ZIRAN—IRN , HARP KARŞISINDA | 'Sagiliz çocuklarının bakımı İngilterede, harbin başında, 750 bin. | Çocuk emin yerlere nakledilmekle Seraber, bir milyon şehi B kÖylere dağıtı D üü daha baştan, harbin N îlı,ı Ve ehemn. yelüni anlal ** ; ı.'ül“ll. zafer gayesi uğrunda her | Mi Arliğa — katlanmıya karar ver* Yalş Püslar başlamaz, — içtimal ha, Belapil VP yürüyüş tarzında — vukua heş ilecek her türlü sarsınlılara, W kpş ÜNlü güçlüklere ve karışıklık, Yİ ü Röğüş germiye hüzırlanmışlar. kolayca, intibak ediyorlardı. Diğer taraftan,; köylü çocukları, nın da, bu mini miniler muhace. relinden, istifadeleri çoktu, Bu şe* hirli çocukların halleri ,hareketleri, köylü çocuklarında, zekâ hamleleri yaratıyordu. & ' “KAMP — MEKTEP” 'LER İlk tecrübelerden elde edilen iyi neliceler üzerine, muhacir - çocuk lara mahsus “Kamp - Mmektep"ler tesis edildi. “ÜUmumiti maarif hizmeti” parlâ* mento sekreteri, son günlerde, bu mesele hakkında, şu sözleri söyle miştir: n “ocuklar, dinçleşmişlerdir. Onla rın maddi, fikri inkişafları o kadar meydandadır ki, aldığımız iyi neti- celer bizi bu muvakkat mektenple" rin tezyidine, hattâ harplen sonra da onları devam etlirmiye sevket mektedir.,, bi hazırlıklar arasında, en çok B Tiyet verdikleri meselelerden n? “Ocuklar oldu: Harbin sıkınlı* N w * darlıkları — karşısında, her | M Vrelle olursa — olsun, çocukları ha Ye etmek, onları her türlü _. ."ğ.-h Miyet ve ıztıraptan korumak, | wve terhiyelerine — halel ver, F İ Ti en esaslı bir gaye adddildi. İ tü> 'Din i)k günlerinden itibaren, ıı bulundurulan, bu haklı D R " sürçmeden, şaşırmadan vyü, , Ve çocüklara, geniş hir hima- Re Ve ü çu ç K *| sefalet ve pe” duyurul, âaka içinde, k elem ve acıları ; TEDRİS ŞEKLİ Yüksek güyenin, böylece, bu. kadar, tahakkuk — etlirilmesi, h&î Pü'lan bhükümetin keskin bir lim Sörüşü diğer taraftan — mual- af n döktorların ve milli mü” K ıqnh"ir_işîvrinııe çalışan işçüer_i'ı ı“'“ld!' nihayet bizzat elıuı'e?'ilşn İ Vei Niyon himmet ve gayreli sa, | İ'll]eü",' küçi Müslerek alükadan, — şirdiye Evet.. Bil milyon çocuğun; böyle mMuazzambir kütlenin nakli, yerleş, trilmesi, tedris meselesinde, mu- vakkat olsa, bir şaşkınlık ve karışık" lik devresine sebebiyet vermişti. yle ya.. Çocukların nakli, emni, yet altına alınması, vakit geçirilme sine imkân vermediği için, meklep ve ledris meselesi, ilk zamanlarda, r ÇOcuğuda dı tamamiyle tesbit edilememişti. le iken ması da caiz değildi. Daha iyi bir program tatbik edi. linceye kadar, muvakkalt ledriğ u. sulleri tatbik edildi, Köy muallim, muallimeleri, şehir. çocuklarından mürekkep gtuplar teşkil etmiye, bunları, iyi halde bulunan yerlerde toplamıya, — onlara, günde, birkaç saatlik ders vermiye haşladılar; fakat tayyare hücumları başlamış, devam etmek bulunmuştu. Köy mek teplerinde —de tahribat mıyordı;. Bu yüzden,. tedrisatla, sulh zamanı" na mahsus bir program tatbikin den — vazgeçildi ve bunda, harbin meydana gelirdiği şeraile uymak zaruüreli husule geldi. "Bombalar patlar, mekteplerin bir kısmı yıkılırken, bütün bu müşkü. lâta rağmen, derslere devam edili. İyordu. Tetkikat gösteriyor ki, bu zorluklar, şehirli çocukları, tedris ve lerbiyeden mahrum bırakmamış" ftır. Mektep çağında bulunan her bin çocuktan, ancak 6 sı, muhtelif sebeplerle, derslere iştirak edeme mişlir, GIDA MESELESİ Tedris ve terbiye meselesinden sonra, yine sür'atle halli icabeden .diğer bir dava da, gıdaya taalluk ediyordu. Evet.. Çocukları, gelişi HAREF R — İksam Pnetner * Tin, uzün zaman, başı boş birakıl , Yeni harbin yeni tabyası ———AA —— Sokak muharebeleri Sokak harbi resmi tebliğlerd e sı ksık geçen bir hâdise olmuştur. Bu savaşın nasıl ya pıldığını merak etmişseniz aşağıdaki satırları okuyunuz. Yeni bir şey öğrenmezseni; NGİLİZ — komandoslarının Narvece yaptıkları bir hü- cumu bir gâzeteciler gurupuna anlatan subay: suretle bizi sokak muharebesini kabule zorladılar,,, Bu cümlede al- tı çizilmiye lâyık olan kelime maa- lesef kelimesidir. Aynı vakayı nu. | latan Röyter mubabiri de şunları yazmıştır: “Almanya işini bilir bir düşman olduğunu ve bu asır harbinin en mühim ve en güç hü- susiyellerinden birisi c'an sokak “maalesef, dedi, Böy. | Almanlar evvelden — hazırladıkları » Mektep çağındaki çocukla" 'mevzilerde mukâavemet etmekle : iktifa etmiyerek her evde ayrı ay- | rı bücuma karsı koydular ve bu bile canınız sıktlmıyacaktır. muharebesini iyice öğrenmiş oldu. ğunu isbat etmiş ir.., | Sokak harbnin metodları nedir? 1914 - 1918 muharebesinde sokak harbi ikinci derecede bir ehemmi. yeli haizdi. Buzünkü harpte ha- yati bir ehemmiyet almıştır. Ce. çen harpte köyler ve sehirler top ateşi ile tamamiyle yılalabilirdi. Ordular yavaş yavaş yer değişti. rirlerdi, Ve çarpışmalar açık ara- zide olurdu. Halbuki bu günün harbi hızlı hareketler harbidir. Or. dular, otomobiller ve traktörlerle hücum ediyorlar, Binsaenaleyh yol çok ehemmiyetli bir rola oynuyor, - Halbuki yollar köylerden ve şehir güzel, yedirip içirmek kolaydı. İn, gilizler, nelicesi şüpheli, bu kolay usulün tatbikini muvalık görmedi" ler. Bünye, ihliyaç — şekillerini göz önüne almıya lüzüum gördüler. Her halde, gida meselesi, sıhhi bir şe, kilde tatbik edilmek lâzımdı, İngilterenin, —muayyen bir harp iaşesi vardır. Ahalinin her nülusu, na, müsavi suretle ve fenni bir to - tip allında yiyecek verir. Çocuklar, bu umumi prensibe tabi tutulmadı. Onlara, bu hususta da, birer rüc han payı verildi, : Mekteplerde, aşhaneler - - vücuda getirildi. — Çocuklara, — buralarda, meccani bir iaşe şekli tatbik olun. du. Çocuklar, süle varıncaya kadar, gida ihtiyaçlarını bu suretle telâfi ediyorlardı. Harbin devamı ,çocuklara tatbik edilen bu iaşe usulünü sekteye uğ. ralmadı. Bugün, bu mekteplere de"“ vam eden bir milyondan fazla ço, cük, muhtaç olduğu yemeği yedik. ten başka, sülünü de —mutazaman içmektedir. İngiliz maarif nezaretinin, bugün kü güyret ve endişesi, çocukları iyi beslemek, bu suretle gıdasızlığın ve igıda azlığının sebep olacağı hasla" lik ve tereddilerin önüne geçmek. tedir. Devam eden kanaate göre, gıda mahrumiyeti ve noksanı, ço cuklarda, bir daha önüne geçilemi | yecek arızalara ve âfetlere sabehi" yet verebilir. — Bu yazıyı okuyan okuyucularımız. herhaülde, derin derin düşünecekler ve hiç şüphesiz: — Ne medeni.. Ne insani, ve ne kadar yirminci asra yakışan bir Börüş ve düşünüş! Diye içlerini çekeceklerdir. ”. ür > iye ü j .Wm-ı tlidle edilen semere ve neli, hi âtiye —daha , caniyetle ha. . Küi Oida ümitler vermekledir: KT " ErTTeA A T e FERT Üe Ü bi himmet ve Kayret sayesin* Miralay katısı İvanovanın yeğe-i Petr Petroviç Strijin, hani geçen yıl yeni lâstiklerini çaldırmıştı ya, şte o6 Strijin, gece saat tam ikide vaftiz merasiminden eve dönmüş" tü, Evdekileri uyandırmamak içir usulea soyunduü, nefesini kıslı ve ayak ucuna — basarak kendi yatek odasına yollandı ve ışığı yakmadan uykuya hazırlanmıya başladı. Strijin, ayık ve muntazam bir ha. yat sürmektedir, yüzünde halim bir W ,hq' SOcukların yaşayışında, ya]ı'ıı_z İi “İm’.h' evvelki şartlar devam elti, ıı.,—".” kulinmamış, bakım ve ter, BU îıık'.,'i-*_uı:ılu. daha canlı ve me- hç Silara varılmıştır, # ,ıârn'lhmfhu (eyizli inkişâfa bu“ D ELN hurp Nihayetinde, bu lalbik! | Yüymi YN Birişilen — teerübelerder” bi Mı laydalar tamin edeceklerine D Bit V ediyorlar, 750000 COCUK | ) Ü ifade taşır, okuduğu kitaplar yalnız ” ÜŞ a dint ve ahlâkidir, fakat vaftiz me- . Siliz hükümeti, harp — başlar Şrasiminde, Lüdmila İçmovar-ı M h) Maz, harekele — Beçmiş, harp VAİ ha Selerine maruz — bulünan yer )| W *ti çocukları, emin mıntakala- İ Takletmiye başlamıştı. Hüküme. İ » Pu telâş ve isticali yerindeydi. Üİ h 'kü bir günlük bir bmal teltfisi ı t.:ınsız zarar ve felâketlere mey- ) » Ytrebilirdi. D hat ve hayrelle — karşılanacak Ü | | Muvaffakıyetti ki, bir Bün için ' ftayyare hücumlarına — muruz M Tan yerlerden, en aşağı 750,000 k kaldırılmış ve hiç bir k'argg._ " Ve hâdiseyemeydan veş-ııme_ Ç k *min mahallre nakledilmişti. : İ klıuud'““ başka, hükümet, yine bir !%hn şehir çocuğunu, köylere da Ğ ğ 'âışh. A BN milyon çocuğun — kafilelere .| ımam, onların şehirlerden İren | # | y üs, araba ile ciddi nezaret he, htn inin — dikkati altında köyler_'f h Ülmesi, pek müazzam bir işti. '—“ tanlı ve yerinde fahliyet, bu â.n tatbikindeki bilgili — intizam, tik Üyük bir ders, ne ibret alına | * bir muvaffakiyettir ü qiıltelı' köylere nakledilen çocuklar, - h Hü sonra, ne kadar şefkat ve b | y ttabbetle müsamele görmüşlerdi b | (* dera, barınacakları yörler, dik: muvaflakıyetli vaz'ı hamli şer>” » tendi kendine dört kadeh vodka ve lezzeli, sirkeyle hintyağı arasın dabir şeyi andıran bir bardak şa" rap İçmek müsaandesini verdi. İçki denilen şeyse deniz suyuna yahu! :öhrete benzer!: İnsanın içtikçe (-. seği gelir,.. Şimdi söyünürken Stei- in de yenilmez bir içmek iste”i duüyuyordu. “Galiba, sSağ tarafında vodka düşündü, Eğer bir kadehçik içer, sem o bunun farkına varmaz.,, Biraz tereddüt geçirdiklen sorsn korkuyu yenen Sirijin, dolaha yak- laştı. Usulca — kapisini — açarak el _.Vordnm-iyle sağ -taraftaki şişe ve sadehi buldu, doldurdu, Şişeyi - — ;""_e ko?tlll, sonra haç çıkârdı. » içli. Fakat kadehi yuvarlar yüuv- — lamaz harikaya benzer bir şey Ol ı Bir Kkuvtet Strflini, tpkı T'r bomba Bibi, Birdenbire — sandığı t hulundüğü tarafa fırlattı. Gözleri"" de şimşekler çaktı, nefesi — kesildi ve bütün — vücüdünü öyle bir h'5 yayıldı ki sülüklerle dolu bataklı. *a düşmüşlü sanki... Vodta yerir-, vücudunu, €vİ, bütün — mahalleyi havaya uçuran bir dinamit parçası Daşenkanın dolehim'ın . M İ | # Dw Zannati'“ Blşl, kalları F |e seçilmişti, buralarda rahatça, V“î;ğ“““h gi koplu. ve boşlür l Uyarane vakit — geçirebilirlerdi. —ıyı a?dıo::emi boyladı.., f f.l’h yatacak, giyecek şeyleri | Ctl;; dakika kadar hareket etlme- İW n Sağlık nezaretçileri, ilâçları ı':' nsnhassa ders görmeleri temin , Mişti. ; İ'_'ı yt bir milyon çocuk, böylece, D İhtiyaçları, kılı kırk yararca” ii& '_ı':a, emniâyet altına — alındıklan | gğ'ğ onların, yeni hayatlarından 'Ihkm amalarına, ana baba hasreti — ç Öemelerine ehemmiyet verildi, | ş“%ler böyle geçerken, telkikler |, Güikkatlerin verdiği neticeler, 4 Hhuniyet uyandırıyordu; çünkü Açtklar, mazhar oldukları şefkatli , İ y A sayesinde, yeni — muhitlerini İp “*rgamıyorlar, onlara, her gün. z daha ısınıyorlardı. hra, daha çabuk gelişip büyü- , *rdi. Küvvet ve fikirce, daima, rh İnkişaf — gösteriyorlardı. Yeni hi dükleri ve karşılaştıkları halle" ) -kârşı bir yabancılık duymuyor. C Yeni hayatlarımın şartlarına, * den, nefes almadan sandığın üstün. le yattı, sonra kalktı. ve kenti kendine sordu: “Neredeyim'l. Aklı başma geldiği zaman ilk his setliği şey, keskin gaz kokusuydu Detşet içinde kalkarak: “Eyvah, vodka yerine gaz İçm'- şim! diye inledi, Aman, yarabbi!,, Zehirlenmiş olduğunu düşününce hem Üşüdü, hem terledi. Odadaki korkudan Mmâda uğzında duydüğu ger, — gözlerinde çakan — şimşekl - kafasında çalınan çanlar ve mide şini döven — çekiçler de zehirin içinmiş olduğunu- isbat ediyordu. Hümünün — yaklaştığını hisser * Strijin, kendini boş ümitlere kap trmıyarak yakınlariyle vedalaşmı- İya karar yerdi ve bu niyelle Pa ” ” KU z d ll a AA SA hd « vardı, diye şenkanın yatak odasına Bitti. (Jilin DERKAEEE , > Yazan: A. ÇEHOV “Rusçadan çeviren: düldü, ifıtîym- bir kız olan baldızı Daşenka, evin idaresine bakıyoör" du.) Petr Pelroviç, ihliyar kızın ya tak odasına — girerek ağlıyan | sesle: — Daşenka! dedi. Sevgili Daşen ka! Bir şey, karanlıkta kıpırdandı ve derin bir nefes aklı: — Daşenla! Bir kadın seşi aceleyle: — Ha? Ne? diye sordu. Siz mi siniz, Petr Petroviç? Geldiniz de * mek? E, nasıl?” Kızm adını ne koöy- dular? Vaftiz anası kimdi? — Vafltiz anası Nalalya Andı — yevna — Velikosvelskaya idi, vaft': bebası da Pavel İvanoviç