22 Ağustos 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Te Ç K - SAĞUSTOS—İ09. ae JHtisralardan ( İZAamblar | bozulan Kaç gündür dikkat — ediyorum, sabahları bizim matbaanın önün- de bir feryat kopuyor: — Patlıcan, kabak, Ayşekadın, damates! Herifçioğlu öyle bağırıyor ki, tz neva Üzerinden gazel meyanı oku bir hanende bu vatandaş- la başa çıkamaz, Sabahm saat yedi buçuk, seki- zinde, bu ses çekilmiyor doğrusu,, Fakat beni sinirlendiren, âsübrmı bozan zerzeyatçının bağırısı değil, Sebze küfelerini taşryan eşeğin a. nırtısı ! Mübarek hayvan büyük bir coş- kunlukla sahibine perde — gösteri yor, Eşek anırtısmı karcıarla bi - tirirse, sahibi de: — Bamya! Derken, kararmı Yiyor, Ü zaman, mahallede bir curcu- nadır gidiyor: Ve bu sahah orkes. karelarda ve- Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçın, İngiltere Hariciye Nazırı Edenin beynelmi, iel İzmir fuarmımn açılışı münasa. betile radyoda Türk milletine hi- taben neşrettiği mesajı bahis mev zuu yapmaktadır. Muharrir, İngiliz dostlarımızın bu nezaketli itiyadına — teşekkür ettikten sonra, Edenin Türk mil. letinin daha iyi bir istikbal vücu. da getirmek İçin çalıştığt hakkım. daki cümlesini — bilhassa tebarüz ettirmekte ve hakikaten Türk milletinin bütün arzularmın — dâi- ma “Daha iyi bir istikbal, keli- meleril, — hulâsa edilebileceğini kaydeylemektedir. Hüseyin Cahit Yalçın, Türkiye, nin ic Ve dış politikasının anah.. Larlarını bu temiz ve insani âmal ifade eden cümle içinde. bulmak mümkün olduğunu işmnret — ederek -diyor ki: “Yarınım bu (daha iyi istikba- Tinl) biz kat'iyyen hodgüm ve ha- riş bir mânâda anlamıyoruz. Ken- dimiz İçin kabul edemiyeceğimiz biçbir şeyi başka bir millet için istemiyoruz ve düşünmüyoruz. İki Senödenberi geçen tecrübe ve im. Hhan günlerinde samimiyetimize Ve Gürüştlüğümüze dair kâfi mi - saller ve deliller Ka nilz, Beynelmilel sahada karşılaş- tığımız iyi muamelelerin itimat ve dostlokların bu — siyasetten ileri geldiğinde şüphemiz yoktur, Ayni yolda yürüyeceğiz, Süzlerimire ve taahhütlerimize en büyük bir sa - dakatle bağlı kalacağız. Dünyada sullu, hürriyet ve istiklâl icinde işbirliğini ve beşeri tesanüdü te- min edecek herhangi mesal varsa orada hisgemizi almıya ve vazif - mizi Hu etmeğe koşacağız, Taar - ruZz sİyasetinden nefret — edeceğiz vo herhangi bir — taarruza karşı hak ve namusumuzu müdafaa hu- sasunda sarsılmaz yekpare bir ka ls teskil ederek çarpışacağız.,, — Ne yapalım, kürekçiler o ka- dar yoruldular ki,,, — Ben de görüyorum, relisin Mektubu aceledir! Kaptan buna cevap vermedi ve kürekçilerin topuna birden ağır bir”küfür savurduktan sonra kir- bacmı şaklattı: — Duydunuz ya.. Reisin mek * tubu aceledir. Eğer gemiyi bu ak. şam limana sokamazsanız, yemin olsun iti bu kırbaç havada değil suratmımızda şaklıyacaktır! Kürekciler daha küvvetle asıl - dedar; iskarmozlar gleirdiyor, kü * reklerin palaları kırılacakmış gibi esniyor ve küçük geminin