2 NİSAN — 184 ; Yazan: Yeni harbin KIZIL KITABI | |, vigğ: “Gniluşki” istasyonunda trenden indi. Arazi tahdidi içir çağınıldığı çiftliğe araba ile gi. dilecek daha otuz kırk kilomet- relik bir yol vardı. (Fğer araba- l cı sarhoş ve atlar kötü değilse gidilecek yol otuz kilometre bile bam fakit arabacı içmiş ve Yorgunsa Omesafe ebi Gla bulur.) i Mühendis istasyon jandarma. ii iu sina müracaat etti; ” — Lütfen söyler misiniz, po. ta arabası nerede durur? — Ne? Posta arabası mı? Bu- rada yüz kilometre etrafta yol Parşülli casus'arın şampiyoru “Gökler vampiri, , mii —..... Bu süz, bu. kadar hiç bir zaman doğru iGörünmiyen ord Bugünün en tehlikeli Casusları YATAN: eeeerreeereerren rree GEVİTEN: vee mektebi Prtöşniclerisilen H.D. i 4. Mengham Ze centilmen veys yolunuz üzerine birdenbire ruhunuzu titretecek bir | penbe şimşek gibi diişon dilber ve meülstosnz bir kadın İalinde görü. mebilir, Bumlar bin bir hilviyet altinda, bütün Avrupa şehirlerinde, bu har. bin bir nevi maskeli hortlakları gi di, masum ve gaflet içindeki insan- lara ölümler ve felâketler açarak dolaşıp durmaktadırlar, Onları teşhis edebilmek içni ha. yatlarmı ve şahsiyetlerin! mutlaka geyet yakmdan bilmek, yakından tanımak lâzundır. Aks takdirde bakiki hüviyetleri asla teşhiş olu” namaz. »- Devkino'ya, genersi Hoho- tov'un çiftiğine Jandarma esnedi; — Öyleyse istasyonun arka. 8ına gidiniz, orada, handa bazan müujikler bulunur, yolcuları ta, şırlar? Mühendis içini çekti ve istas- yonun arka tarafına gitti. Orada uzun araştırmadan, mizakere ve tereddütlerden sonra mağ mum bakışlı, çiçek bozuğu bir müjikle anlaştı. Mujiğin sırtında yırtık çuha bir kaftan, ayakla. rma da hasir çarıklar vardı. Mühendis arabaya ( binerken yüzünü buruşturdu: — Ne biçim araban var! Ne, resi arkası anlamak güç. — Bunda anlaşılmıyacak he var? Atm kuyruğunun bulundu- ğu yer ön, zatlâlinizin oturduğu yer de arka, Hayvancağız genç; olmakla beraber çok zayıftı, ön ayakları iki yanx açılmıştı, kulakları da yara içindeydi. Arabacı yerinde 1 kalkarak ip. | n çiğ Vak, harpleri daima büyük ca ME Sİ Yaratmıştır. Nitekim geçen la SR hartinin ortaya çıkardığı ca- N ineera ve menkibeleri, GER ASİ harpten çok bahis mev. ardır. Fakst casumluk cÜğ | Mihdan yeni Avrupa herti, Ti am hiçbir anı ve hiçbir har. 5 Kiyes kabul etmiyecek bir x W göstermiştir. a Avrupa harhindeki öasus. Avrupa İçin bir felâket a Bağünk Avrupayı yenen casus hilkmünü vermiş kb Botzinzen, bu harbin bir Avret uyandıran neticelerini Pİ al eden 6n büypük haki. olen Bugüwür tehlikeli câsuslarını kar» 4! çalışan kontr - espiyonaj teyki lâlularm yeni Avrupa harbinde tes. bit edebildiği veni casnsları, marle sef, geyet mütenevvidirler. Bunla” rm Ximi canâvarları andırasak ka Car kanlı ve korikunç, kimi hariku- lâde cüretkâr, kimi son derece ma hir ve kurnaz, kimi de “fevkalâde sehhar insanlardır, Ve her biri gir Mi servislerin Syri ayrı nevilerinde büyük vazifeler görmektedirler, ten kamçısıyla hayvanı kamçı, » Biz büsilarn arasında, ancak, | lâdığı zaman o yalnız başını iki yeni harpte milletler arası hir | Larafa salladı. arabacı küfredip söhrek ayarına hayata. bir. daha kamçıladığı Zaman a” ve sah. siyetlerini tobarüz ettirmiye «çalı. şacağız, Bu suretle yeni harbin bu en tehlikeli casuslarmın hayatları ve bu harpteki faaliyetleri ya” kından takip edilerek, aynı zaman. | da bugünkü casuslar çalışış tarz» İarı, yeni tekmik ve son harplerde casunluğun oynadıkları fevkalâde mühim rol hakkında da bir fikir e- dinilmiş olacaktır. Hiç şüphe yoktur ki bu harbin İs Mi yarattığı en orijinel ve misli hiç YAN ordularla çarpışıyor, bir harpte görülmemiş olan casus” luk nevilorinden biri paraşütlü ea. Zn, “alar vo onlara iiderlik © | suslardır. 2 üm Slim şampiyonları, | Bunlar, bu harbin en tehlikeli İyyel 2 erişmek içni insan mu: | casusluklarndan birini teşkil et nk Yarabileceği her va. | mektedirler, nı Zira bu casuslar için, her geydön evvel, ecnebi memleketlerin hudut. Tarını geçmek gibi en çetin ve na zik olan bir manla ortadan kalkmış bulunuyor. Bu casuslar, en lâzım olan snin. ds, gece bile gayet yüksekten v çan tayyarelerle arzu ettikleri möm ieketin topreklarma girebilmekte ve en rssır yerine paraşlitle ine. rek, ani ve tamamiyle habersiz bir şekilde, hedeflerine irabeden dar- beyi varabilmektedirler, Avrupa harbi başladığı zaman bir memleket içine paraşiitle casus indiğinden hemen hiç kimse haber. dar değildi, a, an, casns çarpışması İn “SM bütin geytanet, melinet ME CİĞCL dahası kendi üzerini: “İl, > casusluk bu yüzden hari. küdretler ve muvaffakıyet. Yaratmnştar, 1 Serek harbin belçok milletler bir ölüm ve dirim harbi olma. po #on derece ileri silâh” Ür harpte ortaya çıkması, bü- BU sülün kudretlerine üstün e- Düratıer ve müthis bir inan İasliyetine Hizam göstermiş” yeni Avrupa harbin. ” iğ tekniği bemen ta. i değiştiği gibi gizli servisi ede kuşatan tehlikelerin bü- i de misli görülmemiş şem- yaratmıştır. rm yavaş kaplumbağa yürüyü- şünü insanm içini altüst eden sarsıntı ile birleştirmek san'a- ceğiz? dedi. Mujlik arabacı teselli etti: — Gideceğimiz yere kadar gi. deriz! Kısrak genç, sür'atli. Bir hızını alsın, ondan soura dur duramazsın... De - eh, mel'un! — Araha istasyondan çıktığı zaman akşam oluyordu. Mühen, dizin sağmda karanlık, donmus, ucu bucağı görünmiyen bir ova uzanip gidiyordu... Bu ovadan gidersen her halde e#benremin dibini boylarsm. O. nun kaybolup gittiği ve gökle birleştiği ufukta soğuk sonba” bar grupu sönüyordu... Yolun sol tarufında, slaca karanlıktan, geçen seneden kalma saman yr Zımları mı, yoksa köylü evleri mi olduğu pek anlaşılmıyan, a. lelâcaip tepecikler yükseliyordu.” Mühendis ön tarafta neler bu. unduğunu göremiyordu, çünkü arabacmın geniş sırtı bu cihet ten bütün görüş sahasmı kapir imkânseeiığn e Ülrecede her tahikeyi e e knk yöntemi | olmaktadırlar, 4 e karşı son derece nman- iğ e ük «ağaya ex Ölümle kovaladığı halde, ig MiYük darbeyi casunların ” büzünkü casusun ne “İhan, “ağu, zekâ, seytanet, N Paharet ve cürette m0 ka. e olması teabettiği > Vani Mir fikir verebilir. Nite- Avrupa harbi, casuslır RR bm Kol) ve Ltihbarat gibi (Devams ver) | yordu, Her taraf sessizdi. Soğuk gi Ve kollarımda milletler ve ayaz vardı İvaya , Srrislerine şöhret ver. Mühendis kapıtunun * yaka. iş İ€hliz hakiki hüviyetleri sıyla kulaklarmı örtmeğs çalı garak: “Lâkin bu taraflar ne kadar issiz! diye düşündü. Ne bir ev, ne bir bahçe! Maazallah haydutlar insanım yolunu kesip #oysalar top at hiç kimse duy” maz... Hem bu arabacıya da pek , Casus Lukreçya M8 malihiş (oOcasusluk “1 yaratmış ve yarat. zi ia memiş bir harp ve A,» İeliketleri içinde kay- 1 im devletler söndü- İk Çi ikinin geçide, güvenilemez... Şu kocaman Sir, e emk may tr tuna bak! Böyle bir tabiat ço Uğratabilen, orduları ar cuğu parmağıyla dokunursa K in. İl, say eld ve hayat sanm ruhu kendiliğinden çıkı, vom derece tehikei ca. i LE ki bir gin en yüksek N Sin elinizi en nszik bir Ve Bafiyetle sikan hir e Fazla ZN — Benim edim mı? Kilim. — E. Klim sizin bursları nasıl Tehilikeli değil mi? Fenalık yap mıyorlar mi? — Zararsız Allah koruyor. Hem kim fenilik yapacak * Mühenis: — Fena insanların bulunmama sı gok iyi. Fakat ben her ehtimale karşı, yanıma üç tane tabanca aldım, diye uydurdu. Anlıyor sun ya, tabanca İle pek saka öl maz, Tabanca olduklan sonera on haydudun hakkmdan gelmek mümnkün,. Hava birdenbire karardı. Ara- ba birdenbire gıcırdadı, zangır” dadı, sallandı ve sanki istemiye- rek sola saplı. Mühendis: “ Bu herif beni nereye götürü” yor? diye düşürdü. Dosdoğru giderken birdenbire sola saptı. Jasız bir yere çeker ve... Böyle vakalar olmuyor mu?!” Arabacıya hitaben: — Bana bak buraları tehlike- sizdir dedin değil mi? Ne yazık. Een haydutlarla uğraşmaktan zevk duyarım.. Görünüş itibari- 6 zayıf hastalıklı gibiyim âma hâkikatta öküz kadar kuvetli, yim.. Bir gün üzerime üç hay- et birden hucüm etinişti.. Ne tahmin edersin? Bunlardan biri sine öyle bir vuruş vurdum ki anlıyor musun? Oracıkta can verdi, diğer ikisini bana tecavüz ettikleri için Sibiryaya küreğe göndediler. Bu kuvvetin nasıl ve nereden geldiğini bilmiyorum. Meselâ senin gidi koca bir baba yiğiti bir elimle yakaladım mı Suyunu çıkarıyorum. Klim başmı çevirecek, mühen dise baktı, gözlerini kırpıştırdı ve atını kamçıladı, Mühendis : — Evet birader.. Diye sözüne devam etti. Ben hiç şakaya gel- mem. Benimle uğraşmak fehli- keildir, Haydut kol ve bucükla- rini okaybettiklen mâda .mah- keme huzurunda da cevap ver- mek mecburiyetinde kalır.. Ben bütün hakim ve polisleri tanıyo- rum, Hepsi ahbâbımdır. Ben hü- kümete lüzümlu bir memurum. İşte şu dakikada benim nereye gittiğimden âmirlerim haberdar- dir.. Birisinin bana fenalık et- memesine dikkat ediyorlar. Şu yol üzerindeki bütün çaklıkların arkasında birer polis ve komiser gidenmiştir.. Müheindis birdenbire bağırdı: — Dur... Dur! Nereye . gidi. yoruz, ha? Beni nereye götürü. yorsun ? — Görmüyor an Or man İşle. Mühendis: — Hâkikaten orman.. diye düslindü. Bunse korktum! Lö kin helecanımı meydana vurma” malıyım.. O benim korktuğumu anladı, Neden böyle sık sık bas şını çevirerek bana bakıyor? Galiba, bir şeyler tasarlıyor. Biraz evvel yavâş yavaş, adim “adım gidiyordu, simdi ise bak nasıl uçuruyor! — Bana bür:, Klöm, ati niçin böyle sürüyorsun? — Ben ww sürmüyotum: Kendiliğinden koşuyor. — Hızı aldı mı hiç bir şey onu durdura. Ev ve saadet Baylara bir kaç kadın nasihatı Klâsik bir söz vardır. Anile saadetini kadın yaratır. derler. İnanınız bana bu boş bir iğkmdi dır. Aile saadetini yalnız kadın- ların yaratmasına imkân yok, tur, Bu müşterek bir hüsnüni. yet, sevgi ve sabrım o mahsulü- dür. Yıkılan bir yuvanm geçimsiz bir evin suçunu kadm kadar er- kek de taşır. Mesut bir yuva Okurabilmek ve içinde gönül rahatiyle yaşa, yabilmek için kadın ve erkeğe düşen bir çok vazifeler vardır. Size burada bunlardan bir kaçını sunmak istiyoruz, Hayat güzel bir temaşadır. Bunun - seyrine İki kişi olarak çıktığınız zaman arkadaşımız! galeride brrakmayınız. Bazı üzüntüleriniz mi var? Amanhemen bunları zevcenize anlatınız. © sizin kederlerinizi paylaşmağı sizi sebebini bilme. diği bir endişe içinde görmeğe bin kere tercih eder. Sabahları karmızdan evvel mi giyinirsiniz Lâvaboyu traş kıla” rı içinde pis bırakmayınız. Karma sevdiğinizi biliyorum. Fakat ona âşık olmağı unutma" yınız, Karınız yanmızla iken sokak. ta ber rastgeldiğiniz kadına bakmak hele arkalarından tek. yan gözle veyahut bir dükkân camekânmdan bakmız.) Bal ayı seyahati yaptmızsa eğer bu seyahat hakikaten (fe. na bir tesadüf neticesi olarak) kötü şartlar içinde de geçmiş olsa karınızm yannda bunu tekrarlayıp durmayınız. Boş ye re onu hem de tamiri imkân»? bir şekilde kırmış olursunuz. Karınızı güzel gördüğünüz bir gün ona bunu (şefkatle fakat hiç de hayret etmediğinizi anla“ tan bir lişanla) söyleyiniz O bundan dolayı size mai kalacaktır. Anneniz hiç kusursuz bir Ke dmdır. Fakat eşinizin yanmda mütemadiyen bundan * bahset, mek öyle tatarzdır ki. Karınıza bir Üelineü ” gahsım yânında, ona yalnızken söyleme. diğiniz bir seyi söylemeyiniz. Eğer bü bir komplimansa se mimi görünmez. Onu tekdir ediyorsanız bir ne zaketsizliktir. Bir sir ise, yeri değildir. Saçma bir sözse ne lüzumu vari Eğer eşiniz size “gu Sliheylâ pek iki yüzlü, pek entrikacı bir kadın” derse Süheylânm size karşı fazlı mültefit olduğunu Senin “Ahmet beyler” diye sö. ze başlarsa artık bu aile İle dostluk yapmaktan vazseçmek rahatınız için. haymiı olacaktır. Çünkü o günden sonra onlarla her görüştüğünüzde muhakkak evinizde bir kavga çıkacaktır. Dikkat!.. Karmızın daha ev. vel dinlediği hikâyeleri onun ya" nımda tekrarlayıp durmayınız. Kadmlar için saat mefhumu yoktur. Onlar size “şimdi” der. lerse beş dakika O beklemellâ, zımdır. “Beş dakikaya kadar” driği 4 se bu yirmi İki dakika sürer: “Birazdan” demek “bu akşam, vakit epeycecikten sonra” de mektir, “Vaktim olünei” derse yandr nız. Bundan (istediğinizi artık hiç canmız istemediği bir Za. manda yapacağı mânasi çıkar. ” “Asla” dörse bü da “fikrimi değiştirdiğim zaman” mânasına gelir, (âile döstv) “ Uydurduğun belli! * Rüsçadin çeviren: Servet Lünel maz... ayakları olduğun dan Kendisi de memnun değil a. nia ne Yapsm? — Yalan söylüyorsun, azizim! Ancek bu kadar hızlı gitmeği tavsiye et me. Atın dizginlerini çek baka. yım.. İşitiyor musun? Dizginleri çek diyorum! — Nedün? — Çünkü... Çünkü istasyondan üç arkadaşım daha benim arkam dan hareket edecekler. Onların biz! yetişmelri lâzım... Bu or. manda bana ytişeceklerini söyle” mişierdi... o Hep birlikle gitmek dahaneşeli olur... Hem onlar çok kuvvetli, cesur yiğitler... Her birinde birer tane tabanca var. Neden böyle ikide bir başını çe. viriyor ve, sanki iğnelere otur müş gibi, kıpırdıvorsun? Ha? Ben, azizim, şöyle. Azizim. Bana bakmakta mâna yok... Me rak uyandıracak hiç bir şeyim yok.. He, belki tabancaları me-, Tak ödiyorsun... Buyur, eğer ar. zu ediyorsan, onları çıkarıp sana Mühendis. ceplerini karıştırr yormuş gibi yaptı ve o zaman, bütün korkalığına rağmen hiç beklemediği" birşey oldu.- Elim, birdenbire, arabadan aşağı yu" varlandı ve, emekliyerek, ormâ. koşmağa başladı. Aynı zaman, da avazı çıktığı kadar bağırıyor” du: — İmdat! İmdat! Al, kahre- lası herif, atımı da al, arabamı da, yalnız canıma kıyma! İmdat! Koşarak uzaklaşan ayak ses. “deri, kırılan dal budağın ortırtısı duyuldu. ve her şey sustu... Böy'le bir netice beklemiyen mü, hındiz, ilk olarak atr durdurdu. sonra arabada rahatça yerleşti ve düşünmeğe başladı. Kaçtı... Korktu, ahmak... Pe Ne yapmalı? Klim Klim! Aksi seda; — Küim!. yi Gönüği vi Mühendis bütün geceyi ka ranlık ormanda, ayazda geçir. mek ve bütün gece kurtların u. lumasımı, aksi seda ile zayıf « “tın kişmeyisini, dinlemek mecbu” riyetinde kalacağını düşününce, sırtından aşağığa doğru soğuk bir rende geçiriliyormus gibi, O tekrar bağırmağa basladı: - — Klim! Yavrum! Neredesin, Klimeiğim! Mühemlis iki aut kadar ba. Zırdı, ve ancak sesi kımıldıktan ve geceyi ormanda geçirmek © fikriine alıştıktan sonra hafif bir rüzgâr ona inleyize ben&&r | bir ses getirdi. — Küm! Sen misin, yavrum? Gel gidelim! — Öl... dürürsün! — Ben şâka ettim, yavrum! Allah Deni kahretsin ki şaka ettim! Bende tabanca ne gezer! Korkumdan yalan söyledim! - Donuyorum Klim, hakiki bir haydudun at ve araba ile birlikte çoktan sirre kadem basmış olması icabetti,. ğini kavramış olacak ki daveti “kabul etti ve ormandan çıktı. Tereddüt öderek volcusuna yek” Taştı. — Korkacak ne vardı, budala? Ben... Ben şaka söyledim, sen de korktum... Bin arabaya! Klim arabaya binetken: — İlâhi, efendi, diye homur. dandr. Bilmiş olsaydım yüz rub. "* leye bile götürmezdim. Az daha korkudan ölecektim... Klim atı kamcıladı. Arabi sarsıldı. Klim bir daha kamçr ladı.” Dördüncü kamçılayıştan sonra araba hareket etti, Mü hendis kulaklarını yakasıyla ört” tü ve düşünceye daldı. Artık yol ve Klim ona tehlikeli görün. miyordu.