24 Kasım 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

24 Kasım 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d .ı? Tağmen &iz bir ka . 'W'w h[tmma 1940 HABER — Akşam Postası /_ - aK DAN dca Vi " ÜCETG 5İ “18- Yazan Cek London lütfen, biraz da Yoklayınız. Sizi bu « Mmiyim? Burada da zannederim "'“dlm. Şimdi bağıra ÇSt #tüğiniz bu vaziye" M Hdas etmediniz mi? | , “da kaldmız; ben de Ki dbenize kapıldım. O : heden benim ol * % Beldiğimiz zaman dim, Sizden hiçbir i bilâkis size Sid . h'll yahut Havay'a Ye ettim, Siz ise ettiniz. Söyleme — el | Ucuna gelen keli. Mülâyimini aramak Si a olan genç kiz y Slnü ikmal etti: Kabul ettirdim, demek ““'-ğ!.l mi? No sıkılı * &enize! Beni incite- y Şra,,. &ı hasil isterse öyle İstediniz ki yanım' Sfatiyle değil bir er . Mademliü erkak Blt istiyorsunuz, l'“huşu,omm ve bir &der gibi söylüyo . Benç kızın göğsü L : “Wân. kıvranan genç < » Ona kosmak, kol - dolıyarak: Derestise <Jlâyık bir * Üye haykırmak ar" N Vermiverek hisleri" Ve Jan'ı büsbütün ıg%dı Ayni sükünet va kç TAbilirdi? . dedi - zar “Üyle olması icap edi' burada kalmakla Ydanız dokundu; ve l'&le sizden vazgeç- i “ * gelen iş meselesin” 'ıl Bibi buna muva- e de sahip oldu. bi Sizin — esirinizdir. sönra siz olma' . Artık kalbim de Bu hususta bana borçlusunuz. — Tuhaf şey, demek oluyor ki şimdi de yine ben size borçlu ka- lyorum öyle mi? Bakınız, aklıma ne garip şeyler geliyor. Sadece, sizden ve sizir bitmek tükenmek bilmiyen sitem lerinizden kurtulmak için önümt çıkacak herhangi bir kimseyle ev- lenmeği aklımdan geçitiyorum, Evet, meselâ Noah - Noah'ı, yh hut Adamo . Adam'ı, yahut da Lalaperu'yu veya herhangi bir zenciyi kendime zevç olarak inti' hap edeceğim., Hiç değilse böyle- leri benim emrimden dıtarı o'lımaz ve bana emretmeğe kalkışmaz. Sonra da canrmt sılkkmağa başlar dı mı derhal defeder ve çıkar gi derim. Kocam olduğu takdirdevse, siz yahut herhang! bir kimse ar - zum hilâfına bana kur yapmağa kalemaz, Öyle sanıyorum ti © takdirde kalbinizin tesolli için bana muh . taç olduğunu falan ileri süremez * Siniz. . Jan Laklant o derece sin'rlen - mişti ki Şeldon gülmeğe beaşladı. Fakat bu gülüş zâhirf idi; içinde gülmek arzusu olmamasına rağ * men gülmüştü. Sonra haşin bir sesie bağırdı: — Siz ruhsuz bir İnsansınız! — Ruhbsuz bir —insanım öyle | değil mi? Öyle ölsun! kabul edi- yorum, ne yaparsınız? — Yapılacak — hiçbir sey yok, fakat kendine neden bir kadın şek linde yaratıldığmı — soruyorum? Neden sacçlarınız harikulâde nefis bir kadın saçı, Neden dudaklarmız harikulâde nefis bir kadın duda. | ı? Bunun cevabını ben yine ken. dim verdim, Bu kadar hnefis saçlarmız ve dudaklarınız var, çünkü siz bir ka' dınsmız, Şayet bugün hu kadın Sİ- zin — varlığınızın gizli kalıyorsa emin olunuz ki gü" nün birinde uyanıp meydana çı * kacaktır. Jan Lakland bağırdı: — Allah göstermesin. Gendg kız bu sözleri o kadar ta. bit ve samiml! söylemişti ki, Şel. don tekrar gülmekten kendini ala” madı, (Devamı var) !R'İn bulmacası 4 '-"5673910 ; | 2 — A, İ, Ait Ni, * — Araş, Res, A, hi ge S l— er. sen benim yar | Neolur, bana BU kadının bir ku '%1 da bileyim. telkin eden bir tar “lîadı eden bir '%ızç bir kusuru yok. Ha güzel bir kız. Valde sultan onu ne' q;::% etmiyor da ba % in kulağına eğildi: ih başmı atesşe — sal Malüm ya, efendi' tabiati vardır. K * 5 — Ciyadet, Ki, 6 — Ateş, M, Bal. T — B, T, Seziş. 8 — Er, Kenar, M. 9 — Yanıltmak, 10 — Fertik, Ev, SOLDAN SAĞA: 1 — Gemi tayfaları, 2 — İtiyat ede- rek, 8 — Parça, birdenbire. d — Kö- kulu bir ot, selâmlığın aksi. 5 — Halk dilinde çarşaf, kafa, nida, 6 — Bir hece, yol. 7 — Böz, kimsesiz, biçare. &8 — Bir şeyin hayal veya ışık halin: de görünüşü, Suriyede bir şehir. 9 — Vitamini çok bir sebze, 10 — Pullusu makbüldür, bir millet, YUKRARIDAN AŞAĞI: 1— Kesen bir âleti yapan sanat kârlar, & — İsttarak. 8 — Afrikada büyük bir Ülke, tohumla mahsul ara- sı, 4 — Çal, nihayet. 6 — Şeffaf bir cisim, orada Üzüm yetişir, bir hece, şair Ziya paşanın meyşhur bir aeszeri. T — Nota, kabile. £ — İrat yapı mab zemeasinden. 9 — Bir çalgı, öpücük. : 10 — Anadoluda bir şehir. ı?ı ğer Lukreçyaya tutulursa, bıkın * cıya kadar ondan ayrılmaz, Hal buki, efendimizin bu işlerden daha evvel görülecek mühim işleri var. Recep düşünmeye başladı: — Anladım.. Anladım.. Hayırlr sı Allahtan. Ve yürüdü: — Ah, şu kâfir kadını bir kere görebilseydim. Ayşe, Recebin kolundan tuttu: — Onu görmek istiyorsun gali ba? — Şüphesiz. Görmele hakkım değil mi? Mademki valde sultar onu bana cırağ etti.. Elbette tör 'sif edilmeğe başlandı. ve bomburdiman kelimeleri bil, derinliklerinde | Bâssa 1911 den'sotira - tayyare, Hav.—..cılık banıslerı Aleş yağınuırn İktibas eden: Mecdi EKÖN .| 3 - Hava bombarcımanlari: 15 1nci aacın ikinci yarısında evelâ havan toplarnıda bilâhare her nevi toplarda içleri oyularak | patlayıcı maddelar — doldurulan mermiler kullanılı. .a başlan- dığı zaman eski “Âteşi 1 lar vuvarlak mermiler" oluverdiler. top. bomba ît;rer Te" aıîmdıım Amerikan Stratosfer balonunun içi Büyük ve üuzun mesafeler. deli hedeflerin bombardımanı böyle bazladı. Topçuluk sahasımda kavdedi. len ilerlemeler top mermilerinin teklnülünü intaç etti. Böyle muhtelif şekillere bürünen mer- miler nihayet “Bomba” adını a. larak yeni bit gekil alârlar. İlk zamanm top mermileri bomba, ya ifrağ edildi ve bu yeni harp vasrtası el ile kullanılır bir si, lâh oldu. Fakat bomba kelimesi top mermilerinden baska bir | mâna ifade etmesine rağmen !bopçu atısları da yanlış olarak “bombardıman” kelimesile tav, Bomba lerden karadaki hedefler üzerine bomba bırakılmağa basladıktan sonra çok kullanılmağa baş. landı. Bugünkü askert teşekkiüllerde “bombardıman tayyareciliği” ta biri büyük miktar ve mıkyasta. ki bombaları yakm ve uzak me- safslera naklederek düşman ara, zisi Üzerine brrakan tayyare kuvvatleri için kul'anılmakta, dir. Bir nevi “hava taarruz küvveti” ismi de verilebilecek olan bu kuüvvet bugünün belli baslı devletlerinin en mühim un, surunu teşkil etmektedir. Hattâ bazı devletlerin hava kuvvetleri, nin vüzde 60 veya 8Ü niniü böm- bardrman tayyarelerilen mü, rekkep olduğu sövlenmektedir. (Bugünkü harpte bombardı. man tayyarelerinin yalnız baş, larma verimli olanıadıkları ve bombardıman tayyarelerinin ya- nmda mühim miktarda avcı tayyarelerinin de harekâta işti. ak etme'aeri ve bombardıman tasyarelerini himaye etmeleri Ntzımlu olduğu görülmüştür.) Fakat bor-har? vvotle- tinin yanınmda “avu”, "!'enıf" ve “hücum” tayyarelerinin de müi. man, İti mek isterim. — Âdet olsaydı, gösterirdim Fakat, sana bir iyilik yapmak is lerim, Re pc:ğım" Hele beni ta xip et bal(â Karanlık bir dehhzıden geçtı er. Recep yavaşça sordü: — Nereye gidiyoruz? — ÂArka bahçeye... — Ne var orada? — Biraz önce Lukreçya oraya çıkmıştı. Eğer dönmemişse, onu uzaktan görebilirsin!.. Recep sevindi: — Teşekkür ederim, Bu iyiliği: ni hiç unutmıyacağım, Ayşe tey: telk . Arka bahçernin kapısı önünde durdular Ayşe, Venedik dilberinin havuz başında oturduğunu gördü ve Re" cep reise gösterdi! — İşte Lükreçya... riyor. Recep Reis üzaktan . baktı.. Gür saçlarını ta' » him rolleri bulunduğunu kaydet, mek icabeder, “Bombardıman — tayyareleri” bir taarruz silâhı olup muhare, beyi kara ve deniz kuvvetlerinin kolay kolay erişemiyecekleri sahalara, düşman Bemaları üze, rine naklederler. Ve yukarida bahsettiğimiz kesif vo avcı tay- yareleri de bu bombardıman tayyarelerinin lâzım gayri mü, bugünkü harbin en esaslı unsur, larmdan olmuşlardır. Modern harbin iki mühim ESAaAsı: Büugünkü harplerde şu iki mü, him esası gözönünde tutmak İca vDediyor: Evvelâ düşmana kabil oldumu kadar şiddetli bir darbe indirmek, Saniyen bu darbeyi kabil oldumu kadar ani ve bekle, nilmeyen bir samanda indirmek. Bu nazarzive bugünkü mütlaarrız devletler'n nazariyesidir. Hava, kara ve ârniz muharebelerinde miüessir bir faaliyet gösicrebilen bombardıman tayyareleri düsş. manm yalnız #ilâhlı kuvvetleri. ne darbe indirmekle kalmayor aynı zamanda onun en hayati merkezlerinin ve harp baynak, larmın faaliyetini durdurmek veya sekteye uğratmak gibi mü- hira bir iş basarryor. Düşmana şiddetli bir darbe indirmet için mühimce bir tay. yare kuvveti kullanmak icabe, der ve bu kuüvvetler muayyen bir netiseyi elde etmesi için â. zami miletarda netlayrer madde sarfetmesi gerektir. Bu darbenin *asirli olabilmesi için bombaların hedeflere rasyo- nel bir tarzda tevzit icabeder. Yani mvoryen bombardıman u. süllerinin tatbiki gerektir. stmtosfm yükselen “Explorer H,, balonu Bombardıman tayyarelerinin indirecekleri darbelerin ve İmli olabilmesi için tayyarelerin uzun müddet benzin almadan he yada kalabilmek hassaları (oton vmi) bulunması ve sür'atlerinin âza, mi derecede olması sarttır. An,; cak otonomi ve sür'at uneırla- rmm kuüdreti sayesinde bor bar. dıman tayyarelerinin faa! yet. lerinden iyi netireler almal ka, bildir. ve ancak bu takdirde bu tayyare'erin faaliyet sahaları genlş o]ab hr Bu faaliyet sahasmın hesa, lümsedi. — Gümneşe baksaydım, gözlerim METONERLEEK ST LAY . mıyordu. Lükreçyaya bir görüşte bu derece kamaşmryacaktı. Gerçek , ten eşsiz bir güzelmiş o. Recebin dizlerinin bağı çözülü vermişti. — Keşki valde — sultandan onu bugün isteseydim. diye — söyleni" yordu. Âyşe: — Sen deli misin? — dedi * Val de sultan insana bir cariyesini böy” le çırçıplak verir mi? Acelen ne? kaçmıyor ya. Valde sultan sözün” den de caymaz, Onu sana vermeğe karar vermiş., Seni çağırtmış.. Tek lif etmiş.. Sen de kabul etmişsin! Artık bu işten geri dönülür mü? İki üç gün #onra, evinin — önünde birkaç cihaz arabası — durduğum gördüğün zaman sakın şaşırma! İş te, Lükreçya sana böyle bir ara" ba dölusu eşyalarla gelecek. Anla: dın mı? Haydi şimdi git.. keyfine bak! Recep bahçe kapısından ayrıla fariki sayılırlar. Ve hepsi birden ' Stratosfer uçuşlarmda İlk defa olarek kıullamlan her tarafı muh* kem surette kapalı tayyare bmda ise “emniyet” müddeti denilen bir marj'in da bırakılmış olmasına-dikkat etmek gerektir. Çüükü her zamanki bir mani (hava muharebeleri, rota değiş- meleri, hava mu' '</eti vesaire) tayyarenin zamanında Üssüne dönmesine İmkân vermezse yu. karıda mevzuubahs “emniyet” müddeti bu imkânı temin etmiş olür. Hava taarruzlarının hedefi: Bombardıman tayyareleri va, sıtasiyle yapılacak hava taar. ruzlarmın hedefi şunlar olabi. lir: 1) İmha yani bir hedefin is- tihsal veya randıman kahiliyeti. 