmuş., tabil Lunlar da kam ;*Yön ile beraber havaya —uçmuş, lar!.. Öğleden sonra İnziliz topduları * . , « Ç İLA ' ğk ir? yakalıyacağım, Ne saüdet!. üç Alman tayyaresi daha düşürdü | Hayır.. onları yakalıyamıyaca. 3r. Arük kimse gizlenmeyi düşün |İll. Aynr esnada büyük bir alev Wor, Başlarrmız. havada, defi sütunu gözlerimizi kamaştırıyor. Marvolarmın Ateşine marız ka, | — Fakat.. pilotlar içeride! Kini, lanı tayyarelerin hâreketini takip mize rağmen, diri diri, işkencele ediyoroz, Tayyareler düştükçe, ci. Tİn en feciine maruz kalan bu a. var kö, bile akseden sevinç damlar itin endişe duyuyoruz. Avazeleri İngilizleri alkışlıyor. IŞiındi, hararetin müsaadesi nisbea. Sant 1X e doğru, op seslerişle tinde tayyareye yaklaştık — Kor. başlarımızı havaya — kaldırıyoruz, kuünç bir şey! Alevlerin arasından, İki motörlü büyük bir tayyare iler tayyarenin İskeleti içinde iki si. liyor, Pat! Pat! Tayyarenin önün.- | yah hayaj görüyorum, Biri kolla do iki infilâk, Tayyare biraz yük., | rİyle yüzünü kapamış; öteki kapı. selivor, Bum!.. ya asılmış Bu manzara ancak bir Üç infilâk daha., ikisji sağında, | kaç saniye devanı etti, Bakışıyo- biri solunda, O zaman tayyare bir Tuz Hepimiz sapsarıvız, — Hlaydi! icanadı Üzerine yatıyor ve sür'atle | Fransızlar zalinı değildir . initcğe başlıyor. Bize doğru ge- Şimdi ateş söndü —Güzel kuş 'ivor, imse kımıldamadı.. bir in, | artık külden başka bir şey değil. fi'âk daha, Bu sefer tam isabet! | Yaklaşryoruz. Kaonmutan en önde, Aynı osnada tayyare, pilotun kon Hayır, biraz beklemek lâzım; her trolünden kurtuluyor, Sağ tara. l!ey henüz çok sıcak, OraİInn uzak. finda dumanlar çıkmağa *başladı, | laşmağa bir türlü karar veremiyo. Gittikçe iniyor, Batarya artık nteş Tuz, İşte, İncilizler de geliyor, El etmiyor; çünkü nası| olsa tavya : retin Mahvolduğuna emin! Tay. kısık, Bizim Ne gördüğümüzü bil. T T DA L TT T A 1 MERRRAT TTTT D DT AAA CAT PT ÇA Ç ŞA ADAÇDA ÇNDN T US TC GALAN AC T FUN TTT ÇSGTMMAK Ç T VC AAT TU T 1 â " - hu - Ç* B SA UST n bi ı 'şekli ai leh lerini sıkryoruz; fakat — seslerimiz | lar gözlerini göklere dikerek, elle- rini göklere açarak Allahtan yar. dım dilenirlerdi; şimdi de gözler töklere ve ufuklara bakıyor; fa. kat tavyare görmek için. kulak. lar gök'ere ve ufuklara diki'iyor; Yardıma gelen tayyarelerin motör uğultularını dinlemek için... — İngilizler iki bin beş yüz kilo- metre süren bir yolculuk — yapa- rak, karlı ve buzlu Alp dağlarını aşarak, korkunç fırtınaları vene. rek Şima'? İtalvaya saldırıyorlar; atrvorlar. Gerece hizlı bir iİerleme ve olgun. luk görmemiştir. Anlaşılryor ki en son icad edilen şey en elverişli o. lanıdır. Araba, tren, tramvay, O. tomobil icad edilirken tayyırenin icadına da başlanımış bulunuyor. du; tâkin bunun © zaman kimse farkında değildi. Otuz sene evvel bir tayyarenin tircok yerlere inip kalmaktan ve günlerce yorulduktan sonra Pa. risten İstanbula gelişi bile mühim bir hâdise sayılryordu: Toros dağ- larını asmak, birçok duraklar ya. pnrak Mistra kadar gidebilmek Par'ak bir zaferdi, Zira tayyare henüz intilaf bir vaşttaydı. Meselâ 1913 senesinde Vedrin adında böir Fransiz tayyarerisinin İstanbula gelişi gazetelerin ilk savfalarında yer tutan bir hâdise | olmustu, Bu adam Sofvadan İz. tenbula beşbuçuk saatte varabil. misti, Halbuki simdi yarım #aat. Jik yoldur. O zamanki tayyare sa. Atte ancak vüz yirmi ki'ometre ka. dar gidiyordu; şimdi bu hızda gi- den trenler var; otomobiller daha hiziş gidebilir. Yolcu yerine de beanzin koymak suretivle beş altı #na'lik befizin alınabiliyordu; sim di krrk saat havada kalmak mlim. kündür,. Bundan baaka tayyareci Vedrin Balkanları gecerken birçok hava anaforları ve kuyuları yüzünden havti sallarmış: Edirneden sonra vola gastrmıs, Gelibolu taraflarma kadar sanıtmış, oradan da — terkos rölü cihetine terazetır. Antak 0. raya vardığı srrada asıl istikame. tini bulmus, Yesilköy tayyara mev danrmna jnebilmistir. 1911 de ise altmış beş kilemet, relik mesafevi otuz beş dalikada asabilmek bek büvük muvaffakı- Vet Sayılmıstı. 1912 de vanmlan sfir'at müsabakalarında bir'nci'isi alan tayyare Saft itibarivle 170 kilnmetre mesafe almistr Bu yarı. T kâzanan Vedrin o kadar mes. hür olmüstur ki meb'usluk — için vamzetliğini koymus, fakat mu. vaffak olamamıstı. Bugün tayya, veler 600 - 700 kilometre yanıyor- lar Ve hedef 1000 kilnmetre rit. maktir , KADİRCAN KAFLLI Ege tütün piyasası yakınd açılacak ' Ankaradan bildirildiğine göre, ban. xaların tütüncülere avans vermesine müsaade edilmes; hakkmdaki kararri bugüzlerde verileceği anjaşılmakta | dir. Ege tütün — piyasasınm da 25 L kıncikânunda açılacağı santılmaktadır, Rasigelez U kÜl, topyeküin manasına gelen değil, Bildiğimiz, o. dün Ve kömürün yantlıktan sonra brraktığı Nesne.., Onun mutfaklarımızda bir hay- " ise yaradığmı biliriz. Zahir bun* Tan olacak, fırirecilar da - bundan stifadeye kalkmışlar, Una kül ka, rıştırmaya başlamışlar; — böylece arttırdıkları unları da satıyorlar, mış, Gönül isterdi ki onlar, hilelerini kiüllle değil, başka bir şey!'e yap. smiar, Çünkü neticede bu keli- menin hakiki manası yakalarını brrakmıyacak; kül olacaklar, -— Bürhan BURÇAK hem de dört bin kiloluk bombalar “ İnsanların icad ettikleri nakil ve harp vasıtalarınımn hiçbiri bu İK * * t | - * f Tf 44