27 SUBAT vey) m m İŞ Karaağaçtan Galataya kadar tarihi bir gezinti TerSaneden .5- kes'mpaşaya, Kasımpaşadan Mey! iske'es'ne kalkarak tersanelâ- kadar tarihi bir gezinti Tamiş, Bugün de Kasımpaşa - a Moyyit iskelesine ka Sidelim, Yüz s:ne evvel, İs. tanbülin bu sabi buyundaki ya - ör ge, PaazArAyI rehberimize “* ye dizelim: “eaane kothüdasmın dairesi 2 kalesi, yanımda Hatap (odun) dük kahvehane ve berber ra,» Yanında beylik ekmek fi. Miyan Hüseyinin kahvesi, kalyoncular kışlası, Hüsnü Li i mühim binalardan bi. bal kışlasıdır, Osmanlı e kalyoncu gümresi, kışla yoktu. Kal - Galen lerle Kasımpaşmda ve bekâr odalarında oturru- Wan ve kerhen, şurada Tak Ehli VE gılmana sataşa, eya, Zik ederlerdi. Binaena - mt *göplürabt altına konulmala, hayriyesile ( bunlara olmak zere bir kışla yap- tanı derya Hasan paşa biş ,, erandanberi düşündü SeYÂİ, Ancak haset ve ga, Mahab; kaptan paşanın böyle <serini çekemiyen!'r bu sageller çıkararak hali kalmamışlar- Pan ise rey ve gare- #abİR bir zat olduğundan ni, Kk izninin istihsal €ndi malmdan olmak üze - Memamak hazinesinden bir akçe Üzere törsenedeki 25- güzel kalyon. Bine ettirmiştir. Bİ - Meyyit iske- İyoncular için cami yaptırımıştı, Bir EİN Ma yonanlar, kışlası cami - şar kurtarmasını Mtğime kendisine söyle! bu ayarı Yapabilir... dedi Ben e Size geldim my iniz bu işi nere in karşı sahilinde, Karan , dir. “Hadikatıecevami” bu İKSE ia rel in et İLE LUKREÇYA ae İZE, devrinde bir Venedik şövalyesinin kırı an: İSKENDER F.SERTELL cami hakkında şunları yazar: İki tars - fında merdivenleri vardır. Kapsı önünde bir mektep, altında kal yoncuların baş ağa hücresi, çavuş koğuşları, b'r de hapishane yaptı. rılmıştır, Bir şerefeli bir taş mina resi ve camiin iki tarafında birer kuyusu vardır. Minarösinin şerefe cen yukarısı çini ile tezyin edil miştir.,, Meyyit iskelesi; Evliya Çelebi (Kasımpaşa ile 6traf ndaki “me.akidi mübareke" den bahsederken, zamanının bir balk inanmdan bahseder: “Üçün. cü Mehmet zamanında bir zat Eğ- ri gazasına giderken zevcesini hâ- mile bırakmış: — İlâhi! Gazaya gidiyorum, Bu ehlim karnında o lan eviidımi sana emanet ettim demiş, Fakat hatun ölmüş, Kadir, de doğurmuş. Çocuk ölü olan ana- amın megnesini emmeğe başlamış! Adam harp dönüşünde bu felâ » kesti öğren'nee: — Ben onun kammdekini bu dünyan n sahibine emanet ettim, tez ehlimin kabrini bana gösterin! demiş, Kabrini göstermişler, Gidip açmış Oğlunu diri olarak bulmuş! | İİ IKRAMIYE PLANI || erime «gere 2 aya | an İİ Kiralık kat ve odalar Ansars Laddesinin en «ulenei yerinde tevkanâde nazaretii avadar ve avdın'ık Dir SAT gıralıktın. Aynı binada ayrica Kıra ık Bu çocuk, birinci Ahmet devri u, lemasından meşhur Meyyitzade €. fendiymiş. Ölümünden sonra kab ri (deyyitzade) diye meşhur ol - muştur,,, Meyyit iskelesi adı bura, Zan almmış, Evliya Çelebinin aile mezarlığı da bu iskele civarmday, UN Kasımpaşa: : KalımpaşiğatBünsetörlerken; ecdadımızın ağzında bir tekerleme vardı: “Buraya Kaptan paşa ks rışır!,, derlerdi. Evliya Çelebi, Kasımpaşanın eski bir manzars- sip şöyle anlatır; Kanuni Süley. ği zamanımda İstanbul şehri bir deryası kesilip omuz omuzu sökmez olunen, Anapoli fatihi Ka, sımpaşaya, Sakz fatihi Piyale pa- gaya, Ahısha fatihi Fervat puga- ya ve Dülkadr memleketi fatihi Ayaspaşaya ferman çıkars'ak Ka, sımpaşa göhrini imara memur ol. dular, Kasımaşa şeriat bakım - dan Galita kadılığma tâbi idi. Fa- kat kaptan paşa hükmündeydi. ittikçe mamur olan Kasimpa, ile dördüncü Murat zamanmda yapılan bir tahrirde 11.000 hane ol duğu: anlaş lmıştı. Kanuni Süley, man gâmanmda, camilerde, mescit lerde, tersane gözlerinde, dükkân- arın ve evlerin kapıları önünde geceleri birer kandil yakmak ka. nundandı, Kasımpaşa balkı üç m. nıfti; Bir sınıfı, kaptan, azeb, var r diyaz gemici dayılardı, Cümlesi Cegairli elbisesi giy'p kırmızı fee Kâmil bey, İstanbul defterdarını çor severdi. Demek kı, Ler sağa sola Ömerin Gam edileceğini “öy iğyercu. Demek kı, Ömer idama musahak olsaydı, padışah o tered dur etmeden başını vurdurur... bu ies, e Ge bu derece dallanıp bu © daklanınazdı. Kimi, bey. bir şeyden (o haberi yalm < gib: davrandı; - Ömer sarhoş oldu. sık sık içki içiyor diye mu idam edecekler miş? — Caferağa kayınpederime böy le Süyüemiş ama. 0, bir o İnsanın HABEA — Aksam nnetes > m İKRAMIYELER. T işBankası M941küçük Tasarruf Hesabları viaaı da vadır. Üzerine kafes deslar sararlar, ar. kalarına bornos ve dömir kopa ran ve günagün kaput, brankona dolma ve syaklarma tokmaklar giyerlerdi. Bellerinde çatal pala bı. çaklar vardı, Bazları da baldırları çıplak serenâz, condabaz, gaziler, di, Kasımpagan'n bir fırkası es - naftı. Kendilerine mahsus clbisele, ri olmayıp günagün esvaplar gi . yerlerdi, Bir sınıfı da Kasımpaşa tekkelerinde oturan dervişanı dil riğan, herbiri manada bir padişahı Allşanlar idi, Kasımpaşa şehrinin mahbub ve mahbubes'ne bad ve gayet yoktu. Çünkü âb: havası lâ- tifti. Kasımpaşanm bas beyaz ku, arbiye gevreği, beyaz simidi, yağlı göreği, geftalisi, kaysı, üzümü, kaymısklı yoğurdu, semiz koyun eti meşhurdu. Terzileri Cezair bi. çimi elbiseler biçerler ve öyle İğ- ne vururlardı ki İstanbul üstadin- rı vuramazdt, Zindanda işlenen gü nagün nakışlı eldivenler ve çorap. learn eşi ancak Frengistanda ve Giire'standa işlenirdi. Debbağları , bin sarı sahtiyanı ve kırmız! köse mdaznıza bunlar sebeb Yakı! şazetes İHarahanasina miiracast 1 asi 200C Liraluk — 2000.—448y s . 1000 . ., , —i-, .. SW *. e — -. 1 , —is- 0. > — —. w , —M0- dükkân vardı: “Eenafı işinde de debağları bir uygunsuz tayfa idi, Üç yüz kadar debağhaneleri vardı ki ber birinde otuzar ge - berdest pehlivanlar işlerlerdi. Sa mi hâkime vermezierği, Afa 6 j # Çocuğuma öğüt Gözümden kaçar sannın. Dün gece yemek yemedilinin farkın- dayım çocuğum! Sofraya oturup da yemeğin yüzünü görür gör- mez dudaklarını istik”-Ta bük. tin. Sonra hafifçe kızdın. "An- £e, canım istemiyor” derken “i- Çocu. fum: Sen bazusunun kuvvetip alm terini katarak hayatını ka Zanan bir babanm evlidısın. O baba ki senin ve bizim için sa- bahtan akşama kadar didiniyor. Kalkan kadar mukavim İm arlenama itiyizi saklıyor ve bite siper oluyor. Biz ona s- *mıyoruz, o bize gi “esiyor. Yemeği beğenmemiye hâkkm armıçocı m? Aksini iddia ödersin bâban w utanmaz mısin? Tecriibesizsin, hayatın ne ol. Tuğunu, kıymetini ve manasını Sile Nilmivscek kadar gönç ve tecrübesiz. Bir gün sen de hayata karış... adımı ve ıstrabını tâdardin ha- na hak verirsin. Ö zaman bir babanm ne bü- yük bir vari'k olduğumu, beşer vücuduna sığmıyacak kadar ma- revi bir kudrete yükseldiğini an. larin. Senin bu çocukça hare müerim de ölünceye katar bunla- | Hasta mı? Bir şeyi mi var? rm içinden halis olamdadı. Sanat | (Çocuk sanki beni bekliyormuş öğrenir, haramilikten vâzgtçerdi.,, | gibi eteklerime sarıldı. Daha Şehir içinden Iki dere güçer, | hızlı ağlamıya başladı. Bu derelerin etrufi eskiden sere. Kadm kucağında eski bir boh- pa dükküninrde, Üç adet birer göz, | çaya simsikı sarılmıştı Eğildim, leri körgir köprülerinin en assghu, | onu yer'len kaldırdım. Gözlerini ru Kasımpaşa köprüsüydü. Diğer. | gözlerime çevirdi, yalvaran, inle. leri “Ağa köprüsü” ve “Tersane | yen bir sesle; köprüsü” idi. Bunlardan miada bir çok da ahşap köprüleri vardı. Reşat Ekrom KOÇU — Bir lokma ekmek.! diyabil- di. İlk defa bir lokma ekmeği: teşkil et riyo.. Bunu padişaha da söylâmiş da'ıa tekrarladıktan sonra, Kâmil imes... bahüsüs, padişahın OÖmere" ama, Calerağa arada bir tâkımder beye. aüsmi mazarı da vardır, diyor ve Du «şte başka sebebler arıyor — Peki... sen ne fikirdesin? — Ben de kayınpederin gibi düşünüyorum. Padışah (o şimdiye sadır * içki yasağına O rağmen - hiç kimseyi idam ettirmedi. Böy” le Si musiki üstadın; öldürmek ber ce bü sanati öldürmekle müs” widir, Cöra! Çelebinin saza. söze me rakı ve aşınalığı vardı; Ömere tap Dutscı olduğu için acıyordu: —Böye adamlar içki içmeden çalıp (o öyliyebilirler mi, a gölü mü" «ww? diye söyleniyordu. Kâmi! bey: . — O üülde Ömeri Okurtar tâzım Geci Fakat nasi kutara cağiz. Bu sayah;La'eraği Dana da unun idamı tekarrür ettiğin söyleni. Ömerden biraz o Önce bir haber aldım. Padişahın kaybolan lap'ar çeviriyormuş. Lukreçyanın bü dakikada Ya'ıköşkünde mah put clduğunu iddia ediyor. Cemal Çelebi, Yalıköşkünü dur yunca hayretle kilercibaşının yüzü” ne bekir; — Ne diyorsunuz? Lukreçyayı Kar:ısuslala paşa mı kaçırtmış?.. — Ömer böyle iddia ediyo: ars lanım! Çalerağaya gelince, bu iş te onun'parmağı olsa gerek. Çün ki Ömere (mecnun) vuran çdur, — O halde bu hakikati padişa na arzetmeli, Mesele yaln? Ome rin kürtarılması değil aym 2 mende Lukreçyanın izinin de bu lurt. odir. — Omer, elendimize Kismen aç we Fekat,dedim ya, kendisine mucur diyor'ar.. Kaptan paşaya ifts ediyor, diyotlar, Cemal Çelebi, kaympederinin Ben sizin yerinizde olsam, bu işi padışaha munasip Dir zamanda açar ve gizlice kaptan paşanın köş kürür yoklattıniması muvafık © 'acağını söylerim. Bu suretle bir taşla ikı kuş birden vurulmuş olur. Hen Ömer idamdan oOkurtulur. Hem de Lukreçya meydana çıkar.. pud'şah sevinir, Kami bey. Dördüncü Muradı gör-“e karar verdi, A BİRİBIRIN! TAKİP EDEN ENTRİKALAR. damgasını - Kâmil bey o sabah (o padişahm hu.runa çıkacaktı. Valde sülta” nm baremağası bunu bir gün ev vel tahmin etmişti. Calerağa, kilercibaşının buzu rüşananeye çıkmasına mani olmak için «inden gelen yapıyordu. ve yapscaktı.. Zira, Kâmil bey sözü gözleşinin herede olduğunu bildir. Örner hakkımdaki riçalaşını — bir mü kımsedem esingentez bir adam ya # 4 du“ Ifade ettiği manayı ve haydtım daki ehemmiyötini anladım. Yere düşen ekmek kırıntıları- na bile hor bakılamıyacağını, o. nü kazanmak için de emek sarfe- dildiğini takdir ettim. Pen bu zavallıların hikâyelerini öğren dim. Babaları öleli iki sene ol- muş. Tıpkı seniri baban gibi kafası ve adalesiyle kazanan bir baba. ları varmış. Onlara bi rşay br rakmamış. Bırakdıysa da şimdi- Ye kadar yemişler. Kadın çâlışa. hepsini bir bohça yapmış, çocu” ğunu alarak pazara götürmüş. Fakat o eski şeyleri kim alır? sahife MAYSA O dı. Şuphelerini padışas da söyli yecek otursa, Sultan Muradın, O Mun Sözlerine inanması muhte eldi, Caferağa, Kâmil beyi - birkaç gün için olsun - padişaha temas etirmemek yolunu buldu: Valde Seltarın sadık cariyelerinden Ay kia erer ii Ayçe, Kâmil bey sabah kahya! tı yerken. Ayşe bir iş bahanesi le <'urcibaşının odasına girdi: — Sizi sabahleyin rahatsn öde csğim ama. malüm ya. bende mir #wvuyum. Valde sultanın arzu larını #ize söyitmeğe geldim. Köinil bev Ayşenin gelişine çok We un oldu: — Vallahi. bu gelişiniz bir güzel terar'ültür,. Ben de sizi hatrlemı tum. Valde sultanın emirlerini te NA ettieten sonra, seninle girik mek isterm, (Devam var)