AKŞAM POSTASI Sahibi ve Nejrigat Müdürü Masan Rasim Ws İDARE EVİ “tanki bakara caki m. rm A0 aye rm, kem ANEN ingiltere hükümeti Yam leri dekiinei 23272 h ken ilân ediyor : ABONE ŞAKTLARI | - . —e ız. sm.j Eğer Kahire e i yz ve Atina Aa nn ema na Hadiseler Bombalanırsa Terme Ve Tarın Roma aranma Harp sonuna kadar Harp arabaları... | Muntazan m el bombardıman hemn ünl tama) o edilecek iy yüz eeksen bin! londra, i8(AA) — İngiliz iki ay içinde | Başvekileti bu akşam aşağıdaki çirmeleri mo” | deklârasyonu geşretmiştir: Alnanlarm Atina ve Kahireyi tombardıman tehdikleri karşısında », | Büyük Britanya hükümeti şu cihe- tin iyice anlaşılmasını ister ki, bu TNEY ş—ni vaartalarla ol | iki şehirden birine veya diğerine lü #utalar askerin | taatruz edildiği takdirde Romanm * y kuvvetini beş yere | muttarit bir tarza bombardıma- Mircarmasının önüne geçmekte" İnma tevessül edilecektir. Ve bu Şir: bu ferkalara mensup asker. | bombardıman, bir koro de başladı Ke artık sertlarında otuz kilo | bu, harbin soruna kadar devam e- iL : çamurlu, | decektir. Papalığn bombardıman larda gün, | edilmemesi için azami itina göste. İm: | rilecektir, Bu bapta ican eden ön kati emirler verilmiştir. Fakat İn- giliz hükümetinin öğrendiğine göre .İ İngiliz akımı takdirinde bir İtalyan hava filosu Italyanlarız ele geçirdi. El İngiliz bombnlarmı papalığın ü- zerine atmak işin Romada bazır bulunmaktadır, Binaenaleyh bü kurnazlığı daha evvelden ilân et- mek gerektir, Dün gece İngiliz hava kuvvetleri tarafından Berlin üzerine yapılan bombardrmanm evvelki gece Lon draya yapılan bombardımana bir karştirk olarak tasvir etmek hata. | dır, Berlinin bombarimanı, mile- rim iki memleketin askeri veya (sınai kabiliyetini azaltacak hedef- lerin bombardımanı baklındi Bü- yek Britanya' Hükümetini “verdiği © i talimat üzerine hava kuvvetleri mizin ittihaz ettiği siyasete dahil- dir, Bu siyasete harbin sonuna ka- dır devam odileesktir. İngiliz a- dalarma yeni taarruzlar vuku bul- sun bulmasın mezkür siyasete da” ima artacağanı Ümit ettiğimiz bir şiddetle devem olunacaktır, Londra, 18 (A,A) — Başrekâ- j ist tarafmdan bu akşam neşredi - len tebliğ hakkında Röyter ajansı diyor ki: sssindedir ki kryetle tatbik Harp arabaalrı pak erki tarih İrdenberi ku B bol bol o kullanmıslardır. Teni bir Mısır yazısından öğ“ uz: “Hükümdar yapaya'” y j v Vk adalarına inhisar etmeyip bü. yük Britanyanın hükümran olduğu veya himayesi altımda bulundurdu- i | fu bütüm adalara gerildir” 1 b çağırıyor; kenği süvarit Halbuki girl unutulduğunu gö- gel, ODU unuttuklarını, imdada | ürce kalbi burkul ey İemödiklerini ylüyor; sesi i e) Güllere yükseliyor; Arman iye | sutulmanın ileriye gideceğini ve da koruyor! O zaman ne yap | artık bir gün Cemil Sermedin kal a Ramses unlatıyor: “Bu. | binden, zihninden tamamen çika- day, Üzerine sevincinden bağır. | cağını ve nihayet Börmedin mesut 7 MMA çi ww çe İç 7 i i ii Sağma doğru oklar attım; | glacağmı e me Si atıldım, etrafını saran b ârebayı parça parça ettim! | bir gün gelecek küçük yanıkdere | Yetime kimse dayanamadı; | çifliği, büyük. romancı Yesari tip, Jam ödü koptu; korku bü: | Gündüz için ancak ehemmiyetsiz. LE Slime la : ği bir hatıra olarak kalacsk ve ba- ar; Kadın ri gerecek kuvvet bulama” Dek hk as ro Ser ri bd ep > med, Yanıkdarede sevdiğini zan. Asvayı fethe çıkarak Babilde | nettiği küçük taşra kızı tama. alk ölen e S6” | men unutacak ve kimbilir, “beli N İskenderin ordusu da | de güzel, yüksek seviyeli bir kr #m harp arabalarıyla Çar- | xe sevecek onunla evlenccekti. 00 sene evvel Asür hüküm. | Şükran mektubu teyzesine ver. Mi, Suriye üzerine | di, ağlamak, ttarapla, hatti kes. İde korkunç ve kanlı harp ! kançlıkla sersin sarsıla ağlamak rini açtı. 0 saman Bi: İ eta odasma çekti, » Yahudiler, gam ve Hai pu memni aşkı kalbinden Ba ir eSİİ | eenrıp atmak, Needete tamamen 100 deveden taşka | bağlermak için ne kader müce arabası © bulunduğu | dele attiğine Allsh zetitti! Fa ittefikler bu harbi | kat Noodetin daha geldiği ih ; Mikkin düşman da ZA. | gündenberi fikren mukayese yap- ala Azn toplayamadı. İmağa basinmiş, kendini bundan N *bir okla yaralandı; bir türlü menedememişti, Evet, buna daha ilk gün, Necdet avdet seyin ci içinde Şükrant oyanaklermden ,İeapur şupur öpünce, derhal Ser modin mahcup, çekingen, heye- . | canir, trek ayrılış opusesinj dü ir, | süneetiş, muharririn dudakları al - nma değdiği zaman çok deha i —— İbaşen bir heyecanla sareidığım İngiltere Nevyorktaki Yugoslavya ile Alman ticareti menetli | /ons0/osluğu kanunu Yı Abluka u Yugos- anı lavyaya da tatbik önünde olunacak Landra, 18 (A.A.) — Röyter: Bu akşam, İngiliz ticaret ve eko moruk harp nezaretleri, Yuzoslayya nm düşman işgal! altında bulunan bir arazi telâkki edilmesi iesp ettiğini ve düşmanla ticaret ve abluka kamu” sunun Yugoslaryaya tatbik olunaca. ğını bildirmiştir. Binnetice, Yugoslav arazisinde bulman her bangi bir kim- 46 ile ve yahut bu kimse besabına, t- cari, mali ve yahut. her hangi diğer münasebstlerde bulunmak, cezai mü eyyedeleri icabettiren bir suçtur. Bun. da” başka bugünü cuma gününden itibaren, Yugoslavya harp kaçağı be- kımından da düşman mevridi telâkki olunseak ve Yugostav mahreçli olan ve yabut Yuzoslavlara sit bulunan bütün mallar, müsadere edilecektir. —— — Amerikalı komünitslerin nümayişi Newyork, 18 (A.A,) — Ağlmton 620 danbori ik defa olarak Amerikan kos münistleri Amerikada bulunan Alman konsaloalukları önünde hâlâ Alman. yada mahpus tutulan komünist şefi Thasımann'ırı serbest brraktlması le. hinde Elümayişler yapmışlardır. Nevyorktaki Alman konsolosluğu nünde yapılan ve kalabalık bir halkm iştirak ettiği mitingde birçok hatipler nazi vakşetini ve sümünü takbih et. rafşleröir. Hatipler Almanya © ismini telâffuz ettikçe halk ba sözü yuhalar. ia kargılamıştır. y Vişi hükümeti | Tebliğde mevzuubahis İngilir a. ; daları tâbiri yalniz Birleşik kre. | Milletler cemiyetinden çekildi ş Bern, 18 (A, A,)) — Toulouse râdyosunun bildirdiğine göre, ami- ral Darlan Vişi hükümetinin mil - letler cemiyetinden çekilmeğe ki. rar vermiş olduğundan eomiyet genel sekreterini haberdar etmi- tir, i Arap ve Yahudiler İngiltere lehinde nümayişler yapıyor Londra, 18 (A,A.) — Müstakil Fransız ajansmın Kudüsten ali. ğı bir habere göre, cuma günü Bi- risseba'da İngiltere lehinde yapı- Jan bir niimayişe 10 bin Arap işti- rak etmiştir. Yüzlerce Arap gönül. Iüsü İle bir Yeni Zelanda kıtası sokaklarda geçit resmi yapmıştır. halli eşraf tarıfından karşılan - maştar. Yakudi gönüllüleri de “Yahudi sskerleri günü, nü tesit ederek Telaviv, Kudüs ve Hayfa sokak - larında göçit resmi yupmuslardır. Memleiretin her tarafmdan Yahu» diler İngütere lehinde tezahürat ta bulunmuşlardır. Kıtalar bu mamtakadaki İngiliz ms- | | i Almanlar a Şanghayda Japon para- şütçülerine hocalık ediyor 4 Şanghay, 18 (A.A) — Şengiyen | Pao Çin gazetesinin yazdığına göre #kwriyeli geklapoya mensup bir çek Alman genci siyasetle uğraşmak Uze. te Şanghaya gelmektedir, Japonların geçenlerde Şanghayın şimal kısımları Üzerinde yaptıkları paraşütçü talimle. kututmuştar. İyi malâmat alan ecnebi mahfiller,, de beyan olunduğuna güre bu para. gütgü Japon kıtaları Çire değil belki cenup denizlerinin başka bir öizmlala | mam İngilterenin cenup sahillerine hücum Lundra, 18 (A.A.) — İngiliz hava ve daki emniyet nezaretlerinin tebii, ki: Düşman tayyareleri gece, öönüp #a. hil! şehirlerinden birine oldukça şid. debli bir tanrruz yapmışlardır. Taar. Tuz gecenin büyük bir Okımımdade, vam etmiştir. İnsanca zayiat ve ha, ##r çok değildir. Rilhases' şimal ve gi. mali garki İngiltere üzerinde de diş. man faaliyeti kaydedilmiştir. | ECO RILU -50- Nakleden: Muzaffer Acar AHRETTEN Necdet, noşoli, şakacı, sbhetli va hakikaten iyi, temiz bir ço- cuktu, Fakat hareketleri biraz fazla hezapsır, sesl dalma yük sekti, Gemide daima bağırarak konuşmağa alıştığı için aynı alış kanlık içinde gidiyor, dalma be ğırsrak kumanda eder gibi kom Şuyordu. Halbuki Cemil Serme- din vesi ahcakli, tatlı ve içten gö Biyor gibiydi, Konuşurken kelime” ler ühenkli bir hava (içinde çal Şükranm talebi üzerine Necdet soyahatinde gördüklerinin hepsini anlatmıştı, Necdet boş çocuk de- £2Si, inte bir görüşü vardı, Fa kat... Evet, bu işin sonunda da bir fskat (ls karşılaşılıyordu, Çün- kü Şükran syn! memleketleri Ser medin çok daha beşka bir gözle göreceğini, başka şekildn anlata - cağını biliyordu, Belki Sermedin hatıraları daha dar bir çerçevo İ çinde kalacak, fakat Sermed mu- hakkak ki bu çerçevenin içinde en İnce noktsları görecek, en has sas manzaraları bir kenara &yı- tacaktı, Bütün bunlara rağmen gömme; : reket. ederek fikri hayatım da onunla yaplaşmağa razt olmuştu. Bi? zün Şüzran Necdet ile ysl- nız kalmea, gok sevdiği genç 43 irlerden birinin insanı düşündüren şiirlerinden birini okumağa başla” dı, Bu şairi seviyordu, çünkü si. * hirli sözleri, güzel buluşları, in- sanm zihninde bir istifham” kıvr ran mısraları vardı. O gün Gün” düsün Şükran bu şürleri okur ken: . — Oh, gu parçayı Sermed de tapkı benim gibi anlar... Diye düşlinmüş ve sonra böyle #memmu bir fikre saptığından ken- disini bizsat cezalandırmak için de ayni gilrin ayni kumını Necde- te okumağa karar vermişti, Şiikran her kelimenin ürerin” de duran ve düşündüren bir eda #o basıyordu, Şiir bitip Şükran sustuğu zaman Necdet: — Çok ince bir kalemden çık muş... dedi, Biraz bozulan Şükran sordu: — Yoksa beğenmedin mi Necdet? — Oh, beğendim... beğendim. Güzel şey, İnkat no Yalan söyl” yeyim ben Hâmidi bunlara tercih «derim, ? Hâtıraları yazan : Aşçı bede iwrabim Key | Mürşidinin teri, müride gül ve şebboy gibi kokar - Yüz yıl evvel Erzincanda bir Naksibendiye şey- hinin nüfuzu - Hastalanan şeyhe müşir paşanın emrile “şifai şerif,, ckunması - Erzincan müslü- manları ve hristiyanları arasında bir vak'a 22 Şeyh Mehmet Fehmi efendi, 1285 senesinde biraz keyifsizlen - di, Dördüncü ordu müşiri Derviş Paşanın emirleriyle sabah akşam çifte çifte tabipler tabib miralayı Hasip Bey He beraber gelirler, huzurlarma girerler, müşavore, müşavore, hiç bir şey anlamazlar. dı, Ansak Müşir Paşadan korkuls" rından teskini hararet gibi şerbet ve hafifçe sular tertip ederlerdi. Şeyh Efendim zaten yemek ye mezdi. Erkek aşçısı kendisine mahsus hafif taamlar pişirirdi Müşir Paşanın emriyle, gece ve gündüz bir tahib nöbetçi olarak konakta oturmakta idi, Ben, göcö ve gündüz odasmın kapım önünde günü cuma ii Berber istediler, kendilerine mahsus olan berberi getirdim, traş oldular, cuma na mazma gideceklerini söylediler.. Müşir Paganm kendisine mab- sus bir beyaz esteri vardı, Onu İ göndermişler, Ahali esmii kebire dolmuş, Kendisini giydirdim. Kür | kün üzerine beyaz Van sbasından sakosunu giydirdim, Sakonun baş- İ | lığı çekti, Nöbetçi tship ile” İ atma bindirdik. Biz atınm peşi sıra yaya yürü- yerek camii kebire gittik Müşir Paşa, mera ve zabilan ve ahali camiişerifte idi, Kur'an dinliyor lardı, Gözleri do kapıda idi, Beni oturup çağırdıkça giderdim, Yata - | görünce hemen ayağa (o kalktılar, ğin yanmda diz çöküp yelpare | Şeyh Efendi, camin kapan önün. ie sinekleri defederdim. Yüzüne | de oturdular. Namazdan sonra gayet ince bir beyaz tülbend ör“ | herkes cemligörifin diğer kapla terdim, Gün aşın çamaşır çika- rırlardı. Terleri kendilerine fona kokardı. Lâkin bön, (çıkardıkları gömleklerini alıp diğer odada yü- zümü gözümü üzerine kapayıp se atleree mestolur kalırdım. Nasıl koku tarif edemem; ne gül, ne şebboy, ne rr, ne anber, elhasıl ona benzer bu âlemde koku yek- tur. Cennet (o kokusudur. Bir gün Müşir Paşa, Müftü Efendi ie Errincanm Ulemalarını saraya ol. bedip Fehmi Efendinin keyifsiz liği cihetiyle “Şifsi serif,, okum- masmi 6mir buyurmuşlar, Kendi - sinden izin alınıp hoca efendiler | konağa geldi. Güz mevsimi idi, Dervin Pasa Şeyh Pfendimiz# iki adet (oOkürk göndermişlerdi. jvoğm oluk ölük dişarı oçiktilar. Şeyhin oturduğu kapıdan, tedi İ ben çılmmadılar, ! Müşir Paga, bulunduğu mahet © den ahöste aheste şöyle camiin i hir konarından gelip harirunun arkasında namazın bitmesini bek» | lediler. Sorra camiin büyük kapr sından berabör çıktılar, İ Seyh estere, Müşir Puşada, ' kendi hsyvanma bindi, Önlerinde #üveri çavuşları, arkalarında ya verler bir eemaati kübra İle yola i düzüldüler, Ahali Şeyh Efendinin | üzengisine ve ayaklarma yüzünü i görünü sürerlerdi, Müşir Paga tahammll edeme- yip mendil elinda ağlarlardı, Er- tesi günü konaktan baheeye nak ettik, Beni yanmdan avmmadı Kürkü giydirdim, Kendi odasın | lar, haremde kendisine mahsus o dan şifai şerif okunan odaya gir diler, Şöyle bir kenara oturarak sifai gerif dinlediler. Kıraatten sonra bal ve hatır sorup odalarına döndüler, Bu ho- ca efendilere Müşir Pasa tara fından gönderilen tablalarla ye | mökler çikarldı, Bir kaç gün son | lala Fehmi Efendi karyolada yatardı, Ben de karyo- i lanm yanma bir döşek koyup ya - İ tardım, Bir müddet senra Fehmi Rfendimiz tamamen iyileştiler, Bana izin verdiler. 1285 senesinde nefsi Erzincan * da İslim ile Hıristiyan biribirle - ra yıkanmak istediler, Evimden | Fİn€ bir fenalık kastedecek gibi mükemmei hamam taktmı getirip | bir havadis grker, Bunun meni i- kendisini kemali aşk ve muhab lerin en büyük sanatkâr gairi der di, fakat böyle samimi bir hava | çin Hacı Sadik Efendi hoca camii kebirde ahali müslimeyi toplayıp bunlara vaaz ve nasihat eder, Hı ristiyanlar bu toplantıdan fevkali de mustarip olurlar, O saman içinde hassas, ines bir şiir oku. | Erzincan mutasarrıfı olan Ali Pa- nurket Necdetin birdenbire ilk #8y3 gidip söylerler O zat de meklep çocuğu gibi meşhur bir | isi tahkik ve otecesslis etmeder ismi ortaya atmamı garibine git. | doğruca Müşir Pasa Hazrotlerine mişti, Birdenbire böyle çirilçip | lek bir isimden bahsedilmesi ŞÜk. randa tatlı bir keman konserini bazen bir davul sesi tesiri yapmış- tı. Şükranın hayretini mucip olan Nesdetin Hâmidi sevmesi değil, bu küçük kalp şöiri ile Hâmidin kıyas olunması idi , Necdet muhteşem ( masraları, mutantan kelimeleri, Âlimane bir İrtifaa işaret eden ağdalı terkip- leri seviyordu, Pakat bilmiyordu ki insanı sar san bu düşünülerek yazılan yası- lar, bilinerek yapılan sanat değil, insanin içinden kopan, samimi ke- meler, cümlelerdir, İnsan içinde bir kalp sızısı olduğu zaman tw tup Hâmidi mi okur7 Hayır, Hâ- midin büyük bir kıymeti vara ms, Şükranm kalbindeki yara, merhemini Hâmidin satırlarında etmez şik mubayyilesi neler ye. El ii e İ Müşir Paşa da hocü Erdik | fondiyi getirterek baştan aşağı kadar tekdir eder, hem de hap- sins emir verir, Hocayı hapseder. ler, Bundan dolayı ahali (arasam / da dedikodu uzar, Şeyh Pehmi Efendiye haber gider, O da hemen hayvanma bi- uip Müşir Paşaya gelmekte iken paşa da Sıddık Efendi hocayı ha- gikarır, Fehmi Efendi fer" | ailde şiddet ve hiddetle Müşir Ke A e fl amdır Hoca Sıddık Efendiyi tek- dir ve bapsetmek?!, Müşir Papa tekdir ettiğini saklar, düncü ordu merkezinin de Erzin” candan Erzuruma nakli lâzım gel- İ hareket ettik, Oralarm kar ma İ lümder, Bilhassn kun da eivelvii a