Bezsonni' sin.. Ben.. Ben, Daşenkâ, gal - ölüyorum. Kızın adını da Olimpi: * da koydular Ben.., Ben, Daşenka, Baz içlim... — Ama yaptlınız! Orada gaz ik , ram etmediler ya? — Doğrusunu söylemek lâzıms», size sormadan — vodka içmek isle- dim ve,, Ve Tanrı beni cezalan dırdı. Karanlıkta kazara gaz içlim. Simdi ne yapayım? Daşenka, kendi müsaadesi öolma" dan dölabın, açılmış olduğunu dü yunca canlandı... Aceleyle mumu yaktı, karyoladan indi ve çilli yü- zünü, kemikleri — çıkmış vücüdunu aydınlalanr mum ışığı altında, saç darinı kıvırmak için taklığı kâğıt * ları hışırdatarak yalınayak dölüta kaştu, Dolabin içini gözden geçirirke" serl bir sesle: — Kimin müsaadesiyle — dolahı karıştırdınız? dedi, Bu vodka orü, ya sizin için mi kondu? : Strijin, alnında toplanan soğuk terleri silerek: — Ben... ben, Düşenka, — vyodka değil, gaz içlim... diye mırıldandı. — Gaza niçin dökunuyorsunuz? Bu size ait bir iş Mi? Onu siz içsin diye mi koydular? Yoksa, sizin fik- rinizce, gazi bedava — mi - veriyor. lar? Ha? Şimdi gazın kaça olduğu- nü biliyor musunuz? Biliyor mus sunuz? * Strijin: — Sevgili Daşenka! diye inledi. SERVET LUNEL Şimdi ortada hayat memat mesele. Si var, halbuki siz, paradan bahse- diyorsunuz! , Daşenka, dolabın kapısım hid* detle kapıyarak: — Şuna da bakın, sarhoş, bir de burnunu dolaba sokuüyor, diye ba. ğırdı. Ah, haydutlar, ah, mel'unlar!i Ne gece me gündüz rahat yüzü gör- maiyen bir cefakeşim ben! Yezitler, hınzırlar, inşallah benim çektikle" rimi size de öbür dünyada çektir. sinler! Demen yarın buradan gidi- yorum! Ben bir kızım, — karşımda bDöyle iç Çamaşırıyla — dunmanıza müsaade etmiyorum! Ben giyinme" mişken bana —bakmaya — hakkınız yoktur! Ve açtı ağzını, yumdu gözünü.., Çileden çıkan Daşenkayı ne rica, ne yemin, ne de top ateşiyle sus- tarmak kabil olmadığını bilen Siri“ ija, kolunu silkti, giyindi ve dok- tora gitmeğe karar — verdi, Fakat doktoru, ancak ona lüzüum olmadı” ğı zaman bulmak kolaydır. Arka arkaya üç mahalleyi dolaştıktan ve beş defa doktor Cepharyan'ın, ye- di delfa doktor Bultihin'in kapısını çaldaktan sonra, belki eczacı yar" dım eder, düşüncesiyle eczahaneye koştu., Burada — epeyce — beklemek icabelti, nihayel kapı açıldı ve karşısına, kısa boylu, siyah ve kı- vırcık saçlı, — uykuülü eczacı çıktı. Onun yüzüo kadar ciddi ve zekiydi ki Strijin bir nevi korku duymak“ lan kendisini alamadı. Yalnız çok zeki ve ağırbaşlı Ya- hüdi —eczacıların konuşabilecekleri bir sesle: — Ne isliyorsunuz? diye sordu. Strijin, boğulur gibi fısıldadı; — Tanrı tızasıçin,... Riça ederim! Bana böür şeyler vöriniz.. Şimdi, kazara gaz içlim! Ölüyorum! — Rica ederim asabileşmeyin ve benim soracağım süallere cevap verin. — Asabileşmenizi bir hakikat olarak kabul etsek bile, bu hâliniz benim sizi anlamama engel oluyor. Siz, gaz içliniz değil mi? Öyle mi? — Evet, gaz iclim! — Kurtarınız, yalvaririm? Eczacı, soğukkanlılık ve ciddiyet ilade eden bir tavırla yazı masası- na yaklaştı, kitabr açtı ve okumağn daldı, İki sayfa kadar — okuyunca evvelâ bir omuzunu, sonra — diğer omuzunu. silkti. “Yüzünü islihfafla buruşturdu ve biraz düşünerek bi- tişik odaya girndi. Saat dördü çal. dı, Dördü öon geçe de eczacı, başka daldı. * ç Bu işe akıl erdiremiyormuş gibi: — Him! dedi, —Kendinizi fena hissettiğinizi bir hakikat — olarak kabul etsek bile sizin, eczahaneye değil, doklora müracaat — etmeniz lâzim gelir. ı — Fakat ben bir kaç doktora gitltim! Uyandıradım! — Him,., Demek ki biz eczacıla- rı adam yerine koymuyorsunuz ve hattâ gecenin dördünde bile ra. hatsız. ediyorsunuz, halbuki her köpek, her kedi istirahata muhlaç" fır... Siz; hiç bir şey anlamak iste- miyorsunuz ve sizin fikrinizce biz insan değiliz ve sinirlerimiz de çamaşır ipi gibidir. Strijin, eczacının sözlerini sonu. na kadar — dinledi, içini çekli ve eve yollandı. “Demek ki ölmek mukadder" miş!,, diye düşünüyordu. Ağzı yanıyor ve gaz kokuyordu; midesi kaynıyor, kulakları gümlü « yordu, Her dakika geçlikçe ölümü. nün biraz daha yaklaşlığını, kalbi" nin arlık çarpmadığını zannediyor- dü,« Eve gelince bir kâğıda aceleyle: “Ölümümde — hiç kimsenin — suçu yoklur,, — sözlerimi yazdı, sonra Tanrıya dua etli, yâattlı ve yorganı başına çekti. Sabaha kadar uyuya. madı, ölümü bekledi, ve mülema" diyen mezarında taze otlar bitli- ğini ve kuşların cıvıldaştlığını ta . hayyül ellti.., Sabahleyinse karyolasında oturu" yor ve Daşenkaya — gülümsiyerek anlatıyordu: * — Seygili hemşireciğim, dürüst ve müntazam bir hayat süreti insa- nı, hiçbir zehir öldüremez. İşle mi- sal olarak beni alalım, Mahvolmak üzereydim, ölüyor ve eziyet çeki" yordum, şimdiyse hiç bir şeyim yok, Yalnız ağzım biraz kayruldu, bir de boğazım yanıyor, fakal bü- lün vücuduüm, Tanrıya çok şükür, sapasağlam... Sebep? Çünkü mun. tazam hayal sürüyorum. Daşenka, — masrafları düşünerek gözünü bir noklayadikli ve: — Hayır, bunun asıl sebebi ga. zın fena olması, diye içini çekti, Demek ki, bakkal olacak o herit? bana iyi gazdan değil de litresi bir buçuk kapik olandan — vermiz. Ben cefakeş, betbaht bir kadınım yeziller, mel'unlar, inşallah benim çekltiklerimi öbür dünyada size de çektirsinler! Hınzırlar, alçaklar... Ve açtı ağzını, yamdu gözünü.. lerden de geçerler, Olduğu yerde durmıya küâdir bir ordu düşman ordusunun mMoutöl lü vasıtalar kullanarak ilerleyiş'ni Ünrdurabilir. Bilâkis sokak muha. rebertine hazırlanmamış bir ordu kalaba'?i — şehirler mıntakasında bücum edemez, Ancak açık arazi: de harbedebilir, Almanlara zafer kazandıran ka: ti âmiller tanklar ve pike yapan tayyarelerdir, Bir şehrin sokakla rımda bu silâhlarm tesiri azalır, Tank iyi müdafaa edilen sokağa karsı âcizdir, Hiebir zırlılı araba bir sokağın iki kenarmdaki bütün evleri temelinden yıkatak kadar cephane taşıyamaz, Bilâkis tank- larla mücadele eden piyade her evde kendisine iyi bir siper bulur ve'düşmana yalım mesafeden ateş açabilir. Tanklar için sokak tehli. keli yoldur. Eski harplerde dağ- | arasındaki geçitler en İyi müdafan kaklar geçitlerin yerini tutmuş - tur. Müdafiler usulü dairesinde çarpışlıkları takdirde sokak sa- vaşında tank İçin muvaffakıyet ü- midi pek azdır, t FVakat sokak harbini yapan krta. lar, yalnız açık arazide talim yap- miış askerlerden müteşekkil ise o Fransa muharebesi sırasında Fran- Bızlar Almanlara karşı sokak har. bini denemek İstediler, Meselâ At man tanklarınm hücum ettiği Ren şehrinde şehri müdafaa ettiği kuvvetli bir Fransız garnizonu var.- dı, Franetz müdafaası tank savar toplara, ağır mitralyözlere ve sah- ra topçusuna dayanıyor, Bu mu- hafızlar tanklara ve alev saçan ma kinelere karşı bir sey yapamadı. lar. Bu muvaffakıyetsizlikte ka- bahat Framnsız askerinin değil, kur- maylarındır. Zira müdafaa eden asker aldığı emirleri aynen tatbik etmek ve vaziyete göre yeni ka. rarlar vermemek için kat'i talimnt almışlardır. Hattâ genelkurmay Ruen müdafan eden askerlere *mülkiyet hakkına tecavüz etme - mek için evlere girilmemesi,, ni hai Pa reketlö mukabele ettiler, Müdafi- İerin kuvvetli anteşi ile korunan büyük caddelerden geçmediler.Şeh rin sokaklarma dağılıwverdiler, Bu suüretle Fransız müdafaasını çevi- rerek yan ateşine tâbi tuttular Tanokların Ruen zaferi bir is. tisnadır, Normal olarak zırhlı ara- balarmı sokak harbine hâkim ola. 'cağı kabul edilemez. —Varşova ha- rekâtı bunu isbat etmişti, Lehis - tan payitahtınm İyi taljm görmüş ahalisi ve gönüllüleri, Napolyon devrinden kalma müstahkem mev- zilere yerleşenek şehrin kenarma kadar gelmiş olan bir Alman zırlı. h: tümenini kati bir bozguna uğ- rattılar, Bu muvaffakıyetin scbe- bi basittir. Varsova müdafileri - nin elinde kurmaylar tarafımdan yazılmış bir direktif yoktu, Herkes aklmm erdiği usulde düşmana mu kavemet ediyor, Vâkın bazan her- kesin kendi düşüncesine göre ah dığı tedbirler birbirinin aksina çı kıyordu, Meselâ bir garaj sahibi benzin pompasmı, alev saçan ma - kine gibi kullanarak tankları dur- durmıya çalışm'zen, aynı sokakta bulunan başka müdafiler tank jiçin dekilerini boğmül: maksadiyle tü. Tambalarla su sıkıyorlardı. Fakat bu karmakarışık müdafaa - sİstemi düşmanı 24 saat durmağa ve son- ra geri çekilmeğe mecbur etti, Ve Varşova bu jik hücumdan birkacç gün sonra pek üstün düsman kuv- votleri tarafından güçlükle zap - teldilebildi. Bir sehre hücum ctmeden evvel bu göhri siddetle bombardıman tmek harp kaidelerindendir,. Eğtr şehir hava höcumlarına karsı İyi korunmamışsa bu bombardımanın tesiri çok ağır olur hattâ — kat'i netlceyi temin edebilir. Fakat düş man şehre girmeğe ka'kışınca ton çu ateşini keser, Sokak — müuhare- beleri çok karışıktır, ateş alan pL nalartdan çıkan duman çök kesif- fir, onun için değ'l topçua uçak bi- Te kendi askerini vurmak — korkü. tiyle ateş açamaz, Bu andan itibaren sokatı harbi ' makine savaşı olmaktan çıkar, pb- yâade çarpışması olür, Fakat ae- â kak harbi denince sokakta olan * 1 A | |0