ük Milli Roman Yazan: MAHMUT ATTİLA AYKUT Ma ve mut. e puluyor. Çoğu: ) ümitsizlikle dun, G ce kapı iy lağı,» O anda bil N Ni bir cocuk se Ri Sicradım ti Bar tek ve en iç Miş eva Seldiğimiz eğ etikleri ve 9 ıştım, &.. Bir şey bisler var. 8 k atılmış e > arı ka, A, kalbim yn » Tozda Z. an etcük kolumun Ley'âsı. gibi se. masum rin Zaman Min geliyenlerle etki irçeye nin diye : ir, ve camı n mem ğ mukavva N v den bayaliy. 2. Ve onun m lezzetini asımda ay- Ive sizi, felâketler; le karsılaştırarak sarsabilir, ., Basık ve kara tavanlı bir han odasında not defterime bu sâtır- ları yağarken, hâlâ şaşkın, hâlâ dehget ve hayret içerisindeyim, Hanın avlusu eski medrese avlularına benziyor, Dört tarafı oda, Ortada koca bir bosluk ve bütün oda kapıları bu boşluğa doğru açılmış, Karş odada Samsundan bizimle beraber ge len bir zabit silesi konukluyor, Saç mangal ürerinde bir tencere kaynıyor, Akşam yemeklerini bazırlıyorlar, Acık, benim de iliklerime kadar işlemiş, Koca bir bulgür pilâviyle bir tas ayranı hayatımda ender te sadüf ettiğim bir iştha ile ye, vip bitirdim, Biz, bu açlığı bü. yük harp içerisinde yakından tatmış ve görmüş neslin çocuk- larıyız., O zaman yokluk vardı, Simdi ozamanın kifayetsizliği mevcut, Eğer iki tekerlekli ve canlı sekiz silindirli kağnı oto. mobillerimiz can taşımayan ve yorulmak bilmeyen nesnelerden olsaydı çoktan bu molayı verme, den menzilimize kavuşmuş ola. caktır, Fakat, zavallı hayvan. cıklar kan ter içerisinde köpük köpüğe ve soluk soluğa burası. nı zor tuttular... > Garip ve berbat bir yer bü Çakalkör,, Hududunu söğüt w ğaçlariyie vesa zlık oderelerle çevrelemiş olan bu tenha ve 1, sız köyde insana akşamla bera- ber gurbetin acr hasreti de be- raber çöküyor... Hayır, burası ne kader berbat ne kadar ıssız bir ver Olursa Ol. sun benim bu toprağa kem gözle bakmamı ve onun her varlığında kendimi gürbelte ( hissetmem hakkım deği'dir, Belki bu gurbe- «i sadece içimdeki yalrızlıkla duymuş olmam daha doğru... Grupla beraber hiçte boşa git, miyen sıska bir. bande,sesi ku- laklarımı tırmalamaya buşladı.. Bu sesi ne hir saksifon ne de bir akordiyon sesi değildir, Hayır, Bu ses ve bu sesler yüzlerce, binlerce sivrisineğin hep birden saldırış'arının müşterek ahengi- dir. Kapı ve pencereleri kapayarak odanıza kadar sokulmuş olanlar. İa harp açıp imha etmek lâzım. Yoksa mevcut kanmızdan feda. kârlık etmeğe mecbursunuz, , Karşı odada oluran zabit ai, re çadırlarını bengyen bir eibin. lik kurdular, Vakit erken olma- sına rağmen bütün yolcular sa, bahleyin erken kalikabilmek için vatmışlardt,, Ben bir türlü uyu. yamıyorum, Asabım o kadar bo- i,, Hâdiseler süra'tle gözle. rimin ünde seyrediyor, Ben de kendimi bu sür'ate kaptırmış gibiyim, . Bulunduğum Yeri ve hhatlâ her biri bir pervane bü- öklüğünde kulağımm dibinde vızıldayan müthiş sivrisineklerin amansız hücumların: bile duy. muyvorum,, Geri dönüyorum, Takvim yaprakları tersine koparıvorum, Ve o hâdiselerin içerisinde yaşıyorum... (Devamı var) — Sen ne diyorsun, asla « nım? Paşa efendimiz, insa « nın nikâllı karısını nasıl o - lur da konağma kaçırtır? Hem sen o kızı paşadan al - madın mr? — Evet, Onu bana hediye eden paşarır. Fakat padişah emretmişti. — Demek ki kendi isteğile vermemişti, öyle mi? — Üylsya, Yıldırımın buy ruğu olmusaydı, Ahmet pa - şa gibi aç gözlü bir kadın bu- dalası, bana Gülbeyazı kendi eliyle verir miydi? — Ey.. şimdi ne yapacak - sın? — Aradım.. taradım. Edir nede izini bulamadım. Kime sordumsa, bana: “Gülbeyazı Ahmet paşa kacırtmıştır!,, diyor. Ben de sana geldim.. Paşanın konağında senden başka tanıdığım yok. Bu ha- Mehmet Eyübün maceraları: Damat Eyüp hey ömründe ilk defa bu kadar telâş göslermişti, Öğleden #onra sevgili kızı Leylâamı resmen kendisinden istiyecgk olan müs . tekbel damadın ziysretini bekli . yordu, Beyan Leylâ, cinsi meziyet ve güzelliğinde tahiatın çok tamah - kâr daryandığı kadımlardandı, Ta” van süpürgesi gibi uzundu. Vücu- da en ufak bir irhinadan malırum, tahta gibi düpedizdi. Müselles burnu, ilerlemiş miyopluk gözlüz- lerine istinstgih teşkil çimektey. di, Fakat, her kadınm ruhunda iyi bir şeytan da mevcuttur, Leylâ . Bm uzun zahmet vç gayretlerin . den sonra nihayet şeytan kuyru. ğü iye karıştı: bir manifatura ma” Bazasında çalışan, bilgi ve tahsili mahdut fukat istikbali gayet geniş ve parlak görünen Bedri Sevdalı isminde genç komsu, Bayan Leylânm ağlarına tutuluverdi, Fi vaki ne ana ne de kiş bundan da- ba iyi bir kssmet tahayyül etmis değillerdi; zira malüm olduğu üzee" Te bir gelinin burnu nekadar hal, ri sayılır uzunlukta ise, meta» lebat: da o nitpetto az olacaktır. Buna mukabil B. Sevdalmın da burnu bir hayli inkişaf etmişti, Söyle ki, kadınların burnunu ken, dininkini esas tutarak ölçer ve bi- nssnaleyh Leylânm da burnunu klâsik bir büyüklükte bulurdu, Bayan Ayşe bu işi yoluna koy” mak için ne kadar çelişmişti! Ze. mini hazmiamak maksadile onü birçok defa ziyaret etiris, o tatlı ve sihirli bakışlarile ona güzel geyler vaadetmeğe gayret etmiş » ti, Nihayet kadıncağız muradma ermişti. Kızım babasından resmen talep edileceği gün, müstakbel kaynana aahah erkenden jetim ha. Mine geçmiş kocasının kafasmı pat. luumakla megguldü, — Eyüp, dikkatli ol, emi? — Ne istiyorsun gene, Aysel, ğim*, — Onu nezaketle, (güzellikle, tebesstimle, köbarlıkin kabul ede « <eksin, Derin aâka göstererek kon disinden sualler soracaksın. Ce “ vaplarmı da keza &yni alâka ile dinliyecekein. Anladın mı? — Anladm Ayşeciğim. — Kendisinden hepsini soracak sn: mesleğini, maaşını, Alİ Va - ziyelini,, hasılı hepsini, Şimdi md. demki onu clinizle tutuyoruz, ona görg dikkatli hareket etmeliyiz. Haiti sen biraz da müşkülpesent #örüüneceksin, Duydun mu? — Evet, Ayşeciğim, Fakat dediğim gihi çok dikkatli ol, Eyüp Allahaşkına! Bu işte dip. lomatirk lâzım, Sakm çocuğu tse, €ck, camı sıkacak bir Hikırdı söy, leme! Sonra Okuşumuz kafesten Kaçtı int, bir daha zor tutulur, Sus kın bir pot kırmıyasın! Duydun mu? -— Duydum, Ayşe! Şu son günlerde Eyüp bey ayni tenbihleri işitmeklen bıkmuştı, Ay* #e, başma dert kesilmişti, Daya « mimaz dert, Tahammül edilmez iskence! Musibot! Bayan Ayşe çok göveze Ve at sireği gibi can siklet bir kadmdı, Vak o da bir dereceye kadar haklıydı; kocasınm Nakleden: |. L. Be müsli olduğunu bildiği için Yu » kardaki meziyetlerini arttırmağı, tekrar etmeği münasip görüyordu. Kocasının yeni tir gafından kor - kuyordu. — Adam gibi kabul et onu! — Allah Allah! Tabii canmm.. ik, eşek gibi mi? — Sen beni dinle, kostümüm giy, ince yakan Altm gözlüklerini de unutma! — Peki Ayseciğim.. -— Eyüp bey karısmm tenibh. lerini harfiyyen icra ettikten son. ra resmi ve gayet ciddi bir tavir takmarak yazıhanesine geçti. Gü“ veysini bekledi, Bu resmi giyinisi ona rarla mektepteki imtihan İ günlerini hatırlatmakla © ruhuna başka bir his, bir canlılık veriyor” du, Hakikaten bir güvey mamzedi- ni beklemektense bir talebeyi İm- than etmeyi bin defa tercih eder- di, Nihayet akşam saat bese doğ. ru kapı çalındı, Evde, B. profe « sörün kulaklarına kadar gelen hü» İ it birtakım patırtılar, telâşlı Ko” | susunalar duyuldu. — Hoş geldiniz! — Buyrun, buyrun. — Lütfen geçiniz, Bedri bey. Bir müddet sonra ayak büronun önüne geldi, Kapı açlâr. Wwvelâ (bir burun, sonr zayif, mahcup bir genç zabur etli, — Aksam şerifleriniz bayroi » san, — Hos geldiniz, beyefendi. Genç, hafif bir reveransis ken. disini takdim etti: —' Bedri Sevdair, — Müşerref oldum, Buyurun, olturunuz. İ Bedri Sevdalr gösterilen iskemi. İleye oturdu, Kim bir se > İ Müstakbel güveşin yüzünü hafif bir Xraarıklık kapadı, Bir arel kekeledi: Bu iki kelime, Eyüp beyin tsv ” ynı değiştirmesine kâfi “gel Kaslarmı çattı, çenesini İaşmdt, Ziyaretimin sebebini biliyor” sunuz. Eyüp bey dalgıniikla: — Evet, malim, beyim. S#€ tirkaç sus! soracağım, — Pekrâlâ, profesör bey. — Cevaplarmız gayet kısa tam olacaktır.. — Peki, profesör bey, Eyüp bey dersane kürsüsünde b miş gibi sakalını okşiyar: İ ündi Yütfen hana söyler ml siniz, din kitaplarına göre Als hm ilk yarattığı insanlar kimdir? B. Bedrinin yüzü #ozarınıştı: — Ha, Adem... ve eşi Hsvva, biltün erkeklerin muhtaç olduğu kadın... Peki, izahat istemedim, Att. lâ hangi tarihte Romaya girmiş - tir”; Bedri Sevdalt şaşırdı kald: — Ne dediniz, lütfen? — Olmadı, cevapları çabuk is . Babil kulesi halkında ne bi üyorsunuz? — Efendim? — Beni » isval hapgi tarihte Mısırdan çekti?. — Anlamadın?., — Sus! Napolyonun plân: ne i. Bugün âiyah tak., ve Yazan: İskender F. SERTELLİ - 149 - berin gerçek olup olmadığı- nı ancak sen öğrenebilirsin. Aman Ahmet wsta, ocağına düşüm... bana yardım et! Ahmet usta Rüstemin hali ne acımıştı. Bu sözleri din - lerken düşünüyordu. Bir ara. İrk ümit verici bir tavırla gül. dü: ; — Birkaç gündür harem dairesine öğle ve akşam vak tinde her zamankinden faz- la olarak bir tepsi yemek gi - diyor ama, bunun kime veril. diğini bilmiyorum. Şimdi be. ni de şüpreye düşürdün, © - gul! Rüstemin gözleri birden i- şıldadı: — Tamam.. mutlaka ona gidiyor bu Fazlı. yemek. İşte, gördün mü? Konuşmayı bir az derinleştirince, iş meyda- na çıktı. — Hele dur bakalım. Ha. reme fazla yemek gidiyor diye birdenbire ümide düş - me, Ben sorup soruşturayım.. Yarın sen bana akşam üstü bir kere ânha uğra. Bir şey , ahli ve yaşile mütenasip bir iğ aramak (Gazetemizin birindi (o sayfasında başlık yanımdaki tarik çerçordğ ka, ponuyla birlikte gönderliseek) EVLENME TEKLİFLERİ, IŞ ARA MA, IŞ VEKMR, ALIM, SATIM ibi tcari abiyesi haiz olmiyan kü, gök ilâml r parasız neşrolunnr Evlenme teklifleri #* Yaş 19, boy 17, kilo 67, lisenin son amıfmds bir talebe mali vaziyeti dolayısile tahsilini bırakmak sıçebu, riyetindedir. Kemiisini bir gene okul. da okutabliscsk şen; hir kız ve dul bir kadınla evlenme! ütemektedir. 4Kule , #883 remzi # Yaş 28, boy 1 dilo 73, halen yüksek ticaret ve iküsat mektebinde talebe, hariite konüsyonculuk yapan bir genç, temiz hir nilenini 14,23 yaşı Yorındaki kısı He evlenmek istemekte, (Kama 333) İş ve işçi arayanlar: * Türkçe, frarsrca, yunanca m0 kemmel okür yazar ve konuşur ayrı en biraz ingilizce bilir. askerlikle & lâkaş olmıyan. kel O gönterebilen hesaptan ve muhasebeden anlayan bir tay ucuz bir Ücretle iş aramaktadır (M.T.V.) remtine müracaai, * Muhasebede 25 seneden fazla Le, (basi olan bir muhasip yazıhanelerde veya diğer Ucüri müsameselerde iş m ramaktışdır. Haftada birkaç gün vaya birkaç saat de çalışablir. (NM remzine müracaat, * 38 yaşmda, askerlikle alâkam bu, tunmıyan yeni ve eski yazıları bilen balelir bir gebç, odacık. kapıcdık, içi, bi bir iş aramaktadır. (S.A) römrine mürsesat * 18 yaşmda malt vaziyetleri dola, yeslle takelilni orta Zde o birükmak mecburiyetinde kalmış bir bayan tah, tadır, 25.90 tra ile çalışabilir. (Koç kaya) remzine müracaat, ilanlar bazırlatılır. (Paris) müracası *'19 yaşında türkçe, (o Cransızca ve Anktile bilen bir bayan iş aramakta, dır, (Narin) remozine müracast, « Orta yaşlı ve emniyeti nir kadm bir allenin yalnız yemez işlerini yap, mek İstemektedir.Bayar B.V, Beyoğ, tu Tarlabaşı Macar Turan sökağı Nu mara 42, remzine —— zn — Haydi! Çalışmamışsın, tem, bel! Mademki bunlardan bir sey bilmiyorsun... şeyi anlat, Cihan bürbini,, — Beyefendi., — Rica ederim! Rlen ederim! Cevapları derhal isterim! On dör. düncü Lui hakkında ne biliyorsun * — On dördüncü mü? — Sihir, Sifır!, Tembel! Disa” rı! Çek arabanı! Utanmadan da bu vaziyetiei imtihan edilmeye gel - din, Defol çabuk!., Diyerek şaşkm gerci kulağın . dan tutup odadan çıkardı, O e . nağan bayan Ayje telâşla hüdise mahalline koştu, Yüzü sapsarı kos ti: — Eyüp! — Sus, rita ederim!, Müdaha- le kabul etmem, İkmal kalaenk Ayşe çıldıracaktı: — Ayol Eyüp neoldu Sana böyle? Sersem, hayvan, aptal! Gü. veyimize mi bu muamele? Eyüp bey hâlâ kendine gelme, migti: — Hiç anlamam, Değil güveyi. miz, oğlumuz da olsun! Eyüp bey kimseye müsamaha etmez! Bunu iyi bilin! Diyerek gürültü ile kapıyı üzeri ne kapadı, öğrenirsem, sana gizlice söy. râki bu hâdiseyi ihata ede - lerim ama. sakın seninle bu. luştuğumuzu paşa duymasın, Alimallâh benim derimi yüz. dürür sonra.. — Sen merak etme, usta! Ben yarın aksar sana uğra. > Şimdilik Allahaısmarla. Ahmet ustayı bir meraktır sarmıştı. Gerçi » vez kadınlara düşkünlüğünü Ahmet usta bilmiyor değildi. Fakat, bu derecesini de aklına sığdra. mıyordu Konakta, pasanin gönlünü eğlendirecek kadın mı yok - tu? Ahmet paşi, Rüsteme ni - kâhla verd reşini bir kaç ay sonra nasi gene ken- di yanını alırdı? Ahmet ustanm akıl've id- “ortamektep talebelerin» (hasap, “ktinya İva) i özele vermeyi ;mektedir.” (X.: Akin) /reriizine' # Yüksek mimarinin $ üncü emu ında bir genç bit giriesite veya bususl milessesede, bir mılmar yanıma az bir üztetie iş aramaktadır, Elinde bonser visleri vardır. (Matt) remzine müra, cant * 17 yaşında vir genç ale vaz . yeti yüzünden horganr! biz işte ez bir deretle çalışmak meoburiyetin dedir, (Hamdi) romzine ifiracaa? * Sinema işlerinden anlayan o bir gat ehven ücrette bir iş aramaktadır Ketast verebilir. (Reklâm) remzine müracast * Fransız mektahi orta kısımdan mezun, daktilo bilen bir bayan iş ara, iıaktadır. Türiçesi iyidir. e (Never) remzine müracast, 4 Yemekten ve yemek servisinden anlayan bir gemç ötel veya lolartalsr. da ig istemektedir. (KR, O)m remsine müracaat, * “Ticaret ilsesinden mezun, ticaret ten anlar ve bir müsaseseyi İdare cdi bilecek bir genç iş aramaktadır. Tağ « raya gidebilir. İztiyenler (Refik Un.) remsine& mÜraeask, # Otomobili, tayyarş molörlerinden anlayan elektrik, montaj tesviyesiiik, İşlerini bilen bir makinist iş aramak e tadır, (0.20) remzine mürasast, # Eski ve yeni yazıyı bilen, orta tahsilli, orta yaşlı bir bayan, kendi #ine münasip bir İş aramaktadır. BD izleri ve yemek Se yapabilir. (FD) remzino müracaat « 282 * Drtamektep talebesine sn Ücretle İransızsa dersleri verilir, Ikmale ka « « Faklite mezunu bir genç, lise ve emet, * Dizel ve bilümüm benzini ve me mwüu Oo motörlörin başmakinistliğini yapmış ve «linde mütesâdit bonser . visleri bulunan bir başmekiniet iş ara, maktadır. Taşraya da gidebilir. (Us ta) remsine müracaat. *# 18 yaşında bir gene çalışmak is. temektadir, Fabrika makinelerinden ve otomobil stok parçalarından anlar (Kurt 13) remzine mürsesat, * Hukuk fakültesi sor smıtmdayıni, . Bski türkçeyi bilir ve seri daktilo yes zarım. Bir avukat yanında veya bir büroda ehven Ücretle © çalışabilirim. Haber (HNP) remzine müracaat, *, * Türkçe, İngilizcö, fransızca dlrasa ca İngilizce bilen bir genç ders ve mek veya, © tereümünlik için oİş se ramaktadir. (Lleas) temalte iıüradaş at « Orta yaşlı bir bayan, gündüzleri ev İşleri görmek, akşamları evine mek istemektedir. Yemek a ©v işlerini iyi bilir, Kinmsiz yağ tr baya dn (o bakabllir. İstiyenlerin (Ar, Se) remzine müracsatları. * Örtaoku mozunu Pir genç, buzu, #i bir ımnssaazode veyr. devlet işlerine de çalışmak İstemekteğir. (1.8) role Zine müracaat, r * Bir avukat yanımda çalışmış, ğe &mele takip etmesini iler, (daktilo kullanan bir gerç (İş aramaktadır. (R, V) remaine müracsat, Aldırınız: kadar veya mast 17 dem sonra sidir. dalar rlem olUmEr. (Ceylan 24) CHAEZ. 10) (MR) (Ba, him) (Hamdiy (FSV) (Sadık 7) (0) O£xs6) (22 Çaylak) (0) (Sündüs (19) (Rekifn) (Koçkaya) (Güler) o (Mesret o 16 (Nedim) (TZT) (08) (A Yameoğas) drren E, 44) (Pembe zart) GU) (Refik Us) (Ç. 35) (Lean) Ciş) miyordu. O gün barem ağa - larından biri mutfağa geldi- ği zaman, Ahmet usta yemek kotarıyordu: — Ağacığım, dedi, şu kaç gündür gönderdiğim fazla yemeği kime götürüyorsun, Allah aşkına? haremde mis fir mi var? — Nedeh sordun? — Kim olduğunu anlasam da ona göre yemek versem diye soruyorum. Paşa efen - dimizin gözdelerinin huyunu az çok öğrendim de Hepsi- ne ayrı ayri yemekler yapar, gönderirim. Harem ağası yavaşça fl» sılddais —- Hukikati söyliyeceğim ama, sakın yabancı bir king. seye ağzından bir şey kaçır. ma, Paşa duyarsa konaktan kovar seni. (Devumr var) & vi