6 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aacez Yazan: ağır ağır salmtıya tutulduğunu farketti. Daha sonra - ufukta, şi: mali garbi istikametinde, Florida adasının üstünde - büyük irtifada bir Alp silsilesine benzeyen cesim bulut kütleleri gördü. “Hugi Dromond” son saniyele- rini yaşıyordu. Teneffüs hemen /| hemen hissedilemiyecek bir de. receye gelmişti. “Şeldon” elini arkadaşınım eline koydu. Deminki yüksek — hararete müukabil bu el şimdi de soğumağ yüztutmuştu. İ Sonra, teneffüs süratle durdu. Mum erimiş, ışık sönmüştü. “Şel. don” ölünün yanında diz çöktü. E. vin hizmetçileri efendilerini taklit ettiler; ve Munanm etrafımnda çep- çgevre dizildiler. Bellerine örttük- leri peştemalımsı örtünün ve kıs- men giydikleri vücutlarına yapL şık clcili bicili gömleklerin beyazlı- ı siyah derileri ve vahşi manza, ralarile bir tezat teşkil ediyor. lerinden yontulmuş ağır kurslar ve burunlarınm altında parlayan madeni ve sedef halkalarla fevka- lâde garip bir zıddiyet meydana getiriyordu. Kısa bir duayı müteakip “Şel. don” sarhoş gibi sallanarak, aya- ğa kalktı- Günlerdenberi esasen boğucu bir hale gelen hararet büs, bütün tahammül edilmez bir hale gelmişti. Ancak müşkülüâtla nefes almabi- liyordu. “Şeldon” her nefes aldık- ça soluyordu- Ter damlaları. zen- tilerin Yyüzlerinde ve kollarımda « ç ihci taneleri gibi sıralanmıştı. Zencilerden biri süikütu bozarak: — Efendimiz! dedi, büyük rüz. gâr yakm, firtina hazırlanıyor: “Şeldon” bir baş is>velile zenci- yi tasdik etti. Gözler <i sevgili ar- kadaşınmdan bir türlü ayıramıyordu- Esasen - ağırlığı, -altında iki bük- lüm olduğu manevi ve ruhi yüke, bu ölüm, ayrıca ağır bir yük daha katryordu. | Mağilüp bir vaziyete —düşen Tu. hunda giriştiği mücadelenin bey- hudeliğine dair bir kanaat - kökle- şiyordu.: En İyisi, ebedi sükünun namütenahiliğine dalmak için her geyi terketmek ve güzlerini ka- pamak değil miydi? Hem bu kadar basit bir şeydi! Yalnız iradesidir ki hayata asılm kalryordu- Bedeni, yarı ölü bir haldeydi. Belki yirmi defa ademle ve ölüm- le karşı karşıya gelmişli. Daha fazla inat etmek neye yarardı? | — Hiç kıpırdamadan. gözünü bile kırpmadan, bütün bu ölümle karşı- laşmalara tahammlül ettikten Bon- ra, bir kurtuluştan başka bir şey olmrıyan hakikf ölümden Zzerrece korkuüsu kalmamıştı. Bilâkis., ölü, mü istiyordu. Yorguün kalbi ve bit. kin vücuduyla onu çağırıyordu. İ. çinde yanan hayat alevi sönecek, ve mesele kalmıyacaktr (Devamı var) t — Fizmaymız. An İ #a kulaklarımda sallanan ağaç gövde- | D Fi A DKi — Âkşdin Hostası , 6.9.940 Cuma | 12.80: Program “ve memleket saat n yarı, 12.35: Müzik; şarkılar, 12,56 Ajans haberleri, 13.05: Müzik: 'Tür küler, 13.20/14.00: Müzik: Balet mü. ; Zziğl (PL) 18,00: Program ve memle. ket saat ayarı, 18.05: Müzik; Avrupa Ealk Havaları (PL) 18.80: — Müzik: Anadolu Halk havaları, 18.50; Müzik Radyo (Sving) Trio'su, 19.15: Müzik 19,45: Memleket saat ayarı, vo ajans haberleri, 20.00: Müzik: Şarkılar. 20.80: Konuşma, (Bibllografya), 20.50 Müzik! Fasıl beyeti, 21.15; Konuşma K (İktisat saati), 21.80: Radyo gazete- Bi, 21.45: Müzik: Radyo salon orkes. trası, 22.30; Memleket saât ayarı Ajans haberleri, 22.45: Müzik,; Radyo salon örkestrası programının devamı 28.00: Müzik: Dans müziği (PL) E. Sadi Tek tiyatrosu Bu gece Üsküdar Beyleroğlu bahçesinde: — Bir İzdivaç Komedisi * Vodvil 8 perde Hekimi Ahmet Akkoyunlu Taksim, Talimhane Palas No, i Pazardan maada bergün saat 15 ten sonra, Telefon 40127 İ Göz Hekimi , i Dr. Murat R. Aydın *Beyoğlu . Parmakkanpı, İmam isokak Not 2, Tel: 41553 Ş Mi ve ü göz ameliyatı fıkara için parasız.. | Kodak Film Mükellefin adı 'işi Mahallesi — şokağı Kemaettin Halit Komisyoncu, —Kemankeş Kefeli han 1/8 Otelci Karamustafa paşa No, di Remzi İstanbul Defterdarlığmdğn: Matrah Kazanç Zâm Buhran Senesi İhbarname L. k. aBi L. K. L. K. 100 — 12 — 24 — T 20 984 2/36 i5d00 — 180 — B40 — 144 — 935 2/817 ve gşübenin temyizi 3-1-9d0 tarih 20 sayılı temyiz komisyonunun 8-5-939 tarih ve 3393 sayılı hozma kararı. Tophane maliye şubesi mükelleflerinden adı, işi ve ticaret adresi yazılı mükellefler terki ticaretle yeni ve açık adreslerini bildirmedikleri gibi tebellü- ğe salühiyetli bir kimse de göstermemiş ve yapılan araştırmada da bulunamamış olduklarından hizalarında yazılr 1hbarnamelerle temyiz komisyonu ka- rarıntn bizzat tebliği mümkün olamamıştır. Keyfiyet 3692 sayılı kanunun 10 ve J1 inci maddelerine tevfikan tehliğ yerine geçmek üÜzere ilân olunur.(8246) istanbul Belediyesi Dövlet Demiryolları ve. Limanlari! işletme Umum idaresi ilânları Ilâniları Motörlü ve motörsüz resmi nakil vasıtaları için yaplırılacak numara plâ kaları açık eksiltmeye konulmuştur. Tahmin bedeli 1472 lira ve ilk teminatı 110 lira 40 kuruştur. Şartname zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminde gö- rülecektir. İhale 9-9-940 pazartesi günü saat 14 te daiml! encümende yapıla- caktır. Taliplerin ilk teminat makbuz veya mektupları ve 9dü yılma ait tica- rot odası vesikalarile ihale günü muayyen saatte daimi encümende bulunma: ları. (7789) " &. * Keşif — llk Şartname bedeli teminat bedeli 26921,06 2019,08 1,35 Topkapı - Maltepe * Halkalr yölü esaslı tamiratı 38781287 2885,97 0,895- Viliğyet hudütları dahilindeki şoseler üzerine birinci defa olarak yapılacak katran paklama işi Keşif ve tahmin bedelleri ile ilk teminat miktarları yükarda yazılı işler aytrı ayrı kapalı zar? usulile eksiltmeye konulmuştur., Mukavele, — ekeiltme, bayındırlık işleri genel, hüsüst? ve fenni şartnameleri proje keşif hülüsasile buna müteferri diğer evrak hizalarında gösterilen bedeller üzerinden nafin müdürlüğünden verilecektir. İhale 17-9-940 salı günü saat 15 te daimi encü- mende yapılacaktır. Taliplerin ilk teminat makbuz vesa mektupları, ihale tarihinden şekiz gün evvel nafia müdürlüğüne müracaatla alacakları fenni ehliyet ve 940 yılına alt ticaret odası vesikaları ve imzalı şartname yesalre Ne (24090) numaralı kanunun tarifatı çevresinde hazırlıyacakları teklif mek:* l tuptarını ihale günü sant 14 de kadar dalmi encümene vermeleri lâzımdır. (7881) Muhammen bedeli (9750) lira olan 150 adet lokomotif kazanlarını yıka mak için bezli ve dışı helezoni telli lâstik hortumu (10,9,940) salı günü &$ (15) ön beşte Haydarpaşada Gar binası dahilindeki komisyon tarafımdan ka- pah zarf usulile satın alınacaktır, . Bu işe girmek istiyenlerin (731) Hra (25) kuruşluk muvakkat, kanunun tayin ettifi vesikalarla tekliflerini muhteyi zarflarımı aynı gün saat (14) on dörde kadar komilsyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. (77T81) İst Lv. Amirliğinden: ; - Amirlik emrindeki askeri fırmlarda çalıştırılmak üzere gösterecekleri kabiliyete göre 150 iİlâ 200 küruş yevmiye ile hamurkâr, pişirici, keslocl ve kapakoaı almacaklır. Bu işlerden anlar sanatkârların aşağıda yaszılı vesaikle birlikte Tophanede askeri fırm müdürlüğüne müracaat etmeleri, İbraz ede- cekleri vesaik, (312) (8007) Nüfus kâğıdı. Hüsnühal vesikası, Bonservis. Erzurum Defterdarlığzından: <h Keğif bedeli Lira kuruş 16679 90 Aşkale kazası hükümet konağı 13525 S0 Hasankale kazası hükümet konağt Yukardaki kazalara ait hükümet konaklarmın ikmali inşaatı bizalarmıda yazılı bedeli keşifle ve kapalı zarf pnaulile eksiltmeye konulmuş ve ibale gü- nünde talip çıkmadığından 3-9-940 lan itibaren otuz gün içinde pazarlık usu- lile ihalelerine karar verilmiştir. (8267) su her şey mümkündür; tramı- vay kazası, otomobil çarpması, yuhat bunlardan da fenası ola" bilir. Bir genç kız için sokaklar €eş- iki yaşında bir çocuk için oldu. Sonra gundan daha tehlikelidir. Allah da o anda saklasın, Allah saklasın... Imam Halil efendinin başı &- teg gibi yanıyor, kulakları uğul duyordu. Bir aralık ona herşey bitmiş gibi geldi. Bu vakte ka- dar ne cimuşsa olmuştu. İçinde bir boşluk, bir ümidsizlik duyar gibi oldu. Sonra kızı sokağa sa- hverdiği için karısına kızdı, söy lenmeye başladı: — Canıri, insan böyle kızı ba- gı boş birakır mi, bü ne tedbir. sizlik, bu ne düşüncesizlik.. Za- manenin halini biliyorsun, Hiç olmazsa Azizi yanına vermeli değil mi idin?.. Huriye hanım oturduğu yer- den birden celâllendi: — E... artık sen de yaranın üstüne tuz biber ekme... Benim üzüntüm bana yeter, üstelik se- - Bir kdç gün devam edecek hikâye Baba ve kızı Yazan: BEKİR SITKI KUNT  yok... Ben ne bileyim, Şükran hanımlara ilk defa - gitmiyor ya.. Hem' oraya gitsin diyen sen değil misin? Gitmiş de ne olmuş sanki... Neredeyse şimdi çıkar gelir. Belki yemeğe ala- kaymuşlardır. Kızı bir yere çı. karma çıkarma, ne olacak?.. İmam Halil efendi cevap ver- medi. Derken Aziz bakkaldan geldi. Huriye ganım bir çıra ya- kıp aydınlığında Jlâmbaya gaz doldurdu. Yukarıya çıktılar. Ha nin ahkâtmını dinliyecek halim lil efendi, köşedeki —mindere bağdaş kurup otüurdüu. — Azizle annesi ayakta duruyorlardı.Hiç konuşmuyorlardı.. Biraz sonra imam, | gözleri kapalı, odaya hrevi bir melâl veren bir ses” le Kur'andan bir sure okumaya başladı. Duvarda, gölgeler için- de sararmış bir levha: “İnna Fe tehnaleke”nin çatal çatal olan elifleri titreşiyor gibiydi. Endişeleri hakikaten boğüra imiş... .. Karı. - koca biraz daha bekledikten sonra | Ârizi f t , HL I"'.'_ b — yölepelş <e dda bi LAĞAM 1 Hi 'd Şükran hanımlara yollamışlar. dı, Oğlan, acele acele eve dönen tblasına yolda rast gelmiş, Ha- lil efendi yatsıdan dönünce kı- zını evinde “buldu. Hatice yor- gun, süzgün, telâşlı ve mem- nundu. ÂAnnesinin babasının ü. zZüntülerire karşı ulfak ve biraz da mahçup ve ürkek kahkaha- larla muükabele ediyordu. Sonra diyordu ki: — Hayrunnisanın dikişleri vardi. Şükran teyzem sen de bir parça yardım et dedi. Vaktin geçtiğinin farkında olmamışız. erken - dönerim — diye - ya ” nima da tramvay parası almas- mışım. Yaya geldim. Görüyor" sunuz ya, bir şeyciğim yok. Halil efendi ile kâarısı, kızla. rıhin verdiği izahatı dinliyor- lar, Haticenin bir kazaya uğra- madan, kolu budu yerinde ola- rak eve dönmesinden memnun görünüyorlardı. Ayrıca Şükran hanımlara hizmet etmesini iyi karşılamışlardı. Bu Şükran hua: ikeiil ah h geei ** 4i sm h li nım, evkâf kâtiplerinden Niya. zi efendinin karısiydi. İki- sene evvel, yanyalı bir hoca Halil e- fendinin #Ayağını kaydırıp onun yerine imam olmak isterken, Ni yazi efendi buna mani olmuş, bu suretle Halil efendiye velini metlik etmişti. Halil efendi, cv- kaf kâtibini hâmi sayar, ona hürmette kusür etmezdi. Bir >y işi olunca da, Şükran hanım i: mam Halil efendinin evinec ha. ber gönderir, yahut ana ve kı- 'zın ziyaretlerinden istifade ede rek, onlara bir iş bulur, misafir- liklerini böş geçirtmezdi, Şimdi kızları Hayrunnisanın çöyizi hazırlanıyordu. Hatice sık sıt oraya gitivor, gitmezse arka- sından haber — geliyordu. Tâ Sultanahmette, Kabasakalda o. turuyorlardı. Gidip gelmek güc oluyordu, amma, her zaman bir yanyalı boca çıkabilir, Halil e- fendinin yerine göz dikebilirdi. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: