Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
CALAZL BİR VATAN SEVER EDEBİYAT. — YARATAMAZ MIYIZ? - Meslekdaşım Suat Derviş, ge #talerde yazdığı bir fıkrada Türk ——deı bahsederken — şunları , : “Memleket evlâ'la « Tn gönüllü olarak' müdafaa için Tünlerde hiç şüphesiz Türk edibi- Ot üo bu hizmete koşması ve ke- İ O Nktur. Aşk gürlerine, aşk roman - xhı. ferdi alâkadar eden mücer- | , * Mevzulara veda etmek, gara- vazgeçmek, bugünün edibi- Balri için artık milli bir vazife- *He — , Süat Dervişin bu — teklifi, Türk l vazifeye davct elmesi pek M pek yerindeydi. Fakat, bu *.ı bugünlere, beşerin muha- lüdli!l görüldüğü savaş fünle. , ** münhasır kalmamatlı, mem - Sette « tabir caizse - bir vatan eti kurmalıdır. Fevkalâde heyecanları — geçükten )' MMücerret —mevzulara dönmek B uş mücadelesi esnasmda, »| , Ok haykıran, coşan ve ceşti- | , O bir vatan edebiyatı vardı. A- .. Yunun mühtelif — yerlerinden, xeıiynı-_ şiirlerinde, nesirle. İ , ve amakalelerinde — vatanı, askeri ve orduyu teren- 0 ediyorlardı. İstiklâl — davası ; Giler olunca, bu sesler İşilil. #| | M devirlerde, meselâ kırk, el- F ÇYU evvelki nesil arasında vatan y Hiyatı köklü bir yer — almışta, ç Beyzuun etrafında heyecanlar 4 — Ve bu edebiyatm kaynağı, *ÜR idi. Gayesini de istibdad re- " Yle mücadelenin en iİyi şekil- © 4, * Hadesi düsturu ile hulâsa e- 3 bu şekliyle bir hare- SÜİ , * belki de edebi bir nevi sayıl- h. Fakat, muhakkak ki, ihtilâl 5. fikirlerinin gençler arane Şayılmasına çok yardımı ol- ti 'e Tbr ? İ İ y) harbinin #ânmdan sonra, İ- Balkan savaşları sırasmda, | harpte, memleketimizde i. ve emekliyen bir vatan edebiyatı- mız vardı, Devrin şairleri ve edip- leri özlü ve ruhlu şeyler de yaz. ddar, Mehmet Akifin şiirleri nev- inin şaheserleri olduğu gibi, Aka- gündüzün hikâye ve nmestirleri ve bilhassa Türk - İtalyan harbi sıra- sında çıkardığı (Türkün kalbi) ad- h Kitahrı vatan sever edebiyatın, heyecanmm güzel nümwnelerinden- dir. Bugünse, — esefle söylüyorum, böyle bir edebiyattan mahrumuz. Hangi mecmuayı açsak, hangi şiir kitabmı « hem ne Şşiir kitapları, yürekler acısı şeyler « açsak — bir manrumeler gözlerimize çarpar, Simdi sorabilirirz: Acaba, bir vatansever edebiyal yaratamaz muı yaz',, Elbette yaratabiliriz. ve yaral- malıyız. Bunun için bütün kalem sahiplerinin, seferber olması, mür- pete doğru koşması, hayal ve ka din, aşk ve ibtiras yesine vatanı ön plâna alıp, yurdu terennim et meleri lâzamdır. İnkılâbımız, geniş bir vatan ede- biyatı mevzuudur, Kurtuluş ve İs tiklâ) cidalimizle onları takip eden milli hamlelerimizin bin bir sal « hası vardır ki, henfiz sanatın el- ne düşmemiş, canlı ve derin tir suretle ve aşala Hadelere mayxhar Bir kısrm gencler arasmda sabit bir fikir var; onlara göre bizde bir vatan edebiyatı yapılamaz, bu fi- kir pek yanlıştır. Kuziuluş hare, | keti Türkiyede milli bir devlet ya- ratmak için —atılan bir adımdı. Türk milleti bu adımları atarken, karşısına. Çıkan bütün — müşkülleri - yendi ve müstnkül bir devlet kur- du, Şimdi, bütün bu hamleleri ifa- de edecek milli bir edebiyat ya- ratmak ve bu edebiyatı yaratırken, buna vatan edebiyatını da ekle - mek kabil değil midir? Böyle bir temel atıldıktan sonra, vatansever edebiyat emekliye emekliye do- ğar: hududu olmıyan, harici kâina- ta ehemmiyet vermiyen, daima i- çinin âlemine bakan bir vatanse« ver edebiyat!.. Meşgulü dua bu yolda herkes: Allah bes, baki heves! LÂEKDRİ #| 'Unan donanması | Sakramanca | Nücadeleden — sonra Süyük kayıp- lar verdi !_el'of kruvazörüyle t Kaç destroyer ve | , *zaltılar kurtuldu 'ı 1i ÇALA.) — Yunan Eğge A- ' : tdarrüzuna karşı - yapılan Upen Uğradığı zaylat hakkında sa- ıt , Hakamlardan aşağıdaki ma- tır: DA Ü v %î:treı Destroyeri 15 Nisanda $ Ü. tayyare filosunun şiddetli n : i nanı neticesinde — batmıştır. W A y * Kadar destroyer ateşe devam A Tn Ve bir düşman tayyaresini dü- Kral Jorj destroyeri Selânik , ' Biderken 12 nisan gecesi Vüp,, * tüyyare filosumun hücumu- aP İ a | 9 ve bir bomba geminin ar- Mlub!l ederek geri kKompartr Ü> etmiştir. Deştroyer # Çökilmiş, fakat — sonradan ! bi eline geçmemesi için har K t""llmışur. K Bidra destroyeri SelÂrik kör- h'*dirken 23 Nisanda öğleden ,, Kadar bomba - tayyaresinin 4 uğramıştır. Destroyere G0 &, Sülmiytir. — Bombalardan birt kumanda köprüsüne İsa- asker ölmüş ve diğer elli askerle tor- pito Silotillasının kumandanı yaralan- mıştır. Destroyer söon ana kadar hiç ateşi kesmeden süratle batmıştır. A- Rır surette yaralanan suvari kendisi- ni kurtarmak is'iyenlere “bir kuman dan gemisinde kalmalıdır,, cevabını vermiştir. Bombardırmanla yaralanan askerler de kendilerine yardım etmek istiyenlere “top başma koşunuz, ya- şasın Yunanistan,, diye bağırmışlar dir. * — Teyla, Kizikos, Kidoniai, Kios, Proiasa, Pergamos, Alkiyon, Aretus- sa, Doris ve Tetis adlarındaki küçük torpidolar da 7 Nisandan 28 Nisana kadar şarki ve garbi Yunanistan su- larında nakliye gemilerine refakat e- derken büyük bombardırıanlara uğra- mışlar ve batmışlardır. Bunlardan ba- zilarının bütün miürettebatı da bat mıştır. 5 — Eski Kılkış zırhlısı Tetsanede bombardıman neticesinde — yanarak batmıştır. : Bütün Yunan donanmasmdan yal nız denizaltıları, bir kaç destroyer ve Averoöf kruvazörü kurtarılabilmiştir. Malümat noksanından dolayı insans ca zaylat hakkında tafsilât vermek imkânsızdır. Her halde zayiatın donan ma mürettebatmm — yüzde yirmisine beliğ olduğu tahmin edilmektedir. Bu kanlı zayiata rağmen Yunan do- nanması vazifesine kahramanca de- vam eltmekte göürek Jaşe gerek nakli- ye gemilerine refakat etmek suretile muhtetlif vazifelerini ifa eylemektedir. 'Yunatı donanması Örnk olacak bir ne- fisa feragati göstermiştir. Bu zeyiat Almanlara karşı olan mu harebe devrine aâittir. Altı ay süren İtalyan harbinde de Yunan donanma- sı Yunan tarihinin en şanlı sahifeleri- . ni yazmıştır. Bu şanlı hareketler yur | SŞ suvari ile iki subay ve 20 kariki izahatta yoktur.. f Hy « W &'e h bit takım kelimelerde bu değişmenin ,dan benzeşirler, Bu benzeşme kalm Yen! imlâ - HABER — ÂAkşam posass S Tt—îrk dil kurumunun bir eseri kılavuzu - Üzerine öntasar Harflerimiz ve harflerimizin yazılış ve okunuşları , (Başı dünkü sayımızda) —— SESSİS HARFLERİN OKUNUŞU : (Baştarafı dünkü sayımızda) 7 — Sessiz harflerin kaliın veya ine ce okunuşu, sesli harflere bağlıdır.; (k, g. 1) gibi kalın ve ince çıkaklar. dan gelebilen harfler dahi, kalm bir sesli ile kalın, ince bir sesli ile ince okunurlar. Kalm, kol, kurak, akış, alış, balta, keskin, kül, ekin, gelin, el, belli... gibi. (Bu kural, Türk dilinin ana kural. | tarından biridir. Dilimize — girmiş ve | benimsenemiş yabancı kelimelerin bi | le birçoğunda bu ses benzeşmesi yer. leşmiş bulımnuyor. Bunun dışında kas | lan, yani seaçe henüz tam Türküçleş. | memiş bulunan Arap ve Fars sözlerin | nin yazılışı ayrıca gösterilmiştir.) &8 — Türkçe kelimelerin — sonunda (b, d, ©, g.) harfleri gelmez. Yalmz söylenişi bir türlü olan kelimeleri ae yart etmek icin “isim,, anlamıma (ad), “nteş,, anlamına (od), “derece,, anla. mana (had)i, “yürek,, anlamıma (kalb) “Râbeye gitme,, anlamına (hac), “dee müir Tevha,, anfamma (sac), — “çekip götürmek,, anlanımma — (yed /mek/) tşnüe olarak kabul edilmiştir. (1) Kelime sonunda bulunan (p, ©, ©, k) harflerinden sonra sesli bir — hwerfle başlıyan tir ek gelirse bu kelimelerden bir takımlarınım Bon harfleri (b, d, €« g) şeklinde yumuşar: Kap « kabr, kanai . kanadı; ağaç « ağacı; denk « dengi... gibi. ÜKr) değişmesinde, eğer sön söRa sizden önce de bir sesli (Zİ(E) ye döz wert Ekmek « ekmeği, yaprak « yapra«s ği gibl . Bn çoğu tek heceli olmak üzere Sap « sapı, üt « atı, Baç « BAĞI, ük « akr, sepet . Bepeti, demet « demeti... gibi. (2) (Bu değişme dilimizde vardır. Arap yazısı kullanıldığı ötedenberi Züe manda bile kafın gayma ve Arap kefinin Fars — gefine değişeceği gramerlere — girmiş — ve — yazıda kullarılmıştı. Harf — inkılâbında bu kural, — benzerleri olan p-b, C.0, tad, ye de teşmil edilmişti. O zamandata beri on üç yıldır okullarda ve — ders ! kitaplarında hu imlâ kuralı yürümüs. | Yalnız sesli 4'; #f * harfle hece ürneği Bir gesli ve bir sessiz harfle hece öcneği Bir seössiz ve bir seali harfle hece örneği tühr. 4 Bir aralık gaszetelerde ve kitaplare da bunun aksine bir akış başgöster. mişti. Kendisinden sonra bir sesli güle diği zaman yumuşıyan sön sert harf. leri, yalın halinde de — yumuşak yaz« mak etasina bağlanan bu akışta, güe riptir ki, gene k.9 değişmesi mahfüz tutulüyordu. Çünkü Mmeselâ — ekmek sözünü ekmeğ, yahut yatak sözünü yatağ yazmak kimsenin elinden gele. cek bir şey değildi. Öteki değişebilir sert hatfterde kendilerinden sonra ses li ile büşlar bir ek geldiği zamanki hali esae tutmak yanlış bir — şeydir * Çünkü bunlardan sönra sessiz ile başe lar bir ek gelirse yazılış söyleyişten büsbütün uzak kalır. Meselâ — kanat öszünü kanadı oluyor diye — kâanadi yazarsak kanatta ve kanattan şekile lerini de söyleyişe uymaksızım kanad. da ve kanaddan yazmak gerektir. Sayın arkadaslarımızdan —Ali Üivi Elöve, Gaha çok gramerci — düşünce. siyle, değişmiyen sert harflerin tam sert, değişenlerin yumuşamış olduğu esasını ileri sürmekte ve yumuşamiırea ları hör vakit yumuşak yazarak bun- | larm yümüşük ve sert — öokunuşlarnıı kurallara bağlamak istemektedir. Biz bu düşünceye ortaklık edeme. dik, Çürkü yazı devijminden — bizce düşünülen en büyük fayda, okuma ve yazmayı hiçbir güçlüksüz olarak Hü« tün Tüsklere öğretmeyi en kolay şeka le getirmektir, Bir harfi iki türlü O« mak Hu kolaylığa uymaz. Türk alfa, besinde dilin her sesine karşı bir harf konulmuştur. Onun için t dedle ğimiz yerde t; d dediğimiz yerde d yazmak esasını bozamadık. İstiana olarak gösterilen birkaç kö« iime yalnız uygunsuz benzerliklerden kaçınmak için kabul edilmiştir) Ka« farak bir hece yapabilir. Söskiz harf, bir sösli harf ile birleşerek hece ku. rar, Bir sesli harf İle okunan sessiz harfler, sesli harften ünce veya sonra olabilir. Bir sesli harf ile okunati bir, iki veya üç sessiz harf ile hece ku. rulür. . Şu kadar ki bir sesli harften sonra birbiri ardınca iki sessiz harf geldiği zaman, bunlardan birincişinin , r, n, g, harflerinden biri olması gerek. tir. (8) â, Ö, iL.. Al, Oİ, Olku Ya, de, Vü.. İki gessiz arasında bir se«li hece ürneği kal, tut, kız, Bir sösli ve İki sessiz harfle hece örneği alt, Üst, ant... Bir sessirz, bir sesli ve İki sessiz harfle hrece örneği doat, salf, sert (Burada gösterilen heceler, Türk dili kelımelerinde — görülenlerdir. halk, inang, hişt... Yü bancı Kkelimelerde görülen başka iki türlü hece ayrıca gösterilmiştir.) KELİMELER 10 — Bir tek hece, manalı olursa, kendi başıma bir kelime olur. Birden artık hese ile de kelimeler kurulur. 11 — Asıl Türkçe kelimelerde ses li harfler kalmlık ve incelik bakımme sesli Ho başlıyan kelimelerin — bütün söslileri kalın, ince sesli ile başlryan kelimelerin bütün seşlileri ince- olma. sıinı gerektirir. Türkçede yalmız (inan) kelimesiyle üremölerinde, İstanbul şivesinde (ela ma, kestane, kardeş, meyva, — kiraz) gibi bazı sözlerde, Anadolunun — buzı yerlerinde Salı günü adının «(a) yı te zatıp (1) yt (0) gibi okuyaraka (Sâli) söylenişinde hu kurala uyarsrzlık 'ü— rülmektedir. BİRLEŞİK KELİMELERDE BU BENZESŞME OLMİYABİLİR: (İstanbulda Arap ve Fars sözleriyle karışmış OÖOğmanlı telâffuzunun tesia riyle kendini gösteren bu ayrılıklar 4 Anadolu'da daha azdır, Oralarda e"- ma yerine alma, — kestane — yerine kestene, kardeş yerine kardaş, kiraz yerite kirez, meyva yerine — meyve denildiği çoöktür. İstanbul şivesi bu Va | zatma ve inceltmiye o0 kadar meyillie | dir ki yeni dile giren bayan kelimesin! bile düzce okuyacak yörde uzata u. zata büyün yapmaktan kendini alüe mryanlar vardır. Yalnız inan aslı İle bundan türiyen sözlerdeki âhenksizlik esaslı görünür. Bu kelime, yalnız Çuvaş dilinde inle yen şeklinde âhenkli olarak — buluna maktadır. Ekierden âhenge uymıyanlar ayrıca gösterilmiştir.) ! 19 — Kelimelerin yazılışı, düzgün Türkçe konuşan halkım en mütekâ. mil söyleyişine göre olur. Birkaç tür. lâ göyleniş olursa bunlardan dllin h. hengine en uygun olanı almır. Türk kelimelerinde söyleniş, keli- menin aslını büsbütün bozacak kadar değişmiş bulunursa, bu aslı belli ede. cek yolda yazılması daha uygün güe rülmüştür. (Gönül) sözünden (güye nü) şeklinde — söylenen — kelimenin (gönlü) yazılması gibi. (Dilimizin yazılış ana kanunu bile dur. Yalnız tiyatrolarda, romanlarım konuşmua kısımlarında, taklitlerde ve buna benzer yerde könüştüruülan kime selerin kendi yaşadıkları bölgelerdeki konuşüsş tarzmı yazıda göstermek Cü« izdir. Bir de bililm — araştırmalarında bölgesel konuğmaları olduğu gibi yaz. mak, hattâ icap eden yerlerde işaret. ler bile kullanmak tabildir. Buntar dışinda İmlâüyr bü esasa gös re yürütmak pek gerekli ana bir ödev dir.) (Devamı var) ——— —- (1) Bu istisnalar Kılavuzda göste« rilmilş ve ayrıca son kısımdaki Vistte lerin birinde d: toplanmıştır. (2) Sonü değişmiyenler Kılavuzda yanlarına , « işaretiyle (i li halleri ya. zılarak gösterilmiş ve ayrtea sön İile sımdaki listelerin birinde de toplana mıştır. () VUk sessiz harf | veya r olduğu halde, ikinci sessiz harf n oluraa gene anraya sesli harf girer; alın, karın... gibi, zz Kaval ağzından İırlayan kurşun tanesinin dönerek, yuvarlanarak gelişi güzel, çarpık, eğri hedefe varması kavalı dumanlayanın bah- tına delikli demir alnına çevrile nin de eceline bağlıdır.. Mermiye namlıı içinde devri hareket verdik- ten sonra gezle arpacığın boşluk ortasiyle tepe arasını birleştiren hattın ayarlanması silâhını yaya cengâverin eline ver- miş oldu. Her silâh kendine uygun |bir yenilik bularak saatten güne, günden haftaya tekâmül gösterdi. Kılıç koparıcı olmaktan çok kesi- cilik gösterdi.. On dökuzuncu as« rın topları taş toparlak atar, vür- duğu veri delerdi.. Bugün hassas tapalı infilâk daneleri yürek oy- natan gürültülerle parçalanıyor.. Bunlar uzun zamanların koynuna dan çıkarılmış tecrübelerdir. İşi tayyarecilik bakımından he- saplıyaiım.. Ölçüye vuralım.. Kırk seneye yakın bit geçmişin neler başardığını hayretle — görürüz.. (6 ) kadar uzaklarda da vefa aramıya* lım.. Büyük harbin dört yıllık ime tihan çerçevesi topçu mermilerin- den uydurulmuş bombaları, hava- lardan serpilecek kılık kıyafete soktu.. Tepe aşağı düşmesi için kuyruk yerine kanatçıklar takıldı. Vurduğu yeri burgu gibi delebi!. mesi için kanatçık uçları helezon- laştırıldı. Tayyare hedelf üstünden düz uçarak geçerken nişan alabil- mek kolaylaştırıldı.. Tayyarenin hızı kaleme vurularak bombanın hedef üstünden aykırılığı meyda« na çıkarıldı. İş bu kadarla da bit- medi.. Hesapları altüst eden bir tabif kuvveti yenmek lâzımdı.. Bu da rüzgârdı. Tayyareyi rTüzgâr yatağında ya rüzgâra. karşı ve ya hut rüzgârr arkadan alarak hede» fin üştünden ve tam üstünden geç mek İâzımdı..Geçelim, diyecek ol sak, dünün havaya atan topçusu kadar kör olmıyan bugünün oto- matik hava silâhları aman verir mi hiç?.. Büyük harpte oön binde bir isabet alan hava müdafaa top« çusünun elektrikli nişan dürbünle- ri, otomatik tevcih tertibatı,daki- kada 30 mermi atan ateş çabuklu- ğu önünde rüzgâr yatağını arıya- rak canına susadığımız — yapının, topluluğun veya makineler yüva- sınin üstünden geçmeğe çalışmak biraz da kendi gövdemizi — ateşe atmak olmaz mı? Ne yapalım?. Yükseklerden, bulutlar arasın" dan, güneş arkasından kürşun gi bi gelip, ok gibi tepeden inerek bombayı brraktıktan sonra. has- mıtimm şaşkın bakışları arasında fena mt olur?.. İşte buna pike, te- peden inme bombardıman adı vee rildi.. İlk defa Amerikalılarca de- nemesi yapılan ve sonraları Âvru- pa devletlerinin hoşuna giderek bu işe yarayacak, elverecek tayya« releri hazıtlatan bu çesit taarru- zün acaba ne İaydaları vardır? Atik, çevik, oynak, hızlı ve afa- | can olan tayyareleri gözden Bgeçim rirsek hepsinin ufak yapıda. derli toplu olduklarını görürüz.. Bom- bardıman tayyaresinden çok avcı tayyaresine benzeyecek bir pike silâhı yapılacak demektir.. İnşa malzemesi sağlam ve fakat az, mc- tör takati bin beygir kadar olmak» la tek, kendini müdafaa — edecek dilmekten uzak az ve sadece maki- neli tüfek olacaktır.. Bunlar, inşa kolaylığını, ucuzluğu ve şu iki has. sa kadar kıymetli olan muhafaza imkânlarımı temin etmiş olurlar... Büyük çaplı, geniş kanatlı dört | tayyarenin bazını sokabileceği bir çatı altıra bu çeşit afacanlardan sekiz, on tanesi sığınabilir.. Daha ziyade tepeden inme bom- bardımanın tesiri vardır.. Düz - çüşta atılan yüz bombadan onu hedefe, yirmi beşi hedef yamına, altmış beş geri kalanı da dağfmık düşerler.. Sadece malzeme tasar. rufunu değil, bombaların da iş gör günün harp | Havuacuuk Tepeden inme bombardıman | mesini gaye edinmek lâzım gelir- se pike bombardıman neticeleri- nin yüz güldüreceğinde şüphe ede» meyiz.. Çünkü pike bombardıman- da birakilacak bombaların yüz tanesinden ellisi hedele, kırk beşi hedef civarına ve beş tanesi de dağılmadan yine yakın — denecek yerlere düşerler. Hepsi bu kadar mı ya?.. Cabası da vardır.. Pike | tayyarelerinin avlanması güçtür.. tekrar dikine çıkarak uzaklaşmak | silâhı karışık ve yolu intihap e | Dağlık yerlerde motörlü vasıta- lar ps3 eder, topçular yol bulamr« yarak ilerlemek için sağa sola baş- yuüruürkerni yaya kıtalar eli kolu bağ layıp masal anlatamazlar ki. İşte bu zamanda da tepeden inenler imdada yetişir.. Topçu gibi, ama bir farkla, daha sağlam isabetler alarak işe karısırlar.. Piyadenin yolunu açarlar, yol arayan topçu- larına sinecek çuxzur hazırlayan düşman topçularını sustururlar.. Söyie bir toparlayalrm.. Müda. faası kuvvetli, atılacak bombanın mutlaka isabef etmesi İlâzım ve avlanmamak istiyen bir tayyare hedefe pike ile taarruz eder. De- mek ki; ehemmiyetli hedefler, kü- çük hedefler pike taarruzlarına uğ- ramağa mahkümdurlar.. Piyadeler de bu tepeden inme yardıma ba- yılırlar.. ' Her güzelin bir kusuru vardır. Ama bu kusur pek o kadar krymet düşürücü değildir.. Yükseklerden ve meselâ yedi binden atılan bir bombanın sukut kanunlariyle kuv- veizinde hesaplarına göre delicili. Bi, tepeden inme bombardımanın dört yüz metre ile yüz metre ara- sında bomba bırakma irtilfamdan çok daha fazladır. Yüksekten ge- len bic bomba yüz yirmi milimet. relik bir çelik korunmayı parçala- yabilir.. Fakat pikeden döşen bom küsur diye saymak az çok insal- sızlık olur mu dersiniz?.. A, ŞARKLI Ruzveltin sıhhati Vaşington, 11 (ALA.) — Ruzveltin hararetinin dün akşam normal oldu. ğü öğrenilmiştir. Bununla — beraber doktorlar pazartesi sabahımna — kadar her türlü meşgüliyeti menetmişlerdir. Ruzveltin bugün cenubi Amerika a&« keri erkânı ile yapacağı mülükatlar tehir edilmiştir. —— Bir Alman ticaret gemisi yakalandı - Londra, 11 (ALA.) — Bahriye nte zaretinin tebliği: Bir Alman korsan gemisi için iaşe yapuru vazifesini görmekte olan Kü« burg ismindeki Alman ticarct vaptru ile Mevzuubahs korsan gemisi tarafım dan zaptedilmiş olan Ketty — Krogri | adındaki Nörveğ petrol gemisi Hind Om'w Avustralyanım Kamba« ra kruvazörü ve yeni Zelandanın Le. ander kruvazörü tarafından yakalana mışlardır. — Yakalanan iki vapurun | tonilâtosu takriben 7000 tondur. Bu gemilerde bulunan bir miktar Çinli ve Nörvecli kurtarılmıştır. Bündan büaş. ka 17 Alman zabiti ile 47 Alman taye fası esir almmıştır. HABER çazetesi ideresinden * BUYUK MÜSABAKAMIZ — Teslim müdaetini uzatıyoruz > Birçok okuyucularımız, bal vVüs rakaları — hazırlıyamadıklarından bahsederek teslim müddetinin - zatılmasını istediler. Onların — bu arzularımı yerine getirebilmek için müddeti. mayısın 15 incl güntüne kadar temdit ediyorur, 15 mayıs 1941 teslim gününün sonudur / Tei ( H e d j « Bi eli