UBAT—IMI Edebiyat Bahisleri Bir intihal iddiası Dühamel - Ercüment Ekrem Talu Yazan: Münir Süleyman Çapanoğlu Bir baftadanberi, edebiyat âle mimiz şöyle bir öddis ile karşı karşıyadır, Deniyor ki: “Erçümept Ekrem” in “Sarı çarşaflı kadın” Adlı hikâyesi nasıl olur da antolo” jye girer? Bu telif bir eser de- Bildir, Dübamel'indir. Ali Carip bunu kitabına alırken dikkat etme, #İ lâzımdı, Aztoloji bazırlıyanla rm hassas, dikkatli olmaları ge - rektir, Bu hikâye Dühamelde “Ye- gili kadm” dır, Ercüment Ekrem, de “Barı çarşaflı karm,, olmuştur, Yeşili kadın ilk defa 937 de Ulus ts çıkmıştır. Şlindi de Halit Fah ri yenilen tercüme etmiş ve “Ya- ralilar” adlı kitaba koymuştur. Yeşilli kadınla Sari çarşaflı ka” dmı karşılaştırdık, Ercüment Ek- remin kaleminden çıktığı ve yerii olduğu söylenilen hikâyedeki ya - sajlarla, (o Düharelin kindekileri İarks'z buldük, Yalnır isimlerle vaka mahalli değişmiş Işta yerli diye antolojiye (alınan hikâyenin Dühamelden alındığını ispat için satırlarla, sayfa numa * ralariyie ogösteriyoruz.,, Ve bum dan Sonra bu meseleyi ortaya atan muharrir “Sarı çarşaflı kadm" ia “Yeşili kadm” hikâyesini karşı" laştırarak iddiasmı ispata çalışı ” Yor, Bu iddianın sahibi, genç ©debi- Yatgilar arasmda yalniz tiyatro, tetkik ve tahlil eserlerile değil, Vitün neşriyat üzerindeki incele - meleriyle tanmmış Bahadür Dar dır ve ithamkâr yazısı Varlık mec* muasınm 180 inci sayısında neşro” Tunmuştur, Bu iddin ve intihal ithamı kar #sinda fikrimi söylemeden ev. Yel, başka bir noktaya temas ede “eğim, Zaten kanatimizee mesele nakil meselesi her zaman şair v6 *diplarimiz arasmda bir hücünn ve- irlerinden Ahmet Paşa, yalnız ya” KT iü döği, ölümünden önem da İrani çairlerden #ikir, Garp ecroyanları gdebiyat r ETMEZ, is #onra, yeniliği seven ve e oalekatimiza sokan hiçbir şair kaş, harrir de intihal Jekesile it odilmı 6kten p kendini kurtara" Büyük vatan yairi Namık Ke - De (Vatan) piyesini (Viktoryen “3rdoj dan, (İntsah) romanmı ki Hüzo) dan aldığı yazılıy- çan min. Sezai ve bi” woular bu suretle çan #dildi. Velhasıl hiçbir gelin Piânda gelen bütüm şair ve mu- Yeri mevzu ve mazmun çak makla itham yi li edilmekten Kurtul Bü misin böyle oluyor? Bskinir yeniyi, yeninin eskiyi çekemeyip, biribirlerini gözden düşürmek için kullandıkleri bir tabiye mi bu? bir “sanat borcu” noksanlığıdır. Ve bu “varife” ve “sanat borcu" da şudur: Meydana atılan eser, eğer garp hı dir mnherririn bir eserinden ii, bam alarak yazılmışss, bu nokta YI söylemek mubarririn “vazife"si V* “borcu” dur. “Ginesin altında yeni bir şey Yoktur... diye maşhur bir Söz ver dır. Edebiyat da bu Fransız ata Sözünün hfikmünden kurtulama * *atştır. Ve ebediyyen kurtulamıya- sktır, Yaltır burada birkaç noktanın Mebarliz ettirilmesi Tizecdrs: 1 — Yabancı bir dilde yazılmış bir eseri şahalyetlerini, milli mahalli bususiyetlerimize, ör! Adetlerimize uymayan O kısımların yerleştirerek — lisanımıza mek, 2 — Herhangi yabancı bir dik de yazılmış bir kitabi aynen dili- mize çevirmek, 3 —— Fransıyen, ingilizce ve ilâh ©debi bir eserin mevzuunu yalnız bir esas, bir kanava gibi almak ve ve ve na bu mevenu kendi telâkkimiz, ba - yat tarzımız, ahlâkırız, karakte rimisa göre yazmak Sonunru şekil telife bayi ya kıodır, Çünkü doğrudan doğruya kendi fikrimizin mahsulü olan te | WE eserlerin bile mevzular: ars #mda umumi hatlar hakımındap daima benzerleri bulunabilir. Ve bunun © kadar ehemmiyeti yok- tur. Fakat tereiimenin biraz hususi bir geklinden başka bir şey olmr yan nakil - adaptation'larda doğru" dan doğruyu aldığımız yerleri gös | termek lâzmmdır. Böyle yaparsak “debi borcumuzu ödemiş ve itham ların, muaharelerin, önünü almıs oluruz. Şöhret kazanmış, alâka uyan - dırmiş, çök okunmuş, mubarriri sevilmiş eserlordon ilbam almak” | imkânların zayıfladığını görmekte” skandalların | İ Polonyada, Norveçte, Holandadı, ta, hatt o kitapları yerlileştirerek | makletmekte şerefimize dokunma cak, edebi hüviyetimizi lekeliye, cek, şöbretimizi nakisedır edecek bir gey yoktur, Nakledilen eseri ve touharririni söylemek, sükllin ba - kikate karşı muhabbetini ve say” gemi gösterir, okuyucu Üzerinde daha büyük bir sempeti uyandırır ve yükseltir, Şimdi gelelim “Sarı çarşaflı ka” dm” hikâyesine? Breliment Ekrem, imzasma bür. met ettiğimiz, eserlerine kalbi miden birer köşe ayırdığımız se vilmiş ve sayılmış bir muharri, bir “iymet" *ve bir “şöhret” tir, Ve muhakkak ki, “Sarı çarşaflı ka - dın” hikâyesinden daha güzel, da, ba nefis hikâyeler ibda etmiştir. “ğ Bir faarruz teşozbüsüne hazırianaa Mitler tercih vazıyetinde ! Önündeki üç yoldan hangısıne giüecek? Gileler ilerledikçe dünya efkâ, mumumiyesi Almanyanin yapacağı tanrruz teşebbüsünü (daha vaki görmektedir Esasen Alman devlet reisi Hitler erde söylediği söylediği bir mutukla da barbin 1041 senesi içinde nihayet bulaca- ğint bildirmiştir. Şimdi bizset İn izler de dahil olmak üzere her ur Almanyanm yakınlarda, yani bu ilkbaharda muhakkak bir taar, ruz tesebbüsü yapacağından bah- | İ sediyor. Böyle düşünmek mantıkidir, çön kü gün geçtikçe Hitler elindeki sir, Ordusunun #ühim bir kısmı RBalçikada, Fransada hattâ İtalya" da polis vazifesi görmektedir. Fibakikn Hitlerin önünde be , nüz düşünmek (işin vakit vardır. Esasen Almanya İtalyanm acemice Balkanlarda harbe başladığı gün - denberi seyirci vaziyette kalmıştır, Yine de ayni vaziyeti muhafaza & debilir. Fakat sunu da düşünmek İâzimdir ki gün geçtikçe Almanva nekadar zsyıfi:yorsa, İngiltere de İ o derece kuvvet bulmakta ve bil * hassa büyük Amoörikan yardımın b cağı tarih günden güne yak aşmaktadır. Bu vaziyet dahilinde Almanya #ürüklenmekte oldüğu (çıkmaza düşmemek için muhakkak bir ha reket yapmak mesburiyetinde ka- lacaktır. Almanyanın önünde üç taarruz yolu vardır: Garza, yani İngiltereye.. Şarka: Bir muharririn vav olması, SÂMEn | Yani Balkanlara, Cenuba: yani Ak asırlarca yaşaması için, maddecile | denize, rin iddis ettikleri gibi bir beyin, bir gövde, bir kafa, bir kel, bir bacak değil, bir eser, bir isim kâ- #idir, İste üstadım ve eski bir ba- ba destum olan Erelment Ekrem bu bahtiyarlığı idrak etmiğ insan lardandır, Fakat buna rağmen or. tada bir iddia ve itham var, Hem de ağ'r bir itham! Üstadın, ortada dönen değko- duları önlemesi ve meseleyi ay- dmlatması Wzyedir. Susmak bir nevi itirdi değil midir? Eğer “Varlık” takj yazıyı görmediyse, gimdiye kadar bir cevap vermeyi” şina bir diyeceğim vok. Fakat Münir Süleyman ÇAPAN “inema ve Tiyalrolar Şehir Tiyatr ... #stiklâ) Onddesi Komedi kısmında Akşam 1030 da” Kiralık Odalar Mer gün gişede çonuk temsilleri için bilet verilir pa Raşit Rıza Tiyatrosu Bakirköy Miltiyadi Cuma akşam Beni Öpünüz, 3 perde, osu sanmında İNGİLTEREYE HÜCUM Hitler Britanya adalarına ihraç yaparak İngilizlerle (o kozunu pay etmek Ümödinden henüz vazgeç - miş değildir, Fakat Alman erkânı hasbiyesinin bir kemi birçok teb. likeler arzeden bu teşebbüsten ves geçilmesini dahs muvafık görmek tedirler, Teerlibeler bu işin neka- dar müşkül olduğunu göstermiştir. İngiliz hava kuvvetleri tarafından Alman istili Mmanlarmın müthiş bombardımanı Almanlar tarafımdan hazrrlanmış olun ilk plânm tahak- kulunu imkünsız kılmıştır, Alman” ların bazı ihraç manevraları, bin lerce kişinin haysima mal olmuş” tur, Almanlar &a bu işin öekân - sulığını anlamakladırlar, Fransa © dan gelen yolcular Alman askerle, ripin suya girmek ihtimalinden fevkalâde korktuklarını söylemiş” lerdir. Bir an işin Almanların İngilte reye seker ihraç edebilmiş oldok- larmı kabul etsek bile aesbs va - HAvuN — Asya punlası X riyet ne olur? Alman askerleri İngiliz toprak lari üzerine geldikleri zaman bi- tin ağır harp raslzemelerinden mahrum kalacaklardır. Sonra Isin en mühim Kısmı isülâ piğninm he. men tamamen Almar donanmasına bağlı olmasıdır, İşte Alman erkâ, orarbiyesini en ziyade düşündü - ren mesele herhalde budur, Çin kü Almanyanın donanmasını Ww mamen güvenmekte olduğu kabul olunamaz. Fakat (bütün İmkânsızimlara rağmen Alman askerleri İngike reyi istilâ için manevralarına de - vam etmektedirler, Denizde, hava lar bozuk olduğu zamon Alman askerleri Jirond nehri ağsmda ma” pevra yapmakta, günde en az sekiz on kere suya girmektedirler. Fransız askeri mubharrir'erinder general Duvsl Alman ve İngilizle, rin harp şeklilerini gözden geçi * rerek şöyle yazıyor; Hitler İn - giltereye karyı dağrudan doğruya tasrrüz usulünü takip ediyor, Na polyon da bu sekilde hareket et . mişti,,, İngilizlere gelince: İngilizler bir kere daha Vollington sistemi olan endirekt metodu tatbik ediyorlar Malüm olduğu Üzere Vellington da Napolyonu Portekize, İsanyaya #ü rüklemiş ve orada Mağlüp ecmiz ti Öyle zanno'unuyor ki Napolyok usulüne taşebbilseden Hitler bu sis temin bir kere daha Vellingten *is temj önünde rgildiğini görecek. AKDENİZE DOĞRU Almanyanın conuba doğru sark mak, harbi Akdenize intikai ettir. mek ihtimali de meveyttur ve bu vaziyeti doğuran biç beklenmiyen bhâdişelerdir, Bundan birkaç ay &v- vel de Hitler harbi Akdenize ge - çirmek istemişti. O zuman Alman” ya kıtalarını serbest geçirmek İ. çin İspanyanm (müsadesini talep etti, İtalyanlar Süveyş kanalını elde etmek ümidile Nil üzerine yü rürlerken Almanya da İspanyanın Bili yardımı olduğu halde veya but yalnız başma Cebellittarığa hücum edecekti, İsanya Alman çizmesi altında © ilmeği kabul etmodi. Çünkü İta ya Büveype varabilecek kabiliyet, ten mahrumdu, Bu şersit altında İspanyaya yazık olacaktı. - Ispunyadan bir şey elde odeme diğini gören Almanya Fraasayı tazyike başladı. Almanya Fransa dan donanmasını, deniz ve hava ürlerini istiyordu, Bunları İngilte" rey karşı garbi Akdenizde yapacı. ğı taarruzâz kullancaktı, Laval bu işe taraftar göründü, Hitler de, Lavalden istifadeye bakti, Bugün Alman tayyarelerinin Ak denize ve İalyan askerlerinin i aranan tâlyaya gelmiş olmalari ağırlığın yine garbi oAkdeniz dolayısiyle Fransa üzerinde olduğunu ispata kâfidir, Esasen Almanyanın Fraw ayı donanma ve fslerini terket - £ için tazvik ettiği de haber ve rilmektedir, Eğer Almanya Pran . sa İle anlaşamamazlık ederse gene ral Veygand ile vani şimali Afri kaya yerleşmiş alan yani bir Fran sa ile mücadeleye mecbur kala - cakar, Pransanın ayaklanip tek * rar silâha sa ası hiç değilse Al man halkmın maneviygu üzerin - da müthiş bir tesir yapacaktır. Bütün güçlükleri bunlardan iba ret olmasma rağmen Hitlerin ce - nübü doğru harekete girişmesi ih“ timaü her zaman için mevcuttur, BALKANLARA TAARRUZ Almanyanın önunde üçüncü yol Balkanları tarruzdar, İngilterenin. istilâsı her gün biraz daha tehli, keli bir macert haline girdiğinden Hitler kanlı bir felâket şeklin) ah ması muhtemel olan bir teşebbüse girişmektense şanam:. başka bir öephede meselâ Balkanlarda teç- rübe etmeği düşünebilir. Almasya İngilterenin müstemle” xe ve dominyonlarma «el koymak için harekete oyeçmeği lüzumlu yörn ve bu ini tamamen boş du, ren wüttefiis Itslyaya havale ©© miş Mureşsi Gramani galip ge Yili “ola yer İngilterenin vaz ç yeti, haklişmtea gök Gti olurdu. Fanat İalyanlar üstlerine düşen vazifeyi hiç becetemediler, Bina , #naleyh o Almanya müttefikinin yapamadığı bu işi bizsat yapmak içim harekete yeçmeği düyünebi ir. Fakat yunu da kaydedelim ki Afrikadaki kuvvetlerin başarama » dikları bir. işi Asvadan geçmek suretiyle harekete mecbur olar Almanya da yapamaz, Fühakfka | Almanlar İngilizlerin Libya ve Ar | navutlukta pek fazla meşgul ol , duklarını sannediyorlarsa bu da İngiliz erkânmarbiyesini tanıma - dıklarmı ve İngilterede harbi ida- | ye edenlerin hor ihtimali gözönün de tutarak hareket etmiş oldukla, rım bilmediklerini gösterir, Hitler Asya yoluyla Süveyşe doğru sarkmak (istediği takdirde hangi yolu tereih edecektir? Haritaya bir göz gezdirdiğimiz zaman yegâne kullanılır yolun Ka radeniz olduğunu görürüz. Esasen Hitler ve arkadaşları da bu yol > dan istifadeyi uzun müddet düşün | düler, Almanlar plânlı hareket et- tiklerinden evvelâ Romanyayı el. de ötmek için demir muhafışları altıpla besleyerek kendi menfaat - lerine çalıştırdılar. Berlinin bü - Gön arşusu Bükreşte arzularını muhalefet etmiyecek bir bükümet kurabilmekti, Bundan #onra Al - manya kendi isine yerıyacak olan Mmanlardan kolsyen istifede edebi, Virdi, Romanyada vaziyete hâkim olur olmaz (o derhel Köstence ve Kalas limanlarından istifadeye baş Isdı, Geçenlerde gelen haberlere göre Köstence ile-Bükreş arasın - daki demiryolunun yalnızca asker” lere tahsis edilmis olduğu da sn. taşıldı, Almanya Romanyanm Köstence ve Kalas gibi limanlarma ve Bul garistanla Yugoslavya hudutları - na büyük tahşidat yapmıştır. Almanyanın Bulgaristan Üze - rindeki tazyiki de mallımdur. Kra* Borisin o Almanya seyahatinden ve Salzburg seyahatinden avdette söylediği nutuklan ve memleket - te yapılan nümayişten Bulgar mil, letinin mihverle el ele barekeie hazır olmadığı anleşiimışır. Profesör Filofa Salzburgda Al» man prensiplerinin bildirilmiş ol» uğu muhakkakur, Fakat meler Konuşulmustur. o bunlar hakkında kati tahminler yanmak herhalde pek yersiz Ab nın Bulgaristana işbir *iği ve mukabil Dok verdiği giti ves YuBA da komgularını teeavüz etmi hir hazırlık madr? Berlinde Yugoslavya ile Bulger ristanı biribirine bağiamak için bü yük bir © gayret göstermektedir Tabit bunun muhtelif setepleri var dır. Eğer o Almanya Bulgaristana doğru yürürse Yugoslavya hiç şip hesiz Alman kuvvetiçrine cenah » tan (arruz etmek zevkine mula- vemet edemiyecektir, Fakat buna mukabil Yugoslavya Almanyanın emri alana girerse bu tekdirde Bulgaristan muhalefet etse bile, Almanya, çevrilmiş olan Bulgaria tanı kolayça korkutabilecektir. Bul garistanın alu milyon uüfusuna © mukabil Yuşoslavyanm nüfusu 12. milyondur. Nüfür meselesi bu gün kl darpte mühim vel oynıyan bir unsurdur. Fakst Balkan vaziyeti ne olursa olsun, Bulgaristan bo » Yün eğsin veya eğmesin Almanya Balkanlama bir harekete geçmek ve kendisi içni , kendi tabirlerin- ce * hayati ehemmiyeti haiz olan siratejik mevkileri işgale teşeb - j büs vaziyetinde bulunabilir. Fakat Bulgeristana (yapılacak taarruz nihayet hareketin bir km, mint teşkil eder. Bulgaristan bir sıçrama tahtası olurak kullanıla * bilir, Mesele taarruzun o bünden sonra hangi istikamete teveectih cureağindedir. Bam mütehassalar Hitleri Bal yaya yardım için Yunanistan &8 , rine taarruz edeceğini ve Yunan ordusunu geriden vurarak cephe de çok müşkül vaziyette olan İtak yan ordusuns rahat bir nefeö idi. racağın #öylmektedirler, Diğer Diğer taraftan Almanya Bulgari" (Devamı & ncrda) HABER'iN Bulmacası 94018 | oldun sağa: “ 1 — Ekmekginin başka diki kelime? bir emrin dersi, & — mi edatı, kuvvetli inen bir. Moladın sesi, 4 - İsim, kuvveti skaz suyun aitahede birhartın Okusuşu ö Temaşa, gizli, şey, & — Kalbur, KAYe gi şa, 7 Afrikmdaki eski Alman Müş temlekesi, $ — Başgöz eden, hir #mir. 9 -— Bir yemiş. imar edep, 10 — BİK edutin kısaltılmışı, yemek, puta, YA — Muhafaza eden, zevk, Yukardan aşağıya: $ 1 — Büyük bir bıçağı beşir wen, tiki kelime), 3 — Gelir, yiz yıkama; © sak yer, 3 — Bir defa daha iekrare, derseniz bitmez tükenmez şikâyet © tur, hayvana yakışır, 4 — Yedikleri mizden, bu da öylesi, içtiklerimizden, 3 — Zabit, mola, çağırma edalı, G- Bir hayvan, sabahlık, 7 — Kapıdar #yarıya (rlamasına sebeb elan. e, inek, & — Ancak eşeğe hitap (öder | bir emir, bazısı, bunu yaparken göz ykarır, 9 — Beklemeye tahammii 10 — Ağzıma sp çiğniyebilirsin, YE etinde bir iskele, Oxi — Yaratan, istiğne. 109 numaralı bulmacanın tasiği: 4 — Kiremidiyok, 2 — Alimmet, La ie, 3 — Rahat, kavak, 4 — An Ya, ova, 4,5 —B,D, Jam, 0 — Ee nikonu, Ya, 7 — T, Timar, Katar 8 — İyi, As, Kel, 9 -- Ve, Akamamak, 19 i w Atak, Hademe, 11 — R, Savaş, Laz.