28 Eylül 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Memleketimizin en yüksek ilim mücesosesi olan Universite. mem. lekete ilim sahasmda müsbet ele- man yetiştirdiği gibi, vatandaşla ra bu ilim müessesesinin eleman. larmdan, alât ve milesseselerin - den istifade ettirmeyi kendine va- zife edinmistir. Bu istifade muhtelif balomlar - dan temin edilmektedir, Kültürel bakımdan; neşriyat ve konferans. lar, sıhhi hukımdan da kendisine bağlı hastanelerden ve enstitülç - rindendir, Bu enstitülerden bilhas sa bügün okuyucularımıza takdim edeceğimiz (Radyoloji enstitüsü sasıl çalışıyor!) yazısı, radyolojik tedavinin memleketimizde bilhas- sn son zamanlarda gösterdiği yük- sek tekâmülü ve Üniversitenin vatandaşlara hizmetlerini belirt mek maksadile Radyoloji enstitüsünün fesliveti ni görmek ve memlekete hizmetle. rini okuyucularmına anlatmak için o müessesede (kismen Obir tetkik yaptık, bu tetkiki simdi a sağda takdim edeceğir. Saat 11... Radyoloji enstitüsü - Zetirmiştir | | ile A Bele Mz 1 4 dünkü sayı, cağ, <pedaşında iy, ta Ünü sinemaya Giy bad me merak Meemmam; > zi gi A eden Ni medyumu er tür tamı ae sira binlerde Ve iniş e ktayaz; muhte, s#bema'a - linda, O La pik ya m MEN ettiğimiz m a İstanbul Keş rna güzel & birbirteriyie dür z A nz birakucak Saç siner fevka kt Mare büyük fodakâr, | A ix mevsimin en | ün o Topkapıdaki bnasındayız. Na LİP siken: fim, | Sehhat milesseselerine mahsus ye. Mei Mr üntyoruz. Bu | ni bir mimari tarzda yapılmış olan f m #öslerime , | bu enstitünün kapısından içeri Bir- , Me Yeni açılacak | diğim velet. gözüme musyene oda» i Mrkz terilecek, a) » | larının önünde bekliyen hastalı m e kadın sinem | serpti, Ellerinde muntazam sa “öze Yene kartlarilş bekliyorlar, Heri. şireler şefkat ve ihtimamla kendi - lerin; muayene odasma Alıyorlar. Karidordan, ileriye, doğru yürü - düm, 'Duvarlardı kanser mikrotür nu keşfeden fön ve tib sahasına hizmetlerde bulunmuş değerli â- lerin resimleri göze çarpıyor, Salonda gezerken o müesses€nir kiymetli elemanlarından profesör Ahmet Tevfik Berkmanla karşı - laştım, Müesseseyi gezmek arzu - sunda olduğumu söyledim. Me" puniyetle kabul etti. Beraberce muayene odasma girdik, dokler bana dönerek: — Burası boğat tümörlerinin muayene odası,, dedi, Sonra has - taları birer birer muayene etme . ğe başladı. Yaslısa bir sayan muayene kol. tuğuna olurmuştu, Doktor: Sn belediye İm edilerek a Pştk, Bu 2 i le ler ral Ma e ir merek Maş X Welâcak sine. Arap Nr 1 altar Kupmiz hi Kv iy ven Yüze hakika, | SN a 4 Aa mel iye, | er “Aİ a BANİ | Muayeneye başladı! m me le fim | — iyisiniz. — Eksik olma doktar. , en açılacak | — Tekrar aynı ilâer kullanınız hemi |, KE E04 | yarın yine geliniz! * halledece - | — Ne kadar daha devam ödett- Zim doktor? — Eh,, on gün kadar daha. — Bin yaşa doktorcuğum.. $ Başka bir hasta geldi. Dekter Başlanlığın. | aynı şekilde sordu: — Salı günkü sancınız gesti zararları hakkında zin fayda ve mahiyette bir $8Y geniş ve kat” söylenemez, İtalyan casusları işte bu yazin kısmen tadil edilerek ve el bam. balarına konulacak hale rek Haile Selâsiyeye 3* K bükmettikleri için İsvece İZÜ " mütebassrslar göndererek yeni £5 # tetkik ettirmek istediler. Vehasi Hum—i gazi ve Haile Selâsinin gizli mektubundaki esra” rongiz rumuz İtalyan casusların: hayli telâşa düşürdü, Halbuki bu bâdisede ismi geçen İsveçli kimyager benim hususi d0e- tam olduğu için hidisenin bütün “birlikte acele Muzur, İŞ Yazan: ras Naber .ÜUnıversiie mü: s scselerinden: Radyoloji Enstitüsü nasıl çalışıyor | go amma a ii Değerli Ssınnhat müessesesi memleketin radyo- lojik tedavi sahasında müsbet semereleri vermektedir. Şimdiye kadar müessesede tedav' edilen hastanın sayısı sekiz bine yaklaşıyor Hasan Bedrettin WEGEN a Tedavi edilen bir Mülessesenin değerli profesörlerin, den Ahmet Tevfik Berkman mi” — Birsz hafifledi. — Pansımana devem ediniz, arayı da ihmal etmeyiniz iayret? Doklor bütün hastaları tanıyordu, Hatti o derece ki, has talıklarmın seyrini bile!,. Munsyene bü şekilde bir müddet devam eti, Hastalarm hastalık seyrileri kaydedildi, doktorla mu. ayenç odasından çıktık, yolda gis derken bana anlatıyordu: — İşte bu Kısımda gördüğünüz hastalar evvelee söylediğim gib: boğaz otümörlerinden yani boğaz kanserinden muzlarip olanlardır. Burada zaten rahim, meme alli, dudek ve bançere kanserleri teda- vi eâilmektedir. Çalışma şekilmize gelince; bu da iki türlüdür. Teşhis ve tedavi. Teşhis bütün hastane. İende rühtğen dairelerinde yapıl. âığı gibidir, Eastitünün bu teşhisi yapmaktan başka ayrıca bir husu. siyeti de tedavi yapmasıdır. İşte burası röntgen lâhoratuvarı olmak tan çıkmiş, klinik baline gelmiştir Bu gördüğümüz hastalar heme hepsi röntgenle tedavi odilon has- talardır. Son zamanlarda vakalar tij 9Ğ. İrtan 316 n x *& Madvin sis ; İEA e, Adü, zl iii Bi dir N ve Jean ann Blakkileğğiieii anaç BAS (a0ıe) ete aceie | : Pp Oöumur. Yuzan: Casus mektebi vröfesörlerinden İsvecli A, MENGHAM $ başkanlığın, 134 Çeviren: H. D. Meha, ” Ste, e Tevtik | dün bu gez, henüz cerrehiii. bulunuyorum. YE, ay 0& Mer, | minde süpbeli olarık, iakat ame. Bu meraklı meseleyi kendisine : | yatlarda mevsii fekler vücuda sorduğum saman kimyağer dot - Muhlis 08. Oseyan | getirmek için kullanııyorma da öe“ bum güldü ve şunları söyledi; Haboğ — Evet, vak zavallı Kralı hana büyük bir teessirle İ:- talyanların Habeşistanda zehiri gas kullandıklarmdan bahsetti ve çnlar: tamamiyle mahvedecek bir gaz keşSolunmasını çok temenni ettiğini yana yakıla söyledi! Ben de kralın bu teessilrüne iştirik et- tiğim için kendisine vakın yeni bir gaz bukluğumuzu, bunun asap Ü. zerine Şiddetli bir tesir yaparak felç getirdiğini söyledim... Ha beş Krah yeri gale alâka. dar oldu, Fakat bu gazin henüz karp sanayiinde kullanılmadığını, esaser. kullanılsa dahi kendilerin - den evvel tabiatile İtalyanların kullanacağını müteessir ve ümütsiz İN ever e” bayan hasta rttığı için enstitünün çalışm | günlerini muhtelif hastalıklara tek sim etlik,, Pazartesi umumi eçrra- | hi vakaların kontrolline, salı me. me kanserlerinin kontrol ve tedas | visine, porşenbe hançere tümörles | rine, cuma kadın hastalıklarma 8) TABİATTEN ALINAN İBRET DERSİ Hayvanat mütehassısları - nın dünya yüzündeki hayvan cinslerini 365 bin kadar tah- min ettiklerine dair bir ista- tistik gördüm. Mütehassıs - lar, ba cinsleri de muhtelif sınıflara ayırmışlar. Meselâ 2000 cins memeli, 12000 cins kuş, 1400 cins yerde sürünen 12000 cins balık, 20000 cins kabuklu hayvan vesai, Bunun düşündürücü bir is. itatistik oOolduğunda şüphe i yok. Şöyle ki: Burada tabia. İ tin biz insanlara, bu hayvan lardan hangisini taklit etme. miz lâzımgeldiğinin işareti gizli. Tabiat bize, revaçta bu lunan sınıfları ayırıp önümü ze koymus, 2000 cins meme. li hayvana mukabil 12000 ve cinsi havada gezen, suda yüzen; 4400 cins yerde sürü- nene karşılık 20600 kabuklu havvan. | Şa oluyor ki, revaçta bu. lunan sınıflar, ne yerde sürü. nenleri, ne mem:elileri; mu- vaffakiyet kuşta, balıkta ve kabukluda olacak ki toplu. "luk da bu sınıflarda. İçinde bulunduğumuz za - man da bize, muvwaffakiyetin yığma imdi sizinle birlikte ens titüyü gezelim, Doktorla birlikte enstitüyü g€z- meğe başladık, enstitüde muhtelif çalışma odaları var. Bunler, rönte genle teşhis dairesi, yakından t€- davi ve derin tedavi daireleridir. Aletler de teshis ve tedavi olmak üzere calışma (afölyelerine göre sralanmıştır. Âletlerden manda, bir de talebe | dershanesi mevcuttur. 0 ilniversite talebesi ders görmekte, birçok vakaları arneli olarak mü - şahede etmektedir. Eastitünün AY» reca bir kliniği dö mevcattur, Bu klinik, 20 - 25 hamta kabul edecek genişliktedir. Doktor: — Makinelerin korunması İçin günde mesainin beş saatten fazl? olmaması icap eder, Halbuki bizde günde 7-8 saat çalışmaktadır. Bu vaziyeti önlemek Üzere makine sayısmı artırmağa çalışacağız Mü essesenin bu gibi hastalıklara bis kan yeğine müessesç olması dola yısile tedavi ve tegbis için müra - caat edenlerin sayısı da artmıştır Her gelen hastayı muayene etmek ve tedavisine azami surette çalış - mak bir vazife borcu olduğu ka - dar bir insani borç olarak kabul ©- diyaruz, Bilâistisma bütün müra - enatları kabul ederek icap eö tedbirleri alıyoruz. — Şimdiye kadar kaç hasta bar kıldı, öğrenebilir miyiz? Defterler karıştırılı ve bulun - du: 6$17 si derin, 783 sathi te» davi olmak üzere 7550 hastaya bâ- kılmıştır, Bu miklar müessesenin 938 yılmda faaliyete başlamasını dikkate alacak olursak beş yıl 187 bir tavırla söyledi! Yoksa bu göri satın alınsk istemiş değildir! — Peki dostum, sizin bir 3Y sonra ikinci defa ve bu Sefer Rİ? - lice İsviçreye gidip tekrar Habeş Kralile görüştüğünüz etrafındaki öedikodulardan da haberdarsmır, zwnnederim” Kimyager dostum hay retle: — Hayır, hakkımda böyle bir gey söylendiğinden haberim yok” Deği, — Hattâ, bu ikinei ziyaretini” de yeni gazi Habeş Kralına takdim ettiğiniz rivayet cülmekte! Kimyager dostum büsbütün hsy ret etti, Sonra güldü: — Ha, şimdi anlıyorum! dedi. Ve başını salladı. Bu sefer ben hayret ve meraka düştüm, — Neyi anladınız muhterem dostum ? diye sordum, Kimyagir gayet müştehsi bir gü işle gülerek: e — iki ftalyan seyyahmm tâ Stokhölme kadar zahmet Hbtiyar edip de bizim doktorun kiliniğine niçin geldiklerini ancak simdi an - yorum! — Size yeni Hum—i yazinden bahsettiler değil mi? — Evet!, Kendilerini doktor o İarak prezenta ettiler ve bu gaz Aldanmıyorsunaz. burası İstanbul Yaşatan LALE Sinemasıdır Kadın, erkek, genç, Ihtiyar herkes DOROTHİ LAMOUR - BİNGGROSSBY'nin yarattığı İ siNGAPUR YOLU şaheseri Sonsuz. bir hayranlıkla alkışlıyor. Siz de bu mosutinra iatıtınız Burün saat 11 de tenzilâtlı maine YANA LE ZU fında yapılmış oluyor, Ümit ediyoruz ki, müesseseye yeniden iki derin tedavi Gkazi: bir rayon daha getirilceskür. Bu kabil olduğu takdirde mllessese, bugünkü randmandan daha fazla faydalar temin edebilecektir. Alet bakımından böyle okluğu gibi hem ire bakımından da takviye edil nesi hususunda LeşebbÜüslere baş- lanmıştar. Şurasını memnuniyetle söyliye» bilirim ki, bizim onstitümüz Avru- bu ayardaki enslitilerile mukayese edilecek kadar müsbet randman vermektedir." Mücssesenin kıymetli Ahmet Tevfik Berkmanm doktoru Bay & verdiği izahata teşekkür ederek ayrıkim. Radyoloji cnslitüsü bu sahada memleketimize saymız hizmetler y tadır, Bu müessesenin te. kâmülü, memleketin mühim ihtiya ema karşılık vereceği tabiklir. Böy le bir müesseseyi teşkil eden üni. verejte İlaresini Ve müessesenin değerli doktorları olan direktör, üzerindeki tecrübelöre iştirik e - dip edemiyeeeklerini sordular! — Ya? Öyle mi? Eh, sonra ne oldu? Siz onlarm bu arrilarım kabul ettiniz mi? — Ne münasebet azizim” Biz henüz tecrübeleri hümsi suretle yapıyoruz! Tecrübelerimiz resmen kabul edilmiş değil ki? Bu işte yalnız ilme alt değil, ticarete ait dahi menfaat varsa buna ecnebilö ri karıştırmakta ne mâna var, de- gil mi? Nitekim kendilerine bu ga» #i kiliniğimiyde «ir? hususi surette etüt etmekte olduğumuzu, henüz ticari sahaya çıkarıp çıkarmamak hususunda bir karar vermemiş bu- İunduğumuzu 8övledik” Yi — Evet! — O halde müihiş bir gecirmişsiniz, azizim? — Tehlike mi dediniz” — Evet, hem pek büyük br teh Tke! — Fakat niçin, anlayamadım? — Niçin mi? Zira size mlraca. at eden bu Mi İtalyan doktoru, son derece tehlikeli ve azılı İki meşhur Gcasusin! Bundan siz de #üphe etmiyorsunuz değil mi? — Mümkün! — Mümkün değil, muhakkak s- zen! Bu adamların Stokholme tehlike burada olduğunu şeksiz, şüp- hesiz anlatmaktadır. Kuş o. lup havada uçabilen, deniz altılarla balıklaşan tanklarla kabuklaşanların muvaffa - kiyetleri gözönünde bulun - duktan sonra tayyare, deniz- altı ve tankların ehemmiyeti kendiliğinden ortaya çıkmış olur. Tabiat bize insanlara selâ. met yolunun neresi olduğunu sınıflandırdığı hayvanların adetlerile anlatmaya çalış muş. Fakat biz bunu ne yazık ki doğrudan doğruya tabiat » ten değil, tabiatir emrine u - yup tatbik edenleri görerek anlamışız. Geç mi kaldık? hayır.. ya- samak istiyenlerin herhangi bir hamlesi hiçbir zaman geç kalmış sayılamar. Bugün, yarın, öbürgün. ne zaman © lursa olsun karatllanma ve kabuklanma O hâmuelerimizi gevşetmemiz, milletçe kanat lanıp kabuklanmımızı daha verimli bir hale koymamız lâzım. Hava kurumuna yar- dım ve tasarruf o bonolarına alâkamızı kamçılaması icap eden bir istatistik... Ne mutlu bu istatistiğin ehemmiyetini sezebilenlere.. R. ge» Kahkahalar duyuyor; alkışlar işitiyor msuzur Cum pn akiki bir meşe bayramında uyün iPEKte| Türkçe sözlü DENİZ KAHRA- MANLARI Vüzite « Aşk « Kabramanlık oz swan ve müthiş sahneler Ayrıca: MATBUAT U. M MEMLEKET JURNALI No. 2 Türkçe sözlü Bazün sant 11 de tenzili amma pe e ordinaryüs profesör Skolisteri, pro- fesör Ahmet Tevfik Berkman. Profesör Muhterem'i ve Ahmet Hamdiyi gösterdikleri ba ” dan dolayı tebrik etmeyi bir mem leket vazifesi bilirim. z Hasan Bedrettin ÜLGEN sırf Hum.—i gazi ikin geklikleri de şüphesizdir! Siz kendilerini Du sekilde reddedince hayatmızla oy” namışsınız, demektir! Onun için diyorum ki, büyük bir tehlike af, iatmaşsınız! Dostum gaz mühendis: heyocan- ta atıldı: — Çok doğru! Çok doğru! dedi, Nitekim biz damlara heniz bu gs zl ticari sahaya koymak Kararı ver mediğimizi söylediğimiz zaman 1 talyanlar hemen bize bu gazi genis mikyasta sanayi piyasasına çıkar ank için büyük bir sermaye ver * meye hazır olduklarmı söylediler Gazin patentasmı başka birisine asıp İatmadığımızı sordular “Böyle bir şey yok! Henüz gez hiç kimseye satmış değirz!" de - dik, Fakat adamlar direldiler! Bi- ze bu gazi yöne e gn olduğumuzu, kendilei Ni vi oldukları için bu tecrübelerde hazır bulunmalarmda