12 Nisan 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

12 Nisan 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

= HA YA TTAN PARÇALAR B İnsanın mane- vi sığınakları Ana halbi ve viedanı ruhumuzun en metin ve hakiki mel- ceidir. Ana katil oğluna dahi acıyarak “Yavrum, kesildi mi ellerin?,, diyecek kadar ulvi bir ruh sığınağıdır. Askın rolünü hic desmiyelim, cünkü ask cok defa manevi bir sı- ğınak olacağına bilâkir ruhun cehennemi olur. RZ küresi üstlünde tabialın en omlm ve fani unsurların- dan biri olan İnsan birçok maddi sığmaklara ve korunma çaroleris Nne müliktir, Eşasen ilk tarih çağ- larmdanberi iptidai iİnsanm oldı « ğw kadar modern ve medoni İnsce nn da gayesi daha emin bir haya- — ta kavuşmak, daha az tehlikeli » K, AŞ 5ıırl|ıı- altında yaşamaktır, Binac. imaleyh en basit mağaradan ve bamba sığınağından siperi sajkaya veya bir tifo asısına kadar çeşit ,_çıılt barımma ve korunma vasıta. hn ve çareleri insanm — maddi st- ğmıklı.mln- Yağmura ve doluyu (yakalandığımız zaman derhal rel- Yeks mahiyelinde zaruri bir harce Üketle bir çatı altma koşar veya evvelden bir şemsiye tasırız. Koap “ Dağının karlı ve Üpili tepssinden v *İlg . " İ * ç » T v tem yazmıştır. Muharrir, eski Mi« B ti heh-ııkşl—ıh:." ç geçen bir yoölcü con kurtaran sığ'e nakinra Tastlar ve İen'ikelj; an- Yarda orada geceş'ni getirir, Has- ta ve muztarip insanın Üümit veri- ©İ melcei ya bir doitorun kabinosi Weya bir hastanedir, Apandisitten Büphelenen ve Aağrılarına taham- mtil edemiyen imsan inanç ve te- Wekkülle operatörün ameliyat mr- Basına Sığmlır v© kurtulur, “Deni. za düşen yılana savılr” darbime- seli boş bir Tâkırdı değildir. Mala. kanm koörküne ormanlarmda kLet- galikli olarak savaşan Japon ve İne giliz. askerlerinden bir grup kap- lan hücumu karşısmda derhal bi- ribirlerine sarılddar ve müşteret gimiz bu çeşit Tenddi mdcelıerın— den başka bir de manevi sığınak. ları vardır ve bunlar da çok defa hayat kurlarıer — olmakla beraber daha karışık ve daima suuri mahi. Tette dağildir, Benlarda ruhun bir muavaza ve süzgeç cihazı olan tahe tessaüur mübhim roller oynar, Psi- kanalistlerin “refoulement,, dedil » bervi ruhi itilmeler ve baskılar, süre razi muavaryalar oluu mMmüliteli kle nir buhrorları bamlar arasındadır. iradesi kuvvetli olmrfyan ve mü- him bir mesele veya moral bü' âüe deme müvacehesinde — bocalıran her İmsan İnsiyaki bir mekanizina İle wltmrabmı ve zaafmı başka bir şakilde tavize koyulur. Seni ha- i Yarzan: î ,'Üı-'. R. Ada.sat! yat çok haşİn ve bin bir acı tecolli ve İmtihanlarla doludur. Her gün çeşit geşit şokiar, hatalar, günnl » lar, #nilstimaller, içtimal sarsınl « lar ve mahrumiyetlerle hassasiye- timiz kamçılanıp zedelenmektedir. Bir an İçinde ruhi muvazenesini kaybedip iradesine hâkim olamı- yan kendini — öldürmeye kalkışır. Demek di böyle bir biçarede ma- nevi kuvvetler iflâs halindedir ve manevi sığmaklardan mahrumdur, Halbuki ıstıraplarla dolu olan ha« yatı biraz da fatalizm felsefesile kabul edon insan bu manevi sığı. naklardan birine veya birkağma sığımır ve kısmen elemini unutur, yahut da bu elem daha ehven ve değişik bir hal alır. Ruhi bir &e kıtı Ânmda piyanosuna veya kt. manma yapışan, fırçasma veya paletine sarılan, bütün düşüncele. rini ve kederlerini kalemine dü« ken İnsanlar biner manevi sığına. Ba iltica ediyorlar demektir, Bu ayni zamanda bir nevi deşarj ya- Di sıkmtıdan boşalmadır. Büyük F#yj manevi sığmakta bulmuş — ve bu ıstırap deşarjı ona Makber x. bi en hissi eserlerini ilham etmiş- tir. Aşklarında ihanet, güren bas- sas sevgililerin. mektapları moğ» hurdur, Becthaven'in ilâhi senfö. çi tsanlar, rüyalar ve nlluyet ma- nileri baştan başa mınevi tavizlere çünkü atk Mııııevllılrıı. den, sublimation dediğimiz ilâlar» dan ibarettir. — Maruf bestekâr Haendel'in ağır bir felçten vo 15« tıraplardan sonra ilâhi bir minnet sşükran ve vecd içinde yım“lğ' Alleluja psalmodisi bunlara bir mi- saldir. Bazı insanlar da büyük rTu- hi sademelerden sonra dindar olur. lar, kendilerini ibadete varerek hir nevi tevekkül felsefesile avu- nurlar, Esasen en — tehlikeli daki« kalarında “Allahım!.,, diye feryat eden münkirler dalma görülmele tedir, İstikbale ait ümitler heslğı mek ve projeler kurmak, mazinin saadetini ve tatlı günlerini unu- tup balin dertlerini geleceğe ait yeni saadetlerle unutmaya çalış- | mak da çok kuvvetli manevi sığı | naklardan biridir, Fakat şeni ha« yatı insanm dilediği şekilde bü « tün temayülleri ve emelleri İle canlandırıp yaşatan muhakkak ki rüyalarımızdır. Rüya manevi sığ'» nak halinde en hbaldki hayat ro« manmuz, samimi dünyamızdır, Psi- kanalistlerin birçok ruhi buhran» ları izalı ve tedavi etmek hususun- | da rüyalara verdikleri ehemmi- yet başka bir mevzuun harcmı | teşkil eder, Beşik çocuğundan kâ-« | hil yaşlara kadar her insanm — en | hakiki manevi sığımaklarından hie Ti de ana kucağı ve şefkatidir. Rahibe ve hekime yapdlan itiraflı. rı bir tarafa bırakıyorum; fakat ana kalbi ve vledanı ruhumuzun | en metin ve hakiki melceidir. Ana katil oğluna dahi acryarak “Yav- rum, kesildi mi ellerin?,, diyecek kadar ulvi bir ruh sığınağıdır. Aşkm rolünü hiç deşmiyelim, henzemi olur. Manevi sığmaklara baş vuramı: van ve ister şuuri mekanizmaları, ister insiyaki ve tahtesşuuri te- cellilerle kendine bir — teselli yolu bulamıyan imsan ruban zayıf — bir betbahttır. [Ba.g»aıeaıeıeııJ Vekit Bugünkü başmakaleyi Sadtri Er. Bir basvelkillerinden Ali Mahir Ps. sanm, Nahas Paşanım emrile tev. 'kifi meselesini ele almış ve maka. lesinin sonunda şu neticeye var. mıştır: “Rommelin bu hazırlıkları yaptı iı günlerde yani bu son iki hafta 'İçinde Mısırda dikkate lâyik bazı r o cereyan etti, Misirim lıuı politikacılarınm — İngilterenin Malezya ve Birmanyada ve mütle- iİfiklerin Cavada tuttaukları “her şe- gyi tahrip ederek çekilme” usulünü Ailısırda da tatbik edebilecekleri ih- Üimali önünde harekete — geçliler. tth İngiliz ordusu Rommel or- idusu karşısmda çoekilirse İngilte- röonin yapacağı tahrip hareketleri da Misir hükümetinin na. 1'!! bir hareket tarzı takip edecek- 'lerini bir mesajla Kırala, hükümet Telsinc bildirdiler. Bunun İngiltere ile bir ihtilâf (zemini hazırlıyabilmesi mümkündü, Fakat Nahas paşa bu hâdiselerin akabinde Mısırda bulunan — İngiliz | /yaralılarma bir hayli cemileler gös- termek swretiyle sembolik bir ge- llldo tagiltereye yakmlığını izhar mlkhııet reisine ve Kırala akı- nm başlıyacağı sıralarda yapılan müracaat, İngiltere hesabma her- halde iyi bir gekilde karşılanmıs değildir. Bunu bugürkü hükümet prensipleri ile Mısırm emmiyetini bozan bir hareket şeklinde anlat . mak da mümkündür. Eğer Ali Ma. bir paşanım tevkifi bu hâdisg ile alâkalı ise daha bazı tevkifleri bek. lemek lâzımdır, Bu suretle hem Nahas pasanmn anladığımız manada bir emniyet meselesi, hem de Vafd'ın Mısırda esaslı sürette yer- Teşmesi temin edilmiş olacaktır. Vok eğer bunlar değil de öteden- ' beri İtalyaya sempati gösterenle- rüin fnaliyetini kesin bir surette or. teddan kaldırmak davası İse o za. man İranda ve Ramanyada — olan eııslı tebüllere benzer, hetlcelc. Atina konsolosumuz Atina başkonsolosumuz İnayet Ce , mal Özkaya izinli olarak — şehrimize gelmiş ve dün akşam Ankaraya git- miştir. v Bir sabıkalının n:ıarifetî Meşhur sabıkalı hırsızlardan Bür . han, Bgeçenlerde, Sirkecideki bir ötele tüccar hüviyetile inmiş, ve evveiki ge. ce beraber yattığ roda arkadaşı, Öme. rin uyurken 950 Ijrasını çalarak, pen. ceraden cüddeye İnmek suretile kaçmış tır. Ertesi günü işin farkma varan Ö- merin zabılaya müracaatı — üzerine Bürhan Yakalanmış, adliyeye verilmiş tir. — Sen nerelisin ? — Yokuühamalı... — Burada ne kin var? — Gemi ile geldim.. — Çoktanberi burada mısm ? — Ön beş yündür.. — Yokohamaya dünecek Mmisin? — Yükitmüz tamamlanırsa beş on gün sodra düneceğiz ama, Yokohama, ya değil, Ancak Nagasakiye,, Temuçin bu dJapon gemicisi ile jJa- ponca konuşmuştu. Gemici zeki bir gençti: — Sen, kıyafetine bakılırsa Mon. gölyalı bir tacire benziyorsun. Fakat ne güzel de japonca konuşuyörsun! — Buraya sık &ık gide gele japonca- yı öğrendim. Birkaç yıl da Nagasakide kaldım, — Tuhaf şey! Burada tanıdığım Mongolyalrlârın hepsi de japonca bili. yor ama, senin kadar güzel konuşanı. na rastlamadım. Trpki bir Japon gibi konuşuyorsun ! Temuçin lâfı çevirmek istedi: — Nügasakide kaldığım zaman gü- zel bir Gayşaya tutulmuştum. Onunla Üç yıl bir arnda yaşadım. Ah o güzel kadım bana neler öğretmedi! Sizin yal nrz dilinizi değil, her şeyinizi sevdim. Sebeb odür. Bu sözler Japon gencinin — hoşuna gitti, Temuçine bir pey.cu smarladı: — Burada da bir gayşaya tutulur- san belki çince yahut daha başka İlsan da öğrenirsin! — Hayır. Artık. gayşalardan gözüm 1000 çocuk giydirilecek 23 Nisan ulusal eğemenlik bay. razatam neşeli olması için şimdi « den hazarlıklara başlanmıştır. Çoacuk HEsirgeme Kurumu ve hi, raaye heyeti tarafımıdan 1.000 ço cuk giydirilecektir. —0 Okullara tohum dağıtılacak Okullarda yapılacak ziraat tecrühe, leri için maarif vekâleti okullara to. hum ve fide tedariki için ziraat vekâ. Tetile müşterek bazı kararlar &imiştır. Bu kararlara göre her okula muayyen | Demıryo!lda Fevkalâde toıııııauı tenezzüh seferleri kaldırılıyor Devlet Demiryolları İdaresi, gö, tülen Nizum üzerine, tarifelerinde b icaplarma göre yeniden bazı tadi!ât yapmış ve bü tadilâ . tm tatbikma mayısmı onundan İtje haren başalnması takarrür etmiş. fir. Yeni tadilât ile on mayıstat son ra şimdiye kadar muhtelif hatlar. âa yapılan fevkalâde tenzilâtlı tes | nezzüh postaları kaldırılmaktadir. Buna seben tenezzüh postaları ter. tibinin ve bundan halkm istifade. sİnin bugünkü ahval ve serait ile kabili telif görülmemiş olmasıdır, Yine görülen lüzum üzerine İz . mirden Denizli ve Aleşehir istika. metlerine naklolıman eşyaya tat, bik olunmakta bulunan - tenzilâlir |tarifenin de şimdilik kaldırılması. na karar verilmiştir. Bu tarifede 10 mayıstan sonra müteber olmi « yacaktır. Devlet Denizyollarında da tenez züh seferierinin kaldırılması mu . karrerdir. Kuyuya (İllşen kız İttlalye tarafından sağ olarak çıkarıldı Samatyada, arabacı Beyazıt mahal. lesinde ÜUlüfeci sokağında 17 numa - rada oturan İsanın 18 yaşmdaki kızı | Semiha Çetin, dün bahçelerindeki ku. | yudan su çekerken, ip kopmuş. genç kız da bu süretle muvazenesini — kay. bederek tepetaklak kuyuya — düşmüş. tür. Semiha Çetinin feryadma ev halkı ile komşular yetişmiş,se de kendisini kuyudan — çıkaramamışlar, itfalyeye haber vermişlerdir, rinde durabilmiş ve itfaiye tarafından | sağ olarak dışarı çıkarılmıştır. Semi, ha bir hayli su yuttuğunan — Haseki hastanesine kaldrrılmıştır. Nişastadan kinin yapan Yahudi İzmirde tevkif edildi İzmirde, fiyat mürakabe memüur. na tufunmak suretile bir saat su Üze- Baz levziatı " 113,000 evin çoğuna gaz verildi Bundan bir hafta evvel başlıyan ve bölge iaşe müdürlüğü tarafından ter. tip edilen gaz-tevzlatı işi büyük — bir “ntizamla devam ctmektedir. İstanbul ve civarında elektriksiz olduğu tesbit olunan 113.000 evin sakinlerinden kıs mı azamı Üçer litre aylık gaz m kını gimış bül tadır. Y arada bir mesele Mmı çıkmış bulun. maktadır. Belediye zabıtası nizamnamesi mu . cibince petrol gibi yanıcı maddelerin mahalle aralarında ve ahşap binalar- da bülünmaması — lüzmdir. Mahalle lar içinde 200 kiloya kadar gaz bulun. durmağa mezundur. Halbuki şimdi ge niş halk kütlelerinin muhtaç olduk. ları gazı almaları ve tevzlatın elde bu. lunan vasıtllarla vaktile yetiştirilebil mesl için gaz satışı yapan — mutemet | bakkallara miktara bakılmakarzın tev ziat yapılmaktadır. Bazı yerlerde bu yüzden mahalli makamlar tereddüde düşmüştür. Vilâyet makamı vaziyetin icap ettiği zaruretleri gözönünde tu - tarak şimdilik bu kayıtların tatbikinin tehirini münasip görmüştür. Tramvay nü:talılımlen'm'n zam meselesi Tramvay müstahdeminine paha. Klık zammı verilmediği hakkında. l çayialar üzerine, elektrik, tram vsay ve tünel umum müdürü Hulki gu izahatta bulunmuştur: “— Tramvay vatman ve biletçi, lerinin gündeliklerine idaremiz bu yakmlarda, yirmiser kuruş zam- dilerine her gün sıcaek yemek ve yetecek kadar ekmek — veriyoruz. Bu da biz» nüfus başına ayrıca yir. mdâ kuruşa mal oluyor, Şu halde, pahalrlık zammı adı altında olmak Sızın idare tarafından vâtman ve biletçilerin gündeliklerine yapılan zam, aşağı yukarı (40) kuruşu bul maktadır,. Eğer bu yardımları yapmayıp da sadece on'atra pahalıbik zammı ver miş olsaydık, fazla olarak alacak, ları para, günde 26 « 27 kuruşu te. cavüz etmiyecekti, Bu vaziyet kar.. şıfinda vyatman ve bileçtilerin zam görmedikleri idd'ası bilmem ne de receye kadar dofru olur?" ları sahte ve srhhati bozan kinin. ler imal ederek piyasaya süren | Serruhi adımda bir Yahudiyi ym- bamaşlardır. Memurlar Semuhinin gizli depc. | sunda araştırmalar yapmışlar, fa. kat bir şey bulamayınca başka bir yerde deposu bulimması ihtimalini gözönünde tutarak Yahudinin i » kınod bir deposuna baskın yapmış. lardır. Bu denoda 68 düzin> kinin | bıulaummuştur, Tahlil neticesinde bu kininlerin nişastadan — yapılmış olduğu anlaşılmış ve sudclu Semuhi miktarda tohum dağrtılacak ve âlet verilecektir. + tevkif edilmistir. «43- “yıldı. Kadım yüzü görmek nlyetinde değilim. — İyi ama, burada kaldığın müd, detçe, gideceğin meyhanelerin hepsin. de kadın göreceksin! Hattâ biraz son- ra şu küçücük meyhanede bile, — Yoksü son de burada birine mi tırtuldumn ? — Tutulmak da tâf mı? delice ge. viyorum onu,, Kadehi bir yudumda içti: — Bele blrar sahret.. şimdi nerdey. se çıkar ortaya. — Güzel mi? — Bilmem.. bana dünya güzeli çibi görünüyor. — İnsan sevinco, her kadımır . çirkin de olsa . güzel görür. — Buna çirkin denmer, Herkes be- Fıkırdak mr fılcırdak. İmsan bakışlari. le eldirryor. — O da seni #eviyor mu dersin ? — Gayşalar sevgi nedir bilmezler. rüm, — Bu da bir nevi sevgi demelktir, b d A em l RE z Kİ K BEL e G Onun hoşlanmasile öğünebilirsin! Bu küçücük meyhanenin iç açıcı bir 'havası vardı, herkes şendi, herkes İçi, yordu. Bütün masalar müşteri ile do- luydu. Temuçin en geride bir masada otu. ruyordu. Konuştuğu genç de Temmuçi- nin masasına gelmişti. Genç Japon gemikisi beş on gün son ra bu kadını bırakıp nasil ayrılacağı. nı, Nagasakiye nasıl gideceğini düşü. nüyordu. Temuçin Şanghaya, geldiği — yirmi dört saattenberi, bir meyhanede — lik Ö | Döğüşen kadınlar mahküm oldu Kasımpaşada oturan Samiye adında bir kadım, komşularından Ayşe fle kav gü etmiş, Ayşe, Fatma ve Hatice adın daki arkadaşlarının da yardımlile Sa. miyeyi bir hayli döğfmüş, varalamış - tet, Bu suretle vakalanarak Asliye ge - ktzinci ceza mahkemesine verilen suç- lW kadmlardan Ayşe © ay, Fatma lle Hatice de 20 şer gün müddetle hapis cezasıma çarpılmışlardır. de farkma varmaz.. ben de bir vakit. ler tıpkı senin gibiydim; Çinliler ma. ballesinde yatıp kalkardım, — Seni de soydular mt? — Hem de çırçıplak bıraktılar. — Haualbuki ben Çinlilerden çok iyilik gördüm. — Buradaki Çinliler, Pekin, Nanlün civarındaki Çinlilere benzemez. Bu , rada yerleşenler soygunculardır. İnka- nr soymakta ustalaşmış vatan kaçkın. larıdır. Temuçin meyhaneden çıktığı zaman ortalık kararmış, vakit geçmişti. Ka- fayı tütsüliyen T-Nd’müo. teline gidip yattı. Ertesi sabah atel bahçesinde çay i, çiyordu, Bahçede hasır iskemlelere o- turmuş voya uzanmış bir çok müşteri. ae bu müşterilere 'TTemüçin mi ayrı göz attı. İçlerinde Kusa benzer .:ı.nı- — aa ('HADİŞELER " AİR A Bosya ve arşivin ekemmiyeti.. İÇ tereddüt etmeden söyli- yebiliriz ki Türk tarihi he« nüz onun hakâunm yurısı kadar bi« le yazılmış sayılamaz; çünkü o de. .virlerden külan argivler elenmiş, okunmus, tetkik edilmiş değildir. Orta Asyadaki hayatımızı anlatalı dosyalar, zengin — vesikalar, — hele kâğıt üzerine dökülmüş hüdiseler bulmak güçtür; bulunsa bile azdır. Eti devri itin de fazla bir şey Söye Hyemeyiz, Selçuk oğulları zamanı onlardan daha müsaittir; fakat Os. manlı döevrirde her şey vardı; Os, manlı devleti, o asırların devletle- ri arasındu, hele kuruluş, yüksel, me ve duraklama devirlerinde, tam müânasile bir devletti; bugün yal. z Topkapısaraymm arşiv) değil, mahkeme, tapu — vesalr dajrelerin Hü ğıtları bizim için zengin tarih kaynaklarıdır. Tarih ilmi, olgun - Taştıkça bir takım harplerin ve hü- kümdarların hikâyeleri olmatıtan çıkryor; milletlerin ve medeniyet. lerin tetkik sahası oluyor; lo&ııu ve iktısadi hâdiseler ön safa geçi, yor; diğer hâdiseler ancak bu hâ- diselerin menşurundan geçirildik. ten sonra asıl mahiyet ve karak - terlorile önümüze seriliyor. Eğer eski devletlerde dosya ve arşiv işi olgun olsaydı bize daha geniş ve hakiki bilgiler bırrakmıs olacaklardı; eksik olarak devredi lenlerin de büyük bir kısmı mah. volduğu için bugün birçok hüdise, ler halkımda birçok tahminlere, istidlâllere başvurmak zorundayız; halbaki en bm'lı ve aydınlık İsti lâller bile b'>; aldatabilir. Dosya ve arşiv işinin mükemmel bir hale gelmesi yalnız tarih İlmi- ne hizmet noktasından değil, gürna Kük hayaltın zaruretleri cephesin - den de pek ehemmiyetlidir, Vakıt vabıt bazı dairelerimizde — İşlerin yürümediğinden sürüncemede kal - dığmdan şikâyetler olur, Bunun se ya işinin modern ve İlmi olarak i. dare edilmemesidir. Buzün herhan, Ki bir iş haklkındaki —müracaatin yacılıkta pek eski ve dolaşık müra. enatlerin bile, muamele srrasındaki sayfalarmı numara ve tforih olma: le anlamak mümkündür. İlmi olmıyan, karışık ve düzen. siz dosyacılığın adı “kırtasiyecilik” cilik demektir; fakat ilmi bir kırta, Siyecilik,,, Çivi civiyi söker, derler; öti kırtasiyeciliğin — mahzurlarını kaldırmak İçin ilmi kırtasiyecilik yapmalı icap eder. Memur yetiştiren kaç meektebi - miz, hattâ faktiltemizde, evrak ve dosya dersi vardır? Üniversite me« zunları arasında istida vazamıyan yahut hoerhangi bir iş İçin müra - aat erlilecek dalreyi, tarzını, hele bu mürnenatin nlaca ı safhaları bilmeyen bulunursa omu ayıplamak asli doğen dağtldir. Evrak ve dosya isine ilmi bir e- (di vermek Tâzımdır; bunu alâkali bu is hakkmdaki ilk İlmi eseri nes. reden adlzm polis enstitüsti evrak, dosye ve arşivy öğretmeni Cevat Sökmensiterdir, İnsan bu kitabı ©- kuduğu zaman en Ümit etmediğimiz işlerin ne kadar ince tarafları ol- duğunu anlıyor, Bütün devlet da'» saplanmaktır; kara sapana Subeve davet kanlığından: Süvari Teğrm. Hasan oğ. Mesut 827 ç (23281) mail Fehmi 308 (38446) : Top. Teğm. Hüseyin Celâi oğ, TUP gut 381 (52750) Bu subaylar hüviyet cüzdanlerii" lunur, Delikanlı bir aralık Temüçine sordu: — Temuçin yattığı otelin Mmüşterileri — Nerde oturuyorsun ? arasında Rusların bulunmayışına sevi, — Bir Çinlinin otelinde., niyordu., Zira onlar burada Temuçine —Keşki yabancıların idare — ettiği - bir sulkast yapabilirdi. Oteldeki müş. otellerden birinde otursaydın © - teriler ve otel sahibi, Temuçini Mongol — Niçin?.. Ben ginlileri severim.. — yalı bir tüccar hayda donsuz kalan çok beyzade var. — lo fazla Çü — Benim soyulacak ne param var, Mmmuarın konuşmalarmı ııedegnlnm..x' ş dinledi; —— Ollar imsanım derisini — yüzerler ((Devamı var) AFEL D li Hİit DND a8 eli kkkei z mış olduğum üç senelik piyı.de aha S e a iya dDi ZAYVİ —— Yugoslayyadaki ylî" kerlik vesikamın tercüime asli'ile birlikte zayi ettim; Mıw“' âtdine ibraz edilmek üzere ıki““ bir terdüme süretini t:rkardlg“" dan eskisinin hükmü olmıyacaği ” lân olunur, Maksut oğlu A memleketin her tarafındaki evkaf — tarıh ve numarasmı biliyorsak © - “hususta bize cevap verecek dairö — kaç tanedir? Halbuki modern dos- — olmuştur; dosyacılık da kırtasiyes — müracaat mektepler de — ohkutmalıdır. Bizde — relarindeki kırtasiye İsi ayrı ayrf — anlatılıyor; en kötü gevy göreneğl! — YApışıP — kalmamalı, traktöre geçmeliyiz Ve bunu her İşte yanmalıyız, Ü, KADIRCAN KAFLİ —İÂİ .'l - N ı ı'çı ' d Eminönü Yerli Askerlik Şubesi BA? 14;' Diğş. Tbb. Üsteğm, Ali Riza oğ, ııır birlikte acele şubeye gelmeleri ilân Ü — beplerinden birji da evrak ve dos. Iâ * Ş dan, sadece işin mahiyeti bilinmek — ieği « gn d l OD

Bu sayıdan diğer sayfalar: