/ a Nr . şÜ biraz o. e 2? Siz Kn kiş <€ye kadar m Sdan,*?.. Biti Mülkaddime ia, haricine çık” ie eği UNUnUz? İste. İn e *rimi yapı , k Cok ak istiyo NE fena bir yz aş her YUYarlanmak Pa 9 anlata bir 9 emin ola der rtle bil Se ONU ay, Ny Yapa, ir Caksimız. rine ML VRİZ adam ke küryei Yar, On, İk 0 Sendiş Sözlerinin i Ke kurtara Yolcu sa Ge: A giç e dehliz. R Ka özle kendir düğü za | am bu 7 iy gin gör . İN /| ri e gp fr için 1 N demişti. ağam Dİ bu Kenar İZ paşam “le â * ilk fo, » tie, | Gin i, una ka k Mili Roman Yazan: MAHMUT ATTİLA AYKUT bir hizmetçi kız kapıyı açacak - tır, İsminizi söyleyiniz ve içeri giriniz, Iki saat sonra ben de aynı eve geleceğim ve o zaman size her geyi anlatacağım, Beni de o zaman anlamış olacaksınız. Tereddüt ettiğimi görünce: — Dediklerimi mutlaka yapı . nız, Göreceksiniz ki, neticesi #i, #in için çok iyi olacaktır, Dedi ve yanımdan ayrıldı. Pastacının önünde bir zaman Şaşkın ve ne yapacağımı bilmez bir vaziyette durdum, Tramvay lar geliyor, gidiyor, doluyor, bo- şalıyordu, Bir aralık o kadar kendimden geçmişim ki, birisi omuzuma dokunarak: — Hanım, yol üzerinde ne dur ruyorsunuz? dedi, Kendime geldim, Önümde du . ran tramvaya atladım, Tramvay bir yerde bir frenle ni bir duruş yapınca perdenin ön tarafımda bulunan kadınlar tarafından bir çığlıktır koptu, Birkaç kişi tramvaydan atladı, Küçük araba içersinde paniğe uğramış bir ordu manzarası var, dı, Ne oluyoruz? diye hepimiz yerlerimizden fırladık, Beşiktazı geçmiş,. Kılıcali önlerindeydik. » Cadde üzerinde birçok adamlar vur,.. tut,.. yetla! diye avaz, &- vaz bağırarak koşuşuyorlardı, — Ne var? No olm ruz?, diye herkes biribirine soruyordu. Mesele neden sonra anlaştldı. İşgal kuvvetlerine mensup bir kaç sarhoş asker, yoldan geçen Türk kadınlarına (saldırmışlar Bu hareketi hazmedemiyen ma - halle delikanlıları da beş on kişi bir olarak mütecavizlerin üzeri . ne sopalarla hücum etmişler ve rivayete nazaran da iki askeri ağır surette yaralamışlar, Hâdi, se buymuş, Küçük mükyasta bir sokak muharebesi çerevan etmiş ve mesele büyüyünce işe zabıtâ- da müdahale etmiş, Kendi meh ieketimde bu bazin levhayı sey, rederken duyduğum azabı unuta mıyâcağım, Üzerine saldırılan kadınlardan birisi benmişim gibi oturduğum koltuğu âdeta büzül. düm, Bu hareketim korkudan zi yade (hissettiğim hicabtandı. Tramvay sarsıla sarsıla Arnavut köyünden geçerken, gözlerim A, nadolu yakasının bizden daha hür ufuklarına daldı, Denizin bir karış ötesindeki bu kara parçası ni mukaddes bir toprak heyeca- nile seyre dalmıştım, Gözlerimi yumarak hayalimin heyecanile bir an yaşadım, Kurtuluş için savaşan Anadolu nun günahkâr İstanbul denizinin eteklerine yayılan yeşil, mağrur sırtlarmdan bir ay bir güneş Ir” ğt gibi bayrağımın doğduğunu ve sallandığını görür gibi oldum. Kuleli; muhteşem fakat, masum ve mazlüm vekarile kendi sine. sinde büyüttüklerinden yardım ve kurtuluş bekliyormuş gibi sa, kin ve mütevekkil mağrur O - muzlarından doğacak ümit ve zâ fer güneşini hasretle bekliyordu, Kondoktör “Bebek” diye be” gırmca silkinerek omihaniki bir hareketle yerimden fırladım. (Devamı var) “PAŞAM, BU ASLANI KURTARINIZ!,, Rüstemi zindandan kurtar mağa karar vermiş olan Ca - fer ağa, ertesi gün saraya ge- len vezir hmet paşayı divan odasında ziyaret etti, Cafer, Ahmet paşanın Rüs teme beslediği kinin farkın « da değildi. Sadece Rüstemin bacağı - da onun emrile zincir vurul - duğunu biliyordu. Fakat bu. nu da: . Padişahtan emir al. aş olmalı.. diyerek, Ahmet paşanın Rüstem hakkında gaddarane düşüncelerle ha. reket ettiğini bir türlü tah - min edemiyordu. Cafer, Halil iyileşip kalk » madan Rüstemi k azmindeydi. Paşayı neşeli görünce: — Devletlim, dedi, efendi. mizden kırk yılda hir kere iŞ/ YUZ, Meb ED MAM) SAİM Yazan ve oynryan: sedamet eden meşhur dolandım; Mahmur Saim ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Saim, Komik Hasan efen4. Asan Madak Kâzım vesa're Bana Madik oynayan Meddah Kâzım da, benim madi- gimle kardeşile birlikte Bursa hapishanesini boylamıştı e Öğ MEDİRAYI ÖLDÜREYİM Mİ DERSİNİZ? İ, B. nm ikbali kapanmış. süt dökmüş kediye dönmüştü. Esasen harp zenginlerinin tica * rette ki İhtisasları ihtikâra daya nır... Meşru ticsret yapacak ol . salar üç günde iflâs ederler. İH.) yı handanda kaçınbam Mzımdı. Fakat yanmda Meddah Kâzım vardı. Önce sahnöden Meddah Kâzmi çekmek icap ediyordu. O benim otuz senelik “arkada * şimdi. Fakat Medihayla bir olup bana oyan oynamıştı. Şu halde be* nim de ona mukabil bir oyun oy» namam çok görülemezdi, Meddah Kâzımın Bursada Tah sin adında bir kardeşi vardı, Ara, sıra “Bursa Ümit anbarı,, vasıtasi” le meddah Kâzıma meyva yollar» dı, Bir sepet elma yaptırdım, A . rasıns bir paket İçinde yüzdir hem esrar koydum, Sarı Mustafa ile Bursaya yolladım, Sepeti oru” dai Meddah Kâzım namma Bursa Ümit, anbarına günderttim. Ayni zamanda kardeşinin her saman | yaptığı gibi Kâzuma Bursadan bir telgraf çektirttim: Fatihte Sarıgüzelde 32 numa - rada Kâzım beyt... Sana Bursa Ümit anbarı ile el. ma yolladım, Aldır. Selâmlar, Tahsin Bu işi yaptıktan sonra İlizmgt. len yerlere de (Bursadan elma sepeti içinde esrar gelip gitmek” te...) olduğunu, böyle bir sepetin de Bursa Ümit anbarma gönde. rilmiş ulunduğunu mektupla ba, ber verdim, Ertesi günü Kâzım mal bulmuş mağribi gibi sepeti al mağa gitmiş. 4y971ı Bize, biraderden elma gel *, — Evet!; Simdi, bu sabah geldi, — Verir misiniz?.. — Buyrun!,. Küzün sepeti yüklenerek an « bardan çıkmış, On beş adım uzak, laşmadan ensesinde İki memur görmüş: — Biraz karakola kadar gelir misin ?.. Kâzm sepetle beraber Bursaya gönderilmiz. Aksi gibi biraderinin evinde de bir miktar esrar çık maz mi? Zalen bu gibi adamlar rahat dururlar mı,, Madem Bursada, bit” tabi esrarla uğraşacaklar. Kâzımla Tahsin, ikisi birden Bursada kodesi boylamışlar. Ya (A)? Tam üç ay uğr ». Fakat ge ker getirecek vagouun tekerleği, ni bile göremediği için çarmağar yaz-hanesini kapadı Nişantaşın daki evine çekildi. Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde... Harp milyonerine bü derece üni ve müthiş. galebeme (Mediha da şaşırdı, Bana bir gece oyundan sonra Osmanbey tiyatrosunun bahçesi” de şunları söyledi: (İ.H.) nın yazıhanesini kapaması ve, Sislideki evine cehilmesi Medihanin gözünde beni bir kahraman halin. getirmisti. AİN — Üç Mahmut Saim var de miştim. — Evet. Hakikaten doğru söy. temişsiniz, Yalnız Allıha çok gü » kür ki benim yanmış gelen bur” , İ lar en'munlsi,. — En ahmağı. — Riça wlerim lah, En munisiymiş. Ye ötekiler?, — Görmedim amma, vallahi.,. — Size bir fenalık mi yaptı lar?.. Mi” — Hayır.. Öyle bir sey kat'iy yen aklima gelmedi ve gelmez. — 0 halde? — Koca harp mllyoneri üç ay dayanamadı. Ondan korktum. — Kim bu harp milyoneri?. —d Eu), Estağfurul korktum 1 adet 3000 L.irk m 2000.—1ir8 , TW. m0— . , » , v0 , 800 : — Halırmızda mı? Siz bana kaş Mahmut Saim var demiştiniz? MM, Mü ak e Yazan: İskender F. SERTELLİ 127. bir dileğim oldu. Eğer mü - saade buyurursanız arzede - yim. Ahmet paşa, — Söyle bakalım, dedi, ya pılacak bir şey ise neden di. riğ edeyim? Derhai yaparım. Cafer, Ahmet paşanın işi- ne yargmaz bir adam değil - di. Paşa bazan divan toplan tsmı lüzumsuz yere talik e . der ve Cafera: “.— Efendimiz sorarsa, be. nim rabatsız olduğumu söy - lersin!,, Deyip geçerdi. Zaten Ca - fer de paşayı bunları düşüne rek taciz etmişti. — Devletlim! < diye söze başladı - $u zindar.da inliyen aslanı kurtarmak sizin eliniz dedir. Böyle bir kahramanın zindan köşelerinde inleme - sini elbetie siz devletlim de arzu etmezsini! Ahmet pasa anlamamış gi bi davrandı: — Hangi aslandan bahse - diyorsun, Cafer. — Rüstemden bahsediyo » Sonra İçini çekti ve: — Ben bu gece niçin sizinle konuşmak istedim bilir misiniz? İ dedi, — Her vakitki gibi oturduk Bunda bir fevkalâdelik göreme “| dim ki sorayım?. « dedim, —— Hayatım boyrunu büktü, — Hayatım tehlikede mi7, — Evet! Poşime müthiş bir gerseri düşmüş, Elinde saldırma, yolumu kesiyor. “Ne yalan söyliyeyim, bu sözü i, gitince bende bet beniz attı, Göz ucuyla göyle bir etrafını süzdüm, İş snlârmaya, bıcağa, tatanecays düştü mü beni aramaym, Bir iki yutkunduktan sonra #ordüm: «— Kimmiş bu bain? Haddini hildireyim... T.1Ş BANKASI İK üçük Tasarruf hesapları İ 941 ikramiye plânı ; « Şubat, 7 Mayın, ? tarihlerinde Ağustom 5 İkinciteşrin yapılır. 1941 ıkramiyeleri “ - 200 rum, devletlim! Zavallının e. linden nasılsa bir kaza çık mış. Halil de iyileşii.. zaten .bu işte kabahat Halilindi. Bu kazanın failini değil, ka. zaya sebebiyet vereni ceza - landırmak lâzımdı. Ahmet paşa birdenbire kö pürdü: — Ben de birinin timarı . nın artırılmasını veya talti . fini istiyeceksin sanmıştım. Rüstemi hapse atar ben de. ğilim, padişahtır. Ben onu daha ağır cezaya çarpılmak tan kurtardım. Bur fan baş - ka elimden bir sev gelmez. — Aman devletlim, onun hürriyeti iki dudağınızın a - rasımdadır. Padişalun bidde. ti geçmiştir sanıvcrum. İki kelime söylemekle Rüstem hürriyetine ve ailesine kavn. şur. — İyi ama, onun hakkında tehlikede... . diye Jaldısa. Yalandı, Çünkü birdenbire o ks” dar korkmuştum ki öbür maasls. rm birinde birisi tesadüfen bir şişe düşürseydi ben derhal bah cenin sed den aşağı etlıyacak ve kaçacaktım, O kadar ürkmüş, tüm, Feriköylü (İbrahim meşhur bir sabıkelr,. * dedi, Feriiköylü İbrahimi hap'shane « den ve otevkifhaneden tanırım Etmima göz gezdirdim, Ona ben. zer biri yoktu. Rahat bir nefes admâs — Ya! . ösdim — Buna haddini bildiriniz, be Bi bu korkudan kurtarmız, — Olur... Kulağından tutar, Zal Oğlu Rüstem Pçhlivanm Ku. Mıksız Hasanı yere vurdüğu gbi vururdum yere haini... Yalnız gü. züm görmesin, boş bulunup karşı, Dedim... dan da yüreğim tltremeğe başla. dıl, Feriköylü İbrahim Karanlık ge. celerâp bir elinde bıçak, bir elin. 6 tabanra yol kesen bir gerirdi. Dedim amma korku » Bu adam hapishanede bile öldürmüştü, O birini bıçaklıyacağı zaman bıçağını gile güle çıkarır, şaka yapıyormuş gibi en can alacak ve” rine saplayıverirdi, Mödihaya sordum : — Sana nasil musallat oldu?, Verdiği cevabı gözlerinin içine baka baka dinledim ve anladım ki bu şerirden hakikaten korkuyor « dua, — Bilmem, dedi, Evvelki gün bana haber göndermiş!., — Ne haberi?,, — Ya canın! alırım, ya İstedi. dim yere gtlir".. . demiş, — Belki bunu da benden bil * din?, â — Hayır... Sizin böyle bir sey yapacağmız akima gelmez, İki go. ceğir. bu adam yolumu bekliyor", — Yolunu mu bekliyor?.. — Evet!, Dün akşam yakm bir apartmana gitmiştim, Kahveren . £İ bir palto, siyah bir kalpak giy. miş, arkamdan geldi, Dönüşümde yine beni köşede beklerken gör düm... Bugün yine fki defa apar. tmanın önünden geçti, — Bunun Feriköylü İbrahim olduğunu nereden biliyorsun 7 — Zeynep tanıyor, O söyledi. Uzun boylu, zayıf, hain vüzlü bir adam, Siz tanır mısmız?.. — Tanırım ve konuşurum, — Bu sdamdan çok korlkuyo . rum, Beni bundan kurtarmız, size çok rica ederim.., adam (Devamı war) Lİ ii Birinci sınıf mütehassıs doktor NURİ BELLER İSİR ve RUH HASTALIKLARI Ankara Caddesi No, 7 Muayene saatleri: 15 ven itibaren çok şikâyetler geliyor. Rüs. tem zanparanın biriymiş.. O. nun bunun karısına, kızına tecavüz eder, ortalığın huzu- runu kaçırırınış. Böyle bir küstahı nasıl himayeye lâyık görüyorsun? — Bunların hepşi yalan ve uydurma olsa gerek, devlet- lim! Zira, ben Rüstemin ka- rısından başka bir kadına bakmadığını, mahpeste bile yalnız onu düşürdüğünü ya- kından görüyor ve biliyo - rum, Ahmet paşa bunları du - yunca sakinledi: — Ne diyorsun, > Cafer? O çapkın herif şimdi uslan - mn Bil mi? Halbuki eski » den civa gibi ele avuca sığ « mazdı. Önüne gelen kadına el ve dil uzatırdı. (Devamı ver)