aye 31 MAYIS 1905 SABAHI Vilâ küçük olduğu için uşak ve uşçı geceleri evine grdsrler, Ser” bahleyin gelirler, her ikisinde “e yilinin arka kapısinin bir anahta, ni var; kapıyı açarlar, içeriye gi - rerler, 31 Mayıs 1908 sak sabahı da öyle yaptılar, Eve ilk gelen aşçı kadındı, Arka merdivenden yuka » nya çıktı, Aşçı Kadın her saba geldiği va” iğ hanımını uynasmış bulurdu, Fa kat bu sabalı evde bis sessizlik vardı... Her sabah bahçe'le kendi » sini karşılıyan kücük Mart da or. tada görünmüyordu, Asçı kadın bütün bunlara hayret elşrek yu - bari kat koridorlarında dolaştı, Banyo olasın kapısı mrallatı, osurdu, cevap alamayınca kapıyı itti, ve başının uzatır uzatmaz kor ku ile haykırarak geri çekildi. Gözdüğü manzara pek korkunç. değildi. Ressam Stenhayl, kapının arka ufak bir Intözamsızlık bile görün » wiyor, her sey yerli yerinde, ter « Velet masasının üzerindeki eyyn. dan hiç birisi yerini değiştirme - Aşçı kadm koşa koya yanıbaşın. dakj odanın: dol madan Japinin oda kapısını vurdu, ; içeride yine ses yoktu, deminki manzaradan ürken aşçı kadın oda kapısı aç “ makta tereddüt etmedi.. Ve bu «. © dada, banyo odasında gördüğü , manzaranın bir eşi ile karşılaştı, ihtiyar kadın kolları ve ayakları hağlanmış bir halda yatıyordu. Hanımının odasında da aynı manzara ile karşılaşacağından ür, | Ken asçı kadın merdivenleri hızla indi ve sokak kapısının önünde | o haykırmağa başladı; -— Imdad, katil var, — öldürmüsler... K Ve birkaç defa bu suretle hay. © Kardıktan sonra olduğu yerde düş t tü, bayıldı... Etraftan koşusanlar oldu, ban” İar aşçı kadını yerde bayılmış gö rüsce, bir taraftan onu ayılımağa çalışırlarken diğer taraftan da po, lise haber verdiler. Geçinlerden hiç kimse evin içersine girmeğe © cesaret edememisti, Vojirar komisri geldi, o sırada aşçr Marnet Volf da ayılmış bu » lenüyordu... Gördüklerini komise” Te hayrenalı heyeeanir anlattı, Ko. , miser bir taraftan telefonla müd. — dejumumlliğe haber Verirken di - ğer taraftan da evin içinde ilk ge” tintisine başladı. Asçı karınla beraber banyo © « dasına çıktılar, Kapi askasmia yatmakta bulunan ressamm yüzü mosmor kesilmişti, çoktan öldüğü — besbelli olan ressamın koları, ayak — ları, orta kalınlıkta camasır ipiyle o wi sıkıya bağlıydı, Ressamin boynu da aynı ipten bir parça ile — sıkulmestı. İp boğura © kadar dü. öülmlermisti ki tamamiyle boyun — etlerinin içersine gömülmüş bulu. vuyotndu, Cessde dokunmak için müddeju- unarinih selmesini bekliyan polis komiseri öteki odaya geçti... Bura, , da Madam 3zpi de elleri, kolları bağlı ve ağaş bir mendille tıkalı yerde yatıyordu, komiserin cese da ölmüş olduğunu meydana çıkar dr, Bu manzarayı xören komiser sordu: — Evde baska kim yatar? Bu suale “Madam Stenhayl, ha- tmm” cevabını alan kemiser sor gusunda devam etti: —— Hanırameın odasını bana Kösteriniz? © Ası kadın titsven © eiletiyle karsı taraftaki küçük kapıyı zös » — erdi, Bu odaya giren komiser &; o teki odalarda gördüklerine pek o yakın bir manzara ile kaşılastı, > Güzel Marsrit yatağında hareist - siz yatıyordu, elleri, kolları, ayak” ları bağlı, fazla olarak belinden geşrilen ikinel bir iple de KAryo » olayı sımsıkı bağalnmıstı, Ağım “da Kkonarları ipek dantellerle süs. Tü bir mendil vardı, Tarinın büyük davaları —ıu— Çıkmaz Sokağın Esrarı Toplıyan : Muzaffer Esen sının Üzerine koydu, sonra ipler; | gözmeğe uğraştı, fakat çek sıkı bağlanan iplerin çözülmesi müm . | kün olamayınca aşçı kadına eni - rekli: — Bana bir bıçak getiriniz, İpler kesildikten sonra bir “ra lık. Margrit gözlerini asalıkladı, fakat sonra tekrar yumdu, kadın derin ve sık nefes amağa başla . mıştı, ihtilâcir bir uykuya dalmış gibiydi, Vojirar #omiseri Leon Brömon. tiye, mesleğine yakışmıyacak ka - dar çabuk heyecanlanan ve şaşı - ran bir memunlur, Bu Vaziyet kar. şısında ne yapacağını bilmiyordu. Fakat müddevumumi ve adliye dok. (oru gelinesye kadar bir seyler sık sik kalkıp inen Madam Stem baylin üzerinde aşçı kadına sunller | sormağa başlar: , var mı? — Evet, bay komiser, birde uşak var... —Uşak geceleri burada mı ya” kerek eevsp verdi! — Ne bileyim ben, Her haty Zelmemiş olucak. — Mer gün bu satte işe başla, mış bulunmaz mıydı? — Bay komiser, bir doktor ça, Kırsak fena olmaz sanırım... Hanı. mn bu uykusu beni endisslendiri” yor... Onu kendi haline bırakmak. la bir ihtivatsızlık yapmış olmu . yor mıyız? Brümontiye icini cekti, omuzla - vu sillti ve dişleri arasından: — Rica ederim Madam, dedi, bana vazifem; öğretmiye kalkış - mayiniz. Ne yapacağımı bilirim, MARGRİT STENHAYL ANLATIYOR Iki saat sonra müddelumumi muavini Emil Bertran, adliye dok. loru ve cinayet şubesi sefi gelmiş. ler, Madam Stenhayl ayılmış ve dayanmış, sirtma alelâcele bir ön- Yük ve ceket geçirmis, yorgun ve sapsarı bir halde bir koltuğa otur mus olarak anlatıyordu: — Gece, har nlışamki gibi sa, londa oturduk, konustuk, saat on birden sonra hepimiz yatak odala rımıza çekildik... Yatağa girdikten Biraz sonra uyudum... Ne kadar uyuduğumu bi “— Bağdada Yincer nâr bir seytan geldi. Ağzımizın tadi kaçscak*, di. yordu. — Seni neden döğdü ? — Senin yüzünden. bana: "o şey. tanı bulup geberit, Hacer Ürperdi. Yolda yürürken diz. ierinin dermanı kesildi, — Demek ki vezir benim düşma, nunmış, Ben onu dest o sanıyordum, | İyi ki Cafere rastlamışım, Benim gel) diğimi halifeye Cafer haber verme | «eydi, han köşelerinde sürünecektim. | Bu wırgda saraya gelmişlerdi Postacı lafı kesti, Haser yavaşça içeriye girdi. , Ve girer girmez genis bir nefes al. dr. Kendisini Cafer ağa karşılamıştı, Cater: — Halife hazretleri o sabırsızlıkla seni bekliyor, Sitti! dedi. Hacere yol gösterdi. Sarayın üst katıba çıktılar. Güneş batıyordu. Verir e gece sarayda voktu. Hacer halifeyle uzun boylu konuş. mak fırsatmı bulacağından emindi — Evde senden başka hizmestçi 4 muştur. Oruç bozanların ölüm cozasma çarpıldığı bir devirde, iki arkadaş bir köşede karınlarını doyuçuyorlarmış, tesadif bü ya, o sirads, ora. dan göçen Ik; yeniçeri seferi bunları görmüş, çalyaka edip karakola götürmüşler. Ağa, kendi kendine ceza tertip etmeyi, muvafık görme, t 1 wahkemeye göndermiş, yiyenlerden biri aşirt derecede korkak, tabanaızmış, Arka. daşı ise kurnaz, zeki, gözü pek, leşe saldıran, gölgesile kavga eden cizalnoen bir adammış, Yani, — bugünün tabirile — malın gözüymüş! 'Tabanaz adam, hâkimin karşısında ezilmiş, büzülmüş sorulan suallere, htiuye, Htreye, yulkuna tutulur gibi cimuş, cevap verememiş, cevap veremeyince başıamış Ağ. lamağa,, Neticede oruç yediği sabit olmuş, Kadı cezayı tayin etmiş: İdam! Kararı İşilan herif hemen orabığa yıkılmış, bayılmış, bafâ, <ina da koyuvermiş! için gürlemişi — Katstet! — Ne dadın? Karabet mi? — Evet, — Nsgi Karabet? dular, gelir; Siz pat çukarak; pe getirmenizi rlea ederim, gerek” * derki: — Ne şartır. mam. meğe varır, bul etmezsek masasızlik olur, der ki; Az daha ahreti boylıyacaktık ? j APARATORLUĞUN son yıllarımön, bilhassa ikinci Abdülha, But devrinde, oruç yiyenleri mahkemelere verirler, sezalandı. rirargı, Daha eski zamanlarda da dayak atarlardı. Buna “haddi şer'i, derlerdi. Oruç yiyenlerin idam cezasına uğratıldığı zamanlar da ol ikinci suçlunun gözü pek, ve zeki bir adam olduğunu sez. i Karşısında cesaretin, zekânın para etmiyeceğini &alat, . — Adin Be?., söyle bakalım bee zındık harif!, hayasmz rezil! Öteki, aldiriş bile etmemiş, arkadaşı gibi Htrememiş, ezilip büzül. mejen, tonu kuvvetli bir sesle cevap vermiş: — Karabetin nasılı olur mu? Basbayağı Karabet.. Ermesiyim, — Seni ne diye buraya getirdiler? — Yaka paça ettiler, zorin getirdiler, Söz söyliyecek oloum. din, İemediler, metümim! anintaradım, Ben söylemek istedikça sustur. — Bazar böyle yanlışlıklar olur, Haydi git! Adam dışarı çıkarken, birdenbire dönar, tekrar kadının karşımna — Kadı hazretleri, der, Müslüman olmak istiyorum. Dileğimi yeri, Kadı memrun olur, Bir keferenin hidayet» ermesi, hak dinini ka. be hazır olduğunu söylemesi onu memnun eder, sarığını arkaya &. — Şöyle yanıma gel, der, şartlarını öğreteyim” Adam yaklaşır. fakaç hocanın başlamasına meydan vermeden — Efenâ'miz benin de bir şartım var, © — Demin, haklımda ölüm kurarı verdiğiniz sdama acıyorum, O. hu aflederseniz müslüman dinini kabul ederim, Yoksa müslüman ol, Hikim, sakalını srvazlar, sarığının altından başını kaşır, düşün. £ snriya içinde kararını verir: Bir müslüman ölümden Kurtulacak, Üstelik bir müslüman kazanılacak. Adamın teklifini ka, Kalben verdiği kararı, alenen bildirir: — Affettim, Şimdi gel bakalım, benimle beraber tekrarıa: eşheni, Herif, kadının söylediklerini tekrarlar ve kelimeli şehadetin «0. nundn kadi olendi adama birde isim kor: Mahmut. İri arkadaş mahkemeden -çıkarlarken, eösür ve Zekis, ölekine — Gâvur oldum kendimi, müslüman oldum seni kurtardım. Eğer böyle bir kurnazlık yapmasaydım, kellelerimiz gidiyordu. az daba Ahi, reti boy'ayacaklık! Bir daha böyle bir balt edersek hapı yuların. A. mun bir daha böyle herzeler yemiyelim! Her vakte bir bahan» bulur binamaz olan yulkuna cevap vermiş, Bazan dili LAEDBİ İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan: Şartaamasine göre jcabeden kösele ve vaketası İstanbul jandarma «o. barmdan verilmek vesair malzemesi müteahhidine hi; bulunmax ( şartile beher çiftig isin (202) kuruş (maliye Ücreti tahmin edilen nümwresile şart. namesiza uygun (40000)iiy (50.000) sit I, ayakkabının izseti işi #10. 943 perşembe günü seat 15 te İstanbul Taksimde J, Satinalma komisyonu. muzân kapalı zarf ekağitmesile ihale edilecektir. Muvakkat tewinat “580 Yirs olup küle İle vakelanın mütsakbide teslimi sırasında maliyeş fızatı Gzerinden ayrıca banka mektubu veya vezne makbuzu İsteniieöektir. NU. mune hergün komlayonumuzda görülür. Şartname 730 kuruş belel karşılı, gınan komüyonumuzdan alınır, İsteklilerin kanunen ibrazı icaleden vesi. kalir ve temiat mektup veya makbuzunu muhtevi kapal, zarf (eklif mek. tuplarını elisilime gün ve saatinden bir saat evveline kadar komılsyozumu. za vermeleri. (10084) Ci pe TARİHİ «44. YAZAN: Harrmağası yavaş yavaş konuşu . yordu: — Efendimizin yarında hiç kime» yek, Birdenbire söy; görünce kimbilir ne kadar sevinecektir. — Beni öldü biliyormuş, öyle mi? — Öyle ya, Verir Beşli © beplmize böyle söylemişti. Yanlış duymuş de eek... — Hayır, Yanlış değil. bilerek söy. Ci ROMAN ISKENDER F. SERTELL! anlıyorum: Halife hüzretleri o günün birinde beni zeveeiiğe kabul O ederse, Jik önce kendisinin seti yere gelesa. kinden korkuyor, — Niçin? Siz iktıdar metinde böy- bn arz mill? Mem an dr dini istemez misiniz? Hem bunu de, #iştirmek sizin değli, halife hazretle. rinin bilaseği bir iştir. — İyi ama, ben onun bölün dolap; | Yazımı bitirin. Elaltteye sk sık onun: — O sizi sever sanırım, — Yatan. Onun sevgisire © Mamlır mı? Benim Bağdada döndüğümü gö - rünce rengi attı, Ve beni halifeyle gö. rüştürmemek için ne mümine vap, te — Maksadı pe ölebilir ? — Maksadının ne olduğumu şömdi aleyhinde bahsedersem, günün birinde | vezaret mührünü onun elirden alması pek mümkündür. İşte Raşit bunu dü. şünerek benim Bağdada * çelişimden memnun olmamış. N Farla konuşmadılar, Csfer (o ntlas örtülü kapıyı açtı, Mallteye o haber verdi, (Baş tarafı 2 ncide) ! — Marbin, daha yeni basladı . ğını unutmayınız. Fazla bir nikhin likten sakmınız ve bu harbin, za ruri olarak, uzun olacağına kanaat etirini * — Dünyanın öteki tarafında, Bo lony işçileri önünde, Kont Ciyano söz söylüyor, Onu dinliyelim: | — Harbin daha çetin ve uzun / olacağını biliyoruz, Düşmanın kuv İ vetli ve sağlam bir karar fikrile / ateşli bulunduğunu biliyoruz, Biz, İ yalnız, onun karlar kuvvetli olaca» ğımızı ve bizim fikriMizin galebe çalacağmı, cevap olârak, bildiri . yoruz, Ya Almanya? 31 sonkünun 194? de, Berlinde Sporpalasın Jarmzıya o kaplanmış genis areminde, onun Führeri, san k bir yıldönümünü kutlarken, he » nüz başlıyan kanlı #eneye bir nx” sar atfederek: — Bu seenin nasd biteceğini bilmiyorum Bunun, harbin niha » yetini görüp görmiyeceini biliyo . rum, Yalnız, simdiye kadar nasıl i mağfüp ettikse, bu sene içinde de düşman nerede görlinürse, onu mağlöp edeceğimizi biliyorum. Bu, zaferle dolu yani bir sone olacak, Ölesiye bir mücadeleye girişmiş olan iki millet grupu veislerinin, aynı aynıma söz söylemelerine in” kün yok gibidir, Yalnız şu var ki, Börlin, Roma, oTokyo: “Uzun harp” diyor, Vasington, .Londra İda, “urun harp” diya bildiriyor. Bu kadar birbirine uygun tayit. ler karsısında, felâketimizden na. sıl süphelenebiliriz, 42 » 48 kışı, bütün muhariplerin bu müddet zarfında, bütün silân - lanma ve harbe uyma gayretlerini en yüksek noktasma süreeekleri | mevsim olacağı şüphesizdir. MİHYER, HARP GAYRETİNİ AZAMI HADDE ÇIKARIYOR. Meşhur Alman Sâzetesi Frank itürter Tzaytüng 7 ağns 165 nüshasında, “Alinanyanım ik « , Usadi Vaziyeti HAKKinda uzu Lir “ makale naşrelti, Bunda; her ii * susta yeni bir bnzp gayretine gi. i risildiğini anlatnen : İ “Bugünkü gibi bir hayat müd, , delesinde, hallın neticeye yakli, " gıldığı derecede artacak hir ahı * " rumiyete katlanacağı meydanda - (| dır. Mümkün olduğu kadar tank, | (op, tayyare ve tahtelhalir istih sahbden daha iyi bir şekilde hal» ka yardım çdilemiyeceğini görme” mek için gözü kapalı olma Tizen. dır. Bir sik, hattâ daha Tüzumlu hr şey imalini durduramıyacak Kadar zayıf olan bir hükümet, a. fir bir ihmal tökmetine uğrar.” Diyor, Sonra, Almanya İktısadi variyetinin son aylarda salâh bul. duğunu söyliyerek: “Almanya, her seyilen evvel, “bilhassa mühim cenebi isci getir mekle bâd bir dereceye gelen isci buhranını önlemive muveffak ol du, Ortadan kaldırdan diğer bir buhran da, nakliyat hahranı idi, Devir hareketi hızlandın"'mak, Vi « zumsüz makliyat bertaraf olilinek (Meselâ, Bavyera birasımı Ren” niye, Renani birasımı Bavyetaya nakletmek gibi). vazonların yükü ortırılmak sayesinde, müskülâr © Kadar kaldırıldı ki, bugün, yeni nakliyat için, oldukça kelliyetli Ve biran sonra Hacer Halitesin hu, ğ* zuruna girdi. Halife Nâsır çök neşetiydı,. Eiceri görünce: — Gözlerime İnsnamıyacak kadar hayretteyim, dedi - Sen ölmedin mi? Havor Halifenin önün! dir çükü ve eteğini öptü: — Hayır, velinimeğim! Vazifemi yaptım., ve ölmeden döndün — Reşit bana senin ölleinden bah setmişti, Pek üzülmüşdüm , demek ki, cha da yanlış haber vermisler Ayakta geride duran Cafer daya , namadı; — Vezir hazretleri #etea o Haderin ölüm haberini bekl yarda, Dedi, Halife Nâsr o bu sözden bir sey anlamadı. f — Niçin? Resit, Hacer'n hlebir za, man öldüğünü istemez, Zira, hergün görüyor ki, Macerin yerim hiçbir ka, dın doldurumamıştır, Caler fazla bir şey söylemedi. Bu- Harple bulunan memleketlerin Devlet Adamları Harbin uzun süreceğini söylüyorlar G1İKTEŞRİN > 1942 wiktarla, elde vagon vardır,” Diye ilâve ediyor, Gazete, İnsa meselesini de, aynı şekilde tasavvur ediyor: “Bugün, son zamanlarda vukun gelen crzuk tenzilâtını telâfi için düşünmek de imkünr vardır, Ek nak istihkam emniyet nl Lulunduğunu ve bilhassa önümüz deki hasad mevsiminde patates is tihsalinin fazla olacağını gözönlün- de bulundurabiliriz.” Gazetenin anlattığma güre, har; sanayii, silâh tiplerinin tevhidi ve rasyonalleştirilmesi sayesimde, son dereeç hızlandırılınıştar, Gazete, netice olarık Anglo Sak sonların, Rus harbi dolaytsile, Al mManyaânin iktisadi vaziyetinin bo. rulacağı hakkındaki oümitlerinin bosa çıktığını söylüyor, Diğer kampta bulonün İngiliz - lere bilhassa tabi kaynaklara, biyik sins tesislere ve büyük Tr san ihiyatlarına sahip bulunan Birlesik Devletler Ameriktsitin böyük bir ordu yetiştirehileceği hakkında ümitler w . Hüâdiseler öyle oluyor ki, onlara hergün biraz fazla, Anglo Sakson #tifakmı körüklemiye imkân veri. yor, Fairat Atlantiğin diğer tara - (mdan, keskin ve ncı Şikâyetler işidiliyor, Bu şikâyetlerin aksi, pek tanın. mış bir güzeteci olun, Deyli Eke pres muhabiri Dou İddn tarafın - dan İngiltereye | getirilmiştir. O, kablo İle çektiği bir tetsrafmda: “Amerikn ahalisi, kulaklarının zarını patiatan bu Holivnd tarştu” daki harpten ve “eanbazhane mu, zafferiyetlerinden” yoruldu. “Sinema nktüalitelerinde ve ga zetelerde, üniformalı kılarım, bir #s*keri kampta, on bin sskerj 6p . tüklerin? görmekten usandı, O, Benç sinema aktörü Mikey Kane yin iki generatle yapacağı mülâ © batı yarım sant geç geldiğini öğ, tenmekten bıktı, “Orta halli Amerikalı, ortaşark “sngüvarlerindi bir tayvareyi masıl düsürdükleri, bir Japon dastroye rinin nasıl battığı gösteren ge sit resimlerinden, hilyük bir mem" naniyetle vazgeçehilir, Mattâ, au. tuklearilan, beyanattan, “konferans lardan, anlaşmalardan ve keha , petlerlen gma getirmistir, “Onun ruhi vaziyeti, söyle hu » iss edilebilir: Lâtr bırakalım, baş in sey yapmıya baslyalım.” e, Nevyark Tuymis gazetesi ide istirâk edivor ve sunları yazıyor: “İngilterede bulunan Amerika j Sıtalarına dir yazilan bütüm şey lerden, Avrupada elde edilen ye. gâne rmisbst netice, #jtı Amerika Sayyaresinin Molscda Üzrinde nç tuğudur, Dünyanın en büyük bir milleti ein harbe girişinden sekiz aydan fazla bir zaman sonra elle «dilen bu netice pek milessir se kille küçüktür, YARtÂ, ödünç ve icar kanununu kabul ettiğinden Tay sonra...” AMERİKA HALKI, HARRİN CİDDİYE ALINMASINI İSTİYOR sır kısın matbuatın ve sinema. sa hoppalığa alışırmauna rağ * men, Amerika balla, hasbin Gddi, ye alınmasını istiyor. Harp uzan . dikça, ve bütün dünyada umumi bir gayret haline geldikçe bütün terdelrin melekelerini emiyor ve General Toja: — İngiltere ile Amerika, maddi varlıkların kodretile galip gelecek lerini tahayyül ediyorlar, Malbuki harbi kazandıran. maddi kudret teğil, ruh kudretilir, Tanklar ve Demişti, v Musolini de: hi — Galip gelmek istiyen Kalip welecektir, En çok fizik enerji gös terebilen yeneeektir, Eğer asker « ler hücem3 Kepmiyo kabiliyetli de. 14! iseler, bunlar, icahınela, başlar cüsmez. Dedi, Harbin ne kadar sürebileceğini kimse Söyliyemez. Uüyaleilerden başkası, neticenin çabuk. yahut