Haber 20 Temmuz 1942 sayfa 2 | Gaste Arşivi

20 Temmuz 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

20 Temmuz 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

el bi hi ÇE a | | Va T h . a , Bi Ve BE " SA K— ” " L v - İ 4 h? , a e L ŞK b'r Ş M Kİ Wr y K O Sen hareketlerinde, - eümleleri sıralayışında — tamamile VA M AAA INIDAANI Sark Tarihninden Parçalar AAŞPAAN ASA RRARI * ELKİ — birçoaklarımızın — bil medikleri, düymadıkları bu isim, Türkistanda isâmiyetin pa- yidar olmasına, kuvvetle tutunma. sına yardım eden bir hakanın İs- midir, Bugğra han Kırgız - Kazak haka. nı idi, Araplar Türkistanda islâmiyeti zorlukla üeşretmedilderi gihi ko , ; düuylıkla da yayamamış'ardı. Tu - kin preüslerinin saltenat kavgasi. le biribirlerini yedikleri bir devir de, nasılsa oraya kadar girmiş o- lan Müse'leme ordusu, dini kabul ettirmek hususunda pek büyük zorluclarla karsılaşıyordu, O rza » mana kadar, dine zaten ehemmi yet vermemiş olan Türkler, islü- miyette işlerine yarıyan küçük hir nökta buldukları zaman: — Arabm Tanrısma da tapın , mak gerektir. Diyorlar. yapılan camilere 3iri yorlar, fakat oradan çıkınca, Şa - maam gürültülü davullerile yaptı- Pi âyine de işlirak; unütmüyor - İnrdi. Muselleme bunları tam ve dü :« rüst bir müslüman yapmak — için çok uğraştı. Oztaya Türkler hak. lmnda söylenmiş, Türkleri methe- den birçok hadisler koydu, Hiçbi ri para etmiyordu, Nihayet tam müslüman olan Türklere paralar verileceğini, maaşlar bağlanaca - ğını ilân etti. Böylece bütün Se- merkand şehri müslüman oldu. Muselleme bir müddet vaadini tuttu, Halka aylıklar, paralar tev zi etti, Nilinyet: — Bunlar artık müslümanlığa alıştılar, bir daha ayrılamazlar! Deyip tahs'satı kesti. Sen misin kesen? Tekrar Şa - man mezhebine dönüverdiler: — Gerehkan akçe verilmedikten sonra, taptağı ne kılamız? Diyorlardı! j Bu müslümanlık, tekrar Şaman lık, saklambaç oyunu oynar gibi tamam beş defa yapıldı. Beş defa müslüman oldu!lar, beş defa da putperest!.. Buralara kolavca girdiğine ken disi de hayret eden Mnselleme ce- bir ve şiddete müracant edemi - yardu, Türklerin ne azgm, gem bilmiyen aslanlar olduğunu gör . miiştü. - Musellemenin yanmda gayet ze ki bir Arap âlimi vardı, Abdullah ibni Sair, Bu zat, Kazakistanda çok cesur fakat çok alhımak Bugra han na - mımda bir hakanm hükümran ol - duğunu duydu, — Ya Müselleme, dedi. Ben bu adamm yanma gidersem her şeyi yoluna koyarım. — Muselleme: — Aman Abdullah, dedi, Göre- yim seni! Kurnaz Abdullah birdenbire ha kanm yanma gitmedi, Evve'â bir “Resulâfllah, sizm dünyaya ge « Teceğinizden, islâmm kıltemm si « zin belinize asılmış olduğundan, e. Bnizi öpmenin bir Hac kadar se - Daima oturduğu halde, kalabalığa - hâüfim olmak istiyen bir hatip gi- bi, vücudunu, boynunu ileriye doğ rü uzatarak dik duruyordu. Esa . tonlarında, bir hatip edası vardı, Sesinden, / gözlerinden alev fışkırıyordu. Bel ki büyük bir ikna kabiliyeti yok * tu, ama o tavı: takmmasmı çok - güzel biliyordu, Kendi kendime: “— Ne olursa olsun, diyordeum, | keşki demofkrasiden, hürriyetien, O milletler arası hak ve adaletten, bütün insanların kardeşliğinden , de böyle, bu kadar hararetle bah- sedenler olsa...,; O da Almanyanın komşularile, bilhassa Fransa ile sulh ve sükün içinda yaşamak arzusundan bah « #«0 Artık aramızda Şu Sar me: .”"', selesinden başka tasfiye edilme « y /— Mmiş bir şey kalmadı...,, Sar meselesinden o0 Gda Rösen . | bergin ileriye sürdüğü mütaleala — FT, ümümi bir şekilde tekrar etti. Ki : — PFransanın Feyiâm sırasımda asa * /— yişin teminini üzerine almakla, | boş yere, kendisini muhataralara - Bürüklediğinde srar etti ve vu - — kuu muhtemel Bi Teskli bir tablosunu çizdi: hâüdiselerin — çok ““zm Sar komünist tahrikçiler - de doludür. Onları ortalığı karış - — dırmaktan kim menedebilir” Bi . T çabelâ edecekler, O zaman şa> 4 X tamitnrlımıı da tabli buna 5 e| W n k 4 .İq_-—., buğra Hamn | tat,, , müslüman olarak kalmışlardı. | bir yazma nüshasıhı, Kazakta ©- $ AA l AY n VAA Yazan: R. g. vübi olacağından — bahsetmişti! O sevaba nai! olmak için — mübarek ellerin'zden öpmek istiyorum! | zin veriniz de geleyim.., Böylete zeki Abdullah, Bugra hatı can damarından vurinuştuü. Artık Bugra han, Abduliahı ge « tirecek mükenimel bir kafile gön- derliilen, mektup elinde önüne ge- lene de şunları söylüyordu: — Aralm Tanrısı bizim için küp sözler edüptür! Yalan İmesi şulay olsa garek! Mektubü da bir hüccet gibi gös teriyordu : — Şunda yazılıdır! Bakasız!,, Bugra ban, Abdullah gelinceye kadar bu mektubun hayalile yaşa dı, Rüyasında her gece Arabın Tanrısmı gördü, Her sabah: — Arabm Tanrısı yine görün - dü! Diyor, Tanrınm kendisine bir . çok işler tahmil ettiğini anlatıyor du, Nihayat Abdullah gelince iş daha ziyada alevlendi. Zeki Arap: — Resnlüllrhın sizin hakkmız- da söylenmiş on iki hadisi vardır! Diye söze başladı, bunları birer birer döktü Bugra han olmazsa, enun kılıcı işelmezsa islâmiyet pa yıdar olamazdı! Fakat 0 tam zâa- manında dini kavi bir. müslüman olacak, islâm âlemini kurtaracak - e — Ya Buzra han, bu işi yep- mayı sana biraktı! Diye bağırıyordu, Bugra Han, sersemleşen başını sallaya sallaya sordu: v — Baua işi başarmağı bize mi tap şıruptur! — Evet hakan, size!., — Biz de şulay kılamız!., Ertesi sabah her tarafa davul « lariyle beraber kadılar göndredi. Bugra hanm emri, herkes islâm o, lacak ve bir daha ondan dönmiye cekti! Münadiler, Bugra hanın bt finde asılr olan kıliem, — bundan | böyla din için keseceğini süyleme- &i de unutmuyorlardı. — * Hazret bımu hiç de korkutmak için söylememişti. Pir üşkma kı - hemı çekmiş, kelleler uçurtmağa başlamıştı. Bu dâüvâüda kestiği ka. fanm adedi bir rivayette otuz lâiı:. bir rivayette de üç yüz bin « İşte bundan sonra bir daha Se, merkand ve diğer Türk şehirleri halkları islâmiyeti kabul ettikten sonra, tekrar putperestliğe döne memişler, Bugra banın korkusile, Bugra hanm hayat ve fanliye - tini musavved el yazması bir ki- tap vardır ki, Taşkent kütüphane sinde mevcuttur, Ben bunun diğer Tarak Elmatağyda —da görmüştüm, İslâm — tarihini zenginleştirecek kıymetli bir eserdir. Bir düzeltme Birkaç gün evvel — Kapalıçarşıda kuyumcular çarşısında çıkan yangın. da yanlışlıkla mücevherat taciri Ha, san Beşerin de dükkânmın yandığı yazılmıştır. Tashih ederiz, AVRUPANIN YANMLILDIARI DAUA kuHüZüÜN. JUL ROMEN Yet askerleriniz müdahale eder - lırlarsa, şayet Alman kanı dökü « lürse, Almanyada halkm ayaklan masma nasıl mâni olabilirim? Ne sizden, ne de hiç kimse is- temediği halde, sadece mahalli bir karışıklığın — büyüyüvermesinden, birdenbire bir harp çıkabilir, Ve tabii bu çok mMâmâsız bir $ey ©O . lur, İşte bütün bunlara meydan vermemek lâzmdir.,, Ve Führer umu- mi reyin kontrolünü ve asayişin te mini meselesini eski muharinlere tevdi etmek fikrinin Relch hükü. meti tarafmdan — memntumiİyetle karşıdanacağmı bildirdi. *& * & Rosenbertle görüştükten Sonra hir hayli düşünmüştüm. Göbbelsi ve (onun şahsında Hitleri) dinler ken de yine düşünüyordum, Kendi kendime sunu tekrarlryordum, “— Bunun altında acaba nasıl bir tuzak var?” Ve tuzağı arryardum, Doğrusur nu söylemek lâzım gelirse bulamı. yordum da, Kendisine teklif edi. T3 Milli oyunlar Festivali __O__ Heyetler cumartesiden itibaren gelecekler Festival filme alınacak Bü sene ilk defa yapılacak — ve 12 ağustosta başlayıp 22 ağustosa kaz dar devam edecek olan miüll! oyunlar festivali için bugün Eminönü halke. vinde şehrimizin tanınmış — simaları ve matbuat erkânının — İştirakile bir toplantı yapılacaktır, Kara, BPrzurum, — Karadeniz, Hğge, Urfa, Antep, Diyarbakır, Sivas, Kon. ya, Balıkesir ve İstanbuldan en seç me oyun ve ses gruplarının — iştirak edeceği bu festiyal için heyetler Ö . nümüzdeki cumartesi gününden İiti. baren şehrimize gelmeğe ve derhal propavalara başlıyacaklardır. Bu me. yanda köy düğün ve alayları da prog rama alınmış ve sürprizler İlâve edil. miştir, Milll oyunlar, 14 ağustosta Taksim gazinosunda başlıyacak ve — sırasile Sarayburnu, Yürük Ali, Büyükdere, Beyazpark, Parkotel, Bebek, Tepe . başı, Suadiye, Fenerbahçe — stadında da devam edecektir, Şirketihayriye, tramvay idaresi, Ülsküdar tramvay. ları ve denizyolları festival yapıla. cak yerlere ilâve ve gece seferleri yapmağı kabul ettikleri gibi fevkalâ. de tenzilAtir festival heyetleri biletle. ri de ihdas etmişlerdir. Festival için, devlet könservatuarı korosu tarafından bir plâk doldurul. muştur. Ayrıca bir festival pulu da gıkarılacaktır, Matbuat umum mü . dürlüğü, ilk defa milli oyunların böy. le bir arada toplanması münasebetile bir film çevirecek ve film bütün mem lekette gösterilecektir. Halkevleri. nin mecmuası olan Yeni Türk mec . muası festival münasehetile fevka. lâAde bir nüsha hazırlamıştır. Malivetî tesbil edilemiyen mallar Ticaret vekâleti yeni bir formül kararlaştırdı Ticaret Vekâleti, evvelden sa “ tmalmmış olup halen tüccar Ve es. naf elinde bulunan faturaları ve maliyet tesbitine yarıyacak diğer vesika ve kayıtları olmryan wal. lafiım #at tesbiti işinde güçlüğe uğranıldığını görerek, gü esası ka rarlaştırmıştır : Henüz fiatları tesbit edilmemiş olan ve üzerlerine etiket konul. ması lâzımgelen mallara, mal sa- bipleri, yani tüccar ve esnaf mev cut tevziat esasları dahilinde ve hakiki maliyet fiatma göre satış fiatır takdirinde serbest brrakılmış. tır, Vekâlet fiat murakabe komis yonlarmı, tüccar ve esnaf tara « | findan yapılacak müracaatlar üze" rine herhangi bir maddeye Tflat takdir etmekle mükellef tutma . maktadır. Komisvonlar yalnız bu kabil ithalât eşyasr — yerli mamul ve müthsuller üzerinde ihtikâr ya. pıldiği takdirde hakiki fiatr tak , dir etmekle mükelleftirler. YNMN * ef nn 6 GN G MERRACI Ç T ZAEM BZ O TRDDDRDAAKAAKAKIAKALCAK L evirumn. LUTFI AY len şekli kabul etmekle Fransanm bir şey kaybedebileceğini zannet- :g;ordun. Göbbelse cevap ver “ —— Bu fikir bana da makul ve insant görünüyor, Netice itibariy” le milletlerimize şövalyece bir te- mas imkânı bahşediyor ve istikbal için hayırlı tesirler vaadediyor.Bu teklifi Fransız hükümetine kabul ettirmeğe çalışacağım.,, Şeytanı yakmdan tanıyanlar, o- non bazan çok iyi şeyler düşündü. ğünü, fakat bu iyi şeyleri elde et. mek için acele etmek lâzım geldiği Di, çünkü Şeytanın kararsız ol« duğunu ve çabucak caydığımı iddia ederler, Belki naziler de, o gün & çin, iyi şeyler düşünüyorlardı, bel ki da bu sefer bir melekten ilham almışlardı, Aradan beş sene geçtiği halde, bugğün bile, Almanların işi eski mu hariplerden müteşekkil bir komis yona havale etmek yolundaki pro- jelerinin altında ne gibi bir mak- sat gizlediklerini hâlâ keşfetmiş değilim, Şu da muhakkak ki ben de iftira etmek huyu yoktar ve | 20 TEMMUZ — 1942 | Amerikada, arbin darbesine uğrayan | meşhur bir müessese : Metropolitan Öpera Nevyorkun Metropolitan Opera. sınm kapılarını kapaması, harbin Amerikadaki tesirine — işarettir, Çünkü bu kapanış, basit bir hâdi: se değildir. Çünkü, bu müessese, Birleşik Devletler Amerikasının bi rinci derecede İirik sahnesi, Ame- rika altın çağının bir remzi olduğu ıçin, kapanması pek acıklı bir va” kadır. Metropolitan Üpere, altmış se- Neye yakm, parlak mazisini, yeni dünyanım İkbal tarihine — kavıştır mıştar, Burası, dünyanın en zengin bir tiyatrosu İdi, Harp başlayın- ca, para sıkmtısı sekbeğe başiadı ve hçi bir zanginden de muavenet göremedi, Kapılarmı kapadı, gitti. 3,000 SANDALYELİ BİR RLUP Geçen asrm sonlarına düğru, Nevyorkun, “Manhatan,, isminde muazzam bir tiyatrosu vardı, Bur rada, en zengininden, en fakirine kadar, her tabakadan halk, dirsek | dirseğe otururlardı. Tabü, bu yüz- den, tiyatroda fazla kalatalık o" lurdu, Böyle, dükkâncılara!, kasap çı- raklariyle, ayak satıcılariyle bir verde oturmaktan haz etmeyon 5 inci cadde sakinleri, kendilerine mahsus bir tiyatro meydana getir” mek Küzüumunu hissettiler. Burası Öpera olduğu gibi bir klüp te ola- cak, müşterileri de seçme kimseler bulunacaktı. Bu fikri, ortaya atan telik kralt Andrev Korneci idi, Bu tasavvuru, —Astör, — Vanderbilt, Guld gibi milyarderuer alkışladr lar. Ortaya, milyonlarla dolar ak- tı Ve bu sayade, hiç görülmemiş sekilde, 3,000 koltuklu muhtesem bir bina vücuda gelkdi, İLK OPERA İdare heyeti, operanın idaresini, baron Hammerisştayn isminde, es“ ki bir Avusturya zabitine emanet etti, Bu zabit, memlektinde, boğa- zına kadar borçlanmış, bu sefahait yüzünden zabitliğini de, memleke- tini de terketmeğe mecbur kalmış bir adamdı, Böylece, kediye pey- nr tulumu teşlim edilmişti, Baron, masrafı düsünür mü ? Dünyanin | hes krtasıma, altın köprüler uzattı. Bunlardan, en meşhur sanatkâr” kârları Nevyorka aşırdı, PATTİNİN BANKNOTLARIN DAN KOVUZONUN ÇEKLERİNE senenİn İOmföyp hrdlu mföyuföyp Hammerstayn, ilk hemlede, o es nelerde iki cihanm en söhretli bir hanendesi olan Adelina Pattiyi gözüne kestirdi; fakat karşısında, Mamhatan öperasmı rakip — buldu. Müzayede başladı, Neticede, her Kecesi, 25,000 altm franga bağla- nan aktris, yenj operaya kaldı, Opera müdürü, diğer şarkıcıları da, sanatkârları da, yüksek ücret- lerle angaje ediyordu. O zaman- larda, İtalyada, Milâno Skalâsm da, Enriko Koruza isminde, büyü- Kü sesli bir genç taganni ediyordu, Baron, parayı esirgemedi, onu da NWevyorka çekti, Bu gencin gelişi, opera İçin, pek büyük bir muvaffa- herkese itimad etmenin cezasmı hayatta çok çektim, * .. Berlin garmdan tekrar trene binerken en son sıktığım el A, betzin eli oldu, Tren kalkarken seslendi: “ — Yakında tekrar görüşürüz, Pariste?” . Göbbelsle görüştükden sonra kendisile uzun boylu konuşmuş tuk, Ona demiştim ki: “ — Sardaki reyiâmi eski mu. hariplerden mütesekkil muhtelit bir komisyona koöntrol ettirmek fikrini çok dikkate lâyik buluyo. rum, Bo teklife karşı makul bir iti. raz serdedilemez, Bilâkis milletle rimiz, bt vesile ile en Sevilen un surları vasıtasiyle, birbirlerile kar deşce bir temasta bulunmak, na- hoaş netlceler doğaurakilecek bir du. rumu, her İki taraf İçin, tatlıya bağlamak inkânmı bulmuş olacak lardır, Onun için bu projenin Fran sız hükümeti taralından kabul e. dilmesine bütün rayretimle çalışa | cağım, İcab ederse efkârı umumi" yeye de bu fikri telkin edeceğim. Fakat, hilkümetleri bilirsiniz. Pren sip İtibariyle serdedecek bir itiraz bulamasalar bile tatbik imkânsız- hömdan bahsederler. Bunu kendi- leri ileriye sürmeseler bile etrafla. rimr alan yüksek memurlar ortaya atarlar. Hattâ böyle bir imkânsız, İrk haddi zatinde mevcud olmasa bile onlar icat ederler, < f y Mi - kıyetti. Bunun geceliği, 12,500 al- t franktı, Bu kadar para aldığı halde, Koruzo, bazen, dalgınlıkla, beş parasız kalırdı. Çürkü empre” zaryosu, paraları bankaya yatırır- dı, Yine böyle parasız kaldığı bir gün, paralarınm bulunduğu banka- ya gitti ve bir çekin ödenmesini istedi, Veznedar, kendisini, hüyi- yetini isbata davet etti, Vezneda” rvın jimanmadığını görünce, kişe ö- nünde “Toska,, operasını taganmni etmeye başlayınca, veznedara kar naat geldi ve parayı verdi. Karuzonun Amerikada öyle hay- ranları vardı ki, cenubi Amerikalı bir zengin, onun şerefine, Santiya” söndürmeden bir mum yaktıracağı nı, yeminle tanhhüt etti. Bu zengin, sözünü tuttu, Şimdi, Karuzo, Napolide, billürdan bir ta* butta, ahiret uykusunu uyurken, Santiyağgo — kilisesinde, — ruhuna muüm yanıyor, Bu operadan, Vensan Skotti, Ta magno ve Reçke gibi tenorlar geç- ti, Amerika zenginleri, bilhassa gengin kadmlarımı çileden çıkardı. Tiyatro, milyonlar yutuyor, ira” dı, devede kulak kalryordu, ÇEKİLMİYEN BİR BEL Tiyatronun bütçe açığını, milyer derler, milyonerler kapatıyorlardı, Bunlarm en cömerdi, banger Otto Kandı, Büöyle iken, onun, operada- ki, dört yüz sardalyalık mümtaz kısmmda husüsi mevkiji yoktu. Çünkü bu yahudiyi, diğer dört yüz lük mümtozlar islihfaf ediyorlar, aralarıma almryorlardı, ALTIN KİTAP Metropolitan Operanın, mazisİni yaddederken, insan lirik terajedi” nin “Altın kitab, int karıştırdığını zenneder, Onun her sahifesinde, en büyük sanatkâr isimleri, en he- yecanlı hatırralarla karşılaşır. Oper ranm erguvani kubbesinin altımda Tetraççinilerin, Şalyapinlerin, Ma- ri Gardenlerin, Jerardin Ferarlar rın, Gros Murlarm ve daha bır çok böylelerinin büyülü sesleri İn- lemiş, coşmuş ve Amerika kadın" İarmı gaşyederken, orkestra ye- rinde, zamanın en kudretli üstad- ları musikiyi idare etmişlerdi. Bun lardan biri olan Artüro Toskanimi bir çok seneler, opera orkestrasr Nn başında bulundu, Bu misiki üstadı, pek titizdi, Bir | gün, bir hazırlık tecrübesinde, bir çalgıcı, küçük bir falso —yapmıştı. Derhal, önündeki pek kıymeti olan altm saatini yakalayınca, yere çarptı. Bir kaç gün Sonra, çalgıcı- lar, kendisine iki, cevahir kntusu hediye ettiler, Kutulardan birinde tamir edilmiş kronometresi, diğe' rinde de, orkestranm kendisine bağlılığının remzi olan bir altın gincir bulunuyordu. Asıl hoşa gİ- den şey, bu zincirin ucunda, pek ucuz bir saatin sallanması ve tis” fünde de : “Hazırlık tecrübelerine mahsustur,, ibaresi İşlenmiş bulun ması idi, OÖperanm en ziyade beğenilen ar- tisti kantocu Tili Pons olmuştu. Bu artist, son zamana kadar öpe” rada kalmıştı ve her gece, em a5a- &t 1000 dolar alryordu. Onün cüazi” besi, Amerikalmdarın hatırasında o kadar derin yer etmişti ki, Nev- york, Los * Anjelos şehirleri, sene de bir gün, onun namıma bayram ederler, Altın renkdi balık ve su zanbağı yetiştiren “Mariland,, şeh- ri, ismini Tili Pons'a tebdil etmiş> tir, Bu artist Fransızdır. Zaten çıl ğm olan Amerikalı'arı, zivanadan çıkarmıştır. Amerika, üç türlü çi- çeğe, bir koşu atma, bir büyük lor kantaya, bir lokomotife Tili Pons İsmi vermiştir. PERİ MASALININ SONU Metropolitan Operanm iflâs ede rek, kapılarımı kapaması, tıpkı bir Peri masalınm sonuma benziyor, | Masal perisi, her işarette bir hari- ka yaratıyor, Dinliyenlerin gözle- rini kamaştırryor ve felerini heye- can, zevk Ve ,hazla kabartıyor, Ni> hayet... Evet bir nihayet geliyor. Peri kızı, sifkinip uçuyor, yerinde bir “Hiç ,, kalıyor, Metropoilta Ompera, milyarlar, milyonlar, vergi gişelerine yol de- giştirince, İmdatsız ve devasız kal: dr, Altmış senekk muhteşem, müs- tesna, bir peri masalı hiçlitle ka: padı, Aceba, bu hâdise, yalnız bir (tl- yatronun kapanmasına mı, yoksa, v dd zi ae ” ,ıı_' l Amerikada bir devrin hitamıma mı Igı_r_etti_r Yan GEŞ | * İ İ j * l a v O N n Dü TT Yek / Yi go kanedralımda, 1000 sene, — hiç | 1 eylülde Levziat yapılacaktır — — HÂDİŞELER TARAH Yüz yirm: altı sene evvel bir dinlomat papas neler yazmışlı ? U küçük Ayvrupa krtası üze- rinde geçen harb facialası, tarih vakaları dünyanmımı başka hiç bir köşesiyle ölçülemiyecek kadar çok, büyük ve meraklıdır; netede ise dünya tarihi demek Avrupa ta rihi demektir, İşte yine kan, ateş Ve ıstırap içindedir, Bir İugiliz ga. zetesinin “Misir. elden giderse harb on sete sürecektir!” dediği” ni duyunca İnsanim yüreği ağzına geliyor, Bu harb on sene sürerse dünya nehale girer, Allah icin süy leyin, pek az parazit kimselerden bâaşka kaç kişide yaşamak kudreti kalır?.. “Cevdet Paşa tarihi”nin onun. eu cildini okurken Napolyonaa Sentelen adasına sürülmesinden sonra Avrupanm İyasi manzarası hakkımda epice haber ve mütalen- lara tesadüf edilir. Bu arada Hal. landa piskoposlarından olup Napol Yon zamanmda bazı mühim hizmet lerde bulunan Prat İsminde birisi Viyana koöngresi hükümlerini ten kit maksadiyle bir küçük kitab yazmış; bunu tercüman Kalima. kis türkçeye çevirmiş ve Bahiâliye vermiş, Tarih bu hususta der ki: “Münderecatmin ÇOğU temen. niler ve hayaller kabilinden olup Türkiye hakkmda Avrupada geçen bazı sözleri havi olduğundan sure" ti buraya sunulmuştur.' : Diplamat papazın Yazıları ara. smda dikkate lâyik noktalar çok. tur; hattâ bunları son bir kaç sene lik siyasi hâdiseler hakkında ka hânet farzetmek mümkündür; bu da isbat ediyor ki Avrupanın has. | talığı yeni değildir; derd hep ayni derddir ve bu derde hep ayai mu | yakkat, manasız. ilâç verilmiştir; netlce almamamışstır, Piskopos Prat'ın sözlerinden ba zılarını gayet kısaltarak ve birer fikir halinde alıyorum: “Bazı Avrupa devletleri Türki. yeye karşı hırs beslemektense ken di tebaalarınm refah ve Saadetle. rine çalışsalar daha doğrü hare, ket etmiş olurlar,” .“Bu gidişle Avrupa büyük bir kışla ve ordugâh haline gelecek; harbler çıkacak, her yer harab ola cak, paralar kıymetini kaybede. cek, herkes borç içinde boğulacık- tır.” “Türkiye ve İspanyanm ÂAvru, pa siyasetiyle alâkaları yoktur; hattâ bu . devletlerin AÂvrTüpa ile yaptıkları Ticaret kendi zararları. nadır, Avrupalılar ge!_'ek İspanyar nım Ve gerek Türkiyenin Gev Ve istikrarlarma hizmet ttmelidirler"” “İsveç, İngiltere, Purusya, öte. denberi Rusya ve Avüsturyanın Türkiye hakkmdaki fena niyetleri n'n önüne geçmeye Şi > Rusya hududlarmı Zenişletmeye başladığından beri hep genişle | |mis; Avrupanın rahatmı kaçırmış trr,” “İngilterenin küdreti evvelâ bu lunduğu mevkiden, SOnTa donan. masmdan daha sonra İse dahili ni> zamlariyle milli gayretinin bozul- masma ijmkân olmamasmdan gel. mektedir,” denizde pek kuvvetli olusları Av, rupayı iki ejder arasımda brrak- mıştır, Almanya arltık Fransanın tecavüzünden korunmustur; fakant Rusyanın — korkünt - İaarrımmından korunması için hiç bir Şey yapılma mıştır.” Bunların bugünkü kıymeti, hiç süphesiz, tarih okumanm, faydalı olduğu kadar zevkli olduğunu da ishat itibarivledir. Kadircan KAFLI Dahiliye vekili gitti Üç gün evyel şehrimize gelen dahi. Hye vekili doktor Fikri Tuzer, dün akşamki ekspresle — Ankaraya dön. müştür, Harp malüllerinin tütün ikramiyeleri Harp malülleri subay — Ve erlerle şehit yetimlerinin 942 tütün ikrami. yelerinin tevziine askerlik şubelerin. de başlanacaktır, Eminönü yerli as. kerlik şubesinde harp malülü su - baylara 20.23 temmuz, erlera 24.26 temmuz, şehit yetimlerine 28 81 tem.. muzda tevziat yapılacaktır, Beyoğlu yerli askerlik — şubasinda malül subaylara 21, 23, 25 temmuz. da, erlere 28,830 temmuz ve 1 ağus. tosta, şehit yetimlerine 4, 6, 11, 13, 15, 18 ağustosta, Fatih askerlik şu . besinde malül subaylara 20,22, 24, 27 temmuzda, erlere 29, 31 temmuz, 3, 5, 7, 10 ağustösta, şehit yetimlerine i12, 14, 17. 19, 21, 26, 28 ağustos ve A B a AYA ( Ha p , çe  "i Di l

Bu sayıdan diğer sayfalar: