Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
e) ee Bi yip çe et yö el Fi gö G el dit| Slni önümüzdeki pazar 4 Mplamim Gazetemiz ta- Üt ya anlaşılarak resmi bir şekil- # b'.haşllacak müşterek — bahislere ğ tadan itibaren başlıyoruz, * A a bntrarmlşterek. bahinle Hlrak edecek okurlarimıza ta- h'fta İzmirde Ve geçen Amab larda tan itmağa çalısacağız, ARAB TAYLARI -ığ“ Sene üç yaşında Arab tayla- Üfaglan #enelere nispetle bir hay. fr. a E - ? Ü VŞ? 1 — RİND; Bu tay, orijini fev« ' olmakla beraber, bazı has" “armdan Clayısile, diğer arkadaş- Ü Üi geri kalmış, İzmirde gir Hlabi İ Yarışta üçüncü o- Niştir. Fakat bu hastalıkları sonra — ki bir hayli za- W dag, Ster — kısa mesafelerde, ec Ü şüüdan tevarüs ettiği kan do. t Şit biz hayli hatırı sayılır bir Ü Ç Belli de 1800 metreye ka - n “mesafelerin favorisi ola” n “ . gilf ; ti :ı İ Niş v #nopatlarda rahat olarak iki bi ni hı_a Ve bir ikineilik kazanmış « W ae in en kuvvetli Arab tay- | yalün biridir; ':dîclzl!: İzmirde iki ikinciliği y v.î“!î: İzmirde bir - birinciliği M > %th de ikinciliği vardır. Boy. Va ©lan bir arızaya rağmen &c “ İ b:'l kuvvetli Arab taylarm * & ÖE ği İ ve belki de en kuüvvetli- # Â SAHANI: Bu tay Gedizin h hxı,ukadaîldu.. Henüz koşulara ) O, OEtamakla beraber ilerde K w!vetzgüîd koşularmı seyrede- " MSUNAR: Geçen pazar Ankarada t“'âîbî?_km yaparak üç boy bî!îhc. diğer beş rakibi arasında |u Felmiştir. Bu haftaki ko- Os,, © favorisidir. g| n “ Geçen hafta Ankarade f k%ğîtmîîk koşuda Sunarın ar. .ü ikinci olmuştur, — İ , Ce 4 N, YY"AN, CEYLÂN, SÜVEY- "“nak:ukm"akl üç tayın koşusunu Yal . Yöya, | Dazar göreceğiz, t ;quîîâk: Gedçen pazar Anka” Ür| e İRY koşusunun üçüncüsü - | i ÂNGLO - ARABLAR YA . öi ğğfta Anglo »« Arab koşu tay iştirak etmektedir, Menevis ve Pehlivan tavlardır. Menevişin | bir birmejliği bir de ikin. “i b Ni Göcen hafta Anka “ A %’lm,_ DEtSr kosuda brinciliği ka- Örijin itibarivle sene - î:;’WetTî Anglo . Arab tayı- "m..."luıı _îf_enev!qm ahtrma merı: h!—“l[k irvyaki İzmirde bir b' Bepp 0 bir de ikincilik almıs: aîamî'ml da fecen hafta dere- & —kur"a!"nn rağmen Menevi - eh , Vvetli rakibidir. Sovdar B ht;“Pkî kosunun ikinetsidir %lhıee: tanm diğer — koşuların? Vvetij ';ı a pi | n | %aîu“he vök ki öncenteresan İK şş Üneti va dördüncü koşt 'î;’îı. p "n Riyi î'uı;î:e“ kosu, yani dört ve . el da koşan üc yaşında | y qhmve Anglo » Arab tayları bu | Senenin_ Arab, Angio - /Arab taylarına bir bakış VE u haftaki koşular le takip edilecek ve meraklıları zaman zaman büyük bir heyeca - na düşürenek derecede enteresan bir koşudur. Geçen senelerin favorisi Boz- kurt başta gelmektedir, Bora, Tu. na, Kuruş, Aşkm, Yılmaz, Tarhan, Çapkın, Gönül olmak üzere dokuz hayvan iştirak etmektedir. ştır — ki bu atlarm Gongadinden ö Dördüncü kosuya- da: Geçen sene ÂAnkara Sonbahar sında en mühim rakipleri olan Ro-- mans. Tlmacı, - Karanfil ve diğer bazı mühim atları geçerek birinci Olan Yetiş başta — gelmek üzere, yine üç yaşında en kuvvetli İn - giliz atları girmektedir,. Burada | Buket, Ali Şah ve Karabiber en mühim rakipleridir. Diğer iştirak edecek taylar da şunlardır: De- met, Alemdar, Yavuz, Bamba, Heybeli, Başta saydığımız dört | isimden maada hepaj de 5i kilo Bibi hafif bâr sıklet taşıyan diğer lt;ıyirmm da bir sürpriz beklene. Bu haftaki çifte bahis yukarda bahsettiğimiz arablar arasmdaki at yarışlarının ilk ve İkinci hafta | 3 Beşinci koşuya gelince: i Bu koşuya da beş at yazılmış" maadası — dördüncü koşuya da yazılıdır. Fakat bu koşuya gire » cekleri daha büyük ihtimal dahi- lindedir. Bu koşunun favorisi Gon gadin ve Bukettir, Yazlığa gideceklere: Hasır xoltuk ve mobvilyenizi her yerden ucuz İstanbulda Rizapaşa yokuşunda 66 No, AHMET FEVZİ'nin Asri mobilye - Mağazasından almız, handikapla üç ve daha yukarı yaşs ) Ş -Satılık E Üsküdarda Doğancılar park. | alt kapısı karşısındaki köşede 4 oda, bir sofa, elektrik, terkos, ay. rica caddeye nazır bahçesinde |kuyusu olan bir ev satılıktır. Mü Ö racant yeri saat 10 . 13 arası Va. krt matbaasımda Orhan, HABEFR — Akşam Postası aAT Dünya tari — hindâh Ssayfalar Birmanyanında vaktile o karalları vardı Birmanya kıralı ile kıraliçesini esarete nölüren öküz arabası Birmanya kadınlarının saçları üzerinden geçti Birmanyanın Mandalay şehri. | sonra, nin Japonların eline geçmesi, bir. taraftan, pek mühim bir sevkulceyş hâdisesi, diğer yandan da, Birmanvalıları, pek hususi Eir dğekilde alâkalandıran bir va. adır, Birmanyanm işsali, harp vazi, yetinde, Japonlar için büyük bir kazane olduğu kadar, Birmanya”| hlar icin de, istikbal bakımından, bir ümit kaynağıdır; çünkü eski Birmanya krallığının - dirilmesi bahis mevzuudur. -Dirtilecek Kkrallık, nasıl bir şey lr İsşte, bu yazımızda, bu ve bu- nunla alâkadar birkaç. meraklı Vakayı anlatacağız, .£ - Birmanya, elli yedi sene evve. line kadar, müstakildi ve kralla, Pın idaresi altındaydı, Bu mem' leketin, en mülhim tarihi hâdise. | leri, iki asır evvel cereyan etmiş- til O zamanlarda, meşhur Pegur Alompra hükümdarmı devirmiş, bütün Birmanyayı idaresi altın, da birleştiren bir hanedan tesis Bu hanedanin altmer halifeşi olan kral “Alompra, 1859 sene" sinde, paytaht olmak üzere, Mandalay sehrini bina ettirdi, TEMELİNDE, ELLİ İNSANIN KAN IBULUNACAK Mandalay, bu yeni payi sis edilirken, onun krâîktî;ntî danma uğurlu olması istenmişti, Memlekette, tâ İbrâni hayatm. dan kalma bir âdet vardı: İlâhla,; “n teveccühü —kazanılmak için, insan kurban edilmesine lüzum vardı. İşte, bu âdete uyularak, Mandalay'ın sur temellerinde el Hi insan boğazlandı. İnsan kurban edilmesi âdeti, büyük bir hâdise oıkmasaydı, de vam edip ridecekti: || etmişti. Şehrin inşasından yirmi sene “mukaddes yağ” kabı - kırıldı. | Kâhinler ayaklandı; bu hal, bü. ' yük bir İlâhların teveccühünü kavbetmek, | Ka uğursuzluğa alâmetti. cin ve şeytanların şerrine uğra. mak muhakkaktı, Böyle bir mu. sibeti önlemek için, altı yüz ki sinin kurban edilmesi icabediyor du, Kurban edilecek altr yüz İnsa- nm, yüzü erkek, yüzü kadın., Yüz erkek çocuk, yüz kız gocu, gu , Yüz asker ve yüz de yaban' 'er olacaktı, Kral, irade etti Kurbanların isimleri ilân edildi.. Fakat. Halk, dehşet içindeydi. Bugün, altı yüz kişinin kurban edilmesi, ilerisi için iyi bir alâmet değildi, Herkes, can korkusuna düstü, Kurban edilecekler de, ahalinin diğer kısmı da şehirden kaçtı, — Kral şaşırdı. Bir isyandan korktuğu igin şiddetli bir hare kete girişemedi ve kurbanları affetmek mecburiyetinde kaldı. Kanler âdet de, işte bu hâdise üzerine, ortadan kalktı, UĞURSUZLUK BAŞ GÖSTERDİ İngilizler, Hindistanda yerleş. mişti Sarktan, Hindistana uza. snan yolları kontrol altında bu, lundurmak istiyordu. Bunun için de, geçen asrın ikinci yarısın" ve onu nüfuzu altma aldı ve memleketin payitahtr olan Man- dalay'a bir siyasi mümessil gön. derdi, Birmanya, bu suretle, ilk defa olarak bir ecnebi diplomat görü, yordu, Demek ki, kâhinlerin de* diği gibi uğursuzlik başlamıştı ve seneler geçtikçe, tesirini art tırdıkca arttırdı. 1884 de, Birmanya tahtmı, kral Tohov işgal ediyordu. Sal. tapatmı siltlkce. tesirini güste Tiyatro Müdürü kanapenin al- Yazan: A, Çehov KRusçadan çeviren: Servet Lünel, Vodvil oynanıyordu, Mukaddes san'ata bütün kalbiyle bağlı olan genç, sevimli aktris, Klavdiya Matveyevna Dolskaya - Kauçuko- va, giyinme odasma koşarak gir- - di ve bir anda husar kostümüne bürünmek üzere sırtımdaki cingene elbiselerini oikarmaya başladı. Hu- sar kostümünün fazla buruşmama. sı ve mümkün mertebe düzgün dur ması için zeki aktris, sırtmdan her fif soğuktan büzülerek husar pan- talonunu düzeltmeğe başladığı sı- rada, birisinin derin derin iç çek- tiğini duydu, Gözlerini hayretle açtı ve kulak kabarttı, Birisi yine iç çekti ve hattâ fısıldar gibi oldu: — Ey Ölu Tanrı, biz günahkâr. 'arı affet... Of, of.., Bu işe akıl erdremiyen aktris, >»*trafma bakmdı ve giyinme öda- sımda şüpheli hiçbir şey öğrene - meyince odanm biricik moblesini teşkil eden kanapenin Aaltıma her 'htimale karşt bakmaSa karar ver. li, Bir de ne görsün! Örada upuzun— birisi yatmıyor mu? -ekilen aktris, husar ceketiyle ör. tünerek: u_îexnnsmız? diye haykırdı. Titrek bir ses, kanapenin altm- dan; *aî- Benim,. ben., dive fısıldadı. “orkmavm benim., sus!, » İ h vastaki Aranlar ar2- © “*Ndikap büyük bir zevk- Burundan gelen ve tavada kızar. 'lan bir şeyin crzırtısmı — andıran hu fisiltmm, tivatro müdürü İn- tükov'a ait olduğunu anlamak akt- ta $etn güc bir sevy değildi, Aktris, bir gelincik gibi kızara- ak: — Siz! dive isyan etti. Nasi,.. Vasıl buna cesaret ettiniz? Demek U siz, ihtivar alçak, çoktanheri bu- ada vatryordunuz? Bir bu eksikti! İndükov, cascavlak kafasmı ka- yapenin altından üuzatarak: — Yavrum,, güvercinim! diye fısıldadı. Krzmavm, elmasım! beni Sldürün, ayaklarmızın altma ala- rak cifneyin, fakat gürültü etme- vin! hiçbir gey görmedim, görmü- vorum, görmek de İstemiyorum, Tattâ divehilirim ki, bevhüde ye- Tiyatro Rusçadan çeviren: Servet Lünel re örtünüyorsunuz, güvercinim, em salsiz güzelim! Bir ayağı çukurda bulünan ben ihtiyarı dinleyin! Bu- rada, yerlerde sürümeme sebep, canmiır kurtarak istediğimden baş. ka hiçbir şey değildir!. Mahvolu- yorum! Bakmız, saçlarım diken, diken oldu! Moskovadan, kızım Glaşonka'nın kocası, Prindin gel- miş! Şimdi tiyatroda dolaşıyor, mahvetmek icin beni arıyor, deh- şet içindeyim! Şunu bilmelisiniz ki o hayduda kızım Glaşonka'dan gayri beş bin ruble borcum var! — Bana ne? derhal buradan de- folup gidin, yoksa ben,, ben, siz alcağım hakkmdan gelmesini bili- rim!, — Yavaş! Ruhum, yavaş! Diz tökerek rica ediyor, yalvarıryorum ! Ondan kurtulmak icin sizin odanıza saklanmayıp da nereye S#aklana - yım? O, beni hör yerde hulabi'ir, yalnız buraya girmeğe nesaret e- demez! İste yalvarıyorum, rica e- diyorum! İki saat kadar önce ken- disini gördüm! Birinci nerde oyna- Türken külisin arkasmda — dürü- yordum, bir de baktım, parterden sahneye doğru gelivor. Aktris, dehşet içinde: KWT şu halde dz' dram ovnanır- ken da buradavAmız? De—fh.'v:. ve her şevi gördünüz? ' Tiyatro müdürü ağladı: — Titriyorum! Sarsılryorum! Yavrucuğum, sarsılryorum! Hmzı- rm sağı Solu yöktür, öldürüverir! Biliyor musunz, bir defa, Niiniv'de Üzerime ates bile etmişti. razeto- ler bumu yazmıstı! — Öf, artık çok oluyorsunuz! Buradan çıkm, givinip sahneye çık mak stram geldi! Derhal defolun, yoksa ben,, bağırırım., feryat ede.- rim.. Tâmbavı kafanıza firlatırmm, Müdürü Kanepenin altında Yazan: A, Çehov — Yavaş!.. Benim biritik ümi- dim,, kurtarıcım benim! Maaşmı- za elli ruble zam, yalnız kovma - ymız! Elli rüble! Aktris, bir yıSn elbiseyle örtün. dü ve bağırmak İçin kapıya doğru koştu, İndüköv, diz üstü sürüne- rek onuün peşinden sitti ve çıplak O, boğulur gibi fısıldadı: — Yetmiş beş ruble, yalnız kov maym! Üstelik yarım jübile hakkı ilâve ederim, — Yalan söyilyorsunuz! — Yalan syölüyorsunuz! ilâve ederim! — Yalansa Tanrı beni kahret. sin! Yomin ediyorum! Suradan şü- raya sağ salim gi'emeyim. Va * rim jübile hakkı ve yetmiş beş ruble zam! DnLâ-kaîı'nt- K%uâukwa, bir daki ka tereddüt Ze€rdi ve kapmın yından döndü, KUŞ Sonra ağlıyan bir sesle; — Yalan söylüyorsunuz, biliyo- rum,, dedi. — Yalan söylüyorsam gözlerim çıksm! Öbür dünvada cennett» yerim olmasın! Hem ben alçak bir insan miyım ki sözüme inan- mryorsunuz ? Aktris, razı oldu: — Peki, unutmaym ama,, hay - di. kanapenin altıma girin İrlükoy derin derin icini cekti ve poflryarak kanapenin altına gir di, Dolskaya * Kuacukova da hızlı hızlr giyinmeye başladı. Odada, kanapenin altınla yabaner bir. er. Heğin bulunması âyıp ve korkunç bir. şeydi, fakat bunu, ancak mü- kaddes sanatım uğruna kabul etti. ğini düştinmek o kadar büyük bir teselliydi ki, biraz sonra husar elbiselerini çıkarırken, artık — hiç A kızmıyordu. hattâ müdüre karşı bir nevi acıma duydu: — Siz orada üstünüzü kirletem ceksiniz, yavrum Kuzma Aleyse “ yiç! Kanapenin altma neler koy- muyorum ki! Vodvil sona erdi. Aktrisi, ön bi- rinci defa sahneye çağırdılar ve kendisine kurdelâlarla süslü bir buket sundular, — Kurdelâlarda, “Bizimle kalınız,, cümlesi yazılıy- dı. Alkışlardan sonra giyinme ©- dasma dönerken kulislerin arka . sında İndükov'a rastladı. Müdürün üstü başı toz içindeydi. elbiseleri buruşmuştu, fakat yüzü sevinçle parlryordu. . OÖ neşesinden ellerini oğuşturakm rak aktrise yoklaştı; — Ha, ha,.. Ne tahmin edersi" niz güvercinim! dedi Ben bunak- la alay etsenize! Biliyor müusu « nuz? Ö adam, Prinrin değilmş! Ha, ha,., Tanrı cezasını versin, u- zun, kızıl sakalı beni şaşırttı.. Prindinin sakalı da uzun ve kızıl- dir, Ben bunak yanılmışm! Ha ha,.. Boş yere sizi rahatsız ettim güzelim, Do'tkaya , Kaucçukova: r Fakat bana olan vaadinizi un dhaauyın, ded, — Unutmadım, unutmadım yav rüm, fakat.. güverec'nim, bu d dam — Prindin dGeği'miş ki! Biz Prindin üzerine kongysmuştuk, ve mademki bu Prindin “değildir, ber niçin vaadimi tutoyrm? Bu Prir* din olsaydı, da o zaman elbette mesele defişirdi. halbuki kendiniz Öe görüyorsunuz, — yanılmışım .. Budalanmi birini Prindin zannet - miştim! Aktris isvan etti: — Nekadar alçakra bir hare « ket! Ne iğrene bir şev! — Bü Prininj; olsaydı, o zamar vaadimi tutmamı istivebilird'niz halbuk; neyin nesi olduğfunu sey - tan bilir. Belki kunduracının biri yahut terzidir, ben onunm için de para veremem ya? Ben, namuslu İnsanım, yavrum,.. Anlarım, Ve aktrisin yanmdan uzaklasır- ken ellerivle işaretler yaprvor ve söylenivordu: — Eğer hakikaten Prindin ©! saydı, o zaman elhette mechur « dum, fakat bu tanmmadıfım bir at dam,.. Kiızıl sakallı, timbilir kim hiç de Prindin defil, mâbetlerden birinde, bir | tarmaya çare — atıyordu; dan sonra, Birmanyayı sıkıştırdı | Mi anlasıldı, ren, İngiliz tahakkümünden İrur; fakat bura imkân bulamryordu, Ötede, Fransızlar, Hirdicintde verlesmislerdi,. Kral, İnetlizlerin Nüfuzları altmda kalmaktansa Fransız himayesinde bulunmayı tercih etti Bunu hazırlamak İçin de, pavitahtma bir Fransız kons” İosunun gelmesine müsaade etti | ve Fransa ile bir ticaret ve dost- luk muahedesi akdetti (1884) Rundan sonra da, Fransa İle Se>tlhuk mün sebetlerini arttırdı ve bir gün de himavesini istedi. Bütün büu isler, cok sıkı bir ketum'vet icinde cerevan etmiş. ken, Hindistan Kral Naibinin haberdarolma Sma müâni olama, dı, İnciltere, derhal harekete veeti, Hindistandan Cine giden vollarım — tehlikeye — düsmesine meydan vermivecekti İlk evvel, Kral €Tbov'a bir ültimatom gön” derdi. Ültimatom, 1885 senesi birinci tesrin sonlarmda, gelmisti Kral, derhal, nazırlar meclisini topla” dr. Kralice Supagalpat da mec. Orta hâazmrdı, Kralice Supasalrnat, cok güzel bir kadmdı. Kralm gözdeleri 'ninde temayüz etmiş ve kocası, nm Üzerinde büvük nüfuz temin etmisti. Çok da kibirli ve aza' met'iydi. Ültimatom, mecliste okundu, Kral, ne volda cevan verilmesi teabettiğini nazarlarından #ordu, Fikirlerde —ayrılık pörülünce, kral babasma, hattâ büyük bar basma hizmet etmiş olan ihtiyar müsşavir söz alarak: — Hasmetlim, bu ecnebilerin, bizim başa — orlkamryacağ'mız s'lâhları var, Bunu hesaba kat. mamız ve iz cevanta, hem kendi menfaatimizi, hem de onların isteklerini te'lif etmemiz JAzımdır, : KRALİCENİN HİDDETİ Bu sözleri söyliyen sen misin? Kraliçe, sinir nöbetleri içinde avağa kalktı, İhtiyar müsaviri, bir sürü hakaretle yerin dibine wecirdikte nsonra: — Harn edeceğiz ve o küstah. larm tezasmı kendi kanlariyle vereceğiz, Diye bağırdı. ü Kralicenin, kükremiş bir kan, lan gibi köpürmesi önünde kimse tfız acamadı ve, Harbe karar verildi, « İlk silâhlar, Birmanyanmın ce" nubunda patladı; cünkü burada" ki silâhlar, zaten İnsiliz kontro. Ki altımda bulunuyordu, İ Mandalay'a gelen ilk harp ha. berleri iyi idi, Ordunun muvaf, fakrvetlerini tesit için, framwvadi hehrinin krydlarında büvük - bir şece senliği vanıldı. Kralm ka İmları ve nedimeleri, süslü sar "av sandallarına atladı, Sahilde ralan calerlar arasmda, halkm alkrslarını ve sevincini alevlendi. erek gezindiler Wiğlenti, sabaha kadar devam etti. Ertesi rünü , İs değteti Bir zün evvel -velen muvaffatrvet baherlerinin mübalâfalr olduğu, hattâ ielerinde velan da bulun. Ondan sonraki şünlerde höüzetn habherleri gelmi, çe basladır. OCok peemeden, şeh" mm sur kapılarından, İndi! 'onlarınm perisan ettisi Birman" Ya ordusmunun artıkları, soluk Bo- hıfa mirince, Kral Aebov, sarayı. na İanandı. 13 ilinciteerin mecesi saravyın balleonunda bir. haval belirdi. Bu. TEralire Sımaralnat İdi. Arka, şmda da bir cot: Himsesler vardı. Xralirce, vanında bhulunan — genç tedimelerinden bhirine: — Su surun mazmalları öntüinde üöğbet bekliven askere, ne gör Mimü sor bakâlım; Dedi. Nedimenin getirdiği cevap Şü Ydt : — Nöhetesi, nehrin sahillerine, senahilerin ertt'&mr ve beraberle “nde ton retirdifini söylüvor, Kralire, hu sözler önünde, vil- İrrrmla vurulmusa döndü ve bo. *azını virtarcasına fervat ederek a©raAv İcine r!hfdı ve odasma kar pandı, Saaflerce: — HKühattat handa! RKralr ben (Lütfen sayfayı çevirinte)