| | k ç i * < ” ( : gi : tik Pie ? diz C Z İS san © n v Eğer hayatta inin şahit Yada kimseye ve İtimacım, kalmaz. by #derek bana baktı; K Rk sözler beni kor dedi. Ben melek de isiniz. X SİZ İnsansınız. Bunu ii Melek ardı. ermedi. Bir tar# Ve tatlı bir olsaydınız belki Sizden o zaman im? Cığaranın kendine kokusu seviyorum, Bu ko Mİ esvalara elbiselerine ve sinmiş. Bana Bimanları dostluğumu. anlaryaz hatırlatıyor. —— 22 kdnunusani itDe ben de sik sık mi Mini “ahi © im.Bir kadın koca wwwetlendirmek için görüşmeliymiş. me © Bibi yaşıyorum. So yi Zü 2 Nadiri raya da gittim, fakat Bir de bayan Şakire kadar neşeli ve sevim halinden, geldiğime 9 > ki veriş için çıkıyo. dela Şerif beylere inlerinde Odeğil. tesadüf etmek hatırlamak iste- a e Yalnız kocasından ve N bahsediyor. Ben de etmek “çin “kocam lk Bu kelimeyi söy # Mig tuhaf geliyor. Ona ve Sükireyle konuşurken in beni da sr Mesut bir genç zevce Onu düşünürken kullanmam, Maarafih, ho. il İçin biraz da uy- bk baska çare yok, Kor bek kala çıktığımızı, ki, “vim ve güzel bir İL valetimizi z A , sigma üz çam. Fakat 5 Ş dönüşünde arma bayılır. Ki ben okurum. Ak. çayını pek uydur i a adar hissettim dostluk pek iyi bir Varmadan © insân N bahseder gik —0— İe N it NE li N NN Nin rardan Nou Ka lam tim oldumola. “yare yazılarmı Bana dünyayı Li wi PATERN “ NAKLEDEN: BURHAN BURÇAK —0— 4 verirseniz bir tayyare müsabakasr nı seyretmeğe gitmem. Allah esir gesin, Korkudan ölürüm, * dedim, Kerim hayrette kaldı: — Fakat ben size (O bunlardan bahsettiğim zaman... — O başka o zaman kahraman dev bana masal anlatıyor gibi ge liyor. Fakat ben gazete okuduğum veya bizzat gördüğüm zaman her dakika tehlike karşısında bulur duğunuzu düşünerek korkuyorum. Böyle yaşamaktansa bence ölmek daha iyi.. -- Bilâkis küçük Feride, yar ki müsabaka hoşunuza gidecek Müsabakada birçok tayyaretile rin karıları da bulunacak; bunla. rm arasında... Birdenbire sustu. — Onların arasında kim'er var? — Kocalarmı sizin (o sevdiğiniz- den daha çok sevenler var. Gayrlihtiyari boynuna sarıldım: — Fakat Kerim, ben sizi düm yada herkesten çok severim, dedim. Kolları arasma sığınmıştım. Yü. rüme tebessümle baktı. Tuhaf ve müheyyiç bir hali vardı: — Hakikateş benden başka kime seniz yok, yavrucuğum. -— Bilsehiz, Kerim, geç kald ğınız samanlar hatırıma bin tür& lena şey geliyor, Size bunu o şim” diye kadar hiç söylemedim. Çünkü tayyareci zevcelerinin asker karr ları kadar metin olmaları lâzım. — Asker karısı kadar metin öy- le mi, Feride? O size göre değil. Şunu unutmayınız ki (Okazaların dörtte üçü dikkatsizlik ve (ihmal yüzünden olur. — Siz siz Kerim, o dikkatsizliği ve ihmali yapmıyacağınıza emin misiniz? — Ben tayyareye binerken şim diye kadar hiç bir korku hisset» medim. Dikkatsizlik etmiyeceğime de eminim. Hem taliim vardır. — Kerim, mesleğinize ait işler de müdahale etmiyeceğime dair size söz vermiştim. Fakat siz bir mlihendissiniz, Her zaman tayya- reye binmek mecburiyetinde değil siniz. Fakat siz bir tayyareci ka- dar sık biniyorsunuz. Sevgili dos- tum, uçmanıza mani olamam, Far kat bana söz veriniz. Yükselme den evvel sizi seven bir küçük kı- mn mevcut olduğunu düşününüz, Çünkü hayatınızı bana verdiniz, yahut ben zorla aldım. Kerim, siz artık biraz olsun benim değil mi siniz? — Söz veriyorum. —i— ' 28 kânunusani Tahminimde yanılmamışım. Bayan Şakire pek budala bir ka- dınmış Onu bugün ziyarete gitti Eime ne İsabet etmişim, henüz © türmuştum. Hilekâr bir tebessünr le bana bakarak söze baş'adı: — Bayan Kerim!, ne mahir bir polis bafiyesi olduğumu siz de takdir ediniz: Dün saat /ki- de, Misk sokağında bir bayla bir otomobilde idiniz. (Devam var) Kaymakamlığı ve Belediye Şubesi Müdürlüğünden tah “Kumküyü,, mevkiinde değirmen Kirazlık soku. Yeni (3) No, k ve Hüseyin Muhata, Hata ve sa'renin İRPU idaresince tanrim edilmiş olan ifraz haritammda gör Muraybar kablo kulubeşinin mevru bulunduğu arsanın 8 telefon umum müdürlüğü pamma istimlkine menafli İstanbul vilüyeti idare heyetince 2211006 tarih v9 anlaşılarak İstanbul umumi meclisi dalmi encü. Mrih ve 12334 No, hı kararma tevfikan tegekküi eden hs İrtimiitk kanununa göre yerinde yaptığı tetkikat zeticesin. Pia * İİ ira kıymet takdir edilmiş ve gekli hAn ayrıca Me Sidi halda kanımt müddet zarfında bir güne müraenat v8 Rin 1295 tarihi fetimlik karurnamesinin 13 Oncü mad- ee emiş mini sahipleri müracaat Dedeli olan 320 lirayı almadıkları takdirde bı ke- tevfikan yüzde 20 farlasile bankaya teslimi. arsaya vaziyet olunacağı İstabul P.T.T. tarih vp 1683 sayrlı kararına binaen alAkadarlarıncn 2 makamma kam olmak Gzere ilân otunur. (4420) «İliğe hazırlanmıştı. Fakat, im HABER — Aktam Postası Yaver; Hüseyin Hüsnü paşayı tanımıyordu; hayalinde eski dev rin muhteşem ve göbek'i o ricalin. den biri resmizeçit yapıyordu. O danın kapısı açıldı: — Haydi? Korkma canım! f çeriye gir. Ayıp olur.. Bu kadar da yalan; düzen olmaz ya..! Sesleri arasından ihtiyar bahçr van pejmürde kıyafetile odadan i- çeri girdi. Kekeliyerek: — Ferit paşa hazretlerinin tevec dihlerine teşekkür ederim.. dedi. Yaver, kendisini zor ( zaptetti. Bahçıvan kılıklı bir adamın Hüse yin Hüsnü paşa olduğunu nereden ve nasıl tahmin edebilirdi. Bu va” ziyetten çok mahcup olmuştu. Da- mat paşanın emirlerini şifahen teb» Hüs yin Hüsnü Paşa yavere söz söyle mek fırsatı vermeden dedi ki: — Efendi oğlum bizim paşa har retlerile olan münasebatımız yir" mi sene evvelki maziye karışmış, unutulmuş gitmiştir. Bu İşte bir yanlışlık olduğuna kaniim. Olma ya ki bu başka bir Hüseyin Hüs Bü paşa olsun... Çünkü bendeniz nezaret sandalyesinde #ktidar ve liyakat gösterecek bir kimse de- ğilim.. Tekaüt olmuş bir ade mem... Bahusus romatizmadan da ali ve muztaribim!, Yaverin, güneş altında yeni harbiye narırını aramaktan beyni kaynamıştı. Nihayet mütekait bir Hüseyin Hümü paşa elegeçire bilmişti. Yakasını bırakır mıydı? Hem ona şekil ve kıyafetini an latmamışlardı ya. Eğer o de dile: — Affedersiniz, yanlışlık ol- muş! Diyerek saraydan savmak güç” müydü? Yaver — Rica ederim. Hazırlanmız! Aradığım paşa zahâlinirsiniz. Birlikte gideceğiz... Dedi. Yeni harbiye nazırının seneler denberi askerlik ve siyasetle eğ raştığı yoktu. O bahçesi ve haya” tile meşguldü, bu mühim sandal- yenin mesuliyetini bu yaştan sanra nasıl deruhte edecek ve bu ağır vazifeyi hasta, alil vücudiy- le nasıl ifa edebilecekti? Şüpheli nararlariyle yaveri bir daha tet kik ederek: — Demek beni mutlaka götü receksin? Diye korkak bir sesle murıl © dandı. Artık, yaverin canı şıkıl- muştı. Kaşlarını çatarak cevap verdi: — Bendeniz emir kuluyum pa şam! Gelmezseniz sir bilirsiniz ama, çok fena olur. İlem paşa hâzretleri hem de efendimiz gü cenirler... Bu söz üzerine harbiye nazırı sayretle* — Ya demek ki huzuru hüma yuna da çıkacağım ba?. dedi ve bunu müteakip bacakları do- aşarak; râşeler içinde odadan çikti, Yaver; arkasından sesleniyor du: — Aman paşam, çabuk giyini niz. Çok geç kaldık... Balta limanında Damat paşa nin kâhyası Nazif Bey? — Paşa hazretleri bir saat ev vel Yıldıza gittiler ve harbiye nârırı gelirse yaverle birlikte Yıldıza gelsin, dediler. Dedi, O sıra Balta Jimanmda yeni narırlardan birisi daha bek- Hyordu, henüz gelmişti, biraz serbest ve çaçaron bir adamdı, yavere hitap etti: — Elendim, biz paşa hasretis- rile beraber Yıldıza giderir. Yaver: — Siz bilirsiniz efendim! Dedi, İki nazır harbiye nezare tine mahsus otomobile binerek doğruca Yıldız sarayma gittiler, Hüseyin Hüsnü paşanin el'an he yetan ve şüphesi zail olmamıştı. Refiki: — Bu ne hüsnü tasadüf efen Derken, onun zihninde İstif. ham şeklinde birçok “acaba” Jar kıvrılıyor ve aranılan harbiye na- gırihin kendisi olduğuna bir tür Mi İhtimal vermek istemiyordu. Ya kendisine: — Affedersiniz ben sizi iste meğim! Derse, ne yapacaktı? Bu ne müthiş bir mahcubiyet ve bil bassa ne büyük ve unutulmaz bir inkisarı hayal olacaktı? Otomobil Yıldızda durduğu zaman Hüsnü paşa büyük bir cinnet buhram daha geçirmiş ve mütemadi kahkahalarla gülmeğe başlamıştı! Bereket versin ki bu hal fazla sürmemiş ve o dakika- da paşanın bu halinden kimse bir 16y anlamamıştı. Bir aralık şolör arkasma bakmışaadabu gayri tabii gülüşlerin ilâ nazır arasında geçen bir mevzua ait olduğuna zahip olmuştu. Yeni nazırları sertabip Reşat paşa istikbal ederek, biraz istira- bat etmelerini ve Sadrâzam paşa tan huzuru şahanede olduğunu söyledi. İki nazır, sertabibin iştigal © dasmda oturdular ve bir harem ağası tarafından getirilen kahve” leri içmeğe başladılar, Maamafih bu esnada sertabip, yeni nazırlarm teşriflerini içeriye bildirmişti. Aradan yarım saat kadar bir yaman geçmişti. Reşat paşa, yeni harbiye nazırınn hal ve tavrm- daki intizamsırlığı ve gayritabii liği görerek bıyık altından gülü yordu. Sertabip, Ferid paşaya bir gün evvel genç bir livanın harbiye nezaretine getirilmesini tavsiye etmişti, Ferid paşa, onun biraz inatçılığı olduğundan bah” sile cevap verdiği için Reşat paşa kalben kırılmış, fakat Sad- râzama birşey hissettirmemişti, şimdi Perid paşanın bulduğu hu pinti harbiye narrile kendi gös” terdiği namzedi mukayese ederek arada dağlar kadar fark buluyor” du. (Devamı var) 29.5.940 Çarşamba 1230: Program ve memleket sant ayarı, 12.55: Ajans ve meteoroloji ha, berleri, 12.50: Müzik: Muhtelif şarkı. Mr (PL) 1330/14.00; Müzik: Küçük müziği (Pi) 15.80: Müzik Fasıl be. yeti, 19.00: Konuşma (Dış politika hAdiseleri), 19.20: Müzik: Okuyan — Muzaffer İlkar, 19.45: Memleket sast ayarı, Ajans, 20,00: Bitizik, 1 — Oku. yan; Mefharet Sağnak, 3 «- Okuyan Mustafa Çağlar, 20.33: Temaxlı, 21.35: Serbest saat, 21,45: Müzik: Riyaseti, cumhur bundomu, 22.50: Memleket sn- at ayarı, Ajans haberleri, 2250: MU, zik: Cazband (PL) 2825/7330; Ya. rmhi program ve ökapanış, ———— Beyoğlu Halk Sineması Bugünden itibaren MİHRACENİN GÖZDESİ ve HİND MEZARI Ayrca renkli MİKİ Kadıköy Süreyya Sineması HALK OPERETİ 3i Mayın erin ve > de Mahmut Yesafinin KADINLARIN BEĞENDİĞİ Operet 3 perde Şubeye Davet Beşiktaş Askerlik Şubesinden: 1 — 811 MA 335 doğumlu ruhsatlı ve Ibtiyat arattan yoklamalarını yap. ikta yoklama günleri olan Pazartesi Çarşamba ve Cuma günleri saat se. kiyden on İkiye kadar şubeye müra. cant etmeleri, $ — İstanbul harleinde bulunanla. rm bulundukları As, İŞ. vasıtasile sa rih adreslerini bildirmeleri ân olu, mir ve —— SARAYDAN SarReroya|| Büyük Millet Meclisinde San Remo'dan MEZARA ei Bütçe müzakereleri esnasında münakaşalar Muhlelit Vekiller izahat verdi Başvekil imalât fiyatlarının yükselme- mesi için alınan tedbirlerin müsbet neticelerini anlattı Ankara, 28 (A.A.) — B.M. Meclisi buğün Mazhar Germenin başkanlığında biribirini müteakıp yaptığı toplantılarda 1940 müva- zene umumiye kanununu müze keresine devam ederek masraf eri üzerin üzakerele İri al ey Muhtelif vekâletleri alâkadar eden meseleler üzerinde söz alan hatipler bu noktalar etrafında noktai mazarlarını izah eylemi. ler ve bazı temennilerde bulun” muşlardır. Bu meyanda dahiliye velcâletini alâkadar eden mevzu lar üzerindeki mütalcalarıa kar şilık veren dahiliye vekili Faik Öztrak umumiyet itibariyle nüfu sumurun artmasını temin bakı mundan dühiliye * vekâletine tr» rettüp eden işlerin tahakkuku i gin alınmış olan tedibrleri izah eylemiş ve İstanbulun ekmek iş leri üzerinde çalışıldığını ve bu hususta yakında iyi neticeler âlr nacağını Ümit ettiğini ilâve eyle- miştir, SIHHAT VEKİLİNİN İZAHATI Sıhhat ve içtimai muavenet ve- kâletini alâkadar eden mütaleata karşılık veren sıhhat ve içtimai muavenet vekili Dr. Hulüsi Alz- taş da, hastahanelerin umumi müvazeneye alınmasının vekâlet” e. da arzu edildiğini kaydetmiş Hulüsi Alataş beyanatına niha- yet verirken, nüfus meselesi" nin vekâletin üzerinde durduğu bir mesele olduğunu tebarüz et- tirmiştir, ADLIYE VEKİLİNİN IZAHATI Adliye Vekili Fethi Okyar ve kâletini alâkadar mütalealara ver- ha müsait bir zamana cı, İcra ve İflâs kanununun tadili, ne zi* lâyihanın adliye encüme- ninde bulunduğunu ve yakmda meclisi Âlinin tasvibine arzoluna- cağını bildirmiştir. ISKENDERUN LIMANININ ISLAHINA DEVAM EDİLİYOR Münakalât Vekili Ali Çetinkr. ya da, vekâlet bütçesi etrafında” ki mütalealara cevaben İskende- run limanının tarizim ve ıslahı İ- gin 85.000 lira kredi verildiğini ve bunun Üzerinde çalışıldığını ve bu limandan geniş mikyasta İstifade için cenup hattının elimi" #e geçmesi lâzımgeldiğini işaret- le cenup hattının bugünkü idare şeklini izah eyl ve İskend. run limanmın iyi istikbale namzet olduğunu söylemiştir. TİCARET VEKİLİNİN SÖZ LERİ VE HAYAT PAHALILIĞI Ticaret Vekili Nazmi Topçu” oğlu da vektleti alâkadar eden mevzular etrafında verdiği iza- hatta buğday mahsulümüzün ih- racında memleket hesabına bir kis iktisadi istifade bulunduğu" nu İşaret eylemiş ve bir tsm vi. Mâyetlerimizde yeni arpa ve buğ- day mahsulünün idrâk edilmesi- ne başlandığını bildirerek, bu yı! 15—20 senedemberi idr#k edilen bolluk seneleri idrâk edeceğiz Ticaret Vekilimiz Mraest işleri, mir ve bü meldelerimirin çikacd. dığı memleketlerle elen mübadele, yükselişi dolaymsiyle inşaatın da” bırakıldığı- izah ettikten sonra bayat pahalılığı mevAiuna geçmiş ve bu hususta tu- tulan endekslerin memleketimizde 1939 & hazuran yüzde 15 bir tereffü sösterdiğini işaret eylemiş ve bu- nun pihoyet umum! vaziyetin tabii bir neticesi olduğunu bildirmiştir. BAŞVEKİLİN SÖZLERİ Buşvekil doktor Refik Saydam bir mütalea Üzerine söz alarak de. miştir ki: — Efendim bu bapta benim ka. rışmaklığım pek doğru ol - mas Ama, ulak bir tereddüt hasıl olduğu için, huzurunuza çıkıyorum. Harp boşlamazdan evvel, geçen buhran O zamanlarındanberi devlet elinde bulunan fabrika ve müesse- selerin halkın (ihtiyacına mahsos olarak yaptığı imalât fiyoflarının yükselmemesiçin mümkün olan her türlü tedbirleri Ticaret ve İktisat vekili arkadaşlarımla beraber aldık ve ber gün takip ediyor ve almakta devam ediyorur. Bilhassa bu fabri- kalara lâzım olan mevaddı ibtide. iyeyi memleket dahilinden tedarik için çalıştığımıza bir çok arkadaş. larım da şahittir. Pamuk, yön ve sair mâİtemenin tedarikin"'a mürs, kün olan ve valandaşı izrar etmi. yecek fiyatlar dahilinde tedarik i çin çalışmaktayız. Bu işin birine: safhamdır. İkinel safha da bu mfesseselerde çıkan mamâl mevaddın müstehlik eline mümkün olduğu kadar kiss bir Yolla gitmesi için çalıştık ve bir çok milesseselerin ortada ta , vasat vazifesini gören bir takım istasyonlarını kırdık ve ortadan kaldırdık ve müesseselerin halkla teması ve mamül mevaddın onlara kolay ve uçuzca gitmesi için müm. kün olan her türlü tedbirlere mü, racast etlik, Yani Rasih Kaplan ar. kadaşımızın buyurdukları gibi — komisyoncu tabirini kulandılar — bir takım Komisyoncuları ortadan kaldırmak için uğraştık. Şimdi Ra #ib Kaplan arkadaşımız bir takım komisyoncuların fiyatları yükselt , üklerinden bahsettiler, Acaba Ban. &i devlet müesseseinde komisyon, cular vardır ve biliyorlarıa lütfen ismile, vâzihan söylemelerini rica ederim, , RASİH KAPLANIN MUTALEALARI Başvekilin bu beyanatı Özerine kürsüye gelen Rasih Kaplan (Aw- talya) fabrikaların satış işleri Öze rindeki mütalealarını izah etmiş ve bu fzahata mukabeleten Dr. Refik Saydam şa cevabi : — Efendim mesele bir sinirlilik meselesi değidir. Arkadaşımızın kendisini ticaretten tenzih elmesi- ne de lürum yoktur, Herkes bilir ki bizim arkadaşımız Fasih Kaplan tüccar değildir. Ben de Iş üzerinde bulunan bir arkadaşınısım, İsim söylemeden bahse karışmaktan © turdukları yerden söylemelerinden ise kürsüden söylemeleri daba ba, yırlıdır. Rasih Kaplan cam fabrikasmdan bahsettiler. Cam fabrikesmın bugün hiç bir kimse ile kontratosu yok * o Bundan evvel vardı, şimdi yok- Beşvekili takiben ticaret vekili de aynı mevrun temas ederek İza- hat vermiş ve tesbit edilen fiyat. ların fevkinde mal satmış kimse varsa takip ve mahkfim ediiecek lerdir demiştir. İKTISAT VEKİLİNİN SÖZLERİ Iktisat Vekili Hüsnü Çakır da fabrikalarımızın safış şekillerini izah eylemiş ve devlet fabrikaları mallarının inhisar şeklinde şunun bunun elinde bırakılmaması için bilhassa tedbirler alrnmış olduğu. mu bildirmiştir. Meclis masraf bütçelerinin kabu, lünü müteakip yeni muamele ver. #isine alt kanun iyihasının müza, keresini fkmol eylemiştir. KAHRAMAN ORDUYA SELAM Bundan sona, B, M, Meclisinin kahraman ordüruaa selda ve mu babbetlerinin fbliğı hakkında Ii) - yarbakır mebusu Kâr Sevfikle xin ve Ersmmim möbüzü Şükrü Ke. çak tarafındar verilen takrir o lerimizi bogüekü durumun da rekMi alkışlarla kaba! edilmiştir