Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
T S —07 î'arıhın DÜYÜKk davaları — İ4— Kondorse'nin intiharı 3- ' Kondorse büyük ihtilâlin kanlı çurkıma kendini kaplırmadan Ta- hat döşeğinde öleceği güne kadar yaşıyabilirdi, Takat onü, öteki ih- tilâp ricali gibi ölüme sürükli. Yen birkaç &cdep vardır: Bu sebeplerin en başında Kop- doörse'nin çok yumuşak tabiatlı bir insan olması gelir.. söz söyleyisi bile öyledir, karşısındaki adamı sesinin Şiddeti, — hareketlerinin kuvvetiyle değil, cümlelerinin ma- nasmda mantık kuvvetiyle sustur- smak ister, Hareketlerinde, fikir lerinde ayaı itidalde görünür, Ilal. buki ihtilâ) günleri, heyecan götü- rür, ihtilâl Şşefleri. heyecanları - nn şiddetiyle tumnmış hareket adamlarıdır. İhtilâl mantıkiyle yü rüyen bir cemiyet içerisinde Kon- dorse'nin birçok <liüşman kazan - miış olması çok tebildir, Kondorse mecliste iki hareketiy le kendi idam fermanını kendisi 'imzalamıştır. Konvansiyon, 1793 de bir taraftan Kıral Ön Altıner Luf'nin muhbakemesiyle mesgul bir taraftan bir ana yasa hazırlamak- la mesguldü, Bu ana yasanın ön sözünü Kondorse yazdı; dünyada bir defa bile vicdanına , Mnhalif bir hareket yapmamış olmafıla jif- tihar eden Kondorse, bu melad. demeyi düşündüğü gibi yazdı, if- rattan kaçınan, daima itidale doğ ru giden noktaj nazarmı burardla da gösterdi. Halbuki Konvansi - yoön da bu devrede Montanvar adı (Hleyanılan ifratçı fırka hâkimdi. 'Meclis Robespiyer'in Mara'nın, .Sen Jüst'in fikirleriyle:hareliet e- 'diyordu. Bu grup mecliste ekseri- yeti elinde tutamasa bile be'cdi- ye meeclisinin, o da olmazsa Faris ahalisinin silâhlr kuvvetine güve. nerek mecliste her istediğin: yap- brıyordu, Montanyarlar Kondorse- nin yazdığı mukaddemeyi hoş gör- mediler, vâkıa Aaçıktan açığa bir -Sey söylemediler, fakat bityük fi- Tosofun bu. hareketini mimlemek den de geri kalmadılar, Montanyarların gözünde mimli | olan Kondorse bu aralık ikinci bir hata yaptı, Robespiyerin mecliste. ki mutedil fırkanın ileriğelenlerini tevkif ettirmiş, ihtilâl mahkeme - Sine Vermiş ve mahküm ettirmişti. Bu vaziyet karşısmda Kondorse kendin;i tutamadı, Vakıa fikir itle barile Kondorse tevkif edilenler - den bambaska düşünen bir adam. dı, Fakat yapılan tnnamele haksır. dı, Bu haksızlık karşısırıda Kon - dorse “bütün Fransızlara açık mektup” serlevhalı bir yazı yazdı, a yapılan haksızlığı şiddotle ten- kid etti, ve bu tenkitlerle de Mone tanyarjları fena halde telâşa düşür Montanyar bu tenkid karşısm * da yahız telâşa düşmekle kalmr. (ddee, Derhat harekete gettiler, “Kondorse için “mutedi| fırka jle beraber ihtilöle hiyanet etmek” sSuçundan üölürü tevkif müzekkete. si kestirdiler, Kondorse bunu haber alhır almaz derha İhtTâ| mahkeme" si huzuruna koşmal istedi. fakat etrafmdaki — dostları — Kondürse bu mahkemeden Aancak giyotine gitmek için