i & Tarinin büyük davaları —ı3— | Onbaşı Füljans Jomay «Za Bu adamı komiser Prela sıkı bir sorgudan geşirdi. 18 sonlânun i saat sekiz ile on iki ara sında bulunduğu yerleri öğren mek İstedi. Ba odun ba süallere cevap verici yalan söylediği çabuk an Masıldı; Misel ilk defn cinayeti er teni rin sabahleyin gazetelerden m e mali —ik ind anıde doğruyu söy. wirda duyduğum” heyecan beni ya. “ lan söylemeğe sevketti, nenin, belki giyotinin yolanu boy hyacağı muhakkaktı, MOS$A GİTMİYEN BİR UYANIŞ Hüdleyi yine bir tesadüf te © min etti Daha ilk araştırmalarda kom', ser Prela dul kadının yazıhanicsi ,ürerinde iki küçük kan lekesi ve yandaşmda bi rrarf parçası bul maştu; bu zarf parçasmın Üre. #inde şu Kelimeler okunuyordu : on... (Sen , Kenten (Pen) Bu rarf parçasında beş santim. lik bir pul yapıştırılmıştı, Bu pul üzerindeki posta mübründe Havr kelimesini ve 88 ralcamımı okumak mümkün olabilmlşti, Bu zarim cinayet isiyle alâka - dar olması ihtimali kuvvetliydi. Zira öteki küğtllar, mektuplar, zarflar yatağın çtrafmda yerlere #açılmış bulunuyordu. Bu zarf öteki zırflarla beraber yetten çfkarılmış olamazdı. Zira katil bu zarfı niçin öteki zarflar. dân ayırcak, masnan üzerine, güze çarpacak bir yere koyacaktı, Wiğer taraftan katilin bu masa bar yına oturduğu. muhakkaktı, zira Wasa Ürerindeki iki kan damlasiy. le baruya imzasını &oymuş gibiydi, Polisin bu ihtimalleri düşünüp, #aallere cevap vermeden evvel yapacağı ilk iş onbaşı Jomay'ı ara- mak olmuştur, Sorgu hâkimi bu vesikayı görür görmez derhal polis Prens'in Sen. Kentanş gitmesine karar verdi, Prens bü şehirde Jomay hakkın. Ün öğrendiklerini telgrafla sorgu hükimi Kutüriye'nin ev adresine Hidirecek, herhangi bir saretle tahkikatı bormamak ce suçluda ten arasmda çok hizli Üçü eli geçe treniyle hareket e den polis aynı günde yani 14 son kânunda Saat dokuzu otuz bes &* teParise su telgrafı çekti: Biye © yün izinle enmartesi gitmis, sizi yarin gö“ im Emniyet #mirine haber verildi, GİYOM” Jomay'm hâlâ Pariste bulanma s1 ibtimali vardı. Bu ihtimal göz © Gününde tutularak Pariste mroster. lara Başladı, Bu araştırmalar umulduğundan dahs çabuk netice verdi. Polis Prens yazdığı ikinci bir telgrafla izinli askerin nilesi, © nn Paristen Berro sokağında 39 numara otorduğunu İs Makikst hakla onbaşı Jomay'ın a © ilesi fendilerinden yalnız nhnesi bayatiaydı, kallmın da ikamet. — güht bu srealarda Sen Kazar Ko- anlar hapishnnesindeydi; bir ma ğüradin yaptığı Bersızik, onbası, mın annesine ba hapishemenin ks pelin eğrisi, Müsyö Kariye, Sen « Jermen — bulvarı ösiyle candan meşgul ol, du, 15 sonkünun cünü sabahle Davas Topiaşan: Muzaffer Esen yin erkenden Sen » Dı eki ka- dmlar hapishanesine Kadın sorgu hâkiminin sunllerine samimi ve doğru gören cevaplar Verdi. Fakat bu cevaplar sorgu hâkimine maalesef veni bir sey öğretmedi: — Oğlum Fülgans son defn o- larak geçen senteşrin ayında gör. müştülm. Simdi izinle Pariste bu Junduğumdan Haberim yok; »ira Sen « Kentene gileliberi bana tek bir mektup bile yazmadı, geri kalmıyan emniyet müdürü M. Goron da Yan taraflazında hâdi . Seyi biraz olsun aydınlatarak bir seyler keşfetmişti, Parisin muhte lif otellerinde yapılan oraştırma- lar sırasında Vonv kasabasınlaki bir otelde 87 nci alaydan bir on- başınm bulunduğu haberi geldi. Verilen haber doğruydu, Pin, yet müdürü derhal Venv'a gitti. Otelin kapısı önünde uyeklıyan keskin dlisti bir bekçi #öpeğini zor In susturdultan sonra onbasınm uyuduğu odanın kaprsına vurdu: — Kanun hmma açınız. Kapı ,açıldı ve polis müdürü wv. zan boylu, pehlivan vilcutla, çıplak denecek halde bulunan bir adamla karsı karşıya geldi. Oteldeki on- başı müdürün suallerine tereddüt süz cevap verdi: -— Ben Jomay değilim, Fakat kendisini çek iyi tanırım, hattâ geçen vak'a günü onunla boraber Parise geldik, fakat ondan sonra isini kaybettim. Onbası bu sözler; sonra sözlerinin do “mu ve hüviyetini isbat etme. için çifte kırmızı şeritli kaputunun cebinden izin küğrdmı çıkardı, Polis miidürü bir defn daha yan Mış bir iz takip etmişti, fakat vak', anın melicesi çu gecikmedi, 15 sonkânun günü, öğle üzeri, #âzt tam bire on varken Sen. Kenten Cümhuriyet müddeivma. misi Parstcki meslektaşma bir telgraf çekerek, Jomay'ın Sen « Kentene döndüğünü haber verdi, Ya bir tevkif müzekkeresinin, yp hut Jomay'ın sorgusunu yapmak özre salâhiyetli bir heyetin gön, derilmesini istedi, Bu telgraf üzerine emniyet mi dürti Mösyö Goron cebinde tevkif müzkkeresiyle beraber Sen - Kem tene gitti. SEFAHET ALEMİNDE YAŞK YAN BİR ADAM söyledikten Pülgons . Benjamen - Frsnsova » Jozef Goney 19 mayıs 1808 de Vav'da doğmustur, Bu şehirde hurdavatçı olan ba- bası 1880 de iflis etmisti, Hileli irlâs suçundan karsiyle beraber Aleyhlerinde takibat yapılarak Morbihan ağır cesa mahkemesi hu- zuruna çıkarılmıştı, Mahkemede yalnız kalın bs sene hapse mah Küm olmuştu. Batsı beraet etti. (Devamı va) Hacer o gün halifeye fazla bir şey #öylemedi. o Zaten İteşit aleyhinde “öylenmesi gerekli sözlerin hepsini söylemiş , İki gün sonra, Reşit, halifeye de v mer ederken yanları anlatıyor, i — Insanlar çok riyakâr olmmylar, velinimetim; Bağlatin © güvenilerek kimse Kalmamış, Herkes © birbirinin kuyosunu kazmakla, birbiriein gö güneşin bir ejderha HABER — Ak Ay tutulmasının tefsirleri Ay tubulmaet, güteş tutulmasında olduğu gibi, iptidal insanları bir tâ - kım batıl çikirlere sürüklemişierdir. Onlur, bu yüzden korku geçirmişle ve ay tutulmalarına dair — bir 8 matallar uydurmuşlardır. İskandinavyada, güneş ve 8: ma, jk! büyük aymın takip İnandır. Bunliçdan birinin tutul , mast, A ya avla yakaladığını ve parçalamaya başladığını deli sa yılırdı, Bunun işin halk toplanır, bu. Bırmaya ve gürültü etmeye © başlar, syileri korkutmaya çalışırdı, Bu gü, rditü patırdı, ayın veya güntşin mey, dana çıkınasına kadar devam ederdi. ni Uzağa gitmeye ne hacet, bisde ve Balkan memleketlerinde bugün bir kasım iplidal düşünceli kimeeler, &y veya güneş tutulmasını, ay yahut ile boğuşmaama sifetmekte devam ediyorlar, bereket versin silâh atmadan, dualarla ve te neke çalmalarile ayı, güneşi ejderha, bın pençesinden kurtardıklarma (na , Diyorlar, Hele arnarutlukta.. mubak, kak gene, ejderbayı öldürmek (İçin bavaya tabanca sıkmak Adeti devam etmektedir. Avrupada bile, avam arasında, e. ki zihniyetten mühim eserler vardır. Hattâ dünya yarım münevverleri bi, We, ay ve güneş tutulmaları gibi ba, sit hhdiseler önünde sz mı heyecanla nıyorlar? Evvelce Almanların izüstemlekesi iken, geçen büyük harpten sötra bü. yük devleiler arasında taksim edilen Afrikadaki Togo kabileleri, 26 eyidi 1081 de vukum gelen ay (tutulması #trasnda, dümbelekii alaylar o teşkti etmişer ve ayı bırakması İr'n güneşe yalvarıp durmuşlardı, Heyula yemi ve isimsiz liman Sovyet Rusyaya mal rin ismi “He. Amerikada, zeme getiren ge Yulü gemi” dir; cünkü, Alman tah. telbahirleri, — tayyareleri, çoğuna geriy döömeyi nasip etmiyor. Bu Yörden, bu gemilere, 600 dolar ay- hık verildiği o halde, kolay kolay gemici bülunamıyor. Şimuli Amefika, kestirme bir çâreye baş vuruyor! Yakaladığını, “Heyulâ gemi” de hizmete, yahat kara ordusunda (yazife yemi merbur totunca, bir çok kimseler, kara ordusunda taban tepmeklense “Heyulâ gemi” de, hem de 000 do- lar mansla, hizmet etm,yi tercih ediyor, Almanlar. esir ettikleri bir Ame. tikalıya, nereye gitmekte oldukla- rını sormuşlar: — Mukavelemizde, bize, gidece- Hiihir limanın İsmini söylemiyor. lar; fakat, bir “İsimsiz liman” de- diğimiz Murmanska gilmekte oldü- Bomuzu biliyorum. Demiştir. Mülteciler ve ingiliz sanayil İngilterede, işgal gitmda balünan memlekefierden, hattâ Almanyadan gelen mülteciler, 0 bin işçi küa nah fâbtiks Kürmüşlardır. Bü fübet kaları meydana getirenlerin o çoğu, memleketlerinden sermayesiz gel, mişler, fakat zekâları ve icat kabili, yelleri sayesinde, veya bulundukları Yerlerden yetirdikleri usuller ve da, nat srlarile, İngilizlerin işine yarâ. yacak mühim işler görmeğe başla , yaletinin cenubunda ve Tayn (o Bebri billerindeki devlet sanayii havza . sındadır, Bunlara verilen sermayenin mecmui.. 12,5 milyon franktır, Ser, mayelerini kendileri temin edenler İ, se fabrikalarını Londrada York kont. İuğu arazisinde, Lankasterde, İskoç ya ile Midiandör kurmuşlardır. Bu fabrikalar, pdtlayını maddeler için gliserin, elekirik ; cihazları, her nevi ortrpifiklar, Balitaları, meşin mansucat, dürbin ve preskop © esmi iyleri için makineler yapmaktadırlar, ai pusulası ne yapıyor ? Avustralyada, Meliyirn şehri civarın daki Vest . Kaydelberg kasabasında yetmişlik bir kadınla 17 yaşındaki kiz torunu öldürümüş, zabıta katır bulamasış, Yalnız cinayet yerinde, bir sütçüye alt bir masraf — pusulna:| görüimüş, Bu pumulanın arkasmda dr bir sğres varmış, Zata; bu adrenle, sütçüyü bul, muş, Sütçiden de, adresin kime wit olduğumu anlamış, Adres sahibi, © , tağını temizletmek için bir ocak te, mizleyiciye, sütçlünün verdiği puzvla. nın arkasına evinin o adresini yazıp vermiş, Zata, bu pusulayı, cinayeti işliyon adasın — düşürdüğüm hllkmederek Jorj Gren isminde bir ocak temizle, yiciyi yakalamış ve sorgu ve suale Çe, hince, cinayeti, hakikaten o bu ada min işlediğini anlamış ve şaahkemeye vererek mahküm ettirmiştir. lg Pek hassas bir cellât Mıxrdn, cellâdın biri, sanstini Jera ektiği müddetçe, ilama mahküm o . lanlar sehpaya asıldıklan sonra, ken, disi gözlerini kapar, mahkümlarm a yakları atçmdeki İşkemleyi yamak - tarma çektirirmiş. Bir gün, yamakları yokmuş, bir 1, dam mahkümurun ayakları aitmâaki dskemleyi kendini çekmeye o mecbur olmuş. Ce'lât, İskemleyi çeker çek . ez, kendisi de kaskatı yere yuvar Tanmış ve ölmüş: çünkü, ölüme karşı pek kaasas bir adammış ve mahküm #wkemicsini ilk defa çekiyormuş, Soy ağları Sövyet Rusya dahiliye komiseri, birkaç sene evvel, bir soyadı liste. sİ neşretmişti, Bu listede, oğlanlar | Barikado, Radyo, aylor. Des. mulens, Kpan, Linkolp, Bokun ves salre,, Kızlar için de, Bari 0, Proltterya, Puriça, Ninel (Leninin için; s&si), Viktorya gibi soyadlarından biri tavsiye edilmişti, Bütün Jistede, hiç bir Alman 18. mi bulunmayışı Amerika, İngiliz ie simlerinin çok fazla oluşu, bugün. kü ittifak önünde, hoş bir tese düf değil midir? a avuklar” amal TARİHİ «65. YAZAN: ünü oymak ve boramakla meşgul, | dada wrak iklimlerden yeni meniller Dedikoğular, arkadan çekiştirmeler, icten vurmalar, alenen söğüp sayma, Inr almış yürümüş. Ahlâie denilen mer hum yalnız duvarda asılı levhalarda, kalmış. Kardeş yenyosinin, baba ge ninin, emen o yeğeninin namusuna göz dikmiş, #ux, nelere şahit oluyoruz. ne günle, | lere kaldık, Allahım? — Ben bunları senin ağzından fk dota duyuyorum, Raşit! Ben, | Uzun bir uykudan uyarmış gibisin, Bu u . yanıklığın sebebi nedir? Bunları gir. diys kadar neden duyup görmüyor , dan? Bence diya değişle değildir. Eyya yerinde,, ağalar, kuşlar dağ ve dentıler yerinde, Değişen, insanine , dir. onların ahlâk ve mizaerdır, Bağ, ve yeni milletler hicret etmiş değji . dir, Şehirde yüz yrl önce kimler yaşı, yorma, buzün de ayaş İnsanların oğul, İarr ve torunları yaşıyor Zaman za, İman bir milletin ahlâkı o değişebilir ” Birbirini çökremiyenler, birbirinin gö, Neler görüp işitiyiro #ümli oynak, şeref ve namusunu İs, İ elemek, malını, toprağım, parası i galmalı istiyenler bulunabilir. Banin önüne geçmek mlimkün değildir. Fa, kat bir halifenin sadık tanrdığı mem, sapları kendisine eski o bağlılıklarını güöstermezlerse, işte en büyük tehlike o zaman baş gösterir. Zira biz, Yer, yüzündeki bütün müslürmaninsm ie, Hfesiyir,. Biz içinden vurulmağa ta hammiii edemeyiz, Nerde bizim o ea, ki sadik ve feragat) adamlarımız? ROMAN İSKENDER F. SERTELLİ Nerede bizlm © eski fedakâr ve cesur muhafırlarımız? diyorlar ki, Oonları dardtan ve muhllimizden birer birer kaçmalarına sebeb olan senmişsin? Başvezir bu sözler karşında biz hayli sarsıldı. O, başvezir olduğu gün denberi halifenin bu ârreee düzgün. bu kadar ölçüm kotuştuğuna — şahit olmamıştı, — Efendimiz semadan © İnmiş bir mesih gibi konuşuyorsunuz! dedi, Söz lorinizde ve sesinizde MAR bir mel, xe seziyorum, Herhalde o efendimizi ve kolunuzu uyandıran ba . mucize ne olürua olsun, bizim için Obundan daha büyük manevi ve semedani Dir #üfat ve müzaheret olamaz, Siz efen dimi Tanrı koruyor. Eker böyle ol , masaydı, sihirbazların beni gözünüz Ah, bu A il Ubiza ile Cino her akşam İlk ia, sışlıkları yerde buluşurlardı. Lüi- za bürosundan çıkarken dalma O. tadon geçerdi. Bir akşam urka - dan'bir ses duymuştu! — Matmazel, size refakat edebi. lir malyim? Liza arkasından gelen bakarak: — Sebep? Şik, sevimli, bir delikanlıydı. —— Sebep guyet basit, çünkü p&- adama dolgun; Başı açık Nakleden şinize takılmak gerek benim İçin | ve gerekse sizin Için hoş bir şey olmasa gerek, > Demek ki dedikodulardan kur talmak için bana refakat etmeği, teklif ediyorsumaz.. Ve gülerek iüve etti: — Maamatih iyi bir iş için yar. dımımı asla esirgemem. — Size ve Allaha müteşekkirim,» Matmazel, — Fakat bu iyi iş pek kasa sü. recek, çünkü. — Allah yolunuza beni geç mi gönderdi dersiniz? — Belli değii., bilmiyorum, — Eğer yalnız sizin elinize bağ. lı bir şeyse, sizi görür görmez yıl. dırım çarpmış gibi âşık olan bed. baht ve ciddi delikanlıya merhe- met göslermenizi rica ederim, Bu şekilde bundan tam bir sene evvel Lüiza ile Cino o gece şaka ve komplimanlarla o tanışmışlardı. Lüiza, Cino'nun hatırı için, kend!, siyle aym büroda çalışan ve Lül, za İle evlenmek #ibi clddi fikirler besliyen Marko Tonelli o isminde diğer bir genein kelbimdeki ale. vi sönmeğe mahküm elmişti. Ve yakasını o kurtarmak maksadiyle Murkoyn. başka bir erkekle nişan. landığını Midirmişti, Marko afallamıştız — Kiminle-nişanlandın” — Küçüklüğümüzdenberi tanışm. rız, fakat, — Fakst ne? Beni dinle, o a dam sana göre değil, Ne çare âşık olduğun için bana inannoy caksın, O raman bu sözler Lülzamın Gi, noya olan İtimadını sersmamıs, fa. kat şimdi onun aşkından şüphelen- miye başlamışı, İkinci defa, ran devusunda yalancı çıkıyordu. rın gene muhukkak mühim bir ta. kım işlerinden dolayı özür dileys. Demiryollarına memyr alınacak Devlet Derairyollim, İstasyon sinifımda iatikdam edilmek Üzere evvelce alınmış oalnlara ilâveten yenide temur #bnması tâkarrür etmistir. Bu defn bir müsabaka ımtihanı açılarık imtihana orta mektep mezunlar; da kabu) edile cek, Yalnız bu imtihanda kazanın tür bir müddet için memur namze- di olacaktir. İkinci testinin on Adünde İs. tanbuldü Haydarpaşa ve Sirkesi ile diğer dokuz isletme müdürlüğü merkezinde yapılacak olan bu ira” thanda'muvaffak olantara 65 Tira aylık ücret verilecektir. den düşürmek İçin etbirliğile hazırla, dıkları bu aslan faclasından o sonra belki de mahvolmuştum. Halbukf şim di huzurunuzda size bütün varlığile bağlılığını gösteren bir köle sadaka, İle konuşuyorum. Bağdatlılar» gelin ee: Siz velinimetim pekâlâ bilirler ki, Bağdağ, halkı dedikoduyu çok sevr, ler, Büyük bir şairin bile Hağdatia doğduğunun beşinel yılında annesini babana çokiştirdiği weshardur. On. lar ekmeksiz dururlar, snmuztuğa ta, Bammâ! ederler, Fakat, dedikodu yapmadan, koraşularını birbirine ce. kiştirmeden, şunun donun koyusunu kazmağan rahat edemezler, velinime. tim! Eğer bu dedikodulara kulak ver, mem Mzemgelseydi, şimdiye okadar Bağdadın yüz kere yerin dibine göç, mesine şahit olurduk. Zira, çok İyi hatırlarsınız ki, beni gözünüzden düşürmek jetiyen bu wi, hirbarlar zaman zaman (zenginlere Alet olarak, halk arasında o “Bağdaş yakmdı batacsk!, gibi beyecan W . durmamışlardır. Ta aslan o bikiyos, otların elbirtiğile aynadıkları sen © (Devnmt var) — Sus! Böyle konuşursan. gide. rim! L.L, cek” diye düşündü, Şimdi bir sa. attır yaya kaldırımda dolaşıp du, ruyordu. Beklemekten O bıkmıştı. Cino gözükmüyordu, Acaba nerede idi? Kimdeydi? Belki de bir ka. dınla,. başka bir kadınla bera. berdi... Uüiza üzülüyor, sinirleniyordu. Gitmeğe karar verdi, O esnada kar- şısına bir bay çıktı; sile — Bonsuar, Lüiraf Marko Tohelliydi. Köpeğini de beraber almıştı. — Bonser, Marko! Nasi geldin bu taraflara? — Her akşam bu civenda gezin, tlye çıkarım, Sen? — Terziden dönüyorum. Biliyor. sun. — Evet, anladım, Sahi, şekerle. rinlai hayırlısiyle ne zaman yiye- ceğiz? . — Daha vaktimiz var, TS — Neyse. sana şimdiden san . detler dilerim, Bunları söylerken sesi titriyor. du. Lüiza farkına vardı, Fakul sessizce Lülra'nın (yanaklarına a- kan iki damla göz yaşı da Marko. nun gözünden kaçmamışta — Ne var, Lülza? — Hiç, bir şeyim yok, — Peki, beraber gidip bir Kah ve İçelim, Eski iki dos! sihi hirs» konuşurar. Külza tereddüt etti, — Gino öğrenirse.,. — Yarım saat burada oturduğu. muza mu Öğrenecek? O, benim gi- bi eski ve candan sevdiği bir ar. kadaşına kıskanmaz.Bununla ber. ber ben bizzat kendisine söylerim. İster misin? Bir gnrinoya gelmişlerdi. Lüirr: — Dışarıda otoralım,.daba iyi Böylece Cino geçecek olursa., Bire? sonra ilive etti: — Sen Marko," sultefsirlerden, “edikoğülardan korkmuyor mu. sun? “ — Kimden? Benim yegâne ar. kadaşım bu, Ve eğilip köpeğini okşadı, Önle. rinden çiftler geçiyordu. Orkestra “aşk ölünce” yi çalı. yordu. Marko ve İLüiza sessiş, mn. zilerine dalmışlardı. Bir aralık LG İza vicdan arabı duymağa başla. dı, Morkoya dönerek? — Sent başka bir kadın sevmi- yör. değil mi? Marko: -— Kimse sevmiyor. Diyerek Külzanın elin! totta, O, elekiriklenmiş gibi birdenbire çek. ti; çönkü bugünkü rahi vöziyetiy. le belki tehlikeli olabilecek bir i., Minınşkın .bu moklada o kesilmesini istiyordu. Marko: —.Söylesene nana,'o Dayı Kapak Gino'yu hâlâ seviyor musun? — Marko! Kıskançlık seni hak; #i£ ve kötü yapıyor, — Biraz evvel onün için ağla, wadın mı? Ben kendisini İyi tanı, Etek gördü mü şaşırır, aklımı ... Lüiza o s*ce uyuyümadı. İki er- keği zihninden silemiyordu. Bir taraftan kendi yüzünden irtırap çe ken Marko'yu, diğer (taraftan da kendisine İztirmap veren oCino'yu. Birincisi, #kincisinin fbişam ve a zametne malik değilse de hiç ol, maasa sabit ve sadıktı, Emniyet & dilebilecek bir adamdı. Fakat Lü iza, Cino'yu seviyordu, halbuki ö- bürü için kuru bir merhamet bes. Wiyordu, Gine ertesi gün kendisi. ne hesap verecekti; her şeyi izah edecekti, Bu maksatla ertesi gön erkenden Cino'ya telefon etti: — Dün akşam gene İyi Becer. din, — Sevgilim. affet beni, Rende. vuya gelirken yolda, senelerdir gör mediğim eski bir sınıf arkadaşımla! karşılaştım, Anliyotsum tabii, kadar çok konışacak (şeylerimis) vardi. Akşam Gt de beraber ti. yatrova gittik. “Gali” oynuyordu. Garetelerie okumuşsun., — Evet, “Gali, vi garetede gör.l düm amıma, hatırı Için beni sokak; Ortasında beklettiğini o sınıf arkan daşınım #smini göremedim, — Allah, Allah! Şüphe ml edi. yorsun? Yalan mı söylediğim! zan. Bediyorenn? Fakat bu arkadaşını” Sui