LARFR — Atanm Postası * a ——— | M Dertli Adal.. B birisi de şudur: Buzsuzluk! ASKA adaları bilmiyorum, fakat muhakkak ki Heybeli dertli bir adadır, Ve dertlerinin en başta gelenlerinden _ Buzu hir fantazi sayanlar olabilir, Bunlar: : — Rakmızı, buzsuz içebilirsiniz. Yemişleri m buzda soğutmak mır lâzım ? Diyebilirler. Hakları yok değil, İnsan, bol zeytinyağlı ve sarmısaklı ogcığını buzsuz da yiyebilir. Rakı kadehine buz atmasa da olur, Şişeyi kuyuya sarkıtmak, yahut kuyudan çekilmiş suya koymak suretiyle de soğutmak kabildir. Su, buzda değil, top- vak teside de soğur, Penbe yanaklı,olgun ve dolgun vücutlu ahretliklere benzeyen kirazları, renk yvenk erikleri, lezzeti, günakkâr bir kadının busesine benzeyen kaysıları buzun soğuk giltesine yatırmadan da yemek mümkündür. Fakat, insanın anası, babağ&ı, eşi, çocuğu-hastalanır, ve bu hastalık için buz kullanmak lâzım geliyorsa, o zaman ne olacak?,. 'Tabii, o zaman, kazın ayağı öyle değil, is fantazilikten orkıyor, bir ihtiyaç halini alryor, Hem de hayati bir ihtiyaç! . Evyelki gün, refikam birdenbire rahatsızlandı. 'buz lâzım oldu, çarşıyı, pazarı altüst ettim, bir mıskal buz buamadım, Eğer, bir dostun buz dolabı hatırıma gelmeseydi, karımım âkıbeti pek feci olacaktı. Heybelinin başka bir derdi daha var: Esnaf! Bunlar, eski devirlerin astığı astık, kestiği kestik, derebeylerine, halkın ensesinde boza pişiren mütegallibelere benzeyotlar, Sattıkları şeylerin fiyatlarında — bilhasa yemişlerde — hiç istikrar yok, Kiraz, birinde elli ise, mdakinde 60, daha öbür dükkânda 45, fakat mal ayn mal Taze fasulya da böyle, kahak da böyle, domates de böyle, hiyar da böyle, Fiyatlardan şikâyet etseniz, istıkrarsızıktan dem vursanız, Bert bir sesle tersliyorlar ve hemen ilâve ediyorlar: — İtersen al! Bu nasıl iştir? Esnaf, buz getirtmek istemiyor, bunu kâr sız bir iş sayryorsa, belediye buna bir çare bulamaz mı?,, Bir müfettiş gönderip esnafın durumunu tetkik ettiremez mi? , Salâhiyettar ve mesul olanlar böyle bir sıkmtıyı, böyle bir ihtiyacı h iyorlar mı? Esnafın şımarıklık yaptıklarının farkında değiller mi? . Yoksa, bu derdin, mevsim şartları içinde önemli bir dert olduğunu anlamak istemiyorlar Bizim maksadımız, alâkalr yerleri gücendirmek mı?, nazarı dikkatlerini çekmek, tahrik etmektir. Ve her şeyden evvel vazifemizi yapıyoruz, Eğer, Heybeliadanın buz ihtiyacı- nı temin edecek vasıtalara malik olsay bu derdi yazmaz, esnafım derebeyi elimize kalemi almp i neşretmez, tesisafa sarılırdık, Esnafm cezasını verir ve fiyatarda istikrarın temi, nine çalışırdık, Ruzveltin bir sözünün ve bir kahkahasının kıymeti Bütün dünya matbuatı, Birleşik- devletler Amerikası cümhurreisi Ruzveltin — bir kahkahasından bahsediyorlar. Bu kahkahaya, genç, 22 yaşında bir gazeteci sebep oldu Bu grazeteci, bir mat- buat konferansında, — Ruzwvelte öyle bir sual sordu ki, kendisi de, sualinın neticesini kestireme, den, böyle bir hâdise uyandırdı. Mesele, Japonyayı bombardr man ettikten sonra Rusyanın u- zak şark cihetlerine inen bir A, mesine taallâik ediyordu, Gazeteci, Amerikaldara mah- sus bir safdillikle yahuf bir ga, tabetle: — Rusyanın eline geçen bu tayyareyi de, “ödünç verme ve tığımız yardımlara dahil edecek larla güldü İşte bu gülüş ve gül, dürüsştür ki, genç gazetecinin is” mini, bütün dünyaya duyurdu, TARIH KIRPINTILARI:; Billür hamam Hakikçâttir amma, masal gibi de | - anlafılabilir: | Bir varmış hir yokmuş, on ye- | dinci asır mımnda Dördüncü | Murad adında bir Osmanlı padişa- ı hi varmış., kendisi dünyü güzeli 'bir delikanlı imis.. elâ gözlü, kum |ral, vücut yapısı dal, pehlivanlık, |ta Züloğlu Rüsteme meydan okur. | muş., eçak meydanlarmtîi kükre- !miâ arslan olurmuş.. amma, zevk lve safasına da düşkün bir padi . imiş., : İ!n'_:ıuliauı Muradım Emirgüne î.'u._ suf Han adında İranlı bir nedimi varımış., ona Boğaziçinde bir saray ile arkasında muuhteşenmi !m_mlar_ 'bahçeler hediye etmiş.. hani bu- gün Emirgân denilen bir köy var. dır ya, işte o köyün adı bu İran- h asrizadenin adımdan bmmadır._ Emirgüne Yusuf Han, Boğazi- çindeki saraym, peri padişahları, nın sarayları gibi döşetip dayat - mis.. İçini ennet hurl ve Bgilman. farını gölgerle brrakacak güzeller le doldurmuş.. eîçkî ve eğlenceye düşkün efen disine, bahçede, bir de altım ka- fesli billür hamam yaptırmış,.dı, şmı da gül ve yasam in ağaçlariyle sardırmış.. kurnaları, musluk ve Hüleleri, tasları, nalınları mücevher kakmalı altından, ihrişim peşte , malları sırmalı ve inci — püsküllü imiş.. Emirgüne Han sarayımım hahçe- lerinde ve hillür hamamımda öyle çılgın cünbüşler atmuş, zevk — ve safa sürmüş ki, genç ve levend yapılı hükümdarı birkac yıl içinde çürütüvermiş., Tarih der ki: Birinci Sultan Ah medin oğlu Dördüncü Sultan Mu- rad 1600 da doağdu, 1622 da ön üç yaşlarında iken padişah oldu, a. narsi içinde mahvalan mem'ekette emniyet ve asayişi tesia etti, uy- gunsuz takmımdan elki bin kişi- yi idam ettirdi, İran üzerine iki sefer yaparak — birinci geferinde Revan kalesini zaptetti, ikincisin, de Bağdadı geri aldı. 10639 da henüz 80 - S1 yaslarında iken öldü. Sefahat ve isret arka- daşlarından “Ned'mi hâs bâ iİhk. tisas”ı İranlı Emirgüne Yusuf Han PŞ | da idam olundu , — ' anda, bütün dünvada, bir anda, =hıumıim temin edebi- Gazetecinin ismi: Garri Mori, son'dur, İşte, siz de, şimdi, onu tanıyorşunuz, İ ) *t ğu bir gazeteci daha var: Ameri- 25 Bu delikanlı, bir çok gazeteye, pek mühim olduğu ka” | dar halli pek müşkül bir ilctısadi | meseleye dair bir yazı yazmıştı. Bu yazı, Ruzveltin gözüne ilişti, tesadüfen, hurreisinden, avnı —mesele hak, kmda, malümat isteyince: — Ha şu mesele mi? Falan ga: zetenin dünkü — makalesine göz gezdirirseniz, bu hususta bir fi. kir edinebilirsiniz? Çünkü o ma, kale, benim düşüncemden daha iyi bir şekilde meseleyi tenvir Subaşı teşkilâtı » Adanaya bir heyet gitti Ticaret vekâületi tefriş heyeti veisli Hakkı Kâmilin riyaseti altında vekâ, let müfettişlerinden — mürekkep bit heyet yeni subaşı teşkilâtmr yapmak Üzere Adanaya gitmiştir. Şehrimiz - den hareket eden hu heyet Adana ve cenun vilâyetlerinde subaşt teşkilAtmı kuracaktır, Burada teşkilâtim İkmalinden sonra | Akdeniz ve garp vilâyetlerine geçile. cektir. Subaşılara verilecek üÜcret — ayda ön llradır, Bunlar eski köy muhtarları köylü arasında seyilen ve mahsulden anlayan kimaelerden seçilecektir. Su. başılar fazla ekimi teşvik adecek, e- kim zamanı görgü ve fikirlerini kay. | makamlıklara