HANGİSİ mm >. — KATİL Hayırlı bir cinayet Nakleden: ILHAN TANAR "İğ. Küğıt, elinden kayarak yere Taa Müthiş hakikati yavaş 85 idrak ediyordu Diğer bir * hayat veya mematı ken» “€, ayaklarının dibindeki küğittaydı. Bu kâğıdı almak- İm olan serseri- adderatr tda avucuhun kama ise imkân yoktu. Bu rn Polise teslim ederse, iki b “beri işin iç yüzünü bildiği ak © Eİzlediğine dair yapılacak <1 ilhamlar, şüpheleri, tama- N nosi imkânsız. tinin. tesndik bertaraf, böyle * İskandalm, adma, şerefine, sleğine, kayatma, hatt genc Nİ edecek bir hâdiseydi, "akat böyle bir ölüm, hassas leri kazanabilir, ancak mer- *et ve sempati celbedebilirdi. Mektup, polisin eline göçtiği dire, avukat sorguya çel Niş eko civarın zabıta memurla, © Yüzleştirilerek o kemeral- a vi bulunduğu yeri *K eden, kızın evinden gece Mia Ee adam budur diye “8 edilecekti “günün önlinde, kimi mazi, “Bi istikbale ait sahneler ümlirarak, salonda boydan X dolaşıyordu. : ker gün cübbesini yüzünde, sakla- k olamadığı istih- ifadeleriyle Kızı, ki dudak büzünle ad © Bİbİ sarkık, “beni ol MEZ miydin, merhamet ne bakıyor. ,, #İaktaki ölü kızın, SR yüzü (o Cevadm “leri hattâ orun göz aklarını iren kendi eli. caddede e bi- teren, tamdık tan ki | kâğıdı aldı, ketlad. İskandalın akisleri yeni ” kulaklarında uğuldadı. , Havadis, havadis, kemeraltı iki katil ikinci tabı. meşhur &. kardesini yazıyor, har skandal tufannın ye olda oynayan küçük bir ço "k da mağlüplarla istihza edi- tdi; > Samanlıklarımızda ne ka. da rahat yalıyorlar. Galiba ktanberi uyku uyumamışlar. Ühdenberi hâlâ uyanmadılar. ürk atlılar bu sözleri * du- inca, köye iltica eden düş - tadan birçoklarının saman- arda gizlendiğini tadılar nlıkları ve erzok ambar. "nr birer birer o araştırmeğa Yirdelar, AMANLIKTA SAKLANAN ŞOVALYELER Türk atlıları yirmi kişiden ilaydı. Bastıkları köyün bü- samanlıkların! aradılar. samanlıkta beş şövalye | horul uyuduğunu gördü . Bunların ikisi Venedik, ü- V Fianaz şövnlyesivdi o Sa- ânların arasında o kadar tat yuyorlardı “i... YAZAN: geçemiyecek miydi? O kadar #RANSOYA KOPE temiz bir mazisi hakkiyle küze- nılmış bir ismi, şöbreti olduğu halde, kendinin kızınm, ölü ar. nelerinin ve kardeşinin namlarını lekeleyecek miydi? Hemde kimin için? Bir ölü soy. guncusunın uğrüna mı? Assin, I ne olursa olsun, İdam edile, henüz kat'i değildi ki. 'Temyize sevkederdi. Kurtarıls- bilirdi. Kurtarılmalıydı. Ani bir harekeli Cevadın itirafını sobadaki kızıl kömürle, rin içine atlı ve kâğıt, titreyerek ince siyah bir tabaka halimde, | kömürlerin üstüne o yayılıncaya | kadar, ağımm köşesinde, te kallüs etmiş bir tebessümle sey, retti Meş'um mektup yanmış, şüp- heler tereddütler de ortadan kallımıştı. Kemirici korku yok artık, Bir akam, bir ölü hırsızı, ama masum.. Hayatımı kurtara, cak kâğıdın kül olduğunu acaba hissetti mi? Alnını sıkarak se banm önünden çekildi. Bu alm ateş gibiydi, damarları atlaya, cak gibi hızla atıyordu. — Dünkü nüshadan devam — Kimseye bir metelik borcu yok - tu, cobindeyse dajma arkadaşlar. ma yardım edebilmek için beş on frangı muhakksk bulunur. Eşi bu hunmaz bir adam, Benim gibi âciz bir insan bu kıymette bir dost bu- mea ruhunun bütün kuvvetiyle ona bağlanmaktan başka ne ya - pabilir? Paskal günün birinde ali. ym bir çavuşumu düelloya davet J etti, Ve Ben Sirden alaya çikan - rimaş bu çavuşa hafif bir yara ile neticelenen bir eskrim demi ver- di. Niçin dövüştüğünü Paskala sorduğum vakti, “bir goy değil, a ns dal eyi yüzünden,, cevabmı vulan mağrur çavuş talimde ku - mandi verişimle alay ediyormuş, «den onunla garpışmız, Şimdi Arlıyorsu İ muz ya, papas efendi, artik Pas. | kal hana “öl, dese ba emri hiç törtddüt etmeden yerine getirir dim, Biraz sonra harp başladı. Biz Vissenburgda ilk hattaydık. Bu - rada, Paskalı çarpışırken gördüm. Aslanlar gibi dö göşüyer. soğuk - yerden dn vo tüfeği bir dakika bile yer, İyi dost kara günde belli o - İur, Ricst ederken bizim tsburdan silâhmı alan, kaçan, disiplini to- zan bir tek insan olmadı. Çünkü va oradaydı, yorulmuyor, her ye re yetişiyor, herkese örmek olu yor. Keşfimde yanılmamıştı. 6, orduları idare edebilecek bir a - ânmdı, Lalonda kumandan kâças ordularm enkazmdan yeni kılalar kurmağa çalışırken onu da sub tayin etti, Doğrusu bu çok yerin- de hir iş olmustu, Ona ilk defa “teğmenim?,, diye resmi bir hitan, ettiğim vakit ne kadar se - vindiğimi Leril ie, sonra Sed. bir defa daha ezdi, Fakat biz bu. radan kumtulup Pârise kadabilen Vinoy ordusuna mönsuptuk., Pa - riste o vakit krrmizı panlalenlu - Jar hâkim bulunuyor ve bu adam. lar her işte bizi öne sürüyorlar» dı. Şampinyide kalçama bir kur - şun yedim; ©ğer iki yarasın kan aka aka Pasks! kolumdan tu tarak beni hastane arabesma ka - dar götürmemiş Olsaydı orada muhakkak Prusyalılara esir olur. dum, Şimdi bu adamı tapar gibi sev. diğime (şüpheniz (kalmamıştır ten sonra Val dö Gras hasta. görmeğe geldiği va- ağa kalkmış, bir basto. z ylrümeğe başlamış tım, Onu karşımda gördüm, kolun. da iki sırması ve göğsünde harry madalyası vardı. O vak dayana dım, ritbe farkı bir yana bi. karak kolları arasına atıldım ve ağ'amağa başladım, O yirmi beş yaşında hem üsteğmen olmuş, hem de harp madâlyası almıştı, Şimdi artık onun albay, general, mare asa) olacağından hiç şüphem Kal #eamıştı, Yalnız kederlendiğim tek Artık beraber bu Demek Cevat boş yere ölmüş. tü. Birden güldü, Nadim olmak, iradesi zayıf olanlara mahsus bir vasıftır. Cevadda, hislerine mağlöp olduğu için ölmüştü. Yoksa, su anda, ikiside, soğuk bir odada ölü yatacakları yerde, dünyanın uk ve dık bir kö. sesinde sayısız geceler biribirle. rini severek yaşayabilirlerdi. Hayır, hayır. iradesiz ve ah, vicdan azabı çeker, iztırap - çekerler, İradeli bir erkek attığı ; adımı sıkı basar, geri dönmez. Pencereye girerek perdeleri sçt. O ne? Havada bir idâm sehpası mı kurulmuş? Bir ceset mi sallanıyor? Oh. hayır. Sadece, kışın iske. let ağacları. Pemcerenin önünden çekilerek sobanm karşısındaki koltuğuna oturdu. Tıpkı böyle bir geceydi. Aynı salon, aynı soba, aynı yeşil 2, bajorlu lâmba, Cevat birden o. daya girdiği zamanda tapkı gi diki vaziyetinde oturuyordu. Bir kâbustu bu, muhakkak, sobanm karşısında uyuya kalmıştı. Başı tutuşur gibi oldu. Yerinden sıçrayarak yazıhanenin üstünde. ki takvime baktr: Yirmisekiz ikincikânın! Rüya değildi. Yüzünün O batları Rengi K 1 İleri, Cevat gibi değil, serefli hir hayata doğru, ânima ileri!, sertleşti.. “RİTTİ) bir nokta vardr. Türk atlılarından biri arka. daşlarına: — Kral Sikizmundun bir ka yıkla kaçtığmı padişaha söyle; ken. samanlıkta beş şövalye bulüuk deriz. Padişah mem. nun olur, Haydi, hemen yaka. layıp göl ürelim bu herifleri.. ordusuna sevinerek koşmuştu, papa ona Venedikten ayrılır. ken: i '— Göreyim seni, sinyor Greçyo! demişti. Şu, günün bi. rinde dünyayı istili edecek o. lan Yıldırım Beyazıdı esir alıp Romaya getirmeğe çalışm! Bu işte senin de yardımın ve par- mağın bulunursa, İtalyan mil. leti seninle, dünya Hye öğünebilir!, - Türk atlıları ilk önce e sövaiyenin kolundan tutup cek tiler: — Haydi, kalk bekakm! li esat at üstünde koşarak Tunanın bur yeşil köyüne gelen Türk atlıları hiç dinlenmeden şövalyeleri uyandırdılar. Pa lişah karargâh merkezinde on. ları bekliyordu. — Acaba atlılar kralı yaka » layabilecekler mi? diyordu. Şövalyeler esniyerek gözleti ni sumca karşılarında Türk a. kmerlarını gördüler, şaşırdılar. Yoksa rüya mı görüyorlar » dı? S'uyor Greçyo Me en yaşlısıydı. Venedikte sayılır ie haçlılar ÇEVİREN MUZAFFER ESEN Tunmamıza ikmân yoktu. Onu yeni bir ile Bordoya gönderiyor. ar, ben alayda kalıyordum, Tex.- ütlüğüme üç sene kalmıştı, Bu müddeti alayımda gecirecektim. Fakat üsteğmen Paskal eski silâh arkadaşını unutacak bir adam de, ildir, Her iki ayda kendisinden bir mektup alıyordum, Bu mektup lsria bereber dalma bir de posta havalesi gelirdi, Tütün parama, ufak tefek masraflara o yetişectk kadar bir para. Ben de ona koca man ©) yazımla imlâsı bosuk ce vaplar gönderirdim, Zaman geçii, tekaüt Birkaç yüz franklık tekaüt aylığ göğinmeme kâfi olmadığı için iş atadım ve İvri istasyonu yakin. da bir yikicmm deposunda bekçi. lik yapmağa başladım, Bir akşam Üzeri, eski demirleri yerleştirir . ken adımın çağırıldığnı işittim. Döndüm, karşımda #menimi gördüm, Sivil #bise giymişti, ba - sinda soba Borusu bir şapka, fakat düğmeli redingotumun yakasında kırmız: şerilile yine yin yakızıklrydr. “Ham isi kadar olan Paske! elimi srktr, halimi, ha. trrımi sordu, teşekkür ettim ve o. 0m: “— Teğmenim dedim, oldum. güzel, mütevaz: sizi ilk ie görüyorum. sonra da daime defa sivil elbise — Bundan '— Nasıl? Bu sözün mânası ne dir? — Artık asker değilim, ettim “Kanın durdu Böyle asker ruhlu bir insanm or. dada #yiibasıpartale bir isti halden, güzel bir meslekten vaz — geçmesi acinacak bir şeydi, Bunun muhakksk mühim bir sobebi var . dı, Fakat bu sebep ne oluras ol - ısan yine iu işe acıyordu “Ankaz ile dolu arsada benimle yana dolaşırken bana macera, Bu iş bir kadın yüzün- den olmuştu. Ordudan bir. kadın yüsünden ayrılmıştı, Son vazifesi Tuluzda olan yakışıklı teğmen kon şularmdan bir kıza, bir İlse hoca smm kızına deli gibi âşık olmuştu. Fakat otuz bin frank geliri olm. yan bir subaym evlenmesine ka » run müsaade etmez, Ya kendisi . rin, yahut alacağı kızın bukadar geliri olması şartim. Halbuki n« bizim teğmende, ne de alacağı kı. nu babasında bu kadar para vardı. vak; Paskal kalbinin sesini din , askerlikten istifasmı ver - #1, Bereket versin ki, Pariste »ir bankörin yarında İyi bir yer ulmak İçin açıkta çok bökleme i imdi karısils beraber ya - ğınt, yakında çocuklarınm ola. dağmı, pek mesut olduğunu söylü, vorin. Beni pazar günü evine ye. meğe davet otm*k için arayıp bul isura damarlarımda e anlattı, Yazan: külde F. SERTELLİ gg karkak kediler buraya neden sinmişsiniz? Sinyor Graçy hâlâ rüya gördüğüne kanidi; gözlerini u. Zuşlurarak kalktı, etrafma ba. kındı: — Aman Allahım! Roma. dan uzaklaşmanın cezasmı Çe keceğim galiba! Bu sırada Fransiz şövalyele. ri de birer birer koynundaki kadınlardan ayrılıp kalkmışlar. dı. Samanlığa kapattıkları ka. dınlar Macar köylülerinin en güzel, en sevimli giğekleriydi. Sarar, Bev atmdım di ve muştu, Batinyol bulvarmda bir © vin beşinci katında oturuyorlardı, “Pazar günü redingotumu giye. rek oraya gittim, Madam Pas; görür görmez toğmerimin delili ğini mazur gördüm, Karsı kum - TAİ, genc, güzel, sevimli bir in , sandı, mavi gözlerinden iyilik » - kıyordu., Paskalı bu kadının ya - mında görünce saadetin ne dömek olduğunu anladım, Genç adam ke. rismı, bir kadın vo bir çocuk gibi seviyordu.. Güzel kadn bana eski k gibi muamel ko. w bahset elti; mm ona sık sik ba: Sofradâ Sömür şarabı vardı, bol içtik, O dönerken başım dim, 1 yedik ve bol ki bir şarkıyı mi, Paskalın ve güz karsın me Imalart igin v ün unun dalar elmeden uyuya - madım, “Güzel kart kocanm saadetleri günden güne art “Paskal yeni ii ramıştı, İki «dna sonunda patro - nu onu ortak olarak yanına aldı Şimdi Paskal her gün borsaya gi. diyor v8 çok para Alle baktmından da kemmeldi. Üç senöde ikisi biri kiz üç çocuğu olu: güzel çocuklar ki! Sevgi'mahsuli oldukları besbelli! Her ayın ik pazar günü muntazaman oraya ye. meğe gidiyordum, Karı koca hiç kibirlenmemişlerdi, Beni eski bir dost gibi solralarma kabul eder , ken yüzleri kızarmıyordu. Şimdi onlar, mütevazı bir binanım beşin ci katında oturmuyorlar, Hosmar bulvarında bir binam birinci katın da güzel bir daireyi isgal ediyor lardı, Sofrada tabakları değiştiren beyaz kravatlı bir uşakları vardı Onları maheup etmemek İçin oya giderken ben de iki dirhem bir çekirdek giyiniyordum. Fakat ne de olsa halktan bir adam olduğum her halimden belliydi, Fakat pa | kazanıyordu deti mü erkek Öyle şövalyeletin yanına sokuldu: — Burada ne işiniz var? etrafı Türk ordularının sardı. #indan haberiniz yok mu? Fransız alyeleri birden. bire şaşırdılar: — Fransız ordusu başku. mandanı bize Türklerin kaçtı. ğını buraların çok emin bir sa. ha olduğunu söylemişti. De . mek ki, şimdi, şu nefis Macar dilberlerile Türklerin eline esir düştük, öyle ini? Kadınlar çok sarhoştular.. Türklerin ayaklarma kapa. rak Şalvarmağa başladılar. : — Allah aşkma, bizi şu a zadelerle başbaşa birakmız! Kırk yılda bir kere tali yüzümü ze güldü.. bizi zengin şövaiye. lerin kucağıma attı o Oğisrdan bal bol para alıyorduk... Haydi, yolunuz açık olavn. bizim ru hatimizi bozmayın" Sara bey Da kacimara çek pas eler ayn: samim! Karı koca pi dönerler, çocuklar bir akrabu gibi beni kucaklayıp öperlerdi, Böyle iyi kalpli zenginler çok az bulu - nur, “1880 kışına kadar her şey ye . lunda gisti, Paskalın parlak yaşa, yışını, atın, arabasını gördükçe o- nun askerlikten ayrılmakla iyi bir iy ığma inanmağa başlamış , tum. Birineikânunun ilk pazarmda orada iken mimin © gün dal gı», meşgul olduğunu gördüm, Pas kal orduda iken canı sıktldığı va kitler uzun kızı; bıyıklarmın ucu. nü dişleri urasina giğnerdi e yapıyordu, alır, Bu ukşam da ö; “Yerime dönerken teğmenimi olduğunu düşüm düm, Çocukları büyümüş, karımı. nı eskisi gibi seviyor. Mer halde işleri yolunda olmasa gerek, Par denen şeye emniyet olurmaz, “O gece rahat uyku dım, Sağlam dostluklar baromet re gibidir, Ertesi gün de akşam r üzüldüm. Adeta bir fejâ : yaklaştığını hissediyordum ce saat ona doğru, fenerimi v6 her akşam yaptığım gi atmadan evvel depomu dolaş. ğa başladım, Çamurlu ve Tutu, Gökyüzünde tek bir ışık bile vok. Birdenbire dıs kapı çalındı. Şaşırdım kaldım, ge. cenin bu saatinde kim gelebilirdi. Kapıyt açmağa gittim va feneri . min ışığı alımda kürklü paltosuna sarılmış teğmenimi tanıdım. O va kıl ağır bir mesele karşımda ol. duğumu derhal anladım, Benizi rı ve farp meydanlarında ol iuğu gibi İki çatık kasmm arasın. ia bir V harfi çizilmişti Bana birdenbire: “— Dostum, Mason, dedi, Sa - na ihtiyacım var, şimdi benimle beraber gelebilir misin ? üzen şeyin ne betli bir gece acımıştı. İlk önce şövalyelerir ceplerini boşalttı: bü ları köylü kadınlara dağıttı Bundan söhra beş şözalyey kollarından biribirine bağladı ve samanlıktan çıkardı. Şövalyeler itiraz veya muka vemet etmiyorlardı: — Taliimize küselim... U zun bır yolculuk yüz gösterdi Belki de bir daha vatanımız. dönmiyeceğiz. Diyorlardı. Ftansız şövalyelerinden bi risi biraz sonra » caali bir cesa retle haykırdı: Müteessir olmayın arka ışiav! Kral Sikizmundun o: duları çok kuvvetli Köni Hrm dört sevteden Hate e» mek icin müthiş pikeler hazı. (Deren vee)