Festival... EKLENMEDİK rüyalar gibi güzel ve kisa oldu. HAJA o sesler, yöprak, çimen, gölge, işık, renk ve koku hissi verin o nağme, ler içimde saplı duruyor. Şelâleler gibi dökülen nağmeler altında ru. humun heyecanları bâlü dalgalanıyor, köpürüyor, Eminönü kalkevinin tertip etUgt büyük festivalden bahsediyorum. İlk gece, Taksim bahçesinde gördüğüm, dinlediğim mill oyunların, Anadölü türkülerinin tesiri #ltmdayım, Ve bu enfen oyunlar ve aydın. lık musra'ar, hâlâ muteyyilemi şenlendiriyor, Bu oyunlarda, bu tür. Külerde hsrekeş, bayat hamleleri, gilr, Beşe, neşve, şelaret ne kadar bol, Ne ktdar saf bir beyar, bir eda var. Pestivalde, mill havaları oynıyanları, mili türküler möyliyon grupları hirbirina tercih etmek, birini ötekinden üstü tutmak doğru bir şey değildir. Böyle bir tercih yapmak muhakkak ki bir küfran, bir sankörlüktür, Hopm de güzeldi, hepsi de iyi idi, hepsi de zarifti, X açıcı, gönül büyüleyici şeylerdi bütün oyunlar ve türküler, Balikesir oyunları, efelerin harmandalı, cenup oyunları, Bergama ağılaması, cenup türküleri, Brzurum havaları, Kastamonu oyunları, oturak havaları, ;hsasix ruhuma bir gürür serpiyor, bir şifa tılsımı gi, bi hâk otuyordu. Bir beyitte, bir zaısrada, bir adım atışta, bir nârâ savuruşta bir tarihin, bir gijrin, bir sanalin özü vardı, Bir türkü, bü tün bir Germ söylüyör bir aşki baykırıyor, bir kalıramanlığı teren. Bim ediyordu. Hareketlerde. İigürlerde, ig ve inoa mefesij türküle, dolu yaylaları, Anadolu dağları ve bunların üslünde cesur ve aaüiâlkâr Türk çocuğunun ruhu, asaleti, ulüvvücenabı, diğergâmlığı göze çar. Pıyor, âz aözden çok mana çıkan Anadolu iehçemi inaanın yüzüne gülüyordu, Vakur, şatişamlı zeybek oyunlarından sonra, Iki kişi ile oynanan sepetçi oyunu ne kadar renllat, ne kadar Türk kokuyor. Maçkahlirm horab; e Rize sallaması, insana mavera! bir zevk veriyor, İnsan, bü şitreyişlerden, sallanışlardan, kıvranıp bükülüşler. den ve baveli etimbüşlerden birtakım teshir edici tadlar, neşeler ve gaşiler duyuyor. Hasan "Riselinin kemenge çalışı pek neflati, O başını süzının Üs, time-iğmiş, sonsuz bir vecd içinde yayını sallıyordu. O, muhakkak ki sazını ıyönmiş bir sanapkârdır, “Rize ne güzel memleket, türküsünü ekurken, yanık desinde bir memleke, dallanlar seziliyordu. İnsanın gözünün önüne dumanla: dereler, kari: dağlar, billür kaynaklar geliyor Id0 . Ural gençlerinin. oyunları da fevkalâdeydi. Kadmların, elle, rini sağa sola oynatmaları, bülemeleri bir şirden de güzeldi. “Balamış., havası bir genç kızın, bir kadmın mahcubiyetini ne kadar güzel yuşa. yordu, “Hey hey yağı. oyunu, köylerde sevişen çiztierin kaeşıleki; sevgi Madelerisi pe kadar canli, munix ve küvvetii figürlerle yaşatı. yordu. Hale mendil yanık oyununda, Eminönü halkev; temsi heyeti ij en kuâretil elemanlarından Şükriye Borocop bir harikaydı, Mendilni kayberpiklen sonraki tavrı, jestleri, yüzündeki teessür hatları cidden nefisti.i Mendili. matunduktan sonrasi sevinç hareketle. ri, nendüin etrafımda dolaşışları, insanm hüviyetine