Haber 7 Kasım 1940 sayfa 3 | Gaste Arşivi

7 Kasım 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

7 Kasım 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayramları h. dü'tuxnuz Sövyet Ruz- a) vi bir günüdür. | bugim Rusyayı t %m kanlı Çarlık idare- Tz €n kurtaran 7 teş. 917 Ihkılâbmm yıldö- etmı-ş bulunmak- î"îîi? yukarı yaşıt olan, bi ile Türk istiklâl GE Ve inkılâbr arasında. * her iki inkılâm daha " basşlamış, her iki © emperyalist küv- ımle'l*!ielelm-ınde uzun cak Ve yalmız biribir- ük gomıîışlerdır Bdh-m Lenin gibi iki bü. İdaresinde inkılâp- k olan Türkiye ' İle Sovyet Rusya üriyetleri birliği- böyle bir maziye .' Ve artık tecrübele, € sağlamlığı teba- b“hynilı!kna.ktadır Dost- bayramların. Myîîekle bütün Türkle- M tercüman oldu- Bf 4 l alar!. “Yip ©& Sünü bulan İtal- !ıı_,âfh barbi İtalyanlar Yunanlılar ve dost. hOŞ sürprizlerle do- “"M nöbetçilerden ıh;,,ârm de uyuduğu bir OD hyştiüç ÇElan Yunan Baş- D h K Gtigi Sdat mühletli ultima. Va îahşgremldıgı zaman, | it edilmiş bu. bi ü“"“ kuvvetlerinin Po- ıuîâldlgı gekilde bir — Biiai Yü _ıle Yunanistan- b '* hi sananlar çok thâdmelerm cere- Olmadı. İtalyanlar b ' lîerlemek şöyle _Nâ;wa:ıennm Âr. i %mîl: az çok iler- sol cena- Yetle ü ' ehemmiyetli mu. ingiltereye dünkü hava hAücumları Londra, 6 (A.A.) — Hava ve emniyet nezaretlerinin tebliği: Bir miktar düşman tayyaresi bugün öğleden sonra Sothamp- ton mıntakasına — yaklaşmıştır.. Düşman tayyarelerini avcı tay- yarelerimiz durdurmuştur. Bunlarım ekserisi toprakları. mız üzerine gelmeğe bile mu., vaffak olamamıştır. Southamp- ton üzerine bombalar atılmış ve bazı evler ve umumi binalar hasara uğrumıştır. Bir miktar insan da yaralanmiıştır. Birkac ölü vardır, Bugünkü carşamba günü üç düşman tayyaresi düşürülmüş - Bizim avcı — tayyarelerimiz. den ikisi kayıptır. Bunlardan birinin pilotu kurtulmuştur. Dünkü salı günü kayıp diye bildiriler tayyarelerimizden bi- ri dönmüstür, Biraenaleyh dün kü zayiatımız beş - tayyareden ve izi pilottan ibarettir. —. Baltık devletlerinin müsadere edilen vapurları Mesele İngiltere ile Sovyetler arasında görüşülüyor Londra, ö (A.A.J — Avam Ka- marasında, Baltık devletlerine ait vapurlar ve altınlar hususunda İn. gilterenin Sovyetler Birliğine karşı olan vaziyetine dair bir çok sual sörülmüştür. Bu suallere cevap veren harici- ye müsteşarı B, Butler demiştir ki: — Letonya, Estonya ve Litvan- yaya ait 24 vapur İngiliz hükü. meti tarafından müsadere edilmiş- tir. Bu tedbir alâkalı nazaretlerle istişarelerden sonra yapılmıştır. ’Xîoşkox_d_.îu büyük elçimiz daha evvelce İngiliz hükümetinin böyle bir tedbire müracaat edeceğini bil. dirmişti. Mesele İngiliz ve Sovyet hükümetleri arasında müzakere e.! dilmektedir. Keyliyet, muğlak ve tekniktir, Her hangi bir anlaşmaya varacağımızı ümit ediyorum. Baltık devletlerinin E:ovşeüer tarafından işgalinden doğan diğer meselelerde müzakere edilmekte- | dir. İngiliz - Sovyet ticaret müzake. teleri hakkındaki Büutler müzakerelerin devam ettiği cevabını vermiştir. — —— Fronsanın Akdeniz filosu Cenevre, 6 (ÂA. A.) — D.N.B. Vişiden alman bir habere göre Fransanın Akdeniz filosu Cenu- bi Fransa sahilleri açıklarında manevralar yapmıştır. Amiral Darlan, manevraların inkişaf tarzından memnun olduğunu be. yan etmiştir. Görünmiyen Harp: BEŞİNCİ KOL VLADMIR SABAT Sabık Polonya