i 10 MART — 191 —5—i — Kurşunla mi vuruldu? — Hayir, boğazından bıçaklan- — Müthiş şey... Hem de tam düğün gecesi. End bu konuşmaları duydukça Üzürine fenalık gelmeğe başladı. Karanlıkta, o korkudan ağılmış Rözleriyie hademeyle birlikte, ci - © Biyet haberini getireni takip etti İİ Şimal, yerde bir ceset halinde Yatan Maksveli gözünün önüne Tetirmeğe çalıştı ve zihninde gu İstifham belirdi: — Hangisi öldürdü? ESRARENGİZ KARTVİZİT İİ Ea Standiş düşünüyordu. So. | Seden aşağıya doğru koşan mı, Yoksa ondan yardm bekliyen mi? Büttin şüpheler ikincinin üze, Time toplamyordu. Çünkü, oto . Mobildeki adamlardan çekinmişti. Posta temastan korkuyordu ve en bir an evvel uzaklaşmak Büyordu, Ya öteki? Suç ortağı Meyd? Muammayı bir türlü halledemi - Yarlu! Çef Varborayu, eskidenbe. Mİ tanındı; gimdi Farslmda yapi MN bu cinayetle alâkası olsa da olmasa da ona yardım edeceğine *öZ vermişti. Kulağına tekrar cinayet haberi, Mİ getiren sdamm sesi geldi: “— Salonda duran kılıçlar biri Maksvelin elinde, Biri de yerde, halım üzerinde, Bu silâh: kendi Bi müdafaa etmek için almıy ola, “ak. Fakat kalça öldürülmemiş, a kanlı bir kama duruyor. ba öldürülmüş, Cinayetten ki Makavetin haberi yok, Da; 2 kimse bir şey söylemedi, Ka. d hizmetgilerden bayılan bayi . lana. Rica ederim bay Stefana ha ber veriniz. Doktor ve pols ge - eöye kadar birinin orada bulun. Mar bizm, Allahaşkıma, ons söy. leyiniz, biraz çabuk olsun, Enid. bunları söyliyen adamın otamotile binerek süratle uzak - İaştığ nr, ve Reynoldla beşka bir u. Yağın, bay Stefani bulmak için git klerini gördü, Sonra garaja girdi, otomobilini rikardı, Yolun aşağısmda, kornayı ilç ke te çaldı, Cef Varboro, fazla bek. Genç kızm yanma otur - z Eni sararmıştı. Cef bumun far. | ma vardı. Otomobil, kareket et. zaman Cef sordu: 7 Hemşire, demek olup biteni € miz? >— Nasıl, nasıl?.. Siz nereden nyormumuz ? ”— Yüzün'izden okuyorum. — Kim söyeldi? o,“ Konuşurlerkon işittim. Cina- p —. um > Su haylaz oğlanın evinde ye- o» *AYacz lu” ın kadını mutlaka kars. Belirmelisin! diye rica etmiş” “ye Merdiven başmdan kaçmak İsti. ayan koluna birdenbire KR M5 Dur vü Söke gidiyor — ii levse? Sırada eve o baskin | Büyük hareketli zabıta romanı ze Mi A DENE (Şahıslar: Kırk senelik evli, ihtiyar karı - koca. Kırmızı aba- jurlu elektriğin yemek odasında akşam Sofra, smdan kalktıktan sonra...) Karı Sigara içmeğe hazırlanan kocasma bakarak.) Tahsin! Ne o, gene mi sigara İçeceksin? Doktorun tavsiyelerini unuttun mu? yet Maksvelin boğazma bıçak sap lanmak suretiyle işlenmiş!,, — Fazla bir şey duydunuz mu? — Hayır. Yalnız Simon Maks, vel kendini bir kılıçla müdafaa etmiş, — Hm! Zsten tahkikat, bu noktayı nasil olsa aydmlatıcak, Enid korkarak: Koca — İçin çektiği vakit &- — 8x fazla bir şey biliyor vu, | çeysem zararı dokunmaz Lez sunuz? zetli bir yemekten ve bir bardak — Evet, biliyorum, Fakat kim seye izahat vormiyeceğim, Siz niu kaçmama yardım ettiğiniz i, gin size de bildiklerimi anlatıp he, yocana dilşürmek istemiyorum. — Herhalde Meksveli &iz öl » dürmediniz? Öyle değil mi? — Hayır, fakat niyetim ona öl şaraptan sonra kendimi çok iyi hissetmiye Obaşladım. Haydi. Sen yününü örmeğe bak, ben de zevkle gu sigaramı içeyim... Yal, niz bu akşama mahsus, Sigara içerek hayal dünyalarında dolaş- mak ne hoş ouyor!., Bürmekt Karı — Hayal, hayal! Bu rm :” z yaşta insana âncak elem, keler Otomabi ax daha. yoldan GiBi eeirepiiir. çayıra dalacaktı. Enli, heyeca . endinz ölelim ilkçalin Akin | | Soei (demiş bir Sollağa yayi; larak) — Hayır; buna asla iran, HABER — Ahen wetan aydınlattığı İ gün... Nakıeden:k, L. artık korirusuzea itiraf edebile- ceğim: Seni aldattım, “Tahsin! Zannettiğin gibi temiz bir kadın değilim! Kocs (bir an hareketsiz dur- duktan sonra kahkaha ile güler) — Bu da hoş doğrusu... Ben güldürmek istedin ve muvaffak oldun... Bravo sane... Karı — İnanmadın mi yoksa?” Evlâdımızm başma yemin ede, rim, hakikati söyledim! Koca (rengi değişir) — A! (Kekeliyerek:) Sa. Sahi mi? İ Beni... Beni alttm ha? Ben.. Be- ni?.. Hayır... İmkânı yokl. | Karı — O kadar heyecana ka- İ pilma, Tahsin. Koca (boğuk sesle) — Hayır. Yalnız merak ediyorum... Anlat bana, ne zaman? | Karı — Otuz beş sene evvel... Koca — Bir anlık bir delilik miydi bu? Yalnız bir defn mı? Karı (yavaş sesle) — Hayır. “Yırtırlmış şaheser, ( Bu parçaları ihtimamla toplayınız) Büyük müsabakımızı meilerlezdirecek ve büyük müsabakadan swriselek Be bazladık.'Bu müsabıkalın sd “Yertılmış şahemer,dir. Siz parça parça edilmiş bu şaheserin parçaları topuyacak, biribirine uygun geler ça parça edilmiş bu şaheser parçalarını tobliyacak, biribirine uygun yeke suretle yapıştıracak ve meşhur tabloyu ortaya çıkayarak ngı ve: ğu üz e eee esen olduğunu ve kangı müzede bulunduğumu İlk müsabakamızda yapılacak şey bundan ibarettir. Bütün parçaların neşri tamamlandıktan sonra on beş gün tçinde parçaları mtmtazam bir surette yapıştırarak vilcude getirdiğiniz resmi, tablonun Tess nın adim ve tablonun hangi müzede buunduğunu da yazörak üzerim de sarik isim ve adresimiz yazılı 201) içine koyacak ve zarfı başkası tw rafından açılmıyacak şekilde mühürliysrek, 6 ncı noter Galip Bingö le teslim edilmek üzere idarehenemize tevdi edecek ve mukabilinde idlarehdnemizdn sira numarası taşıyan mr mumara alacaksıma. Zariların içine çımdıye kadar gazetimizin başlığı yanında meşredi. len ve 365 numaraya kadar in devam »decek olan kuponları koyma” ya lüzum yoktu, Bunlar üç müsabaka bittikten ve müsabakalarda kazanı dıktan sonra hediyeler alınmaya gelindiği a gösterilecektir. Müsabakalarda kazanmış bulunan bw okuyucumuz bize bu kı bonları tam olarak veremezse bütün hakkım zayı edeceğini bilmeli ve bundan bedellerini ödemek 156se dahı )4ydosız olduğunu bilmelidir. Büyük bir fırsat Tdnrehsnemiz, musabakalarımızın kolaylığı ve cnzibemi karştamda böyle Mir fur usçızmak isiemiyeceklerin bulunabileceğini düşünerek bu gihilerina, şimdiye kadar geçmiş Küpntur tamanılayabilmelerine imkân hazırlainaştar, Bu gibileri, bu müsabaka eeücrlemip de al sarflarını idarehanemize teslim edecekleri zamana kadar bütün kuponları becellerini ödenek suretile ta mamlayabileöeklerdir. kalmıştı. Cef gülüyordu: “Soğuk- kanlı olunuz hemşire, Harpte, kı. zılhaçta, beni ve yaralıları tedavi ettiğiniz zaman daha soğukkanlı 1, diniz! Koca (gittikçe fazla heyecan, lanir) — Alâkanız çok devam etti mi2. Ne kadar? Hepsini öğrenmek istiyorum... Artık sa- mam! Kederi ancak, arzu ettiği, miz bir işte engellere karıştığı Muz zaman duyarız. Halbuki bi- zim yaşta koder, hoş ve tatlı z den sokağa atlayıp kaçmak bir intiba şeklinde maziye karış- | kinleştim... Enid Standiş cevap vermedi, fa | mış bulunur. Hatıra şeklinde... | Karı (yere bakarak) — On ye. Xat kendi kendine yüksek sesle | Karı — O! Bu bizi çok uzakla ! di seneden fezla. söylendi: Koca (dehşet İçinde ayağa — O halde ötekiydi! YA » çok uzağa, ma, | kalkarak) — On yedi sene? Ki — Öteki kim? ziye, gençliğimize... Geçmiş s.- | minle? Yarabbim!... — Si? gelmezden biraz önce şe seden aşağı doğru koşan bira. dam, Varboro bir mik çalâ: ve: — O herif muhakkak her şeyi görmüştür. Pencere açıktı ve... Sonra konuşmasmaa İleri giti . Zini anlıyarak sustu, gevezelik et- mek istemiyordu. Gayet sakin bir nelerin hâtırası daima güzeldir... Karı — Buna aklım ermedi. Ya mazide, insana âzap çektire- çek bir hâdise varsa? Koca — Ne gibi, meselâ? Karı — Meselâ, bir aldatma, yahut ta ifşa edildiği takdirde bir trajedi şeklinde neticelenece,, ği muhakkak olan herhahgi bir tavırla» yolsuzluk... haklı olacaksınız. Koşan yakalan , | bir hata insana artık âzap evre- madı ya? mez... — Evet... Kendisini tanıyor Karı — Ha, güze! bir nazariye musunuz? kurmak için buna umumi bir şe- — Galiba. Fakst bir dahs da onunla karşılaşacağını zannetmi . — O yalnrı mrydı? İki kişi ol malâri Tüzen, Çünkü duyduğumuz silâk sesi... Sözünü bitiremedi. Enid önün yi ne derin bir düşünceye daldığım gördü. Onu, sualleri ile taciz et . mek istemedi. Belki biraz sonra kendiliğinden izahat verirdi. LA. kin istasyon binasnm ırkları be Tirineeye kadar bir tek kelime bi. le konuşmadı, İstasyona iyice yak laştıkları vakit Cef: — Hemşire Eniâ... Kaston Mag. pr ve Farbolu isimleri, haftalarca gazete sayfalarmı dolduracak. — Bumu biliyorum. Bir milyo - gerin düğün gecesi öldürülmesi #k sık raslanmaz. (Devamı var) yaşımın : e ğim neticeyi, hakikati söyleyo. rum, Karı — Şu halde, evli olduğu- muz müddetçe uslu durmadığı- mı duyarsan alaldırmıyacak mı- ediyorsun? Karı — Benim de istediğim bu. Şimdiye kader sana sadık kaldığıma emin bulunuyorsun... Halbuki aksini öğrenirsen, pren, sibine göre, uslu ve akıllı dur- mak kuvvetini bulabilecek mi- sin? Koca — Tabil.. Karı — Buna çok mmerun ol. iları,. Haydi yürü karakola. Zaten suç üstünde bulunan İ- mam, muhtar ve bekçi ile mahal leliden birçok kimseler Lukreçya” nın vaziyetinden — bu mahaller ye geldiği gündenberi — güpbdele niyorisxd. dahalle imamı: z Me “bir yabancıya benziyor son ama, herhalde sağlam bir değilsin! Namuslu bir ka” va -opkapi of İLN eli Arkasından çalgıcılar, harende yakkahı ler... onların arkasından Lukreç z ii buraya ayak oasmaz . z © n Gri la döndü: © yayı «adtna bir örtü sarıp götürdü ” “Ne duduyorsunuz? haydi (ler Cemal Çelebi, kapının önünde aseslerden birine; —Sana bir kese. iki kese. be kadar istersen vereyim. Şu aralık sokaktan beni kaçır.. Haydi, düşün me, bu kadar parayı üç ay çalışsan alamazsın! Asesbaşı meğer Cemal Çelebinin isti, Fakat, buna muvaflak ola" ri Atayacağı sırada yakalan dı. 'Aseslerden biriz Çelebi kaçıyor» diye arkasında duruyormuş. Bu söz larin leri işitince ensesinden wzandı: bağırmış. yip © — Asesleri sizin gibi | insanlar Çeletiyi yakapaça yakala, ) . B in Sarayına e Rİ İİ YE İİ NLELİİ Yarin: İSKENDER Fi SERTELL -108- Karı — Arkadaşm ve şerikin Farukla... Koca — Farukla! On yedi &e. ne!... Demek, o ölmeseydi... Saç- ların ağardığı halde... Hâlâ de var edecektin? Yarabbim! İki, I niz de gözümün önünde benimle alay ediyordunuz! Fakat aklım ermi iniz kaldığınız olur muydu?... Ne. zaman? » Koca — Lâkin mazide İşlermiş.| . Karı — Haftada iki defa, klü. |. be gittiğin vakit. Hor aybaşında taşrada bulunduğun zaman da gezintiere giderdik... Koca (o (ümitsiz) — Sefil!. — Namussuz! Seni o kadar sev- miştim ki, buna kat'iyen inana- mıyacaktım. (Bütün vücudu titremeğe başlar.) Karı — Böyle olacağını bil- seydim... Koca — Haystımm her günün de beni sevdiğini sandığım için kendimi bahtiyar addediyordum. Ah, ne korkunç komedya!.. Ab. nam... (Baygın bir halde koltu- ğa düşer.) i Karı (telâşla yanını koşar) — Tahsin... Tahsin.. Tahsinci- ğim.. (Koşar kolonya şişesini getirip şakaklarını ovâr, kokla- tır; Tahsin biras sonra kendine gelir.) Koca (sönük ve titrek sesle) — Ah, ne şztırap verdin bana, ne ıztırap!, dum. Hayatımın eski bir sırrmı O Karı — Fakat söylediklerimin giren UKREÇYA ri ben çekiyorum. Ayıp değil mi sana, a çelebim? Neden hem suç işler, hem de aseslere rüşvet teklif dersin! Mademki minary” şalmağa azmettın.. Neden kılıfını önceden hazırlamadın? Neden bu ihtiyat" sızlığı yaptın? — Ya ne yapmalıydım? Evimin trafın hususi “bekçilerle O sarma lı mıydım? — Oğul! Bu işleri gençlikte bi? de vaptık ama, hiçbir zaman ye kayı ele vermedik. Senin gül gibi bir xarıcığın varmış. Nedesi onur üstüne başka gü! kokluyorsun? — Ne yapalım be yahul Bi: çi Yırtılmış şaheser 81 parçalır. (81) parçaya ayrılan şöheserin parçaları biray içinde tamamen bitir meye gayret edilecektir. . Hediyelerimiz Tertip edilecek Oç müsabakanın Oçünü de halledenler sn hediyeleri kar santcaklerdırı 1 — Ex (19 teşrinlevvel 1940 10 teşrinlevvel 1041 senesi içinde yaptı rlacak ve ayda mütahammi olduğu kirs ücretinden nagari taksi erir müsabakalarımızı doğru nallenene verilerek, Müsabakalar» mızı döğru haileden bir Kişiden Lazla olumma arsarında kâtibiad buzürunde vur» çeklirerktir. ? — 200 re nakld, JEw Mazonamıyumzr arasında yeniden © çekilecek kur'adı kazsnucak beş kişiye tesr'W mükâfatı, «5 kuranı Mira) 3 — Yö rn | Teselli milkhfatnn kazannnıyanlar arasınde çekilecek kuruda kuzunasas Dir Wişiye 10 Urulik perdesi minnak aakimm seren bir kartı) 4 — 80 Ura j 00 'iralık pardesü almak bakkımı kazanamıyanlar Bran da çekilecek kurada Kazanacak iki kişiye 15 er lirlik pardesi almak hakkını vren Karl) $ — Geri kalanlar arasında çekilecek Habet sonesi Kur'ada 5 köşiye birer senelik 8 — Ger «alanlı arasında çekilecek kurada 5 kişiye nite aylık Haber abonesi, Pir tawsive 1 — 81 parçayı biribirine yapıştırmaya elinizde en 17 on baş parça bu, anmadan Daylasmıyanız. ? — Parçaların kenarlarından kesmeye başlamadan bunu Kalman bip makavyaya renksiz bir Kılayin yapıştırdıktan sonra kesiniz ve arayturmala. rınıpı böylece mukuvvaya yapıştırılmış parçolarla yapınız ki sizi ine kâğrt &svrılarak şaşırtmış olmasın. hepsi yalan? Koca — Yalan mı? Doğru ol: duğuna daha demin yemin etme âin mi? Karı — Evet, o kabahati yap- tım; maamafih cezasını da çek- tim, işte... O halirle bilser beni ne kadar korkuttun! Ben daha ziyade, gülünç fikirlerine kızdı. ım içim seni biraz üzmek iste mistim, Koca (yüzüne bakarak) — Sa- km şimdi de yalan söylemiye, sin? Karı — Hayır! Vallahi. Yüzü me bak bir kere... Gözlerim sana hakikati söylediğimi anlatmıyor mu? Koca (yanına çekerek saçla. rından öper) — Evet... Evet.. çekle koskoca yazı geçiremez: ya, Ben benim evde O kokiaiğım çiçek, senin bildiğin güllerden de gil. Koklayanın burnu düser. — 0 halde eylenmeseydin! — Ne yapayım.. bir kere oldu. Bile bile o boyunduruğa girdim. kırk yil çekecek değilim ya, — 0 halde kayınpeder:ne sel de hesap ver. Benim vazilem baskını yapmaktı, Çelebinin etrafını sardılar. Ve maha'lelinin: — Yuhe... yuha... diye bağrışma'arı aratında, ye niçerilerin tuttulu feperlerden sü zülen sönük ışıkların aydınlattığı yola düzüldüeir. defter... “elendi sokağın — ağzımda birkaç kişi ile bekliyor ve o daki kaya kadar damadının böyle bir rezale'in kahramsnı olacağına i nanmıyordu. Uzaktan gelen mahalle çocukla Şimdi sana inanıyorum... Karı Tabii, bepsi uydurma idi, Fakat sen halâ Gitriyorsun! Bir şey içmek istemez misin? Koca — Hayır. Kendimi daha iyi hissediyorum. Karı — Bari gidip yatağma uzansan... Biraz rahat edersin. Olmaz mı? Koca — Hayır... Biraz sanra... Şimdi gel de yanıma otur... Ko, nuşuruz. © Karı — Şimdi iyi misin? Koca (yavaş yanvş sakinleşir nihayet uykuya dalar, Karısı yüzüne bakarak) — Allah gös termesin... Yüz yaşına da gelse, öblir dünyada da olsa hiçbir zaman bokikati (o söylemiyece- ğim!.. su ie beraber yakaladılar. Mahal lemizde gizli gizli cür.büşler oluyor muş da haberimiz yok.. Taran.laki bağrışmaları duyu luyordu. Nil yet, kayrpeder'e damat karşı karşıya gemmşlerdi. — - Defterdar nüktedan, e © kes bir adamdı, Damarının süklüş püklüm geldiğini görünce: — Zövallıyı bu kadar diyere . alaya başlamıştı Biraz ötelis bulunan Kedi:ga ke rakoluna doğru bir leneralayı ha' “inde yola düsüldüler. Defterdar, damrdına fazla bir şey söyliyemedi. Zaten Cemal Çelebinin konuşa cak bali yoktu. Cem> yarında bulunan hanen" de ve süzendelere: 9 (Devoms var) may