teknesi bile sanki titriyordu, Cin Ali provaya çıkmış, Viçen: zonun, üstünda kızıl bir kuru kafa resmij bulunan beyaz bayrağını ss! iryordu; fakat ne — mazgallardan, ne de limanın iki tarafındaki kule, lerden ona cevap olarak sallanan bir şey vardı, Zaten İlman heönliz ecpeytte suzaktı, Karanlık bastı, Derin ve temiz gökle yıldızlar parlıyor, denizde a kösler yapıyordu, Limanm ağzma geldikleri za - mancgür bir ses duyuldu: — Heetvey! Kimdir o? — Hecey! Yabancı değil! Kor” san Viçenzo Remindadonun elçisi! — Ne istiyor? — Prens hazretlerine bir mek. dup-getiriyor! — lâkin — Lâhana turşusuyle perhiz! | trasını dinlemek için kadım, erkek, Çoluk, çocuk sokuklara dükülüyor- lar, pencerelerden sarkıyorlar, İş alaylı, eğlenceli amma, çalı Şirken Tena geliyor adama, sinir- leri bozuluyor insanın, Benim asıl tuhalıma giden bir nokta da şu: hani şehirde eeşkle yük taşınmıyacaktı?,, Eşekle alış- veriş yapılmıyacaktı ?, Yoksa, ka nun, karar değiştli de benim ha- berim mi yok?,, Vaktiyle bu iş görüşülürken, e- şek dâvüsı bir hayli sürmüş, leh te ve aleyhte birçok — sözler süy- lenmiş, nihayet. eşekleri müdafaa edenlerin tezleri muvafık görüle- rek şebirde eşekle yük — taşınma- & Ve gırtlarına küfe konulup öte beri satılması yasak edilmişti, Perhiz Ikhana turşusu İle bozul. du galiba? Tabii bilirsiniz — benim riya- ziyem kuvvetli değil, hiç almadı. ği için pek bilmem — hendesede de (Eşek davası) denllen bir Şey varmış! — Hayvanların insanlarla irtibatını gördük ve biliriz. Mübas rekler yük taşırlar, top çekerler, arabaya koşulur, — dağlara tırma- tırlar, velhâsıl birçok insan — hiz- | metlerinde bulunurlar, — Bunların hepsi iyi, güzel, fakat hendeseye — bügünkü tabiri galiba matema. tik olacak — nasıl girmişelr? Hele o, uzun, yelpaze gibi kulak» larile! İnsan oğlu bul! Cam istediği, bir çıkarı olduğu, Taydalanacağı vaman, ağacı da, çiçeği de, laşı işinc, ilmine sokar, Hatik izzeli nefsine ve vicdanma da! İnsanlar, eşeklere, —diğer hay- yanlardan ziyade eziyet etmişler- dir, Hülü da ediyorlar ya! En a- ğir işlerde bu zavallı hayvanları kullandığımız, her işimizi gördür. :îğiîmüı halde, tahkir etmekten taşımakla derviş olmaz!,, de:I.:. “Eşek gibi çalışıyor!,, “Eşek gibi anırıyor!,, sözleri de, en çok kul- landığımız lâflardandır, V. bunla rı ekseriya, tezyif kastile söyleriz, En çok söylediğimiz misralar: dan biri de şudur: Zerduz palan ursan eşek, yine eşektir... LAEDRİ Tramvay, elektrik zat işleri müdürlüğü İstanbul tramvay, tünel, elek, trik idaresi zat işleri müdürlü- Rgüne, İsmail Hakı Ceyhan tayin edilmiştir. İsmail Hakkı, beledi. yenin umur hukukiye kısmında, belediye şirketleri komiserliğin- de, istimlâk müdürlüğünde bu, lünmuş, maaşına zam yapılarak son defa levazım müdürlüğüne tayin edilmiş kıymetli bir idare- cidir. Muvaffakıyet dileriz. gettirear Yu Vası - AM A Türk paraşülçüleri Hiçbir milletinkinden aşsşağı olmadısını iddia edebilecek mevkideyiz eŞhrimizde bulunan Türk Ha- va Kurumu Başkanı Şükrü Ko- çak, dün, gazetecilerle yaptığı bir hasbihalde ezcümle İstanbul. luların son on bir bucuk ay zar. fında Hava Kurumuna 893 bin küsur lira yardımda bulundukla- rmı, bu yıl İnönü kampında iki bin gencin havacı olarak yetiş- mekte olduğunu, hava kurumu. nun yetiştirdiği — paraşütçülerin ayrı ayrı ferdler halinde veya toplu olarak hiç bir memleketin. kinden geri olmadıklarımı, bilâ- kis bir cok noktalarda onlardan yüksek buundukdlarını iddia ede- cek mevkide bulunduğumuzu söylemiştir. Yağ ffyatları Mürakabe — komisyonu dün azami satış fiyatı koydu Fiyat murakabe komisyonu, dün mutat toplantılarından biri. ni daha yapmıştır. Bu toplantı- da komisyon bilhassa sadeyağı fiyatları ile mesgul olmuş ve sade yağlarına narh koymustur. Yeni narha göre Urfa yağınm toptan fiyatı 160 perakende fi- yatı, 187, Diyarbakır yağının tontan fiyatı 152,5, perakende 170, erimiş Kars. Ardahan yağ- larmın toptan fiyatı 145, peraken de 162, erimiş Kars Ardahan ve Trabzon yağlarının toptan fiya- tı 120, perakende fiyatı 134 ku, ruş olarak tesbit edilmiştir. Her tacir ve bakkal sattığı yağın cinsini ve fiyatmı gösteren bir etiket koymağa mecbur bu- lunacaktır. Komisyon, bugün fevkalâde /bir toplantı yapacaktır. * Galatasaray İisesinin yalnız dör- düncü sınıfında okutulan ve yalnız e- debiyat şubesine münhasır olan psi- koloji dersinin fen şubesirde de oku , tulmasına karar verilmiştir. * Eyüp Halkevi, Tevfiz Fikretin ö- WHmünün 26 ncı yıldönümü münase- betile bir hröşür neşretmiştir. Siyahı bir kapak içinde dÜ sayfa olarak ba: gsılan bu broşür 10 kuruşa satılmak tadır. * Yeni yetişmekte olan polislerimi- gin bedeni terbiyelerine ve spoör yapr malarıma daha fazla ehemmiyet ve - rilmesi takarrür etmiştir. Bu maksat la Yıldız Polis Mektebinde yeni spor şahası ve tesisatı yaptırılacaktır, * Yurdumuzun belli başlı ihracat mahsüllerinden ve gelir menbalarım - dan birini teşkil eden çekirdeksiz ü- zümün memleket dahilinde sürmünü artırmak maksadile her yıl olduğu gi l bi bu yü da Manisada bir Üzlüm ger- gisi açılmıştır. Sergi 20 eylüle kadar devam edecektir. hazretleri de bunu bekliyor, Kon' — Limana sabah girersin! Bek- le! ğ Zaten giremezlerdi, çünkü o de virde hemen hemen bütün liman * larda olduğu gibi Midilli limanının da ağzında zincir vardı, Cin Ali kaptan Jakinoya döndü ve kızgin kızgin söylendi: — Gördün mü yaptığın işi,, Ya sabaha kadar bir aksilik çıkarsa! — Ne çıkabilir? — Her şey olabilir, Prens fik , tinden cayar; burada bir baskına uğrarız; fırtma çıkar ve bizi kaya” lik sahillere çarpar! Cevap beklemeden — kuleye doğr ru haykırdı: — Hesey!. Karanlıkta deminki kalın ses dJaha kalm ve sert olarak sordu: — Ne var? Ne oluyor? — Bana bak, bu iş şakaya gel. mez! Ben bu mektubu bu akşam mütlaka prens hazretlerine verme Hyim, Benim efendim Viçenzo Re' mindado böyle emrettiği gibi sizin efendiniz Prens Nikola — Gatelozyo disine haber veriniz. Haber ver” mezseniz mesul olursunuz! Kulede gidıp gelmeler, seslen , meler ve konuşmalar oldu, En son Türk fabrika Ve İŞÇİSİ İstil'ım;_:;;mak ve kalitesini yükseltmek ve işçiyi müesse . seye daha sıkı bağlamak yolunda Yeni tedbirler alımıyor Ankaradan bildirildiğine göre, hükümet Türkiyedeki bilumum fabrikaların ve işçilerinin vazi. yetiyle son günlerde bilhassa meşgu| olmağa *başlamıştır,. Bir müddet evvel Milli Şefi. mizin de emir ve irşatları üzeri- ne mütahassıslardan mürekkep bir heyet Türkiyedeki fabrika, ları gezmiş, — randımanlarının arttırılması yolunda tetkiklerde bulunmuştu. Yine aynı maksatla dün An., karada Kızılay binasında Parti grupu reis vekillerinden Seyhan | mebusu Hilmi Uran'ın reisliğin- de bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya İktısat Vekili Sırrı Day, “İktısat Vekâleti erkânı, Sümer ve Eti bank umum mü, dürleri ve gehrimizde bulunan fabrika müdürleriyle daha bir çok mütahassıs alâkadar zevat iştirak etmistir. Bu toplantıda yerli mamulla. rımızın kemmiyet ve keyfiyet bakımlarından daha mükemmel olmalarını temin etmek icin ne gibi tedbirler alımması lâzım ge- leceği, Türk işçisinin maddi ve manevi bakımlardan yükselmesi ve çalıştığı fabrikaya daha sıkı bir gekilde bağlı bulunması icin ne yapmak icap edeceği konuşu. lan meselelerin başında gelmek. btedir. İçtimalara devam oluna- caktır, Âsker îîlelerine yardım işi —-—P— Şehir harici nakil vasıtalarına yüzde 3 zammedildi -——ıo—-nı-. Şehir mecis' | Eylülde toplanıyor Asker ailelerinden muhtac - lanlara yardım edilmesi hakkın- daki kanuna istinaden gümrük resmine munzam belediye hisgse. sine yüzde 50 ve şehir hudutları haricindeki muayyen tarifeli bi- Jumum nakil vasrtalarmın birin. ci ve ikinci mevki bilet bedelle. rine yüzde 3 zam yapması hak- kılıçları ve zırhları parlıyordu. Cin Ali karaya gıktı; bir zabit onuün burnuna doğru sokularak sordu: —- BSiz misiniz Meteos? Bu, prensin yaverlerinden biriy” di; Cin Ali pek iyi hatıriryordu; lâkin ismini öğrenememişti, — Hivet,.. Ben!, — Arkamdan geliniz! Prens hazretleri sizi bekliyor! — Böyle olacağmı — Viçenzo Remindado her işi lâyık mım ustadır! HÂDiŞEL "FARI Miülli Şef Tıp Fakültesinin bu seneki mezunlarını kutladılar Tıp fakültesinden bu sene 322 genç mezun olmuştur. Bunların Si yabancı devlet tebaasından. dır. Maarif Vekili yeni mezun- ların kendisine verilen albümle., | rini Milli Şefe takdim etmiş ve Üniversite rektörlüğüne gu mek- tubu göndermiştir: “Tıp fakültesi 1940 . d1 me zunları albümü Büyük Reisicum. hurumuza sundum. Albümü en ince noktalarına kadar tetkik buyurdular. Trp fakültemizin ve- rimi nisbetinden memnun oldu- lar, Yeni doktor olan Türk genç. lerini sıcak yürekle kutladılar, meslek ve memleket hayatların. da kendileri icin başarılar dile- diler. Tebliğini bana emir buyur- dukları bu hususların Takülte dekanlığı vasıtasiyle geneç me. zunlara iblâğını diler, dearin say. gıları sunarım. İncir ve üzüm müstı_hııllermin vaziye- tini tetkik etti. İzmir, 21 (ALA,) — Ticaret Ve- kili Mümtaz Ökmen bugün öğle- den evvel ve sonra İzmir mebus- larile incir ve üzüm ve pamuk müstalsillerinin vaziyetleri ve ih- tiyaçları Üüzerinde —hasbihallerde bulunduktan sonra iheacat tacir - leri İle üzüm, incir, tütün va pa- muk meselelerini tesbit etmis ve fiyatlar üzerinde görüşmelerde bu lunmuştur. Bu görüşmeler netice- sinde incir ve üzüm — piyasasının eylülün iİlk haftasında acılması - nin muyafık olacağı kanaati hasıl olmustur, Vekil sehirde bazı gezintiler vap tıktan sonra akşam C, H, P, si ta- rafmdan şerefine verilen akşam ziyafetinde hazır bulunmuştur. Ticaret Vekili yarın sabah Ban- dırma yolujle İstanbula hareket e- decektir. z ——— Kömür fiyatı Ankaradan bildirildiğine göre <ok kömürünün tek elden ve tek fiyat ile satışmden hasıl olan farklar, ziraat bankası nezdinde hususi bir fon hesabına alındı. g1 ve eti bank emrine tahsis olu- nan-iki yüz elli bin liralık müte. davil sermaye ikraz şekline tah- vil olunarak Türkiye kömür sa. tış ve tevzi müessesesine tahsi- sine mütedair koordinasyon ka, 'arı heyeti vekilece tasdik edil- niştir. : Diğer taraftan kömür frvyatla. rının yükseltileceği etrafında ba, zı rivayetler dolasmaktadır. Bu rivayetler, asılsızdır. kındaki kararname, Heyeti Ve, kilece tasdik olunmuşstur. Diğer taraftam, bu kanunla Dahiliye Ve'*'eti, belediyeye 50 kadar matran tesbit etmistir. Bunlardan hangilerinden istifa. de edileceği ciheti belediyeye brrakılmıştır. Belediye, bu hususta bir karar vermek Üzere daimi encümene müracaat etmişti. Encümen ken- disinde Pu hususta karar ver. mek salâhiyeti görmediğini bil. dirdiğinden belediye şehir mec. lisini 1 eylülde fevkalâde bir iç- timaa çağırmıştır. Ticaret Vekili Torres Vedraf: Yazan: Kadircan * Almanların son Balkâf ri devam ederken asket V| lerimizden bir - ikisi V mutlaka bir sahil — par6” tanmak için - sarfattiklti haklı —gürüyorlardı, — Vj itlbarile — vaziyeti — a5k” , noktasından tahlil mat” eden bu yazılarda TM : ismi birçok defalar V© J| yetle geçmişti, sark cephesinde sön — "j çetin ve en büyük “" yaparken onu iki eepbot, etmek İçin garpta veyâ başka bir noktasındâ hareketi yapılması gikri rülüyor, Bu fikir belki evvel Alman kurmay | fımndan gözönünde — tWİ sark cephesini MM Avrupanın diğer yerit' muharip kuvvet bıra&?7” nuyorlardı, | İhraç yapmak gügtür, () de bir Torres Vedras © 4 oradan harekete B'C:ı't'“ Ü 'taki Alman — kuvyetit ' 4 kısmını çekmek mülll'_ Mi Napolyona karşı a V genorali Vellington bWT velden düşünmüs, zamanı gelince kullandı. a Napolyonun m dâ Müssena, 1810 manka elivarında — ÇİLd8, da İspanyol ve İngiliz mağlüb etmiş; Lizbol " l mistı; denize döükecek * V tan esir edecekti, Fakat yi ton, Lizbonun şi ni nizi ile Taj nehri 2780 ai lik yerlerde, Torres Veti seri müdafna hatlarıi ? hurada yüz ollid::' yi vardı; yedi — yüz di Fransız generali hlll'l" olduğu kadar ıawt“'ü.' ki Fransız- ordusunu " ç | gedikti; ordu yiyecek — y güçlükler çekti, PCf öf Fransızlar geri — (© ; lington orada yerlesti sonra Napolyon ; attiği xaman en İyi 48 Yallerinden bir. Kısmllii hırakmağa mecbur. ” gğ" da muvaffakıyetsizliğ€ yi da İngilizler — 120.000 ÖŞ £ orduyla harekete g€58* ogile yıs 1818 de Madride ? kaç ay sonra da FTAt” Çaf hudutlarını — geçiy0fi Çp mevkuf İspanya Kra” tahliyesine mecbur * Diplomatlık ve &” de, diğer ilimler â | evvel teerübele ee B dir, Bunu kim ihmal © cerirse o kazanıyo!! İhtikâr ihbaf j numaralar dük* y asılı bulun&” | Ticaret — Vekâleti gp ) mücadelede venlew f rara göre, telefoti W yalf larınım bütün sati$ asılması kararlaşt halifi. Böylecte aldıği l0 dan şüphelenen VE “iplt anlayan — va a l maralarını bulma uğramayacak Ve ve ihbanda buluna y | HER GÜN v Taştan merdivenlüri ; Yıldızlarm solgun ışıklarında, Aadım genişliğindeki hendeğin üs * Süveyş kanalı Akdenizi Şap deni, iizgi ve renkleri hiç belli olmiyan — tüne atrlmış olan köprüyü geçti - zine bağlıyan bir kanaldır. Çok eski kapkara kale duvarları ve kuleler ler; demir kocaman bir ka: | *Smandanberi Süveyş berzahı üzerin- pek heybetli görünüyordu, İlerde — hpı ağır ağır ve gremdryarak açıldı; | ** bir kanal açmak fikri vardı. Fakat ası! kalenin margal ve kuleleri bir avludan sonra geniş bir sokağa | ““ti insanlar dalma Nil nehrini Tim> daha heybetli idi, Onun dibinde girdiler, Başka bir hendek ve ka" | **? gölü vasıtaslle Şap denizine bir- ki üç geminin kocaman karaltıları pıdan sonra saraya vardılar, leştirmek istiyorlardı. Milâddan 600 ancak göze çarpıyordu, Her kapıda ve koridorda iriya' | #©9* evvel Mısır Firavnu (Nehao) Cin Aliy, birkaç saat kadar w rı, gürbüz ve tepeden tırnağa ka: | Pöyle bir kanal açmıştı. Fakat Nilin zun görünen yarım saat geçti; ku' , dar zırhlara gömülmüs askerler | Humları bu kanalı derhal kapadı. Ro, lede hayaletler göründü;hareket . vardı; pirıl pırrl mızraklarma da, | Ma İmparatoru Adriyenin ve daha son ler oldu; gicirtilar duyuüldüu ve l yanarak heykel gibi duruyorlardı, | YA iİkinci halife zamanında Misır vali- manın bir tarafından diğer tara * Prens Nikola büyük bir hükümdar | *i olan Amribnil Âsın açtığı kanel- fma doğru deniz ince bir çizgi ha” — gibi ihtişam içinde yaşıyordu ve | lar da aynı âkrbete uğramıştır. iinde köpüklendi, Zincir gevşetil . bu hayat ona son zamanlarda gu * | — 16 nor asırda Venedikliler; daha misdi, O kalın ses: rur vermeğe, kendisinden pek u" | #onra 1864 de Müsır aeferi sırasında — Geçiniz! Çabuk geçiniz! zakta saydığı Fatih Sultan Meh” | Napolyon bu meseleyi tekrar ele al- Diya bağırdı. medi küçük göstermeğe başlamış, | dtar. Nihayet mühendis Ferdinand Geçtiler. Limanm dip tarafında — tı, dö Lespes Mstr Hidivi Mehmet Sait sabilde bir müfreze askerin yalın TDevema vari) Paşadan 1856 da kanal açılmasıma BİR İSİM :

Bu sayıdan diğer sayfalar: