6 Aralık 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başka kimseyi göndermedi; çün" kü Hacr Muradım asıl maksadından haberi yoktu. Ona göre, dağlı misa” firin ardından beş kişiyi gönder” mek ihtiyat ve tedbirin son derece" si demekti, Nazarof küçük zabitten daha et raflı düşünmüş olmalı ki kocaman Macar atını yavaşlattı; ancak dört arkadaşmın kendisine yetiştiklerini anlayınca yeniden dörtnala kaldır” dı, İgnatiyef beyaz yolda âdeta ka" yıp giden Hacı Murada uzun uzun — Atı da kendisine benziyor; bu kadar koşacağı hiç umulmaz! Nazarof tüfeğinin dipciğini okşa- dıt ' — Misafirimiz olmasaydı. şimdi yere sererdim. , —— Seninki de sana benziyor! —- Doğru söyledin; bak nasıl yer tişeceğim! | Kamçısmı iki defa atınm sağrısr nâ vurunca arkadaşlarını geride bıraktı; dağlılarla olan aralığı git tikçe azalıyordu ve bundan gürür duyuyordu, Bununla beraber öteki- lerin de ancak on beş yirmi adım arkadan geldiklerini nal seslerin” den anlıyordu, oönü — di — | DAĞ YOLU,.,; Güneş masmavi gökte pırıl pırıl gülümseyordu. Yollar, sular, ya maçlar bol ışık altında hayat arzı" larmı kamçılryorlardı; dağlar on lardan daha güzeldi ve bu dağların | ötesi kimbilir ne güzeldi! Nazarof dişlerini sıkıyor; dudak: larmım uçlarında alaylı alaylr ve kızgın bir gülüşle homurdanıyor İuş — Sen benim elimden kurtular mazsın! Yaptığın cinayetin hesa « bimr vereceksin!.. Yoluün dönemecinde biran durdu, verda yatan Halil beye baktı; ah nmdaki derin kurgun yaraamı kan pıhtıları kaplamıştı; sağ gözü, ya nağı, tozlu yolun avuç içi kadar bir yeri kızıla boyanmıştı. Nazarof o nun devrilmiş göz kapakların - da, solgun yüzünde, hareketsiz vü" cudunda hayattan hiçbir iz göre. medi: — Ölmüş!.; Ve L Dedi; atmr yeniden kamciladı; şimdi Hact Murada daha çok kızr yor; âdeta intikam hırat duyuyor” du; kendisine o kadar emindi ki o gösterişsiz. dağlıyı, aylardanberi kendi aralarında afyon yutturulmuş bir kaplan gibi sessiz yaşamış olan korkunç adamı küçük görüyordu. — Nalp, şu domuzun kafasma bir kurgun sıkmak istiyorum! Nazarofun yaklaştığmı anlıyan Hanefi böyle söylemişti; ötekilerin de aynı arzuyu duydukları şüpher $İzdi, — Hayır... Brrak, gelsin! Eğer atlarmı biraz zorlasalar kor valryanları kısa bir zamanda çok geride bırakmak mümkündü; fakat HBacı Murat bunu yapmıyordu; her halde tasarladığı bir şey vardı, Nazarofun sevinç ve gururu son dereceyi bulmuştu; çünkü yarışı kazanmıştı. Müritlerin aralarmdan kaydı; İki üç adım önde giden Hacı MWm soluna geçti: —— Arkadaş, dur bakalım! Ku * mandan bu kadarma İzin vermemiş" ul'ı —H0 A L — Dur, diyorum, İşitmiyor mır sun? Hacı Murat, sol eliyle, daha hızlı gitmek isteyen atının dizginlerini çekti; sağ elini de tabancasğma gö" türdü; kılıfından çıkardı, Nazarof çok kızmıştı: — Dür artık, şaka yeter! Diye bağırdı. Aynı zamanda Ha" et Muradım srmsıkı tuttuğu dizginler re el attı. O anda Hacı Murat ta'" İ bmıîayxkuağmgüğıumgevhdlve ateğ ettl Nazarof ürperdi; irkildi: Diye inledi; yüzü karıştı; kolları vana adcıldı ve önce âtmm sağrısı” Ç ÇŞ eT ERN Famase GÖ RRA 7 gnn p GF A NK H na, Bonra tozlu yolun kenarma yu varlandı. Tabancanın patlayışmı müritler bir hücum kumandası telâkki etmiş” ler; hemen geri dönerek — kılıcları çekmişler; Nazarofun arkadaşları na saldırmışlardı. Mısır ve pirinç tarlaları arasındaki bu 1ssiz yolda küçük bir süvari harbhi başlamıştı, Dağlıların hücumları o kadar an" sızın ve hızlı olmuştu ki kazaklar tabancalarımnı kullanmak için vakit bulamamışlar; kılıçlarını ancak çe" kebilmişlerdi. Çavuş Frapontof: — Miakin, çabuk zabite haber ver!... Dedi, Sonra arkadaşlarıma cesa* ret vermek için bazı sözler söyle- mek istedi; lâkin bir kılıç onün ağ zmmı kulaklarma kadar yardı; ikin” ci bir kılıç boynunu yarı yarıya kes" mişti; atlı yuvarlandı; at şahlandı ve kenardaki tarlaya doğru rast" gele kaçtı, İgmatiyef'in atı ilk hamlede ürk” müş; yere düşen süvarinin sol ba" cağı kırılmıştı. Petrokof göğsüne ve boynuna saplanan iki kurgunla vurulmuş; atımnm yelesine kapan' dıktan gonra bağ aşağı yuvarlan" mıştı. Mişkin kaçryordu, Hanefi jile Hamza önüun ardma düştüler; fakat pek hızlr gittiğini, yetişinceye kadar Hacı Murattan çok u_za.k düşeceklerini anlaymca geri döndüler, O zamana kadar Il- darla Fatah bütün kazakların işle* rini bitirmişlerdi. Nazarofun atı sahibinin yanmdan ayrılmamıştı; Hanefi onu yedeğe almak istedi; fakat Hacı Murat: —Btrak! Dedi ve atmt sürdü; müritler de dört nala kalktılar. Nazarofun atı kendiliğinden onlarm — yanıbaşmda Biraz sonra arkadan ve derinden bir top sesi duyuldu; bu, askerin silâhbaşı etmesi için verilen — işa" retti.., Nuha kumandantı Karganof, MI. şikinin getirdiği haberi yaverin * den öğrendiği zaman: — Hay gersem herifler.. men onu buraya getirin! Demiş; odanm içinde bir iki de, fa hızlr hızlr gidip geldikten sonra dışarı fırlamıştı. Artık — mahvolmuş — demekti. Prens Voronsof onu müutlaka as - keri mahkemeye verir, mahküm ettirir; Siberyada zincire vurdu - rurdu. Kapmımn önünde Mişkinle karşı- laştı, zavallı neferin üstüne yum' ruklarmı sıkarak yürüdü: — Nasıl oldu? — Kamenef ne yaptı? Şimdi nerede? (Devamı var) He- Muhtaç çiftçi ve göçmenlere tohumluk kredisi 6 milyon 750 bin liraya çıkarılması için Meclise bir lâyiha verildi Ankaradan bildirildiğine güre, göçmenlerle nakledilenlere ve muhtaç. çiftçilere tohumluk ve yemek dağıtılması hakkındaki kanunla açılmış olan beş milyon liralık buğday yardım kredisi 6 milyon 750 bin liraya çıkarı. maktadır. Buna dair lâyiha Meclis ruz- namesine almmıştır. Meeclisin bugünkü toplantıda bundan baş. ka Bolu meb'usu Lütfi Göre'nin askeri ve mülki tekaüt kanunu- nun 66 ncı maddesine bir fıkra ilâvesine dair kanun teklifi ve buna dair hazırlanmış lâyiha, nım birinci müzakeresi de yapı- lacaktır. Zengin cihiiyarı öldüren katil Sıkı araştırmalara rağmen Geçenlerde, EFoşiktaşta para, sına tamaan öldürüldüğü anla- şılan 68 lik Mehmet Toelli'nin katili bütün sıkıtakiplere ve a. raştırmalara rağmen ele geçiri- I isti Katil kendisinden şüphelenil, diğini öğrenir öğrenmez ortadan kaybolmuştur. Maamafih zabr- ta ve müddelumum!lik katilin hüviyetini ve eşkâlini bütün memleket karakollarına bildir. miş olduğundan birkaç güne kadar ele geçirilmesi muhtemel- Hariciye başhukuk müşavirliği Ankaradan gelen bir habere göre, yüksek tedrisat umum müdürü Ekrem Menemenciof'lu hariciye baş hukuk müşavirliği- ne tayin olunmuştur. İngiltereden 5 milyon liralık manifatura getirilecek | İzmir kurumeyva tacirlerinden mürekkep bir heyet ile İngiliz korporasyon —mümessilleri ara- sında şehrimizde yapılan müza, kereler müsbet bir gekilde neti- celenmek üzeredir. İngilizler ye. niden mühim miktarda kuru- meyva alacaklardır. Diğer taraftan manifatura ta, cirleri ile İngilizler arasmda görüsmeler yapılmaktadır. İn- giltereden 5 milyon liralık ma, nifatura eşyası getirilmesi hu- susunda anlaşmışlardır. | A BER — Akşam Postası | Yeni Ticaret | Vekili İhtikârla mücadele işinin bilhassa İstanbulda Şiddetlendirilme- sıni emretti Yeni Ticaret Vekili Mümtaz OÖk- men dün mmtaka ticaret müdürlüğü- ne tahriri bir emir göndermiş ve Je tikâr hareketlerinin bilhassa İstam bulda fazla görüldüğünü, bunurn & Ü- ne geçmek için İcabeden tedbhirlerin almmasını bildirmiştir. Vekâlet, şimdiye kadar, — teğkilât noksanlığı yüzünden yapılamıyan &r kı koöntrollerin takviye edilmesina k&rar verilen yeni kadrolarla istenil- diği gibi icra edilmesi lâzımgeldiğin: de ayrıca tasrih etmektedir. Mımmtake ticaret müdürlüğü, elindeki memur- larla derhal dün piyasada şiddetli b'r kontrol hareketine başlamıştır. Bu köntröllere devam edilecektir. Diğer taraftan, maliye, iktısat, zi- raat ve ticaret vekillerinden mürek kep yen! heyetin, aynır zamanda itha- lât v t eşyamıza fiyat takdiri ile de meşgul olacağı Ankaradan ge- len haberlerden anlaşılmaktadır. Bu vaziyette şimdiye kadar fiyat takdiri ile meşgul olan fiyat mürakabe kör misyonlarınm vaziyetlerinde de değte şiklik olacağı anlaşılmaktadır. Bu köo ralsyonların, bundan sonraki vazifelir rinin başlıcalarından biri de istişari mahiyette fiyat raporları tanzim edip merkeze götdermek olacaktır. Bahvofe nohüat karıştıran Kuru kahveciler yakalandı Emniyet altımcı şube memur. ları kahveye nohut karıştıran bazı kuru kahvecileri cürmiü- meşhut halinde yakalamışlar. dır. Haklarında takibata girişi- len kuru kahveciler şunlardır: Eminönünde — Tahmiste 11 numaralı kuru kahveci Hüsevin, 20 numarada Vehbi Secan, Sa, buncuhan caddesinde 2 numara- da Mehmet Ragrıp, 32 numarada Ağavni Tonik, Miısrreilar —cad. desinde 25/23 de İsmail Tan, 41/39 numarada Mehmet. MEVLİT (ü& Zühtü paşa torunu ve sabık büyük memurlarımızdan Abhdür. rahman Zeki Grin kızı, genç yaşında uful eden Sabahatin ru- huna ithaf edilmek üzere, önü., müzdeki pazar günü öğle nama- zıniı müteakip — Kızılttoprakta Zühtü paşa camiinde mevlidi & gerif okunacaktır. | Gazeteler gen” 6-8 sayfa çıkabilecek Başvekil tasvip etti, Vekiller Heyeti karar verecek Ankaradan bildirildiğine göre, memlekette kâğıt sevkinin artı. mı ve gazetelerimizin ilân ve yazı basmakta çektikleri zorlu. ğu gören Koordinasyon heye- ti, gazete sayfalarının arttırıl. maları için Başvekâlet nezdinde teşebbüslerde bulunmuş ve bu teklif Başvekil Doktor Refik Saydam tarafmdan tasvip edil- misştir. Gazetelerin hacimlerine göre her gün altı veya sekiz sayfa çıkmaları için hazırlanan kararname bugünlerde Vekiller heyetine takdim edilecektir. bir_mil_yon küsur _lira İsviçre keçi Poynuzu istiy - Dün İstanbuldan Amerikaya yarım milyon liralık afyon ve Almanyaya 250 bin liralık tütün ihraç olunmuştur. Bundan baş. ka ihraç mallarımızla dün İz- tanbulda bir milyon 10 bin lira, lık ihraç yapılmıştır. İSVİÇREYE KEÇİBUYNUZU Diğer taraftan son zamanlar- da — keçibuynuzlarımıza rağbet eden İsviçrede, yalnız geçen hafta 1 milyon liralık keçibuv. Nuzu almıştır. İsviçreye — gecibuynuzu ihra- âı.tı devam etmektedir. ————— Cemal Ziya Iç ticaret müdürlüğüne getirildi Halen Fransa hükümeti nez. ' dinde ticaret mümessilimiz olan : Cemal Ziya, Ticaret Vekâleti iç | ticar t umum müdürlüğüne ta- yin edilmiştir. Vekâlet. standardizasyon mü, dürü Feruk'un uühdesinde bulu- nan dış ticaret dairesi reis ve, killiği salâhiyetini de refetmiş- - < Hâl deynekçisini vuran dört sene yatacak Sebze halinde ruhsatsız ha, mallık yaptığı için kendisine iş vermiyen hal deyne':cisi Mehmet Aliyi ödürmek maksadiye ya- rdlayan Tahir adındaki hamalın duruşması dün ikinci ağır ce, zada — bitirilmiş ve suçu sabit görülerek 4 sene müddetle hapis cezasma mahküm edilmistir. Mmz Ü- Bi çi eÜ & Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçım, bugün "Bal- kanlarda vaziyet" başlıklı —makale- sinde, İngiltere harbi akim kaldıktan ve kış mevsimi de hulül ettikten som ra mücadelenin ağırlık merkezinin Akdenize ve Balkanlara intikal etti- gini, mihver politikasma taraftarlık ve propağandacılık eden bütün gaza telerin Balkanlarda çök mühim hâdi- selerin zuhur edeceği haklkımda keha- nette bulunmıya başladıklarını, Bal- kanlar deyince de bilnassa Türkiye ve Yunanistanı — kastettiklerini, mihver devletlerinin bu iki devletten #çık bir vaziyet almalarımı istiyeceklerini İlân ettiklerini anlatarak diyor ki: “Bütün nazarların Akdenize ve Bab- kanlar havalisine in'itafımndan gonra, henüz çok bir zaman geçmeden, tah- min edilen mühim değişikliklerin ve altüst olmaların hiç birinin vukua gel- mediği görüldü. Vakıa, Balkanlarda gok, pek çok mühim bir hâdise oldu. Fakat bunü o felâket müjdecilerinin hiç biri akıllarmdan geçirmemişti. İ- talyanm birdenbire Yunanistana hü- cum etmesi ve Yunanlıların cesur ve kahraman müdafaaları pek çok he sapları ve ümitleri altüst etti. Roma- da birkaç gün içinde ezileceği zanno- lunan Yunanistan, bir aylık bir harp neticesinde Akdenizdeki İtalyan tehr didin! âdeta sıfıra İndirmiş gibidir. Buügün Yunan orduları Balkanların te- tiklâl ve haysiyetlerinin bir şampil- vonu gibi İtalyan istilâsını defadiyor- ŞSt lar. Bu yalnız mahalli bir tesir yap- makla kalmıyarak bütün elhan polt- tikasında bir rol oynayabilecek — bir mahiyeti haizdir. İtalyan kuvvetinin kıymetsizliği meydana çıkması üzeri- ne dünya politikasında behemehal vur kua gelecek lnkişadlara İntitaren şimr dilik yalnız Balkanları düşünürsek, diyebiliriz ki Yunan zaferi, henüz kali neticesine varamamış olmakla bera - ber, hiç olmazsa bu kış mevsimi için Balkanların sükün ve sulhunu kurtar- miştır. Küçük ve kahraman Yunanis- tanm Ha ettiği bu hizmeti bütün Bal- kanlı dostları derin bir. memnuniyet ve muhabbet ile karşılamaktadırlar.” Başmuharrir bundan sonra, Yuna nistanla Türkiyenin vaziyetlerinin çok açık olduğunu, Yunanistanım ölmez idealleri uğrunda büyük bir azimle harbettiğini, Türkiyenin de İngilterey le ittifakma sadakatini salâhiyettar bir ağızla ilân ettiğini, Türkiyenin hiç bir macera aramıyacağını, ancak her ihtimale kargı dalma hazır ve tetikte yekpare bir kale gibl durduğunu, iki devletin bu vaziyetlerine Sovyetlerinm yüksek görüşlü siyaseti de inzimam edince Balkanların artık mihver dev- letleri için müsalt bir zemin olmaktan çıktığımı, bu hâalin Bulgaristanda bir derecave kadar haval sukultuna s#eböab olduğunu, Bulgaristanm sulha, fa- kat kendisine hediyeler ve bah- şişler veren bir sulha bağlı ol- duğunu, bir tek silâh patlamadan ele geçirdiği Dobruca gibi Makedonya ve Trakyayı da bu sayede hudutları içi- ne gokmaya muvaffak olacağını san:- dığını, fakat heman hemen müvazi bir istikamet takip eden Türk, Yunan ve Sövyetler politikalarmın Bulgaristanı memnun edemiyeceği ve bunun onca ancak bir uslu oturmak gulhü olaca- ğinı anlatarak yazısına şöyle devam ediyor: “Yugoslavyyadan mufassal ve meyv- suk habericr pek almamıyor. Fakat Yunan zaferlerinin orada da derin bir ferahlama husüle getirmiş — olacağın- da şüphe edilemez. Coğrafi — vaziyeti icabı, mihver devletlerinin tazyikleri ne pek maruz bir halde kalan Yuğos lavya, mihverin bir kolunun kırılması neticesinde daha rahat bir nefes ala- bilir ve karşılaşacağı zorlukları daha serin kanlılıkla muhakeme İmkânını bulabilir. İstiklâl ve hürriyetlerine pek merbut olan Yugoslayvyalıların, feabederse, vatani yazifelerini Wada kusur etmiyeceklerine kimsenin şüp hesi yoktur. Fakat Yugoslavyadan, sebepsiz yere, bir maceraya atılmak hareketini baklamakta de müna vak- tur. Büyük bir dirayet ve kiyaset ile memleketin mükadderatma riyaset eden Prens Paul, Yugoslavyanın — se- lâmet ve şerefi için en münasip yor in pek güzel takdir ve tayin edecek- tir. Bundan dolayıdır ki Yugoslavya da Balkanlarda istikrar ve sükün ü mini bahsinde mühim bir âmlil ola- caktır. a Romanyaya gelince...., Fakat artık bir Romanyadan bahsedilmesine im kân kalmış mıdır ?" Vakıt Asım Us, bugünkü —makalesinde Mill! Şefin, mülkiyenin yıldönümünde söylediği nutku tahlil ederek, bilhas- sa “Milletlerin çok mücadeleci ve yır- trer oldukları bir zamanda yeni Tür kiyenin istikbaline hükmetmek Üzere yetişecek arkadaşlardan, büyük hiz- metler ve çok yüksek vasıflar bekli yoruz. Bu vasıilar sizde vardır. Ka:- nımızda vardır. zira bizim milletimiz milletlerin en büyüğü, en şereflisidir." cümlesi üzerinde düuruyor ve Ali Rıza Artunkalın aynı gece valinin Üçüncü hizmet yılı şerefine Parkotelinde veri- len ziyafette anlattığı bir hatırasını naklederek şöyle diyor: “Devlete hizmet İçin Türk mllleti içinden yetişen her Türk gerci Müli Şefimizin dediği gibi kendisinde bu fedakârlıkta bir millet kamı buülundu- ğunu düşünürse her hal ve kürda Üzer rine düşen vazifenin de namıl yapılmu- sı lâzım göldiği anlaşılmış olur.” ' faraffar olmuş ve bunu £ niz Refik Saydam da niş, Demek oluyor ki bir zamanda biz matbu wvelki karara dönmüş ve biraz daha çok 1âf ed imkânma kavuşmuş © Şurası muhakkak kararım tatbika başlandığı lerde, okuyucu bizi, az konuşmaya alışmış dolayı konuşmryan de görecekler, belki ipe sapa gelmez şeylerle duğunu göreceklerdir, dilerini. şimdiden temin ki bu acemlilik pek az dovali cektir. Ük B E VETİ İt & Kİ &? ye uygunsuzluk: “Geri kalan — (800) arabâ de | (860) tanesi tek, (440) çift numaralıdırlar.,, Hayır, dırlamaz, POLİSTE, Âtları azan arabâ Bir adama çarptı, da bir mağazanın vitrinine girdi Bir arabacı da kett arabası altınd” kaldı Mmhmm% seyin dün arabasiyle birlikte F a kaleden geçerken, atlar birden miş ve 76 yaşımda Hüseyine ı d V. Atlar bundan sonra da K nxmmnrıdııbrlkıımmll“#, buiohımı:ammumw# mıştır. Müsâdeme —sönunda b camları yere inmiş, kornişler lanmıştır. Arabacı yakalanmış, hıw*" kibata girişilmiştir. : Dün, bundan bquuı-ırı"'_'_' zası daha olmuş, arabacı B““,.ı basiyle Davutpaşadan geçerktl gF vuonıılnıhybodırıkdüımu!“..f banım her iki tekerleği ' miştir. Ayıumdmnmuhumi“wn den ağır yaralanan arabaci paşa hastahanesine kal i mmışrmu% Zabıta memurları dün :îv"' caddesinde Mehmet Alinin yt dımurummmışwı!:;gf Cemal adında iki kişide esrar PU V yer lardır. Esrarkeşler kaçakçılık mesine verilmişlerdir. DAN BİR GENÇ KIZ TRAMVA DÜŞTÜ kızı Viktorya, dün, Taksimde M ya binmek isterken, düşmüs: bir BAF nı kırmıştır. Genç kiz bayglü de Fransız hastahanesine M tır. ——— Şoförler coııııyouı;: bir Zİ ömemine Si sayfasının Nı’“ çüncü sütunlarında, goförler T yyarl idare heyetinin otomobil başlığt a tevziatmdaki yolsuzlukları pib: tında intişar etmiş olan 7';“, top 940 tarihindeki idare heyt lantısmda tetkike şayan görülü Ü g mize de imkân yoktur. murakabe eden makamattan emirler Üüzerine teşkil kete geçmesi kabil olacaBı” yazmınmıza vesile olan celerinin yanlır mAnsumun rica ederiz. n E “ v

Bu sayıdan diğer sayfalar: