17 HAZİRAN — 1947 vero, tayyaresine atlar, sk sık teftişler yapardı. Bir gü istikbaline koştular; fakat tayyarede, general değil, soba boruları vardı. e leşik devletler e Amerikası-| tilmiştir, O, bilhassa, hususi bir | Yeni nüfus Otahririne göre| takım askeri teşkiller meydana gi 30 yaş arasmdaki gençleri! getirmiş, piyade ile hava kuvvet” Milyon kişidir. Bunlar, şimali| lerinin mesai teşriki işlerini ordusunun kur'a efra| tanzime vakit sarfetmiş ve mo ihtiyatmı teşkil etmekte -| törlü birliklerin hareketlerine Bu genelerin 3 milyonu, 'iştirak edebilecek şekilde bir | saatte, bir seyver köprü k— gumuz senenin ni-| niyâde kuvveti de meydana ge İdukları için çok memnun görü tirmiştir, Yine, Amerika (ogaz€telerinin kayıtlarına. göre, generel Micna İr, piyade kuvvetleri kumandanı srfativle, bu izi gi bir , birliklere sim etmiş» ir çe ordu teşkilâtına göre, her piyade fırkası, üç piyade nla yı ile bir topçu livasmdan mü rekkep bulunuyordu. Buna “dört lük,, diyorlardı. Şimdi ise 'üç - İlik, namı altında, her fırka y. ne Üc piyade alayından mürek- - İkep bulunuyor, fakat her piyade . J|alayınım, kendisine mahsus top- çusu da oluyor, Böyle hir fırka - İnn, ayrıca, bir ağır topçu kuv vetiyle istihkâm ve levazım müf de mevcuttur. GENERALİN FAALİYETİ General Menair, büyük umu - mi reisi bulundur ğu zamanlarda, pek nadir ola: rak, Vaşingeondaki dairesinde görülürdü. ©, maiyet kumandanlarını verdikleri raporlara itimat et mez, askerlik talim ve terbiye sindeki inkişafı gözüyle görme dikten sonra rahat edemezdi, Bundan dolayı, bir kamptan di- ger kampa gider, kıtaatın asker « İlik bilgilerini arttırmaya, ve ye- ni teşkilâtı” tatbik etmiye çal şırdı . 1 General Menair, zamanımı ı> raf etmemek ve Amerikanm bi? ucundan diğer ucuna sür'at'e gidebilmek için, Duglâs tipinde, 14 kişilik bir nakliye tayyaresi temin etti ve orasmı çalışma © dası haline getirdi. kadar talim görerek hasırlanacaklar vabut yerlerde harp edecekler» Yüminin eral Leg- başına, gen di Menair'i “etirmiştir. GENERALİN HAYATI de, 64,000 kilometrelik yolculuk $ | yapmıştı, General, “uçan bürosu,, save #inde, kamplara ânsızm inerdi. imandanlığma etmis- | Sorra, hic dinlenmeden, teftişe “aradı, a Ordumu- İbaşlar, muallim zabitleri sigaya €n şerefli nişanlarını kazan İ ceker ve tenkitlerini yapardı, Gan general GENERALİN in ebe, sahna ok PEVKALADELİĞİ ve 1018 senesinden İtİbâ'| Amerikan O gazeteleri, meş? tahivecilikteki yle am. era'in sicilinde, biraz A » vardır: Bugünkü misafirlerin halleri a Tabiye ER ve değişme» İsilerile hicte kabili kıyas deği uiva'armım takdirinde sasmr? lir. Onlara normal misafir naza siyle bakmak aslâ caiz olamaz. vet, bu devrin misafirlerini »detâ göz hansine almak mecbu ivet! hası) olmuştur. Evden çıkarken, kendi paltola, “mi geyip geymeğik! - erimi; *smarladık., derken baslarma şavan bir gmebarei hun, arkı bir tarzda mesa'i İlinde bulunmasının müke- (sirt astı azan kalpak geçinme - İİ evlerini be'emetur., diklerini dikkatle tetkik etmek Ü böyOk HARP ARASINDA | ann iter hamten Rene İtoeral Menair'in askeri bilgiyel'Ata maruz kaldı ati ik olunca, asker!i Evine on beş “işi kadar misa. davet etmisti, Aralarında. çeşitten inzen Bu cidden eüzel bir daveti Sİ Yalnız yemeğe ruğleden “Ja zarfedilmi EK. eğlentilere iştirak etmele 1929 dan 1940 senesine kad? bir türlü sl eralremeliğiıni rütneli zabitlere ve © mecburiyetindeyim n asker arnlere mahsus Ola es” binde teki muallimliğin IR, sonra fren an yaparken ordunun ta-ğOnların karar vermeleri lâzım” ve