a ©e her zamankinden bir ima geç döndü . a girer girmez tabak çata! gürültüleri Dema onu birkaç dakika nm ME, 2 f 8 z i ; ; j Seta 868 çikarmaksızm 8of, Sturdu, Masanın ortasm k kendisine ayrılmış vtleti aldı; soğuk ve kup. Su. Bu parça en fenası ol. Bir başka oğullarıda : s unutacak kadar arından gitmişti de- tl yi yemeği kendisi © kadar öteş tstünde bi. a gelmesiyle kesilen ko a > kaldığı yerden tekrar e rp Leylâ Tarrka: Yapucağım şu idi: MU. ni gösterir, miü- için şayanı dikkat gi Mike “cerdim,. Davaları kabul için peşinden koşulan, ei Na amatör avukat olur şimdi kimseye si iv vakit geçirmemek ve r h samerelerini F zi ta muhtaç değilsin, al vin soymakta olan Raif si senin yerinde olsam a satın alır, bununla | bir Yüözihane açar, kibar uyandırmış bir iki v »iyade keyfi için çalı. yok, avukatlık yapman toplamak *I bulman içindir, yoksa 1, da Söyledi : yer bırak- da fikrini söyledi. Bir k İk, | fikri ve ahlâki kısmetini 1 Vey servet değildi. Hattâ slide kimseler için bir vesile olabilirdi. Buna Ü hayatta kuvvetli insan ye kudretli bir manivelâ hm hakikaten 7 Adama bunu, şimdi pa: Ne mecburiyetinde Si i #öre, kolayiıkla göste- e bunun için İN Yzımdı. Her hangi a np cebine para değil, maruf ve meşhur NN birdenbire kendini Osma- vo m attı; eş beni sen kokla. beni hiç nan! O, eline düşen te- #ilü koklamasını bilmedi. Ma bunu bekliyordu. Der be kucakladı... yanakla- tü... iğ öptü. a ” Öl serin gil Ni bir içim sur dört duvarın arasında a $ Yalnız bırakır da pis bir e, kizma gidermia A, Rüstem zaten, temiz gı- bataklıkta leş arr Ne bi benzer. Nerde pis ir kadın varsa, gider o Halbuki sen, kr: 1 » beylere Iiyık bir çis | İla, an seni incitmeğe, kok kıyamaz, | Sözyaşlarını sildi... a. dikkatle baktı. X aklatmıyorsun, o değil Os 7 Âşk, Istırap ve hisromanı .. | Kiye kattan yukarıde olan bir hukukçu, bir ilim adamı ok akmaya : ması mevzuubahisti, gayesi bu ine yedi. se adres olmalıydı. İkten sonra öğ Ve netice olarak ilâve etti: NAKLEDEN ; erhi Kardeş sahibi ol saydım tırmalarla için yatarılmış hayvanlar değil insa- nız! Fakir doğanların çaresiz çalışması lâzımdır, bunu kabul | ediyorum. Fakat insanm geliri | olduktan sonra çalışmağa, vilew du yormağa akirm ermez. Bence bu budellık olur. Faruk mağrurane cevap verdi: HABER — Akşam postası i tenha salör oturdu, gazetesini Kabasladı. Eyüpsultanda bir dostunu zi- yarete gidiyordu, Bin az elli dx“ kika yolculuğu vardı. | Gi zetesinin sayfalarını çevir- , ©, okudu, okudu. Nihayet oku” nacak bir şey kalmayınca deni- zi, belki yüzlerce, binlerce defa gördüğü manzaraları seyretti ve bundan da bıkınca gözleri ker disinden başka yolcu olmıyan salonun boş kanapeleri üzerinde dolaşmağa başladı. İşte o eman bir kanepenin kenarında sıkışıp kalmış küçük bir paket gördü. Kimsenin görmediğine emin ol duktan sonra kalktı, gitti ve pa- keti aldı. Bu şöyle d büyükMi dünde bir paketti. Kâmil paketi yokladı, sert ve ağırcaydı. Me- iseye 1, okuma” — Düşüncelerimiz biribirine uymuyor. Beni hayatta bilgi ve aekâdan Başka şeye ehemmiyet vermem, kalanı bence on para ötmesi Leylâ, baba ile oğul arasında stk sik görülen çatışmaları yatış trmağa çalışır. Bu seferde bahsi değiştirdi ve o yakmlarda işlenmir bir cinayetten lâf açtı. Adi, iğrene de olsa cinayetlerin insanım tecessisü Üzerindeki alâ” ka uyandırıcı cazibesiyle oyala” narak bir müddet hep bu mâhi- yet etrafmda konuştular, Maa“ mafih Raif zaman zaman saatini çokarıp bakmaktaydı. Bir aralık: — Haydi, dedi, yola çıkalım. Faruk gülerek şte çer koydi: N — Sint daha Yarım Bana eti buz gibi yedirecek de recede aceleye lüzum yokmuş! Armesi gene lâf: değiştirdi: — Avukata geliyorsun değil ; Soğuk bir tavırla mine) etti; — Ben mi? Hayır. Orada ne işim var? Benim de bulunmama ! lüzum yok! Tarık konuşma mevzuu hep | kendisi değilmiş gibi susuyordu. | Cinayetten bahsedildiği zaman | bir hukuken sıfatiyi konuşmuş, fikrini söylemişti. Şimdi gene sessix duruyordu, Fakat gözleri- nin parlaklığı, yanaklarının can İı kırmızılığı saadetini ilân eder gibiydi. Faruk âilesi gidince gene 80 kağa çikip İstanbula indi, Se bahki gibi kiralık apartman 8 ramağa koyuldu. İki saat böyle dolastıktan sonra nihayet Tak” simde hoşuna giden, hakikaten güzel bir âpartman buldu. Bura sı birinci katta hem caddeye, hem de ayrı Bir merdivenle yan | sokağa kapısı olan dört odalı, (Devami var) — Hayır. Sana iyilik yapmağa geldim. Seni aldatırsam, elime ne geçecek? Sana acıdım... onun ârü- hacı kızıyla sabahladığını & çe ve senin buruda geceyi Yalnız iğini düsündükçe (tüylerim dl ihayet sana gelip vaziyeti anlatmağa karar verdim. Sakın beni ele verme, Martal o zaman İşler altüst olur, Zira, sana daha büyük yardımlar vaadedebi. lecek mevkideyim, Kalenin garp Kapısı benim elimdedir. Seni bir gece oradan kaçırabilirim. Mate bunu duyunca büsbütün sevindi. Artık iyice inanmıştı ki, Osman onun iyiliğini istiyen, onu esaret» ten kurtarmayı düşünen temiz yü” rekli bir adamdı. — Beni bu kaleden kurtarırsan, memleketimdeli çifliğimi, sana veririm, Osman! Oradea seninle &ve lenirim.. ölünceye kadar sana minettar kalırım. Eğer buradan raklanmıştı, acaba içinde ne var- dı? Şekline baktı, kat'i bir hü küm veremedi. Paket sarı bir kâğrda, slelâde sarılmış ve ü- zeri iple bağlanmıştı. Nihayet tecessüsünü yenemedi ve bir ke- narını hafifçe yırtarak baktı İçinde bir takım mektuplar ve telgraflar vardı, Bunlar neler © labilirdi? Aklmdan bin türlü eşy geçti. Nefsile kısa bir milcadele» den sonra bunu memura teslim etmemeye karar verdi, Gidecek, evine kâpanacak ve mektuplarla, telgraflar: teker teker okuyacaktı, tecessüsünü rastladığı otobüsle tuttu, İçi içine sığmayor bir an evel eve varmak için can atıyor du. Kimbilir bu mektuplarla İ nasıl bir aşk maoerasının şahidi olacaktı, Kimbilir belkide bu pakette bildiği, tanıdığı, evil bir ! erkeğin veya kadınım gizli çama- gırları vardı. Öğrenecekti, bu | nunla beraber ya içli bir aşkım | veya ıstırap dolu bir maceranın sırrına varacaktı, Evo geldiği zaman derhal oda- sına kapandı, paketin iplerini ko" pardı, sarı kâğıdı bir hamlede yırttı ve odanın ortasına zarfla” rından çıkmış bir tomar mektup ve bir çok telgraf döküldü. Mehmet Kâmil derhal bunlar- dan gelişi güzel birini aldı ve i mektup çok kmaydı. Bilhassa İ su cümleler Kâmilin hayretini uyandırdı: “Beş yüsü Alemdağı civarmda gislidir. Emir verdiğin zaman şehre inecekler.. Tabii ben de başlarında bulunacağım hiç me* İ rak etme..., i Bir deste nektup Yazan: Muzaffer Acar Mehmet Kâmil Haliç vepuru- | leleri okudu ve hayreti bir dah a arttı yoruz.” Üçüncü mektupta gözleri fak | taşı gibi açıldı: “Her taraftan gelerlerle on bini bulduk. İlk partide boğazla” nacak olan beşyüzü, üki haftadır | emirlerini, bekliyor. Bunları b hafta tutarsak parli aleyhimize rarımaa dahi olsa bis bu beş yüsü feda edeceğiz.,, Hele telgraflardan birini de okuyunca korku ve dehşetle ye- rinden sarsıldı. Telgrafla şu em- rin cevabı veriliyordu. “Emini aldık. Sah günü bas- kım yepmyoruz., Vurgun bizim Bir deste mektup — ? dir, Sana dö büyük bir pay var.,, Ve bu telgrafın imza yerinde de bir tek kelime vardı: Demirbas... Mehmet Kâmil titreyordu. Demek ki binlerce kişiy iy rt yan bir haydut sebekesinin gizli mektuplarını ine geçirmişti. Şimdi ne yapacaktı? Polise mi Kararı bu işle bizzat meşgul | olmaktı, Bir polis hafiyesi hareket etmek hevesine düşmüş” gibi | tü, Evvelâ rakiplerine çok kuv | vetli olduğunu hissettirmek dü- şünceyle gazeteye bir ilân ver- l mek ve bazı mühim mektuplar eline geçirdiğini anlatmak istedi Ertesi gün gazetelerde şu İlân çikti: “ww Günü Heliç vapurunda bir deste emktup ve telgref bulun” muştur, Çok mühim olduğu aw laşılan bu omuhaberat Kime altse...... aüresine o müracca! GİSİM.,, seda çıkmadı. Dördüncü gün Mehmet Kâmil bir mektup aldı Bu mektupta şu cümleler yazı Uydı: Azizim; Meptuplarıma karşı gösterdi- giniz alâkaya teşekkür ederim. Mühim olduğunu hissettiğiniz bu muhaberat ehemmiyetsiz kâ- Diğer Bir mektupta da şu cüm- gt parçalarıdır. Ben Sir kasap KALE İÇİNDE BİR AŞK MACERASI Nakleden: İskender F. SERTELLİ benimle kaçarsan prens (Mirçe) ve iltica ederiz. O sana bir beylik verir.. sen de prensler gibi yaşar- sm! — Prens (Mir dri? — Annepin dayısıdır. Ben o mun elinde büyüdüm, Kendisini baba gibi tanırım. Beni çok sever. — Senin burada hapsedildiğin- den haberdar mıdır? — Zannetmem. Beni Rüstem köyümden kaçırdı. Dayıma:“Mar» tayı Türkler kaçırdılar!,, diye ha- » senin neyin- ber vermişlerdir. İşle o kadar... — O halde söz veriyorum: Seni, buradan kaçıracağım. Fakat, bir şartla, — Sapa canımı vermeğe bazi- rım Osman! Bana itimat et. Ben ömrümde bir kere bile yalan söy» lememiş bir kızım. Osman gülerek mırıldandı: - Şartım budur: Buradan kaç uktan sonra, beni yarıyolda b rakımıvacaksın! Prens (Mirçe) be ni esir almak, bana işkence Yap» mak isterse, buna mani olacaksın! £ | Üç gün hiç bir taraftan ses | * sise 188 Mirahik 4000 Ge .. e, 1. 4-4. ME e İd e “ , 10 “o , Kişi fi Mart, 11 Hasiran rinde yöpmir. ie TL00 wetre Yataklık bez #1 05.000 Kile Kösele 400 65.060 Kip Vaketa 5S0 Cins, miki. #urkiye Uumunriyoti ZIRAAT BANKASI Kanmeluş tarihi: 1888, — Sermayesi: 100.000000 Lirası. rm e e hen m Bin Par micra very Arat Rankasmda kumbars “e (daya Lasarmıf narın. S0 Hiram bulunanlara senede 4 defs ce'rilecek kur'a fle aşağıdaki plâna göre Urramiye dağıtılmcektır. DİKKAT: Hasaplarındak! partlar bir sene içinde G0 Uradan aşağ #öşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde #6 20 fuzlasiyie verilecektir “an 100 aded 50 tirsirk 5.000 Ur m.,w., w. 8. 11 Wylol, 11 Öirinelkânün taribie Otel yapılmaya eiv.r.şlı kıralık bina Ankara caddesinin er nwteber yerinde fevkalâde pazaretli ha vadar ve aydınlık bir bina kiratr, Vakit gazetesi idarehsnesine müracaat, Ankara Jandarma satın alma komisyonundan: Me temnlmaki Tale gün ve kant Tica Ka. Pei zı02 #5 10, 5. Fi Pözarlesi Sant 16 28830 00 20. 5.941 Sek 8, 16 fint ve ilk toa'hatıarı yukamda yazrir üç kalem eşya İki kapalı zarf elesiitmesile hizalarında yazılı gün ve sanllerde ve 041 senasina sari mriksvele ükdi Bez şartınmüs: la Ankara wa fet VAKIT Kitab kısmuz yeniden edip açmıştır tanzımı Kıtan Tâbiler namına mez komisyoncusuyum, Kaybettiğim mektuplar Anadoludan mal ge tiren ve piyasayı yükseltmek 9 | çin Alemdsğı ve civayında sakla» yan celeplerden aldığım mektup Bunun için yemin eder rüsin? — kderim. Osman! Allan şahi. dim olsün,. Sana gelecek her lena” lığı önliyeceğim. O halde ben simdi gidiyorum. e bir şey (osexdirme' geüe uğrarım. MARTA RÜSTEMİN AYAĞINA KAPANIYOR Rüstem saba'tın karsı surlardan odasını dönd an çök Vor fı gözetlemekten, bir dekika bile oturmağa vakit bulamam Rüstem odasına girdiği zaman güneş doğmak üzereydi. Marta va takta ağlıyordu. Rüstem safiyetle sordu: - Ne var. meden gözyaşı dö- ? Çok yakında bu muha Saradan kurtulacağız. Düşmanm fazla telâşa düştüğünü sezdim bu gece, Bu telâşa bakılırsa, orduları» mız ye gelmiş, yahut yaklaşmış © MUA siretile Ankaradaki komlayonumuzda satm almacaklır. 146” ve kösele ile veketa şartnamesi *ci Yarma Sa, Al Ko, larından alınır, Bez nümünesi erin kapalı zarf ve teklif mektuplarını ihale gün 3138, kuruş bedel leyorumuza vermeleri. (2806 3308) matbaası yazele basar. desi alır. isleri lar ve telgraflardır, Zahmet e dip tolgraflara bakmıs olaaydı- nız adresimi de öğrenirdiniz. Mektupları yırtabilirsiniz... Hüpr- tutamıyordu. imi gerçekten Bö “smanı ele vermemek ü- üârabacı kızı) ı.dan bale Ee ve bu hiyanetini yüzüne karar vermişti. Mârtanin ilk <ö2ü şu oldu: — Sen geceleri nerde vaki geçi İyoraun? Rüstem dudağını bükerek, hay» retle sevgilisinin yüzüne baktı; — Girip bir sual! Kalenin burç- larında sabahladığımı — bilmiyore musun? Bunu sormağa lüzüm var» mı? Mürta müstehgi bir tavırla gül meğe başladı: — Arabacının kızını da burçlar rın üzerinde mi oturuyor? Önüne la beraber müniüe bekliyorsu- Duz? (Devami var) fa 2,