Entellicens Servis Seflerinden * Neyi söyliyeyim ? Albay titriyerek: 1 — Hakikati! Diye bağırdı. : — Fakat hangi hakikat Sa . meroviç?.. Beni öldürmek hak. kıni — size ben kendi ihtiyarını- (e vermiş bir kadınım! Elbette ki hayatımla oynıyacak bir şey yapamam! Deli değilim, Same . roviç!.. Benim hayatımdan da - ha ziyade kiymet vereceğim ne olabilir ki onu yapmış olayım ? Onun için ne öğrenmek isti . yorsanız sorunuz!.. Albay dişlerini gıcırdatarak vdevresine başlıyacaktır. Bir bir suale de B.. HABER — Akşam Postası İngilterede anavatan muhafız ordusu kuvvetlendi Londra, 6 (A,A,) — Bugün A. vam Kamarasımda beyanatta bulu. nan harbiye müstesarı Grigg ana. vatan muhafaza teşkilâtımın esas. t bir tensine tâbi tutulduğunu ve bu suretle ordunun birdenbire bir milyon 700 bin kişi gibi muazzam bir mevcutla takviye edilmş ve art. mış olduğunu bildirmiştir: “Muhafaza teşkilâtınım kendi st. bayları ve erbasları olacak ve o. tomatik tüfeklerle, mitralyözlerle ve el bombalariyle yakında teçhiz edilecektir, Verilecek teçhizat bir milyon kişiyi tam olarak silâhlan, dıracaktır. General Gört bu teşkilâtm ıml fettişi idi,” Mısır parlâmento- sunda nutuklar “Su anda ittihat esastır,, Kahire, 6 (ALA.) — Misır — parlâ- mentosu, 14 teşrinisanide yeni içtima hafta kadar sürecek tatile başlamadan ev- vel kral emirnamesini dinlemek üzere davet edilen parlâmento azaları dün beş dakika süren bir içtima — akdet- mişlerdir. Bu içtima münasebetile Meclis Rel- si Ahmet Mahir paşa demiştir ki: “—ı Cereyan.etmekte olan harp de- mokrasi ile diktatörler hükümeti ara- artıdadır. Parlâmento yapacağı müs- takbel müzakerelerde demokrasi zih- niyetini muhafaza etmelidir.,, Ayan meclişi reisi Mahmut Halil bey de şöyle demiştir: “Su anda ittihat esastır,,, * Londra, 6 (A.LA.) — Çörçül işsizlik ve iskalitlükstahsisalının. mikiarını totbit Gden Kkararnamenin değiştiril- | diğfin! bugün Avam kamarasıma bil- dGirmişlir. Bu tahsisat, işsizlerin ve tekaütlerin kendi ve aileleri ihtiyaçlarına — göre verilecek ve ayru yerde do oturasa di- ğer aile efradmın kazançları nazarı itibara alımmıyacaktır. * Londra, 6 (A.A.) — Torpillenen İngiliz, (Lauürentiç) ve (Patroculus) vapurlarından kurtardlanlar bugün bir şimal limanma çıkarılmıştır. Bunla- rım yekünu 631 dir, Laurentiçden 652 sübay ve S1! er — ve Patroculusdan da 393 sübay ve 230 erdir.' * Londra, 86 (A.A,) — Lortlar ve Avam kamaraları bugün haft birer cel se akdetmişlerdir. Avam — kamarası hafi celseden evvel aleni bir celse de yapmıştır, * Bükreş, 6 (A.A.) — Rador ajatısı Salâhiyettar mahfiller, leye nazaran rayşmark kıymetinin yükseldiği hak- kında bazı yabancı radyolar tarafın- dan yayılan habheri en kati — sürette Valeskanın gözlerinin içine ba . tekzip etmektedir. kiyordu. Tekrar yildırımlı. bir sesle bağırdı: — Valeska!,, Hiçbir entrika bei durdurmıyacaktır! Söyliye- ceksin., Bir aktrislik hevesi seni öldürür! — Fakat neyi söyliyeyim Sa. meroviç!.. Albay dişleri arasından tek . rar bağırdı: — Kiriçkinin mi metresisin? Jandarma cavuşunun mu? Valeska tereddüt etmeden ce- vap verdi: — Kiriçkinin!.. Albay Sameroviç kurşun ye . miş bir yabani domuz gibi garip bir ses çıkardı. Sonra elindeki iri tabancayı Valeskanın kafasına vurmak i . çin havaya kaldırdı. Albayın şimdi ağzı müthiş bir kin ve nefretle eğrilmiş, gözlerinin et- rafındaki damarlar