Tarihin büyük GENE Zehirliyen kadın Kapı önüne bırakılan antipirin kaşelerinin esrarı nasıl anlaşıldı ? Günün birinde Mösyö Despiye" sin şehsmda, güzel zarif, kı nuşan bekâr bir gence tessdül et. #wi$, bu delikanlının sözleri ve hal leri hoşuna gitmişti Erkek bir macera arıyordu, şayet bu münu - cebet bir evlenme ile bitmiş olsa, ksa bir müddet beraber ama dan arı kosa mutlak tekrar bo” sanmak için mahkeme karşısına çıkarlardı. Bu kısa süren münasebet devre” #inde Mari Buret Mösyö Despiye, | nin bütün tekliflerin; reddetmişti, Bu rod hiç şüphesiz bir kadın cil vesiydi, Eğer Mösyö Despiye bir parçacık ısrar atmiş olsaydı Mari Buretin parmağına yüzüğünü £e çirebilirdi, Fakat genç kızla kısa bir zaman eğlenmekten başka bir şey düşünmemiş olan Despiye 5 * rara İlirum görmemiş ve kızın red” di üzerine Mariden el çekmişti. Ay' lar geçtikten sonra ise bu delikâr, lilik maserasım Mar; Raretin adı, na varmcaya kadar unutmuştu. Fakat kadm, kadm onu umut « smamıştı, Mösyö Despiyenin evlendiğini haber aldığı vakıt, bütün ümitleri kırılmış, İzzetinefsine ağir bir dar be varulmus olan rahunda derin bir iztırap hissetti, Kendisiyi: ev« lenmek isteyen, fakat sorira ken dinl almıyan etek hakkında ö - lünceye kadar sürecek bir kin duydu, ve derhal Despiyeye imz1, | sız mektuplar göndermeğe başla dı. Fakat kalbindeki kıskançlık & tesi bu tedbirlerle sönmediği için genç karı kocayı uzaktan uzağa göğstlemekte devam etli, Pa ari lık Despiyeye yine mektuplar ya” myor, bazan yalvarıyor, bazan tehdit ediyordu, Bütün bu mekti lardan karı koda arasında bir be, şanmayı beklediği minası çıkıyor. du, Bu andan itibaren Mari Bure- tin kafasında saadetine engel olan badmı yer yüzünden kaldırmak fikri yerleşmiş olsa gerektir, İhüyar kız bu maksat uğrunda dok hazırlanmıştı, 1907 de Despi- yelerin evinin kapısma kadar git mesi, karı kocanm oturdukları e xi kati olarnk öğrenmek maksa » diyie idi, Yine 1907 de Madam . Gulllet isminde bir atadasına yakında bir mobilyası ile evleneceği ha , berimi vermişti, Hattâ Sen Monde sokağında bir ev tatmak için pazarlığa bile gi » rısmİşti. Madam Guillet ibüyar kerin hu yunun değiştiğini farketmiş, hat“ “di bir defa ağladığım bile gör mü Fakat #mzasız mektuplar hicbir ise yarımamıştı, İhtiyar laz Bir sene (daha befr, mis, bir sene sonra baska türlü harekete geçmisti, Her vasitaya bas vurarak evinde bol miktarda vehir toplaanestı, Bir kahvede oturmaktan bile sılalan, utangaç Mari Büret anla, şılmaz bir kadmdı, Çok. terbiyeli konuşmasına rağmen bazan SİK g- rasmda ağzından bir kadın ağzm- dan çfomasına ilrtimal verileni * yen kelimeler fırlardı. Bütün iste" rik kadınlar gibi kapalı bir kutr, ya benzerdi, çok liskançtı, Başka, larının sasdetinden iztirmp çeker ve bu sandeti yoketmek isterdi, Atölyede bütün ( aradaşlarından nefret eler, ve onlarm aleyhinde cesit cesit Seyler söylerdi. 1907 de kapı komşusu Madam Vikterin Frotteye ktifürler dolu hmeasız bir mektup göndermiş, sonra bu mektubu hermsires; Ham riyet Lökonta atfederek iki kız kardeşin arasını bozmuştu. Aynı yl haziran aymda Javr mağazasından ipekli kumaş ku » ponları çalmıştı, Mağaza mifertiş” lerinin evini srastıracaklarmnı his” selen Mâri Baret sürütle mağr. vadan srvışmış, bir sant sonra ge mişiz, Bu müddet İçersinde çaldıdı. larını hez balde emin bir yerde saklamış olsa gerektir, Nerede ol- duğu kendisine sorülduğu vakit verdiği riynkârca cevap sarur; “Bu itham sinirlerimi çok ber duğu için Semlerms' Lakseruya kilisesinde dun etmeğe gitmiştim" Mağara Şefi istifa etmediği tai dirde vakayı sdilyeye bildireceği ni söylediği icin Mari Buret istif» #tü, Fakat ba yüzden atölye sefi Madam (O Kiyana Toplıyan : Muzaffer Esen Lavra yakin bir mağuzaya esya dolu bir mukavva kutu bıraktı. Bir | şapkacıya talta kumaş kuponu gö- türerek bu kumaş ile bir şapka yaptırdı ve Madam Kiyapin adre sine gönderdi: diğer taraftan im zasız mektuplarla hiğiseyi mağara selişrine ve komiserliğe bildirdi, Bir gün gazetede bir kadı. nın öldürülmüş olduğuna dair bir havadis okudu, Yine polis mü öürlüğüne imzasız bir mektup gör. üererek bu suçla da Madam Despi, Yeyi itham etti. Bn mektubum müs veddesi 27 sonkânun 1909 da evin de yapılan araştırmada çıkmeca emniyet müdürü Mösyö İlomar kendisini günlerce meyzul eden mektubun Rimin tarafından yazıl mış olduğunu #ğrenmiş olda, Yine bu hırsızlık hüdisesi yi. zünden Luvr mağazasında çalısan arkadaşlarından Selm Longran is inde bir kızeağıza dn kin bağle. mıştı, Zira bu kızcağız Madam Kiyapım samimi arkadaşlarından. dı, Bu kum nişanlı oldeğunu bil | diği için de ba niyanı bozmak için kımı nişanlısından ayırmağa mu - vaffak oldu, Hased, bu kağnı boğan bir ze hir halinde damarlarına yayılmıştı, Aynı mağazala satıcılık yapan m Mita ösreim * satıcı nı da hir gün so» kahta yakalıyarak ağır şekilde ha, tl “siz benim işim den çıkarılmama rebep oldunur. Aynı hal sizin başınıza da gelçeok- tir, Amâ erken, ama geç. Ben bek Temesiti bilen kadınlardan, . bu yüzden on sene bile bekliyebil - rim.” diyerek kızları tehdid etmiş ti, Yine bir gün Marj Robiyonu yalnız olarak yoldn görünce daha kati bir şekilde ölimi, tehdit et - meklten çekinmemiştir. “Eğer &eni Tuvrdad koğduramazsam, emin ol bir kurşunla canım cehenneme yolüryaca ım,” SORGUYA ÇEKİLİRKEN Sorgu hâkimi, ihtiyar kızı çesit | çesit suallerle sıkıp dururken ks, dm her seyi inkâr etmekten bas, ka bir sey yapmıyordu, İste istin. tak dJosyasmdan birkaç pn>ça* — Şekerleme paketinin üzerin» deki adres Yost markalı bir vazi makinesiyle yazılmıştır, siz çn “ lıstığımız mağarada bu makineleri serbestçe kullanabilirdiniz, Buna ne deriniz? — Ru makineleri katiyen Kuk lanmadım, — Bı tesadüfün aleyhinizde Kuvvetli bir delli oluşuna ne der, sini: Tatil zamanları haricindeki ya. sayıs sekli çok basitti, İktisadı se van, temir, kibar, fakat sade geyi, nen bu ihtiyar kızm lüyumsuz hiç hir masraf, yokta. Yalnız yaşar, e almazdı,, arkadası, lerçün bir saat y kikada evine gi- aya şdakikadagıkardı; komsu, Wunasebette “bulünmazdı. (Devamr' var) MOGOL MUHAFIZI, HACERİ KAÇIRIYOR MU? Ertesi gece, Kobon iki at hazırladı. Hüçere: — İşte, seni o kuçırmağu geldim, Kendin» güveniyorsan hemen yola çi. kaltm, dedi, Kimseye görünmeden atlara bindi, ler, yala çıktılar. Muharrzların bir şevden haberi yok. tu, Onlar kendilerini içkiye vermişiör, akşamdan sarhaş olmuşlardı, Hacer; — Beni Bağündn götürürmn, orada rahat yaşarız, Benim çifgiiğim var, dedi, orada © evim, | Seni de 27 EYLUL — 1942 iBarbaros Hayreddin başkası öpsün. IR. Ramazan günü, Derviş Selman ikj kıza rastladı, BiH çok güzeldi, Günüz aydınlıklarına göre rengi değişen yeşü gözleri vağd. Çuşşafırin röyplükLen yapıl inde vücudu dalgalanıyor gibiydi, Bankı ışıktan, Yanakları, pembe pembeydi. Arkadaşile konu. surken xabkahaler savuruyor, çapkın çapkın gülüşleri, etcufta tat vat aiisler berukryozdu, Bundan da snlaşılıyordu ki, bu bir gir, man. Züme, Pr deşide kadar güzel kadın, bir bavai fişeği gidi genlikliydi Belki; de rubu, gözlerinin rengine benziyordu, Arkadaşı gözel değildi. Oldukçs gehre güğürdüydü, Yüzündeki de. rin çizgileri düzgünle kapatmıya çalışmıştı. Kıyafeti de yüzünden 4- Lafatsızdı Oleki gibi, giydiğini kesiisine yakıştırımamıştı. Brba «renler dayanamadı, güzel kadmın yanına yaklaştı, çene. ini ekşıyurak sardu! benin adın ne? O genç Miz, içirde yeşil yangınlar tutuşan gözlerimi ya. kpudi, mahcup bir söste cavap verdi: — Hatice! — Bizim anamız ismi! Diyerek, Otakirin mazlum, sira bekler genç kıza yaraklarmdan öptü, gibi durduğunu görünce sordu: benjr adın me? söyle bakayım. Patma! Muhammed ümmeti yalnız ben değilim ya, seni de başkası -—- öpün! Bir yaz Kamazanı, bektaşiler yalnız Kadir gecen; oruç tülmaya karar verirler, içlerinden biri susuzluktan yanar, belki akışmı görür. sem hararetim geçer ve kesilir diye çöşmenin başına gider, yutkuna yatma, Mladen dökülen suyu seyredârken koşa koşa bir adam gelir, #jncirii sari tası musluğa tular, tagıra taş'ra doldurduktan sonra çe, nerine, göğ-lre döke döke içer, Hazret sorar, — Sen oruçlu değil misin? , — Hayır, — Neden... — Yabudiyim! — Ulan köftehor, bir iç, Bin şükret yakudi olduğuna... Teşne eb kalım dimen ağyarı kaf'iyyen fakat, Yarj reyyan et mukaddem sonra ver sgyare su! Sahra postalarını Harpte, askerlerin bütün düşün” eeleri, aileleriyle mektuplaşmaktır. Bu meseleyi, iki yüz elli sene | evvel, Almanyanın Saks elektörü | prens Jan « dor) dikkate almıs ve 1693 senesinde bir sahra o postası i mnamesi neşrelmiştir. Bu nizamname, harp cepheleriyle | vatan arasındaki sahra postaları denilen ilk muntazam posla usulü" nü ihrlas etmiştir. Bu usul, büyük Frederik zama. ninda ıslah edildi ve Silezya harp» leri sırasında da mükemmel bir hale getirildi, Bu barplerde, her kölordunun bir postahanesi ve da» ba küçük kılaların seyyar posla memurları vardı, kim düşünmüş Büyük Frederik'ten sonra, sahra postaları, diğer milletler orduluri tarafından da tatbik edilmiye baş” adı, Sahra postaları, yüz elli sene ev- velki harplerde, dahı iyade Hali. zama girdi ve çok munlazam İşli Yordu, Daha sonraları, sahra poslar lariyle, yalnız mektup, karlpostat değil, posta: paketleri de, para da gönderilmiye başladı. Nihayet, 1848 senesi eylölünün birinci günü “sahra postası” dat» Kası basılmaya başladı. Bu #eman» danberi, sahra postalar: İşlerinde büyük bir değişiklik vukun gelme“ di. ————— Bir fi şehirlerinden birinde. | bir müddettenberi, garip bir mat | keme cereyan etmektedir. Seyyar canbazhanenin birinde. birkaç file marifetler yaplıran can baz, fillere bekçilik eden adamının yerine bir başkasını aldı, Bu bekçi, çok seçmeden fillere eziyet etmiye başladı. Bir gün canbaz, filletinden biri win, lam hortumunun ucunun Yard- landığını, herturmiyle öleberi alarak marifet yapamadığını gördü; Fi", arlık, horlumunu uzatmayınca, onu, sevirellerin önüne çıkarmadı ; fakal yine dikkat etli ki, fil, yalnız kalın ca hortumunu çıkarıyor. bekçiyl Portekiz TARİ HI YAZAN: Herliyememişler, Bir yaylada konakia . mışlar, Mogel ordusunün ikinci kola (Şirvan) üzerine yürüyormuş. Yollar. da berkes geriye kaçıyordu, — Şirvan Kobon — hatırını Kirmamak için — | şahı telâş içindeymiş... peki, dedi, Birkaç güz giktiler, İzlerini iyice kaybettikten hir köye geldiler, Buradaki halk seetuce Konuşuyarda, | (Şirvan) yahını buğir olan bu köyde birkaç gün kaldılâr, Bir akşam köyde otururlarken, bir atlı geldi Ba adam çok heyecanlıydı. gürdnkterini hizli bizlı anlattı: “Akkuş ordusunun bir — kesan | Ermenisfan üzerine göndermiş. Ora. dn nrazi dağlık olduğundan. mogollar sonra, Yolda Hacer bu haberi düyuncu (o Kobona döndü: — Aman bürüdun — kaçalım, Bes tekrar /Akky)un eline düşmemek 4. gin ölmeğe razıyım. Lâkin bu Mogol. lar sinek gibi her bere karabalut ha. linde hücum ediyorlar, o Yeryüzünde Mogolların gitmiyeceği bir yer yok mu* Kohon da şaşırmıştı. Eğvr yolcmun vordiğ, habar doğruya (Şirvan) top raklarında kalmak tehlikeli olacaktı. — Buradan nereye gidelim, Hacer” in şahitliği görünce saklıyordu, Canbaz, meseleyi anladı ve bek” siyl kovdu; halbuki aralarında mukavele (yardı, Bekçi, tazminat islemek İçin mahkemeye müracast elti Bekçi, fillere, hiç bir surehe fena muamele elmediğini iddia edis yordu, Hâkim, “bunu şimdi anler rız,, diyerek fi mahkemeye ge Gri, Pİ, kortumu uzatmış olduğu halde mahkemeye girip te bekçiyi görünce hortumunu sakladı, Bu bali, hâkireleri iknen kifayet etti ve bekçi davasını kaybefli ve hayvanları seven halkın da nefreti- ne uğradı. C4 Ci ROMAN ISKENDER F. SERTEL! — Bağdada dedim ya, — İyi ama, biz Bağdada gidinceye kadar Mogollar bir başka koldan (1. rak) Üzerine de yürüyecekler. — Bunu nerden biliyorsun? — Ben kulağımla duydum: (Akkuş) geçenlerde “Bağdat halifesini esir ». Macağun ve Bağdada girsceğim!,, de, mişti, — Megollar her yere girebilirler 2. ma, Bağüada kolay kolay giremezler. Neden? Halifeden mi korkacaklar — Hayır. Bağdad sur'arı çok yük tek ve sağlamdır. Kolayca saptedii mez, — (Akkaş)un zaptedemiyscaği biç bir memleket yoktfr, Moyellar Bağ. dnda yürürlerse, şehri yağma ederler, | kücük yaşta iken kendisi | milletinin vefalı ve 27 eylül 1588 tarihinde vuku bulan ve tarihin on büyük savaş larından biri olan “Preveze deniz muharebesi” nin yıldönümüdür, Türk denizcilerinin Türk tarr hine armağan ettikleri bu serefli büyük zaferi kutlularken aynı 2a- manda eserden müiessire geçerek onun kahraman “Barbaros Hay- rettin” i de candan bir saygı İle anmak, Türkü ve Türklüğü yük. selten bu büyük denizcinin mane- vi huzurunda eğilmek biz Türkler için mili borçtur, Bir Barbaros ihtifal; (*) tertip simekle denizcilere karsı olan in. sani vazifemizi yerine getirirken gelecekteki © evlâdlarımıza aynı “adirşinmik yüksek hissini de telkin etmiş oluyoruz ki bu, her veçhe İş mili terbiyenin ve mil- Mi varlığn esası destkeleri birini teskil eder, Koca Burbaros, bu büyük ve kahraman Türk milletinin öz ev. lâtlarmdan biridir. Kahrnmanir Ziyle, fedakârlığiyle, yüksek az mi ve yılmaz harekütiyle bu mil- letin serefini yükselten ve tarih Yapan bir Türk denizcisidir, Barbaros Hayrettin, “Midilli” nin “Bunova” Kasahasmda doğ muştur, Doğarken, tahribat yar van şiddetli bir fırtmanın birden. bire durması, evvelce bir sipahi olan ve sonradan yerleşmiş oldu- ğu (Bunova) da çömlekçilikle Meşgul olân babası (Yakup) tw rafından kendisine (Hızır) ndunn verilmesine sik olmuştur. Sonradan harekâtı din ve mem- leket için hayırlı görüldüğünden zemanç (o padişahmın o Aarzüsiyie (Hızır) adı (Hayrettin) ile değiş tirilmiştir « Niçin (Barbaros) denildi? Bu benüz katiyetle aydınlatılamız miştır, Daha çocukken o zayıfları koru mak, yardım istyenlere koşmak swretiyle iyi kalpli olduğunu gös termişüir, Kabahatliyi tozasız bu rakmayan dürüst tabintiyle de arkadaşlarıma korku ve muhabbet telkin etmiştir, Rum ve Cenevizli çocuklarla yaptığı parti dövüşle- rinde dalma muzaffer olmuştur, Act karşısı elem duyarak eli kolu bağlı durmaz fakat Jeabina baknr ve her firsatta neseli ve coşkun olduğunu gösterirdi, Daha ve sandetini de. nizlerde görmüş ve deniz ticareti” atılmıştır. sıra doğru giderken sövalyelerinin hücumuna uğramı$, kardesi sehit olmuş kendisi de zindans atılmıştır, Çekmedik eza ve defa kaltanmış rüfuiyet buldan kurtulmasını dn bilerek bilmechi. riye korsanlığı atılmıstır. Ve kör san olarak Akdenizin köşebucağı. na girmiş çıkmış ve herkesi tik retmiştir, Nik defn Tunusta (Halkulvad ” Coulette) i kendisine üs ittihaz €Umiş Ve ondün sonra Akdenize kök budak salarak İerekât ve fütuhatiy!e ve bütün tarzıhareke. tirle bir hâkimiyet tesis etmiş ve bu hâkimiyeti milletinin istifrde e ürzetmiştir, Akdeniz onun zamanında bâki, miyeti paylasılamaz bütün bir Türk gölü nüdedilmiştir. 0. Türklük şöhretini Alenizin en siz kıyı ve köse bucağına kadar yaymıştır, Harekâtiyle Akdenizde Vo biz Bağdada gidersek. ergrç gene onlarm eline düşeriz . Hacer endişeli bir bakaya süzdü — Şimdi iki cambaz Di ipte oynar Kibi, birbirlerini atlatmağa ve kan » dırmağa çalışıyorlardı. Kobon Haceri çok seviyor, onn ella den kaçırmamak İşin çek o uzaklara gitmek ve Mogolların ayaz hasmıyı. «ağı yerlerde sığınmak atiyordu Hacere gelince, o yakışıklı Magsi muhafırı onun da hoşuna gidiyordu — Ba, braim talijmdir. Kobo 3 vucumun içine alm yada ğım. Diyor ve günün birinde can Bağda da götürebilmek için, bin girl şey, tanlıklar ve hileler düşünüyordu. 0 geceyi kuşku ve heyrcnn — içinde geçirdiler, Kaban ».. Ertesi sabah, Kobon kapının önünde) dolaşırken, bir gün evvel gelen mo gulların (Şirvan) üzerine yürüdüğün! babor veren yolcudan şöpnelenât, Ba ndam alını hazırlıyordu. Kobon yanına söküldü: — Nereyn gidiyorsun? — Av çıkacağım.. (Devamı var) Rodos | “Preveze, deniz muharebesi 1 oşsiz bir kuvvet olduğunu dünyu | tanıtmış ve ondan İştiane e | mesine saik olacak okadar bir varlık olduğunu göstermiştir, Müttefik olarak” çalıştığı ye bancı devlet ricaliyle nasil gü rüşmek icabettiğini bilmiş ve bu esnada kendisine bilrmet ettirdiği glbi Türk benliğini de, Türk istifa. desini de her şeyden aziz ve üs tün tutmuştur, Yaptığı deniz harekâtı ve deni? nuharebelriyie ve icabmdn kara. Tara asker çıkararak kaleleri fatih ve #aptetmek suretiyle harplete nihayet vermiş, milletini sulha ka. | suşturmuş ,hâsrmlarından tazmi nat almak ve onları vergiye bağ” lamak suretiyle milletinin refahi nı temin etmistir. (Hava kıştır, sana bir zarar erişmesin diye kor- karım) diyen koca Kanuni Sultan Süleymana: (Kulunuzun evim, barkım Ak denizdir, bana zarar gelmez) di- ye verdiği cevapla onun Akde. nizde tamamen hâkim olduğuna ve denizlerden ve havalardan yı- mayncak kadar yüksek bir gemici kabiliyetine kendisinin de bihak- kin iman ve itikadı olduğunu gös” termiş ve daima bu güvenme emi. niyetiyle çalışmıştır, O, kendisinden kaçan ve sak lanan düşmanının ğü bek. re onu örayıp bolmaşmı da irdi, Yaptığı, savaşlarda müdafaa bilmezdi. Hasmma karşı üstün kuvvete sahip olmaşa da Onur. için müdafaa küçüklüktü, O, dai ma iaarruz etmiş, rampa ederek tepelemeyi esas addetmiş ve böy. lece Türkün kat'i harp usulü (rampa) dır dedirimek suretiyle rohundaki o delirane yüksekliği göstermiştir. Barbaros, emelinden vazgeç | Dıcz, müşkülâtlan “korkmaz, çetin | isleri dalma kolay telâl&j ettiği | ribi milletinin zararuta vaki clan | telilifleri reddetmek (o suretiyis | wertliğini her fırsatta göstermek. ten fari olmazdı, rbaros, cesur ve çok İyi bir gemici ve yüksek kabiliyette bir | komutan olmakla beraber umran! seven iyi bir idarecidir. Zaferleri- nl kendine mal etmektense onları Türk milletine bağışlaması büyük tevazus sahip okluğunu ve ha- ris olmadığını gösterir. Sırf kendi âteşin ruhunun tek le zaptetöği yerleri Türk topraklarına o katmakla, bu mille. tin gelişimine de hizmet etmiş böyük bir şahsiyettir, Harekâtin- | i dn kendi naçiz menfaati için çr. Usmaığını ve kendisine vaki olan teklifleri reddetmek suretiyle ru bundaki wiviyeti göstermiştir, Aldığı yerlerde ilkin nüfus ve emlâk sayımı teskilâlını kurarak ve kaleler yaparak oraların kuv. vetlendi müdafaası İçin icabr na tevessiil edâr, sonra bunlara dayanarak taarruza goterdi, Yaptığı deni muharebelerindr vg deniz harekâtindaki tarzıhare, Uşti, bugün “değismez iabiye Ve sevkmleeys esasları olmuş ve böy- we geleceği bu kadar uzaktan cek kadar yüksek meziyetler Köstermiştir, (Barbaros) ün gördüğü işlere hukarsak onun iyi bir teşkilâtçr ve tlahatçı hasılı iyi bir yapıcı olduğuna anlarız, Aslariyle ol, duğu gibi üstlerisle de açık Hnlp- Iç ve tevuzu İle konusurdu, meliğini öğrenmek isterdi, haddini bilir, Mer işin edeb kânmın zati terbiye olduğuna ka” i olarak ona göre hareket eder- ber seye tercih ederek ruhundaki moerdiik ve azameti gösterirdi, m olduğu kadar haliyle de in dostunu dost bilir ve emme da düşman tanırdı, Bütün hayatı müddetince o, aynı yüksek evsafı muhafaza ef. ms &ati fikirli olduğunu zöster- mis, bütün tevazuunn rağmen Bel bilkmez, bas eğmez, etek öp” mez fakat el öpen temiz kalpli »ir znt oldeğunu isbat etmiştir. N (Hizir) Rodos sövnlyelerinin elinden kurtulduktan wonra İnti. kam hissiyle korsanlığa atılmıştır ve korsan olarak bütün Akdenize sahildar o hükümetleri bihakkin tifretmek suretiyle namı > seltmiştie, Yarın: Barbarosun Anderya ün sa mücadeleleri! ve Preveze zaferi, 6) 20 yıl önce ilk defa hu kas dirsinas'ık # vazifesine bir Barba” ros İktifali yapmak suretiyle öns- yak o'an rahmetli Ziya beyi bu gün savgi ile yadetmek de bir hİN bağladı. "amaaan m GA, O GA A İİİ