Büyük hareketli zabıta românı hu —-0— Yazan: OTWELL BİNNS |, Ba i Jakın yüzünde nefret Paranm yekânu Baba Yakm &- m, belirdi. Standiş bu ismin #srinde mühim bir tesir yaptı, ” i — Beş yüz frank bir lejiyoner İçin servet teşkil edecek paradır, Ben ise bu parayı kazanamıydes » ğm! Standiş: — Bana b uadamm kimin nesi olduğunu söyliyetek olana bu pa ranm iki mislini bile veririm, de di. Fakat Büyük baba Jakın üni tahavrülü onu şaşırttı! . — Mösyö! Siz bana, Büyük Br. |, 9 bir kama yarasiyle.. De iy gün evlenmişti. odasında kaşrısım ziyaret etmek & la > Onu öldüreni buldular mı? eğ fakat geceleyin $ 6 lejyon marginı 14 - A çalarak yürüyen iki kişi a #nlş!.. 5 Deri bu adamlar lejyon intakammı. almış Alar., a Adamlardani birinin adı, A“ Kaye, ötekinin ki de J- 'olda görünen iki kişi © istiyorlardı, değilmi? miyorum, belki öyledir. İÇ kişi hakkında bildikleri mı? diğim bir şey varsa, lejyonda daima bera- ndukları ve 8ol elleri Ne nokta işereti bulundu. n işaretine benzer bir u işnreti neden yaptılar? hh; Bunu ancak kendileri bili. ii $ birbirlerine yapışmış ii İ dller, Stefenson zabit oldu - de, onlardan ayrılmazdı. | Mmanlara karşı harp etmek de Fransaya gittiler. n dönmeyeni Stefen- » Kendisini para mukabi, , sattığı söylendi. Bata Jak; size şu neyi unutttum; Bu he sarsağı olan bir kişi da al 14 Mer Zayıf yüzlü, bakır renk- İN e bir subay olması ihtima ve tayyare kullanan bir veya İngiliz! Cİ O Bir subay mı dediniz? Öyle tahmin ediyorum. Jak cevap vermekte etmedi, Biraz düşündü: adamla neden alâkadar unuz? Polismisiniz? İtiraz etti: Hayır; Lâkin kimin nesi ni bilmek istiyorum. dedektifsiniz! Am i Jak birden değiş | sum bir hal aldı. 3 bir şekilde cevap verdi: Se Hayır efendim; bahsetti kullanan adam hak “herhangi bir sebep “fazla izahat vermek is. yazık. köyük baba Jak, hakknda bana malümat ba Jaka rilşvet mi teklif ediyor » sunuz? Bir lejiyoner şarap için çök gey yapar, kadm aşkını bile feda e. der; lâkin şunu İyi bil'n ki arke. daşımı ele vermez! Hayır, hiçbir zaman! Sonra tekrar #ükünet bularak: »— Arzu ederseniz çölde Tun « reglerla nasıl harbettiğimizi anla tayı, Slandiş üçüncü bir gişe daha ge- tirtt, Lâkin Büyük baba Jakın di. 4 gözülmüyordu. Standiş yakaladığı bu malümst kumkumasmı! bırakmamaya karar verdi, — Lejiyonda Amerikalı ve İn. giliz sabitleri var, dağll mi? dedi, — Hayir elendim, lejiyonda bu Yunanlar askerdir, onlarda mili » yet aranmaz, Baba Jak, mevzuu tekrar değiş tirmek için; , — Size üç 36ne evvel, bir sek”. ri severek çöle kaçıran Futmadan bahsedeyim mi? Standiş gözlerin! kurnaz aske - #in Üzerine dikerek; — Büyük baba! Şakayı b'r kes sunuz, Siz aredığım adam: biliyer musunuz? — Ben öyle bir sönm tanmı- yorum, yanılmış olacaksmiz. — Bin frangı reddeğiyorsunuz demek? Baba Jak kendi kendine! “Vay canma, bin İzank ha?,, diye mi - rıldandı, — Eğer aradığım adem burs. larda olduğunu biliyor ve bana, bu para mukabilinde, söylememek te ısrar sd'vorsanız, çılgınlık edi « vorsunuz. Ben bu herifi nasi ol. sa bulurum, Büyük Baba Jak gülerek: — Bir şişe şaraba bahsa gi - rerim ki bulamıyzcaksmız! Standişin sabrı tükendi. Lejiyo. nere vöğn öderek ayrddı. Baba Jak arkasından: — Gizli bir tahayri memuru ola» cak! Alçak herif, beni satinalaca - ğını zannetti! Sersem,.. Acaba A- leks Stefansonu binbaşı öldürmüş olmasın 7. Bu polis gölde beli kaybolan bir iğneyi bulabilir, fe. kat binbaşımı imkân yek ele ge» ciremez! Eğer bunda muvaffak © İursa gırtlağın: keserim kâratanın! 'Taharri polisinden korkacak bir lejiyon askeri yoktur! Büyük baba Jak, gizli polis me- muru zannettiği Standişin peşini takip etmeğe karar verdi, Stand'şin Oran oteline girdiğini görünce: — AJ8, çırtlaklanacak berifleri nerede arâmek lAtımgeldiğini bi'. mek Iyi şeydir, diye sorrldandı. BEKLENMİYEN KARŞILAŞMA Messajeri Maritim memuru fev kalâde nazik ve kibardı, Kornelya Darakombun önünde şapkasını ç» e NR e ene EYE Ks eri VE Ilyasın aşkı Hayatımızı; küçük bir vapur |'dın hakkinda esaslı bir fikrim da Şalışmakla kazanan beş arka. yoktu. Yalriz güslrim 'göğsl- daşdık. sin. yuvarlaklarına taktidığı 42“ Ea yaşlımız İlyas'tı. Hefifce | man içimde sanki birtakım kurt kırlaşmış #ıvırcık saçlar, gözle | lar oynaşıp böni rahatsız ederdi. rindeki tuhaf parıltılar onu , .k | Hele Kâzmun onunla düşüp kalk yaşlı göstermezdi. Ona “Deli | tığını öğrenince hemen hükmeğ- İlyas,, derdik. Hakikaten tam | tim: Evet Ulviye belki de çox akıllı değildi. Bazan kızar, gun | güzeldi, lerce yansınıza uğramaz, biz ya” nma yaklaşmak isteyince “De. folun başımdan köpekler, diye üzerimize yürürdü. 4 Yağmurlu bir geceydi. Vapuru “Yırtılmış şaheserr,, (Bu paıçaları ihlimamla toplayınız) Büyük müzabukamız netirrlendirveek ve büyük müsabukadan birincisi öe Dayaadık. Bu muabıkamn adr “Yırtimı, saheser,dir Siz parca | parça edlimiş bu şaheserin o purçalırım Goplricak, birliirini aygun gele ça parça cdllmiş gu şethesenin porçalarımı tuplıyacak, biribirine uygun gelecek bir surette yapıştıracak ve meşhim tabloyu ortaya çıkararak bunun hangı ressamın esen olduğunu ve hangı müzede bulunduğunu söyMyecelsima. Tk wüsabakımızda yapılacak şey bunlan ibarettir. Büfün parcaların neşri tamamlandıktan sonra on beş gün ıçınde parçaları muntazam bir surette yapıştırarak vürüde getirdiğimiz resmi, tablonun ressamı rün alım ve tablomer hangı müzede buunduğunu da yazarak üzerim de sarıh İsim ve adresimi yazlı 207! ıçmıs koyacak ve zarlı başkası ta ratından açılmıyarak şekilde mühürliysrek, 6 net noter Gelip Bingö Ondan sonra Kâzım gelir, Or ta yaşta iri yarı bir adamdı. İl yası en çök kızdırırdı. Onur. i- gn İlyasla araları iyi değildi. Kamarot birşeye karışmazdı. Yalnız baş altının tenha bir kö- gesine çekilip “Natpinkerton,, ve “Nikarter"lerini okur ve u- laa Kaptan düdük çalıp onu çağırmca söylene söylene yerin- den kalkar, “Patlama,, diye ho- murdânarak giderdi. Vapurun bkiletçisi esrarkeşin biriydi. Mamafih bir filozof ka- dar bilgili ve kalenderdi. Sabah. leyin kalkar kefkmaz kafamıza | siperleri kopuk şapkalarımızi ge“ çirir, onun karşısına koşardık. Kahvecinin getirdiği (o kokusuz çayları yudum yudum içerken 0 gazetesini yüksek sesle okur- du. Sorra Üşenmez; hemen her sözün başında bir boy “Malüm ya asıl mesele burada, diyerek okuduklarını anlatır, “Anlaş. “ı mı?.. DerdisAnlağıldımı? Asıl me seleburadâ.., ... Vapurumuza. rejililerin sefe... rini vermişlerdi. Sabah; henuz ortalık ağarırken, akşam; kül repgi sema büsbütün kararir. a kadın erkek vapura dolarlardı. Erkekler ince uzun, sirım gibi geylerdi. Kadınlar ise ekseriya bafifçe şişmandılar. Dolğun gö- ğüsleri, saçların üzerine iliştiriN vermiş hissini veren bagörtüle” riyle beyaz önlüklerinin etekle. rini savurarak gelirler, daima yükşek sesle şakalaşırlardı. ... Kadın hakkında esaslı bir fik- rim yoktu. Mamafih onun öpüle- cek, sıkılacak, koklanacak bir mahlük olabileceğini tahmin e- derdim. Ve bazan bacakları ör temeyen entari etekleri altında beyaz ve yumuşak hatların bü- külüşüne dakikalarca daldığım olurdu. .».# Bir pazar sabahıydı. Kâzim kazan dâiresinden aldığı sıcak Buyla başaltında tıraş oluyordu. Bu bizim için meraklı bir seyirdi Onun züzünü sabunladıktan son” Ya avurdunu şişirip usturayı İn- ce bir cızırtıyla yukardan aşağı” ya doğru çekmesine merakla bü- kıyorduk. Traş olduktan sonra sırtındaki yırtık gömleği attı. Dolaptan bir yeni gömlek, ceket, pantalon çıkarıp giyindi. Ayaklarına siv- ri burunlu sarı iskarpinleri ge- çirdi. Saçlarını taradı, Esrarkeş wemur: — Hadi ulan gene par'adın. Ne o yoksa gene Ulviyeye mi? Vay kâfir vay! karıyı iyi bew dettin. Diye yârenlik ediyordu. s.” Bu Ulviye dolgun vücutlu. ka- hır bacaklı ve geniş kalçalı bir “kadındı. Bizim vapurdaki sejili bağladıktan sora eğzurkeş me murua ku ;&na geşmiş çene yarıştıryorduk. O, gene “An'aşıl dımı asıl mesele burada,, diye haşlayıp durmadan söyülyordu. İlyas izinli idi. Kamaroi kanape» nin üzerine ince şiltesin! yaymış, Natpinkertohun tükenmez mace* Talarından birine dalmıştı." Ze - Türkeş memur bir sigara daha yakıp uzundı. Kapı açıbp Ilyas girdi. Esrar kokusunun arasınla keskin bir ispirto buhari görzi- mi yaktı. Memur, bir sisperdesi gibi elrafımı saran dumanlar. &- liyle dağıtarak İlyas'a baktı. Mey baktık. Bulut gibi sarhoştu, Ka” nepelere tulünup şapkasını çi - kararak selâm veriyor ve $irr uyordu.. Sönra birden Kâğmıı üzerine yürüdü. gözündeki tuhaf parıltılar br delinirki kadar kes. kin ve madeniydi. Elinin tersiyle Kâzımın göğsüne vurarak: — Bana bak Kâzım, dedi. Ci viyenin pegini bırak. Yoksa ko- tışmamı. Başka eği #piameğb Biz katıkaheler'a gülüyorduk. Berar- keş memur sıgarasından son nefesleri : çekerex-giltikge “yayin. Hirken hafifçe gülümsüyor. ve: » — Aferin be İlyas, Al şunun haracını... Diyordu. .*:. Bu mezö'e > ertesi gün bütün vapura yayıldı. Herkeb yasla alay ediyordu. Artık her gece esrarkeş memur İlyası yanm. alıyordu. — Myas be, söyle bakalım. Ulviyeyi sana alırsam ne alırsın bana”. Sonra alay olduğunu , hiç öez dirmeden o Ulviyeyi Kâzmu.l vâsıl soğutacağını, onu kand'rp İlyasla evlendir” “e razi edece. ğini anlatıyor ve “asıl mesele burada ya! An'aşıldı mı? Ulviye- yi senin kolların arasına alacs- ğım” diyordu. Derken biz kendimizi tutama- yıp kahkahaleri? “ gü'yorduk Tyas işin farkina varınca yum. ruklarını sıkıp üzerimize yürü. “Defolun başımdan köpek- lor” diye haykırıyordu. s. Cumartesi akşamları son se. efri yaptıktan sonra vapuru kaptanın iskelesine bağlar. ge mide vard'ya bırakıp köşcbaşın. daki'meyhane: » giderdik. O gece dr öyle olmuştu. Var. diyayı Kâxm tutuyordu. ilyas izinli olduğu için “köprüdeyken dışarı çıkfıştı. o Esrarkeş me mur, bön ve kahveci yemekten sonra ineyhaneye gitmiştik, Ar. tık bende içkiye alışmıştım. Ra- kılarımızı içerken esrarkeş une. diur tuhaf üyeler anlatıp bizi güldürüyordu. Epeyce içtikten sonra birer köşeye çekilmiştik. Bsrarkeş memur sigarasını İçi, yor ve herkeste etrafı kaplıyan ağır Kurşuni dümüânlara beka. rak* “Gtünüi evdi bir duhteri” şe-kısını . söyllvordu. Ren ba. ,cakları « dilşünüyordum. Ulviye- Terdendi. güzl miydi? Doğrucu / nin bacaklarını... Beyaz önlüğün "pek hilmi ker, m ee “dey süsmuştu.” (8 teslim edilmek üzere dorehanemize retdi ederek ve #dayahanemızin sıra numarası taşı mubabılındı #yen “w numaya alacaksınız Zariların içine ımdıye kaza gazettınızın başuğı varında neşredi len ve 365 numaraya #adar ja de ya lüzüm yoktur, Kanlar öç müsabal vam »dicek olan kışbonumı koyma ka #tukten se müanbakalarda Kazana dıktan sonra bediyeler alınmaya gelindiği aw (gösterilecektir. a Müsabakalarda kazanmış bulunan bu okuyucumuz bize bu kw Dbonları tam olarak veremezse bülün hekkim zayi edeceğim bilmeli ve bunsarı bedellerin ödemek islese Büyük bir fırsat #durehanemiz, musabakalarınıızn kı dahı şaydasız olduğunu bilmelidir. yeğ ve cazibesi karşımda böyle bir Hisat Kaçırmak estemiyeterlerin ounadilieorğin düşünerek bu gidilerine ginsdiye madar geçiiy kuponları tamamlayabilmelerine imkân BAzırtamaştır “u giğileri, bü nüsahaka alirelerip de xn surfların idarenanemize teslime edeerideri canunme suda Vütün Kupaları oan ödemek maretile te aramla ya slieceklerdir. Yırlılmış şaheser 81 481) parçaya ayrılan şabeserin meye gayret sülecektir. Hediyelerimiz ,Pertip edilecek Dç osüsabakanm sanarakkardır:, parçadır. parçalan, biray içinde tamamen bitir Açünü 18 halledenler ş5 hediyeleri ik 1 — &x p16 teşrimleyvel 1930 16 teşrindevvel UM) senesi telmde yaptı cenk ve ayda cülübameni olduçu Kira ücretinden hagür takaslı “lerie münübakalirmz doğru aabecene çerilecek. Müsabukmiar; dns doğru malleden bir Kişiden Gözle olurum araarında katlbladi mek GEM gemlik TAE, © $ — 2v0 rn makld, Jv Mazunamıyanar arasında yeniden (çekilecek Kurada kazanacak beş kişiye tes ükhtat <i kırka Hirmj 8 — 26 ir | beselii mükafat baga mamayanlar — BEAMMUA çen ilerle &ur'sin kazanacık bir Kişiye tü 'irslik perdesi simak aklım veren Ol Karlj 4 — $0 lira (80 rab pardesü « imak salkım kazanamıyanlar arası da çekilecek Kür'adn Kazanacak ik kişiye 16 er Urlik vardest ainaak makkanı v ren KErLj 5 — Geri walam'ar erasanda çeki Müber abonesi 8 — Geri wakalar arasıda çekilecek wur'ada 5 Gişize ait aylık Haber aboüeni, Bir tavsiye lecek Kurada 8 kişiye birer melik 1 — 8) parçayı biribirine yapıştırmaya elimizde sn ay ee bes parça bi samonadan Oyları yanı. 1 « Parçhların. cenarlarından kesmeye üsşindnndan bunu Games bir ookavvaya serkale ole &olayin yapış dırdıtan sonra kesiniz ve Araştarranla rms vöyiree (mukavvay» vapıştırımış parçalara yapının KI sir! hee kâğı" sıyrılarak şayurtarağ #İODAAR. aaa aa m nm ucundan taşan beyaz ve bo, Zumlu bacakları... Birden içeriye Tİyas girdi. Saç- ları, üstü başı perişandı. Gözle, rindekı parıltılar büsbütün kor- kunçtu. Boğazlanan bir hayvan gibi kendini peykenin üzerine att, Hepimiz gözlerimizi deh, setle açtık: - — Kâzımı vurdum! Diye bağırdı. Kesik kesik an, latıyordu: — İzinden son vapurla dön | düm. Gemiye girdim. Kâzm o. radaydı. Üzer'ne gittim. “Kâzım Ulviyeyi bana birak. P'eman o! Tursun sonra!” dedim. Güldü. “Baagit kora moruk: dedi Ulvi. yeyi sana bırakmak mı? Hay bunak bay." ve sonra onu Vur. dum. Esrarkeş mmeur esrar du manlarmı üfliyerek: — Yazık ettin Myas....Bir karı yüzünden ?... Yok, yok, akim er. mez. Anlaşıldı mr aklım ermez... Dedi. Sonra kendini peykeye 31- Yakıp sigarasını çekmeğe ve bir geyler mırıldarmağa bss'adı Her We hep zene ba, cakları düşünüy.rdum. Beya önlüğün altında bükülü çora. konçiarmn ucundan taşan bö- yaz ve boğumlu bacakları... Bıraz sonra içeriye polisler girdi. Gözlerimi zorla açıp bak. İ tım: İiyası alır götürüyorlardı.. Eararken memur büsbü''in uzun” mıştı. Aradi sıruda kolları bir #evgiliyi kucaklamı" ister gi: havaya kalkıyordu. Yavaşça: — Yazık oldu. Dedim, Esrarkeş galiba baştı.. İ salladı. Gözlerim kapanıyordu Mukavemet edilemez bir kuvvet sanki beni bir uçuruma ğoğru "çekiyordu. Etrefta gt yoktu.” Gece bir maret kadar sessizdi. ve sokaktan gelen düdük sesleri gittikce uza*!netiğım bir âlemin son sesleri gihiydi. “asus Lukraçya Ramienimver Karamadık özür âlleriz im. Sine e ai