şişmiş, yü . zü korkunç bir hal almıştı. Valeska ise şaşılacak bir s0. gukkanlılıkla gözlerini bile kı- pırdatmadan Sameroviç'in hava Emdende 30 yangın çıkarıldı Londra, 6 (ALA.) — İngiliz hava nezareti tebliği: Dün gece bombardıman tayyare, leri Emden petrol depolarma, Bre, merhaven ve Bremen bahriye ir. şaat tezgâhlarına hücum etmişler. dir, Emdende bomba atılan mıntaka, da 30 yangm çıkmıştır. Hamburgda Neuhof elektrik sant ralr ile Bremen civarmda Vege. sach'da denizaltı inşaatı tezgâhları burgda müteaddit yangınlar çık. Mıiştır. Boulogne, Calais, Dünkerk, An, vers, Flessingue limanları ve düş. man işgali altmda bulunan mjite, addit tayyare meydanları bombar. dıman edilmiştir, Tayyarelerimizden ikisi dönmemiştir, Dün, sahil muhafaza teşkilâtina mensup tayyareler cift motörlü iki düşman tayyaresinin hücumuna uğramış ve cereyan eden muhare, bede bir düşman tayyaresi düşü. rülmüştür, - ——— ——— İngiltere ile Ispanya arasında müzakereler İspanyanın ihtiyaç nis- betinde buğday tedarikine müsaade ; edilecek Londra, 6 ÇA, A.) — Avam kamarasında yazı ile sorulan bir suale cevap veren iktisadi harp nnm'x Foost demiştir ki: '— Büyük Britanya hüküme- ti İspanyanm bizzat kendi iaşe. si için kâfi miktarda buğday te- darik etmesini mümkün kılmak arzusundadır; fakat başka yer. lere ihraç etmesi için değil.. (Keza İspanyanın petrol stokları- nn da makul bir seviyede de: âi_ni de İngiltere arzu etmekte. kr. Son zamanlarda İspanyol hü- kümetile müzakereler yapılmış ve bu senenin son dört ayına ait idhalât hususunda bir anlaşma hasıl olmuştur. Bu idhalât prog. ramı, bugün bizzat İspanya hü- kümeti tarafından konulan tah. didata göre tanzim edilmiştir. Bmaıenaleyh idhalât müsaadesi buna göre verilmektedir.., ——_y——— İrak kral naibinin nutku Bağdat, 6 (ALA.) — İrak Kral na- ibi Emir Abdullah, meclisin — açılışt münasebetiyle söylediği kiısa nutukta #“müttefikimiz Ingutere vesair — dost devletlerle olan münmbetlerimiz kar- şılıklı işbirliği esası üzerinden devam etmektedir,, demiş ve hallhazırın na- zik şartları altında memleketin ehem- miyeti bakımından hükümetin üstüne aldığı vazifenin ifasında milletten gör üssüne ya kalkan eline bakıyordu. Albay kuduz bir sesle: İ düğü müzahereti övmüştür. — Kirickinin ha!.. Diye bağır. di Hani aşk işi olmıyacaktı?.. Demek yine duramadın? Valeska hiç cevap vermedi. Metin ve pervasız bir — tavırla, | put gibi duruyordu. Sonra birdenbire — sakin . bir sesle: — Fakat Sameroviç!.. Kiriç . ki benim esşki bir âşığımdır!. dedi. Yeni bir şey değil! Sonra, onda hiçbir tehlike yoktur!.. Bilâkis onu elimde istediğim gibi çalıştırıyorum!.. Albay havaya kaldırdığı elini mdırdı Müthiş bir küfür savur- müuştu. a — Budala!; Beni budala ye . rine koyuyorsunuz!.. Diye bağırdı. Ben Kiriçkiden de emin değfilim!.. | Valeska albayın bu sözüne hayret etmiş gibi görünüyordu.. Şaşırmış bir halde onun yüzü . ne bakarak: — Ne gibi? diye sordu. Kiriç- ki sizin en güvendiğiniz adam , lardan biridir!.. Albay sol eliyle bıyığını aşa - da bombardıman edilmiştir. Ham. ' % Gımım Dejenerelei Tababet lisanmda umumi mana- sile “dejenere” kelimesi daha Zi- yade bozuk, istihaleye uğrayarak hayatiyetini, kaybetmiş olan uzuv nescini kastederiz. Meselâ bhöbre- ğin dejenere höcreleri süzgeç va. zifesinde bir rol oynamaz; dimağın dejenere zekâ hücreleri şüur me- Ü müzün bazı sporları ve meşelâ buz deryaları üstünde kayma, boks veya deniz motörleri yarışı gibi süratli ve tehlikeli teşebbüsler dü- nün telâkkisine güre bir tereddi olabilirdi. Halbuki bugün boks bin- lerce insanm aynı zamanda heye- canla seyrettikleri modern bir €por kanizmasmda bir ;s- hezeyan ile mü., terafıklır. Fakat marazi — ruhiyat seriri tevzilerinin | kastettiği — “de. t jenere” kelimesi daha umumi bır mananın medlülüdür; ve halkınm da Bik sık küullandığı “dejenere tip” tabiri bundan galattır. Kaki klâsik akliye kitapları, doğrudan doğruya sarih uzvi bir dimaf tagayyürü ve- yahut da cemiye faal meslek hayatile kabili te' olmıyan cin- netler haricindeki yarı deli -tiple- re (dejenere) ismini talkıtyordu. Ve hattâ yüksek, orta aşağı de- recede dejenereler tasnifi revaçta idi. Meselâ bir mektep tahsili ya- pamıyan bir sarsak asafı dejene- re, halbuki zekâsı —müsait olduğfu halde bukalemun bir karakter, eg- zantrik bir takım hareketlerle hiç bir yerde tutunamıyan ve hütün telkinlere müstait olan bir insana da yüksek dejenere denilirdi, De- mek ki kafa mekanizmalarından daha ziyade moral, heyecan ve se- ciye gibi ruhf tezahürleri alâkadar eden ruht bozukluklar “tereddi” sayılır, Nitekim bazı mutaassıp ve mMmaruf hekimler kitaplarında ego- istleri/ ihtilâlcileri, anargistleri, if- rat derecede hassasş veya lüzumun- dan fazla altruist olanları aykırı bir tarikat veya mezhep ile orta- ya atılanları “dejenereler” grupu- na katmaktadır, İşte her gün halk Hsanmda, yahut da ediplerin ro- manlarında kullandlan “dejenere” kelimesi tefsiri delâletini bura- dan almiştir. Büyük Fransız ihtilâ- linin mefküre mübeşsirlerinden sa- yılan Ruso bütün terbiye ve içti- maiyat kitaplarına, meşhur İngiliz edibi Orcar Wilde ga.heser kabilin- den hbirçok — bedialarma, hattâ Napolyon Bonapart bunca parlak zaferleri ve fetihlerine rağmen yüksek dejenere etiketinden kur- tulmamış olan büyük insanlardır. Bu misalleri Kazanova, Donıuan gibi meşhur âşıklara, Staviski ve Kreuger gibi beynelmilel dolandı- rıcılara teşmil edebildiğimiz kadar, bilhassa geniş halk kütleleri arâasın- da bunun hesapsız misalleri mev- cuttur; ve her ğün mutat konüuş- malarımızda “bırakın şu dejenere- yi!” telmihini sık sık kullanıyoruz. İnsan ekseriya mohal, âdet ve hat- tâ düşünüş telkinlerine biraz aykı rı veya yabancı gelen bazı insan hüreketleri ve tiplerini derhal “de- jenere” tavsifile — etiketlemekten kendini alamaz, Fakat bu etiket za- mana, hayat şartlarma, modaya, ve memlekete göre dalima değişen İç- timal bir telâkkidir. Yirminci as. | rm tecellileri dünkü insanların çıl- gın, deli, mütereddi diyehilecekleri bir takım insanlarm normal veya noörmale yakm eserleridir. Günü- gıya doğru koparırcasına çek - H — Herkesten şüphe rum, herkesten! dedi. Fakat ölüm yağdıracağım, bu nu bil Valeska!, Hepinizden in . tikam alacağım! Sonra tekrar Valeskaya dün- dü: — Peki, Valeska!. Senin âşı. ğın olan bu köpeğin bu sefer ne maksatla çalıştığını biliyor musun ?.. — Fakat bunu söyledim, Sa. meroviç!.. Gestapo şefi Himlere götürülen mühim bir haberi ta- kip ediyordu!.. — Bu haber nedir? — Bilmiyorum!.. — Bilmiyor musun?,, Bu me sele üzerinde Kiricki ile konuş. madın mi hiç? — Hayır!. — Valeska!, iyi düşün! Çok mühim, muhataralı günlerde . yiz! Bu âşığın olacak köpek, se- nin parmağında çevirdiğini zan nettiğin bu herif seni bir tuza, ğa düşürmüş olabilir!.. ediyo. Yazan: î)c.? Adasal ; dür; ve Amerikan cemiyetinin — dü. şünüşüne göre en normal bir hayat 'm'_:t:î!îsîdir_ B J'L'müu buna ben, zer bir çok zaruri âdetleri, yasa- yış tarzlari, cesaretleri veya büs- bütün ahsıne olarak manevi kor- kaklıkları günkü cemiyette — (te, reddi) ile taysif edilebilecek tezea- hürler olabilir, Halbuki biz bugün göz kamaştırcı bir süratle şekil- leri, renkleri değişen ve bize na- zaran normal saydan bir takım şartlar ve zaruretler altımnda yaşı- yoruz, Harp bile, milli varlığımı in- kâr edecek kadar korkaklık, te- vekkül ve zebunküşlik gösteren milletlere (dejenere) dedirtmiye- cek derecede cemiyet hayatmda tahavvüller yapmıştır. Yıldırım harbile yirmi günde silâhimı tek- im eden ve şu anda büsbütün ga- rip ve menfi temayüller izhar eden Fransız mülletine bütün dünya bir ağızdan (dejenere) diyememekte- dir; çünkü bu dünya üstünde bu- nun misalleri artmaktadır: j Fakat bu misaller ne gşekilde te- celli ederse etsin her devrin te- reddileri, muhtelif tipte dejenene- leri vardır. Peyami Safanım çok canlı bir kalemle tasvir ettiği Bob stü taklitecisi günümüzün bir mü- tereddisidir; çünkü Türk cemiyeti Doyamaz kimse tecallfi cemâl-i yare nin şüu anda ve hele gu buhranlı zamanda böyle bir kıyafete, ve maskaralık nev'inden bir modaya ihtiyacı yoktur. Kim me derse de- sin, kafasının kışrı merkezlerine tâ, bi olmaktan ziyade basalasının m'. hanikt mekanizmalarına tabhi olan, mükallit bir dvsan normal bir in- san dtğıldu'. bügüntlti “Be$Meker -e mükallitleri ve tabileri, dünlün - nâarşistlerine tekabül eden menfi manada dejenerelerdir. Dünün a- narşisti aykırı ve cesurane bir hamle ile fikri sabit mahiyetinde bir ideal için giyotine kadar uza- nan bir meeczup olduğu halde bugü- nün zebunküş, tâbi, mukallit beşin, eikol mensubu otoman bir makine gibi memleketini, milletini., mukad- desatını başkalarına leslim eden ve dimağını satan bir budala ve a- kal kitplarının tavsif ettiği en aşağı tipte bir dejeneredir. * Demek ki her devrin hayat ve teamül tecellilerine göre her tip- den hesapsız dejenereleri mevcut- tür, Fakat şu farkla ki yirminci a- sır kütlelerle, milletlerle dejenere- ler ymtaesk kadar bedbaht bir &. tereddinin en büyük bir alâmeti- dir, Fakat beşeriyet bunu da atla- tacak ve belki daha normal ve me- sut bir devrin şahidi olacıdır. GA MERTELE CN YAKME AAA SOY AA Z A DST SK LLI TP ÇKN KN TEYE DT AT TRAREAEELAN TAC NLK eV DTUZRERT T A NULNT Valeska birdenbire: bi — Asla!.. Diye bağırdı — Valeska!.. İyi düşün!, Ba. na burada verdiğin cevaplar; sonra hayatın hakkındaki hük- müme esas olacaktır!.. Albay Sameroviç birdenbire yumruğunu havaya kaldırıp sal ladı, Korknç gözlerle, sanki et. rafını çevirmiş hayaletlere hay. kırıyormuş gibi, bağırdı: — Çünkü, bu sefer, sen ben değil, Polonya — mevzubahstır!.. f İhanet eden köpekleri domuz kovalar gibi — kovalıyacağım!.. Ölüm saçacağım, ölüm!.. Albay Sameroviç hiddetinden soluyordu. Bir müddet soluya - rak durdu. Tekrar bıyıklarını yemeye haşlamışstı. Hem zihninden bir şeyler dü. şünüyor, hem kanlanmış gözle. rile ikide - birde, bir şüphesini halletmeye çalışırmış gibi, Va - leskanın yüzüne korkunc nazar lar fırlatıyordu. Bir müddet böylece düştümdülk ten sonra! | (Devama kreter mı

Bu sayıdan diğer sayfalar: