8 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

FUTBOLCU PORTRELERIİ No:9 Bütün atletik meziyetleri kendinde cemelmiş sağlam, KUWVElİlİ, ve terbiyeli bir sporcu Tipi; Nihad (Aslan) Meziyetleri.. Oyun ıa.ı-zı ve nusnsıyetlorl Uzun seneler Galalasaray - ve UN takımımızın merkez muavin” ryini yapmış cn meşhur futbol yıl- | AaZiarımızdandır: Klübil Galatasa. saydır. Gerek xendi klübü le ge. rek muhtelit ve millf takımımızla o limpiyatlara ve birçok futbol se- * vahat ve türnelerina isştirak et miştir- Yirmiye yakm beynelmilel- dir- Nihat mert: uysal bir arkadaş. Ur: Kimseyi incitmek, darıltmak 'stemez, çok temiz kalplidir. Dai. m&z güler yüzlü ve kibar tavırlıdır. Halk coşkun ve atılgan oyunundan dolayr ona (Aslam) ismini koy- müştur" Ben Nihadı, Fenerbahçe üçüncü takımmmda oynadığım devirlerde gördüm. Biz küçükler oyunlarımızı | bitirmiş, günün mühim maçı olan Galatasaray - Femerbahçe birinci takımlarının karsılaşmasmı heye * canla bekliyorduk. Binlerce hal « kım yürek çarpmtısı başladı. Beş ön dakika geçmemişti ki birtakım 1tletik hüsusiyetlerinden — dolayı talatasaraydan bir oyuncu derhal Mikkat nazarmmı çekti. Onu hiç ta. imiryordum. —Arkadaşlarrma sor. lum: “Bu Nihattır. kendisai bahri- ve mektebindedir- Hem iyi bir fut- boleü, hem de mükemmel bir at> lettir.. dediler. ğ Ö günden sonra artık Nihadı sık ık maçlarda görür, takdirle, zevk- le alkışlardım. Nihayet ben de Fe. noThahçe birinci' takrmımda öyna, mağa başlayınca tanıştım. Milli ta- dum: Birçok maçlarda kargılaştık. nruhtelit ve millf maçlarmmırzzda İse ni timde oynadık. Soyahatlerde, impiyatlarda bir arada bulm” luk. Nihadım hususiyetlerini, ©- vun tarzmı, meziyetlerin, noksan. larmı ezberlemişimdir. Bundan do. «aAyr tenkidim esaslı tecrübelerden ve tetkiklerden salâhiyetini almış bulunmaktadır. (Esasen fütbolcü Memleketlmizde ypfısen en İşi merkez munvinlerden Nihat portreleri yazılarımda şimden son ra anlatacağım futbolcüler, bu şe- kilde Nihat gibi, iyice tamyxp bil- diğim, yıllarca bir arada düşüp kalktığım, en mühim maçlarmımı seyrettiğim yakm arkadaşlarımı * dır.) Nihadın tipi: * Sıkı adaleli kuvvetli bir vücut, orta bir boy, geniş omuzlar, esmer um—gamwrp 'Sal ta- rafı aşağıya. sağ tarafı yukarıva doğru taranmış siyah saçlar: U. zünca bir yüz, çatığa yakın sivah kalm kaşlar; güzel va daima içi gülen koyu elâ bir çift göz. Bitim, H bir ağız, muntazam beyaz dişler. Nihadda bu güzellikler içinde hiç de sakil durmryan uzun burun, Bİvri bir çoenö ve bütün bunların bir araya gelmesile şirin, sempa- (Her hakkı mahfuzdur) tik. insana her an tatlı tatlr gülen bir insan-. Oyun tarzı, kusurları ve mezi- yetleri: Nihat atletik meziyetleri kendi- - sinde cemetmiş kuvvetli. sağlam Bir futbolcüdür. Çok süratli kosar, sahada büyük bir metanetle didinir. uğraşır, atlar, yotulmak, yılmar nadir bilmez. Demek ki Nihadır sürati, nefesi, mukavemeti eneri's' mükemmeldir. Vücut çalrmları ivi. dir. Şütleri sıkıdır. Maneviyatı, 20, gukkanlılığı, hücum kesislı oyuncu durdüruüşü, fopa ayak koyuşti fev- kalâdedir: Hasım ve top Üzerine âni deparlarile meshurdur- Ovyunun bitmesine beş dakika bile kalsa | Nihatta yorgunluk alâmeti göre - Mezsiniz. Sert oynar: Lâkin fav” yapmaz. Spor terbiyesi kuvvet'! dir- Noksanları: Teknik ve İncelikten daha ziya- | de atletik avantajı sayesinde is görür: Muvaffakıyetlerini yüzde yetmiş cüssesine, vücüut kuvvetine, yüzde otuzsa oyununa, teknifine borçludur. Topa hâkimiyeti nok - sandır- Kafa vuruşları bir merkez mMmuavinine göre zaytftır: Ayvak ça. Irmları basittir. Bir tek ayağına hâkimdir. Deplâsmanı demarke © luşu kifayetsizdir. Paslarında ha- zan İsabetsizlik göze çarpar: Şilt Teri kuvvetli, . fakat hedefsizdir: Nihat, binlerce futbol meraklıer nın. İcten- gelen-büyük bir takdir la (vyaşa aslan-.) diye bağırm cın lattığı futbol meydanlarımda, se - nelerce hakikaten aslanlar gibi canla başla uğraşmış, çalışmış. dı- dinmiş, ve bu ifsmi tam manasile hak etmiş, füutbol tarihimİzde miü” him yer almiş, unutulmaz. emek- tar bir futbol yıldızmızdır. Bedri GÜRSOY aa e0T BB g 5e — RERR Fuarda yapılacak yüzme müsabakalarına İstanbul takımı çağırılmıyor mu ? Bu taktirde şampiyonluk alelacele acaba kime kazandırılmak isteniyor ? Yazan: Sacit Öget Ajans Haberlerinden, — 14415 eylül günleri İzmirde fuar münasebetlile 9 mıntakanın iştirak edeceği — yüzme müsabakaları tertip edileceğini öğren miş bulunuyoruz. Yüzücülerimiz için güzel bir karşr- Fakat işaret etmek istediğimiz iki nokta vardır ki üzerinde durulmağa değer. 1 inci nokta: Müsabakalarm yapılmasmna bir haf- ta gibi çok kıza bir zaman kâlmışken, İstanhul su sporları ajanlığında acaba tiçin bir faaliyet yoktur? Yüzücülerimiz'niçin — çağrılmıyor? Ajanlık derin bir gaflet uykusuna mı dalmıştır? Yoksa, bundan evvel Ankarada ya- pılan Şşüzme birinciliklerinde — açık tarkla şahipiyon çıkamr İstanbul takı- harlin nasıf olsa gene llis yapıp yapip neticeyi leklerine çevircceklerine ünir sar Kanasi vardır? Şampiyonluk hiçbir zaman (İşi ser- mek) demek olmadığına göre, İstan bul su sporları ajazlığının yüzücüleri- ni bü yazımızın İntlşarından çok “daha evvel çağırması, antrenman yaptiır- ması ve nihayet iki üç gün soönra da İzmire hareket etmiş olmaları lâzrm: ül, Bünlardan hiçbirisine şahit ölemadı- ğmüz için, ehemmiyetli olan birinci nokta üzerinde bu şekilde hazlı ola- rak duruyoruz. Gelelim ikinci noktaya: İstanbul gibi yüzücüleri memleketin ön saflarında yer alan — bir bölgenin böyle bir müsabaka arifesinde uyku: da olmasma imkân, tasavvur — edile- mez, N O haldoe ne olabilir? Şu; Su sporları federasyonu, 8 bölge a: rasında yapacağı — bu müsabakalara İstanbulun iştirakini arzu etmemiştir, Ne sebeble? İstanbul takımı çok — küvvetlidir. Fuar münasebetlle bu takıma — yeni bir şampiyonluk daha kaptırmaktansa geri kalan, ve birçokları müsavi kuv- vette olan bölgeler arasında tertip e- deceği bir müsabakada şampiyonluğu başka takıma bediye ederek kendileri- nl teşvik etmek ister. Bu şekilde düşünülecek bir teşvik ve diğerlerinin üÜmidini — kırmamak miöselesi çok gülünç bir şeydir. — Sporda maksat, her sportmene bir 'mükâfat kazandırmak değildir. Hele böyle bölgelerin temas edeceği müsabakalarda,.. Sporda temas, kendisinden dahâa Üstün olan takımlardan bir şey öğren:- mek, bir şey kapabilmek gayesile ya- pılır. Memleketimize ecnebli takımla- rı, muhakkak yenmek için değil, ev- velâ öğrenmek ve ders — almak için çağırıyoruz. İstanbulün iştirak — ettirilmiyeceği bir fuar müsabakasında — bir takım şampiyon olacaktır. Fakat — şampi- yon olacak bu takım, — diğer &© bölge yüzücülerine ne gibi bir dera yerebi- lecektir? 'Beşiktaş bir müsabaka Yüzme sporunda İstanbul yüzücü- lerinden başka (muallimlik) işini ya- pabilecek bölge şimdilik göremiyoruz, Bu temastan maksat da eğer diğer bölgelerin istifadesi — düşünülüyorsa, İstanbul takımı müsabakalarda yer al Yok, eğer gaye; meselâ — Ankara fakımına alelâcele yaldızlı bir şampi yonluk kazandırmaksa o zaman a kan sular durur. Bize öyle geliyor ki, İstanbul lakr minm iİtşirak etmiyeceği bu müsaba kalarda şampiyon — çıkacak takımın içinde, hakiki bir şampiyonluk kazar namamanın iç sızısı; kalacaktır. Çün- kü müstakbel şampiyon,asıl üstadımım İstanbulda eli kölü bağlı — kaldığını her zaman bilecek ve kendi şampiyon luğunda büyük bir noksanlığın mevcu diyetini her zaman hlasedecektir. Saclt Tuğrul ÖGET Bugünkü SPOR hareketleri Buğün ,Galatasaray - Şişli birinci takımları lik maçlarına hazırlık ma- hiyetinde bir müsabaka — yapacaklar- dır. Müsabaka saat 15 tedir. Bundan başka Şeref stadımda saat 16 da Ankara Maskespoör — takımile yapacaklar- dır. Genç kadın heyocanla Kemalin — Korkuyorum Komal!... 24 — Çok korkuyorum Kemal... Tekrar arkasma bakıyor: — Takip etti mi acaha? Kemal ileri doğru, kapının ö güüne geliyor: — Kim takip ediyor?. Yanına gelince, genç kadın heyecanda Kemalin kolunu tutu- yor. — Ceyms!,, — Niçin? — Korkuyorum Kemal... ! çimde öyle garip bir his var ki. İzah .etmekten âcizim.. Yalnız senden af dilemeğe ve sana bordlu olduğum bir vazifeyi yapmafa geliyorum. Kemal şaşirıyor. Alis kendi' sine ne gibi bir vazife yapacak” tır. Genç kadını kamaranın içine doğru çekerek kapıyı kapatıyor. Kendisini biraz emniyette his- seden Alis rahat nazarlarla kar maranm içini gözden geçirdik. ten sonra: — Kemal * diyor - dikkat et... Çünkü sana söyliyeceğim şeyler; senin olduğu kadar benim de mukadderatımla - mevzuubahs... “-Senden evvelâ dün geceki hâdise için af dileyeceğim. Tamamile kabahatli olduğum halde seni kıracak bir vaziyete sebebiyet verdim. Kemal söyliyecek kelime bu” lamıyor, Fakat Alis, söyliyeceği şeyleri çok kısa bir zamana SıIğ- dırmak mecburiyetinde — kalmış insanlarım acelesile devam edi- yor: — Şimdi beni iyi dinle... İs- tanbulda Refetle yapacağm ma> ça hazırlanmağa başladığın gün. denberi daima takip halindesin... Senin bir boksör olduğunu ben, seni tanrmazdan daha önce de biliyordum, İstanbulda yaptığın müsabakayı seyrettim. Çünkü İstanbulda vazifem bu idi: Seni adım adım takip etmek.., Kemal hayretle soruyor: — Sebep? — Onu da anlatacağım... Genç kadın. biran durüyor. yütgunuyor. Sanki yorulmuş gi- bi bir müddet istirahat ediyor. Sonra söze başlayor: — Sen veyahut Refet, hangi- niz şampiyon olsaydımız. benim vazifem yine bu olacaktı. kolumnu tütuyaor: Zafere kadal'" Spor, macera, aşk. Yazan: ŞACH TUĞRUL — Niçin? Genç kadın acele etme der gi bi göz kapaklarını hLapayor ve devam ediyor: — Amerikada yapılacak SŞam. piyon maçında galip- gelecek boksörün ne kazanacağını bili- yor musun? — Kat'i bir rakam bilmiyo: rum. Fakat muhakkak ki bir servet... — Evet.. Hakiki bir servet... Tam bir milyon iki yüz bin lira.. verilecek kemer, ve bu kemerin iradı senelik yüz bin lira da harç.. Ş — Peki?... * — Paranm olduğu her yerde dolambaclı, karışık, dalavereli Genç kadın, kapıya - endişeli endişeli — nazarlarla' baktıktan sonra gözlerini Kemalin gözleri: ne dikiyor: — Beni iyi dinle Kemal.. Ame- rikaya Sağ salim ayak basabil: yen bir kızıllık gt men, senin için öen büyük Şşans — doğru kırmızi V K emsll , olacaktır. Çünkü... yan bu kızıllık HL 5 W ; Genç kadım tekrar endişe 'ile ıkaz * etmiş duî:,r i 'wı” etrafma bakıniyor. Heyecanla | fırlamağa hazırlar ” yer yutkunuyor, » parmakları kolll” Tam bu strada kamaranın ka' — kallüs ediyor. pisi hafifce aralanmışstır. Zayıf bir ; Siyah, mat renkli küçücük bir- — — Kemal!- â göz gözüküyor. — Söyle Alif. Bu bir brownik tabancasmm namlu ağzıdır. Kemal, arkası kapıya dönük olduğu için bunu görmemiştir. Fakat Alis.. Aralanan kapı kanadmı, Kemalin omuzu Üze. rinden görünce biraz eğiliyor. Tabancanm namlusunu görür görmez, dehşetle bir adım geri- liyor. Kemal daha vaziyeti kavraymıp geriye dönemeden kamaranın havasmı sâarsan bir ses: — Dan!.. Ki Ve bir inilti: —Ah!,, Kemal sür'atle geriye dönü” yor... Kapıya koşmak için... Fakat kamaranm kapısı der- hal kapanmış ve kilidi de dışa. tidan çevrilmiştir. Kamaranın içinde Şşimdi keskin bir barut * miyoör. romi ÖGET kokusu ve- kapıll ? :ıbb"’“ bir brovnik tabatu 4 Boşuna gayre-- kapıyı açmak manl-w’ Ne yapacağın! vaziyette geriye Y Alis'i, kamaranm nında, ellerini &ol vi p tma bastırmış.. M müğ bir vazıthw y.ıpl" Kemal hemöl yor: — Ne oldu saf Genç kızın d“ddd ler söylemek içıgM Fakat hiç bir 935 w Genç boksör eĞ caklayarak yatâ—ğıîd;k M Genç kızın yat? yıj pakları - içinde e başlayan gozlefı la Kemale Birden Kem“'hn gwğ in elleri altındaf zilmiyecek de dura dura — Benim... cıya kadar.. Mü ima tehlike İSİP Çete jle çok büyük bif” za_fd' dele edeceksm"' ı ulaşman içllü zaman dua yaparak 0 müsterihim.. Çok.. Çok 39“' Gent kadm ÇEL %&_ ââ& Ş * Kenıalln kol dahaz-' Vücudu umumi geçiriyor. Dî;â gözleri birden î—î% i yıyor. Kemalin makları gevşey (D*