24 Nisan 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

24 Nisan 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyüyen delik Dünya delikdeşik bir pantalına Md, Bunu bacaklarına geçir Mek istiyenler külünç bir vaziyete , Üstelik bu deliklerde Tirlerini not ederken o dn halayık- saşlarını yolar, vücutlarının Yamsak taraflırma diken &okar, Rözlerin: biber ekermis Hocası da osun bu halinden müş iki ve mütessir olmakla berber, Mükümünr oğtu olduğu için pek öze açmaz, bu kaşarı çocuğu bir *eY söylemezmis, Bir gün der dirtarken, çocak, nm ipekli entarisinin bir ta. #afmdn minimini bir delik görmüş, tan, okumaktan nefret ettiği bir oyun mevzan bulduğuna #evinerek totem ders saatlerini Kalıkahalarla gecirmek için hemen Pirmağmı deliğe seolmrak yavaş Yaraş gonişletmeğe başlamış. Oy Badıkça, delik büyümüs, büyüdük imeye erknrıyor Bu kadan kimdir? $eriyle yaralanmıştır? Eğlence İKİ MESELE Pazara gidiniz! Bir mikter İâhtsi on, bir miktar da tanesi Ne Kuruşluk portakal aldınız. TUNA YILDIZI Niğbolu kalesinde heyecanlı bir aşk macerası İ Yazan: S&ENDER F. SERTELLİ | İstanbulun fethinden önce (098 EL.) tarihinde ehli sallip orduları, Ma. car kraj Sikzmund'un kumandasında Tuva boylarına inerken, düşman Piştarları, Tuna buyundaki Niğbolu kalesini muhanara etmişlerdi, Yıldı. £um Bayera) de o sırada Bizansl mulasaca etmiş bulunuyordu. Yuldırım bu Saneri alınen orduslle Bizaustan Tunaya dönüyor ve Niğbolu kalesi Önünde tarihin on meşhur ve kanlı mühâroboletinden biri öereyan eği. yor. Yıldırımın gelip geldiği bu kanlı maharehe esnasında Niğbolu ka. Melinda geçen çok heycanlı Mir aşk maadrasnı ele alan muharrir, bu © #erinda, Pramsn kralının kardeşi meşkür “Korkusaz Jaa,in koynundan kâğıp Niğbolu kalesine Müca eden dünyhnm en güze bir kadir sah. neden Hira etmiş ve Türkiyede kimi ssemiş ve en kimin han. Bu esrarengiz aşk macerasını ÇoK YAKINDA HABER Sütunlarında okuyacaksınız.! Şu hocasının canı sıkılmış, sinirle» ri bozulmüş. O kadarki, elinin ter- si İle çocuğun yanağıma bir tokat #şketnemek İçin, kendimi güç sap. teimiş, Delik genişledikçe, çöcüğun he gesi artmış, kahkahalarla gülmeğe başlamış ve memnun bir halde ho- casma Sörmu$: — Deliği Miraz daha büyütsem n6 olur? — Ne ölasak sültanm? Bata- riden hrymr kalmaz, bir daha yama totmaz, — Ne ehemmiyeti var onun?., Yenisini yaparız. Ben başka bir şey öğrenmek istiyorum, — Nedir o öğrenmek oğlum! K — Küçlk bir deliği oynaya oy- naya büyüttüğüm için bana ne dor. 1or?., Hoca, veliahtın ters ters yüzün n6 bakarak cevap vermiş: — Düpedüz deli derler salt Yazan: düşmanla On altı yıldanberi de « vam eden felâketli bir harbin he . saplarım tesfiye eden Karlofça müş. Rusyaya Azak kalesi, Vene- diğe Mora yarımadası, Avustur « yaya, Tamşvar müstesna bütün Macaristan, Polonyaya da Podol ya eyaleti terkedilmiş., Fakat mil | letin, nefsino ve kılıcma olan ii madı kırılmamış, bütün bu müt- hiş zayiatın birer birer geri alına- cağı ümidini beslemektedir. Dev. let riraline gelince, bir iki güzide sima müstesna, çoğu cahil, haris, ve gaddar. Kavuşulan sulh dev resinin nimetelrinden istifade ede» rek memleketin muhtaç olduğu hizmetleri idrakten âciz... Osmanlı İmparatorluğu tahtın- da oturan İkinci Mustafa, enerjik ve hüsmüniyeti olan bir hüküm . | dardır; fakat ocülüsu ile beraber şöyhislâmlık makamma davet et. tiği hocası Feyzullah Elendiye karşı o kadar sonsuz bir itimadı Eylesek kalka nazar herbiri bir günn deli! LAEDRİ Milâdm 1703 yılındayız. Dir | ÜLEMANIN KARARİLE iSTAN- BULDA GUMA NEMAZINI: TERKİ REŞAT EKREM KOÇU sah günü iki yüz kadar cebeci, A. yasolya civarında Cebehane için. deki odalarında meşveret ettikten sonra, birikmiş gündeliklerini is - muahedesi imzalanalı beş yıl ol . | temek bahanesile ayaklandılar, Bayraklarını açarak Etmeydanın- da “Yeni odalar” denilen yeniçe, ri kışlalarınm önüne gittiler, İs. İ tanbalun ne kadar baldırı çıplağı Uryom aşkö nötse gerek çârk ne Felek, | Bir çıplağı dokuz cebeci soyma. se gereki Diyerek cebecilerin bayrakları altında toplandılar, İstanbulun dilenci dervişlerinden de otuz ka. e me 2 ye ir şeriğt ar, Fe zullah efendinin alir vlan | tanbul kaymakamı Abdullah Paşa | ulemayı ve yeniçeri ocağının bü. yük zabitlerini Topkapı Sarayına İstanbul hükümeti yan Feyzullah Efendi hâlkın sevgisini kaybetmiştir. yükselebil. mesi için, muhtelif taşra ve taht kadılıklarmda en #edenelli yil hizmet etmesi lâzımdır! Fakat Fethullah Efendiye ibzal edilen lütuflar bununla da kalmış değil- dir, Nakibüleşraf Efendiye ayrıca Pratik bilgiler muhterem babası Öldükten sonra üzere şeyhialâmlik YÜKSEKLİĞİ irene irsi ! ÖLÇMEK Bir müftünün oğlunu kendisine halet tayin ettiği ise şimdiye kâ- dar ne işidilmiş, ne de görülmüş. tür... Diğer oğullar, damatları, iki boydan aldığınız bütün ar 42 tane, verdiğiniz kardeş çocukları, uzaktı vektniı akrabaları da Anadolu ve Rume. li kazaskerliği, İstanbul o kadılığı İ İgibi yüksek makamları ve en zen» gin müderrislikleri ele geçirmişler» Para da 338 kuruştur. Acaba on. Ve yedi kurunluk portakal uk bile müderrislik payesi veriliyor - du, Feyzullah Efendi, ve ailesinin hırs ve istibdadını kimse önliyemi yordu. Sadrazam amca zade (o Hüseyin Paşa, Şeyhislâmm ardı arası ke - silmiyen müdahaleleri yüzünden istila etmiş, halefi Daltaban Mus- tafa Paşa yine şeyhislânım ihti - raslarma kurban olarak idam o - lunmuş, sadarete nihayet, Feyzul. lah efendinin şahsi bir dostu Ra- mi Mehmet Paşa tayin olunmuş « çak, ,- | tu, Fakat pek az sonra Rami Meh Zane) inde #ölyelerini uz | met Paşa da elendinin müdahale. İuklarmı ölçün! Ağaem gölgesi İlerinin tahammül edilmez bir şey bastonun (gölgesinin kaç misii | olduğunu anlamıstı. ise, ağdç o kadar metredir. Me.) İkinci Mustafa, Edirneyi İstan İ selâ bastonun gölgesi yarım, 2. | bula tercih ediyordu, Babası Dör. CEVAP, Birinci meselenin gevabı: 14 Bir ağacm veya herhangi bir vz İkineininkinin cevabı 10, | şeyin yerden yüksekliğini hesap etmek mi istiyorsunuz? Bu, çok kolaydır. o Ağacm bulunduğu * 40, 70 dir. MANTAR NE OLDU? Arkadaşınıza: — Çok kalın camlı bir şişem ARI deyiniz. bir kış günüt ağar dir. Beşikte sallenân çocuklara | tehdit nm ayrıca behşişlerile beraber ve rileceği hakkındaki vaatlere ehem. miyet vermiyen cebecilerin cemi - yeti her saat kabarıp büyümekte sarayı yağma ve tahrip - Paytahtın hayat, asayiş ve inzı » batından mes'ul idare Amiri olan İstanbul kadıstile sekbanbaşıyı esir ettiler. Cebecilere yeniçerile - rin de İltihakı Üzerine; fitne ve fesat, korkunç bir ihtilâl halini al. dı, Hâlâ nasihat vermek ile ken - dilerini yatıştırmak gafletinde bu» kadısının gözü önünde parampar. ça edildi. Dehşet içinde kalan ka dı Mahmut Efendi, ihtilicilerin em rine boyun eğdi! Ulemayı Etmey« danına davet &den tezkereler yaz- dırdı; gemiyenlerin evleri basılıp bulunan mallarının yağma edile . ceğini bildirdi. İstanbul kaymaka. Mi, İstanbul kadısının bu tezkere» leri karşısında #ciz kaldı. Paytah- tin ve hattâ koğa imparatorluğun mukadderatı, biraz sonra ihtilâlci. ler arasından çıkacak olan birkaç türedinin eline geçecekti. İhtilâlin dördüncü günü 7 temmuz cuma günü erkenden, u - lema, Etmeydân'nda yeniçeri kış“ lalarının ortasındaki “Orta cami” ordu, Sanca binbir ayak bir ayak üstünde idi, Ulema elendilerie ocak ağaları, baldırı çıplak serseriler, yeniçeri, cebeci ve bostancı neferleri, hiçbir mevki ve mertebe gözetmiyerek biribirlerine karışmıştı, Bu toplan. ıda kendisini gösterecek olan ha- tipler, ihtilâl idaresinin başıma ge çeceklerdi, Her ağtizdan bir şey çıkıyordu. En mühim mesele İse, bu ayaklanma ile padişah İle hü. kümetinden istenilecek şeyleri tes. bit etmekti, İhtilâlciler, Feyzullah Efendi ile ailesinin saltanatını de- virmekle iktifa edecekler miydi. Yoksa, İkinci Mustafanın hal'ine kadar mı gidilecekti?!,. Feyzullah ğücm gölgesi de 4 metre gelse, İdüncü Mehmet gibi av peşinde anlarsınız ki, bü ağarın uzunlu İdolaştyordu. Evlendirmek üzere ğa 8 mötredir, bulunduğu iki kızı için Edimede eerilesi yaptırtmağa ener icaret stanbul halkı, Edirnenin pa; Hatay Ti olağığı endişesine düştü, Yeniçeri müdürü gitti ocağından yetişmiş Daltaban Mus 5 tafa Paşanın idamı da yeniçerileri tür mantarla sımsıkı kapat. Muti sonra gece yatarken onu İp Pperceresine bırakmış. * Sabah kalktığım zaman, ding, Sişenin ağzımda bulama- Halbuki bu mantar bana Sk amd. Acaba mantar ne lr izn er, periler mi götürdü, Hatay mıntakası ticaret müdür- Sevap; min 5 Mi Şişenin # omup buz olunca Mene Müyüdü. şişe karılmadı. Nt, ünde kızdırmıştı. Bu havadan istifade &den sadrazam Rami Mehmet Pa- şa, şeyhislâma karşı İstanbulda bir fitne fteşi uyandırmağa mü- Hak oldu: 1703 yılı temmuzunun 19 uncu Wiğüne tâyin edilen İstanbul tica- ret müdürlüğünden Cevdetle Mer sin ticaret müdürlüğü muavinliği. ne tayin edilen Hayrettin Şükrü, variföleri başına hareke etmiş | terâir, A Efendi hakkında çok ağır itham « lar savrulduğu halde padişah 1 *k. kında hiç kimse bir şey söylemeğe cesaret, edemiyordu. Orta camide. ki kalabalık cuma namazı niyetine ayaklandığı sırada bir ses yüksel. diz — Cuma namazmin sathi şart- larından biri de imamm, yani pa. dişahm adaletidir... Biz ise bugün namus ve adaleti himayede kusur eden padişaha karşı ayaklanmış bulunuyoruz. Biz padişahı tanı - sa ölmeği tercih eden sanatkâr Kubelik resiz kalan Kubelik pek sevdiği şatosunu da mezada çıkardı. Fa, kat esasen harap Olan şato az bir para getiYdi ve bu güzel şa- tonun hayali de az gohra Dinbir gece masalı gibi güzl bir hayal oldu. Artik Kübeligin elinde geçin. İ mesini temin çdecek yalnra bir kemanı, bütün konserlerini ver » miş olduğu straduvaryüsü kal , mıştı. Son yarım esrm en büyük virtuozu olan Jan Kubelik em. Salsiz ölan sanati sayesinde ser. Yete, göhrete ve aşka kavuştu , tan sonra, yine sanatının nan - körlüğü yüzünden senelere son. ra Pragda en büyük sefalet için- de can verdi, BU KEMAN PİR SERYETTİ Köübeligği yükselten bu keman başlıbaşma bir sorvetti. Sanat « kâr bu kemanı kırk beş sene ev, vel Almanyada yaptığı bir tur. | nede keşfetmişti, Bu kıymetli kemanı elinde bulunduran satıcı stadivaryüsün kıymetini bilmi. yordu, o da bir müzayededen al- mıştı, Kubelig antikacmın dük . kânmın bir közesine toğlar içine i atılmış olan bu komunu çekti ak. | dı ve üzerindeki imzayı okuyun. ca hayrete düştü. Acaba bu fa- kir antikacı dükkânında tozlar içinde duren bu keman bekiki bir stadivaryüs miydi? Bu şüp, hesini izale etmek için Kubelig derhal koştu, orada civarda bir yerden tel sidi, bir yay uydurdu ve antikacmın küçük dükkânm. da kalarak kemanı tanzim etti ve çalmağa başladı. Çaldı. Büyük bir zevk içinde belki bir sar çaldı. Artık şüphes! kalmamıştı Bu keman hakiki bir Siradivar yüs idi. — Bu kemana ne İstiyorsu nuz? Diye antikaciya sordu. Anti kacının verdiği cevap dâ giye enterosandı, — Hiç, dedi. Alir gidin kemü. nı, Kim olduğunuzu bilmiyorum, fakat beni ber halde sizin ver, miş olduğunuz #u konser! param la dinliyesek Kadar zengin bir insan değilim. Kemaum bedeli fazlasile ödenmiştir. Kubelig bu ihtiraslı amatöre yirmi bin marklik bir çek gön « derdi, Kubelik Jan Kubeliğ'in, Avusturyada 'Tirolda bir tepe üzerinde kâin tarihi bir şatosu vardı. Bir A vüsturyalı kohtesin sevgisine de mazhar olmuştu. Kobelig bu #a- toda nadide viola ve kemanlar . dan bir koleksiyon yapmıştı. Fakat merkezi Avrupa bari bu büyük sanatkâr: da sefalete sliröklemekte gecikmedi. Kubeli. gin servetine el kondu. Geçin , mesi, yâşamâsi lâzımdı. Bunun üzerine ilk olarak Kübelig aşk garkılari çalan güzel kematlarını violalarını pazara çıkardı, Bu kıymetli kolleksiyönun temin et. tiği para ile bir müddet yaşadı. Fakat masraf her gün yenileri, yor ve her gün paraya daha bi. Yük bir ihtiyaç duyuluyordu. Ça maz ve padişahirk makatnında da bir kimse bulunmassa cuma na « müzt nasil sahih olur? Bunun üzerine, ictihad meydani ulemaya kaldı. İkinci Mustafayı kurtarmak isteyen ulema susturul- du. Osmanlı tahtına yeni hüküm. darını oturtuncaya kader cuma namazinin yasak olmak üzere ter. kedilmesine karar verdiler; ve İlk olarak o gün, İstanbul camilerin. de cuma namazı kılınmadı... Bu ihtilâlde sergerdelerini bul » makta gecikmedi; Karakaş Mus . tata, Çalık Ahmet, Töriçanlı Ah. met, İstanbula hâkim olduktan sonra Edirne üzerine yürüdü. İkinci Mustafa tahttan indirildi, Feyzullah Efendi ile büyük oğlu Fethullah Efendi hakaret ve i$ - kencelerle parçalandı, diğer evlât ve ahfadı, akraba ve taallükalı ahibba ve yâranı da İmparatorlu ğun muhtelif yerlerine sürüldüler. Birkaç gün sonra Kubelig bu güzel ve kıymetli komanmı A . vusturya Kröliçesi Elisabetin &. ninde çalıyordu. Güzel ve çilgm olan bu prenses ağlaya ağlaya bir fotoğrafmı imza etmiş ve Kubelige hediye olarak vermişti, KEMANINDAN AYRILMIYOR Harp patladığı zaman Kubeliz Praga yerleşmiş bulunuyordu. Çok eski dostu Mazariki kaybet, mişli. Yalnız başına ve fakir bir hayat sürüyordu. O kadar ki hiç değilse isşesini temin edebilme- si için Prağ filârmonik orkest. rasının ikinci şefi olan oğlunu bir turne için Londraya gönder. mişlerdi. Fakat Kubelig oğlun . dan gelecek yardımı bile bekle yebilecek vaziyette değildi. Ye . güne serveti bir sant için bile ye nından ayırmadığı kiymetli St. radivariyüsü idi. Fakat bundar istifade etmesine imkân varmıy- di ki? Eski büyük senetkârir parmakları artık kurumuş İşle mez, koşuşmaz olmuştu. Ancak kıymetli kemanını salars? hayz tını idame ettirebilirdi. Fakat Kubelik bir gün bile ke- manından ayrılmağı kabulet, medi ve en büyük sefalet içinde koynunda kiymetli kemanını ve elinde Kraliço Elizabetin hediye etmiş olduğu imzalı resmi sıka « rak hayatım son günlerini yaşa. dı ve aç olarak öldü. Tarihlerde İdirne vakası diye kay dedilen bu ihtilâlin ikinci safhası- nı bu sütunlarda ayrıca anlataca- ğım... REŞAD EKREM KOÇU

Bu sayıdan diğer sayfalar: