# AĞU — A ilim ve Fen âleminde En birinci gıdamız EKMEK Hakkında ilim ve fennin söytedikleri Has undan ekmek yemiyoruz, diye endişe etmiyelim. ilmi araştırmalar, esmer ekmeğin de gıda hassalarına malik olduğunu göstermiştir Hep'miz o biliyoruz: Ekmek un. dan yapılar. Yine biliyorüz ki: Un, ber nev“ bübubattan çıkarılır. ekseriyetin yalnız ekmekle ge © çindiği memleketimizde, Geçenharpte, ber memlekelle. kepekli, karışık undan yapılan ek” Hububat ise öbüminli, idrokar* | meklerin bir çok mahzuru sayılıp bonlu, yağlı maddeleri ve vaden | unsurları ihtiya etmeleriyle birer guladır; fakat bulday ununun “Giğten” i hepsininkıne falklir. Uzviyetimizi muhalaza ve geliştir mek için muhtaç olduğumuz, şu meşhur o asidleri azotlu tekibinde toplayan o Gülen'e, “hakiki nebati albümin eti” demek caizdir. Evvelce has undan beyaz ekmek yiyorduk. Şimdiki ekmeğimizin esmer olur $u, bir . taraftan, diğer hububatlı karışık, diğer taraftan okepekli © Joşumdandır. z Çok kimse, kepekli, esmer ekme Rin gıda bakımından zayıf olduğu” nu zanneder. Halbuki, pek de öyle değildir. Tecrübeler, tehliller gör termiştir ki, kepekte de. unda « lan #addeler vardır. Yalnız, bun ların nisbetleri biraz farklıdır. Ke pek de kolay bazmolunur. Yalnız, fazlası. mü'eyyindir. Uzun zamandanberi yapılan tec” xübeler, buğday unundan kepeğiy- İe birlikte yapılan ekmekte, pek 42 kalöri ve yüzde on kadar da hazun kabiliyeti noksanı (vardır. Şu kadar ki: İyi yuğurulması, ma” yalanması ve pişirilmesi (şartiyle yalanması ve pişirilmesi şartiyle. Fırıncılar, bunlara dikkaş etmezse ekmek içi elektikiyetini kaybeder, hamurlaşır, O halde, fena ekmek o yedirilmer win, bir kısım mesuliyetini firin cılar yüklenir, Fırıncılar, bamura tarı hakkını verseler ve unu yavaş yavaş pişirseler, ekmekler İstenilen seigelelim, firıncı” larımızın çoğunda, ne bu sanat e Yikası,-ne de vatandaş sıhhsti dör şüncesi var, Bu yüzden, ekseriya, fena ekmek yiyoruz. KARIŞIK EKMEKLER Ekmek, kepekli de olsa, sırf buğ” daydan ise, haltâ diğer hububatla az karışık OBulunduğu belde bile, gıdaca yüksek derecededir. Diğer hububat otlarına gelince: Bunların Glütenleri, çavdardan * tbaren mısıra kadar, derece dere te farklarla, buğday unu Glüteniy» Je kaynaşabilirler. Yalnız, bakla w nu Glüleninde, hu mahzur yoktur, Bunun için, ekmeğin yalnız buğ day unundan olması müraecahtır, Buğday ununa, saydığımız bubır battan başka şeyler (karıştırıldığı zaman İse. Aebif, ekmek gıda ve hazım vasıflarından çoğunu kaybe der. Hele eklenen; şeyler bozuk ise... Buğday ununa, saydığımız hubu- bat unlarının karıştırımasiyie ya” pılan ekmek, gıdasız veya yararlı bir ekmek midir? Hayır. Cünkü bunların da ker* dilerine has gıda meziyetleri var dır: Çardarda, yüzde 7 den 9 a kadar azolli madde vardir, Arpada İse, bu gida hassası, yüzde 11 den 1? ye çıkmakla çavdarınkinden far tadır. Mısırda, bü hassa daha azdır, »* ma şekerce ötekilerine faiktir, Bak» Ya ve bulgurun gıdesi, tam buğdey unu kodar besleyicidir. Böyle olmakla bereber, bunların mâltecanis bir hamur meydanı ge tirilecek şekilde, buğday ununa kr rıştırılması. yani me nisbette olm ları İcahettiği keyfiyeti, mühim bir meseledir. Bonn tayin elmek İçin muhtelif memleketlerde, bAlü, tec rükeler yanılmaktadır. Misırm bünyesi, sleşte pişirme ve değil, kaynanlmaya o rafisakilir, Bunun İşin, mülercenis bir hamur meydana şelecek şekilde boğdar ununa karıştırılmasındaki nisbet düşünülecek şeydir, ( « iş“ Mas huğday unundan ekmer, er körcelli #wlerlir; fakat yoruri olr” rök kepekli ve mükul nisbette ka” rışık ekmek yemekle de gida ihi” yeer tetmin edilir. Tabiatiyle çok 4x olmamak şarliyle. Ve bilhassa, Müşeye ç» döküldüğü zaman: Bir çok müt hassıs doktorlar, hazım cihazların” daki arızaların, yalnız ekmekler değil, daha çok yenilen başka $03” lerden İleri geldiğini söylemişlerdi. Bugün de, mesele böyledir. Ekmek” lerimiz iyi yuğurulur ve pişirilirse korku ve telâşımıza sebep yoklur. ““* Tabiatle, “Bacilles mesenlericus,. isminde, çök münteşir bir mikrop yardır, Ru mikrop. farla sıcaklar da, iyi muhafaza edilemiyen unla” ra ve fırınlardaki hamur tenekele- rine çok firız olur. Hatti, bağırsak” Yarımızda da, yilyonlarcası mev cutlur, Bu küçücük mahlökların bi tün zararları, ekmekle bir koku husule getirmelerindedir. Bunlar, ekmek gıdasını gidermezler ama, öyle unlardan yapılmış ekmeklerin iştikrahla o karşılanmasına o sebep olurlar. Profesör Awye, daha 1009 sene- sinde, Bordo tp fakültesinde: “Ekmek, taafün mutddı olarak kabul edilmesi icabeden bir gwdg” dire Demişti. Onun. bugüne kadar fikrini cerh eden kimse ölmadığı için, zaruretlere uydurulan ekmek” lerde fazla sıhhi) mahzur aramaya Yizüm olmasa gerektir; fakat fırın teknelerinin temiz tutulması ve ır Yakışıklı esmer, lop sakallı ve yumuşak, kadife bakışlı fabrikatör Frolov ve onun vekili orta yaşlı kocaman kafalı, sert saçlı avukat Almer. şehir dışında bir Jokanis” van. salonunda eğleniyorlardı. İki- si de, doğrudan doğruya obaloden Jokantayag eldiklerinden, fraklı ve beyaz kıravatlıydılar, Salonda on” larla kapı önündeki garsonlarden başka biç kimse yoktu; Frolov'un emriyle içeriye hiç bir müşteriyi kabul etmiyorlardı. İçkiye birer büyük kadeh vod- kayla başladılar ve istridye e me ze yaptılar. ri Almer: — Güzel! dedi. İstiridye ile me ze yapmak modasını ben çıkardını, azizim, Vodka, boğazını yakar, ka* vurur, arkasından şöyle bir istrid- ye yultun mu, boğazında tatlı bir serinlik hissedersin. değil mi? Bıyıksız ve ağarmış favorili ve” kur bir gerson masaya salça taba ğını koydu, — Bu getirdiğin nedir? diye sordu. — Balığa konmak üzere may” ner. Fabrikatör. salça | tabağına bak” madan: — Ne? Böyle, konur mu? diye bağırdı, Bn ne biçim mayoner” Hizmet etmesini bilmiyorsun, bay” van! Frolv'un kadife gözleri şimşekler çaktı. O, masa örtüsünün bir wcır na parmağına - doladı, hafif bir hareket yaptı ve mezeler, şamdan” Tar, şişeler ve masada bulunan her şey, böyük bir şangırtıyia yere devrildi. Bu gibi kazelırn ötedenberi ah * şık olan garsonlar, masaya doğru koşuştular ve ame'iyat yapan ope” ralörler gibi o çiddiyet ve soğuk. kanlılıkla cam kırıklarını toplamın va basladılar, şo. Almer: | — Onlara muamele elisesini ne tüzel biliyorsun, dedi ve güldü, Fakat,. Masanın yanından çekil yolsa hsvvara basacaksın. Frolov: — Mühendisi buraya çağırın! di ve bağırdı. Mühendis, bir vakirler haktaten mühendis ve zengin bir adam olan sarsık. eksi yüzlü bir İhtiyardız o Witlin servetini İsraf etmiş ve #hil- var yaşta, garsahları ve şarkıcı etsın İdare SİNİ ve Pentında nun İYİ muhafaza edilmesiyle, kok” müş ekmek o yedirmemenin de çaresi vardır. .,“ Bugünlerde, eirmeklerimiz, epey” ce iyileşti, Belli ki, buğday unun | dön yapılıyor, Yahut az karışıktır. İstanbulun bazı fırınlarında et meklerin çok daha İyi çıkması, bis tün ekmeklerin daha iyi olmasına imkân bulunduğunu gösteriyor. Bur mun için, bütün fırınların hamuru dikkatle Yuğurması ve dikke'le pi- girmesi dözndidir. Ticaret Vekili, ekmeğimizi İyileşs tirmiye çalışıyor, Hamâ imkân bu- İunduğu tökdirde, karta tabi şehire lerin ekmek O ihtiyacını, daha İyi bir şekilde tatehin etmiye çalışnes- Bını da yaad ediyor, Bü İyi niyet* lerin tatbikini, *bağday, hububat mü'ehassısları ve tüccarları da kos Yaylaştırırlarsa, dünya kargaşahğ” nın tesiri altında bulunan valanımı zın isşe sıkıntısı epeyce hafiflemiş olur; çünkü ekmeğin daha fozla mevcudiyeti, muhakkak diğer gıda maddelerinin de fiyatlarını indi. rir, Netice: Zararı yok, İyl yapılmış esmer ekmek yiyelim. Bu da mı” anddidir ve B ile E vitaminlerini de muhtevidir. OMER O, RAŞID RIZA TİYATROSU Halide Pişkin beraber i« YUMURCAK Vodvll — $ — Perde İ NT Z İktısad ve iaşe işlerinde kırtasiyecilik ile incir çekirdeğini doldurmıyan meseleler yok GÜNÜN MEST Mürakabe | — —— LELERİ edilmeli — 20 kuruşluk satıştaki ihtikârın hikâyesi — Bir iş prensipi ve bir nizamname Saffet Sezen, tezeldene kolları, paçaları sıvamalı! > Yazan: Semih Ağlı AŞE Müdürlüğü ve Fiyat Mis rakabe Komisyonu Jâğvedile” rek, bunlara mevdu vazifeler bele diyeye devrolundu, malüm, Tah » lde tâbi birçok maddelerin serbest Behcet Uz'un verdiği isabetli kar rar, koza malüm, Fakat gerek fiyatların kontrol ve tevazlinü, gerek halen tahdii tâbi maddelerin tevzi islerile; ay- bi zamanda bunların İcaplarından olan karne ve fiş meseleleriyle, bugün belediye iktisat müdürlüğü mesgul, Bu makanizmanın başın- da belediye teftiş heyeti müdürü Nerati Çiller ve belediye iktisat müdürü Saffet Sezen bulunuyor. Her ikisinin de liyakat ve iyi ni * Yetinden aslâ şüphemiz yok, Fazat terazinin bir gözüne onlarm vas ta ve imkânlarını, diğer gözüne de işin hacmini koyarsak, durumun ehemmiyetsiz sayılamıyacak bir hal de olduğunu derhal anlarız. Evvel, €e iaşe ve fiyat mirakabe işleri için 600.000 liralık bir kadro var. dr, Buzünr bu miktar ancak 150 bin liradır, Fakat, bu yüzde 25 Bir betinin çoğaltılması lâzrmgeldiği fikrini de tasımıyorar. Zira, Tic ret Vekilliği sw veya hi maksad in bol keseden para harcıyacak İ vaziyette değildir. Binmennleyh, | günün yapılacak işi tasarrufa aza mi riayet göstererek durumu kav zamak ve kurtarmaktır. İstanbul Hava Mıntaka Depo Amirliğinden: 1 — 3048 Vira tahmin bedeli aşağıda cins ve malktarı yazılı sekiz kalem soba malzemesi açık eksiltmeye konmuştur. İnalasi 27.8.0417 parşem. ba günü anat 15 'e İstanbul Yeniposteane karşısında Büyük Kınacı, yan bas No, 9/10 da Hava satınalma komisyonunda yapdacaktır. Talipjerin fk teminat tutarı olan (295) lira (95) Zaruşu Bakırköy mâlmüğünüğüte yatrarak makbuzları ile komisyona müracaat, ları, 2 — Şartnamesi komisyondan © öğrenilebilir. (8476) Cinsi 5 Dökme sobe Dökme soba Dökme soba Sota borun Makineli dirsek Dirsek EBobu tablası Soba küreği 1 ? : © Boğaziçi Liseleri No, Adet lira Kuruş “es33İLU3 Tahmin bedeli i .... AE $333289889 sEbüsgii 282882337 , 5 Yekömn © 304 00 Müdürlüğünden : Sınıf bütünleme imtibanlarına 81 ağustos pazartesi yünü, lise bilirme Imllhanlarını 8 eylül salı gönü, orta kısım eleme imtihanlarını 10 eylül perşembe ve vlgunluk imtihanlarıma, da 24 eyi) persembe günü başlana. calığır, Mekiep tegrinlevvebin birine, günü açılacaktır, SARHOŞLAR Yazan: A, ÇEHOV. Rusçadan çeviren: SERVET LUNEL aşk tellallığı da yaptığı bu Jokans taya düşirüştü.. Çeğiriyagelen mü bendis, büyük bir hürmetle başını yana eğdi, Frolov ona hitaben: — Bona bak. azizim, dedi, bu ne kepazelik? Adamların ne biçim hizmet ediyorlar? Benim böyle şey” leri sevmediğimi bilmiyor yeyan” Tanrı cezonızı versin, buraya ge” meklen vazgeçerim! Mühendis elini kalbinin üstüne koyarak: — Af buyurmanızı istirham ede rim, Aleksey o Semioniçidedi. Der” hal icabeden tedbirleri alacağın En küçük arrılarınız en iyi şekilde ve süra'tle ifa edilecektir. © — Peki, hayeti git. Mühendis, yerlere kadar eğildi. eğik bir vaziyette geri gitii, ve kol iğmeleriyle parmaklarındıki ya” lancı pırlantaları son defa pırilda- tarak kapının arkasında kayboldu. Meze masası yeniden donatılı» Hi. Almer, kırmızı şarap İçiyor, ta” ze mantarlı bir kuş eti yiyordü. Sonra balık safalasıyla tatlı su ke” fahi kızartnmsı ısmarladı. Frole”, yalnız © voğka içiyor ve ekmekle mere yapıyordu, O, yüzünü elleriy” le oğuşluruyor, somurluyor, pore yordu, Keyfi yerinde olmadığı bel" liydi. İkisi de konuşmadan oturu” yortardı, Salonda da çıt yoktu, Ms* sbajarl. iki elektrik feneri par dıyor ve bir seye kızıyormuş gibi fışıldıyordu. Kapı arkasında çin” geneler, bafif sesle şarkı söyliyerol geiyorlardı. 2» Froler: — İçiyor ve hiç hir neşe Pulamt* yorum, dedi, İçtikçe ayıhıyorum. Başkaları vodkadan neşeleniyorlar, halbuki bende, aksine, hiddet, iğ” reng fikirler, uykusurluk doğur yor. Neden, birader, bu insanlar, içki ve sefahatsir bir eğlence b Yamniyorler? İnsan ikrah ediyor! Sen de cinseneleri çağır. — Canları cehenneme! Koridar kapısından ihtiyar bir çingene karısı başım uzattı: — Aleksey Semloniş. çingeneler, çayla konyak istiyorler, dedi, Ie marlasınlar mı? , Frolov: — Olur! dedi, Biliyor musun, müşlerilerden ziyafet istedikleri için lokanta sahibinden yüzde alı yorlar. Bu zumanda bahşiş istiyen» lere bile inmnmayn gelmez, Tepsi alçak, sefil, şımarık mahlüklar, Me“ selâ şu garsonları alalım. Suralle- ru prolesörlere benziyor, — saçları ağurmış, ayda İkişer yüz ruble kır ranıyor, kendi evlerinde oturuyor, kızlarını zadegin mekteplerinde © kutüyorlar, fakat sen onlara İste» diğin gibi küfredip kafa tutabilir sin. Mühendis, on ruble mukabis Dinde bir kavanoz bardal yer ve horoz gibi öter, İçlerinden birisi göcense, vallahi bin ruble verir dim! , Almer onun yüzüne hayrelle b” karak: — Lâkin neyin var? deği, Bu bedbinliğinin sebebi One? Yüzün kıpkırmızı, vahşi, , Neyin var? — Fenayım, Kalama bir şey girdi, rahat vermiyor, Bir çivi gir bi, seplandı, artık onu oradan hiç bir surule çıkaramazsın. Salona, kısa boylu, yusyuvarlak. şişman bir ihtiyar girdi. Benekü bir ceket ve leylik rengi yelek Rivmişti, elinde de kitara vardı, Yüzünü alıklaştırarak esker gibi vaziyet aldı ve selâm verdi, Prolov; z — Ha, tufeyli! dedi. İşte taktim ederim; o Dorcuz taklidi yaparak servet kazanmıştır, Gel bökalın buraya! Fabrikatör, bir bardağa © vodka, sarap, konyak (doldurdu. Üs'üne tuz ve biber ekti, bunların hepsini karıştırdı ve tofeyliye verdi. Üleki içli ve yiğitçe ökstürdü. Frolor: — Bulaşık suyu İçmeye o kadar alışmış ki, saf şaraptan midesi bus lanır, dedi, Haydi, tufeyil, otur ve şarkı söyle, Tufeyli oturdu, tombal parmak” « Jariyle tellere dokundu ve şarkıya başladı: , İpçik, mipçik Margaritçik.. Frolov, şampanya içince sarhoş oldu, Masaya yumruğiyle vurarak söylendi: — Eve, kafama bir şey saplar" dı! Bir dakika rahat vermiyor! — Peki ama, nedir? — Söyliyemem. Sır, Bu öyle bir #ır ki, ancak dun ederken söyliye- hiliyorum, Muamafih, istersen, mb” papça, aramada kalmak şartiyle... Yalnız, kimseye söyliyeyim deme... Sakın... Sana söylersem belki içim hafifler. fakat sen. Allah aşkına dinle ve unut... Frolov, Almere doğru eğildi ve yarım dakika kadar onun kulağı nın İçine nefes aldı, — Karımdan nefret dedi, Avukat, ona hayretle baktı, Frolov, evet, karım Marya Mihay» lovnadan nefret Oediyozum, diye morıldandı. Nefret ediyorum, İşle © kadar. — Sebep? — Kendim de bilmiyorum! Rw- Teneli ancak iki yıl oluyor, kendin de bilirsin, severek evlendim, şim- diyse bir düşmandan, işle şu, af federsin, tufeyliden nasil nefret ediyoream ondan da öyle nefret ediyorum. Halbuki ortada hiç bir sebep yok! Yanımdu oturduğu, yemek yediği, yahut konuşluğu zaman ruhumu öyle bir hiddet kap» Hyor ki, kaba bir TAf söylememek için kendimi zor tutuyorum, İçim de tarif edemiyeceğim bir şey olu yor, Ondun ayrılmak, yahut haki kati kendisine söylemek irokânsız, çünkü rezalet çıkar, halbüki onunin bir çalı altında yaşamak benim için cehennemdes beler, Evde & turamıyorum! İşle bundan dolayı gündürleri işlerimle uğraşıyor ve yemeğimi lokantalarda yiyorum. geceleri de batakhanelerde vakit öldürüyorum. Bu nefret bissini neyle İzah edersin? Şöyle böyle bir kadın da değil ki, gürel, zeki 1 , ediyorum, “Sonm yarin) i Bu, neye bağlıdır?, Evvelâ, kırtasiyecili| iği yoketme ğe, sonra da maruf tabiri İle, incir. kördeğini zoraki meseleleri, a'âkalı milessesenin iş tigal mevzuları dışma atmağa, Bu. Tusuata bir misal vermek düşün « cesiyle, mülga fiyst müraknbe bü” Tosunu fanliyette bulunduğu 74 » mana ajt ve hakikat olduğunu Ya kından bildiğin bir vâkrayı onla © tacağım: : İki şoför, otomobil yedek parça” leri satan bir ticarçthaneye gide gisi rek yirmi kuruşluk mai alıyorlar. Sonra da polise müracaatla büyük © bir ihtikâra kurban olduklarını iğ. dia ediyor'ar! Zahıta, her müra * cant gibi bunu da tesbit etmek mec buriyetinde kalıyor, Evrak, müd - detumumilik makamın intikal e Aiyor, Fiyat mürakabe bürosundan air verişte ihtikâr yapılıp yapi - madığı soruluyor, Henüz mektep, talebesi olan bir kontrolöre tah - kikat evrakı havale olunuyor. Ba $ocuk, işin içinde “zincirleme ihti. kâr” bulunduğunu keşfediyor! Sa fi ise, tumturaklı bir tezkere ile keyfiyeti slliyaye bildiriyor! Ba O iddia Üzerine, tabii oraca da bir hayli tetkiklere girişiliyor, Fakat, dj biitün bu beyhede çalışmaların «6 nu şuna dayanıyor: Sıfır! Şimdi düşünelim: Bahis mevzun Ğ olan 26 kuruştur, Malın sermaye «| sini de gözönünde tutalım ve hut küşif kontrolörün ihtikâr Hdrlası nı da var telâkki edelim, Vurgum cn tacir bu pariden re karımmı; tr. Acaba? Bize göre, bu zat, Zaro Ağa kadar yayasa ve bötün öm» rünü 20 kuruşluk satsın ye ihtikârn ile geçirse, ölüm döşeğine yattığı zaman yırnığın bile sahibi olamıyacıtır!. Fakat,bu kadar | basit bir mesele çin Yabıtanmı, müdleiumumiliğin kıymetli veni. him işlere verilmek lâzimgeleni ve” Kitleri hem israf edilmiştir; hem e bu uğurda 600,000 liralık tah» sisat ile vücut bulan c'emanlar tez... | kereler, mitzekkereler, raporlar kas leme almışlar ve mühim bir iş ba” şardıklarmı sanmışlardır, Her $e di Yi bir yana bırakalım! Kocaman dosya için harcanan kâğıt ve mü. rekkep paralarına yazık! yet gösteren fiyat mirakabe te sokkülü, vaktini, bu ve emsali mu amelelerle £eçirirken; Asil basar ması izumu bulunan önemli; ödev, leri Ile tam nalamıyla mesgul ol - mamıştır, Meseli, ayakkabıların kür nibetleri tesbit edilmis, fakat bumların vhidini ve Sastasmı tes kil eden maliyet fiystlarmı ince tememiştir, Bu yüzden, aynı para ve işçilik ile meydana gelen İ* (karpinler herhangi bir mağazada 25 liraya satılmış ise; diğerinde de 50 liraya, hattâ 33 liraya kor * kusuz ve endişesiz satılabilmiştir. Bir, bu yüzden halkm cebinden inle om dim lerce liraları düşüntin; bir de *0 kuruşluk satıştaki ihtikâr,.. Demek oluyor ki buğün Nerati Çiller'in ve Saffet Sezer'in idare ettikleri ikteat ve inse müessese mak, hem Öç esli vazitelerine İM” 'de etmek lâzımdır. Her ikisinin ak Ir seliminden, bilgi ve teorübesin den emin olmaktan doğan bir dür Since İle, onların da bizimle bir - Tikte aynı kanaate varacakları fil ni rindeyk, Bu tesekkül, emrindeki mahdut eleman ve mahilut para (fe hakım zarari ihtiyaclarını karşıla. yacak olan yiyseek, icecek ve Gİ maddelerinin bellihaslıları. ye almalı; kanları sıla bir kond rol ve mürakabeye tâbi tutmalı - der, Yani, eski tabiriyle, ehesimi, 'wühimme tercih pirensibi, bir iş başarısı düsturu olmalıdır, Bilmi * yoruz, ön pilânda takip ve tanzimi gerekti olan işler hakkımda bir mi. İzamname, bir talimatname yapı meş erdir? Eğsr, beled've iktısat ve inse müdürlüğü be yok! ğ “müdevvenat”tan mahrum ie, BE Li rum evvel buna vücude zetirmeliş © ondan sonra da tatbi:nta yeri'mek © S Üzere, Saffet Serra, #oz elden 5k, ları, paçaları srvamaldır, çk y ii