dem, , Köpükler 'ASAMIN üstünde, sahibinin göndermek mezaketinde bulün- duğu bir şiir kltabı duruyor. Adı (Köpükler), Şatri, Hilmi Soykul, 64 şuyfa, Osman bey matbaası basılmış. Hilmi Soykol, kuvvetli bir şair, Bu kuvveti şu noktalarda be, Iriyor: Lisana hâkim oluşündü, samlmiyetinde, ve ruhunda d& laşan şiir yağmurunu edebiyat küresine serpmesinde. (Köpükler) deki 41 şiir, ilham itibariyle tamamiyle ayrı we şahsidir, Ve şair, #lham adını verdiğimiz görünmeyen elin ve mece hul kuvvetin şurunda yaşattığı ve işlediği çırpınışları, süzülüç leri, hareli cünbüşleri, akışları büyük bir vuzuhla Mfadelendirmesi var ki, ihsan bunları okurken, eritici, büyüleyici tadlar ve neşeler duyuyor, Bu 41 şiir, son üç beş yıl içinde türeyen meklep kaçakını ve kalila yoksula hirlakım çoluk çocuğun karaladıkları soysuz, ges, hasta, saral, serlalan, hantal, pinti, mânasız, bunak, züppe, hırpani, kanbur isli bulanık, kılçıklı ve karanlık 1, Ölekiler gibi Jisanım, da reköket, zetrefillik, #ymemilik, düzegsielik, gramer hataları yok. Hislerinı, (kirlerini, duygularını, tabiatın bir köşesini, birçiçeği, bir sali, bir yengeci, bir dilim neşeyi şiir potasına batırmış, keli- me ve renk oyunlariyle yuğurarak bize sunmuş. Kendi (Moi) sinde duyduğu, hiseliği değişikliği tüliz ve abid bir şiir sofusu taassve biyle ve çok temiz ve berrak bir üslüpla hasın bilemediği bir dille konuşanların halkın zevki dışında kalacağını düşünerek ve halk diliyle yazmış, Bunun içindir ki, son yıllarda bize şiir diye sunulan acaip, tuhaf “nesne” Hilmi Soykulun'kiler yanında, — böyük bir edibi- wizin dediği gıbi — birinci dünya savaşının vesika ekmeği ka- dar kalı, yani kiremiş tıynetinde kalıyor. Bütün bu muvaffakıyellerden başka, Hilmi Soykulda bir kud- ret daha var: (Atmospbere) yaratmak kudreti, Fakat bunu, öyle czun uzun şiirlerle, kolaç kolaç mânrumelerle değil, bir iki satırla, bir mısrala, bir beyille yapıyor, Şiirierin bepsi gözel mi? Kusursuz mu? Hayır! Ben onların bir kısmını — bele üstüne, müşterek bir melânkelinim kanad ger diği şiirleri — beğendim, Bunlar bana nefis ve namültenahi san'at haz ve tevkler verdi. İyi, güzel, özlü ve samimi şiire susamış san'at tryakilerine rüyavi bir alkolle yapılmış mahmur ve buğulu şampanya köpükleri #ibi bizi imrendiren (Köpükler), Gözlerimde aefesin, Bu ateşle hastayım. Sen benim içimdesin, Ben senden uzaktayım, Alman denizaltılarının sırrı tek motör müdür? Karsip denizinde hattâ Meksika körfezinde harçket eden mihver denizaltılarının sırrı çörüldü mü? Eğer İsveçte çıkan “Svenika Dagi” lâdet,, o gazetesinin yazdıklarına inanmak lânm #elirse bu suale müsbet cevap verilebilir, Harpten evvel en büyük denizaltılar hare ket sahası 7000 mili geçmiyordu. Gemilerin sürati ise su yüzünde 9—16 milden (azta değildi, Halbuki Atlantikleki Alman fislerinden An» til denir!ne kadar 3800 mil mesafe vardır. Denizaltıları ba uzun yola nasl aşıyorlar? Hatıra ilk gelen ihtimal denizol, ların o Atlantikle gizli birlekim üslere malik otmalarıdır, Başka bir ihtimal de ileriye sürülebilir, birtas kim gemiler petrol ve yiyecek ha, mülesiyle açık denizlerde dolaşı,. yörlor ve denizaltılarına erzak ve yakacak veriyorlar, — * Amerikan firaga da bu ihtirnller re saplandığı #in harbin İlk günle, rindenberi bu gizli üsleri veya gö rünmez gemileri arayip bulmaya uğraşmış durmuştur. Halbuki Svenska Dağblidet bu meseleyi başka türlü izah ediyor, Alman mübendisleri meseleyi başka türlü halletmek imkâmni bulmuşlar, denizaltılarını dair tek metör mu, ammasını halletmislerdir. Şimdiye kadar bir denizaltı sw İ tavsiye ederim, yun sathında hareket ederken di, »el motörü kullanıyor, denize dal. diklan sonra elektrik motörünü iş letiyordu. Dizel motörü diğer ta, raftan elektrik motörünü İşleten akimlâtörleri de doldurmiya yarı, yordu. ii Bu makineler çok yer İşsal edi. yor ve bilhassa akimlülörlerin kur- sun levhaları denizaltı için ağır bir vük teşkil ediyordu. Maltâ bu akimlâtörler bazan gemi ila büyük bir tehlike oluyordu, Denizaltı bir- denbire dalmak meoburiyetinde kaldığı vakit akimlâtörlerdeki mayi #eminin içine yayılıyor va Inlişar eden tehlikeli buharlar isyfaların ölümüne sebep oluyordu, İsveç gütelesinin yazdığına göre Amerika sahillerinde çalışan denk zaltıları tek o motörlüdür, Bütün iş dizel motörüne bırakılmış, elektrik molörü ve akimlitör bataryaları orladan kaldırılmıştır. Gemi ben su yüzünde hem de su altında di zel motörüyle yürümektedir. Eskiden moötr ve bataryaalrın ağırlığı gemi ağırlığının yarısıydı, Simdi. yüzde onaltısına inmiştir. Bu sayede daha çok vayıt ve daha İY ei A HABER— Et yiyen nebatlar i Bir nebatm canl: hayvan yaks. layıp yemesi, inanmak istemedi © İ ğimiz hâdiselerdendir. İşte bucünkü yazımızda et ve kon emerek büylüyen nebatlardan tahsedeceğiz, İşin garibi, bu nebatların, kur kanlarını avlarak için hileye baş yarmalarıdır, Nebatlar, gayet ta. bil olarak avlarımın peşinden kor” warlar, teşekkülât bakunmdan bu a imkân bulamazlar. Fakat öyle, sine tuzaklar kurarlar ki pençe lerine düşen etli hayvanların kur" tulmalarına imkân yoktur. Et yiyen nebatlar grupu 400 çe, şittir, Bu çeşitler muhtelif nebat silesine mensuptur, Et yiyen ne lu madde vardır, Yapraklar civar, dn bulunan canlı ve etli hayvan - arı mükemmel bir şekilde avla , dıkları için, Portekizli köylüler bu der, Nepentes nebatı Bomeoda bulu nur, Yarım metreyi bulan yaprak» olduğu İ sra hazım kabiliyeti düşüktür, Bataklık ve Sak memleketler, “le yetişen Genliscs, Lentibularya gilesine mensuptur. o Yaprakları hortum şeklinde olan bu Hiebatm kökleri olmadığından, yaprakla” çamurun içinde kök varifesini gö rirler, Artrobotris nebatınm yapraklar dpuladır, Amerikada gimali Kali, forniyada bulunur, Yaprağın ucu, kenarı, dişli, yarım midye kabu. ğu şeklindedir, En ufak bir temas neticesinde yaprak bir fare kapa” tekrar aç” İm ve muayyen bir zaman için İs, eme evsafım kaybeder, Bu nebat silesine mensup olan Alkirövendi. nine dedikleri için gülüyordu, — Ne Zitrel! ben o zamanlar yaşayıp onun gibi çarpışmak İster. dim, Saadetini tahliksler, elinden almak ne gürel sey. Sahi bon ona o bemiyormıyım: balacığım! Büyük aanem cok gü. zelmie; halbuki ben, hiç da güzel değilim #i.... , Konan Ferid anlattı: — Bu narin ve zaff yapılı sart. $in £ene kalin h'ç de göründüğü sibi değildi, İstedin! muhalikak yapardı, Kuvveti bir İiredesi var. dı. (1200) da evlenmeler'nifan bir kaç gin sonra, kocası asker olmus, ve ehe "arısmnı yalmız birakarak muharebeys girmişti, y em m Yeni neşriyat: Homeros'ta fırtına tasvirleri o; Arkadaşımız Ahmet Cevat Emre, “Odüeseia,ının ikinci cildini de örnek bir dille türkcemize melederek neşretti Odüsseia'da erlere çektirilen ceaf, ların en büyükleri savaşlarda ve denirlerde geçer, Zeds'ün bir adı Fırtına koparandır, Homeros sık sık korkunç fırtınalar tasvir oder, O düsseia'da geçen en korkunç fırtına tasvirlerinden birini A, G. Emre'nin tercümesinden naklediyoruz. SAL ÜSTÜNDE “(Posedövn) bululları kopattı, dalgaları kabarttı, ve eliyle üçüdlü yabasını tutarak bütün fırtına 15 TEMMUZ — "Haber'in bulm Na 23eser8 atıyordu, Gah lodös onu poyrana üstüne salıyor, güh Evros bırakıp Zebüras kovaliyordu... “., Yeri sarsan Poseldoyn ulu, korkunç hasarlı bir dalga kaldırıp, başından aşağı, üslüne saldırdı. Nasıl ki berk esen kasırga bir kuru saman yığınım dağıtırsa, dalga da salın merteklerini öylece darmada. Zn elti. O zaman Odüsseüs bunlar. den birinin üstüne bir koşu alına biner gibi çıktı... Soyundu, ve yüz mek niyeliyle yüzükoyun yatarak 1 — Başkasının elbise nu ağzına götürerek (i) 2 — Kati ihtiyaç, 18 * miş, 3 — Genişlik, b. simali Anadolu da bir kı İnsaniyet, 5 —Zekâi, r rüzgârlarımı yeri ve denizi örttü; gökten gece karanlığı çöküyordu. yandan Evros ve Zefüros ve Tâcivert doğup dalgaları kabartan Boreos çarpışa boğuşa' esiyorlardı, yüreği iki kolunu denizin içine uzatlı,., “İkl gece ve iki gün kabarmış dalgalar üzerinde çalkandı; kaç ke- re yüreğinden ölüm halecunı geçti! Lâkin üçüncü sabahın doğuşunu güzel bölikli şafak o müjdelerken, birden, rürsir düşmüş, sütü manlık büküm sürüyordu! O z9- man yakındaki karayı —görebildi: Bir dalganın tepesi üzerinden gör. sahverdi, Bulutlarla Birden, her Notos, ulugan esir İçinden “Ödüsseüs'ün dizleri çözüldü ve parçalandı; o İnliyerek, s9 çi yavrusunun feryadı, £ zelik, 7 <- İrnd, — sahi Ters okununca kızıl pastanın <üt kardeşi, | 9 — Bir porçacık, bire kan bir böcek, 10 — « süslerinden, sevimli ve 11 — Her gün alıp büyük tepsi. Yakarıdan aşağıya: bırlı yüreğinden şöyle düşünüyor. du: “— Eyvah, Ben biçareye! aşıma &elen ba son musibet nedir? Kor. karım, tanrıçanın dedikleri doğru çıkacak: Atalar yurduna ulaşma. dan, deniz üzerinde, yeni cefalar çekeceğimi bana haber vermişti, işte Bu gercekleniyor! Geniş gökle ri kaplamak için, Zeğs'ün kopardığı bera bulutlara bakın! Engin deniz karıştı, bütün fırtına yelleri çarpış yor; arlık benim için ölümden kurs tuleş yokt.,. “Böyle düşünmekte iken ula bir dalga tepeden aşağı, korkunç bir çarpışla salın altını üstüne getirdi. Kendi, saldan uzak, dışarı atıldı; dümenin yekesi elinden fırlamış» ti, ve çarpışarı rüzgârlardan kopan kasırga direği ortasından kırıp iki parça elti; yelkeni, serenle bera, ber, açık denize fırlatlı; kendi de uzun #aman denize balmış kaldı, vlu dalganın bücumundan - süyün yüzüne çıkamadı. Tanrisel Kalüpso nan giydirmiş olduğu esvaplar Avrlaşmıştı. Nihayet, dalganın Giş tüne geldi, wer tozla me sinden fışkırıyor, başından sel gibi dökü. Müiyordu. Lâkin böyle ezilmişken dahi salımı onutmuyordu, dolanla. rın içine ablarık onu ele geçirdi. orlasına olurup Yine ölümden ko- runmağa çalıştı, ve büyük dalgalar salı çalkaladı durdu, Nasıl güz poy- razı ovada deve dikenlerini yığın Yığın sürüp starsa şimdi de rüzgü'. lar salı dalgadan dalgaya fırlalip ya, Almanyada sulak yerlerde ye tizir, Fare yiyen nebatlar da a3 de “ Zildir, Bunlar, cenubi o Amerikada ve Asyada. balurur, Yerliler bu ne batı mutfaklarda veyx Kilerde fa, Te kapanı olarak kullanımlar, Et yiyen nebatlarm diğer bildiğimiz *abil nebetlar gibi eiçekleri ol. maz, Bâzt nebatlara gelince, bunlar üzerlerine konan sineklere iltifat | | etmezler. Gözleri daha büyük hay vanlardadır. Bunlar, sinekleri, ki” | natir hayvanlar yakalamak içn. tir sineği gören herhangi bir va. erin ölerek kullansstar, Bu neba “ th yaprakları “zerine konan sine #i yemek için birdenbire kapanın Yaprağın içinde kalm ve kanatir hayvanm kıa bir zaman #oam (ylerindeti beşka hiçbir Seyi e az, Genç kadm bir sabah etkek ek bisesile yatınız başına yola çıkmış, ber yeri dolaşmış, nilnyet koca. snr bulaş, Artık o da karısmı yunuda, aıkoymağa mecbur ka'. Tor$. Kenan, Ümide baktı, Kırt zaifti, Boyuna çeken çocukların çe'imsiz hâli varrlı, Yüz çizgileri gayrimun. tozam, rengi ve saçları so'cundu. Gürel denilebilecek yeri iri ve kos Yu mal gözlerile ince kaslarıydı. Niesinin resmindetileri axdıran, «srarlr gözlerils Mmeorik kaşları... Hayır, Ümlde hiç de gitzel denile- mezdi, — Nehen de çok güzel değildi, yavram, Fakat sevimli; idi, İnsan piel hattü hiç gürel almadan be. geni'ebilir. Hem daha senin ns olarağın beli değil ki. Umld içini çekti —— Arkadaşım Pervin de ben 1. Bir cins istikbali €aü talbik ederek (iki k Tavukların yatağı, censb ds bir kasaba, 3 — Bi kadın sesi, arkadaşın N Çok yüksek binalar, 5 — hn dokunmuş, kece, 6 - vayla giden, bir emir, 7 #ksi, kestümümüzün bö 8 — Kani'arın kısımla; parçası, 4 — Müsavi, 18 — Bir cins toprak; se Kaynana dili, leriyle süzüyor... Babaları, tanri lardan birinin kehriyle, hastalıktan urun zamam ağrılar İçinde yaltık- tan sonra, öbür tanrıların inayetiyle şifa bulduğunu gören çocuklar ne sıl sevinirse, Odüsseüs de karayı ve ormanı görünce övle sevinmise ti. Gayretle; İlerliyor, Karaya nyak basmak için ancak bir ses erimi kadar sralık kalmıştı ki, denizin kayalara çarpışından çıkan uğolta, Ya işitti, Büyük dalgalar kuru kar yaya korkunç saldırışlarla çarpıyor, ber yer denizin köpükleriyle örtü. | Dünkü bulmacanın ha Iüyordu, Liman, koy, gemilerin şı, | | | — Sırayasiren, X #mabileceği hiç bir yer yokta kı, | Soha, — Rah, Tap t Yı boyunca hep dik dik uzanmış bu, | Asarak, E, 5 — Yat, Ga runlar, sivri sivri kayalar vardı. İ Ed, Sakalel, 7 — Yat, | “.. Büyük bir dalga ahp bir | sit 8 — Rol M Pei t sivri kayanın üstüne attı. Derileri | zen R, 10 — Ululaş, T, ayrılır, kemikleri kırılırdı eğer Ate, | Şekslar Fen, ne aklına bir tedbir getirmeseydi: Atılarak #ki kolu ile kayayı kavra- (Gazetemizin birinci di; soluk solulla gelmisti, oruya ya başlık yanmdari tarih çer pışıp kaldı, hü bir dalga, üs tünden aştı; buna dayandı, lâkin üyerek gönderecek okuyu tlcari mahiyeti haiz olmiy dönüş'e dalga ona sardı, çarpıp sürükledi, acık denize götürdü. De liğinden çekip koparılan ahtapotun ğ nasil emeiklerine çakillar yapışıp | Müları parasız ml Kalırsa, onun da cesur kollarının | İş arıyanlar derileri öylece kayanın sivrilerinde | — * Kocam asker olduğ sıyrılıp kalmıştı, Gene büylik bir | mak mancburiyetindeyim, dalganın içine görüldü, Orada, e- | doku, Türküm. Bir çok celinden önce, Talihsiz Odüsselis | lerde çalıştım, Porter, helâk olmak üzereyken o Alene'nin | Süratli dsktilo biliyorum aydın. ilhamı yetişti... Yüzerek ax. | ve mubaberat erinin « hil boyunca | Yerledi; yüze yüze | pesin var * Ortamektep mezunu bir otel Yaya, güzel suları denize akmakta olan bir ırmağın na m dn sözma erişti, herh 23.30 ira maaşla Galışmı tedir, Kerik de gösterebkii desi, Molin Şemsetiin sok tada Hetai Yılmaza mill Aldırınız: Aşağıda yaz kuyuculurumun — damin mektupları tdarehanemiz. ları hariç) Sergün sabah kadar ve sast 17 den sor tarı, Acele satılık hane Beş odalı küçir içerisinde terkos, kuyu ve elektrik vardır, İki oda bi, rinci katta, Iki oda ikinel o katta ve bir oda daraçada her katta helâ var, dır, Gayet ucuz 2000 Uraya satılıkter, Beyoğlu: o Sakızağa © cnildesi Atir Esas sokak 19 o Numnrada sahibine müznonat, GUNE (AM) (ATA) (BLA VOKTOR 4 | (Deniz) (5. Uray (& CEMAL (.N.S,y (Ger) o Cifümni HAFIZ İ ss8) (Hulyay (ELÖRM “LOKMAN HEKİM, tKaymak) (Lütfi) (ALT, DAHİLIYIE MÜTEHASŞISI eme icki iç SR. an (STŞ (Eş Ğİ manyene ewstleri: 2.5.0.Tet: veto) (08 Temizkız) (TERE, (LAB) (LR) (Yedek EEE EEE EEE EEE EEE yasta amına çok güzel, Hem $e- O Kesten çok onu tanıyor çen sene İzmirç seyahatları sıra. Herkesi turdirmak is sında Sabri beye rastlamiğlar, o huyu vardır. Kızdıran Pervine bilmem hangi tangodaki (öfkelenir, Bazı arkada; gene. kıza benzediğini söylemiş. mun bir tek sözü ile aği, Pervin o zamandanber i Sabri bey. — Jarlar, sonra da onları t den “beni beğenen, Ülye bahse. (hışır, Amma bana birde der, Daha geçen lin bana, “gerçi o Ona beni kızdırmak m genç deği!, amina teni güzel bu'. O dırmadım. Bandan sonr iması, hoşuma g'diyor, Ben, bir Şeye canım Ümid bew'arı o kadar tuhaf ve | hiç belli etmem, Ban; baş bir tavırla söylemisti ki, baba. $ı gillmekten kendini alamadı, —— O tablodaki genç iza benze. tilmesinden cok seviniyor, Güzel olmak İyi şeyl. Şimdilik çirkin tan bla fafama varar mektep mürltirü, Nedir bül, Bazan buz, bazan o'dnğuma — üzlllmlyorum amına, , şen ve şakrak doğrusu hab böyle kalırsam hiç o çocuğu kahka'asile gü Kurm kücsi'adı,: de hoşuma Sitmiyor, Pervin bana: “seni alacak 5. dam wuahakkak servetin İçin alır, çilrtâk sen güzel değilsin!,, de de misti — Sen namuslu bir adamla eve lenerak kocana itimadın bu çirkin #iipheyi urutturar, Mem senin o arkadasm