râşeler, beyecan. lar, fevkalâde refin ve gilzide sanat hatları veriyordu. Baz şsjrlerinden. Hakkı Bayraktarin, Hüseyin Özgider ve arkada- ge güzel bevalar çavp okudular, Bunlar, inziva ve gürbet içinde, aşk ve hayacan içinde, yalnızlık ve hüsran ;çinde coşmuş birer haykırışı andıran glirler” türküler ve nağmeleri. İhtiyar, fakat dajma genç suhlu zeybek, ne güzel oynuyordu; Ne enfes fizlirlerd; onlar, Davul çalin Adil Karayılan davul değil, pl bir piyano çalıyer. Gu, Tolemak vuruşları ve davuldan çıkan sesler bir ney gibi, bir piya. NO gibi içli, baçkerıkir va çapkımdı, Bütün bunların, ortasmdan, sea, renk, Âhenklerinin arasından, yeni bir sax, zamanların ve mesafelerin ötesinden kulağa çarpar gibi hir nağme tufanı doğdu. Adanalı Abdi, arkadaşı Yunusun haziş ve içli bir takaşminden sonra okumağa başladı, Onun sesi maveradan geliyor gitsydi ve bu bilör sesle hepimiz sarhoğ olduk, ruhami bir neş. ve, sonsuz bir haz ve zeç'e duyduk, Ve bw, böylece, saz damlaları arasında devam etti, Böyle eşeli, zevkli, bize benliğimizi duyuran hir gece yaşattığı için Eminönü Balkevinia güzide ,çocuklurnı ,tobrik etmeği bir berç biliyorum, Ve bu börcu öderken: haylmıyerüm: “Festivali her yıl bekliyoruz!, Biden bitirip kendimi Bihodluğa yettim. Misafir karşılama sanati ” Ev kadınının'en ;böyük zevkle | nlamak» Fransanın şimalinde yaşayan bir iz | Fesnsızın ismi “Napolyon”, Bizde “ev | da'kendiline, bir imparalor unvanı rinden birisi de misafirin teri Bilhassa o bizim © kad cok o severler. kadınısgelen misafirlerle yorgunlu” | Bunu unutur, Fakat; Mrezilyada iş böyle deği dir, Brezilya “Kadınları misafir İmparator Napolyon on gün hapse mahküm oldu varısiş. Gel gelelim, bu fuzull imparator, iaşe darlığından istifade etmiş, miş. Haik gümrükten bir çuval çavdar kaçı” 3 maya çalışmış ve mahkemeye verif- Hâkimler, karşılarına çıkan ada” irğİ mm Napoivon İsmine, bir de impo- Tatorhağuna farla alâka göslermi basmeiçi” tutarlar, Zolan; 0'kâpşilar. İcabölün tmezaket (cim İ ler, yalnız on;gün hapsine karar ilelerini © söyler: Miramlarışo yaz ifsvermekle tiktila etmişler. N Bir'isim O benzerliğinin, bazan par. ve bu sirada ? asil o faali bir misafir gtbiköjade erime, © — Bu meseleyi tekrar honeşmek lağımız lâzım, dedi, Günkü iyice biliyorum ki hiçbir kadının tema 4 yül hissetmediği bir gence karşı bahs imaji varici barşketierde sr doğru değiklir, Buna hiçbir Gar Ümen hakkı yoklar, — Öş'y mi*., Teki peki Bahri güliyor, Göz bir tevizla pmalaamı şerda, Saşlarnı Gizeltreki iç'n Ül, ymm has ari, genç kı takip cisrok vaklaymen srinenda Ümde ve Um“, rai ecvep vermeden aynayı baktı, ve oyunda kendi ha- yakamı yanmda vpn bo”i“ rok gü. wet bir, beyni gündü **: xaç, Tns, güsleriyiş ho hayel #0 ve Kivvetliydi. Ümit, ba hayale bekte sonra ağumdan şa kelimeler dökü'dü: — Sil görenler mirektin değil, yaşmızı erheninde Mhekiksts yalım bir kabatte brlunamarlar. teiyi tarafları cluyor, Ve Sabri ile bahçeye, kahvelerin bei masaya doğru yürü » ör Ümidin narin ve güzel profili, bu koyu İğcivertik içinde daha wol - kun durayordu, Etrafta ne bir göl ge, ne bir leke vardı, Yalnız ufuk. «in toprağın öpüsüğü koyu ez. giye yalım yerlerde Sek ve iie kelle hir sis geye nihayetsiz bir hudut ME de, Ümit, Sabri ile beraber yürür . ken babasının evindeki behçeyi ha. trhadı, O zamanlar çok küçüktü... Ha - bast penceresi önümde sonu el - mer bir ise da'arken o, yalnız bah Şenin dar ve Örlembaslı yollarma “nosrdı, Bn bahçenin tenha ve karanlık yollarındaki kerintilerinden onda kerieea betizer vahsi bir his kal, mıştı, Sebebini kendi kendine bi'e sh etimeten bir akşam orman » Yara sit Mı hatıraları canlandırı - yer, titremelerini lezzetle hissettir TEŞKİLATA GİREN YENİ BİR SİMA: RÜMRİM Günter Güstav Rürerih 1911 de Şikazoda doğmuştur, Babası bu 5s birde Avusturya o Macaristan hi kümetinin seforet kâtihiydi. Doğuş yeri itibariyle Rümrih Amerikan vatandaşıdır, Fakaş iki yaşında i ken babası Brem konsolosluğuna tayin olundu ve çocuk cihan harbi. #in devammeca Avrupada yaşadı Budapeştede tahsil gördü. Harp sönraşı Avrupasında kalmak iste - medi Amerikan vatandaşı olduğu. nu hatırladı ve İngilizce bilmediği bakde ezbine koyduğu 100 dolarin 1929 da Amerikaya geldi. Ru 18 yaşındaki delikanlı bir ye girdi, bir müddet onları dolandır. dı, setira 5 parasız kalmea biri. enret müçssesesine hadsme olarak girdi. Fakat işe Yarımadığı için kovuldu, Ondan sonra Amerikan ordusuna gönüllü yazıldı, 1989 da asker elbisesini giydi, Altı ay icersinde askerlikten de nefret etti, Zaten borca da bat - mıstı, cebinde 30 dolar olarak or - dudan kaçtı, Fakat reb'ndeki para yı bitirince kendini yakalattı, as keri mahkemeye verildi altı ay hap #e mahküm oldu, cezasmı bitirip çıktı, Serseri hayatıma rağmen Rüm tih bilgili ve çalışkan bir adamdı, Hapishançden çıkar çıkmaz bir hastaneye girdi, operatörün yanın da çalıştı, bir sene sonra #hhiye çavuşluğu imtihanmı verdi ve tek- rar Amerika ordasuna girdi, Rütbesi ve maaşı biraz yüksel mişti, Üç sene #abat oturdu, Fakat sara canı sıkılmıya başladı, 16 yaşmila bir hızla sevişti ve evlen di. Fakat sefih delikanlıya pam yetişmiyordu. Onluştığı askeri bas, tanenin kasasından ufak ufak pa, ra aşırmıya başladı, yakayı ele ve receğini hissedince terar kaçar.k Nevyorku geldi, Lokantalarda gar. sonluk etti, Delikanlım ekimde yazılacak bir ilünr beklemesi bil » diriliyordu. Rümrih her sabah gazete okuyu- ıak aylarca bekledi. Nihayet bir gün beklediği İlân çıktı, Kendisin - den posla kutusu vamtasiyle haya. bms dair tafajlât istiyorlardı, Bu tafsilâtı verdi ve tekrar bakledi, Nihayet günüm birinde iersinde 2N dcalelik iki banknot bulunan bir mektup aldı ve ertesi gün ken. dis'ni telefonla bir Alman ailesinin oturduğu kistik bir eve davet ettir ler. Rümrih bu evde Nevyorktaki Al. man casuslarımın başı Kari Şiater ile tanıştı. Görüştüler, Rümeih va » sifesni öğrendi, yapacağı varile kolay bir işti, Genç denir subayla, ği 6 garip korlnuyu etlerinin her zerresimle tekrar yaşatmak'la mem »ün oluyordu, Artek güllerin aşı - İm döküülnediği zavallı bahçe!., Bütün © yollar dolaşmıylardı. Genç kız bü sıcak havayı koklamak için durdu, Bu havaya Basa hafif bir oğultu veren bir koku #inmis, ti. — Ah bu güller. bü güller, ne #bzel kokuyorlar. Ne kadar da çok gali bir korka, Bu aksam on- ça sabahleyin görmediğimiz birtakım gülleri yi. #m yığın #etirip serptiğini yane. derdi geliyor, Belki gil perileri bize mws'niik yanmak İstemişler - dir. Ne kadar ne kadır gürel ve sea bir kolu yayıyorlar, İnsan ydi iile Gİ a Gin azadi alli nike, HABER — Akşam Postası Tarihin büyük davaları Alman vapurundaki casusluk i Toplayan: Muza'ter Esen riyle tanışacak onlara güzel kadın. lar takdim edecek bol para tekif ekdecekti, Rümrih çalışacağını ve- Adetti, Şiüter Rümrihten ayrrlma. dan evval ona şu sözleri söyledi: zer bizg ihanet edecek olur- #anıx sizi bir köpek gibi zebertiriz. Bundan başka Avrupada akrabala, rımız olânğunu unutmayınız, Sizin yizilnizden onlar da ceza görebi- İirler, Bundan &onra &vçen 70 ay içersinde Rümrih birkaç defn Şu. teri gördü, Jeni Hofman isminde #erl saçlı bir kadın da bu görüş melerde bazan hazır bulunuyordu. Rümrih artık vara sahib; ohmuş tu, Karsın getirtti, üç odalı bir aparlman tuttu ve rahafçı yasa, muğa başladı, Rümrih bu parayı boşuna elde etmiş değildi, Orduda esl tanidrle larına başvurmuş, bunlardan biri - sinin Yardımı ile Amerikan Hava ordusu talimnamesini kopye ettir- mis Ve aadaslarma vermisti. RÜMRİM YAKALANDI Rümrihin ele geçmesine kendi, sine verilen yeni bir vazife Sebep Haber'in bulmacası Soldan sağa: 1 — Bir çeşit İnşaat, 2 — Büyük lük, bir emir, 3 . Alların tuvaleti, merkezi Avrupa devletlerinden bi- rinin payitahlı, 4 — Gaye, nole, 3 — Atıf &dalı, iyi kokulu bir ne bat, ruwça (evet), 6 — Dünya, 7 — Kabile, İskambilde bir kâğıt, & — Meydan. birlikle doğan iki çocuk. 9 — Yakın değil, garbi kek darı dikiş, levammalından biri, 0 — Uzayıp gitme, ilâve, Yırparıdan aşağı: 1 — Cava adasının merkezi, akıl, 2 — Canakkale civarında bir kir saba, müstesna, 3 — iCrarilik, ük dürme âleti, 4 — Çacukların kork- luğu hayali bir şahsiyet, alkollü bir içki, 5 — “Ren” in tersi, şimendi- fer katar, 8 —Bir binek hayvunı, bir sıfat edalı, 7 — Her şey cnunla salın alınır, bir İşi yapmı —i Bir rerk, beyaz mobilyanın boyası, 9 — Bir göz rengi, hile, 10 — Ki- Tonun kısanlarından biri, Dünkü bulmecamızın halli” 1 — Velosipet, 2 — Acele, İşit, 3 — Resul, D, Ze, 4 — İ, Kek, M, 5 — Dük Da. Ada, 4 — Azık, Rab, 8.7 — Tüy, Solak, $ — Latilokum, 9 — Rekat, Zo. 10 — En, Deve, Ur, Nakleden: Muzaffer ESEN bu kokuyu kendinde, kendi vari ğında damarlarmda ve etlerinde yıldığını “ Gözler bulotlanıyor ve rah hafif bir şarhoşluğun iç gıdıklayıer selinca, ma binmiş gibi bir hal içinde k;, İryor, Gül, gül her taraf gül... — Gül mevsimi değil mi Ümit? Genç kız: — Gül mevsimi... diye fskrar etti, Evet vasiciğim.. bu eiimleyi de ne güzel bir eda ile söyledinir. Bana öyle gelfyor ki etrafımızda sa'kanıyor, bu senin “o. ma ğaçle- rini ba “gül mevsimi deği! mi Ü- mit!., Gül mevsimi değil mi Ümit” elimleleri, nakaratı teskil çdiver, Gooh. arası we &ndar gürel, ne kadar sakin ve ne kadar tat'ı. Genç kız, tatlı ve sarhoş bir he. | #iyaerm Teşkilât Rümrihe boş 85 Ameri. kan pasaportunu tedarik etmesi için emir vermisti. Rümrih bu ein ri ne suretle yerine getireceğini düşündü. Günlerce kafa yordu, ni hayet çok cüretkârane fakat çek basit bir plân hazırladı, 14 Şubat 1938 günü Nevyorkda Merkez garından pasaport şubesi wüdürü mister Moyin telefon etti, -— Siz misiniz mister Hoyt? — Kvet, — Size sös söyleyen (devlet müsteşarı Edvar Vestondür, — Afelersiniz efendim, Nev, yorkda olduğunuzu bilmiyordum da, — Bunda haklısınız, zaten Nev, yorkta olduğumu kimse bilmiyor, — Anlıyorum efendim, Helen bir yardım imi bekliyorsunuz? — Tamamen hazırlanmış fakat inim yerleri boş 85 pasaporta ih, var, fevkzlâde gizli bir devlet isi Için Bu pasaportları sil, ratle benim adıma Taft oteline gön deriniz. Anlaşıldı değit mi” Lütfen emirlerimi bir daha tekrarlayınız. Hoyt bir asker gibi emiri tekrar Iadı, ya'nız vesikalar ehemmiye- tipe binaen imzalı bir makbuz al . Rümrih bu arzuyu cevap verse, di, yalnız Âmirine bir sesle ik emrini tekrarladı ve karscandaki adamdan peki cevabını aldı, Rümrihin biraz canı sıkılmıştı, Birkaç saat daha bekledi, Mâ tereim sıfatiyle çalıştığı büroya telefon ederek Taft oteline Mister Veston ismine gönderilmiş bir pa “eti bir hademe göndererek aldır - malarını rjca etti, Bir saat sonra tekrar Ösiresine telefon etti, paketi aldırıp aldır . madıklarını sordu, otelde öyle bir pakst olmaflığı cevabını aldı, Evine döndü. Gece uyuyamadı, Ertesi sabah yine büroya telefon #tti ve Edvar Veston ismine gelmiş bir paket olup olmadığını Serda, Bu sefer telefondaki cevap müs » bet o'de. — Evet, Mister Veston, paket hnzırdır, Gelip alabilirsiniz. Rümrih düşündü, bu bir tuzak “inbilirdi. Binsenselyh telefonla ikinei bir emir verdi: — Paketi Varikştirildeki posta merkezine gönderiniz, varmı saat sonra gidip nhyorum, Fodnt akşam dörle kadar pos, Hineye gitmeye cesaret slemedi. Dürtiş yine Mister Vesten olarak posta mMerkezins telefon etli ve na» nina gelen paketin Kink Kastel lokapntasma gönderilmesini ea eti, Rümrih lekantanm kapıunda bir delikanlıyı yakaladı, «Devamı var) LI Yecanm her seyi imi v3 dönmesi içinde bunları liye bu sözler esrarir bir musiki gibi gecenin derin sessizliğine danla damiz akıyordu, Sabri gülümsedi : — Evet, Ümit, burası garip sa” yılacak kadar tatlı bir hava ile do» lu, İnsan burada kendini dünden hattâ bu sabaktan İstanbuldan bü, tün alâkalardan uzak hissediyor. Hele yarımı hiç hatırlama istemi, yor, Sabri, birdenbire sustu, Gözleri bühcenin karanlık bir köşesinde nin artığı vardı. Eve doğru hir kap adım iti, sonra: — Burada oturalm mr? diye sordu. Ağnelarm altmda gölgeler pek werin Ve bilhassa rutubetli, daha doğrasm hu gül ve karanfil Kokuları insanm İhtiyarmı elinden slaesk kadar bösa vuruyor, Gece karanlığı her an biraz daha fezla ufuklara ve eşyaya çüküyer, #ökyüzüinde ay daha parlak ve da, ha keskin çiziliyor. Yavas yavaş al Evlenme teklifleri: * Yaş 20, boy 1,70, serbest meslel sahibi, ayda 120 lira Kazana) olad kimsesiz bir bay, güzel ve mütenasii vücudu, gen ve eğlenceyi sever | bil bayanla evisnmek istemektedir, (Ba nız kalacak olan, içki kumar büml yen, lemiz, evj ve biraz © sermaye olan, Hi lira mzaşlı, bir bay, © evizi hatü, şen çotukmuz. dindar, 35.45 yaşlarında bir bayanla evlenme! ütemektedir. (Emekli Subay) rem Zine müracat, Iş ve işçi arıyanlar * Genç bir bayan, orta işleri vey çocuk dadılığı gibi bir iş aramakfı dır, Sirkeci Salahaddin bey apartım, mt Np. 23 te Cevbere müracaat de tecrübeli ve her türlü şartlar altrsi da bir yazıhane işlerini tekibe muki tedir bir genç ig asamaktadır. (A 21) remzin» müracaat, # Müsllimlikten mütekalt, urmurü hosabiyoyı mükemmel, ker © şeye eli yakışır, çölişkan ve son derece em Biyatli, Icabında kefji o verebilen zat resmi, #ayri resmi müesseseler . de, tüccar mağazalarmda çalışmak 18 temektedir. dişbilir) rerizine mr caat, 0 Aldırımızş — “eömmerime Aşağıda remirleri çark olam © . kayucularınmızın o anmlarınş çelen mektupları İdarehanemizden (pazar ları hariç) hergün anbahtan öğleye kadar ve SASİ Lİ don sonra aldırma ar (AG) (BE) (Birsen) (Bir ikinci) (Değer) (BE. N) (EN.S)İFD. «1.8, Serbest) (İkiz güly (1D. 28 (Kaynak) (Karsia) OLE, 4) (M. 16) (NASMT.) o (Ok) (86.45) (Piraye) (Pul) (Sahire) 415 Tulay) (Türkün) (Üzgün) (Yuvam ve Eşim) (Zümrüt) G1 ZÜ) | İsveç Filosu İ Bitaraflığına sırmsiks sarılmış Av — rupa memleketlerinden birisi olan İsveç filosuna kısa bir bakış faydalı ölacaktır, rbin başındanberi İsveç filo suna yeni gemler ilâve etti, Kıs men de İnşa halinde bulunan bu gemiler 330,000 ton tutmaktadır. Bunler arasında bilhassa denizaltı” ları dikkati çekiyor. İsveçin 1941 sonunda deniz kurs! veti: A — V püsluk toplarla mücehhez) 7000 tonluk 3 kruvazör, B — 85 luk toplarla mücehhez 1914 den evvel yapılmış dört eski harp gemisi, C — 6 pusluk toplarla müeehbez bir eski kruvarör D — Bir tayyare gemisi, E — İki yeni kruvarör, F — 17 destroyer ve dört muh- rip. G — 9 hücumbotu, H — 31 denizalından ibarettir. İsveç filosuna verilen ehemmiy” ti anlamak İçim şu rakamlara bak»! mak kâfidir: i 1937 * 1938 yılında deniz kuvs vetleri İçin 49 milyon kuron sarfe- dildiği halde 1039 * 1940 yılında 70 milyon kuran sarfediimiştir, Filays subay ve deniz eşi olarak 0500 (w- san iltihak etmiştir. 700 de deniz yedek subayı vardır. tın ve gümüş damlalar halinde yıl dışlar doğuyordu, Ümit, kopardığı gülleri masanm Üzerine koyarak oturdu, Massnm yanındaki mermer Sütunları içer * “en vuran lümba ışıkları kumral » Taştırıyordu. Sabri, birdenbire: İ — Yemekten sonra, Mükerrem , den dedi, Zanna. derim bana anlatmak (istediğiniz birtakım şeyler var, ğ Ümüt, suali karıştırmağa hiç de | sebbiis etmedi ve: iniz, Hattâ bununla kalmıyarak bazı zalim bile demiştiniz, Bu müthiş kir yanlışlıktır, Si, — Ümit, bir Sale en dedi, Öyle garip lsrmm arasında eski bir kurt olan ben bile bazan o delikanlıyı sevdi. gin! sanmıştım, Genç kız: e (Devamı var)