bildirecek, mahsulün yetismesini taklp edecek ve gonunda mahaul hakkımda katiye — yakın bir tahmin yapacaklardır. Su başılar mil H korunma kanunu muvacehesinde bü yük mesulivetler deruhte etmiş bu - lunacaklardır. tinin aylığmı tiç misline iblâğ ttmiş *“Mey ve Mahhub”, düskündü, lağma gelince, hemen, muharri- | Pearl - Harbur li No. 5 W Vef du'.’a a Baskını nasıl ol Japon filo kumu- danı anlatıyor Çeviren: M. R. OZGEN Burada, tam aksine bir hal gö. rüyordum, Bu adamlar, Port-Ar- tür'den, gecen büyük harpten bah. di? Hete, haftalardan, hatt âaylar danberi, Japonya ile Amerika a- rasıhdaki gerginliğin arttıkça art- Çığını bilmiyorlar mıydı? — Yoksa, kendilerine kimsenin sataşamıya. cağına, inanacak kadar bâülâ per- vaz mıydılar? Altımda, işte şuracığta Birleşik Devletler Amerikası gemileri, yan yana duruyorlar, Dört büyük küt. le, başları ve kıçları birbirine biti. | SIk, bir kilometreden Tazla uzanan bir sıra teşkil ediyorlar, Araların- da 15 metrelik bil mesafe yok, rından, bu kadar güzel bir hedefle karşılaşacakları geçebilirdi, Bu fir. Satı kim kaçırır. İşte iyice görüyorum: — Bımlar, iki ağır kruyvazörle bir zırhlı ve bir tayyare gemisidir. Solda, İki kilometre bir mesafede, diğer bir tayyare gemisi duruyor, Bütün donanma gemileri içinde, normal bir vaziyette olan, bu tek gemi- dir. Buradan 500 metre uzakta da, üdeta bir Hmanda, yanyana dizi- len balıkçı gemileri ki, destroyer. ler sıralanmış, Birbirine o kadar yaklaşmışlar ki, tayyaremden bor dadan bordaya uzanan seyyar köp rülerini bile görüyorum, Sonra, yarım adanm şimal sahi- li boyunca uzanan enfes bir man, zara ila karşılaşıyorum. Bir ba- kişta sayıyorum: Bir iki, üç, dürt, altı, dokuz. on çelik kütle, acaba, bn';nhrm hepsi de gemisi mi? rım camları develone edilince, bun larm petrol gemisi olduğu ve İki kilometrelik bir sıra teşkil ettik. leri halde demirlemiş bulundukla- rı anlaşılıyar, *RYICI KARTALGLAR UÇUYOR Ben, hemen takdir ettim ki, dün ya durdukça, tarih bu kadar gü. zel hedefli bir baskm kaydetmiye, eektir. Biz, bu yüzden, dünyanın ğiz, Hava filema, hücum emri veri- Şyorum, Tayyareler dağılıyorlar ve kendilerine verilen hedefleri, daha İyi darbelemek için, muhtelif yük. seklikler aramaya — koyuluyorlar. Havada, makinelerimizin homur - tuları inliyor, Tayyareler, birbiri. nin önüne geçiyor, birbirinin üs, tünden atlıyor. Bir kısmı, hedef- lerini daha iyi tayin edebilmek i. çin onun Üzerine doğru süzülüyor. Hayret! Hiç intizamsızlık yok, Yüzlerce defa, bu yerde, manavra yapmıs gibi. uçuşlarda 'tabillik ve düzgünlük var, — Yırtıcı kartallar, birbirine engel olmadan, avlarınm üzerinde dalaşıyorlar. — Nenizclli. ğim, iftiharla kabarıyor, ! Bir. defa daha, hedefe bakıyo- ram, Düşmanın bütün Pasifik de- nanması, sekiz bin metre murab. Yırtıcı kartallar uçuyor... Dünya durdukça, tarih bu kadar güzel hedefli bir baskın kayi detmiyecektir. Biz, bu yüzden dünyanın en bahtiyarı "olarak kaydedileceğiz sedildiğini hiç dinlememişler miy | Hangi torpil tayyarecimizin hatı- | en bahtiyarı olarak kaydedilece - ' daha safak sâkerken gük yüzüne |bilir? Herhalde Amerikadan ge- | baska bir tarafa titiklerine delil bar bir mustatjl içinde demirliye- rek sıkışmış, İşte, Ruzveltin vata- nımı tehdit etmiye hasrettiği de. | niz kuvveti, burada, bu sekiz bin metre murabbar içinde sekiz bin metre murabbar,, fakat haritam- da, görülemiyecek kadar küçük bir nokta! Üyle amma İste bu kü- çücük naktada, Larbin daha jlk günün İ saatlerinde, harbin ta, Ühi taayyün ediyor, HARP TADINDAKİ NOKSAN İçimde müphem bir his genişli- yor. Bu dehşetli hücumumuzun lezzetini yavanlaştıran bir şey var, Bu şey nedir, diye beynim; kurca- İyorum, Sağa bakıyorum, sola ba, kıyorum ve birdenbire harbi tatsız laştıran sebebi buluyorum: — Düş- manm hava müdafaası harekette değil, Tayyarelerimizin etrafında, havayı sarsacak, kara alevli şa- rapnellerden eser yök, Neden? Hiç Şüphe yok, düşmanımız, hâlâ uy. kuda,. Hayret! Amerika donanması ü- zerinde dehşetli bir tehlike kayna girken, 0 tam gaflet İçinde, uyu- yor! Bu pazar sabahı, öon bin kişi belki de daha fazla asker. kimbi. lir, ne tatir rüyalar görüyor, Rıh- tımda, tek bir insan bile yok, Ko- layca anlıyabiliyoruz, kl nöbet yer. lerinde, gemi direklerinde bile nö- betci mevcut değil, Bütün Hman- da, bir top bile patlamrıyor, Belli; Amerikanım büyük Cenup denizi filosu, dümen neferine ka, dar, dün geceki viskinin verdiği rehavet içinde uyusmuş, uyuyor, Bütün Plri Harbur, uyuyor, Hal- buki çok saman evvel, sırma 5e- Yit Amirallerden mütesekkil hir komisyon. Amerika donanması za, bitleri ve efradı lein birvazife ni- zamnamesi vapmıslardı ve bu iri defterlerde, harnp gemileri tavfa. larmın, sahahın altısı ile yedisi arasındaki vazifelerini — tasrih et. mislerdi, Kimbilir. tayvare meydanının nöbetri çavusu, haftalık imnjnden Ktifada ederek pazar gecesini Oahüt barlarında geçirmiş olmalı, sonra kendisini sebalım serinliğine kapt: bulunmalı ki, mevdanda uiirli::;xmr_ Pazar - sahahkları da, bakmahflie mi? Viski İle sersemleş. mis bir kafanm. tarassutfarnı ziya. de, uvkuya ihliyaor vardır. NÜPRİNNE SİYAHN NOKTALAR Hiç şüphesiz, Haval adalarımda. tayyarna teh'Mresinden hahis bile gecmemiştir. Bizim geldiğimizi gö, ren olmus olsa hile, gelenlerin düş man olduğunu kim hatrma getire - Ten tavvarelar olmalıdır, Hale, ön. Tarm bnl'utlar arasmda kayboluşa, değ') midir? Tayvyare meydamı nâhetolsi, far- zedelim, çavaşu wyandırıyor. © da, Közlerini uğuşturduktan sonra dür Büne yaslanıyor ve uzakta ufacık | lira maaşla bir devlet müc5 : 15 HAZİRAN — 1942 (Gazetemizle — birinei — savföf' f başlık yanındaki tarih çergevesin! lânları parasız neşrolunur.) ı ! Evlenme teklifleri: ! * ği yaşmda, hiç ovı’ | * deniz kısmında çalışan bir b""* ketinde, biraz eşyası olan, M&t miz bir bayanla evlanmek iSt67 ( dir. (Bora 2) remzine mur!“".:' Ü, # Evini seven, karakter 'a sus! meziyetleri olan, eğlende)” kün, ikram edilmedikçe içikiyi getirmiyen, öinema ismini: M gözü kapalı koşan, ayda en #f | çok 100 lira kazanan 28 yaşımdt | ral, top çehreli ve tıkmaz, * bir genç, kendi yaşı İle mite” minyon yapılı ve hafif esmer yanla avlanmek istemektedir. remzine müracaat, — 395 # Yaş Sü, boy 1,74, kilo f&" siz, içki kullanmıyan, aydö “ g maaş alan, bir bay; orta W | 22 yaşlarında esmer güzeli, ** | aile kızt ile evlenmek — istemM*” | (Şen Gönül) remzine müracas * Boy 1.62, yaş 25, kumral, tenli, ölen kocasından bir lunan, ayda 120 Hra getirem olan bir bayan; boyu ve yaşi tenasip vasat bir geliri olan Df » evlenmek istemektedir, (F.â-) ne müracaat, — 397 gi * 24 yaşımda, narin yaptlk * tiddi ve hassas, evişlerini biî*' mayı seven bir bayan; 3Ü f*ı_ rında, en az 70 lira maaşlı Mtf g bayla eylenmek isteme ı'w dan) remzine müracaat. — * Müteferrik: p * Hiç kullanılmamış — KOÜ markalı bir gramofon (port , Hraya acele satılıktır. ; - (H.R.) remzine müracaatlar * Ressamların dikkatint! * j çük bir hava mobörü ile bit p işler için bir “Airbrushes, “ < safılıktır, Teferruatile pazs Hraya — birakılacaktır. — 194 (H.R,) remzine müracaatlark Aldırınız: Şi mektupları idarelanemizde! WE L kadar ve saant 17 den sönrg ları, go (BLM,C.) (8.T, Yalnız). '4 | (H, 450) (F. K.) (7 gl (E.N.G.) (Sevgi) (OLU, 17) (Y.B) (Ar) (H. Önsal) (ŞF.) (N.AN.) (B.T, 43) y (Pembegül) (Gün 40) ÇYEdtk (p &) (EL.) (Tekcan) (RES' $ (T.HER.Z.) (E. Ural) ÇAS x ($Ş.B) (B.O) (Naciye pınd-:;_ Şen) (ELB, 88) (Yardım) G (Mihrace) ©E.N.S.) (S,7. —Öf “Köy, (T.Şen) (Adliyeci) J4 (W '. Vel yf *lj. b bunların tayyare olduğunu | yor: fakat fenaya yumw hil Pasifik ortasmda, Jantt, yaresi ne gezer? Havay, J y dan a kadar uzak, hele det”| dar fırtınalı. hava © kadlaf lu ki., silâh başı düdüğüne İj sa., herhalde Küzumsuz bİr ' sehep alaçak, en siddetli ** lere maruz kalarcak, af O, bir sigara tellendirir. '" rürken, dakikalar geçer. W | nöbetçi zahitine haher verfi) | 5ö geçiyor ve bu anda, hatf ; kıyamet. kopar. Camlar saf* | anda da s= başı düdüğü, #İneklerin ucusştuğunu görüyör Ve lıklara başlar, (Devamı V / u e y Ter ZMN —TT etmiştir. -Demiştir. Bu haber, gazete sahibinin ku” Ürperdi.. saçlarını avuçlıyarak — Rir hafta sonra Ferhattan — bir cekti: — Oh ne müthiş bir plân bu!, Yüreğine çöreklenen bu ejder onu haber almak ümidiyle eski pansi. yona gitti, Ev sahibi kadın da çok sevdiği kiracısından bir haber ala- ettiğini böyle zehirliye, zehirliye yiye. mamıştı. Yalhış merak cekti., söylemekle iktifa etti. — Hayır, hayırt!, Ölmek iste- Gönül ümitsiz olarak pansiyon- miyordu! Ölmek istemiyordu., Onu öldürmek,, onu ortadan kal dırmak lâzmımdı!!, Yaşamak öldürmek lâzım! Ve,, öldürecekti! » . » gradan bir hafta geçmişli, Üldürmek; onu, o masum ve baht- sız. Bediayı her ne hahasma 0. lursa olsun öldürmek fikri, Gönü - Tü, bir kazıl ve 'kara bir şeytan gi. dan çıkınca başıma deli bir fikir geldi,, bir otomobile atladı,, Ba. için kırköyüne çekmesini söyledi... E- vet artık dayanamıyacaktı,, has, tahaneye gidecek hiç olmazsa bir ziyaretçi bir meraklı sıfatiyle has- tahaneyi dolaşncak, etrafmı kollı. yacak,, Ve mitmkünse kendini sez- dirmeden Bedlayı görmiye çalışa. 'Bi zantetmisti. Bu muzlim kararı- — vaktı!. tr kiç kimseye söyliyemiyordua, Madam Rozali denilen, şüpheli iş- lerle uğraşarak kaşerlenmiş o ca. dalozdan bile bir fikir almağa ce. saret edamiyordu, Nela doktar Ta- Otomohbilde, sanki günlerdenbhe. Ti verdiği karara — yaklaşıyarmuş gibi delice bir sevinç ve heyecan, la mantıktan uzaklasmış, tamami. le kötüü ve menfur bislerine a. rık gibi unmuslu ve vicdan sahibi — pılmıştı.. bir fen adamma ne söyliyebilirdi! Hattâ ondan çeldndiğzi icin gö. rüşmmeleriti Dile çok seyrelkleştir . vf Wem o tadar Hu karanlık Fakat bu zalim ve karanlık duy. tuları hastahaneye — yaklaşmcaya kadar devam etmişti, Tam hastahane kapısında duür. “çarara dalmeş bulunuyordu Ki hiç mak Üzere olan sofüre birdenbire: “ir kimserla temasma imkân kal- uyordu artık.. —— — Geri., geri dönünüz! - diye bağırdı . ——— -40- Yazan: NEZİHE MUBİDDİN beraber müşterinin emrini ifada güçlük göstemmedi, Geri döndükleri zaman yaptığı deliliğin Tfecaantımı tama- miyle kavrıyarak müthiş bir ne- Şoför hayret etmekle Gönül dametle yandı., şoförü şüpheye düşürmüştü!, Hem hastahaneye girmek, Bediayı görmek ancak bir delinin yapacağı hareketti, Bir caddenin ortasında şoföre seslendi: — Durunuz!,. Arabanın üeretini verirken: -— Hastahanede yakın bir kim, sem vardı, Fakat onu görmeğe da. yanamadım., - diye muruıldandı. Şefür hiç sesini çıkarmadan ona derin derin bakarak arabasına gir, di ve uzaklastı. Gönül gittikçe fenalaştığını his. BAA ) PS B I. adai - kartika Vh sederek korkuü ve heyecanla uzun uzun dolaştıktan' sonra bitkin bir halde evine döndü., Fakat ertesi sabah uyandığı zaman dünkü çıl- gin arzunun her şeye hâkim oldu, ğunu hissediyonlu, evgt gene oraya gidecekti!, İçeri girmese bi- le, oralarda dolaşacak, elbette bir gün emeline muvaffak olacaktı!, -Fakat bu sefer yahancı bir şo, förle değil, bir garajdan kiralıya. cağı bir spor otomobiliyle kendi kendine gidecekti, Gönül mükem, mel ötomobi! kullanmasımı — bilen şahadetnameli bir şoför anmatörlü idi., Bu kolaylık ve mahremiyet ona büsbütün cesaret vermişti., evden çıktı, İstediği gibi bir otomobhil klİ. raladı.. ve hemen her gün Bakır. köyüne gidiyor, hastahanenin et- rafında ihtiyatla dolaşıp — duru. yordu, 4 * && Redia iki aydanberi Bakırköyün deki deliler hastahanesinde teda- vi altmda bulanuyardu. Mühlik bir beyin humması atlattıltan sonra şuurunda görülen bozukluk hiçbir zaman enu taşlım ve azgın deliler arasında tedaviye lüzum güörmemişlerdi. Zaten sâkin olan mizaçı bu şuursuzlukla büsbütün gevşemişti, İki aydanberi yalnız bir defa bir erkek gardiyan ona yaklaştığı zaman şiddetli bir sinir buhranma kapılmış ve kendisini tarassut ve müşahede altında bu. lunduran dokterlar, bu kızm has- falığında bir erkek nefreti kesfet- mişler, hattâ iki cürmünde de bu Barip cinsiyet tevahhusunun mü, him bir rolü olduğuna kanaat ge- tirmişlerdi. Uzun tetkik ve tec- Tühelerden sonra, bu kızda anor. mal! bir cinsiyet İptilâsı da görül. mediği, bilâtis halindeki dalmi hüzün ve derin düşünce, hilhassa ağac altlarında âdeta baska — bir âleme İntika! ediyormus gibi me- ge 'e N İ ” dezlöme VU ge idenlist bir aşkm esir ve TÜj olduğunu ittifakla kahul © | sebepler olmuştu, " Bediş bir ay sonra hastati? f serbestçe dolaşacak kadar Tf Onun çok korkunç biç e80 y falli olduğunu kimse hatıtt? ğ getirmiyordu. — Hattâ bazallı | olursa bu zayallı masum kızlt! | letin pençesine teslim edilt” ( düşünerek mütsessajr aluyof Bedijanm hastalığı hle kelt”, mak, hiç uyku uyumamak, ** az yemekti, Onun icin gittik$, zülüyar bir hayal haline gelit” | Zavalh Bedia şuurunu * : | nteden o büyük beyecanlara Ü"j Bü ve polis anıı alıp karatali” miserin karşısma — gıkardığ! “, kendi kandina ebedi bir tcartf mişti; Dövseler, öldürce'or. Tj  ı ]i