terbiyesine ve inkişafınağdır. Davet verilen evde üç kişi vardı: Zefirova, kocası; bir de ma. Birleşik Amerika kara orduları başkumandanı GeneralLesle J. Menâir Bu “ucan büro,. bir sene için” mist. İ dam Zefirovanın babası. İhtiyar o Misafirler o midelerini , geçmeden tertibini bozdu, Adam . ten kalkar kalkmaz bir h , bek çok can . sadiyle bir sağa bir sola koğu- HABER — Afeam n, tayyaresi görününce, zabit. Japonların barbe girdikleri günlerde, Birmanyanın merkezi Mandalayda Fransız inuharriri, orada gör - 'düklerini, bir mecmuada neğreği. ir, Ta yazmın meraklı olan birkaç narçasın! hak'ediyoruz, Frans:# müherriri diyor ki: Ben, Japonlar harbe girdikleri sırada, Mandalayda bulunuyor » dâum, Birmanyalılar hakkında duyduklarım, fena şevler değil - di, İlk günlerdeki intibalarım dı lehlerindeydi; fakat Japonların Malezyada muvaffakıvetleri art - tıkça, Birmanyalılar da acaipleş. tiler, Orada geçirdiğim son gür lerimde, öyle geyler gördüm ki, bu adamlardan hem korktum; bem de iğrendim, Onlar, hiç sünhesiz, pek ber - bad geyler Birmanyalılar. iri güler yüzle rile, cigara içislerindeki babayani hallerile, göbekli okarınlarmdan aşağı sarkan peştemallarile, in sana ilk nazarda, bir itimat, bir emniyet telkin ederler; Tekat kendi oaralarında konusurken, bütün ecnebilerin o işkembelerini deşmek lüüzumundan bahsederler, AVRUPALILAR KAMYONLA. RIN ALTINA TILIYOR Malezyada, Felemenk adaların- da, Japonlar muvaffakıyet kaza» nır, İngilizler bozulurken, Bir » manvalılar, iri güler yüzlerinde gelecek ve buna da 90 bin zabit |mânalı tebessümler (o göstermiye kumanla edecek 3 milyonlu: - İbaşladılar. Wenebilere ve bilhas. duyu vücuda . getirmek, hele 90 İsa İngilizlere karşı bakışlarında, ğgerbi klanlar yetiştir. İkin ve düşmanlık alevleri parlı » Yavaş yavaş harekete gectiler, Rarunda, birtakım fedaller tü- redi, İşleri etiçleri tramvavlar &. nüne atılarak vere uzanmak, ken dilerini ezdirmekti, Bundan bek. ledikleri şey, tramvayların ha * - ıreketlerini karıştırmak, beyazla rin vezifeleri başma gitmelerini geciktirmekti. Polisler müdahale edince, çe - t miş ve manevraya, ihtiyat |kişmeler başlar, onlarin istedik. ve milis olarak 1,910,000 kişilik İleri olurdu; çünkü bu izdihamda bir kuvvet iştirak etmişti. Amerikalılar, in *İtramvayar, vakıt kaybederlerdi , generali yo: | Hele, Birmanvalıların çektik - rulmaz himmetivle, ordularınm İleri “çek cek”ler, şu kücücük vetişeceğini, bu sene nihayetinde, |rabslar yok mu? Bir Avrupalı, ordunun 3 milyonluk olacağımı, | vanılın da, onlardan birine bi . gelecek o Benelerde daha büyü: erse, basına muhokkak bir fe» 'veceğini söylüyorlar, |lâket gelird, Kendilerini arabayı generallerinin bususiyetlerini fev İğaüdeliklerini sayıp dökmekte - İ dirler Bu fevkalâdelilerden biri gu imiş: Bir gün, istihieim kıtaları, bir nüyorlarmış; fakat ceneral, on İirm bu memnuniyetini hiç be - ğenmemiş ve öyle tenkit etm; Ki; istihkâm kıtalar, generalin irşatlarına göre harekete geçin - ce, bu defa bir saatte k lar, Mermi 25 dakikada kurmuş - r, Onun, diğer bir fevkalâdeliöi de şudur: General, Birleşik devletler A merikasımın şimal taraflarında bulunan bir kampta bekleniyor- muş, Zaman, kışmış, Havade, generslin tavvaresi görününce, herkes istikttaline koşmuş; fa * kat, hayret! İcinde çeneral dö gil, soba boruları varmış, O, ne itmiş, Evet, kaş şiddetli, kamr” laki askerin soba boruları yo General, askerin rahatmı çek düşündüğü için, soba borularını, çabucak vetiştirmeyi istemiş ve kendi tayyaresiyla U GENERALİN BUGÜNKÜ VAZİFESİ General, burün mühim bir me guliyet altındadır, İlk elde, 3 milyonluk bir ordu meydanı Misafirier Tazan: Michael Zoshehenko Çeviren: Cevat Tevfik Enson farla doldurdukiarından oyun oyna varak kendilerini eğlendirmeğe baş'adılar, Bu oyunlar, birtakım #erseriyane oyunlarından beska bir şey değildi, 'Tam bu esnada madam Zefiro- va salona “indi; yüzü mumya rengini andırıyordu, Havkirsrak: — Doğrusu bu vahsetten bar ka bir sev değil! dedi, Biri yir mi beş mumluk ammul aşınmış Bundan anlaşılıvor ki, bü zama nm misafirlerinin “100” numara" va girmelerinde bile bir hikmet var! Ampul gitti gider Böylece patırdı gürütü baş gösterdi, Zudokimiç baba, misafirlerin etrafında doaşarak üstlerini bar- larmı aramaa başladı, Kadınlar. itiraz avazeleri çıka- rarak: — Mecburiyet karşısında bel ki erkeklerin üzerlerini arayahi, lirsiniz., diyorlardı; fakat bizi Zudakimic, misafirleri kollamak bakımından davete çağırılmıştı. Karı koca: Üç kişi olursak , İşi daha iyi idare ederiz,, Hemde herkesi sr bir göz hapsine alabiliriz, m ” gecesi bu düsturu ele alarak işe başladılar, Lâkin, Ihtiyar Zudekimiç çok cağızm yaşı cidden pek geckindi O gün de aksi olacak; midesini pek fazla doldurmuştu, Yemek. kuruldu ve borlerıya başladı, Madam Zefirova, bu v. sıkıldı o Ve evin içinde, misafirleri kontrol mak, şup durdu Gece yarısı olunca, o da iyiden iviye kafayı çekerek gayri ihti- Yari, yemek odasında, pencere nin kenarında uyuklaya kaldı, bulunmuş olan bir İ Bir Fransız muharriri Mandalâyda neler görmüş Y Iirmanyalılar, müthiş ecnebi düşmanıdırlar. Birer hayvan gibi çektikleri küçücük arabalarına bien ecnebileri, kamyonların altına sürüklerler, onları öldürtmek için kendilerini de feda ederler koşmuş olan Birmanyalı, çıplak içöğsünün, sırtında adâelerini kabartarak, peştemalını savura* irak öyle bir süratle giderdi hi, sa'lana zıplaya, her an düşmek tehlikeleri gösteren yolcunun ih. tarma, ricasına, tehdidine ehetr» imiyet bile vermez, bir kamyonun geldiğini görünceye kadar © hiz la koşardı Sonra, birdenbi. kamyonun önüne geçer, arabası ile birlikte müşterisini ezdirirdi. Bu arada, ekserya, kendisi de ezilir giderdi. Bu adamlar, bir Avrupalıyı öldürmiye o kadar susamışlardı, Japonların devamlı muzafferi - vet haberleri gelmiye başladık « tan sonra, caddeler, Birmenyalır ların nikmayişleri başladı, Kırmızı sancaklarını dalzalar» dıran bu alayların ellerinde, İn - gilizleri tahkir edici cümleler ya. zılmız bayraklar sallanındı Bütün mahallelerde, eski bi vük kazanları demir cubukleria vururlardı. bu gürültülü sesler!» ortalığı vetveleye verirler, Böye- ce, İngilizlere odüşmanlıklarını İlân ederlerdi, POLİSLERİN ÜZERİNE TAŞ YAĞDIRIRLARDI Bir nümayiş esnasında, Hindli polisler bunları durdurdular ve kendilerinden, ne dertlefi oldu. #unu sordular, Vay, soran sen misin? Bir vaveylâ koptu ve po. lisler bir taş yağmuruna tutul du, Bütün bu işleri idare eden Bır da papas'arıdır ve Birmanyada, ibunlar, bir Hindlinin başındaki kadar “eoktur, Sokaklarda, sağa 80la sallana. sancakları, hakaret dolu bayrak. lariyie nümayiş yapıyorlar, İn. giliz askeri müdahale edince, bi? vaveylâ, bir kiyamet koptu, İm peilizler silâha davranmıya, son ra da ateş elmiye mecbur oldu. lar, Kafile dağıldı, ama üç Bir. manyalı da hayatlarından oldu, CANLI HEDEFLER rike başladılar, İngiliz ve Hindli polisler, bu hale nihayet vermelerini ihtar et- tiler, Papaslar, vola gelmiş gibi göründüler; fakat gizli gizli tahir riklerine devam ettiler, Papasın biri, halka şunları söy. — Ben, bu gece, rüyamda Bus dayı gördüm. Bana, sadık kulla. rm; kurşundan koruyacak bir usul öğretti Her nilmayişçi, ak nma, Üç renkli öç daire çizsin Askerler, hiç şüphesiz, o daire. lere nişan alırlar, Böylelikle, on- larm, kalabalığın üzerine, gelişi. zel ateş etmesi önlenir, Hep bi- liyorsunuz ki, bu adamlar, iyi ni. gancı değildirler Alnmızdaki dairelere nişan alrp atsalar bile, kurşunarmı, başınızın üzerinden aşırtırlar, Buda, bunlârı bana söyledi. Halk, bu telkinlere kapıldı, Her nümayişçi, slmlarına iç içe, her biri bir renkte ilç daire çizmiş rak, burunları havada gezinen İlerdi, bu papaslarm arkalarında ciddi ciddi yürüyen, birer görmezleri vardır. Bu çömezlerde, papaslar #öbi, kanarya sarısı renginde geniş entarigiyiyorlar ve yere çömelmiş bir vaziyette tesadüf olunur: Dinlenmektedirler, BUDA DEDİ Kİ Bu telkinleri pek zehirlidir. “Buda dedi ki, .di « verek cahil halkın narasmı çe jkerken, kafasını da Avrupalılık düşmanlığiyle doldururlar, Mandrlavda idi, Gözümün & nünde şöyle bir vaka cereyan etti: Birmanyalılar, yine o kırmızı ASR! Bu sefer de erkekler itiraz & tiler, N'hayet umumi bir araştırma vapılmasınm elzem olduğunu İle ri sürdüler Bu bakımdan icabeden tedbir ler alındı Misafirlerin doldur. dukları #alonun kanısı kilitler misti Misafirler. dizildiler Gömleklerini, nantalonlarını, 8 vakkabılarını bile çıkardılar, LA kin, bir sev bulunamadı, Birkac sandüviz, içki kadeh. leri, bir şişe g te buluran'ar bundan ibaretti, Ev sahibi madam Zefirova ne raket icabı misafirlerinden af talep etti; ve fena halde sini” İendiğinden bu kabalığı yaptığı. m; belki de ampulü hariçter girenlerden ( birinin asırdığını ileri sürdü Her şeye rağmen davetin tadı kaçmıştı. Kimse aile ovunlarma devam etmek nivetinde değildi, Bala- laykanm refakatiyle dansetmek istiyen tek bir davetli bile tasav vur edilemezdi. Arası çok geçmeden misafirler teker teker çikm gittiler, Sabahlevin, mesele (anlaşıldı Madam Zefirova, ber ihtimale karşı “100” numaranın ampulü; nü cebine yerleştirmişti, Sarhos olup sızınca, ampul opencerenw kenarma çarparak tuzla buz ol - Muştu, Mesele, bundan ibaretti şarap su sişesi,, İs-| Nihayet başladı, Polisler mü- dahale etti, kalabalığı dağıtama- dr, Bu defa, işeasker karıştı, SIVIŞMAK LÂZIM Bu kanli hâdiseyi gördükten sonra, Mandalavda o kalmamızın mânası olamazdı; fakat şehirden çikin gitmek kolay değildi Bir geçe, karanlık basınca, Mi. vük bir ihtiyatin otellerimizlen çıktık; sur kapama vollandık, Kimsenin bizi takip etmediğin * n emin olarak, ayağımızı ke. ndan dışarı atınca, üzerimi? *aş vağmıya başladı Hele külü- n baddi besabı yoktu, ».. Fransız muharriri Mandalay. İnn, sonra da Rirmanvadan kar mıya muvaffak oluyor, Fransa. a me'dikten sonra, Mandâlaym, Taron - İneiliz harbi sırasında vandığmı duyunca: Oh olsunlara! Diverek memnunivet gösteri » vor, M, RASİM ÖZGEN Raşid Rıza Tiyatrosu BALİDS PİŞKİN BERABER Harbiyode, Belvü Bahçesinin Alatur - ka kosmunda her gece sant (0,30) dn SİZİ TANIMIYORUM Komedi — 8 — Perde Yazanlar; Bedia Fon Şintzer ve astı Hıza Zobu Heyet her gxce Pelvü Bahçesinde 1733 Beraber şarknar 1245 ajana 13,00—1320 Karışık şarkı ve türküler 15,00 Program 15,08 Radyo dans orkestrası 19,45 İnce eşz faslı 1930 Haberler 19,445 Serbest 10 daki. ka 1955 Şehnaz makamından şarki ın» 20,15 Radyo gazetesi 2045 Bir marş öğreniyoruz 21,00 Ziraat takvi. mi 21,10 Şarkı ve türküler 7180 bo. Duyma, (Av ve spora dair) 314 Rİ. yazeticimhur bandosu 22,30 Haberler 22,45—23,50 yarınki prograri ve ke