cıkabileceğini biliyor, lardı, Onun için Kondorseyi malr kemeye müracaattan vazgeçirdiler Ve bir müddet saklanmıasını tavsi. ye ettiler. Kondorse birçok Israr. lardan sonra bu tavsiyeye uydu. Lüksembürg civarmda oturan bir dul kadınm tavanarasına yerleşti. Kondorse bu odada tam dokuz ay saklandı. Dokuz avlık bu sıkın" tılr hayat icersinde cenç ve güzel karısmdan umutmadık bir vela ve bir muavenet gördü, Karısını esz- sen seven Kondoörse onun bü eşsiz velakârlığı, yardımı. karşısmda a deta ona tapınmağa başladı. “Onu tanımak yaşamak zahmetine de - ğer” mısramı hu sırada ve karısı Je söylemistir. Halikaten gent Kondorse ka - cası içita imkânı Olan hatfâ mümre kün olmıyan her şeyi yapmıştır, Kondoarsenin saklanmusı her şey” den evvel genç kadını para bakr- mımndan çok sıkıntılı bir dyremda bırakmıstı. Çünkü Komndeorseyi ara yıp da bulamıyan mahkeme önü kaçıkı saymış, malınm ve mülkü , nün haczedilmesina karar varmitş ti. Bu karar derhal tatbik edikirme kadmecağız, parasız, —pulsuz, eşsiz bir sefalet İcersinde kalmıstı; evi- Toplayan : Muzaffer Esen yaşindaki yavrusunu nasıl besliyem ceğini bilemiyordu, halbuki bir ta- raftan tavâan arasında saklanan kocasına. yardım ctimeğe, onun yi- yeceğini temin etmeğe mecburdu. Madam Kondoürse boş bir kağm | değildir, vücut ve buş güzelliğinin yanshaşında, sağlam bir iradeye birçok esaslı bilgilere de sahintir. Elinden güzel resim yapmak da gelir, İşte genç ve güzel Madam Koöndoörse kocasmı, yavrusunu ve kendisini beslemek için bu hüne” rinden istilade etmeği düşündü. Kondorseyi seven!'erden birisinin yardımiyle işlek bir yerde, Senko nore sokağında, Robesniyerin evir nin biraz jlersinde ufak bir dük . kân tuttu, ihtilâl devrinin alamı larının resmini; yaparak para ka - zanmağa başladı. Kazancı yayaş yavaş yoluna girdi, Söhreti arttı, İhtilâl büyüklerinden birçoğu Ma. dam Kondorsenin dükkânma uğ » rryarek poZ Verip resim yaplırma- Fa başladılar, Zavallı kadım tabil bu dükkân- da asıl admı açığa vuramıryor, iğa Teti bir ismin gölgesine sığmarak isliyordu, Bu itibarla şöühretli müş | fikrinin terakki cetveli terilerinin kocası aleyliinde bhol bol söyledikleri Ssözleri işitiyor. Akşsamları gizlice kocasının gizlen diği tavanarasına kadar girlerek isittiklerini kocasma anln'ıyor, ka rısr bunları anlatırken bircçok de, falar Kondorse kahkahalar kona” rryordu. Büyük filozof böyle musibzt icer. sinde bile neşesini muhafara erle, bilisinin sırrını bir arkadasma yoz dığı mektupta su satırlarla anla - tıyor: , “Burada hiç &ıkılmıyorum, Çün. kü aklım sustuğu bu kanlı devirde Paris köşelerinde benim 21bi sak- ğımıg binlerce günalısızın saklan. znı biliyorum, Bu bana teselli oluyor; esasen daha büyük ve da- ha eğlenceli bir i$e başlamak niye. Lindeyim, Ümrümün romanmı Yaz mak, hayatımım büyük vakelarımı benden sonra geleceklere anlat - mak istiyorum.” Lâkin Madam Kondarse bocasle yım bu tasavvuruna razı olmadı: kocasını bu tasavvurundan vazoe" çirmek icin ona sunları süövledi: “—- Şimdilik bir günlük düş « manlarınızi bir tarafa — hrrakımız. Hayatımızda yanptığınız hütür isler dürüst ve necip ruhunuzu herkese göstermistir. Bugün sizden meni * Teketin beklediği — sahsınıza dair maceralar değil, insanların fayda, sına dair güzel fikirler, yeti? aser” lerdir.” Koöndorse bu akıllı karısıniın na, sihatlerini dinledi; mühim kir e- ser yazdı; bu eserin adı: “İssün #yarinde bir kalem tecrübesi”dir. Bir adamm, ölümün Lendisine dakikadan dakikaya — yaklaştığımı hisstettir!, tehlike dolu datikalar. da büyük bir rah süküneti içorsin- de böyle mühim bir eser yazabi! . mesj bllyük bir irade küvvetine sa hip olduğunu gösterir, Kondorse bu kitabında insanların, 'nsanlr ğın en Sön tekümtil noktasma akıl BAŞVEZİR ÇILDIRACAK MI? Seyit Ömer büyücünün — yanmdan ayrılmca evine döndü. O gün saraya uğramadı. Hazine nazırı da birkaç — gündür Fv;mle rahatsızdı; saraya gelmiyor. dı. | — Ömer evine*varır varmaz bir se dire uzandı, Haceri hatırladı: — Büyücü Abdülyaffar yaman bir adammış.. furnayı gözünden vurmak istiyor. Haceri halifenin elinden ala cak., koynuna Sokacak.. — vay pinti herif vay! Ağzınm şadımı da ne bilij. Oyör ya! Hacer gibi kıvrak ve güzel Bir kadın onunla yaşar mt hiç? Seyit Ömer evinde bunları — dtişü, üürken — birdenbire — heyecanlandı.. Hacerin tatlr sesi, şehveşli bakışları, edalr yüirüyüşlerl gözünün önüne gel, la — Acaba Hacer benden mı ? Kafasmın içinde birdenbire beliren bu istifham Ömeri uyufmuyordu. O, Hacerj büyüsü Abdilgaffara na, sıl vaadettiğine şimdi hayret — edi. Yördu. —Hela hir kere Ah_dulgıffar vezir| boşlanır D " NABER — Akşam Postası Jlusralard L A açmadı? tiklerdir. anlattık, aldığımız cevap şu oldu: Soruyoruz!: ğunu anlamak mr lâzımdır? Saatsiz memleket Bugünlerde ismi geçen, bani şu Amerikalıların işgal etlikleri, Gine sahilindeki Liberg'de birine saali sorduğunuz zaman, karşınızda a. dam, cebinden saatini çıkaracağına yahut bilek saatine bakacağı yerde, başını havaya kaldırır ve size: — — Saat dördü on geçiyor. Der. Saate bakınız, öonu söylediğinin dakikası dakikasına doğru olduğu- nu görürsünüz, Üstüva hatlı mınta- kasında bulunan bu memleketin, tek bir müşterek saati vardır ki, o da güneştir. Bu memleket halkı, güneşle za, manını fayin etmekte ihisas kazan- mıştır. v Sanatoryoma girmenin şartları KUYUCULARIMDAN Mediha Serezliden bir mektup aldım. Sayın okuyucum diyor ki: “Sıihhi durumum bozuk, Daha açık çası veremim, Sanatoryoma yatmak için maarif vekâleşine müracaat ettim, Vekâlot 4 bazjran 942 dek; müracsatime, 9 haziran 942 de cevap verdi, Sıhheş vekâleti tarafından Meybellada sanatoryomuna yazıldı, gaını bildirdi. O gündenberi, yanı alşı aydır, bekliyörum, Hâlâ bir ce | ven yok, Hasteliğim had dereceyi buldu, benim halim nae olacak?,, Evet, Moediha Serezin, öğretmen ordusundan bir uzvun hali ne o, lacak.5 Altı aydır, sanatoryom, bir zavallı yavrucuğa niçin kapılarını Yer bulunmadığı bahja mevzuu olamıaz, Bizim yaptığımız tahki. kata göre, bu altı ay içinde, hastaneye birkaç hasta almmiştir. Ve bunlar, Medihadan sonra müracamş eden, gönderilen hastalardır. Bu basjaların alındığına kızmıyoruz. Bilâkla memnun olduk, On, lar da, yaman bir illetin kurbanı ve esirjdirler. Fakat, mademkij bir usul konmuş, sıra sistemi ihdas edilmiştir. Böyle kayıtlar, foörmüller vardır. Niçırn buna riayet edilmiyor, atlamalar yapılıyor? Vatardaşın sıhhati, memleketin sıhhaşi demektir, Vatandaş sih hatli olursa, yürg da sıhhatli olur. Gürbüz oölür, zinde olur, Bazı hastalıklar jçin tercihj bir dereceye kadar kabul edebiliriz. Ahbab kalırının bü işte rol oynamasinı höş görebiliriz, Fakat, verem gibi müşhiş bir hastalıkta, asla,..! hastalar jiçin, Löyle hareketler, vjedan hududuna sığmıyacak. lâubali, Birkaç gün evvel hastaneye müracaaât ettik, hastanın vaziyetini — Tenliketi olduğu, ölüme yaklaştığı anlaşılırsa, son günlerini ra. hat geçirmesi için, tercihan alırız, Bu cevabı da şu sözlerle de tasrih ettiler: — Un tbeş gün yaşıyacağı anlaşılan hastaları alabiliriz. Bir hastanm, hastaneye alınması için, on beş günlük ömrü olduğu, Bilemem eyliyecek girye midir, hande midir? Ve mantıkla, zamanla yetişemiye. ceğine inanır, dört yaşında kızına rasihat verir gibi davranarak bi * tün insanlara tavsiyelerde bulu «, nur, kızına hitab ederken bütün' Fransızlara hitap ederek: - “Cümhuriyet fazilettir. cümhu" riyet vatandası mutlaka farile! &a. hibi' olmalıdır, &en de öyle ot kı * zım, Kimseye intikam hissi Laslea me, kendini başkalarmdan fazla beğenme, insanlara karşı şefkat besle, Saadetin en temiz kaynağı cömertliktir, Baskalarından ken * di vyapabileceğin şeylerden daha azını iste, Faziletli insaniln vazi . fesi başkaları için yaşamaklır, Çün kü msan başkaları itin yaşarken, kendi için yaşadığını daha iyi his- seder.” (Devamı Var) HARİMİ .8BÜ - YAZAN: çıldırisın.. sokaklara — düşürsün de., ondan sonrası kolaydır, — Kendisine Hacer yerine bir başka carjye gönde, ririm, diyordu. Kurnaz büyücü, hazine kâtibinden SÖ zalmıştı. Uzaktan medhini duydu . ğu Hacere kavuşmak hülyasile he . men İste başlamış, Reşidin aklını al, mak için faaliyeşe koyulmuştu. Acaha Reşit ne zaman — çıldıracak ü? HY Seyit Ömer, büyücü jle nasıl anlaş. söylememeğa karar verdi, Erşesi gün saraya gidince Hacere Caferağa va, sıtasile gizlice haber gönderdi, Hacer her zaman buluştukları iki tığını, onu nasıl kandırdığını Hacere | Hele, ömrünün #önüuna yaklaşmış LÂEDRİ En garip vasiyetname Şimdiye kadar görülen vasiyetna- melerin en garibi ve en kısası, bir İngiliz gemici tarafından