24.11.1940 | 25.11.1940 9.08 Mürik: 8.08 Müzik Hatif prog- Hafif prog- Talü. ram, 9.15 Ajans 8.15 Ajans 9.380 Müzik 8.80 Müzik 10.00 Ev tadmı 9.00 EOv Ladmı 12.88 Muhtelif 12.88 Muhtelif şarkıdar şarlaılar 12.50 Ajans 12.50 Ajans 18.05 Halk 18.06 Saz eserleri harstarı 1400 Waremile 14.80 Salon program orkestrası 18.08 Caz arkesş- 18.03 OCaz Or- 18,40 İncesaz 19.1X Watif 18.560 Faari heyeti melodiler 19.80 Ajans 19.80 Ajfans 1245 Karışık 1945 Baraber garkı şarkı ve 20.15 Müzik Çi türküler gan müziği | 2015 T>-Asa 20.20 Konuşma Gazetesi 20AK Saz eserleri | MAS Cenubli —A- 2115 Aanuşamna merlka 21.30 Müzik nma- havaları tör santi 21.00 MNinleytel 2145 Müzik öne- tetekteri ra müsiki- | 21.80 Kanusma sİnden 2145 Radvo or- Brnokler kestrası 92.80 A ians 22.30 Alans 22.50 Dans 2245 Müzik müziği Cazbanad vurulmuştu. Kendi kendine: — Valde sultanın hakkı varmış, diyordu, Sultan Murat bu elmas" pareyi görürse, elbe.tte çileden çr kar. Ayşe: " — Ben sana yalan — söyler mi yim, Oğul? Biz senin ananla yıllar ca bir kaptan yemek yedik.. Ben seni kendi oğlum gibi severim, Sa na elimden geldiği kadar yardım edeceğim, Hele — bir gör de bak,, Lukreçya ile ne cihaz takımları, ne mutfak ve yâtak takımları gön' derteceğim. Diyor ve Recebi saraydan çabuk savmağa çalışıyordu. Recep: — Ah, Âyşe Teyze! dedi. Hele şu parmaklığı aç da, yarımki zevce" mi uzaktan bir daha seyredeyim. — Haydi yürü oğul! Şimdi ney- deyse Darüsseade ağası gelir.. Seni buralarda görürse, kuş — kaçmaz, ni daha doğrusu harp kabiliyeti. ni tamamen veya hemen tama, men yözecmek. Bu hareket u. mumiyet itibariyle: — Hava, deniz üsleri, asker temerküz naktaları, müstahkem mevkiler, harp gemileri, yürü- yüş halinde kıtalar, tayyare meydanlarında bulunan tayya. reler vesair gibi askeri hedefler üzerinde tatbik edilir. Yahut harp silâhları yapan veya ordu. larmm ve halkm hayati ihtiyacla, rını temin eden fabrika ve mü, esseseler Üzerine (elektrik fabh- rikaları, madenler, su bendleri) yani smaf hedeflere ve nihayet şimendifer istasyonları, demir, yolu ve otomobil yolları, mayi mahrık depoları, zehire anbar, karı, deniz, kara, bava nakliyatı işlerinde kullanılan vesait gibi hedefler üzerine temerküz etti. rilir. Sinema ve Tiyatrolar m"ıgu ae Ğ gada lıql ll v G Akşam 20.80 da (Ayak takrmı arasında) İstiklâl Caddesi Komedi Kısmında Gündüz 14 de: DADI —H Rastt Riza Tıyatrosu Bu akşam Beşiktaş Gür sel Sinemasında, Yarm Akşam Beyoğlu Haik Sinemasında O GECE Dram (8) Perde ——— Beyoğlu Halk Sineması dun Oğlu, şMı.ıl.Ei' Matine: Saat 11 dae, Malüm ya ©o huysuz bir adamdır. Bugün sevdiğini yarın çiğrer.. Ne sevgisine, ne de kinine — inanmağa gelmez. Seni burada görmemesi da ha hayırlıdır. Recep geriye çekilirken, birden bire daha sunturlu bir belâya çat maz mı? Âyşe: — Eyyvah., işte, hünkâr efendi' miz geliyor. Şimdi nereye ve nasıl kaçacaksm? diyerek bir — kenara büzülmüştü. RECEP REİS, PADİŞAHLA KARŞI KARŞIYA Recep reis saraydan kaçamafı. Sultan Murat onu görmüştü. Fa' kat padişah, Recep reisin saraya intisabını biliyordu. O gün neşesi yerindeydi.. Bahçeye çıkmıştı. Sultan 'Murat, üst kattan, bah: çede güneşlenen ve saçlarını tara” yan Lukreçyayı görmüş olacak ki, Ayşeye sordu: — Kimdir bu has bahçede gü neslenen çiçek? (Devamı varj

Bu sayıdan diğer sayfalar: