aa iş TE AAA LİN konusMaLaR” | gine İMahkemelerde Onyedinci Asırda Türkivede Saatçilik maliye şubelerinde VLİYA Çelebi, İstanbul es. nafmdan bahsederken, sn- atçiler hakkında yu malömatı ve- riyor: “ Saatçilerin piri Yusuf Peyzam berdir, Mısırda Clze şehrinde sin. danda mahpusken ağaçtan ve kum dan sent yapmıştır, “erler, Bu sanat, kudreti beser fevkinde nn- zik bir sanattır. Bu marifet yer. miş kadar ilme asinâ olmağn te. vakkut eder, Esnaf alayında, dük tedarik edildiğini görüyoruz, Fan, tezi bir hesap yaparsak: | bazün bir yumurta $ kuruş, o za: | | kânlarını Alman, İspanya, Fransa, | Can Petro ve Kaşbar, Bülbül, Yu- saf Çelebi saatleriyle. üsliyerek seserler.,, satırlardan, on yedinci asır ortalarında, Yusuf Çelebi adımda, süst yapan bir Türk '. Üğren'yoruz, Bu sanatkirm da İ- tanbulta bulunduğu kuvvetle min edilebilir, Evliya, kum saatlerini de, ge - sanati mieiler ve gemi endüstrisi faslında | #ikrediyor: “Kum saatçileri 1 ınlellere iâzm olduğundan gemi. ulerin alaylarmda — yumak olarak geçerler, Tahtırovanlar üzerinde günâzün' kum statleri bağlıyarak geçerler, Esk; pirleri Yusuf pey - gambordir, Hazret! Muhammet as rinda pirleri Talha bin Abderidir ki peyzamberimizin santelej idi ves Ön yedinci âsır ortalarında, İb- rahimin tahta oturduğu yıllarda tanzimi edilmiş bir mark defterin. de, Türk sas ne alt çok kiye metli malümat defterinde, Türkiyede her çeşit saatin yapıldığını, Avrupadan ge - İşn ve 6 asrın beynelmilei şöhret. lerinden olan saatlerin de bütün yedek parçalarınm yapıldığını öğ» teniyorur, Du kıymetli vesikanm e alt satırlarını da üynen “Saatçiler narlı: “Akrep koyun saatinin (o va mun cep santi yoktu. Bugünkü &cy saatlerimizi biçiminde falnt onlardan çok dnha büyük olan sa» giler, koyunda taşınmaktaydı) ki. | en vardır, Bu nark | rişini bağlayıp tozunu silmeğe on | beş akçe, sale torunu silmeğe on akçe nlalar (1); paalısmı silmeğe on beş akçe alalar, Çarklarınm a- yar disi kırılıkta yapmağa on ak çe alalar, baş garkımı yeniden yap mağs yüz yirmi akçe alalar, ikinci çarlımı yeniden o yapmağa seksen akçe, meydan. çarkını yeniden yapmağa yüz wkçe, rakkas çariçmı | yeniden yapmağa yüz yirmi akçe, man da 20 yumurta İ akçe oldu « ğuna göre, on yedinci asırda kıl, metli hir saatin (alim, gümüş ve miceherli olmamak yartile) bu » giinkii değeri 2260 liradır, Ktü zerinden hesaplarsak 980 liradır! Nark defterine devam edelim meşhur saatlerin orta cin- si 4006 akçeye, Fransadan gelen akrep sant 2008 akçeye, Zikrolu, nan ayhı ve saatlerin orta boyu 4000 akçeye Ru narh defteri belediyecilik bakandan da dikkate değer, Bu gün, bir hüner meselesi olmakta beraber, sani tamiri için azami ve asızari hadleri de bilmemiz yere kir, Yeni santlerin satısı hususun. da da ayni seyi o söyliyebilirim: Türkiyeye hin bir İsim ultmda çe aatlerin halki &rvmetini a. enba yüzde kaçemız. biliyor?.. Ye. ni bir saaf alırken, bende, yüzde yüz rispetinde faxla bir para öde. (imiz kanaati yerleşmistir tü ince , «r müverrihlerin « İbrahim efendi, bazı esyanın uğursazluğu hakkında bir saat Da MAMA Rüstem öğa isminde ba etli bir sönt sanatkârmın da İs. mini kaydediyor. Frkrayı Pecevi - Timin ağzından yazayım “WMieri 1015 tarihinde (mllâdi 1606) sadrazam olan Derviş paşa, kardeşini Eğriboz sancak beyi fa yin etmisti; fakat Witabetten ha - beri olmıyan bir taze elvan ol. #makla, beni de mniyyeline kita , bet vazifesiie | tayin Bir sün Eğriborda deniz kenarın. daki kasrında oturuyorduk, Key nundan kıymetli murassa bir saat çıkardı: rün" dedi. , Elhuk, o zamana kadar öyle mi kemmel saat görmemistim, Saati böğendiğimi söyledim, , — Amms bu saatin sergüzeşti | vardır! makledeyim, dedi, rakkası yeniden yapmağı seksen | #kçe, karargâh çarkını yapmağa otuz akçe alalar, Akre . bini yeniden yapmağa kırk skçe —alalâr, Akrep çarkını yeniden yap mağa altmış skçe alalar, Biraz uzunca olan bu tamir nar. kımdan bazı maddeleri stlryarık devam edelim; Bu zikrolunan maddeler, ça « Jar koyun soztinin olursa, saatçi lesnafı, sintçiler kelbidesı ve ehli Dibrenin tesbit edeceği ücreti ala, raklartır. “Küle yap tozunu kimisi z Jalar, iki kiri de kardmışın Dağ lamasma yüz yirmi akçe aklar, sade torunu silmeğe kırk akçe 0 Jalar, Asma saatinin (duvar saat. leri) tozumu silmeğe kırk akçeye, ziyade paslısmı silmeye © seksen aköeye; aylı ve günlü ziyade bü. yük ve ziyade hutda saatler (ya, ni takvimli, fevimlâde büyük ya. but fevkalâde küçük saatler), Kaşbar ve Potro (bu isimleri Ev. Diya da zikrediyor) ve Penfamin ve Adam ve Kiriyo ham üstatlarm işleri oldukta gayet lâsı 4800 ak veyedir.,, Bu maddeden de, o zaman, İs « tanbulda en meşhur saatlerin kaça zamansa sesine aoaatasanesışaia İON SENE EVVEL BÜGÜN 30 MAYIS 1932 Şanghayda ürfi idare ilân e- ir. * Belçika ile Afrikadaki Belçi, osu arasında muntazam tâyyare postaları başlamıştır. * Alman başvekili Brüninç cümhurreisi Hindenburg İle g si lağe sonra istifasını rın altından bir zanal açmağı işit Bu kanalın uzunluğu Tnmetradin.. Rımun Ağrt ov. yeniden ! — Bayran, dedim, anlattı: — Bu santi, üçüneli Murat manmda müleferrikalardan Rüs. tem ağa derler bir üstat âlim sa- | atçi varmı... — Bu hakir o ustayı bilirim, o asırda, gayet söhret bulmuştu, — İşte ba saati, kapı ağası Ga, zanfer ağa İçin o yapmış, Üzerinde | mürevheratı Gazânler ağa ver - miş, Gazanfer ağa idam edildiğin. de koynundan evilât çıkarıp sat mış (2). Sonra Tırnakçı Hasan pa saya zeşmla, O da idam bla do bu saat koymundlaymıs, y celiât elinde satılmış, Derken Ka #mpaşaya intikal etmiş, Kasım pa şa da İdam olunurken sant köy - nundaymış, Cellât tarafmdan ü, güncü defa olarak salılmıs, Kar - deşim almış, buraya gelirken, ge. mide lâzım olur diye bana verdi REŞAT EKREM KOÇU (Devamı 4 üncüde) te sanıyorum ki, santçilik | etmişlerdi. | Santte vukufunuz vardır, gü. | Defterdarlık ve — — İMemurlar bu akşam yeç vakte kadar çalışacaklar icap ederse yarın da çalışılarak hesaplar kapanacak Defterdarlık bütün maliye şube bir tamim buzinenin #ıyar nin girm hesapların çök mı tar çalışmaları yaparak hukuku nali sed ın yün patılmas vakte a memurisr belerde çalişnön | lerde hesaplar * | diran yarın İceektir. Bilhasen & ikkat olunan hokta mürü işlerdir Gayrimeşru birleşmeler | Hazırlanan esaslar hakkın - | da profesör ve hukukçuların fikirleri alınacakve sonra da Bir kanan 'âyihası hazırlanacak Ankaradan biüldirtidiğine göre, ad- ye vekkieti, gayrımaşru biri ele İ neticesinde hami olan nose ih izi vasiy ur Gelen tasi csaslara irca elif kanunlarda şelecek değişik - eli sunda teklif olunan ç kımmden hangilerinin u ve yabancı memle- ketlerde bu bususla ne 4 hakkmda mütalesyı ihtiya eden bir rapor hazırlanarak adliye vekâletine sunulmuştur, Bu rapor, baş vurulacak tedbirler hak kında hukuk, tp, edebiyat fakül- teleri profesörlerile diğer ile müesseselerde ve vekâletlere gö derilecek ve alman cevaplar tasni edilerek muhtelif vekâlet mümes. silerinden - teşkil olunacak bir komisyonda müzakere ve icap den esaslar tesbit olunduktan #o: ra bir kanun projesi huztrlanacak- tır, i Mahkemeye verilen metkuplarkimin ? Mahkeme salonunu hemen he. men kadınlar doldurmuş dçnebilir. İdi, Ben, içeriye girdiğim zaman tarafların sorguları yapılmış dava sin mevzuu anlaşılmış olacaktı ki şahitlerin sorgusuna geçilmisti, Ayakta şahadet yerinde durun bay Onnik anlatıyordu: — Geçen sene bu zamanlarda idi, Şimdi Şişliye taşınmıs isek © zumanlarda Halıcı oğlunda olurur- duk Pir çığlık işitmiş isem martı- lar Ütüyor sanmışım, Birbiri peşi İ ne iki çığlık daha kopar e kulak vermişim, bakmışım ki bu arı sesinden başka türlü bir <tir, Yine Unmamışım., mahal. n çocukları bangır bungır bağı- orlar sanmıştım, bu sesleri bizim isitmis, Merdi » | dedi, ne oloorur”,, Vanteln hanım biz mor. Bizim madam görün “Hela şu halime halan, kapıya çıktık, dedi, tur! 6 kadar bağırmışın, kimsecikler imdadıma koşmamıştır,, dedi, Mad. marelin sacı bası biribirine karış mıştı, Burnundan harıl haril kan gelordu Sonram kosarak o karakdin gi ir, Solukta Pakizeyi görm, - mişemdir. Söyleorsam ben Van- İ tonun kelâmı naklediorum, Gö sümle ne Pakizenin döğdüğünü görmüşümdür, ne de kulağımın süğdüğünü isitmişimdir. “Pakize pin evi, Vanto ile arka arkayadır, Pek yakındırlar, Pakize dayanamadı, de iki arala sallanarık: —— Evlerimiz yan yuna değil - ir, arada kocaman sokak vardır, dedi, Mesele anlasılmordu, Bir döğ - me, süğme davasile karsı karsıyay dık, Suçlu Pakize idi, Davacı da mat mazel Vantola, İkisinin avukatla rı vardı, Hakkı, birbirlerine kap. tırmamayn azmetmise benziyorlar. dr, Yerim- disere in Ray kabahatli ile Kabahat Onni anlatir « in ayırt edilemiyeceği mu , hakkaktı, Hele böyle bir ka dmlar kavzasmda, sahit olarak yalnız bir bay Onnı bulunması, baskın hiçbir kimsenin görmemesi biraz değil, bir hayli garip ol. maz mıydı? Netekim, mübaslı şahitlerder İlincisini çağırdı, Adı Mübeceeldi bu kızcağızın. on yaşında kırmızılar giymiş, sma mavi bir &ordelâ takmıştı, Hâkimin: Anlat bakalım, ne biliyor. suit Demeyi üzerine kızardı, O kadar ki onu © haliyle görenler yüzünün rengini, entarisinden kolay kolay aymd edemezlerdi, Anlatmağa başladı: — Ben, dedi, Evimizin kapısın- daydım, Mantolu ablam sokaktan rdu. Bana: “Mübeccel, bak ne Yerecağim!,, dedi, Hükim sordu: » verecekti sana?, — Yemiş, i — Yemiş verecekti öyle mi7 — Evet efendim , — Devam et, — Ben Fantola ablama koştum, Ba sırada Pakize hanım önümüze çıktı, Fantola ablamın saçlarımdan tuttu, vurdu, Ben hemencecik koş. tum, ereye? — Evet efendim, korktum, Ağla- mağa başlamıştım, Anneme de ağ (Jaya ağlıyn anlattım, Hepimiz kork. İ tak, Artık korkumuzdan sokağı çdamadık, Suçlu Pakize, hâkimden söz iste- miye İizum görmeden 2 — Bakmız hökim bej na yemiş vereceğim diye evine KÖ- türmüş, Bu çocuğu yine yemiş vo. rerek pekâlâ kandrrabilir, aleyhim- de sahadette bulundurtabilir. Ben bu çocuğun şahadetini kabul et. mom hâkim bey... 'akize hanımın svukatnm nasıl olup da parmalğını ısırmadığına hâ. lâ hayretler içindeyim, Gerçi par- mağını sırmadı fakat müekldlesi. #e hayran hayran bakmaktan da kendini alamadı, Bu sekilde sleyh- *e bir şaharleti mass! haklı bir iti: razla çürütüvermişti. Mübaşitin sexi, şahadet | adam Kalyopiyi çağırıyordu, Ka wdan salma salma içeriye #irli. Zayıitı, kırk beş yaşımda olduğunu söylemeseydi, kendisinin otuzdan yukarı olduğunu tahmin edecek ba. bayiğidin eli öpülürdü, — Ben, diye süte başladı, mat. mazelin evine ara sıra musafir gi- derim, Ne zaman gitsem, postele ni, masur derler hâkim, Pakize ha- num çikar gelir, Madmazele fena- lâkmrdılar söyler, Yine bir gece de bir musafirdim, Gece Fantoln içn | yatıyorduk. Pakize gece yarısı gel hepsi as0d0 almış, na yaman gidi. | yor, bizim Fantola da beraber. camlar as0d0., . — Garip,, hep senin Fantolaya misafir gittiğin gecelere mi tesadif or bu vakalar? Kaly'opi hanım: —— Boyle. Demekle iktifa etti, Hâkim yine sordn: Bu iş kaç defa böyle oldu? — Yirmi defa, Pakize hanım bu şahidin "fade. sini de çürütmeğe çalıstı: — Ru matmazel bizim mahalle- | de oturmaz, dedi, önee beni tanı. dığını isbat etsin, Madem camla. rın kırıldığını yalarken o duymuş, benim kırdığımı nereden görmüş, İ Hem bu iş gecenin hangi saatinde İ olmuş?, Sahidi bol mahkeme buna der. ler, İşte bir yenisi daha: Firdes hanım, sözüne İkisiyin de samimi değilim, böyle bir şey görmedim, Yalar Pakizenin Kocasınm davacının evi. ne Şidip geldiğini duyuyor ve gö- rüyaruz, — Sen gördün mü? SAİT FAJIK (Devamı 4 üncüde) Konuşa Konuşa o milletlerar» vaziyeti baştan aşağı gözden £ girdik, o Gamlen'in her düşüncesi teferiatlı ve esaslıydı, Fer şeyden haberi vardı, Bahsini ettiğimiz memleketleri yakmdan tanıdığım, bildiğim ve oralarda olup bitenler den dajma haherdar edildiğim için bir generalin dış siyaset hakkında bu kadar İsabetli görüşleri olma sına doğrusu o şaşıyordum, Şimdi karşımda, şatosuna çekilmiş bir İ asilzade değil, yeni zamanların her şeyden günü gününe lan bir tarihçi vardı, Konuşmamız: harbin başlarını doğru sevkettim, Hâlâ düşündük. Se canımı vikan bazı meseleler vardı, Önce İtalya meselesini ima ettim, Gamlen: iphe yok ki, dedi, İtalyan ları hırpalıyacak olsaydım, tama. miyle başka türlü o hareket eder dim... Ama ne İçin İtalyanları Inmak — İstemediğini, hattâ hırpalamak tehdidinde bile madığını söylemedi. “Baska * türlü gepligsinde hareket ettiğim giy hareket etmezdim, demekti. Bunun Üzrine birincitesrin baş larında bu Loren cephesi üzerin deki geri çek'lmemizden o bahset tik, İlk haftalırm küçük ilerleyiş. lerini çok büyük bir kazanç gibi haberdar © hirpa niçin bulun demek Dorn AVRUPANIN KN Rr stermekle, o hâHtâ Sarbrlik'ün işgalini ilân ar işi büyültmkle iyi edilme , ve sonra geri ceki'mek le: edince bunun hariçte Iyi bir tesir uyandırmadığını söylemekten çe neredeyse ederek Bana kendi sinin «di de oldağunn, fakat bu haberlerin sesrindeki isahebsirlikte kendisi nin İdebir taksir) olmadığını sö; Baslanzıçtaki bu ilerleme hak kında da sunları iMâye efiiz — Ra otphede sn ax 45 Alman fırkasımı mesgul etmeğr, tutıya muvaffak olmuştum, Bu da Polon- va iç'n sx bir yardım değildi, Fırsatı kucrmyarak Polonya ebi hakkımdaki O düsüncelermi nmek fstedim. Aci a4 rüle » aynı ikiz ş ay evvel, dedi, Ma buraya geldi imç garn cephesinde olduğu kadar genis bir mü hattı bulondurmalarının ne kadar zaruri olduğunu anlatmık TSİ iii KAMA ZEMUAMMASI Çeviren, LUTFI AY istemiştim, Bana; 'B sabit olmıyan, yüksek manevra kabiliyetini haiz bir or . dum var,, det Gamlen ae bir gülüşle güldü: Sanki benim ordumun mevra kabiliyeti yokmuş gibi © sıralarda patlak vermi Finlandiya harbine geçtik." Finlr. rin müdafaası şimdiden bütün dün yayı hayretler İçinde bırakmakta idi, — Görüyorsunuz ya, dedi, iste Mannerhaym hatlarile simdiden Rus Heri durdurdular, Bus larin Almanlar kadar olun larma biliyorum. Arının Manner - haym hattı da Majine kadar os. MAZ, Konuşmamız bu suretle Majiso battma kendiliğinden intikal et . miş olim, Majino hattmın ordunun seferberliği ve mürettep yerlerini alası bakırımdan temin ettiği faydaları gözden geçirdik, Gamle, Ne göre Almanların garp cephe. sindç şimdiye kadar taarruza geç- emiş olmalarının. Yı hattın mevendi; Hollanda üzeri taarruz için de Polonya harbi- a neticesi almmadın Almanların “ifl dereteilie göniş hazırlıklar yu- pabilmelerine © imkânsız nazarile bakılabilirdi. Gamler: — Ara yerile, biz, fırsattan is ifade ettik, dodi, Bu bizim için büyük bir tali eseri oldu. Majine hattımı takviye ettirdim, Simdi Ma ğnomun geçen sene bu zamanki durumundan iki misli İcuvvetii ol, duğunu söyliyebilirim, Hattı şi malden, bütün Bo'çika hududu | boyunca uzattırdım... — Yalnız, dedim, açık arazi tah kimatı mu, yoksa daha sağlam bir seyler mi — Simdilik oldukça önemi; bir tahkimat... Buraların izdeki seri botonaj usulleriyle der" in- sa da © Evet, oralar bir gezip dolaşacağınıma pek sevi. e her Şeyi Ota. vakit olmıya cak, ama siz, ne do olsn anlamış olacaksını e cephede cereyan sin arobeyi pek merak etii. Ve bir an evvel orasını gör, e can attığımı İtiraf ettim. Bir düsünceye dalmış gibi başı kuldırarak; (Deromt vor) yerine | di, Ne küdar car vâr, bu Pakize | , HADİSELER TARIM Murad Reis HAD Reis ismi verilen denizaltımızın da İngilte. reden Mersine geldiğini, orada sancak çekildiğini okuduk, Bu günkü harplerde ne dehşetli bir taarruz ve müdafaa silâhı olduğu. mu gördüğümüz bu çeşit kemile. rin donanmamız kadrosunda mi him bir yekün tatması en büyük guyele özden biridir; hükümet de bu uğurda mümkün olanları ya» pıyor. Murat rejs gemimize uzun ömürler dileriz ve bu nrada taah- | hütlerine pek sadık kalan, kendi- İ sini şiddetli | Ibtiyaçlarma rağ. men siparişlerimizi muntazam bir vuretie teslim eden İngiltere hü- kümetini şükranla anmak borcu- muzdur, “Oruç reis” in eşi olan bu gemiden sonra en şerefli deniz kâhramanlarımızın isimişrini taşi yacak olan diğerlerinli Ye suları mıza selimetle ulaşmalarını te. mennj ediyoruz. Murat reis Türk denizcilik fari hinin altm yapraklarmdan birlen- çın yazmış olan büyük kahraman İdır, Baba Oruç yani Oruç Reistön (ayrı bir şahsiyet taşır ve ona yar kın bir şöhret sahibidir, Onun »$ zaman doğduğunu bilmiyoruz, fa. kat 1609 senesinde seksen yağ geçmiş olduğu halde öldüğüne gö İre 1325 senalerinde doğduğu n- laşılıyor. Oruç reis Tonus körle öndeki Cirbe ağısma gittiği za man orada korsanlık yapan rejsler arasında Murat reis isminde biri, nin de bulunduğu anlaşılıyor; £ kat o Murat reis bu Murat değildir, Bu Murat reis bizim tw rihimizde “Koca Murat reis,, diye meşurdur, 1627 senesinde Cezsir den kalkarak ve yanmda bir gemi daha bulunduğu ha'de İzlandayı İ ziden, adaya akınlar yapam bir” | Murat reis daha vardır; o da bat. adır, zira bu tarihte Koca Marat ölmüştü, ' Koca Murat reis gençliğinde Ce- zairde korsanlık etti; Kanuni Sule tan Süleyman zamanmda devlet hizmetin; girdi; Kızıl ve Arımaf denizlerindeki Türk filosünda urun. znman hizmette bolman: Kad sancağı beyliği tuşin edildi Piri reis, donanmayı Basrnda bes > rakarak ili o kadirga ile Süv , dönünce parlişah kızdı ve onu idnin etlrdi: Mısır kaptanlığı Murat re ise verildi; Murat reiso sıra Türk filosunun İkinci amirali bö lunuyordu, Basradaki filoya Kami” denize götürmek üzere yoln çıkt, Emrinde on beş kadirga ve Mü barça vardı; kendisinden büyük”) Portekiz filosile kanlı bir haf” yaptı; muzaffer olda, Onun son zaferi olan ve veredij & , bir surette oölümlüne selep olam “Kara cehennem muharebesi, Hi baska bir yazımıza mevzu yapacda | iz, Kadircan KAFLI Üç aylıklar Emekli , malâllerin öç ayitk hasiran, ve ağustos aylarına mahsus masşis « rınm malmüdürlüklerde © tediyesinib” mali yl başı dolayınila birkaç (o gili gecikecek ve tediyak çarşamba günü başiryacaktır. . Helâk ve eytam bankası iso eyilie” birinci, İkinci teşrin temiile ( edilmiğ maaşlarının tediyesine yarın mabel“ tan itibaren ba, on tr, Emlâk bankası gişelerinde — yarı8 sabah sekizden itibaren evvelâ hAFP malâlleri maaşlarını gincal mliteskip tediyat öteden edilmiş olan ve ger İlmlerin ellerin, temmüğ.?, kitlerle tiğler bulunan saatlerin ter m MK Bugün bir sanatoryom Paviyonunun temeli atılıyor Verem sira: ücadele cer a bir müddet Yirperver tücdarlarında eya kir isminde bir zat Hrenköy spf” toryomundu bir paviyon inşast ii 0 Hira teberrun etmişti, Bu PM dir pasiyon taş O iyetins DUB * Eskişehirin evvet on için Krenköyde Sahraylogjitâ” Muhiddin paşa köşkünde balo * nan verem mücadete cemiyeti sans © toryomu yanımda bir arari: pAr# ayrılarak toprak tesviyesi yapılmış - bir, Yeni pavyonun ingaz € malzeme de tedarik buzün sant 18 da paviyı ma merasimi yapılacaktır. Süleyman Çakir bu paviyonun $* Yerde bazı masraflarını da taahniz etmiştir, zenp eğen