yazılmış- tır. Bu gemici, bir yumurta kabu. Buna şöyle yazmış: “her şeyim Ma- ggie'nindir. İmza ,, ' — Gelgelelim, bir gün, bu vasiyetna- mesini, hiç kaybolmıyacak şekilde yazmağa karar vermiş, Bunun için de, iğne ile vücuda resim işliyen birini bulmuş ve sırtına, aynı ke- limeleri işletmiş, fakat imza alması Tâzım Elini sırtına gölürmesi im, kânsız., ona da çare bulmuş. Yazı- nın altından tâ buduna kadar bir çizgi çektirmiş, budunun üstüne im zasını âatmış, onüu da - iğneletmiş. İ *Bu suretle vasiyetnamesi tamamlan- İngiliz gemici herhalde, kendin. den bahsettirmek — budalalarından biridir. ——— 0—-—— Berlinde Rus kadın hizmetçiler Almanların işgal ettikleri yerler. den birçok Rus kadınları Berline gelmişler ve orada bir hizmetçiler| ofisi teşkil etmişlerdir. Bu Rus ka- dınları, hizmetçi bulmakta' müş- külât çeken Rus ailelerine her ne İş için olursa olsun, hizmeltçi giri- yorlar. Bu havadisi veren, Döyç Algemay Caytunğ gazetesi, Rus hizmetçi ki, dınlarının, haftada yalnız bir gün üç saat evden çıkabileceklerini, ge- celeri ise kat'iyyen sokağa çıkamı. yacaklarını bildiriyor. A LA AAA N ROMAN ISKENDER F. SERTELLI dehliz arasında göründü. Ömer: — İşler yolunda gidiyor, dedi, Re, Fit birkaç güne kadar aklımı kaybe, decek, Hacer bunu duyünca sevindi: — Halife yakmda Bağdattakj ya, bancı elçilere — ziyafet verecekmiş, Bu ziyafetşen önce KReşidin saraydan uzaklaşması lâzımdır, —AMerak etme, Hacer! —Büylücü bana söz verdi, Üç gün sonra Reşit çıldıracak dedim ya, — Onun yerine kim geçecek? — Seyit Haşim, Bunu sormağa lü zum var mı? — Pekâlâ, Ben de bunu istiyordum, O halde üç gün daha bekliyelim. Seyiş Ömer yakışıklı bir — gençti, f eden ve bundan Bp;!gâıwîğıuemıw. Fakat onun Rüdyard — Kipling, — Hindistamın balta girmemiş ormanlarımndaki yır tıcı hayvanların hayatlarını tasvir ahlâkt mwetjce'er çıkaran bir romanı var, Bu roman, şimdi, sinemaya alınmıştır. Film, İstanbula gelmediği için görenlerin söylediklerini naklediva, yor, Sinema müharrirlerinden biri: “Eğer hakikatten uzaklaşmak ia: terseniz, Rüdyard Kipling'in “Bas> ta Girmemiş Orman kilabı,, mdan çıkarılan filmi seyrediniz. Beğene - ceksiniz. Bu sayede, renkli manzara larla süslenmiş olan filmin — tasvir ettiği hayali âlemde, iki — saatinizi hoşça geçirmiş olursunuz. “Süphesiz, çocuklarınızı gölürme, yi de unutmayınız. Bu film, tam on, lara göredir. Çocuklarınız, “Bafta Girmemiş Orman” daki hayat Hak. kında bilgi sahibi olmakla da kal- mazlar, “büyük yaramaz koru” dan korkuları varsa, onu da gidermiş ©- lurlar, Hattâ “Morgli” nin sergüzeş, tinden ahlâkt ders de almış oluz. lar.,, Diyor, Film, bir İngiliz delikanlının, Hindii masalı ile karşılaşmasından başlıyor. Bu Hindli, delikanlıya, gençliğinde köyünün en mâahir av. cısı bulunduğu zamanda, balta gir- memiş ormanın kenarindan geçlı- ğini gördüğü bir vak'ayı anlatıyor: “Ser Han” ismindeki kaplan, “Me:, süa, nn kocasını öldürüyoör, "Mes süa,, nn küçücük oğlu; aklını öyna- tiıyor ve ormana dalıyor. Orada, onu, kurtlar bakıp büyütüyorlar. Bu suretle “Moveli,, ölüyor ve Bir çok senelerden sonra köyüne döntü- yor; fakat öyle garip haller gösle, riyor ki, meşhur avcı “Büldeo,, o nun şeytan olduğuna hükmediyor. Gelgelelim, Messfia, Moöygli'nin oğtu bulunduğunu anlamakta — gecikmi - yor. * KASUR srmem İşüşm aa Filmi “Korda Kardeşler,, sütud. yosu çevirmiştlir. Rejisör Zoltan, filmi destan! bir hale getirmek içir büyük gayret sarfetmişlir. Filmde, sinema yıldızı, “Faith Brook,, “Şer Han,, ismindeki kan- Jamı temsil etmiştir, Filmde, 2 bin hayvan, kuş, yılan var. Bunların i- çinde tırnaklarını ağaç gövdelerin, de bileyen siyah pars ile kocaman yılanlar görülecek şeylerdir. Film, bu kadar güzel olmakla be- raber, hayvanların Lös Anjels #i- varlarında, sun'? şekilde vücude ge. tirilmiş olan ormanda, İngilizce mü nakaşalara başlamaları hiç hoş kaç- mıyor ve hallâ gülünç oluyor. AMERİKADA SİNEMA VE SANSÖR Birleşik Devletler Amerikasında, şimdi, filmler çevrilmeden evval sansüre tâbi bulunuyor. Bundan do layı makaslı memurların hareketle- ri hakkında birçok gülünç şeyler söyleniyro. Buü sansür memurları, filme İşli, râk edecek kadınların, banyo - elbi- selerini, gecelik gömleklerini ve bu gibi şeylerini, hem de üzerlerinde, fetkik edyorlarmış, Memurlar için, hiç de fena vazife değil. çapkınlıkta gözü yoktu, O güne ka | dar Hacere ahrer gözlüyle de bakma, mıştı, — Ben bu jşi büyük bir fedakâr hi mukabilinde şemin ettim. Diyerek, büyücü —Abdülgalfar ile konuştuklarmımı aynen Hacere anlattr: — Üç gün sonra vezirin aklım kay. bettiğini görünce, jlk yapacağımız iş sen; büyücüye götürmek olacaktır. Dedi, Hacer şaşaladı. —- — Büyitcinün bir kalayığa ihtiya, c varsa, beni mi gözüne kestirmiş? — Demek ki benji yakmdan görme miş,. öyle mi ? — Evet, Abdülgaffar senj tanrmı. yor, Ben de bu işin kolayını buldum, Senin yerine ona bir başka enriye he, diye edeceğim, — Büyük bir fedakürlik doğrusu. Sonra birden gülmeğe başladı: — No garip sey! Ben de — kendimi âdeta saşılık bir metah — sanıyorum, Halbukij benim de kabilem, ailem var, Ben istediğim zaman onlarm yanma kaçabiljirim, — O halde ne durayorsun? Halife gibi bir budalanın yanmda — ömrünü boş yere geçirmekte mana var mı? (Devamı Var) 14 SONTEŞRİN — _ımî .ŞLN_E.İ.M_%—A-—L_—-—-—-——-— yıldızların hayalından kısa, fakat meraklı bir sinema filmi d ”MİNDE Dedikoduculuğu ile meşhur ©- lan Lânella Parsen, bir sansürül! bir halini anlatıyor. Bu memur b7 gün, Belti Grabl'i bir “şört,, le gör miye lüzum görmüş. Yıldız, üzeri'l de yalnız şört bulunduğu halde me-> mürun huzuruna çıkınca heyecan? kapılmış ve ağzınin suyu akmış, Yine bu dedikoducunun rivayetli- ne göre, memurlar, böyle enlerese” vaziyetler karşısında, arlık makası müracaata lüzum görmüyorlarmı" amma perlavsız kullanıyorlarmış. TATL IBİR EVLENME BAŞLANGICI saki Kuperle Boönita Granvil a şanlanmışlar; fakat bugün barış:” yarın dargın,. ve çekişip duruyor- lafmış. İki nişanlı dargın bulundu” ları zaman, Bonita, genç Jak Brugs İle gezmeğe çıkıyormuş. baki Kı. per de Şirley Templ'i.. sinemav ' gölürüyormuş, BİR KURBAN Joan Kravfordun evlenmesi, sö lendiğine göre, birkaç değilse bile hiç olmazsa birinin kurban gilme* sine sebep olmuş. Büu kurban | genç Glenn Ford imiş, Biçare de!" kanlı, yıldıza fena halde tutkun ©:" lunuyormuş, Kimbilir, yıldızların vefasızlığı- na kurban olanlar, daha kaç kiş" dir; çünkü Joari Kravford, gençle re karşı pek hafırşinas imiş. Önle - ra, meslek dersi vermekten ziyall" ekseriya 'da güzel güzel nasihal ©- mektlen geri durmuyormuş, ÜÖnul evlenmesi, Birçok gençlerin tatli hahtıralarını zehirlemiş. YENİ EVLİLER Diyana Levis ile Vilyam Povc! evlenmişler ve o kadar çabuk &" fultakları yeni evleri için sipari: ettikleri mobilyaların gelmesini bi- le beklemeden çırçıplak evlerin? kapanmışlar, Sonra da, Povel ailesi imdatlarına yetişmiş. Diyana: — Bili, öyle Bir sandalya yap'! ki, oluranın belini kırıyor. Helt? yaptığı masanın ayakları,. hepsi Ü* birbirinden farklı.. Deyip gülüyormuş. Diyana'nın evlenmesinden h'ıhse.-J dilirken, Sezar Romeronun sık sık: Diyananın kız kardeşi Makzin Levi- yi ziyaret etmesi de araya karışlırı-. lıyor, Herkes: — Acaba nşanlanacaklar mı? Diye merakta,, Nasıl, bu haberler de, kısa faka meraklı bir sinema filmi değil mi — . ' Harp içind Moskova Movkovada, erkeklerin çok. toplandığı yer sinemadır, Başk" yerlerde kadın.. Hep kadındır, Rus ya fabrikalarında, kadın işçiler, ek: seriyeti teşkil ediyorlar. Resmi bir istatistiğe göre, Rusyadaki iş çi mıkta;_-ı, 49 milyon kişidir. Evvelce 7 saat çalışmaya alış* mış olan işçiler., şimdi, ağır İşlerde 10 saat, hafif işlerde 12 saat ça- lışiyorlar, Kâğıt üzerinde, —yövmi- yeleri yükselmişlir, İşçiler, ayd? 500 Rübleden itibaren yükselen bir ücret alıyorlar, Mütehassısların Üücretleri 2,000 rubledir, Bus şehir ve köylerinde, artık erkek yok, 1914 de, Carlık bütün erkekleri, hele kadınları — seferder clmeyi hiç düşünmemişti. Bugün, Sövyet Rüsya 21 den 34 yaşı- na kadar bülün erkekleri si'âh »I- tına almıştır. Düşmanın tendidi altındaki mıntakalarda ise, 18 Jet 55 yaşına kadar olanlar askerdi". Bu hususta, mevki, meslek, hastalık istisnası yok. Pasif koruma içinde ise., — Geri kalan halkın, kadınlar da dahil a)- duğü halde, 15 yaşından GÖ na kt- dar olanı dahildir. Moskovada, herkes, 6 günde Bir: FKece nöbetçilik eder, P| Yedek subay ve askeri memurların muayeneleri Şehremijni As, Şubesijine T kayıtlr — Yd, Sb, As memurların sihht muay?, — neleri yapılmak Üzere şubeye müra - Ağğiln eet / KA